Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1001 E. 2018/892 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1001
KARAR NO : 2018/892

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2016
KARAR TARİHİ : 09/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile müvekkil şirkete gönderilen 62.234,08-USD bedelli kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılacak takipte ödeme emri 01/04/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, söz konusu borç 22/02/2016 tanzim ve 25/03/2016 vade tarihli 64.000,000-USD bedeli senede dayandığını, ancak müvekkil şirket borca istinaden toplam 32.500,00-USD ödeme yapıldığını, fakat ilgili dosyada yapılmış bulunan toplam 32.500,00-USD tutarındaki ödemeye ilişkin hiçbir beyanda bulunulmadığını, icra dosyası ile müvekkil aleyhine yapılan takibin borçlu olmadığı kısmı kadar HMK’nın 389-393 maddeleri uyarınca teminatsız olarak veya Mahkememizin uygun göreceği bir teminat mukabili ihtiyati tedbir olarak durdurulmasını, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına, dava masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının bahse konu 10.000 ABD doları ödeme iddiası kabulü olmakla birlikte, bahse konu ödeme takibe konu senedin tazmininden önce gerçekleştirilmiş olup, senet konusu alacağa ilişkin olmadığını, icra dosyasına 25/05/2016 tarihinde bildirildiği ve işbu kısmi tahsilata istinaden yapılan harici ödemeden mahsup edilerek 1.127,44-TL tutarında tahsil harcı da icra dosyasına ödendiğini, davacının işbu ödeme iddiasıda menfi tespit davasına dayanak olmadığını, davanın reddini, davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında özetle; 64.234,08-USD tutarındaki toplam alacağın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faiz ile birlikte tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 25/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacıların dava konusu bonodan kaynaklanan borçları kısmen ödediklerini yazılı belgeyle ispatlamalır gerektiğini, banka makbuzlarında bir açıklama bulunmaması durumunda bu makbuzların bir borçlandırma belgesi olmadığını ödeme aracı olarak esas alınması gerektiğini, dolayısıyla davacıların sunmuş oldukları banka makbuzlarının dava konusu senet nedeniyle yapılan birer ödeme olduklarının kabul edilebilmesi için bu makbuzlarda açıkça bu yönde bir açıklamanın bulunması ya da makbuzların miktarlarının toplamının dava konusu senedin miktarıyla ve vadesiyle örtüşmesi gerektiğini, sunulan 05/02/2016 tarihli ödeme makbuzu incelendiğinde, bu makbuzun hiçbir açıklama içermediği ve senedin keşide tarihi olan 22/02/2016 tarihinden önce gerçekleştiği hususları dikkate alındığında yapılan bu ödemenin dava konusu senet nedeniyle yapıldığının kabulüne olanak bulunmadığını, icra takibinden sonra gerçekleşen 21/04/2016 ve 16/06/2016 tarihli makbuzlar incelendiğinde, bu makbuzlarda açıkça 25/03/2016 tarihli senet ödemesi denilmek suretiyle dava konusu senedin belirtilmiş olduğunu, bu durumda anılan ödemelerin icra takibine konu borçtan mahsup edilmeleri gerektiğini, 21/04/2016 tarihli makbuza ilişkin ödemenin 25/05/2016 tarihinde icra dosyasına bildirilerek mahsubunun yapıldığını, diğer ödemenin ise bildirilmediği anlaşıldığından davacıların 16/06/2016 tarihli ve 5.000-USD bedelli ödeme makbuzu oranında borçlu olmadıklarının tespitine ilişkin talebinin yerinde olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 24/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının menfi tespitine konu bildirdiği hususlarda 21/04/2016 tarihli 17.500-USD ve 16/06/2016 tarihli 5.000-USD tutarındaki ödemelerin takip dosyasına konu senetle ile ilgili olarak takip tarihinden sonra yapılmış ödemeler olduğunu, bu tutar sebebiyle takip dosyasından borçlu olmayacağını mütalaa etmiştir.
Dava; … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında davacı tarafın 32.500,00-USD borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyası ile davacı şirket aleyhine 22/02/2016 tanzim ve 25/03/2016 vade tarihli 64.000,000-USD bedelli senede ilişkin kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, ancak davacı şirketin borca istinaden toplam 32.500,00-USD ödeme yaptığından bahisle 32.500,00-USD tutarındaki ödemeye ilişkin ilgili takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya yeterli bulunan 24.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; davacı taraf her ne kadar icra takibine konu bono nedeniyle 32.500,00-USD borçlu olmadığının tespitini talep etmiş ise de; 05.02.2016 tarihinde icra takibine konu senedin vadesinden önce davalı şirket hesabına ödenen 10.000,00-USD’nin davacı yanın borçlandığı 69.513,90-USD fatura bedeline istinaden borcundan mahsup edildiği, dolayısıyla 10.000,00-USD ödemenin davacı tarafın borçlu bulunduğu faturadan mahsup edildiğinden icra takibine konu senetten mahsubu talebinin yerinde olmadığından reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır. Yine davacı taraf davalı şirkete 21.04.2016 tarihinde 17.500,00-USD ödediğinden bahisle bu miktara vaki menfi tespit talep etmiş ise de; bu ödemenin davalı alacaklı tarafından 25.05.2016 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına bildirilerek bu kısma vaki tahsil harcının da 25.05.2016 tarihinde, yani eldeki davanın açıldığı tarihten önce yatırılarak bildirilmiş olduğu anlaşıldığından bu kısma ilişkin menfi tespit talebinde davacı yanın hukuki yararı bulunmadığından hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı tarafın 5.000,00-USD’lik ödemesine ilişkin ise; 16.06.2016 tarihli dekont içeriğinde “25.03.2016 vadeli senet ödemesi” şeklinde açıklama içerdiğinden ve davalı tarafın itirazında belirttiği ödemenin ise; 27.06.2016 tarihli olup davacı tarafın bildirdiği ödemeyle ilgisi bulunmadığından davacı tarafça 16.06.2016 tarihli dekont ile ödenen bedelin davaya konu senede mahsuben yapılmış bir ödeme olmakla bu kısma ilişkin talebin kabulüne karar vermek gerekmiş, anlatılan nedenlerle davanın kısmen kabulü ile; … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ve ilgili takibe konu 22/02/2016 tanzim tarihli 25/03/2016 vade tarihli 64.000,00-USD miktarlı bono yönünden davacı tarafın 5.000,00-USD borçlu olmadığının tespitine, 17.500,00-USD’lik kısmının hukuki yarar yokluğu kalan kısmın ise esastan reddi ile davalı tarafın takibe ilişkin ayrıca kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş, buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
… İcra Müdürlüğü’nün … e. Sayılı dosyası ve ilgili takibe konu 22/02/2016 tanzim tarihli 25/03/2016 vade tarihli 64.000,00-USD miktarlı bono yönünden davacı tarafın 5.000,00-USD borçlu olmadığının tespitine,
Kalan kısımın 17.500,00-USD’lik kısmının hukuki yarar yokluğu kalan kısmın esastan reddine,
Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Peşin alınan 1.667,38 TL harçtan alınması gereken 1.026,08-TL harcın mahsubu ile bakiye 641,30 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
3-Kabul miktarına göre davacı yararına taktir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Ret olan (10.000,00-USD) miktara göre davalı yararına taktir olunan 3.605,04-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Hukuki yarar yokluğu nedeniyle ret olan miktar (17.500,00-USD) için A.A.Ü.T. 7/2 maddesi uyarınca davalı yararına taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf olunan 766,00-TL yargılama masrafının ret ve kabul oranlarına göre 59,84 TL’lik kısmı, 1.026,08-TL harç ile 29,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.115,12 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça sarf olunan 641,00-TL masrafın ret ve kabul oranlarına göre 590,93-TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/10/2018

Katip …

Hakim …