Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/973 E. 2019/983 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/973 Esas
KARAR NO : 2019/983
BİRLEŞEN …. TİC. MAHKEMESİ’NİN 2015/1140 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin İmza Yetkilerinin Kaldırılmasına İlişkin)
DAVA TARİHİ : 30/06/2014
BİRLEŞEN …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2016/968 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVA : Y.K kararının butlanının Tespiti
DAVA TARİHİ : 08/11/2016
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
KARAR TARİHİ : 14/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (yöneticilerin imza yetkilerinin kaldırılmasına ilişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2014 yılı içinde … Holdig A.Ş.’nin bağlı ortaklığı …’ın faaliyetleri ile ilgili olmayan bir çeke aval vermesinden ötürü 3.000.000 TL tutarında hacze maruz kalması nedeniyle … ile … şirketinin zarara uğradığını, müvekkili kurum uzmanları tarafından yapılan incelemede … tarafından … imzası ile lehdarı yine … olan 30/04/2014 vadeli 8.000.000,- TL tutarındaki bir çekin keşide edildiği, bu çeke … adına … kaşesi altında … imzası ile aval verildiğinin tespit edildiğini, daha sonra çekin …’ün kardeşi ve …’in bağlı ortaklığı olan … yönetim kurulu üyesi …, …, …. İç Dış Tic. A.Ş ile … A.Ş tarafından ciro edildikten sonra en son tekrar … tarafından … adında bir şahsa ciro edildiğini, çekin karşılıksız çıkması üzerine … tarafından yapılan takip sonucnuda …9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/05/2014 tarihli kararı ile …’ın 3.000.000,- TL tutarındaki taşınır ve taşınmazlarının ihtiyaten haczine karar verildiğini, … Holding’in % 100 bağlı ortaklığı olan …’ın 8.000.000TL’lik yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden dolayı 07/05/2014 tarihi itibariyle 3.000.000,- TL lik bir ihtiyati hacizle karşı karşıya kalarak zarara uğratıldığını, …’ın sermayesini temsil eden payların tamamı halka açık …’e ait olduğunu, …’ın zarar görmesi, … aktifinde kayıtlı … paylarının da değerinin düşmesi demek olup halka açık şirketin bu olaydan zarar gördüğünün aşikar olduğunu ileri sürerek … ve …’i zarara uğratıcı işlemlerde sorumluluğu bulunan …’ün … ve …’ün … nezdindeki imza yetkilerinin SPK’nun 92 maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … A.Ş’deki yöneticilik görevinden dava dilekçesi kendisine tebliğ edilene kadar haberi olmadığını, ayrıca şirketin yönetim kurulu kararlarındaki imzaların da müvekkiline ait olmadığını, dolayısı ile müvekkilinin … A.Ş’nin işlerine ve bu bağlamda dava konusu çekin hangi ticari iş nedeniyle keşide edildiğine dair hiçbir bilgisinin bulunmadığını, zira … AŞ.’nin yönetim kurulu üyeliğine bilgi ve istemi dışında seçildiğini, şirkette ortaklığının dahi bulunmadığını ve şirket yönetim kurulu üyeliğine atandığı 10/01/2014 tarihinden itibaren … A.Ş yönetim kurulu tarafından alınan kararların altına imza atmadığını, çekin müvekkilinin şahsi işleri ile de bir ilgisi olmadığını, çeki ağabeyinin isteği üzerine çekteki borca şahsi bir kefalet teşkil etsin diye ciro işlemini gerçekleştirdiğini, ciro işlemini davalı …’ün … AŞ., … A.Ş. ve … AŞ.’yi zarara uğratmak amaçlı olarak yapmadığını, aksine ciro işlemiyle bu şirketlerin borcunun teminat altına alınmasının sağlanmış olduğunu, iddiaların aksine müvekkilinin çeki ciro ederek kişisel malvarlığı ile sorumlu hale geldiğini ve hiçbir menfaati olmadığı halde şirketin borcunun kendi malvarlığından da tahsil edilebilmesini sağladığını, müvekkilinin … A.Ş’deki yöneticiliğinden haberdar olmadığı için çeki şirket defterlerine kaydetmeyerek gizlemek isteyen idareciler arasında olmasının söz konusu olmadığını belirterek 10/01/2014 tarihinden sonraki yönetim kurulu kararlarında yer alan …’e ait gözüken imzaların müvekkiline ait olmadığının tespiti amacıyla grafolojik inceleme yaptırılmak suretiyle müvekkilinin … A.Ş’deki imza yetkisinin kaldırılması yönündeki talebin SPK 92/1-c hükmü gereğince kabulüne yer olmadığına, müvekkilinin bilgi ve iradesi dışında alınmış olan ve kendisinin … AŞ.’nin yönetim kurulu üyesi olarak atanmasını sağlayan 10/01/2014 tarihli şirket yönetim kurulu kararının T.T.K.’mad. 391.uyarınca batıl olduğuna, batıl yönetim kurulu kararına istinaden imza yetkilerinin kaldırılmasına ve yönetim kurulu üyeliğinin sonra erdirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı … AŞ. Yönetim Kurulu Üyesi … adına gerekli tebligat işlemleri yapılmış, davalı duruşmalara katılmadığı gibi davaya karşı herhangi bir yanıt vermemiştir.
Mahkememizce; davalı … yönünden açılan davada … şirket merkezinin Florya/İstanbul adresi itibariyle yetkili mahkeme’nin Bakırköy Ticaret Mahkemesi olduğu,ayrıca H.M.K’nun 14. Maddesi gereğince anılı yetkinin kamu düzenine ilişkin kesin yetki olduğundan bahisle yetkisizlik kararı ile Bakırköy Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiş ve … ATM’nin … esasında kayda ise de; bilahare aradaki bağlantıya istinaden dava dosyası dosyamız ile birleştirilmiş ve yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
Birleşen … asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas Sayılı Dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; SPK tarafından hazırlanan bir denetim raporu ile SPK tarafından müvekkilinin yöneticilikten azli için … ATM’nin … E sayılı dosyası ile dava açıldığını, davalı …AŞ’nin hiçbir yönetim kurulu kararında müvekkilinin imzasının bulunmadığını, anılan dosyalarda bu husustaki 10/012014 tarihli yönetim kurulu kararının batıl olduğunu ileri sürerek dava konusu yönetim kurulu kararının batıl olduğuna karar verilerek imza yetkisinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce; Dava dışı …’nin de ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda işletme iktisatçısı Prof. Dr. … , mali bilirkişi … ile hukukçu Dr. … marifetiyle, inceleme icra edilerek davaya dayanak yapılan zararlandırıcı işlem iddialarının yerindelik denetimi dışında incelenmek suretiyle konuya ilişkin mevzuat ve ticari hayatın gereklilikleri, hak ve nezafet kuralları ayrıca yöneticilerden beklenilen özen yükümlülüğü doğrultusunda var ise hukuka aykırı işlemlerin tespiti ile yöneticinin imza yetkisinin SPK’nun 92. Maddesi gereğince tespit edilmesi halinde imza yetkisinin kaldırılmasını gerektirecek düzeyde hukuka aykırılığın bulunup bulunmadığı hususunda inceleme icra edilerek konuya ilişkin 07/03/2018 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Dava dosyasında yer alan davalılar ile ilişkili oldukları şirketlere ait ticari defter ve belgeler tarafımıza ibraz edilmemiştir. Konu hakkında takdir ve değerlendirme yetkisi sayın mahkemeye aittir.
Davacı taraf kamu sıfatına haiz bir kamu kuruluşu olup dava dosyasına 03.06.2014 tarihli 11/23-7 sayılı sınırlı denetleme raporu ibraz edilmiştir.
Söz konusu rapor değerlendirildiğinde ; … (…) 26 Ekim 2005 tarihinde, petrol, gaz ve jeotermal kuyuları için sondaj sıvılarının hazırlanması, bu amaçla kullanılacak kimyasal malzemelerin alım-satım ve temini, bu alanda mühendislik, arge, projelendirme ve danışmanlık hizmetlerinin verilmesi alanında faaliyet göstermek amacıyla ilk önce Limited Şirket şeklinde “… Maden İnşaat Kimya İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi” ünvanıyla Ankara Ticaret Siciline tescil ve ilan olunarak kurulmuştur. Daha sonra 2011 yılında Anonim Şirkete dönüşmüş ve … Akışkanları Enerji Mühendislik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. unvanını almıştır. 01.07.2013 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında şirket unvanının … olarak değiştirilmesi ve şirket merkezinin İstanbul’a nakledilmesine karar verilmiştir. …’in tescil edilen merkez adresi … Mah., … Cad., No: … D. … Bakırköy İSTANBUL’dur. Yine bu genel kurul toplantısında, …’in maksat ve mevzusu değiştirilerek, daha çok sermaye piyasalarına yatırım yapmak, yatırım danışmanlığı hariç teknik destek sağlamak vb. konular olarak belirlenmiştir. 01.04.2013 tarihinden itibaren davalı … münferit imza ile şirketi temsil ettiği tespit edilmiştir.
…, 26 Mart 2013 tarihinde 15.000.000 TL nominal sermayeli …’in 8.250.000 TL nominal değerli, 330 adet hissesini 25.195.617 TL bedelle … ‘ten satın almıştır. Böylece …, Şirket’in %55’ine sahip olduğu bağlı ortaklık haline gelmiştir. Rapor tarihi itibariyle … yönetim kurulu üyeliği görevini … 08.01.2014 tarihinden bugüne, … 09.01.2014 tarihinden bugüne ve … 10.02.2014 tarihinden bugüne sürdürmektedir. … A.Ş. tarafından … imzası ile lehdarı yine … olan 30.04.2014 vadeli 8.000.000 TL tutarında bir çekin keşide edildiği; bu çeke … adına … kaşesi altında … imzası ile aval verildiği tespit edilmiştir. Daha sonra söz konusu çek, …, …’ün sahibi olduğu Hacı Reis Modem Tarım ye Besicilik A.Ş., …’ün kardeşi ve …’in bağlı ortaklığı olan … San.Tic.A.Ş. yönetim kumlu üyesi …, …; …’in sahibi olduğu … lç.Dış.Tic.A.Ş., ve …’in yönetim kurulu başkanlığını yaptığı … A.Ş. tarafından ciro edildikten sonra en son tekrar … tarafından … adında bir şahsa ciro edilmiştir…. çekin karşılıksız çıkması üzerine icra takibine başlamış olup, yapılan takip sonucunda … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07.05.2014 tarihli karan ile …’ın 3.000.000 TL tutarındaki taşınır ve taşınmazlarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir. … kayıtları üzerinde yapılan incelemede, yukarıda belirtilen çekin kayıtlara alınmadığı tespit edilmiştir.
…’in %100 bağlı ortaklığı …, 8.000.000 TL bir yükümlülük altına girmiş ve bu yükümlülüğün yerine getirilmemesinden dolayı 07.05.2014 tarihi itibariyle 3.000.000 TL’lik bir ihtiyati hacizle karşı karşıya kalarak en az bu tutarda zarara uğratılmıştır. … adına lehdar … olmak üzere yine … imzası ile keşide edilen bu çekin … veya bağlı ortaklıkları … ve …’ın ticari faaliyetleri ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Söz konusu çekin, … kayıtlarına alınmaması da bu hususu teyit etmektedir. Zira, olağan ticari faaliyetlerle ilgisi olmayan bu işlem, kayıtlardan çıkarılarak gizlenmek istenmiştir. Bu çekin ciro silsilesi incelendiğinde, son hamil … hariç cirantaların tamamının … ile ilişki içerisinde olduğu anlaşılmaktadır. Cirantalardan …, Kurul uzmanlarına verdiği tutanak ifadelerinde, … ile birlikte hareket ettiğini beyan etmiştir. Yine … ile ilgili olarak, bu şahsın yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğü ve yukarıdaki çekte ciranta olan halka açık … A.Ş.’nin hesap ve işlemlerine ilişkin 14.05.2014 tarih ve … sayılı denetleme raporunda; …’ın 29.572.650,61 TL tutarındaki malvarlığının haksız ve usulsüz bir biçimde aktarıldığı tespit edilmiş olup, bu fiillerde …’in sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
… kaşesi altında çeke aval veren ve o dönemde … yasal temsilcisi olan …’ de … ile ilişkilidir. …, …’in eski ortağı ve yönetim kurulu başkanıdır. Yine …’in de eski sahibi olan bu şahıs, …’teki paylarını 2013 yılı içerisinde …’e satmıştır. Yine, Kurulun … pay piyasasına ilişkin incelemeleri sonucunda … ve …’in birlikte hareket ettiği tespit edilmiştir. Cirantalardan … ise …’ün kardeşi ve 10.01.2014 tarihinden bu yana …’in yönetim kurulu üyesidir.
Dava konusu bu çekin … ve birlikte hareket ettiği kimselerin şahsi amaçları doğrultusunda kullanıldığı açıktır. Bu çekin, … faaliyetleri ile bir ilgisinin bulunduğu varsayılsa bile …’ın bu çeke aval vermesi ve maksat ve mevzusunun gerçekleştirilmesine hizmet etmeyen bir işlem dolayısıyla 8.000.000 TL’lik bir yükümlülüğün altına girmesi kabul edilemez. …’ın, maksat ve mevzusunun gerçekleştirilmesine hizmet etmeyen 8.000.000 TL’lik bir yükümlülüğün altına girmesi dolayısıyla, … hakkında 3.000.000 TL tutarında ihtiyati haciz uygulanmış, böylelikle … şimdilik bu tutarda zarar görmüştür. …’ın sermayesinin 5.000.000 TL, aktif büyüklüğünün 4.923.952 TL ve net satışlarının ise 4.471.489 TL olduğu dikkate alındığında, … ‘ ın altına girdiği yükümlülük ve şimdilik uğradığı zarar tutarının ciddiyeti anlaşılmaktadır. …’ın sermayesini temsil eden payların tamamı halka açık …’e aittir. …’ın zarar görmesi, … aktifinde kayıtlı … paylarının da değerinin düşmesi demek olup halka açık şirketin bu olaydan zarar gördüğü aşikardır
…’ın ve ana ortaklık …’in, … ve birlikte hareket ettiği …, … ve …’ün şahsi işleri dolayısıyla haksız ve usulsüz bir biçimde 8.000.000 TL yükümlülük altına sokulması ve bu yükümlülük dolayısıyla 07.05.2014 tarihi itibariyle 3.000.000 TL’lik malvarlığının ihtiyaten haczedilmesi sonucu zarara uğratıldığı ve aslında … ve …’ün birlikte hareket ettiği kimselerin yüklenmesi gereken bir yükümlülüğün … tarafından yüklenilmesi nedeniyle bu kişilere menfaat temin edildiği anlaşılmıştır.
Dava dosyasına ibraz edilen denetleme raporu aksi ispat edilineceye kadar geçerliliği esas alınması gerekmektedir. Dava dosyasına da aksi yönde somut bir bilgi ve belge ibraz edilmemiştir. Şu halde dava dışı … hakkında 3.000.000 TL tutarında ihtiyati haciz uygulanmış, böylelikle … şimdilik bu tutarda zarar görmüştür. …’ın sermayesini temsil eden payların tamamı halka açık …’e aittir. …’ın zarar görmesi, … aktifinde kayıtlı … paylarının da değerinin düşmesi demek olup halka açık şirketin bu olaydan zarar gördüğü olarak değerlendirilmektedir.
İhraççıların hukuka aykırı işlemleri ile sermayeyi veya mal varlığını azaltıcı işlemlerinde uygulanacak tedbirlere ilişkin Ser.P.K. mad. 92 hükmüne göre: “Bu Kanuna tabi ihraççıların, kanuna, sermaye piyasası mevzuatına, esas sözleşme ve fon iç tüzüğü hükümlerine veya işletme maksat ve mevzuuna aykırı görülen durum ve işlemleri sebebiyle sermayenin veya mal varlığının azalmasına veya kaybına yol açtığının Kurulca tespit edilmesi hâlinde, Kurul; … bu durum ve işlemlerin mevcudiyetinin ilk derece mahkeme kararı ile tespit edilmesi veya bu karar beklenmeksizin Kurulun talebi üzerine mahkeme tarafından karar verilmesi hâlinde bu işlemlerde sorumluluğu bulunanların imza yetkilerini kaldırmaya, ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulması hâlinde, yargılama sonuçlanıncaya kadar ilgilileri görevden almaya ve yapılacak ilk genel kurul toplantısına kadar görevden alınan yönetim kurulu üyelerinin yerine yenilerini atamaya, yetkilidir “.
Yukarıda ayrıntılarıyla arzettiğimiz nedenlerden dolayı, dava dosyasına sunulu belgelerle sınırlı olarak inceleme yapan bilirkişi kurulumuz,
2014 yılı içerisinde …’nin (…) bağlı ortaklığı … A.Ş.’nin (…) faaliyetleri ile ilgisi olmayan bir çeke aval vermesinden ötürü 3.000.000 TL tutarında hacze maruz kalması dolayısıyla zarar gördüğü,
…’ın sermayesini temsil eden payların tamamı halka açık …’e ait olmasından dolayı, …’ın zarar görmesi, … aktifinde kayıtlı … paylarının da değerinin düşmesi demek olup halka açık şirketin bu olaydan zarar gördüğü dolayısıyla davacı SPK’nın SerPK. m. 92 hükmü uyarınca davalıları görevden alma koşulunun doğmuş durumda göründüğü,” şeklinde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce; bilirkişiler … , … ve … marifetiyle davalı …’ün imza incelemesine esas mukayese edilebilecek belge asılları celbini mütaekip imza inkarı doğrultusunda grafolojik inceleme icra edilerek konuya ilişkin 06/07/2018 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“… Noterliğince tanzim ve tasdikli, 10/01/2014 tarihli, … sayılı yönetim kuruu üyeliğinin kabulü ile ilgili (istanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne) hitaplı belge aslı ile aynı noterlikçe … sayı, 10/01/2014 tarihi ile tasdikli, 10/01/2014 karar tarihli, 2014/4 karar sayılı, … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Kararı aslında bulunan … namına atılmış imzaların, …’ün eli ürünü olmadığı” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememizce; dosyada mübrez mali raporu düzenleyen bilirkişilerden iş bu defa rapora ilişkin ara kararda incelemenin ticari defter ve belgeler üzerinde yapılmasının belirtilmesine rağmen ticari defter ve belgeler incelenmediğinden davaya konu … Firmasının ticari defter ve belgeleri ile davalılardan …’e ait olduğu belirtilen … AŞ’nin ticari defter ve belgelerinin birlikte incelenerek aralarında ticari ilişkin bulunup bulunmadığı, davaya konu çekin nedensiz düzenlenip düzenlenmediği hususları çerçevesinde ek inceleme icra edilerek mevcut bilirkişi heyetinden alınan 24/05/2019 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“Kök rapor aşamasında davalılar ile ilişkili oldukları şirketlere ait ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılması ile ilgili olarak Bilirkişi Kurulumuzun mali müşavir üyesinin girişimlerine rağmen, herhangi bir ticari defter ve dayanağı belge ibraz edilmemiş olup, salt dava dosyası ve ekleri üzerinde incelemelerimiz gerçekleştirilmiştir. Nitekim kök raporumuzun “İnceleme ve Değerlendirme” başlıklı bölümünün ilk paragrafında bu husus ile ilgili açıklamamız da sayın mahkemenin takdirlerine sunulmuştur. Yine kök raporumuzun aynı bölümünün devamında belirtildiği üzere davacı tarafça dava dosyasına ibraz edilen “Sınırlı Denetleme Raporu” ve ekleri ile ilgili CD içeriği üzerinde de inceleme yapılmıştır.
Sayın Mahkemece işbu ek raporumuz ile ilgili görevlendirme ara kararının verildiği oturumda, ticari defterlerin ibrazı ile ilgili olarak alındığı anlaşılan ara kararları da aşağıda özetle aktarıldığı gibidir:(…) Davacı tarafa … Firmasının ticari defter ve belgelerinin veya HMK 219’a uygun örneklerini sunması maksadıyla huzurda ihtarat yapılmasına, (İhtar Edildi) Davalılardan … adına ayrıca dava dışı … A.Ş. ‘ye HMK 221 ihtarı içerir şekilde inceleme günü ticari defter ve belgelerini veya HMK 219’a uygun onaylı örneklerini sunması maksadıyla ihtaratlı davetiye tebliğine, aksi halde davalı … yönünden ibrazdan kaçınmış sayılacağının ihtar edilmesine, tebligatın taraflara ayrı ayrı çıkarılmasına…
Bu aşamada da ilişkili ve ilgili konumdaki şirketler ile ilgili olarak ticari defterler ibraz edilmemiştir. Sayın Mahkeme ara kararında yer alan ihtar ve yazılara rağmen, ayrıca ibraz edilen kayıt ve belgeye rastlanmamıştır.
Bu çerçevede, davacı kurul vekillerince asıl dava dosyasına sunulu 05.01.2017 tarihli yazıları ekindeki CD’de dava dışı şirketlerden … ile … A.Ş. ile ilgili kebir, muavin dökümleri ile mizanlar ile sınırlı olarak ve delil kabiliyetleri sayın mahkemenin takdirinde olmak üzere yaptığımız tespitlere yer verilmiştir.
Bu tespitler ile sınırlı olarak uyuşmazlığın fınansal boyutları itibarıyla yaptığımız analiz ve değerlendirmelerimiz de aşağıda Sayın Mahkemenin takdirlerine sunulmuştur. Öncelikle kök raporumuzda Sayın Mahkemenin takdirlerine sunulduğu üzere, dava konusu iddialar çerçevesinde, “dava dışı şirketlerden …’in bağlı ortaklığı … A.Ş. faaliyetleri ile ilgisi olmayan bir çeke aval vermesinden ötürü 3.000.000,00 TL tutarında hacze maruz kalması dolayısıyla zarara uğrayıp uğramadığı” hususu uyuşmazlıkta anahtar noktadır.
Dava konusu iddialara dayanak … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden dava dışı … tarafından başlatıldığı anlaşılan 14.05.2014 tarihli icra takibidir.
Davacı Kurum tarafından dayanak olarak sunulu denetim raporu ile ekleri incelendiğinde ise, … ile … A.Ş.’nin kebir, ayrıntılı mizan ve muavin dökümlerinin 31.03.3014 tarihli verileri yansıttığı görülmektedir. Ayrıca denetim raporu ekinde … A.Ş. mali tablolarına ilişkin bir eke yer verildiği de görülmekte, fakat ne rapor içeriğinde ne de mali tablo örneklerinde hangi tarihli mali tablolar olduğu belirsiz bulunmaktadır. Bununla birlikte mali tablo çıktılarının yazdırılma tarihi olduğu düşünülen 11.02.2014 verisi dikkate alındığında ise, dayanak olarak sunulu mali tablo örneklerinin 31.12.2013 tarihli oldukları öngörülmektedir. Fakat en azından 14.05.2014 icra takip tarihinden sonraki bir dönemi yansıtmadıkları da değerlendirilmektedir. O halde 31.03.2014 tarihi ile sınırlı veriler çerçevesinde, 14.05.2014 tarihli icra takibi dolayısıyla … A.Ş. ticari defterlerinde zarar karşılığı ile ilgili bir kayıt bulunup bulunmadığına yönelik tespite olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, sunulan kayıt ve finansal dökümlerde takibe konu çeke verildiği sabit görünen aval nedeniyle takip tarihinden önce yapılması gereken kayıtlar ve bunlara ilişkin raporlar bazında yapılacak tespit önem kazanmaktadır.
… A.Ş.’nin 31.12.2013 tarihli olduğu değerlendirilen bilançosu aşağıda sunulmuş olup, bu çerçevedeki tespit ve analizlerimiz de aşağıda maddeler halinde sunulduğu gibidir: öncelikle kaydi öz kaynaklarının negatif 1.809.059,89 TL olarak raporlandığı verisi ile birlikte şirket aktifinde raporlanan ve muhtemel satış değeri hesaplanabilecek varlık kalemlerinin düzeyi dikkate alındığında, … A.Ş.’nin zarara konu icra takibi mahkeme ihtiyati haciz kararı öncesinde TTK md. 376 anlamında borca batık durumda göründüğü sonucuna ulaşılmaktadır. Davaya konu çeke aval verilmesi nedeniyle üstlenilen riskin en azından “… Hesaplar” bazında izlenmesi ve raporlanması gerekirken böyle bir veriye aşağıdaki bilançoda rastlanmadığı gibi; “muhtemel zarar karşılığı” niteliğinde bir veriye de rastlanmamıştır. Ayrıca … A.Ş. ile ilgili 31.03.2014 tarihli mizan dökümünde dava konusu çek ile ilişkili olduğu değerlendirilebilecek herhangi bir veriye de rastlanmamıştır.
Sonuç itibarıyla yukarıda sunduğumuz tespit ve analizlerimiz bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dava konusu zarar iddiasına dayanak gösterilen icra takibinin kaynaklandığı “…” nedeniyle … A.Ş. ile ilgili olarak, ayrıca ilgili mahkemenin 07.05.204 tarihli ihtiyati haciz kararma da dayalı olarak, finansal yönden vurgulanması gereken temel nokta; şirket yönünden mutlaka zarar karşılığı ayrılarak raporlanması gereken finansal bir riskin doğmuş durumda bulunduğu hususudur.
Buna karşın dava dosyası ve ekleri çerçevesinde sunulu kayıt ve finansal raporlar ile sınırlı olarak, … iştiraki olan … A.Ş. ticari defterlerinde muhasebe temel kavramları ve finansal raporlama ilkeleri gereği herhangi bir karşılık kaydına rastlamak olanaklı bulunmamaktadır. Bununla birlikte yukarıda da vurguladığımız üzere, muhasebenin başta “İhtiyatlılık” ve “Özün Önceliği” olmak üzere temel kavramları uyarınca öncelikle … A.Ş.’nin ticari defterlerinde ve mali tablolarında karşılık kaydıyla dönemsel zarar raporlanması gerekli bulunmaktadır. Fakat bu şirketler ile ilgili olarak 2014 yılının özellikle ikinci 6 aylık dönemine ilişkin verilerin sunulmamış olması, kayıtlarda zarar raporlandığı ile ilgili bir değerlendirmeyi de olanaklı kılmamaktadır.
Finansal boyutları itibarıyla … ticari defterlerinde de zarar karşılığı ayrılması gerekmektedir. Kaldı ki bağlı ortaklığı konumundaki … A.Ş.’nin borca batık durumda görünmesi nedeniyle “Mali Duran Varlıklar” Hesap Grubunda “Bağlı Ortaklık Hisseleri Değer Düşüklüğü Karşılığı” ayrılmak suretiyle zarar raporlanması ayrıca gerekli bulunmakla birlikte, sunulu finansal veriler ile sınırlı olarak yapılan incelemede bu bağlamda bir tespite doğal olarak olanak bulunmamaktadır.
Bu veri eksikliklerine karşın öncelikle, dava konusu çek işlemi nedeniyle … A.Ş.’nin ve dolayısıyla da …’nin finansal sonuçları içerisinde en azından 3 Milyon TL tutarında zarar raporlanması gerektiği finansal yönden de teyit edilmektedir. SPK Denetleme Raporunda da belirtildiği üzere, davaya konu çek, incelenen kayıtlarda yer almamaktadır. Yukarıdaki tespitlerimizle de sabit olduğu üzere, söz konusu çekin normal faaliyet süreçleri ile ilgili bir çek olarak değerlendirilebilmesi de finansal yönden güçleşmektedir. Fakat dava konusu uyuşmazlık çerçevesinde, dava konusu çekin nedensiz düzenlenip düzenlenmediği ile ilgili olarak net bir tespit ve değerlendirme yapılabilmesi ise, tüm ilgili ve ilişkili şirketlerin ticari defterleri ve dayanağı belgeler bazında yapılacak karşılaştırmalı bir inceleme olmaksızın olanaklı görünmemektedir.
Bilirkişi kurulumuzun ek görev tanımı doğrultusunda yapılan incelemeler çerçevesinde; sayın mahkeme ara kararında yer alan ihtar ve yazılara rağmen, ayrıca bilirkişi kurulumuzun “SMMM” üyesinin çabalarına karşın, kök rapor aşamasında olduğu gibi, işbu ek rapor ile ilgili inceleme günü ve sürecinde de ilişkili ve ilgili konumdaki şirketlere ait herhangi bir ticari defter ve dayanağı belgenin ibraz edilmediği, bu çerçevede, davacı kurul vekillerince asıl dava dosyasına sunulu 05.01.2017 tarihli yazıları ekindeki CD’de dava dışı şirketlerden … ile … A.Ş. ile ilgili ve 31.03.2014 tarihli ve dava konusu çek ile ilgili “ödeme”, “icra takip” ve “ihtiyati haciz” tarihleri öncesine ilişkin kayıt örnekleri ve finansal rapor dökümleri ile sınırlı ve delil kabiliyetleri Sayın Mahkemenin takdirinde olmak üzere yaptığımız tespit ve analizlerimize raporumuz içerisinde ayrıntılı olarak yer verildiği, sonuç itibarıyla, dava konusu çek işlemi nedeniyle … A.Ş.’nin ve dolayısıyla da …’nin finansal sonuçları içerisinde en azından 3 Milyon TL tutarında zarar raporlanması gerektiğinin finansal yönden de teyit edildiği, böylelikle kök raporumuzda Sayın Mahkemenin takdirlerine sunulu “…’ın sermayesini temsil eden payların tamamı halka açık … ‘e ait olmasından dolayı, … ‘ın zarar görmesi, … aktifinde kayıtlı … paylarının da değerinin düşmesi demek olup halka açık şirketin bu olaydan zarar gördüğü dolayısıyla davacı SPK’nın SerPK m. 92 hükmü uyarınca davalıları görevden alma koşulunun doğmuş durumda göründüğü” yönündeki değerlendirmemizde bir değişikliğin söz konusu olmadığı, diğer yandan dava konusu çekin nedensiz düzenlenip düzenlenmediği ile ilgili olarak net bir tespit ve değerlendirme yapılabilmesinin ise, tüm ilgili ve ilişkili şirketlerin ticari defterleri ve dayanağı belgeler bazında yapılacak karşılaştırmalı bir incelemeye muhtaç göründüğü” şeklinde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Asıl ve asıl davadan tefrik edilerek yine mahkememiz dosyası ile birleşen … ATM’nin … esas sayılı dava dosyası ; SPK.nun 92/1-c madde ve bendi uyarınca açılan şirketi zarara uğratıcı işlemlerde bulunduğu iddiasıyla yönetim kurulu üyesi davalıların imza yetkisinin kaldırılması istemine, birleşen … ATM’nin … esas sayılı dosyası ise ;yönetim kurulu kararının butlanı istemine ilişkindir.
Davalı …; yönetim kurulu üyesi olmasına ilişkin kararda yer alan kendisine atfen atılı imzanın kendisine ait olmadığı, yönetim kurulu üyesi olmadığını beyanla davanın reddini savunmuş, birleşen davada … yönetim kurulu üyeliğine ilişkin kararın butlanla sakıt olduğunun tespitini talep etmiştir.
Asıl davada ve asıl davadan tefrik edilerek yine mahkememiz dosyası ile birleşen … ATM’nin … esas sayılı dava dosyasında taraflar arasındaki ihtilaf; davalıların SPK’nın Sermaye Piyasası Kanununun 92 maddesi hükmü uyarınca imza yetkilerinin kaldırılmasının yasal şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir.
Birleşen … ATM’nin … esas sayılı dosyası; dava konusu yönetim kurulu kararında davacıya atfen yer alan imzanın adı geçen ait olup olmadığı ve kararın yok hükmünde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Mübrez raporlar ve dosya kapsamı değerlendirildiğinde … ve Bağlı Ortaklık … Yönetim Kurulu Üyesi …’ün şirket yöneticisi sıfatıyla şirket işleriyle ilgisi olmayan kendisi tarafından imzalanarak bağlı ortaklık … keşideci kendisi lehtar olacak şekilde 30/04/2014 keşide tarihi, 8.000.000,00TL bedelli çeki keşide etmek ve yine bağlı ortaklık …’ın … imzasıyla aval vermesi ve kardeşi diğer davalı …’ün ise dava dışı kişilere ciro etmesi suretiyle tedavüle sürüp çekin bağlı ortaklıklar aleyhine takibe konu edilmesine ve bağlı ortaklıkların hacze maruz kalmasına sebebiyet vererek Sermaye Piyasası Kanunu’nun 92.maddesi gereğince Sermaye Piyasası Mevzuatına, esas sözleşmeye ve Fon İç Tüzüğünün hükümlerine Holding ve bağlı ortaklıkların maksat ve mevzuuna sermayenin ve mal varlığının azalmasına veya kaybına yol açacak şekilde hukuka aykırı işlemler yaptığı ve Sermaye Piyasası Kanunu’nun 92.maddesi gereğince imza yetkisinin kaldırılmasının yasal şartlarının oluştuğu mahkememizce de benimsenmiş ve davalı … yönünden imza yetkisinin kaldırılma şartlarının oluştuğunun tespiti yönünden kabulü, imza yetkisinin kaldırma görevi … Kurulu’na ait olmakla; bu yönde karar tesisine yer olmadığına karar vermek gerek gerekmiştir.
Birleşen …. ATM’nin … esas sayılı dava dosyasında; davalı …’ün yönetim kurulu üyesi olmasına ilişkin … Noterliğince tanzim ve tasdikli, 10/01/2014 tarihli, … sayılı yönetim kurulu üyeliğinin kabulü ile ilgili (… Müdürlüğü’ne) hitaplı belge aslı ile aynı noterlikçe … sayı, 10/01/2014 tarihi ile tasdikli, 10/01/2014 karar tarihli, 2014/4 karar sayılı, … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Kararı aslında yer alan imzanın adı geçene ait olmadığı ve anılı kararın yok hükmünde olduğu anlaşılmakla; adı geçen zaten yönetim kurulu üyesi olmadığından konusuz olan davalı …’e yönelik dava hakkında karar tesisine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Birleşen … ATM’nin … esas sayılı dosyasında;
“… Noterliğince tanzim ve tasdikli, 10/01/2014 tarihli, … sayılı yönetim kurulu üyeliğinin kabulü ile ilgili (istanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne) hitaplı belge aslı ile aynı noterlikçe … sayı, 10/01/2014 tarihi ile tasdikli, 10/01/2014 karar tarihli, … karar sayılı, … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Kararı aslında bulunan … namına atılmış imzaların, …’ün eli ürünü olmadığı” sübuta ermekle davanın kabulü ile yönetim kurulu kararının butlan ile sakıt olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama, bilirkişi raporları ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; asıl davanın, davalı … yönünden kabulü ile … ve Bağlı ortaklık … Yönetim Kurulu üyesi …’ün şirket yöneticisi sıfatıyla kendisi tarafından imzalanarak bağlı ortaklık … keşideci kendisi lehtar olacak şekilde 30/04/2014 keşide tarihli, 8.000.000,00TL bedelli çeki keşide etmek ve yine bağlı ortaklık …’ın … imzasıyla aval vermesi ve kardeşi diğer davalı …’ün ise dava dışı kişilere ciro etmesi suretiyle tedavüle sürüp çekin bağlı ortaklıklar aleyhine takibe konu edilmesine ve bağlı ortaklıkların hacze maruz kalmasına sebebiyet vererek Sermaye Piyasası Kanunu’nun 92.maddesi gereğince Sermaye Piyasası Mevzuatına, esas sözleşmeye ve Fon İç Tüzüğünün hükümlerine Holding ve bağlı ortaklıkların maksat ve mevzuuna sermayenin ve mal varlığının azalmasına veya kaybına yol açacak şekilde hukuka aykırı işlemler yaptığını ve Sermaye Piyasası Kanunu’nun 92.maddesi gereğince imza yetkisinin kaldırılmasının yasal şartlarının oluştuğunun tespitine, bu kapsamda imza yetkisini kaldırma görevi yasal olarak …na ait olmakla bu konuda karar tesisine yer olmadığına, asıl davadan tefrik edilerek … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esasına aktarılan ve bilahare mahkememiz dosyası ile birleştirilen davada davalı … aleyhine açılan davanın reddine, birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/968 esas sayılı davasında davacı … tarafından açılan davanın kabulü ile … A.Ş.’nin 10/01/2014 tarihli, davacı …’ün yönetim kurulu üyesi olarak atanmasına yönelik kararının yok hükmünde olduğunun tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Asıl davanın, davalı … yönünden kabulü ile … ve Bağlı ortaklık … Yönetim Kurulu üyesi …’ün şirket yöneticisi sıfatıyla kendisi tarafından imzalanarak bağlı ortaklık … keşideci kendisi lehtar olacak şekilde 30/04/2014 keşide tarihli, 8.000.000,00TL bedelli çeki keşide etmek ve yine bağlı ortaklık …’ın … imzasıyla aval vermesi ve kardeşi diğer davalı …’ün ise dava dışı kişilere ciro etmesi suretiyle tedavüle sürüp çekin bağlı ortaklıklar aleyhine takibe konu edilmesine ve bağlı ortaklıkların hacze maruz kalmasına sebebiyet vererek Sermaye Piyasası Kanunu’nun 92.maddesi gereğince Sermaye Piyasası Mevzuatına, esas sözleşmeye ve Fon İç Tüzüğünün hükümlerine Holding ve bağlı ortaklıkların maksat ve mevzuuna sermayenin ve mal varlığının azalmasına veya kaybına yol açacak şekilde hukuka aykırı işlemler yaptığını ve Sermaye Piyasası Kanunu’nun 92.maddesi gereğince imza yetkisinin kaldırılmasının yasal şartlarının oluştuğunun TESPİTİNE, bu kapsamda imza yetkisini kaldırma görevi yasal olarak …na ait olmakla bu konuda karar tesisine yer olmadığına,
2-Asıl davadan tefrik edilerek … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esasına aktarılan ve bilahare mahkememiz dosyası ile birleştirilen davada davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
44,40 TL alınması gereken harçtan 25,20 TL harcın düşümü sonucu kalan 19,40 TL harcın davalı …’ten alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.725,00TL ücret-i vekaletin davalı … ‘ten tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı …, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.725,00TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 7.193,50TL yargılama giderinin davalı …’ten tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı davasında davacı … tarafından açılan davanın kabulü ile … A.Ş.’nin 10/01/2014 tarihli, davacı …’ün yönetim kurulu üyesi olarak atanmasına yönelik kararının yok hükmünde olduğunun TESPİTİNE,
44,40 TL alınması gereken harçtan 29,20 TL harcın düşümü sonucu kalan 15,20 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.725,00 TL ücret-i vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/11/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …