Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/964 E. 2018/136 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/964
KARAR NO: 2018/136
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 29/09/2015
KARAR TARİHİ: 20/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/03/2014 olay tarihinde … sevk ve idaresindeki… plakalı araç sürücüsü .. Mah. Üzerinde Samsun Bulvarı.. Petrol karşısında… Restorant Düğün Salonu önünde hareket ederek refüj boşluğundaki kavşaktan dönüş yaparak şehir merkezi istikametine sola manevra yaparken bulvar üzerinde seyir halinde bulunan … plakalı araca çarpması sonucu kaza meydana geldiğini,… plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, fazlaya dair hakların saklı kalmak kaydıyla, davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 1.000,00-TL daimi sakatlık tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınmasını, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluğu da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını, müvekkil şirketin poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğu poliçe limtiyle sınırlı olacağını, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluğu da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davacı sigortalı araç sürücüsüne raci kusuru ve zararı kanıtlaması gerektiğini, zararın kanıtlanamaması halinde müvekkil şirketin sorumluluğu olmadığını, aleyhine açılan davanın reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmenii talep etmiştir.
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/186 talimat sayılı dosyasında alınan 11/09/2017 tarihli ATK raporunda özetle; Travma sonucu oluşan servikal bölgedeki omurun parçalı kırığı için, Gr1….X (1-Ba……40) A…….%44 olduğu, kişide mevcut 295/360 derece hareket kısıtlılığı oranında oranlama yapıldığında %36 olduğunu, kaza tarihindeki yaşına 49 göre e cetveline göre, %39,2 olarak bulunduğunu, çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %39,2 olduğunu, geçici iş göremezlk süresinin 9 ay olduğunu, hastanın herhangi bir devlet üniversitesi hastanesi veya Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ruh sağlığı hastalıkları anabilim dalı tarafından tıbbi belgeleri incelenerek ve muayenesinin yapılarak; 26/03/2013 tarihli kazaya bağlı travma sonrası stres bozukluğu, depresyon ve sekel halini almış psikiyatrik bir hastalığının bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa tedavisi düzenlenerek en az 6 aylık tedavi/takip sonrası tekrar değerlendirilerek, tedavi ile çalışma olanağı verip vermediğini, kişinin günlük aktivitelerini ve işlevselliğini etkilemesi bakımından hafif/orta/ağır şeklinde derecelendirildiği son durumunu gösterir raporunun tarafına gönderilmesi halinde, ayrıca apor düzenlenebileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 20/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı sigorta şirketi tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalanmış olan… plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’in tam %100 kusurlu olduğunu, … plakalı aracın sürücüsü … ile,… plakalı araçta yolcu olan davacı …’in kusursuz sayılmalarının uygun olacağı görüşüne varıldığını, davalı tarafın %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda yaralanarak malul kalan davacı …’in geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının; 8.233,67-TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %39,2 maluliyeti ile ilgili maddi zararının; 139.958,42-TL olduğunu, davacının belirlenen maddi zararlarının poliçe limiti ve kapsamında bulunduğunu, dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunulduğunu mütalaa etmiştir.
Davacı vekilinin 04/01/2017 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil için 148.192,09-TL’nin davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkile verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz yargılama sırasında davalı vekilinin 16/02/2018 tarihinde ön bürodan sunmuş olduğu beyan dilekçesinde; davacı taraf ile sulh olduklarını, davacı tarafa ödeme yapıldığını, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini, davacı taraftan herhangi bir masraf ve vekalet ücreti talebi olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 19/02/2018 tarihinde UYAP sistemi üzerinden sunmuş olduğu beyan dilekçesinde; davalı sigorta şirketiyle sulh olduklarını, davalı taraftan herhangi bir masraf ve vekalet ücreti talebi olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 20/02/2018 tarihli 6.celsesinde davacı vekili; “Davalı tarafla anlaştık dava konusuz kalmıştır. Karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz yoktur..” şeklinde beyanda bulunmuş olup, beyanı okunup imza altına alındığı anlaşılmıştır. Mahkememizce
Mahkememizce davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında tesisine yer olmadığına ilişkin karar verilmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında tesisine yer olmadığına,
2-Başlangıçta yatan 27,70-TL harçtan ve 502,74-TL ıslah harcın karar tarihi itibariyle alınması gereken 35,90-TL harcın mahsubu sonucu 494,54-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yargılama giderleri talep edilmediğinden, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/02/2018

Katip …

Hakim …