Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/904 E. 2021/15 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/904
KARAR NO : 2021/15
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ : 08/09/2015
BİRLEŞEN DAVA T.: 29/09/2015
KARAR TARİHİ : 14/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında tanzim edilen 01.07.2014 tarihli Özel Güvenlik Hizmet Alımı Sözleşmesi uyarınca davalıya özel güvenlik hizmetinin sunulduğunu, bu hizmetin sunulması sırasında doğan alacakların her ay fatura edilerek davalıya ulaştırıldığını, Davalının, özel güvenlik hizmetini en iyi şekilde almasına rağmen 31.05.2015 tarihli 86.809,79-TL’lik ve 24.06.2015 tarihli 68.209,05-TL’lik fatura bedelini ödemediğini, bunun üzerine … Noterliği’nin 22.06.2015 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilerek borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ödenmemesi üzerine … İcra Müdürlüğü’nün 2015/… E. sayılı dosyası ile anılan iki fatura bedeli nedeniyle ilamsız takibe girişildiğini davalının takibe borcu olmadığından bahisle haksız yere itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, Borçlu tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli bir itiraz olup iptalinin gerekmekte olduğunu, şöyle ki; Davalı kooperatif yönetimindeki üyeler arasında uzun zamandır husumetin bulunmakta olduğunu, bu husumet nedeniyle davalı kooperatif adına hareket eden birtakım şahıslarca müvekkiline hitaben, …. Noterliği’nin 14.04.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, bu ihtar ile yukarıda anılan özel güvenlik hizmet alımı sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, davalının davacının başarılı çalışmalarını sürekli takdir etmesine rağmen akdi bir anda feshine anlam veremeyen müvekkilinin, kooperatife 18.04.2015 tarihli yazı ile ihtarnameye anlam verilemediği ve feshin gerekçesinin sorulduğunu, bu yazı üzerine kooperatifçe 21.04.2015 tarihli yazı ile anılan fesih bildiriminin geçersiz bir fesih bildirimi olduğu, müvekkilinin görevine aynı şekilde devam etmesi gerektiğinin bildirildiğini, Müvekkilinin bu talep uyarınca 23.06.2015 tarihine kadar hizmetine devam ettiğini,İşe devam etmesi talebinin yöneltilmesine rağmen bedellerinin ödenmemesi nedeniyle kooperatife … Noterliği’nin 22.06.2015 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, anılan ihtara rağmen hakediş bedellerinin ödenmediğini, davalı tarafça anlaşmazlığın çözümü için toplantı talebinin yöneltildiğini, talep üzerine 19.06.2015 tarihinde davalı kooperatif Yönetim Kurulu Başkan Vekili sıfatı ile … … ile toplantı yapıldığını, toplantıda 30.06.2015 tarihinde hakediş bedellerinin ödeneceğinin belirtilmiş olmasına rağmen anılan alacakların yine ödenmediğini, Davalı tarafça icra takibine “ödeme emrinin dayanağını oluşturan borcu bulunmadığı” gerekçesi ile külliyen itiraz edildiğini, ancak ekte sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere davacının, işyeri teslimi yapılıncaya kadar bilfiil davalıya 7/24 esasına dayalı olarak kesintisiz özel güvenlik hizmeti sunduğunu, İcra takibine dayanak faturaların 01.07.2014 tarihli Özel Güvenlik Hizmet Alımı Sözleşmesi uyarınca tahakkuk edildiğini, tahakkukun sözleşmenin 5. maddesinde yer verilen “1 ay için kişi başına 2.000,00-TL+KDV” şeklindeki düzenleme uyarınca yapıldığını, davalı tarafın hizmetini en iyi şekilde almış olmasına rağmen bedellerini ödememekte ısrarcı olduğunu iddia ederek; itirazın iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ederek iş bu davayı açmıştır.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Tek amacı ortaklarının ortak menfaatlerini korumak olan müvekkili davalı kooperatifin, 1986 yılından günümüze bu gayesini gerçekleştirme hedefiyle faaliyetlerini sürdürdüğünü ve sürdürmeye de devam etmekte olduğunu, hiç kimsenin kooperatif gayesini kolaylaştırmak dışında bir amaca hizmet edecek iş ve işlemlerin yapamayacağını, davalı kooperatife 25.05.2013 tarihinde gerçekleştirilen Genel Kurul ile Yönetim Kurulu üyelerinin göreve geldiğini, 31.05.2013 tarihli gerçekleşen ilk yönetim kurulu toplantısında oy birliği ile Yönetim Kurulu Başkanlığına Nuri Karaduman’ın, Başkan vekilliğine … …’ın, Genel Sekreterliğe … …’ın, Muhasip üyeliğe … …’ın seçildiğini, Müvekkili davalı ile davacı arasında, tanzim edilen 01.07.2014 tarihli “Özel Güvenlik Hizmet Alımı Sözleşmesi”nin tanzim edildiği tarihte müvekkili davalı kooperatifi temsile yetkili … … ve … … tarafından iş bu sözleşmenin akdedildiğini, davacının kanuna ve sözleşmeye aykırılıkları sebebiyle 14.04.2015 tarihinde yapılan fesih bildirimi ile davalı yanca taraflar arasındaki sözleşmenin fesih edildiğini,Karşı yanın dava dilekçesinde gönderdiğini iddia ettiği cevabi ihtarnamesinin ise kasti olarak her ne kadar yetkili Yönetim Kuruluna değil, kötü niyetli olarak yetkisi düşmesine karşın bulundukları makamı terk etmeyen eski icra kurulu üyelerine yapılmış ise de burada basiretli bir tacir olarak davacı yanın bakması gereken Ticaret Sicil Gazetesi ilanı olduğunu,Söz konusu cevabi ihtarnameye cevap olarak ise davalı yanca verildiği iddia edilen feshin geçersiz olduğuna, faaliyetlerine devam etmeleri gerektiğine ilişkin cevabi ihtarnamenin yetkisi düşen eski icra kurulu üyeleri tarafından verildiğini, Davacı yanın tacir olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md.18 uyarınca her işleminde basiretli davranmasının gerekmekte olduğunu, bu basiretli davranmanın bir yükümlülüğü olarak yetkili yönetim kurulunun araştırılması gerekliliğini yükümlemekte olduğunu, yıllarca güvenlik hizmeti vermiş bir firmanın Ticaret Sicil Gazetesinden habersiz olması ve üstüne üstlük kendilerinin bağlı olduklarını söyledikleri şahısların yetkilerinin düştüğünün tescillenmesine rağmen hala yetkili yönetimin eski icra kurulu üyeleriymişçesine hareket etmelerinin basiretli davranma yükümlülüklerine aykırı davrandıklarını ve en önemlisi kötü niyetli olduklarının en açık göstergesi olduğunu, davacının ve eski icra kurulu üyelerinin müşterek gaye ile kötü niyetli davranışlarını sürdürmeye devam ettiğini ve bu kapsamda eski icra kurulu üyeleri … … ve … … tarafından Kooperatif adına yine hukuka aykırı şekilde davacı yan ile 06.06.2015 tarihinde yapılacak olan Genel Kurul toplantısında güvenliğin sağlanması konulu “özel güvenlik sözleşmesi” nin tanzim edildiğini, Davacı yanın hizmet sözleşmesinin 14.04.2015 tarihinde feshedilmesine rağmen iş bu dava konusu faturaların davacı yanca kesildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmesi ve davacı yanın kooperatife izin ya da icazeti ile herhangi bir hizmet vermemiş olması sebebiyle faturaların davacı yana iade edildiğini, ancak davacı yanca haksız ve kötü niyetli olarak alacaklı olduğu iddiası ile dava konusu icra takibine başlandığını, sözleşmenin feshedildiği tarihten sonra kesilen faturalarda gösterilen borcun olamaması sebebiyle takibe itiraz etme zaruretinin doğduğunu, davacı yanın aldığını iddia ettiği takdirlerin evvel dönemde var olan icra kurulunca yapılmış olabileceğini, ancak takdir edilmesi gereken hizmeti davacı yanın ifa etmediği gerek Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü’nden gelecek personel sayısı, kimlikli personel ad ve soyadı listesi ile kooperatifçe tutulan kayıtlar, yapılan görüntülü ve yazılı tespitler ile ortada olduğunu ileri sürerek; Hiç bir izin veya icazeti olmadan kooperatife hizmet verdiğini iddia eden; Yasal sorumlulukları kapsamında basiretli bir tacir gibi davranmayarak sözleşmenin feshini müteakip hizmet verdiğini iddia eden davacı yanca haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen iş bu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen 01.07.2014 tarihli Özel Güvenlik Hizmet Alımı Sözleşmesi uyarınca davalıya 01.07.2014-23.06.2015 tarihleri arasında özel güvenlik hizmeti sunulduğunu, müvekkilinin anılan sözleşme kapsamında vermiş olduğu hizmet kalitesinden memnuniyet duyan davalının müvekkiline anılan sözleşmenin 01.07.2017 yılına kadar devam etmesi yolundaki talebini ilettiğini ve bu durum üzerine taraflar arasında 10.10.2014 tarihli ek protokol imzalandığını, anılan protokolün 3. maddesinde ” … … Kooperatifi bu sözleşmeyi erken fesih gibi bir tutum içerisine girdiği taktirde bir yıllık hakediş bedelini ödemeyi taahhüt eder” hükmü bulunmakta olup; davalının anılan protokol hilafına sözleşmeyi 19.06.2015 tarihinde feshettiğini, müvekkilinin sözleşme uyarınca edimlerini ifa etmekte iken davalı tarafından müvekkiline hitaben …. Noterliği’nin 14.04.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek anılan sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, hakedişlerin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine icra takipleri yapılmış olup davalı bu takiplere de itiraz ettiğini, bir kısım takip yönünden … Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/… Esas sayılı dosya nezdinde itirazın iptali davası ikame edildiğini, davalıya …. Noterliği’nin 22.06.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek 10.10.2014 tarihli ek protokolün 3. maddesi gereğince ödenmesi gereken 1 yıllık hak ediş bedeli olan 1.132.800,00-TL’nin ödenmesi ve iş yerinin teslim alınması ihtar ve ihbar edildiğini, kararlaştırılan bir yıllık hak ediş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bir yıllık hak ediş bedelinin şimdilik 10.000,00-TL’sinin sözleşmenin feshi tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 17.03.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; 10.000,00-TL’ye ilişkin talebinin protokolde yer alan 1 yıllık hakediş tutarı kaydı uyarınca dava değerini 1.122.800,00-TL arttırarak dava değerini 1.132.800,00-TL ye yükseltmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın kötüniyetli eski icra kurulu üyeleri ile birlik olarak yetkili Yönetim Kurulunu tanımadıkları, akdedilen protokolün yönetimin değişeceğinin bir öngörüsü ile tarflarca haksız menfaat sağlamak amacıyla kötüniyetli olarak tanzim edildiğini, Yasaların da kötüniyet ile tanzim edilen işbu protokolü korumayacağının da açık olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin başlıca görevinin kooperatif ortaklarının üstün menfaatlerini korumak ve sağlamak iken söz konusu protokole eklemiş oldukları tek yanlı fahiş cezai şartın bu kişilerin yönetim kurulu üyeliği görevini ifa etmekteki tek amaçlarının yolsuzluk yaparak kendilerine haksız kazanç sağlamak olduğu davacı yanın ise kazanç paylaşımına ortak olduğunun aleni bir şekilde anlaşıldığını, davacı yanın haksız ve kötüniyetli olarak talepte bulunduğu belirterek davanın esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
… İcra Müdürlüğü’nün 2015/… E. sayılı dosyası ile; 24.06.2015 Tarih, … no’lu 68.209,05-TL tutarlı ve 31.05.2015 tarihli, … no’lu 86.809,79-TL tutarlı fatura alacağı nedeniyle, 68.209,05-TL Asıl Alacak, 667,14-TL geçmiş gün faizi (24.06.2015-28.07.2015 Reeskont Avans), 86.809,79-TL Asıl Alacak, 1.448,42-TL geçmiş gün faizi (31.05.2015-28.07.2015 Reeskont Avans) olmak üzere 157.134,40-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %10,50 reeskont avans faizi, icra harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin tahsili talebiyle davacı yanca takip başlatıldığı, ödeme emrinin 30.07.2015 tarihinde davalı kooperatife tebliğ edilmiş olup, 03.08.2015 tarihinde davalı vekili tarafından verilen itiraz dilekçesi ile; müvekkili kooperatifin alacaklı şirkete mezkur ödeme emrinin dayanağını oluşturan borcu bulunmadığını öne sürülerek ödeme emrine, borca ve faize, fer’ilerine, yargılama giderlerine ve vekalet ücretine itiraz edilerek takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 27.09.2016 tarihli bilirkişi raporunda ;
“Asıl davada;
Feshin geçerli olduğu yönünde karara varılması halinde; Davacının takip tarihindeki Mayıs 2015 dönemi hakediş alacağının 37.301,66-TL, işlemiş faiz alacağının 543,98-TL olacağı, Haziran 2015 dönemi ile ilgili olarak davacı tarafça talep edilebilecek hakediş tutarının bulunmadığı, feshin geçersiz olduğu yönünde karara varılması halinde; Davacının takip tarihindeki alacağının; Mayıs 2015 dönemi için 79.932,14-TL, Haziran 2015 dönemi için 68.209,05 TL olmak üzere 148.141,19-TL, işlemiş faiz alacağının 1.702,82-TL olacağı, birleşen davada; Sözleşmenin 4.3 maddesindeki 40 güvenlik personeli, 5. maddesindeki sözleşme bedeli 1 ay için kişi başı 2.000,00-TL + KDV verilerine göre; davacının 1 yıllık hakediş alacağının 1.132.800,00-TL olacağı, davacı şirketçe keşide edilen … Noterliği’nin 22.06.2015 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesinde tebliğ şerhinin bulunmadığı, bu nedenle temerrüt tarihinin tespit edilemediği, davacı vekili talebine göre hesaplama yapıldığında ise, 10.000,00-TL tutarındaki alacağın birleşen dava tarihi itibariyle temerrüt faiz miktarının 297,50-TL olacağı” şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 11.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda ;
“Tarafların kök rapora itirazının olmadığı, davalı şirketin 31.12.2015 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğu, bu durumda makul bir cezai şart miktarının belirlenmesinin mümkün olamayacağı, birleşen davada şimdilik kaydıyla 10.000,00- TL talep edildiği, anılan alacak miktarına ve 26.06.2015 temerrüt tarihine göre yapılan hesaplama sonucunda birleşen dava tarihi itibariyle davacı şirket temerrüt faiz alacağının 277,08-TL olacağı,” şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 22.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda ;
“Maddi Duran Varlıklar hesap bakiyesini oluşturan alt hesaplarda kayıtlı varlıkların, cins, miktar, aktife giriş tarih ve tutarları ilgili belge ve bilgilerin ibraz edilmesi ile birlikte; davalı kooperatifin ekonomik durumu tespit edilebilecek, cezai şart alacağı yönünden ekonomik mahviyeti ve tenkisi hususunda sağlıklı sonuca varılacak olup, takdiri Sayın Mahkemeye aittir.” şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 23.08.2019 tarihli bilirkişi raporunda ;
“Asıl Davada;
Feshin geçerli olduğu yönünde karara varılması halinde; Davacının takip tarihindeki Mayıs 2015 dönemi hakediş alacağının 37.301,66-TL, işlemiş faiz alacağının 543,98-TL olacağı, Haziran 2015 dönemi ile ilgili olarak davacı tarafça talep edilebilecek hakediş tutarının bulunmadığı, Feshin geçersiz olduğu yönünde karara varılması halinde; Davacının takip tarihindeki alacağının; Mayıs 2015 dönemi için 79.932,14-TL, Haziran 2015 dönemi için 68.209,05-TL olmak üzere 148.141,19-TL, işlemiş faiz alacağının 1.702,82-TL olacağı,
Birleşen Davada;
Sözleşmenin 4.3 maddesindeki 40 güvenlik personeli, 5. maddesindeki sözleşme bedeli 1 ay için kişi başı 2.000,00- TL + KDV verilerine göre; davacının 1 yıllık hakediş alacağının 1.132.800,00-TL olarak hesaplandığı, davalı kooperatifin borca batık durumda olduğu dikkate alındığında makul bir cezai şart miktarının belirlenmesinin mümkün olamayacağı, kooperatif aktifinde kayıtlı binaların detay listesi sunulmadığından, değerleme dışında kalan gayrimenkullerin olup olmadığı hususunun halen açıklığa kavuşturulamadığı,” şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 07.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda ;
“İnceleme dönemlerinin 2014-2015 olmasına karşılık, davalı şirket tarafından 10.03.2020 tarihinde sunulan dilekçe ekindeki tabloların;
1) 29.02.2020 tarihindeki Maddi Duran Varlıkların kayıtlı değerlerini göstermekte olduğu,
2) Rayiç değer esasına göre öz varlık hesaplamasında 1. derecede önem arz eden ve kayıtlı değerler toplamı 13.617.557,68-TL olan 252-Binalar Hesabında kayıtlı taşınmazların cins, miktar, aktife giriş tarih ve tutarlarını da içermediği, bu durumda; sunulan belge içeriğine göre “davalı şirketin ekonomik durumu, cezai şart alacağı yönünden ekonomik mahviyeti ve tenkisi” hususlarında sağlıklı bir sonuca varılamayacağı, özetle; sunulan belgenin, 23.08.2019 tarihli raporumuzda yer alan görüşlerimizde değişiklik yapılmasını gerektirir bilgileri içermediği,” şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Dava; Asıl davada; güvenlik hizmeti sözleşmesine ilişkin faturadan kaynaklı itirazın iptali ile birleşen davada cezai şart istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı şirket ile davalı kooperatif arasında 01.07.2014 tarihli, bir yıl süreli “Özel Güvenlik Hizmet Alımı Sözleşmesi” tanzim edildiği, yine taraflar arasında 10.10.2014 tarihinde yapılan protokolle 01.07.2014 tarih ve bir yıllık hizmet alımı sözleşmesinin süresinin (3) yıla çıkarılmasının ve erken fesih durumunda bir yıllık hakedişin tazminat olarak ödenmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde; Ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürelerinde yaptırıldığı, taraflara ait defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığının tespit edildiği, davacı temlik eden tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde; takibe ve asıl davaya konu edilen; 31.05.2015 tarih, 2265 sayılı faturanın aynı tarih, 295 sayılı yevmiye maddesinde kayıt altına alınarak davalı kooperatif cari hesabına 86.809,75-TL, 23.06.2015 tarih, … sayılı faturanın 30.06.2015 tarih, 357 sayılı yevmiye maddesinde kayıt altına alınarak davalı kooperatif cari hesabına 68.209,05-TL borç kaydedildiği, davacı defterlerinde, davalı kooperatifin borç bakiyesinin 302.120,21-TL olduğunun belirlendiği, takip ve dava konusu edilen faturaların toplam tutarının 155.018,80-TL iken 2265 sayılı faturanın 86.809,79-TL olarak beyan edilmesi nedeniyle 155.018,84-TL tutarındaki asıl alacağın (667,14 + 1.448,42) ve 2.115,56-TL işlemiş faizi ile birlikte toplam 157.134,40-TL tutarındaki alacağın tahsili amacıyla takibe geçilerek asıl davaya konu edildiği anlaşılmıştır. Davalı kooperatifin incelenen ticari defter ve belgelerinde ise; davacı temlik eden şirket ile olan ticari ilişkinin satıcılar kebir hesabı altında açılmış olan 320.05.0562 kodlu yardımcı hesapta izlendiği, sunulan muavin defter dökümlerine göre; 31.12.2014 tarihi itibariyle 85.600,77-TL olan davacı şirket alacağının 28.07.2015 takip tarihi itibariyle 84.816,71-TL’ye gerilediği, asıl davaya konu edilen 31.05.2015 tarih, … sayılı, 86.809,75 TL ve 24.06.2015 tarih, … sayılı, 68.209,05-TL tutarlı davacı şirket faturalarının muavin defter dökümünde yer almadığı belirlenmiştir.
Davalı Kooperatif tarafından keşide edilen … Noterliği’nin 09.04.2015 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile; yeni yönetim kurulu değişikliği kararının, …. Noterliği’nin 02.04.2015 tarih, … sayı ile onaylı yönetim kurulu kararı ile 6102 sayılı TTK hükümlerine uygun olarak 02.04.2015 tarihinde ilan olduğu, tescil gazetesinin ihtarname ekinde yer aldığı, davalı kooperatifin yeni yönetim değişikliği ile birlikte temsile yetkili olarak Yönetim Kurulu Başkanı … …, Y.K.Başkan Yrd. … …, Genel Sekreter … …, Muhasip Üye … olarak belirlendiği ve tescil edildiği, ihtarname ekinde imza sirkülerinin yer aldığı, davalı kooperatif adına … …, … … ve … … tarafından keşide edilen …. Noterliği’nin 14.04.2015 tarih, … yevmiye numaralı Fesih İhbarnamesi ile; “… … Noterliği’nin 09.04.2015 tarih,… yevmiye numaralı ihtarı ile uyarılmış olmalarına rağmen ihtar konularının ihlale devam edildiği, görülen lüzum üzerine sözleşmenin fesih edildiği…” ihtar edilmiş olup, 14.04.2015 tarihinde davacı yana tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirketçe, davalı kooperatife gönderilen 18.04.2015 tarihli yazı ile: 01.07.2014 tarihinde yapılan sözleşme ve 10.10.2014 tarihli ek protokol ile ilişkilendirildiğinde fesih yazısına anlam verilemediği belirtilerek açıklayıcı bilgi talep edildiği, davalı şirket kaşesi ve üzerindeki imzaların yer aldığı 21.04.2015 tarihli yazı ile; “…… …, … … ve … … isimli kişilerin Yönetim Kurulu Üyeliklerinin Kooperatif Ana Sözleşmesi’nin 45 ve 47. maddeleri gereğince düştüğü anlaşılmış olup, Kooperatifi temsil ve ilzama yetkililerinin olmadığı, bu şahıslar tarafından gönderilen fesih yazısının hukuken geçerli olmadığı sözleşme ve ek protokol gereği güvenlik görevine devam edilmesi gerektiği …” hususu davacı şirkete bildirildiği, davacı şirketçe keşide edilen …. Noterliği’nin 22.06.2015 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesinde; “…01.07.2014 tarihli güvenlik sözleşmesi ve 10.10.2014 tarihli ek protokol çerçevesinde güvenlik hizmetinin alındığı, hizmetin mükemmel şekilde ifa edilmesine rağmen 14.04.2015 tarihli noter fesih bildirimi ile akdin gerekçe gösterilmeden soyut beyanlarla feshedildiği, 18.04.2015 tarihli yazı ile anılan ihtarın gerekçesinin sorulduğu, taraflarına gönderilen 21.04.2015 tarihli yazı ile fesih bildiriminin hüküm ifade etmediği ve göreve devam edilmesinin bildirildiği, aradan geçen sürede üstlenilen görevin en iyi şekilde ifa edildiği, hal böyle iken 2015 Mart ayı ile 22.06.2015 tarihleri arasında tahakkuk eden 340.185,00-TL hizmet bedelinin halen ödenmediği, talep üzerine 19.06.2015 tarihinde kooperatifi temsilen … Başkan Vekili … … ile yapılan toplantıda, … … tarafından yapılmış hizmet akdinin sona erdirilmiş olduğu, 30.06.2015 tarihine kadar olan hizmet bedelinin ödeneceği, ancak ek protokolün 3. maddesi gereği ödenmesi gereken 1 yıllık hakediş bedelinin ödenmeyeceğinin beyan edildiği, bu nedenle toplantının neticesiz kaldığı belirtilerek; halen ödenmemiş hizmet bedelleri ile Protokolün 3.maddesi gereği hakediş bedeli toplamı olan 1.490.894,00-TL’nin tebliğden itibaren 2 işgünü içinde ödenmesi” hususunun ihtar edildiği anlaşılmıştır.
Asıl davaya ve takibe konu Mayıs 2015 dönemi ile ilgili olarak düzenlenen faturada Güvenlik Hizmeti veren personel sayısı 42 olarak gösterildiği; ancak, günlük görev dağılım çizelgelerinde toplam görevli sayısı 40 olduğu, yine bu faturada 42 özel güvenlik görevlisine ilaveten 40 özel güvenlik görevlisinin daha takviye olarak görevlendirildiği ve fatura edildiği halde, Günlük Görev Dağılım Çizelgelerinde bu görevlilerin kaydına rastlanılmadığı, anılan faturada “ Devriye Aracı Yakıt Masrafı” olarak 1.000,00-TL’nin faturaya dahil edildiği, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin 4.6 maddesinde; “Güvenlik Hizmetinde 1 adet devriye aracıyla da hizmet verileceği” kararlaştırılmış ise de, sözleşmede aracın yakıt masrafının fatura edileceğine yönelik bir hüküm bulunmadığı; ancak verilen hizmet içeriği dikkate alınarak fatura edilen bu tutarın kadri maruf olduğu sonucuna varıldığı, Haziran 2015 döneminde fatura edilen özel güvenlik görevlisi sayısının Günlük Görev Çizelgeleri ile uyumlu olduğu, Mayıs 2015 dönemi için 79.932,14-TL, Haziran 2015 dönemi için 68.209,05-TL olmak üzere davacı yanca yerine getirilen hizmet bedelinin toplam 148.141,19-TL olacağının belirlendiği anlaşılmıştır.
Davalı kooperatifin 19.03.2015 tarihinde yapılan yönetim kurulu toplantısında icra kuruluna verilen icra yetkisin kaldırılması yönünde oy çokluğu ile karar alındığı, söz konusu kararın 08.04.2015 tarih ve … sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığı, yeni icra kurulu tarafından davalı … … … Kooperatifi tarafından …. Noterliği’nin 14.04.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, 01.07.2014 tarihli Özel Güvenlik Hizmet Alımı Sözleşmesinin 14.04.2015 tarihinde tek taraflı fesih edildiğinin davacı tarafa ihtar edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 9.8 maddesinde; tarafların hizmetin aksaması ve sözleşmedeki şartların yerine getirilmemesi halinde sözleşmeyi bir ay önceden haber vererek fesh edilebileceğinin düzenlendiği, davalının bu şartı yerine getirmeden tek taraflı fesih gerçekleştirdiği, bu sebeple davalı yanca yapılan feshin haklı bir fesih olmadığı, davacı temlik eden … Ltd. Şti. tarafından 23.06.2015 tarihine kadar güvenlik hizmeti verilmesine devam edildiği, bu tarihte hizmet verimine son verilerek İstanbul Valiliği’ne bildirimin yapıldığı, davalı yanca taraflar arasındaki sözleşmenin feshini ihtarına rağmen davacı yanca 23.06.2015 tarihine kadar hizmet vermeye devam edildiği hususunun dosya kapsamına alınan bilirkişi raporları ile belirlendiğinden ve verilen hizmetin taraflar arasındaki sözleşmenin haklı ya da haksız feshine bağlı olmaksızın sözleşme konusu işe ilişkin olduğundan hizmet karşılığı düzenlenen fatura tutarı alacağının tahsilini talep edebileceği, bu bağlamda; asıl davada … İcra Müdürlüğü’nün 2015/… takip sayılı dosyasında davalı yanın takibe vaki itirazının kısmen iptali ile takibin bu defa; 79.932,14-TL asıl alacak ile 68.209,05-TL asıl alacak olmak üzere toplam 148.141,19-TL asıl alacak ile 1.363,00-TL işlemiş faiz olmak üzere 149.504,19-TL üzerinden devamına karar vermek gerekmiş, koşulları oluştuğundan davalı yan aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin asıl davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen davada; davacı yan taraflar arasında düzenlenen 10.10.2014 tarihli protokolle 01.07.2014 tarih ve bir yıllık hizmet alımı sözleşmesinin süresinin (3) yıla çıkarılmasının ve erken fesih durumunda bir yıllık hakedişin cezai şart olarak ödenmesinin kararlaştırıldığı; davalı yanca taraflar arasındaki sözleşmenin haksız olarak erken feshi nedeniyle davacı yanın cezai şarta hak kazandığı, her ne kadar davalı yan söz konusu protokoldeki imzaların o tarihte yetkili olan kooperatif temsilcilerine ait olmadığını ve protokolün eski tarihli olarak düzenlendiğini iddia etmişse de; söz konusu protokolün imzalandığı tarihte yetkili olan yönetimce imzalandığı ve protokolün eski tarihli olarak düzenlenip düzenlenmediğinin yani söz konusu protokolün yaş tespitinin de mümkün olmadığı nazara alındığında davalı yanın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği, yine davalı yanca söz konusu protokolde bahsi geçen; ” ..Güvenlik şirketinin yapacağı yatırımlar ve hizmet kalitesi göz önüne alınarak..” ibaresi ile cezai şart talebinin yatırım yapılması şartına bağlandığı iddia edilmişse de; protokol içeriğinde cezai şartın, koşula bağlandığına ilişkin bir kayıt içerdiğinden bahsedilemeyeceği; aksine hizmet kalitesi göz önüne alınarak cezai şartın hüküm altına alındığının belirtildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-1658 Esas ve 2017/1464 Karar sayılı ilamında da belirlendiği üzere; kooperatiflerin ticaret şirketi ve tacir olduğunun kabul edildiği, bu kapsamda alınan bilirkişi raporlarında davalı kooperatifin borca batık olduğu hususu nazara alındığında dosya kapsamına alınan bilirkişi raporlarında protokolde belirlenen esaslar nazara alınarak yapılan hesaplama sonucunda belirlenen 1.132.800,00-TL cezai şart alacağının davalı yanın ekonomik olarak mahfına sebep olacağı anlaşılmakla 1/9 oranında takdiri indirim sonucu tespit edilen 125.866,66-TL cezai şart alacağının ilk 10.000,00-TL’lik kısmına ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü tarih olan 26.06.2015 temerrüt tarihinden kalan kısmına ıslah tarihi olan 17.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı yandan alınarak davacı tarafa verilmesine dair davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
… İcra Müdürlüğü’nün 2015/… takip sayılı dosyasında davalı yanın takibe vaki itirazının kısmen iptali ile takibin bu defa; 79.932,14-TL asıl alacak ile 68.209,05-TL asıl alacak olmak üzere toplam 148.141,19-TL asıl alacak ile 1.363,00-TL işlemiş faiz olmak üzere 149.504,19-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren borç ödeninceye kadar yıllık %10,50’yi geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 29.900,83-TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
2-Birleşen davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1.132.800,00-TL cezai şart alacağından takdiri indirim sonucu tespit edilen 125.866,66-TL cezai şart alacağının ilk 10.000,00-TL’lik kısmına temerrüt tarihi olan 26.06.2015 tarihinden kalan kısmına ıslah tarihi olan 17.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı yandan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl davada; kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 10.119,52-TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 2.683,47-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.436,05-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Birleşen davada; davacı tarafça peşin yatırılan 19.345,39-TL harçtan, kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 8.597,95-TL karar-ilam harcının mahsubu ile bakiye 10.747,44-TL harcın talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Asıl davada; davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 18.023,41-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6-Asıl davada; davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Birleşen davada; davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 15.907,33-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
8-Davacı tarafça yapılan 7.184,70-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 7.134,61-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafça yapılan 105,00-TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 0,73-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
11-Asıl davada davacı tarafca yatırılan 2.683,47-TL harç ile 27,70-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.711,17-TL harcın davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Dair ; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/01/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …