Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/892 E. 2018/458 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/933
KARAR NO : 2018/459
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/09/2015
KARAR TARİHİ: 22/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil firma …. ili … ilçesi sınırları içerisinde bulunan ve akaryakıt sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, müvekkil firma ile davalı şirket arasında uzun yıllardan beri devam etmekte olan ve uzun yılların getirmiş olduğu güvene dayalı bir ticari ilişkisi bulunmadığını, yıllardır devam eden güvene dayalı ticari ilişki neticesinde davalı tarafça bu güven boşa çıkararak müvekkil firmaya olan akaryakıt borcunu ödemediğini, bu durum ilgili fatura ve akaryakıt fişleri ile de sabit olduğunu, müvekkil şirket tarafından fatura edilen tutarlar tarafça alacak kalemi olarak belirlenmiş ve söz konusu takip bu faturalar dayanak yapılarak başlatıldığını, takip konusu alacak faturalara dayanan likit alacakları olduğunu ve muaccel olduğunu, müvekkil firma tarafından davalıya kesilen faturalar karşılığının ödenmemesi neticesinde alacağın tahsili için davalı şirket aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafın ana paraya, faize ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun itirazlarının iptaline ve duran icra takibinin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesi ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
İstanbul …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasında özetle; “103.034,87-TL tutaındaki alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faizi ile birlikte.. ” tahsilini talep ettiği, davalı tarafça borca ve takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 10/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirket ile davalı şirket akaryakıt alım satımına dair bit ticari ilişki bulunduğu, bu ilişkiden kaynaklanan 92.243,00-TL’lik fatura tanzim edildiğini, fatura tutarlarının ödendiğine dair dosya içinde bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığını mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 14/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davacı şirkete ait 2014 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, takibe konu edilen faturaların ticari defterlerde kayıtlı oldukları 31/12/2014 yıl sonu davacı yanın davalı yandan 96.977,52-TL alacaklı olduğunu, bununla birlikte davacı yanın takibe konu ettiği 4 adet fatura toplam bedelinin 92.245,59-TL olduğunu, davalı yan incelemeye gelmeyip, ticari defterlerini ibraz etmediğinden davacı yan alacağının davalı defterlerindeki durumu yönünden herhangi bir tespit ve değerlendirme yapılma imkanının bulunmadığını, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, dava dosyasında davacı yanın davalı muhatabını temerrüde düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarname ya da ödeme şartlarını düzenleyen yazılı bi metne rastlanmadığından davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceğini, bununla birlikte 92.245,59-TL asıl alacak için takip tarihinden itibaren ticari avans faizi talep edebileceğini mütalaa etmiştir.
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; davacı şirketin akaryakıt sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğu, davalı şirket ile aralarında akaryakıt alım satımına ilişkin ticari ilişkinin mevcut olduğu, bu kapsamda düzenlenen ve icra takibine konu edilen faturaların davalı tarafça ödenmediği, ödenmeyen faturalara ilişkin …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği, davalı tarafın vaki itirazının iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 14.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; davacı tarafın 2014 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davacı yanın davalı taraftan cari hesap muavinine göre 31.12.2014 yıl sonu itibariyle anılan hesap bakiyesi gereğince davalı yandan 96.977,52-TL alacaklı olduğu, davacının takibe konu ettiği 4 adet fatura toplam bedelinin 92.245,59-TL olduğu, dosya kapsamına sunulan 4 adet akaryakıt faturasının üzerinde; “Mal alıcıya müessese de teslim edildiğinden VUK’nun 230/5 fıkrası hükmünce sevk irsaliyesi düzenlenmemiştir.” ifadesinin yer aldığı, taraflar arasındaki ticari ilişkide; davalı tarafın ay içerisinde fiilen akaryakıt alımlarını yaparak karşılığında fişlerin kesildiği, ay sonlarında ise fiş toplamlarının faturalaştırıldığı, söz konusu akaryakıt teslimi gerçekleştirilirken pompadan yakıt aktarımı yapılabilmesi için, yasal mevzuat gereği teslim edilen akaryakıt tutarı kadar fiş kesilmesi gerektiği, aksi halde pompadan akaryakıt geçişinin sağlanmasının mümkün bulunmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki ticari alışverişin öncelikle fiilen teslim edilen akaryakıt miktarları için her bir araca aldığı yakıt tutarında pompa fişi düzenlendiği, sonrasında ise ay sonlarında fişlerin davalı şirketten teslim alınarak aylık icmale konu edildiği ve fiş tutarı kadar fatura düzenlendiği, bu kapsamda yapılan incelemede; davalı şirket borcunun fiilen alım yaptığı tarihlerdeki perakende satış fişlerinden kaynaklandığı, aynı uygulamanın 2013 yılında da taraflar arasında gerçekleştirildiği ve davalı yanın bu çerçevede oluşan borcunu ödemek için davacı yana çek verdiği, taraflar arasındaki ödeme ve tahsilat işleyişinin bu şekilde gerçekleştiği, dolayısıyla davacının davalıya akaryakıt teslimi yaptığının anlaşıldığı ve fakat davacı ticari defterlerinde davalı yan tarafından yapılmış bir ödeme bulunmadığından davacı yanın takibe konu ettiği 4 adet fatura toplam bedeli olan 92.245,59-TL alacaklı olduğu anlaşılmış, davalı tarafın bu miktara vaki itirazının iptaline karar vermek gerekmiştir. Davacı yan takipte işlemiş faiz talep etmiş ise de; davalı muhattabını temerrüdü düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarname ya da ödeme şartlarını düzenleyen yazılı bir belge sunmadığından davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceği nazara alınarak bu kısma ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş, koşulları oluştuğundan davacı yararına alacağın %20’si üzerinden hesap edilen icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine dair, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
İstanbul …. İcra Müadürlüğünün … E. Sayılı dosyasında davalı tarafın itirazının kısmen iptali ile,
Takibin 92.245,59-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 18.449,11-TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 6.301,29-TL ilam harcından peşin alınan 1.245,41-TL’nin mahsubu ile bakiye 5.055,88-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.245,41-TL peşin harç ve 27,70-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.273,11-TL davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.129,65-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.229,50-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 128,75-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına; artan 1.100,75-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/05/2018

Katip Hakim