Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/872 E. 2018/451 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/872 Esas
KARAR NO : 2018/451
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2015
KARAR TARİHİ : 17/05/2018
Taraflar arasında mahkememizde görülen alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ a dava dışı …. Petrol Ürünleri A.Ş. tarafından 2003 yılında Akaryakıt Bayiliği verildiğini ve daha sonraki tarihlerde yenilendiğini, …’ın ise sözleşmeye müşterek ve mütessesil borçlu olarak yer aldığını, dava dışı şirketin iç bölünmesi sebebiyle bayilerine ilişkin tüm hak ve alacakların müvekkiline geçtiğini, davalıların vermiş oldukları belgeler ile sözleşme değişikliğine onay verdiklerini, bunun üzerine tarafların aralarındaki sözleşmeyi 31/12/2012 tarihinde yenileyerek 5 yıl daha devam kararı almış olduklarını, ticari ilişkinin davalının sözleşmesinin fesih edildiği 09/03/2015 tarihine kadar devam ettiğini, davalının vermiş olduğu 3 adette toplam 178.477,59 TL ve istasyonunda kurulu otomasyon bakım bedeli olarak 578,20 TL olmak üzere toplam 179.055,79 TL ve çeklerin %10 karşılıksız çek tazminatları ile birlikte toplam 196.902,79 TL müvekkiline borcunun bulunduğunu beyanla açıklanan nedenlerle …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile mükerrer tahsilata neden olmamak kaydıyla, 199.970 TL alacağın ihtarın tebliği tarihi 16/03/2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte, 50.000 USD cezai şartın aynı tarihten itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faizleriyle birlikte ödeme günündeki kur üzerinden TL olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, dava masrafları ile vekalet ücretinin davalılar tarafına yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin diğer davalıya davacı firma ile kendi nam ve hesabına sözleşmeler imzalamaya, akaryakıt bayiliği almaya, kendi nam ve hesabına borçlanmaya vs., hususları içeren vekaletname verdiğini, diğer davalı … vekalet akdini kötüye kullanmak suretiyle iş bu vekaletname ile kendi adına sözleşmeler imzaladığını, yapılan protokolün altındaki müvekkili imzalarının sahte olduğunu, bunun için davacı şirket yetkilileri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığında suç duyurusunda bulunulacağını, müvekkilinin davalıya vermiş olduğu vekaletname de diğer davalının kendi nam ve adına işler yapmaya yetkili olmadığını beyanla usulü itirazlarının kabulüne, haksız ve mesnetsiz olan davanın esastan reddine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı …’a yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davaya yanıt vermemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip, celbi gerekli deliller celp edilerek dosyamız arasına girmiştir.
Mahkememizce davacı ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde talep halinde yerinde inceleme yetkisi de verilerek iddia ve savunma çerçevesinde varsa davacı alacağının tespiti ayrıca cezai şart yönünden davalı tarafın ekonomik durumu da değerlendirilerek tenkis ve tenkis oranlarının tartışılması babında bilirkişi sektör uzmanı … ile mali bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 29/01/2018 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Huzurdaki dava bir alacak davası olup, davacı, davalı ile yapılan ek protokol hükümlerinin davalı tarafından ihlal edildiği iddiası ile;
Davalı … tarafından verilen ve karşılıksız çıkan 3 adette toplam 180.977,59 TL’lik çekin ve çeklerin %10 karşılıksız çek tazminatları ile birlikte toplam 199.075,35 TL ile istasyonda kurulu otomasyon bakım bedeli olarak 578,20 TL’ nin ihtarın tebliği tarihi olan 16/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bayilik sözleşmesinin madde 25/a (aa) bendi gereği 50.000 USD cezai şartın yine aynı tarihten itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmektedir.
Dosyada davacı … Petrol Ürünleri Ticaret Anonim şirketi ile davalı … arasında 28/12/2012 tarihinde akdedilmiş bir Protokolün mevcut olduğu görülmüş olup, söz konusu protokolün altında tarafların kaşe ve imzalarının mevcut olduğu ve malik olarak diğer davalı …’ın adı ve yerine malik vekili olarak …’ın imza atmış olduğu görülmektedir. Bununla birlikte 31/12/2012 tarihinde davacı ile davalılardan … arasında akaryakıt bayilik sözleşmesinin akdedilmiş olduğu ve sözleşmenin altında davacı ile davalı …’ın kaşe ve imzalarının mevcut olduğu görülmektedir.
Diğer davalı …’ın ise dosyada mevcut olan … 3. Noterliğinin 19/09/2005 tarihli vekaletnamesi ile davalı …’a maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde her türlü işlemi yapması için vekil tayin etmiş olduğu görülmektedir. Dosyada mevcut … tarafından 22/06/2007 tarihinde imza altına alınmış olan muvafakatname ile; davacının …’ın mevcut veya ileride doğabilecek olan ve Bayilik sözleşmesi ile Protokolünde yazılı tüm hak ve alacaklarının teminatı olarak, maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde … Petrol Ürünleri Ticaret A.Ş. lehine tesis etmiş olduğu 04/06/2003 tarih ve … yev. nolu 1. derece 150.000. TL bedeliyle, yıllık %50 faizli ipoteğin ve yine aynı parsel üzerinde kayıtlı davacı lehine tesis etmiş olduğu 300.000 TL bedelli, yıllık %30 faizli ipoteğin ve ipotek senedi ile … ile müşterek ve müteselsil borçlu olduğunu kabul etmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davalılardan …’a gönderilen ihtarnamenin tebliğ şerhine dosyanın tetkikinde rastlanamamıştır.
Davacının dosyaya sunmuş olduğu ticari defter sayfa suretlerinin tetkikinde; davalılardan … ile olan ticari münasebetini 120.01.02.001 nolu cari hesap kodu altında … nolu müşteri kodunda takip etmekte olduğu, … – … Petrol adına düzenlemiş olduğu faturaları bu hesabın borcuna kaydetmiş olduğu, buna karşılık yapmış olduğu tahsiları ise bu hesabın alacağına kaydetmiştir.
Davalı … tarafından verilen 17/11/2014 tarihli 73.113,18 TL bedelli, 27/11/2014 tarihli 70.364,41 TL bedelli ve 31/12/2014 tarihli 37.500,00 TL bedelli çeklerin defterlerinde kayıtlı olduğu ve karşılıksız çıkması üzerine davalıyı borçlandıracak şekilde kayıt edilmiş olduğu görülmektedir.
Davacı taleplerinin incelemesi aşağıdaki gibidir.
Dosyada söz konusu çek fotokopilerinin mevcut olduğu ve cirantalarında çeklere ilişkin hesaplarda -0- bakiye olduğundan çek ödemelerinin yapılmadığı ve çeklerin karşılıksız çıktığı görülmektedir. Davacı tarafından karşılıksız çıkan çekler üzerine davalı …’a … 37. Noterliğinin 10/03/2015 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilmiş olup, ihtarname ile :'”…taraflar arasındaki 31/12/2012 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin fesih edildiğini, ödenmesi gereken borcun karşılıksız çek tazminatları ile birlikte 201.250,00 TL ve 50.000 USD cezai şart olduğu, bu borcun ihtarın tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde ödenmesi gerektiği…” ihtar edilmiştir. Bu ihtarnamenin 12/03/2015 tarihinde …’ın oğlu … tarafından tebliğ alındığı anlaşılmaktadır.
Davacı karşılıksız çıkan 2 adet çek için …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası davalılar aleyhine ile icra takibi başlatmış olduğu, ancak davalıların söz konusu takiple de borçlarını ödemediği anlaşılmaktadır.
Davacının karşılıksız çıkan çekler nedeniyle davalıdan alacağı; 17/11/2014 tarihli 73.113,18 TL bedelli çek ve %10 karşılıksız çek tazminatı (73.113,18 TL xl0 / 100 =) 7.311,32 TL, 27/11/2014 tarihli 70.364,41 TL bedelli çek ve %10 karşılıksız çek tazminatı (70.364,41 TL xl0 / 100 = ) 7.036,44 TL, 31/12/2014 tarihli 37.500,00 TL bedelli çek ve %10 karşılıksız çek tazminatı (37.500,00 TL xl0 / 100 = ) 3.750,00 TL, olmak üzere toplam (73.113,18 + 70.364,41 + 37.500 + 7.311,32 + 7.036,44 + 3.750,00 =) 199.075,35 TL’dir.
Davacı tarafından talep edilen 578,20 TL’lik istasyon kurulu otomasyon bakım bedeline ilişkin dosyanın tetkikinde herhangi bir doneye rastlanılmadığından hesaplamaya dahil edilmemiştir.
Davacının karşılıksız çıkan çeklere ilişkin talebinin kabulü halinde yapılan faiz hesaplaması aşağıdaki gibidir. Fesih İhtarnamesinin davalılardan …’ın oğlu …’a 12/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnameye göre temürrüt tarihinin ise 19/03/2015 tarihi (tebliğ tarihine +7 gün ilavesi ile) olduğu anlaşılmaktadır. Davacı talebinin kabulü halinde davalıdan talep edebileceği işlemiş faiz tutarı 9.162.92 TL’dir.
Davacı yan karşılıksız çıkan çek talebinin yanında sözleşmenin 24/a maddesi gereğince ceza i şart talebinde de bulunmuş olup, sözleşmenin 24/a maddesi aynen aşağıdaki gibidir. Sözleşmenin 24/a maddesi :”….Bayi, iş bu sözleşmenin veya eki protokolün herhangi bir hükmünü kısmen veya tamamen ihlal ettiği veya borç ve taahhüderini yerine getirmediği ve süreli ihtara rağmen akdi ihlale devam ettiği veya kötü niyetli olarak işbu sözleşmenin konusunun imkansız hale gelmesine neden olduğu ahvalde, …” davacının sözleşmeyi derhal fesih etme yetkisinde olduğu anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin 25/a maddesinde ise :”…İşbu sözleşmenin, … tarafından işbu anlaşma hükümleri gereğince veya Bayi tarafından haksız olarak feshi halinde, bayi …ya ceza-i şart olarak ödeme tarihindeki …. Bankası döviz satış kuru üzerinden 50.000 USD karşılığı TL ödemeyi kabul ve taahhüt eder…” şeklindedir.Buna göre Sayın Mahkemece davacı talebinin kabulü halinde davacının davalılardan 50.000.USD lik ceza i şart talep edebilecektir.
Fesih İhtarnamesinin davalılardan …’ın oğlu …’a 12/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnameye göre temürrüt tarihinin ise 19/03/2015 tarihi (tebliğ tarihine +7 gün ilavesi ile) olduğu anlaşılmaktadır. Davacı talebinin kabulü halinde davalıdan talep edebileceği işlemiş faiz tutarı 876,71 USD’dir.
Cezai şartın borçlunun ekonomik mahvına neden olup olmayacağı ile ilgili olarak gerek literatürde ve gerekse uygulamada yerleşmiş ve tüm şirketler için uygulanan bir hesaplama tarzı mevcut değildir. Bu her şirket için farklılıklar gösterebilir. Belli bir kıstasın olmaması, uygulamada mali bilirkişileri de sıkıntıya sokmaktadır.
Bu nedenle, tarafımızca bu tür dava ve hesaplamalarda eski TTK. md. 324 hükmünden faydalanılmaktadır. Eski TTK. md. 324 hükmünde, şirketin esas sermayesinin 2/3 ünün karşılıksız kaldığının anlaşılması, şirketin aciz haline düşmüş olduğu anlamına geldiğinden, kıyas yoluyla, şirketin özvarlığına da bu madde ve oran uygulanarak hesaplama yoluna gidilmiştir.
… Vergi Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen davalıya ait 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin tetkikinde; Davalının son iki yıla ait mali verilerine bakıldığında, şirketin özvarlığının sürekli (-) değerde olması (özvarlığını tamamen kaybetmiş olması) sebebiyle; 50.876,71 USD’lik cezai şart tutarının davalının ekonomik mahvına sebep olacağı görülmektedir.
Dava dosyası ile davacı defterlerinin tetkiki sonucunda, ara kararda tarafımıza verilen görev kapsamında, raporumuz içinde açıklanan nedenlerle, her türlü hukuki yorum ve nihai kararın Sayın Mahkemenize ait olduğuna işaret edilerek:
Sayın Mahkemece karşılıksız çekler için davacı talebinin kabulü halinde, davacının davalı …’ dan (199.075,35 TL karşılıksız çek alacağı + 9.162,92 TL faiz) olmak üzere toplam 208.238,27 TL talep ebebileceği, davacı tarafından talep edilen 578,20 TL’lik istasyon kurulu otomasyon bakım bedeline ilişkin olarak dosyanın tetkikinde herhangi bir doneye rastlanılmadığından hesaplamaya dahil edilmediği, davacının davalı …’dan (50.000 USD + 876,71 USD İşlemiş faiz =) 50.876,71 USD ceza-i şart talep edebileceği, ancak davalı …’ ın son iki yıla ait mali verilerine bakıldığında, şirketin özvarlığının sürekli ( – ) değerde olması özvarlığını tamamen kaybetmiş olması) sebebiyle 50.876,71 USD’lik cezai şart tutarının davalının ekonomik mahvına sebep olacağı, diğer davalı …’ın ise … adına sahip olduğu Akaryakıt İstasyonu üzerine … Petrol Ürünleri A.Ş. lehine 300.000 TL bedelle ipotek tesis etmiş olduğu ve 22/06/2007 tarihli muvafakatname ile vermiş olduğu ipoteğin … Petrol Ürünleri A.Ş. tarafından … Akaryakıt Ticaret A.Ş.’ye temlikine muvafakat ettiği, ancak davacı tarafından davalı …’a gönderilen fesih ihtarnamesinin tebliğ şerhine dosyanın tetkikinde rastlanılmadığı, bu nedenle davacının davalı …’ dan faiz talep edemeyeceği” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuştur.
Dava; akaryakıt bayilik sözleşmesi çerçevesinde oluşan cari hesap ilişkisi nedeniyle ödenmeyen akaryakıt bedellerine istinaden verilerle karşılıksız çıkan çekler ile sözleşmenin ihlali ve sözleşmenin haksız feshine sebebiyet nedeniyle cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davalılardan … usulüne uygun tebligata rağmen davaya yanıt vermemiş, diğer davalı … vekili ise; müvekkilin kendi namlı hesabına akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalaması maksadıyla diğer davalı …’a verdiği vekaletnamenin talimatına aykırı olarak ipotek borçlusu ve sözleşmede kefil gösterilmek suretiyle kullanıldığını ve kefaletinin geçersiz olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davacının davalılardan cari hesap ilişkisi nedeniyle karşılıksız çıkan çeklere istinaden alacağın olup olmadığı, var ise miktarı, davalı tarafça sözleşmenin haksız olarak feshine sebebiyet verilip verilmediği, davacı tarafın haksız feshine sebebiyet nedeniyle cezai şart talep edip edemeyeceği ve miktarı ile davalı …’ın vekaletnamenin talimatına aykırı kullanıldığından bahisle müşterek borçlu müteselsil kefilliğinin geçerli olup olmadığı ve adı geçenden alacak talebinde bulunulup bulunulamayacağı hususlarına ilişkindir.
Dava dışı … Petrol Ürünleri A.Ş. İle davalılardan … arasında 2003 yılında akdedilen sözleşme ile adı geçene Akaryakıt Bayiliği verildiği ve daha sonraki tarihlerde yenilendiği, dava dışı şirketin iç bölünmesi sebebiyle bayilerine ilişkin tüm hak ve alacaklarının davacı şirkete geçtiği, davalıların sözleşme değişikliğine onay verdikleri, tarafların aralarındaki sözleşmeyi 31/12/2012 tarihinde 5 yıl süreyle yeniledikleri ve protokolün altında tarafların kaşe ve imzalarının mevcut olduğu ve malik olarak diğer davalı …’ın adı ve yerine malik vekili olarak …’ın imzalarının olduğu, ayrıca aynı tarihte tarihinde davacı ile davalılardan … arasında akaryakıt bayilik sözleşmesinin akdedilmiş olduğu, davalılardan …’ın ise dosyada mevcut olan … 3. Noterliğinin 19/09/2005 tarihli vekaletnamesi ile davalı …’a maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde her türlü işlemi yapması için vekaletname verdiği, … tarafından 22/06/2007 tarihinde imza altına alınmış olan muvafakatname ile; davacının …’ın mevcut veya ileride doğabilecek olan ve Bayilik sözleşmesi ile Protokolünde yazılı tüm hak ve alacaklarının teminatı olarak, maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde … Petrol Ürünleri Ticaret A.Ş. lehine tesis etmiş olduğu 04/06/2003 tarih ve … yev. nolu 1. derece 150.000 TL bedeliyle, yıllık %50 faizli ipoteğin ve yine aynı parsel üzerinde kayıtlı davacı lehine tesis etmiş olduğu 300.000 TL bedelli, yıllık %30 faizli ipoteğin ve ipotek senedi ile … ile müşterek ve müteselsil borçlu olduğunu kabul ettiği, davacı tarafca karşılıksız çıkan çeklere istinaden davalı … adına … 37. Noterliğinin 10/03/2015 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilmiş olup, ihtarname ile: ‘…taraflar arasındaki 31/12/2012 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin fesih edildiğini, ödenmesi gereken borcun karşılıksız çek tazminatları ile birlikte 201.250,00 TL ve 50.000 USD cezai şart olduğu, bu borcun ihtarın tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde ödenmesi gerektiği…’ ihtarının keşide edildiği, ihtarnamenin 12/03/2015 tarihinde …’ın oğlu …’a tebliğ edildiği, davacı tarafça karşılıksız çıkan 2 adet çek için …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası davalılar aleyhine ile icra takibi başlatıldığı, ancak tahsilat sağlanamadığı davacının karşılıksız çıkan çekler nedeniyle davalı taraftan; 17/11/2014 tarihli 73.113,18 TL bedelli çek ve %10 karşılıksız çek tazminatı ( 73.113,18.-TL xl0 / 100 =) 7.311,32 TL, 27/11/2014 tarihli 70.364,41 TL bedelli çek ve %10 karşılıksız çek tazminatı (70.364,41.-TL xl0 / 100 = ) 7.036,44 TL, 31/12/2014 tarihli 37.500,00 TL bedelli çek ve %10 karşılıksız çek tazminatı ( 37.500,00 TL xl0 / 100 =) 3.750,00 TL, olmak üzere toplam ( 73.113,18 + 70.364,41 + 37.500 + 7.311,32 + 7.036,44 + 3.750,00. =) 199.075,35 TL alacaklı olduğu dosya kapsamıyla sabittir.
Bu kapsamda; davacı tarafın kas nüfus çıkan çek bedellerine dayalı cari hesap alacak istemi; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere karşılıksız çek bedeli ve çek tazminatlarından kaynaklı 199.075,35 TL (davalı …’ın çeklerin ödenmemesinde kusuru bulunmadığından ve çek tazminatından sorumlu tutulamayacağını sorumluluğunun çek tazminatı hariç tutularak 180.977,59TL) üzerinden yerinde görülmüştür.
Davalı tarafça; akaryakıt alımından kaynaklı çek bedellerinin ödenmemesi ve icra takibine sebebiyet verilmesi nedeniyle davacı tarafça sözleşmeyi haklı nedenle feshedildiğinden sözleşmenin 24/a maddesinin: “….bayi, iş bu sözleşmenin veya eki protokolün herhangi bir hükmünü kısmen veya tamamen ihlal ettiği veya borç ve taahhüderini yerine getirmediği ve süreli ihtara rağmen akdi ihlale devam ettiği veya kötü niyetli olarak işbu sözleşmenin konusunun imkansız hale gelmesine neden olduğu ahvalde. …” şeklindeki düzenlemesi gereğince davacının sözleşmeyi derhal fesih etme yetkisine sahip olduğundan ve sözleşmenin 25/a maddesinde ise :”…İşbu sözleşmenin, … tarafından işbu anlaşma hükümleri gereğince veya Bayi tarafından haksız olarak feshi halinde, bayi …ya cezai şart olarak ödeme tarihindeki … Bankası döviz satış kuru üzerinden 50.000 USD karşılığı TL ödemeyi kabul ve taahhüt eder…” şeklindeki düzenleme karşısında daha cezai şart talebine hak kazanmıştır ancak davalı yanın mübrez raporunda analiz edilen mali ve ekonomik durumu nazara alındığında 50.000 USD cezai şart davalıların ekonomik mahkumiyetine sebep olacağından takdir edilen cezai şartta 4/5 oranında indirime gidilerek davalıların 10.000 USD cezai şarttan müştereken ve müteselsil sorumlu tutulmaları cihetine gidilmiştir.
Ayrıca bilirkişi raporunda her ne kadar davalı …’a ihtarnamenin tebliğ edilemediği mütalaa edilmişse de 16.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği ve temel ürün taraflar açısından verilen yedi gün sürenin sonunda 24.03.2015 tarihinde gerçekleştirdiği görülmüştür.
Davalı … vekili; her ne kadar verilen vekaletnamenin talimatına aykırı kullanıldığı ve suç duyurusunda bulunulduğunu, müşterek müteselsil kefaletinin geçersiz olduğunu savunmuş ise de; vekaletname tarihi de nazara alındığında bu iddianın iyi niyetli 3. kişilere karşı ileri sürülemeyeceği, vekalet veren ile müvekkil arasındaki ihtilafa ilişkin olup huzurdaki davada dinlenemeyeceğinden bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya mündericatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın Kısmen Kabulü ile; ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere karşılıksız çek bedeli ve çek tazminatlarından kaynaklı 199.075,35 TL ve cezai şart olarak her ne kadar 50.000,00 USD olarak belirlenmiş ise de bu miktar cezai şart davalı tarafın ekonomik mahviyetine sebep olacağı kanaati mahkememizde hasıl olduğundan takdiren 4/5 oranında indirime gidilerek 10.000,00 USD cezai şartın davalılardan (davalı …’ın sorumluluğunun çek tazminatı hariç tutularak 180.977,59 TL ve 10.000,00 USD cezai şart ile sınırlı olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 199.075,35TL’ye 24.03.2015 tarihinden itibaren (davalı …’ın sorumluluğunun çek tazminatı hariç tutularak karşılıksız çek sorumluluğu 180.977,59 TL ile sınırlı olması kaydıyla) değişen oranlarda avans faizi, 10.000,00 USD cezai şarta ise 24.03.2015 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4 a maddesi gereğince devlet bankalarınca bir yıllık dolar cinsi mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanmasına ve BK’nun 99 maddesinin infazda nazara alınmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere karşılıksız çek bedeli ve çek tazminatlarından kaynaklı 199.075,35TL ve cezai şart olarak her ne kadar 50.000,00USD olarak belirlenmiş ise de bu miktar cezai şart davalı tarafın ekonomik mahviyetine sebep olacağı kanaati mahkememizde hasıl olduğundan takdiren 4/5 oranında indirime gidilerek 10.000,00USD cezai şartın davalılardan ( davalı …’ın sorumluluğunun çek tazminatı hariç tutularak 180.977,59TL ve 10.000,00USD cezai şart ile sınırlı olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
199.075,35TL’ye 24.03.2015 tarihinden itibaren (davalı …’ın sorumluluğunun çek tazminatı hariç tutularak karşılıksız çek sorumluluğu 180.977,59TL ile sınırlı olması kaydıyla) değişen oranlarda avans faizi, 10.000,00USD cezai şarta ise 24.03.2015 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4 a maddesi gereğince devlet bankalarınca bir yıllık dolar cinsi mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanmasına ve BK’nun 99 maddesinin infazda nazara alınmasına ,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 15.566,20 TL. Karar harcının, peşin alınan 5.891,74 TL.nin mahsubu ile, bakiye 9.674,50 TL.nin (Davalı … 8.910,20 TL.den sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken-müteselsilen alınarak, hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş bulunduğundan, yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.gereğince hesaplanan 19.622,50 TL. Vek alet ücretinin (Davalı … 18.072,30TL.den sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken-müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş bulunduğundan, yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.gereğince, red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.279,10 TL. Vekalet ücretinin davacıdan alınarak, bu davalıya verilmesine (Her ne kadar 50.000 USD cezai şart 10.000 USD.ye indirilmişsede, Mahkemece takdiren indirim yapıldığından, vekalet ücreti red edilen 18.992,40 Tl. Üzerinden hesaplanmıştır.)
5-Davacı tarafından yapılan 2.401 TL. Yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 2.391,40 TL.nin (Davalı … 2.202,50 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken-müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan harçlar toplamı: 5.923,54 TL.nin (Davalı … 5.455,60.den sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken-müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların yatırdıkları gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …