Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/737 E. 2019/969 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/737
KARAR NO : 2019/969
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2015
KARAR TARİHİ : 08/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin verdiği 03/09/2013 tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile … San ve Tic.A.Ş arasında …, Noterliği’nin 16.08.2007 tarih ve … yevmiye sayılı Finansal Kiralama Tadil Sözleşmesi akdedildiğini, diğer davalı … tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalanan finansal kiralama sözleşmesi kapsamında kiracı … San ve Tic.A.Ş ‘ne … ve … plakalı 2007 model … marka kamyon teslim edildiğini, Finansal Kiralama Söyleşmesine konu araçların sözleşme süresi zarfında borçlu şirketçe işleten sıfatıyla kullanıldığını, araçların mülkiyeti, Finansal Kiralama Sözleşmesinin sona ermesi sebebiyle …. Noterliğinin 14.10.2009 tarih ve … yevmiye sayılı ve …, Noterliğinin 14.10.2009 tarih ve … yevmiye sayılı noter satış sözleşmeleri ile davalı kiracı şirkete devredildiğini, Finansal kiralama sözleşmesine konu taşıtların süzleşme süresi içerisinde Müvekkil Şirket adına 11 adet Trafik İdari Para Cezası (TPC) düzenldiğini ve söz konusu taşıtların noter satışları yapılmadan önce davalı firmaya bildirildiğini, ve söz konusu cezaların davalılar tarafından ödeneceğinin taahhüt edildiğini, Söz konusu taahhüt ve Trafik İdari Para Cezalarının devir tarihinde vergi dairesi kayıtlarında görünmemesi üzerine davalıların para cezalarını ödediğinin düşünülerek taşıtların mülkiyetinin 14.10.2009 tarihinde davalı kiracı şirkete devredildiğini, Finansal Kiralama sözleşmesine konu araçların davalı kiracı şirkete devredilmesi vo sözleşmenin bu surette sona ermesinin ardından, davalı şirketin araçların işleteni olduğu finansal kiralama süresi içerisinde idari trafik para cezalarının halen ödenmemiş olduğunun, vc ilgili dönemde müvekkili şirketin maliki olarak görünmesi sebebiyle İstanbul Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi tarafından müvekkili şirkete bu cezaların tahakkuk ettirilmiş olduğunun öğrenildiğini, Alacağa konu olan İdari Trafik Para Cezalarının Finansal Kiralama Sözleşmesi süresi tarihi aralığında kesildiğini, Müvekkili şirkete vergi dairesince tahakkuk ettirilen ve tüm bildirimlere rağmen davalı kiracı şirket tarafından ödenmeyen 11 adet trafik cezası tutan olan toplam 43.633,58-TL nin müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmamasına rağmen işbu tutarların borçlular tarafından ödenmesi ve ödeme makbuzlarının Müvekkili Şirket’e gönderilmesi hususundaki şifahi görüşmelerden sonuç alınamaması ve Vergi Dairesinin Müvekkili Şirket aleyhine 6183 sayılı Kanun çerçevesinde yasal takip başlatılacağı yönündeki baskıları sebebiyle muhtelif tarihlerde ilgili vergi dairesine ödendiğini, Finansal kiralama sözleşmesi süresi boyunaca araçların işleteni ve KTK ile finansal kiralama sözleşmesi gereği alacağa konu trafik idari para cezalarının sorumluğulunun davalı kiracı şirkete ve müşterek borçlu müteselsil kefil olan diğer davalılara ait olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu (KTK) hükümleri (m.3) uyarınca fınansal kiralama sözleşmesi süresi boyunca … ve … plakalı taşıtların “işleteni” davalı kiracı şirketin olduğunu, gerek Karayolları Trafik Kanunu gerekse Finansal Kiralama Kanunu hükümleri uyarınca araçların işletilmesinden doğan tüm zararlar ile vergi, resim. harç. ceza ve benzeri yasal tüm yükümlülüklerin kiracı işleten firmaya ait olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı dava konusu alacak miktarının tam ve kesin olarak belirlendiği tarihte artırılmak üzere, 43.633,58-TL’nin, ödeme tarihi olan her bir idari para cezasının ödendiği tarihden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı taraf arasında imzalandığı bildirilen finansal kiralama sözleşmelerinin, araç satış sözleşmelerinin varlığının doğru olduğunu, . Ancak dava konusu edilen trafik idari para cezalarına ilişkin davacı tarafın iddia ve taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı talep ve iddialarını kabul etmediklerini, hükümler karşısında bir sorumluluklarının bulunmadığını, Davacı tarafın, araçların müvekkili şirkette finansal kiralama sözleşmesi ile işletilir iken birtakım trafik idari para cezalan tutanaklarının düzenlendiğini iddia ettiğini, . Ancak bugüne kadar bu idari para ceza tutanaklarına ilişkin resmi merciler tarafından herhangi bir tebligatın müvekkiline yapılmadığını, davacı tarafın da kabulünde olduğu davacı tarafça da müvekkili şirkete herhangi bir İhtar ya da ihbarname keşide edilerek idari para cezasına dair tutanaklar müvekkil şirkete tebliğ edilmediğini, Müvekkili şirketin ve diğer müvekkili …’ın bilmediği ve kendisine tebliğ edilmemiş olan ceza tutanaklarından ve cezalardan sorumlu olmasının mümkün olmayacağını, idari para ceza tutanakları ile ilgili olarak müvekkiline bu tutanakların bildirmediği gibi herhangi bir dava yoluna da gitmediğini, Davacının yasal yollara başvurmaksızın kendi aleyhine kesinleşmesine sebep olduğu para cezalarından müvekkillerinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, Davacı tarafın kendi ihmal ve kusuru ile ortaya çıkan durumun sorumluluğunu müvekkillerine yüklendiğini, müvekkili …’ın da cezalardan sorumlu olduğunu iddia edildiğni, … ‘ın kefilliği sadece müvekkili şirketin ticari borçlarının davacı tarafa ödenmesi hususunda olduğunu. ayrıca trafik cezlarını kapsamadığını, müvekkili …’ın sorumluluğunun araçların devirlerinin yapılması ile birlikte ticari açıdan sona erdiğini, Müvekkili … hakkında davanın hem esastan ve hem de husumet yokluğundan reddini talep ettiklerini, Davacı tarafın , müvekkillerinden her bir para cezasının tarihinden itibaren faiz talep ettiğini, Müvekkillerinin temerrüdünun sözkonusu olmadığını, müvekkillerinin bilmedikleri cezalardan sorumlu olmamayacakların belirtimş, ayrıca müvkekkillerinin adresinin Anadolu yakasında olduğunu, Uyuşmazlık konusu olayın sözleşme dışı bir olay olup yetkili Mahkemenin müvekkillerinin ikametgahındaki Mahkemelerinde olduğunu, Müvekkillerinin ikametgahlarının Anadolu Adliyesi yetki sınırları içerisinde olduğunu, Dava dosyasının görevsizlik kararı verilerek İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda; Mahkememizin yetkisizliğine ilişkin kararın davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … Esas ve … Karar sayılı 02/04/2015 tarihli bozma ilamı ile;”Davacı şirket, taraflar arasındaki sözleşmenin ayakta ve geçerli olduğu bir dönemde (16.05.2007 ila 14.10.2009 arası) davalı şirketin işleteni olduğu araçlara düzenlenen trafik idari para cezalarının davacı yanca ödendiğini ileri sürerek talepte bulunduğundan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin çözümünde aralarındaki sözleşme hükümlerinin dikkate alınması zorunlu olup, artık sözleşmenin sona ermesinden sonra talepte bulunulması uyuşmazlığın çözümünde etkili değildir. Hal böyle olunca sözleşmenin 51.ve 56.maddeleri gereğince mahkemenin yetkili olduğu gözden kaçırılarak yazılı gerekçelerle davanın yetki yönünden reddi doğru değildir.
” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, işbu dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya kapsamına alınan 28/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında düzenlenen 16/08/2007 tarihli Finansal kiralama tadil sözleşmesi kiralanan … ve … plaka sayılı araçlarla devir tarihi olan 11/10/2009 tarihli noter sözleşmesi ile araçların davalı şirkete devredilmesine kadar geçen süre içinde yani Finansal Kiralama sözleşmesi döneminde trafik plakası dikkate alınarak davacı şirket adına … ve … plaka sayılı araçlardan dolayı Trafik para cezaları düzenlenmiş ve davacı tarafından adına kendi adına tahakkuk ettirilen trafik cezalarının davacı tarafından vergi dairesine yatırıldığı tepsit edildiğini, gerek taraflar arasındaki karşılıklı imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesi gerek Karayolları Trafik Kanunu 3.maddesi ve Yargıtay kararlarına göre sözleşmenin herhangi bir aşamasında ve sözleşme süresi sona erse dahi mal henüz kiracı tarafından devralınmadığı sürede ödenmesi icap eden her tür vergi, harç trafik cezası vs’nin tamamının kiracı tarafından ödeneceği hükmüne yer verildiğini, bu hükümler gereğince dava konusu araçların resmi satışından önceki vergi, resim, harç ve trafik cezalarından davalı kiracının sorumlu olduğu kiracı işleten sıfatı ile davalının davacıya ödemekle sorumlu olduğu ve davacının dava dilekçesinde talep ettiği toplam trafik cezası 43.633,58-TL olduğu dava açma tarihine kadar yasal faiz 12.609,14-TL olmak üzere toplam alacak 52.242,72-TL’ni olduğunu, davacı şirketin davalılardan talep edebileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 06/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyası içerisinde ve celp edilen cevap yazıları ekinde, … plaka sayılı araca ilişkin olarak davacı yan unvanına düzenlenen, 12.04.2007 tarih, … sayılı ceza tutanağı ile … plaka sayılı araca ilişkin olarak davacı yan unvanına düzenlenen 09.09.2009 tarih, … sayılı ceza tutanağına dayalı ceza bedellerinin ödendiğine dair herhangi bir ödeme belgesine rastlanmadığını, buna göre davacı yanın … plaka sayılı araç için 19.705,00-TL tahakkuka karşılık 19.542,45-TL, … plaka savılı araç içir ise 22,668,00-TL tahakkuka karşılık 24.889,35-TL ödediğini, davacı yanın dava dilekçesi ekinde yer alan vergi dairesi alındı fotokopilerinden; … plakalı araca ait olarak ödendiği görülen 22.12.2009 tarih 5.600,00 TL ve 10.06.2011 tarih 2.642,16 TL tutarındaki makbuzlar ile … plakalı araca ait olarak ödendiği görülen 22.12.2009 tarih 5.600,00 TL ve 10.06.2011 tarih 2.608,37 TL tutarındaki makbuzların, Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen cevabi yazıların eklerindeki Tahsilat Fişi Sorgulama evraklarında görünmediğini, bununla birlikte söz konusu vergi dairesi alındılarında da ödemenin hangi tarih ve numaralı tutanağa ilişkin yapıldığına dair bir ifadenin dc bulunmadığını, kaldı ki 2.642,16 TL tutarındaki ödeme makbuzu ile 2.608,37 TL tutarındaki ödeme makbuzunun dönemi 01/2011-12/2011 olmakla, Mahkememizce ilgili kurumlara yazdığı müzekkerelerde belirtilen tarih aralığının bu dönemi kapsamadığı, dolayısı ile davacı yanm yukarıdaki bentte yer alan 4 adet makbuzun dayanağını oluşturan ceza tutanaklarım sunması halinde ödeme tutarlarının dikkate alınabileceği hususunda takdirin Mahkememize ait olduğunu, kiralama sözleşmesinin yürürlükte olduğu dönem içerisinde her iki taraf unvanına da ceza tutanağı düzenlendiği ve tebliğ edildiğini, tebliğlerin her iki tarafa da sözleşmenin yürürlükte olduğu dönem içerisinde yapıldığını, ancak davacı yanın, sözleşme hükümleri gereğince davalı tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürdüğü ceza tutarlarını öğrendikten (tebliğ aldıktan) sonra, davalı yana herhangi bir bildirimde bulunmadığını, bildirimlerin zamanında yapılmış olması halinde işlemiş faizden bahsedilmeyeceğini, ayrıca davacı yan ödemeleri gerçekleştirdikten sonra dahi davalı yana herhangi bir bildirim yapmamış, yansıtma faturası düzenlememiş olmakla davalı yanı temerrüde düşürmediğini, bu hususta takdirin Mahkememize ait olduğunu, dava dosyasına celp edilen yazılar ile eki belgelerden, davacı yanın her iki araç için toplamda ödemiş olduğu ceza tutarının 19.542,45 +24.889,35 =44,431,80 TL olduğunu, davacı yanın işlemiş faiz talebinin haklı görülmesi halinde, fiili ödeme tarihlerinden dava tarihine kadar ticari avans faiz oranları üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının 27.602,76 TL olduğunu, bu anlamda davacı yanın talep edebileceği toplam alacak tutarının faiz dahil 44.431,80 + 27.602,76 = 72.034,56 TL olabileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 23/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı yanın rapora karşı beyan dilekçesinde, dava konusu … ve … plakalı araçlar hakkında 01/2007-12/2011 vergilendirme dönemine kadar kesilen cezalar ile tahsilat fişlerinin celp edilmesi yönündeki talebine binaen, Mahkememizin 04.04.2017 tarihinde Nakil Vasıtaları Vergi Dairesine hitaben gönderdiği yazıda aynen “XX/0l/2017-XX/l2/2011 tarihleri arasında davacı yan tarafından ödenen tahsilat fişlerinin gönderilmesinin istendiğini, ilgili kurumun, Mahkememizin yazısına karşılık 03.05.2017 sayılı cevabi yazısında 20.12.2011-20.01.2017 tarihleri arasındaki tahsilat fişlerini sunduğu görüldüğünü, bu anlamda Mahkememizin celp yazısında sehven yanlış tarih aralığı belirtmesi üzerine (01/2007 yerine sehven 01/2017 yazılmış) Nakit Vakıaları Vergi Dairesinin (XX işaretini de romen rakamı ile 20 olarak addederek) 20/12/2011-20/01/2017 tarih aralığındaki tahsilat Fişlerini sunduğu anlaşıldığından, hu aşamada celp edilen belgeler ışığında bir önceki rapordan farklı bir tespit ve değerlendirme yapma imkanı olmadığını, davalı yanın, davaya konu trafik cezalarındaki sorumluluğuna ilişkin itirazları hususunda takdirin Mahkememize ait olduğunu, tüm bunların dışında Nakil Vasıtalar Vergi Dairesi Müdürlüğünün dava dosyasına 10.02.2014 ve 28.03.2014 tarihlerinde göndermiş olduğu cevabi yazılar ekindeki belgeler 16.05.2007-14.10.2009 tarih aralığım kapsamakta olu, sözleşmenin bu tarihler arasında yürürlükle olduğu dikkate alınarak, Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi Müdürlüğünce dava dosyasına sunulan belgelerin dönem itibarıyla doğru olduklarının değerlendirildiğini, takdirin Mahkememize ait olmak üzere bu aşamada sadece 01.03.2017 tarihli raporda yer verilen ve vergi dairesince sunulan belgeler içerisinde tahsilat bilgileri bulunmayan tutanaklara ilişkin tahsilat fişlerinin yeterli olacağı değerlendirildiğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 25/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; rapor içerisinde açıklanan nedenlerle; bu aşamada kök raporda yer verilen tespit ve değerlendirmeler aynen muhafaza edildiğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 01/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasında celp edilen yazılar ile eki belgelerden, davacı yanın her iki araç için toplamda ödemiş olduğu ceza tutarının kök raporda belirlenen 44.431,80-TL + işbu raporda belirlenen 27.318,38TL olmak üzere toplamda 71.750,18-TL olduğunu, davacı yanın işlemiş faiz talebinin haklı görülmesi halinde, fiili ödeme tarihlerinden dava tarihine kadar ticari avans faiz oranlarına üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının kök raporda belirlene 27.602,76-TL işbu raporda belirlene 7.959,23-TL olmak üzere toplamda 35.561,99-TL olacağını, 2011 ve 2013 yılında yapılan ödemelerin ait olduğu ceza tutanaklarının, dönem itibariyle sözleşmenin yürürlükte kaldığı süre içerisinde olduğu ancak yapılan ödemelerin nerdeyse tamamının gecikme cezaların ibaret olduğu anlaşılmakla, tutanakların tahakkuk tarihlerinin, suç tarihlerinden 2 ve 3 yıllık sürelerin sonunda yapıldıkları görüldüğünden, bu durumun neden kaynaklandığı hususunun belirli olmadığını, dolayısıyla tutanak tarihleri üzerinden bu kadar süre geçmesi nedeni ile ödenen gecikme zamlarında davalı yanın sorumlu tutulup tutulamayacağı hususunun Mahkememizin takdirinde olduğunu mütalaa etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; dava değeri 43.633,58-TL dava değeri olan dosyada bilirkişi raporu sonucunda 71.750,18+35.561,99-TL olmak üzere toplam 107.312,17-TL’nin davalı taraftan tahsili ile müvekkile verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava; Taraflar arasındaki sözleşmenin uygulandığı 16.05.2007 ila 14.10.2009 tarihleri arasında davalı şirketin işleteni olduğu araçlara düzenlenen trafik idari para cezalarının davacı yanca ödenmesi sebebiyle bu bedellerin davalı yandan tahsili talebine ilişkin alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; davacı şirket ile davalı şirket arasında diğer davalının müşterek borçlu müteselsil kefaletiyle finansal kiralama sözleşmesi imzalanıp, sözleşme kapsamında kiracı davalı şirkete iki kamyonun teslimiyle sözleşme süresince davalı şirketin araçları işleten sıfatıyla kullandığını, araçların mülkiyetinin sözleşmenin sona ermesi üzerine noter satış sözleşmeleriyle kiracı davalı şirkete 14.10.2009 tarihinde devredildiğini, sözleşme süresi içinde davacı adına trafik para cezası düzenlendiğini, taşıtların mülkiyetinin devrinden önce davalının bu cezaları ödeyeceğini taahhüt ettiği halde ödemediğinden davacı yanca ödendiğini, ödenen tutardan sözleşme ve Karayolları Trafik Kanunu gereğince davalı yanın sorumlu olduğunu belirterek 43.633,58-TL’nin ödeme tarihi olan her bir idari para cezasının ödendiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan kök ve ek bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; Davacı şirket ile davalı şirket arasında düzenlenen 16/08/2007 tarihli Finansal kiralama tadil sözleşmesi kiralanan … ve … plaka sayılı araçlarla devir tarihi olan 11/10/2009 tarihli noter sözleşmesi ile araçların davalı şirkete devredilmesine kadar geçen süre içinde yani Finansal Kiralama sözleşmesinin yürürlükte olan dönemde trafik plakası dikkate alınarak davacı şirket adına … ve … plaka sayılı araçlardan dolayı trafik para cezaları düzenlenmiş ve davacı tarafından adına kendi adına tahakkuk ettirilen trafik cezalarının davacı tarafından vergi dairesine yatırıldığının tepsit edildiği, taraflar arasında karşılıklı imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesi ve Karayolları Trafik Kanunu 3. Maddesi kapsamı nazara alınarak sözleşmenin herhangi bir aşamasında ve sözleşme süresi sona erse dahi mal henüz kiracı tarafından devralınmadığı sürede ödenmesi icap eden her tür vergi, harç trafik cezasının tamamının kiracı tarafından ödeneceği hükmüne yer verildiği, bu hükümler gereğince dava konusu araçların resmi satışından önceki vergi, resim, harç ve trafik cezalarından davalı kiracının sorumlu olduğu ve kiracının işleten sıfatı ile bu tutarları davacıya ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmıştır. Davacı yanın her iki araç için toplamda ödemiş olduğu ceza tutarının toplam 71.750,18-TL olarak belirlendiği, davacı yanın işlemiş faiz talebinin ise; 35.561,99-TL olarak hesapladığı anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan gerekçelerle; davacı yanın ödediği ceza tutarları toplamı olan 71.750,18-TL’nin davalı yandan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar vermek gerekmiş, her ne kadar davacı yan işlemiş faiz talep etmiş ve bu tutarı talep artırım dilekçesi ile harçlandırmış ise de; dava tarihinden önce davalı yanın temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir ihtarname vaya belge ibraz edilmemiş olması sebebiyle davalı yanın dava ile temerrüde düşürüldüğü nazara alınarak işlemiş faiz talebinin reddi ile hüküm altına alınan tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı yandan tahsiline ilişkin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
71.750,18 TL alacağı dava tarihi olan 03.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı yana verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.901,25-TL ilam harcından 1.087,47-TL tamamlama harcı ve 745,20-TL peşin harcı olmak üzere toplam 1.832,67-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.068,58-TL ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.087,47-TL tamamlama harcı ve 745,20-TL peşin harcı ve 24,30-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.856,97-TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.242,52-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılar, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.261,82-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.732,50-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 574,14-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına; arda kalan 1.158,36-TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2019

Katip …

Hakim …