Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/730 E. 2020/551 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/730 Esas
KARAR NO : 2020/551
DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2015
KARAR TARİHİ : 03/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … ile davalı Metin Demirel arasında, 27.12.2013 tarihinde … cihazının satışı ile ilgili menkul mal satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede belirtilen satış bedelinin 52.000 TL olduğunu, ödemenin 8.000 TL ‘lik kısmının sözleşmenin imzalandığı gün peşin olarak ödendiğini ve geri kalanının taksitler halinde ödenmesi için senede bağlandığı,müvekkilinin ödemelerini aksatmadan yerine getirdiğini, satışı yapılan cihazın arızalandığını ve davacıya iade edildiğini, cihazın tekrar arızalandığını ve arızasının aylarca giderilmediğini, cihazın hali hazırda davalı tarafta bulunduğunu ve davalı tarafın bu durumu 02.02.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile kabul ettiğini, cihazın arızasının giderilememesi dolayısıyla … Noterliğinin 15.01.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile davalı tarafa gönderildiğini ve ayıplı mal olan cihazın iade edilmiş olması dolayısıyla müvekkile ödenen ücretin iadesinin talep edildiğini, davalı tarafından gönderilen … Noterliğinin 02.02.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile söz konusu cihazın sağlam bir şekilde çalıştığının iddia edildiğini, davacı tarafından gönderilen … Noterliğinin 16.02.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile yapılan ödemelerin iadenin talep edildiğini, davalı tarafın davacı tarafı ofis telefonundan arayarak ödenen paranın iade edileceğini taahhüt ettiğini, bir süre sonra davalı tarafın elindeki 20.06.2014 – 20.07.2014 – 20.08.2014 – 20.09.2014 – 20.10.2014 – 20.11.2014 – 20.12.2014 ve 20.01.2015 tarihli senetleri … İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyası ile icra takibine olduğunu, davacı tarafın üzerine düşüne yükümlülüklerini yerine getirdiği ve ödemeleri yaptığı ancak davalı taraf arızalanan cihazın tamirini yapmadığını ve sözleşmeye aykırı davrandığını,davacı tarafın icra takibine konu olan senetlerin bedelsiz olduğunu, bu nedenle … Cumhuriyet Başsavcılığının 2015-… muhabere evrakı ile … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, davacı tarafın haksız durum dolayısıyla maddi ve manevi zarara uğradığını ve davalı tarafa ödemiş olduğu 28.800 TL ‘nin iadesinin talep edildiğini, sözleşme konusu cihazın arızalı olması dolayısıyla müvekkilinin birçok müşterisi ( … – 3.000 TL, … -2.000 TL, … – 5.000 TL ) cihazdan zarar gördüğünü ve oluşan bu zararların ( toplam 10.000 TL ) müvekkil tarafından tazmin edildiğini ve bu bedelin davacı tarafa verilmesini talep ettiğini iddia ederek, huzurda açılan menfi tespit davasının kabulü, davacının senetler kapsamında davalıya borçlu olmadığı, davalı tarafa ödenmiş olan 28.800,00 TL’nin iadesi, sözleşme konusu cihazın üçüncü kişilere vermiş olduğu zarar dolayısıyla 10.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafta bırakılması hususlarında karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğini, hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olan davanın reddedilmesi gerektiğini, davacı vekili müvekkilinin 27.12.2013 tarihli sözleşmede belirtilen tüm edimleri yerine getirdiğini ve davacı tarafın sözleşme gereği ödemesi gereken bedeli ödemediğini, satım konusu olan cihazın arızalı olduğu iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, cihazın sözleşme gereği davacıya hasarsız ve çalışır bir şekilde teslim edildiğini, cihaz ile ilgili, davacı tarafından 3 defa arıza şikâyetinde bulunulduğunu, müşteri memnuniyeti sağlamak amacıyla 3 defa yenisi ile değiştirildiğini ve son arıza sonrası yapılan tüm kontrol ve denetimler neticesinde cihazda herhangi bir arızanın olmadığının tespit edildiğini ve bu durumun davacıya bildirildiğini davacının amacının haksız ve soyut arıza iddiası ile ürünü iade ederek ödediği bedeli iade almak olduğunu, davacı tarafın üründeki arıza ile ilgili herhangi bir delil sunamadığını, söz konusu ürünün arızalı olmadığı ve müşteri memnuniyeti nedeniyle yenisiyle değiştirildiğini ve bu durum ile ilgili tanık beyanları olduğunu, 02.02.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile yukarıdaki hususların bildirildiğini ve davacı tarafın cihazı teslim alabileceğini, davacı tarafın sözleşme gereği ödemesi gereken bedeli tam olarak ödemediğini ve bu nedenle … İcra Müdürlüğünün 2015-… Esas sayılı dosya ile icra takibinin başlatıldığını, davacı tarafından icra takibine yapılan itirazın mahkemece reddedildiğini, sözleşme gereği sözleşmenin tek taraflı feshinin söz konusu olmadığını, davacının sözleşmeye aykırı herhangi bir hareketinin olmadığını ve bu nedenle davacı tarafın sözleşmeden dönme veya fesih hakkının bulunmadığını, sözleşme gereği ( cihazın kullanımından veya teknik arızalarından doğabilecek zararlardan satıcı sorumlu değildir. ) davacı tarafın maddi tazminat talebinin reddedilmesi gerektiğini bildirmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Bilirkişiler İbrahim Şenol, Yasin Karagöz ve Şaban Pusat 15/06/2017 tarihli bilirkişi raporlarında;
“Sözleşme Dava ekinde yer alan ve taraflar tarafından imza altına alınan menkul mal (cihaz) satış sözleşmesi ile ilgili incelemeler:
– Sözleşme tarihi: 27.12.2013
– Satıma konu cihaz: … Cihazı (Cihaz seri no: …)
– Sözleşme bedeli ve ödeme: Cihaz bedeli 52.000 TL + KDV. Bu bedelin 8.000 TL’si peşin geri kalanı ise sözleşmenin 3. sayfasında belirtilen ödeme planına göre yapılacaktır.
Arıza Durumu Dava dosyası incelendiğinde, cihazla ilgili gerçekleştiği iddia edilen arızalar ve servis işlemleri ilgili hiçbir servis kaydı bulunmamaktadır:
Sanayi Mallarının Satış Sonrası Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin Servis Fişi başlığı altında verilen 11.maddesinde, servis istasyonlarına, kendilerine intikal ettirilen arızalı mallar ile ilgili olarak servis fişini tekemmül ettirmek ve tüketicilere vermek zorunluluğu getiren 11. maddesinin “d” fıkrasında “Malın arızası ve yapılan işlemler (açık olarak yazılacaktır)” şeklinde yer alan zorunluluğa bağlı olarak her türlü servis işleminin servis fişi ile kayıt altına alınarak bir kopyasının tüketiciye verilmesi gerekmektedir. Mahkeme tarafından, taraflardan dava konusu ile ilgili kendilerinde bulunan bütün bilgi ve belgelerin talep edilmesine karşın ve dava dosyasında ürün ile ilgili birçok arızanın gerçekleştiği ve servis hizmetinin alındığı belirtilmesine rağmen dava dosyası içerisinde hiçbir servis fişinin yer almadığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafın dava konusu cihazın kullanımı sonucu müşterilerde oluşan zararlardan bahsetmesi ve bu nedenle 10.000 TL bedel talep etmesi durumu Sözleşmenin Genel Şartlar Bölümü içerisinde yer alan 5. Maddeye göre “cihazın kullanılmasından kaynaklanan ve de gerekse teknik sorunlar nedeniyle meydana gelebilecek zararlardan satıcının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı” doğru değildir.
Yukarıda belirtilen ve açıklanan hususlardan dolayı,
1. Cihazın arızalanıp arızalanmadığı ile ilgili;
a. Davacı taraf defalarca arızalandığını ve tamir edilmesi için davalı firmaya ürünü geri verdiğini,
b. Davalı taraf ise ürünün 3 defa arıza nedeniyle kendisine geldiğini ancak üründe herhangi bir arıza olmadığını ve müşteri memnuniyeti dolayısıyla ürünün yenisi ile değiştirildiğini belirttiği, dava dosyası içinde yer alan davacı ve davalı ile ilgili bu bilgiler dolayısıyla ürün ile ilgili servis işleminin yapıldığı,
2. Dava konusu ürün ile ilgili satış ve montaj belgelerinin yer aldığı ancak servis fişleri ile ilgili hiçbir belgenin yer almadığı; dolayısıyla gerçekleşen arızaların detayları, yapılan servis işlerinin detayları ve ürünün ayıplı olup olmadığı ile ilgili değerlendirme yapma durumunun söz konusu olmadığı,
3. Servis fişlerinin olmaması dolayısıyla davalı tarafın arızalar ile ilgili haksız olduğu,
4. Davalı tarafın cihazın müşteri memnuniyeti dolayısıyla yenisiyle değiştirilmesi işlemini ispat edebilecek kayıtları mahkemeye sunmadığı için bu iddiasının geçersiz olduğu,
5. Söz konusu cihaz üzerinde inceleme yapılarak geçmiş dönemdeki arızaların tespiti mümkün olmadığı için cihaz üzerinde inceleme yapılması talebinin uygun olmadığı,
6. Davacı tarafın müşterilerinin gördüğü zararlar dolayısıyla ödediği 10.000 TL’yi talep etmesinin, zarar ile ilgili resmi sağlık kayıtlarının olmaması dolayısıyla uygun olmadığı,
7. Gerçekleşen arızalar ve servis işlemleri ile ilgili servis kayıtlarının resmi olarak tutulması gerektiği için tanık ifadelerine başvurularak durumun açıklanmasının uygun olmayacağı kanaatine varılmıştır. ” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Bilirkişiler … tarafından düzenlenen 15/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda;
“Heyetimizin Davacı tarafın kök raporumuza olan itirazları ile ilgili yaptığımız inceleme ve değerlendirmeler aşağıda sunulmuştur:
– Kök raporda da belirtildiği üzere:
“Dava dosyası incelendiğinde, cihazla ilgili gerçekleştiği iddia edilen arızalar ve servis işlemleri ilgili hiçbir servis kaydı bulunmamaktadır. Sanayi Mallarının Satış Sonrası Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin Servis Fişi başlığı altında verilen 11.maddesinde, servis istasyonlarına, kendilerine intikal ettirilen arızalı mallar ile ilgili olarak servis fişini tekemmül ettirmek ve tüketicilere vermek zorunluluğu getiren 11. maddesinin “d” fıkrasında “Malın arızası ve yapılan işlemler (açık olarak yazılacaktır)” şeklinde yer alan zorunluluğa bağlı olarak her türlü servis işleminin servis fişi ile kayıt altına alınarak bir kopyasının tüketiciye verilmesi gerekmektedir. Mahkeme tarafından, taraflardan dava konusu ile ilgili kendilerinde bulunan bütün bilgi ve belgelerin talep edilmesine karşın ve dava dosyasında ürün ile ilgili birçok arızanın gerçekleştiği ve servis hizmetinin alındığı belirtilmesine rağmen dava dosyası içerisinde hiçbir servis fişinin yer almadığı tespit edilmiştir.” Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde, dava konusu cihaz ile ilgili servis işleminin yapıldığı ancak bunlarla ilgili herhangi bir kaydın olmaması dolayısıyla Davalı tarafın Satış sonrası hizmetler konusunda kusurlu olduğunu göstermektedir. Servis işleminin onarım ya da yenisi ile değiştirilmesi şeklinde olması servis fişi düzenlemesini gerektirmektedir. Davalı tarafın iddia ettiği “…servis kaydı açılmamasının nedeni, söz konusu cihazlarda herhangi bir arıza bulunup bulunmadığı dahi araştırılmaksızın, müşteri memnuniyeti sağlanması amacıyla, cihazın yenisi ile değiştirilmiş olmasıdır.” durum hayatın normal akışına aykırıdır. Bu denli yüksek fiyatlı bir cihaz için gelen bütün arıza durumlarında yenisiyle değişim yapılması uygun değildir.
– Kök raporda da belirtildiği üzere:
“Davacı tarafın dava konusu cihazın kullanımı sonucu müşterilerde oluşan zararlardan bahsetmesi ve bu nedenle 10.000 TL bedel talep etmesi durumu Sözleşmenin Genel Şartlar Bölümü içerisinde yer alan 5. Maddeye göre “cihazın kullanılmasından kaynaklanan ve de gerekse teknik sorunlar nedeniyle meydana gelebilecek zararlardan satıcının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı” doğru değildir.”
“Davacı tarafın müşterilerinin gördüğü zararlar dolayısıyla ödediği 10.000 TL’yi talep etmesinin, zarar ile ilgili resmi sağlık kayıtlarının olmaması dolayısıyla uygun olmadığı, kanaatine varılmıştır.” Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde, dava konusu cihazın sahip olduğu ayıp dolayısıyla müşterilerde yaratacağı problemlerden cihazı satan Davacı taraf doğal olarak sorumludur. Ancak, müşterilerde oluşan zarar ile ilgili resmi sağlık kaydı olmadığı için bu iddianın ispatı şahitler yoluyla Yüce Mahkemenin takdiriyle yapılabilir.
– Kök raporda da belirtildiği üzere:
Cihazın satış tarihi 27.12.2013 ve arızalar dolayısıyla Davalıya gönderilen ihtarnamenin tarihi 15.01.2015’tir. Bu iki tarih arasında (yaklaşık 1 yıl) 3 defa arıza nedeniyle Davalıya başvurulmuştur. Sonuç olarak 3 defa yenisi ile değişim yapıldığı ve son arıza sonrasında üründe hiçbir arıza olmadığı ancak Davacının cihazı teslim almadığı belirtilmiştir. Davalı tarafından arıza durumu kontrol edilmeksizin müşteri memnuniyeti amacıyla 3 defa yenisi ile değişim yapıldığının iddia edilmesi hayatın olağan akışına aykırıdır.
– Hâlihazırda Davalı tarafta bulunan dava konusu cihazın ilk satışı üzerinden 4 yıldan fazla bir zaman geçmiştir. Cihazın garanti süresi (24 ay) geçmiştir. Hem cihazın garanti süresinin geçmiş olması hem de cihazın 3 yıldan fazla bir süredir Davalı taraf elinde bulunması dolayısıyla cihaz üzerinde Heyetimizin inceleme yapması uygun değildir. Bu süre zarfında cihazda bulunabilecek arıza veya ayıpların tamir edilmiş/düzeltilmiş olması durumunun tespiti mümkün değildir. Üç kez cihaz değişimi yapıldığı değerlendirildiğinde ise 4 farklı cihaz (farklı seri no’lara sahip) söz konusudur. Dolayısıyla, hangi cihaz üzerinde inceleme yapılacağı ile ilgili bir değerlendirme yapmak da mümkün değildir. İlk alınan cihazın seri no’su dosyada yer almakla birlikte, yeni verilen cihazların seri no’ları ile ilgili bilgi ve belge dosyada yer almamaktadır. Dolayısıyla, incelemeye esas cihaz ile ilgili değerlendirme yapılamamıştır. Ayrıca, inceleye tabi olan cihazın resmi bir kurumda herhangi bir müdahaleden uzak bir şekilde korunmuş olması sağlanmış olsaydı bile Heyetimizin cihazı incelemesi sonucunda dosyada iddia edildiği üzere performanstaki problemlerin tespit etmesinin mümkün olamayacağı, ancak bu tip cihazları kullanan gerekli eğitimi almış uzman kişilerce sorun tespitinin mümkün olabileceği değerlendirilmiştir.
– Dava konusu cihazın çalışması ile ilgili bir durumdan ziyade, performansı ile ilgili bir durum söz konusudur. Sonuç olarak, Yüce Mahkemenin cihaz üzerinde inceleme talep etmesi durumunda bu incelemeyi bu cihaz ile ilgili eğitim almış ve uzmanlık sahibi kişilerin yapması durumunda bir sonuca varılabileceği değerlendirilmiştir.Taraf beyanları değerlendirildiğinde satış sonrasında 3 defa arıza nedeniyle Davalıya başvurulduğu belirlenmiştir. Dolayısıyla, cihazda bir problem olduğu açıktır. Bu problemin ayıp mı arıza mı olduğunun anlaşılması mümkün değildir. İki tarafın da dava konusu cihazın 3 defa yenisi ile değiştirildiği ile ilgili benzer ifadeler vermesi ve yenisi ile değiştirmenin sadece müşteri memnuniyeti gerekçesi ile açıklanması ve servis fişi düzenlenmemiş olması bu hususta Davalı tarafın haksız olduğu değerlendirmesi yapmamıza neden olmuştur. Ancak, Yüce Mahkemenin, 3 yıldan fazla bir süredir Davalı taraf elinde gözetimsiz olarak bulunan cihazın üzerinde inceleme yapılmasını değerlendirilmesi durumunda ise söz konusu cihaz ile ilgili eğitimi bulunan uzman bir kişinin inceleme yapmasının uygun olacağı değerlendirilmişti.
Bilirkişiler … , …, … ve … 08/07/2020 tarihli bilirkişi raporlarında;
“Somut olayda davacı, cihazın arızalı olması dolayısıyla defaten tamire gönderildiğini iddia etmişse de, arıza bakımından somut bir sebebe dayanmamıştır. Bunun yanı sıra dosya kapsamında da arızanın ne olduğu hususunda açık bir delil bulunmamaktadır. Her ne kadar cihazın tesir etmediği ifade edilmişse de, işbu tesir etmemenin cihazdan mı kaynaklandığı, yoksa cihazın kullanımından ya da cihazdan istifade eden müşterilerin biyolojik durumlarından mı kaynaklandığı hususu anlaşılamamıştır. Dosya kapsamında davalı satıcı, defaten cihazı teslim aldığını ve yenisi ile değiştirdiğini iddia etmiş, davacı ise cihazın tamir edildiğini yenisi ile değiştirilmediğini iddia etmiştir. Bu iddiaların ispatına yarayacak delil niteliğinde bir belge dosya kapsamında bulunmamaktadır. Davalı taraf her ne kadar cihazı … Noterliğinin 15.01.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile davacının kendisine göndermiş olması üzerine iade almışsa da, … Noterliğinin 02.02.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile söz konusu cihazın sağlam bir şekilde çalıştığının iddia etmiştir. Ne var ki ne davacı ne de davalı cihazın çalıştığına dair veya çalışmadığına dair bir delil dosyaya sunamamıştır. Bununla birlikte davalı satıcının daha önce cihazı üç defa değiştirdiği hususundaki iddiası, cihazın performansının sözleşmeye uygun şekilde gerçekleşmediğine delalet etmektedir. Burada davalı her ne kadar bu değiştirme işleminin müşteri memnuniyeti için yapıldığını iddia etse de, cihazın teknik aksamı ve çalıştırılması hususunda uzman kişi olarak bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Somut olay kapsamında inceleme yapıldığında, hayatın olağan koşulları kapsamında bir tacirin satmış olduğu cihazı defaten değiştirmesi, cihazın gerektiği gibi çalışmadığı hususunda ispat niteliği taşır. Kaldı ki sözleşmenin m. 6/3 hükmünde de 36 saat içinde tamir edilmeyen cihazların değiştirileceği taahhüdü yer almaktadır. Bu kapsamda davacı, cihazın sözleşmeye uygun bir şekilde çalıştığını ispat etmekle yükümlü olup, bu hususu dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler kapsamında ispat edememiştir. Nitekim cihazın çalışması karşısında davalı, davacının bu cihazı teslim alması hususunda da gerekli hukuki yollara başvurma olanağına sahiptir.
Dosya kapsamı dikkate alındığında ise davacı, her ne kadar üçüncü kişilerin zarara uğramış olduğunu iddia etse de, bu zararı ve zararı bizzat tazmin etmiş olduğu hususunu dosya kapsamında ispat edememiştir. Bunun yanı sıra zararın satım konusu cihazdan mı kaynaklandığı, yoksa uygulamadan mı kaynaklandığı hususlarının da yine dosya kapsamında yer almadığı görülmektedir.
Takdiri Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere;
-Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler kapsamında cihazın çalışıp çalışmadığının tespit edilemediğini,
-Cihazın arızası ile ilgili iddianın, cihazın teknik özellikleri dolayısıyla, iddia üzerinden geçen zaman dikkate alındığında, yerinde inceleme yapılmak suretiyle tespit edilemeyeceğini,
-Davalı tarafın sözleşme m. 3 hükmü ile 36 saat içinde giderilemeyen arızalar için cihazı değiştirmeyi taahhüt ettiğini,
-Bununla birlikte davalı tarafça servis kayıtları tutulmadığından cihazın neden değiştirildiğinin ve hatta değiştirilip değiştirilmediğinin anlaşılmadığını,
-Davalı tarafın cihazı müşteri memnuniyeti için teslim aldığı ve cihazın çalıştığı hususundaki iddialarını ispat edemediğini,
-Davalı tarafın cihazı üç defa değiştirdiği hususundaki kabulünün hayatın olağan koşullarında cihazın bir arızası olduğu hususunda yorumlanmaya müsait olduğunu, Nitekim davalının sözleşme m. 6/3 hükmü ile 36 saat süreyle giderilemeyen arızalar halinde yeni cihaz vereceğini taahhüt ettiğini,
– Davacı tarafın iddia ettiği, dava dışı üçüncü kişilerin zarar uğradığını, bu zararın cihazdaki arızadan kaynaklandığı ve davacının bizzat bu zararı giderdiği hususlarının dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler kapsamında ispat edilemediği,
– Taraflar arasındaki ihtilafa konu Cihazın, davacı tarafından davalıya İade edildiği ve halen davalı uhdesinde olduğu hususunda ihtilaf olmadığı da nazara alındığında, davacı tarafından davalıya Sözleşme kapsamında yaptığı 28.800 TL ödemenin davalıdan istenip istenemeyeceği ile yine sözleşme gereğince sıralı olarak tanzim edilerek davalı verilen 8 adet senetten … İcra Md. 2015/… E Sayılı Takip dosyasından Davacı aleyhine başlatılan 23.200 TL’lık asıl alacaklı ( 2.900 TL x 8 = 23.200 TL) Kambiyo takip dosyasından Davacının borçlu olup olmadığı hususundaki nihai takdir de Sayın Mahkemenizde olduğu, Tarafların diğer taleplerinin Mahkemeniz takdirlerinde olduğu,
Hususlarında varmış olduğumuz kanaatimizi saygılarımızla arz ederiz. ” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu epilasyon cihazının ayıplı olduğundan bahisle cihaz bedeli olarak ödenen paranın istirdadı, sözleşme kapsamında düzenlenen senetler nedeniyle menfi tespit ve cihazın üçüncü kişilere verdiği zarar nedeniyle tazminat taleplerine ilişkin olup; dava açılırken yalnızca 28.800 TL’lik istirdat istemi hakkında harç yatırılmakla, menfi tespit ve tazminat talepleri hakkında eksik harcın ikmali için davacı yana verilen kesin süreye rağmen eksik harç ikmal edilmediğinden 29/06/2017 tarihinde HMK’nun 150. Maddesi gereğince işlemden kaldırılan bu davaların 3 aylık sürede eksik harç yatırılmayarak yeniden işleme alınmaması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş olup, yalnızca istirdat talebi yönünden esasın incelenmesine devam olunmuştur.
Davalı yan İİK’nun 72. maddesine dayanarak istirdat davasının açılmasında yasal koşulların bulunmadığını ve davanın hak düşürücü sürede açılmadığını beyan etmekle, mahkememizce yapılan hukuki nitelendirmeye göre eldeki dava takip nedeniyle yapılan ödemelerin istirdadına ilişkin olmayıp TBK’nun 227. maddesi kapsamında satılan malın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme suretiyle seçimlik hakkın kullanılmasına ilişkin olduğundan, esasen alacak davası mahiyetinde olup bu nedenle mahkememizce İİK’nun 72. maddesindeki koşulların mevcudiyeti aranmamış ve hak düşürücü süre bakımından inceleme yapılması gerekli görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamında toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasındaki 27/12/2013 tarihli sözleşme kapsamında davacıya satılan epilasyon cihazının sözleşmenin 6.3. maddesi uyarınca 24 ay davalı garantisi altında olduğu, davacı yanın vekili marifetiyle 15/01/2015 tarihinde çektiği … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile arızalı olan cihazın yenisinin uzun süre gönderilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini bildirerek ödenen meblağın taraflarına iade edilmesini talep ettiği, davalı yanın vekili marifetiyle cevaben keşide ettiği 02/02/2015 tarihli … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cihazın hasarsız ve çalışır şekilde teslim edildiğini ancak davacı yanın arızalı olduğunu iddia etmesi nedeniyle müşteri memnuniyeti gözetilerek cihazın üç defa yenisi ile değiştirildiğini, üründe bir arıza olmadığını, davacı taleplerinin haksız olduğunu ve ödenmeyen bedeller yönünden temerrüde düşüldüğünü beyan ederek ellerinde bulunan cihazın teslim alınmasını davacıdan talep ettiği anlaşılmakla davalı yanın cevabi ihtarnamesi içeriğinden davacı yanca cihazdaki ayıpların TBK’nun 223. maddesine uygun olarak taraflarına bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında davaya konu cihaz üzerinde fiziken bilirkişi incelemesi yapılamamış olup, cihaz üzerinde seri numarası vb. ayırt edici unsurlar yer almadığından yapılacak incelemede söz konusu cihazın davaya konu cihaz olup olmadığının tespit edilemeyeceğinden bu nedenle incelemenin yalnızca tarafların karşılıklı ihtarnameleri ve dava dosyasındaki beyanları üzerinden yapılabildiği, aşamalarda davalı yanca cihazın üç kere yenisi ile değiştirildiği beyan edilmiş ise de cihazın ayıpsız olmasına rağmen üç defa yenisi ile değiştirilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, basiretli bir tacirin kendi menfaat ve ticari çıkarlarını da gözeterek müşteri taleplerini karşılamasının gerektiği, yalnızca müşteri memnuniyeti nazara alınarak cihaz değişimi yapılamayacağından davalı tarafça beyan edilen değişimlerin ancak sözleşmenin 6.3. maddesi gereğince 36 saat içinde giderilemeyen arızalar nedeniyle yeni cihaz verilmesi olarak kabulünün mümkün olduğu, bu hususun aksini ispat eden servis kayıtları da dosya kapsamına sunulmadığından mahkememizce cihazın ayıplı olması nedeniyle davalı yanın değişim yaptığı kanaatine varıldığı, dava dosyasına yansıyan beyanları nedeniyle ispat yükünü kendisine çeviren davalı yanın cihazda ayıp bulunmadığını ispatla mükellef olduğu, ancak yasal mevzuat gereğince tutulması gereken servis kayıtlarının tutulmamış olması ve cihazın diğer cihazlardan ayırt edilmesine olanak sağlayan seri no vb. bulunmadığından inceleme yapılamaması nedeniyle cihazın ayıpsız olduğunun ispatlanamadığı, bu nedenle davacı tarafın 15/01/2015 tarihli feshinin haklı fesih olması sebebiyle davacı yanın TBK’nun 227. maddesindeki seçimlik hakları kullanabileceği, talep sonucunda sözleşme gereğince ödenen bedelin iadesi talep edilmekle TBK’nun 227/1-1’deki “Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme” şeklindeki seçimlik hakkın davacı yanca tercih olunduğu, cihazın davalı uhdesinde bulunduğu davalı ikrarı ile sabit olduğundan davacı tarafça yapılan 28.800 TL’lik ödemenin malın ayıpsız olduğunu ve ayıpsız olarak teslime hazır ettiğini ispatlayamayan davalı tarafça iadesinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Menfi tespit ve tazminat talepleri hakkındaki davanın HMK’nun 150/5. maddesi gereğince 29/09/2017 tarihi itibarıyla AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-İstirdada ilişkin davanın KABULÜ İLE, 28.800 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.967,33 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 491,84 TL’nin mahsubu ile 1.475,49 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 491,84 TL peşin, 27,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 519,54 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisine vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 4.320,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, açılmamış sayılma kararı nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 1.922,00 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 3.722,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.712,12 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan 1.950,00 TL bilirkişi ücreti, 30,00 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 1.980,00 TL yargılama giderinden davanın red durumuna göre hesaplanan 1.069,20 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza