Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/645 E. 2019/1138 K. 13.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/645 Esas
KARAR NO : 2019/1138
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/06/2015
KARAR TARİHİ : 13/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile 26/01/2015 tarihinde Zonguldak/Devrek istikametinde seyir halinde iken 2.28 promilin de etkisiyle aracın hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçtiğini ve karşı istikametten gelen müvekkillerinden …’in sevk ve idare ettiği diğer müvekkillerinin ise aynı araçta yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araca çarpmak suretiyle müvekkillerinin yaralanmalarına sebebiyet verdiğini, davalı sürücünün tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle meydana gelen kaza hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın … Cumhuriyet Savcılığı’nın … esasında derdest olduğunu beyan ederek; her bir müvekkili yönünden 25,00TL olmak üzere toplamda 100,00TL maddi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın 3.kişilere devir ve temlik ile icra haciz ve satışlarının önlenmesi bakımından yargılama sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın kazayı önleme imkanı var iken dalgın ve aşırı hızlı olması sebebiyle kusurunun bulunduğunu, kendisine atfedilen kusur oranını kabul etmediğini, olayda müterafik kusurun mevcut bulunduğunu, davacıların kaza sonrasında yaralanmalarının hayati tehlike yaratacak ya da beden gücü kaybı yaratacak şekilde olmadığını, söz konusu yaralanmalarının ayakta tedavi ile giderilebilecek yaralanmalar olduğunu, davacılarının kaza neticesinde doğan maddi zararlarının da aracın trafik sigortası limiti dahilinde karşılayabileceklerini, bu sebeple öncelikle sigorta şirketinden zararlarının tazmini yoluna gitmelerinin gerektiğini beyan ederek; haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; 26.01.2015 tarihli trafik kazasına karıştığı belirtilen … plaka sayılı aracın müvekkili şirkette, … nolu poliçe ile 06.03.2014-2015 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigortası ile sigortalı bulunduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatın, sakatlanma kişi başı 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, anılan poliçeye göre teminatın, Karayolları Trafik Kanunu ve poliçe genel şartlar uyarınca, otomatikman her olayda ödenmesi gereken bir meblağ olmayıp, gerçek kusuru, geliri ve uzuv kaybı oranına göre tazminat meblağının belirlendiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusursuzluğu nedeniyle poliçe sorumluluklarının bulunmadığını, isnat edilen kusuru kabul etmediklerini, davacıların araçta hatır yolcusu olup olmadığının araştırılması ve hatır yolcusu olduğunun tespit edilmesi halinde ödenecek tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmasının gerektiğini, vücut Fonksiyon kaybı ve sürekli sakatlanmaya ilişkin tespit raporunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan alınmasının gerektiğini, davacıların gelirinin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin tüm bilgi ve belgelerle ihbar yapılarak temerrüde düşürülmediğini, usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddinin gerektiğini, olayın haksız fiilden kaynaklanmakta olduğunu, yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, dava açılmasına sebebiyet verdiklerini ve temerrüde düşmediklerini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini, aksi durumda dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamalarını savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce; davaya konu trafik kazası nedeniyle her bir davacı yönünden İstanbul Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulundan alınan rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulunun davacı … yönünden hazırladığı 28/12/2016 tarihli raporunda özetle;
“Mevcut belge ve grafilere göre; … oğlu 1983 doğumlu …’in 26.1.2015 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası neticesi meydana geldiği bildirilen arızası 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde fonksiyonel araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
İyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 26.1.2015 tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği” şeklinde beyan ve mütalaada bulunulduğu,
İstanbul Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulunun davacı … yönünden hazırladığı 28/12/2016 tarihli raporunda özetle;
”Mevcut belge ve grafilere göre; … oğlu 1976 doğumlu …’in 26.1.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; E cetveline göre %10.0(yüzdeonnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin 26.1.2015 tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği” şeklinde beyan ve mütalaada bulunulduğu,
İstanbul Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulunun davacı … yönünden hazırladığı 07/12/2019 tarihli raporunda özetle;
”Mevcut belgelere göre; … kızı, 1983 doğumlu …’in 27.01.2015 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı arızası nedeniyle; olay tarihinde yürürlükte olan 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: E cetveline (yaşına) göre %38 (yüzdeotuzsekiz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik/iş ve güçten kalma) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, aynı yönetmelik çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı” şeklinde beyan ve mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce; iddia ve savunmalar ile dosya kapsamı çerçevesinde, tüm kayıtlar incelenmek suretiyle ayrıntılı ve denetime elverişli rapor aldırılmak üzere kusur bilirkişisi … ile aktüerya bilirkişisi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 09/09/2019 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Kusur Mütalaası:
Yerleşim yeri içinde meydana gelen kazanın olduğu mahalde yol bölünmüş, iki şeritli, hız sınırı 70 km/saat, asfalt ve kurudur. Vakit gece, yol aydınlatılmış, hava açık, görüş açıktır.
Trafik Kazası Tespit Tutanağında bulunan kaza yeri krokisinden, davalı sürücü … yönetimindeki aracın kaza mahallinde sağ şeritte seyrederken önce sağa sonra sola yönelmiş ve orta refüjü de aşarak karşı yönden gelen araçların şeridine geçmiş ve karşı yönden gelen yolda sol şeritte seyir halindeki … plakalı araca çarparak kendi gidiş yönüne göre sola savurmuş olduğu, yolda fren izi belirlenmemiş olduğu görülmektedir.
Trafik Kazası Tespit Tutanağında kaza anlatılmış ve davalı sürücü …’ın 2,28 promil alkollü olduğu, bu alkolün etkisi ile direksiyon kontrolünü kaybetmiş olduğu, 2918 sayılı KTK madde 56/1-a ile belirlenen şerit izleme ve değiştirme kurallarını ihlal etmiş olduğu, diğer aracın sürücüsü …’in kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Dava dosyasında bulunan ifadesinde davalı sürücü … kaza mahallinde düz yolda direksiyon kontrolünü kaybederek orta refüje çarpıp karşı şeride geçtiğini ve burada karşıdan gelen araca çarpmış olduğunu belirtmiştir.
Dava dosyasında bulunan ifadesinde davacı sürücü … kaza mahalline geldiklerinde aniden karşı yoldan gelmekte olan kamyonetin orta refüjü geçerek kendi araçlarına çarpmış olduğunu belirtmiştir.
Dava dosyasında bulunan ifadesinde kaza sırasında … yönetimindeki araçta yolcu olarak bulundukları anlaşılan davacı tanıklar … ve … kaza mahalline geldiklerinde aniden karşı yoldan gelmekte olan kamyonetin orta refüjü geçerek kendi araçlarına çarpmış olduğunu belirtmişlerdir.
Sonuç olarak dava konusu kazada davalı sürücü …’ın yüksek miktarda alkolün etkisi altında, araç kullanarak dikkatsizliği ve dalgınlığı ile aracın kontrolünü kaybederek yol açtığı kazada 2918 sayılı KTK’nun alkollü içki, uyuşturucu veya keyif verici maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı ile ilgili MADDE 48 ile tanımlanan “Uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır. (…)” kuralını ihlal etmiş ve trafik güvenliğini tehlikeye sokmuş olması nedenleriyle tamamen kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsü …’in ise kendi şeridinde normal seyri sırasında aniden orta refüjü aşarak aracına çarpılması ile ilgili atfedilecek bir kusur olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıdaki incelemeye göre olayda;
1. Davalı sürücü … %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu,
2. Davacı sürücü … kusursuzdur.
Tazminat Mütalaası:
Davacı … Bakımından;
Kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı 8.740,64 TL’dir.
Kazalının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zarar toplamı 309.011,86 TL ‘dir.
Davacı … Bakımından;
Kazalının 6 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı 5.739,02 TL’dir.
Kazalının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararı toplam 66.838,34 TL ‘dir.
Davacı … Bakımından;
12.04.2007 doğumlu davacı, olay tarihinde 7 yıl, 9 ay, 14 günlük olup, 8 yaşında kabul edilerek, P.M.F.1931 işaretli yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (56)yıl ve muhtemelen (64)yaşına kadar yaşayacaktır. Yargıtay kararlarında kazaya uğrayan kişi küçük de olsa “tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarf etmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak görülmeli ve bu nedenle bir zarar oluştuğunun kabulü gerekmektedir” demektedir Bu kararlardan hareketle her ne kadar kazalı, olay tarihinde henüz 18 yaşından küçük ise de; kazalının emsallerine oranla maluliyeti ile orantılı olarak daha fazla efor sarf ederek yaşamsal faaliyetini sürdüreceği ve bu şekilde zarara uğradığı kabul edilerek kaza tarihinden itibaren zarar hesabı yapılacaktır. Her ne kadar kazalı olay tarihinde çalışarak her hangi bir kazanç sağlamamakta ise de; kazalının yaşamsal faaliyetine devam ettirmek için sarf edeceği emek ve mesainin parasal değerinin yasal asgari ücretlerin altında olmayacağı kabul edilecektir. Ancak 18 yaşına kadar geçen dönem hesabına esas alınan asgari ücret, ücretli çalışılarak elde edilen bir kazanç olmadığından, brüt asgari ücretler netleştirilirken asgari geçim indirimi dikkate alınmayacaktır. Buna göre;
Kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zarar toplamı 3.435,84TL’dir.
Kazalının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zarar toplamı 42.663,28 TL’dir.
Davacı … Bakımından;
Adli Tıp Kurumu tarafından davacının iyileşme süresinin 6 ay olduğu belirlenmiştir. Bu durumda; davacının 6 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı %100 malul gibi hesaplanacaktır. Adli Tıp Kurumu tarafından bu olayın davacıda maluliyet tayinini gerektirecek araz bırakmadığı belirlenmiş olmakla sürekli iş gücü kaybı nedeniyle zarar hesabı yapma imkânı bulunmamaktadır.
Davacının geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı 5.739,02 TL’dir.
Sigorta Şirketinin Sorumluluk Kapsamı Ve Temerrüt Tarihi:
a)Zorunlu trafik sigorta poliçesinin düzenlenme tarihi 01.06.2015 tarihinden öncesine ait olduğundan 01.06.2015 tarihinden sonra yürürlüğe giren poliçe genel şartlarındaki değişikliğin somut olaya uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
26.01.2015 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalı … şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti her bir davacı bakımından sakatlık ve tedavi gideri olarak ayrı ayrı 290.000,00 TL.dır.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Bu durumda;
Davacı …’in maddi zararı poliçe limitini aşmakta diğer davacıların maddi zararı ise limit içinde kalmaktadır.
b)Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “….Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir. Bu durumda;
Dava dosyasında davalı … şirketine hangi tarihte başvuru yapıldığını gösterir belge bulunmadığından sigorta şirketi bakımından temerrüt 16.06.2015 dava tarihinde gerçekleşmiş olacaktır.
Davalı araç sürücüsü ile işleten bakımından ise herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüt 26.01.2015 olay tarihinde gerçekleşmiş olacaktır.
Dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulmuştur.
Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 26.01.2015 tarihinde meydana trafik kazasında;
1- Davalı … şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunan ve diğer davalının işleteni olduğu … plakalı aracın davalı sürücüsü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
2- Davacı sürücü … kusursuz olduğu,
3-Davalıların %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre;
A)DAVACI …’İN
a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 8.740,64 TL, b)Sürekli(daimi) iş göremezlik dönemine ait %38 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 309.011,86 TL. Olduğu, toplam = 317.752,50 TL
-Davacının geçici ve sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zarar toplamı kaza tarihinde geçerli olan 290.000,00 TL.lık sakatlık teminat limitini aştığından davacının geçici ve sürekli iş gücü kaybı nedeniyle oluşan maddi zararından; davalı … Sigortanın sorumluluğunun= 290.000,00 TL limit ile sınırlı olacağı, buna göre 290.000,00 TL.den tüm davalıların müştereken ve müteselsilen, geriye kalan (317.752,50 -290.000,00)= 27.752,50 TL.lık tutardan ise davalı araç sürücüsü ile işletenin müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı,
B)DAVACI …’İN
a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 5.739,02 TL,
b)Sürekli(daimi) iş göremezlik dönemine ait %10 maluliyeti ile ilgili maddi zararının = 66.838,34 TL. olduğu,
c)Davacının maddi zararlarının poliçe limiti içinde kaldığı,
C)DAVACI …’İN
a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararı= 3.435,84 TL. Olup, yukarıda ayrıntılı olarak izah edilen hususlara ve bu konudaki Yargıtay kararlarına göre olay tarihinde 8 yaşında olan ve gelir getiren bir işte çalışmayan davacının geçici iş göremezlik dönemi için maddi tazminat talep hakkının bulunup bulunmayacağı hususundaki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
b)Sürekli(daimi) iş göremezlik dönemine ait %3,3 maluliyeti ile ilgili maddi zararının = 42.663,28 TL. olduğu,
c)Davacının maddi zararlarının poliçe limiti içinde kaldığı,
D)DAVACI … …’İN
a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 5.739,02 TL. olduğu,
b)Adli Tıp kurumu tarafından düzenlenen raporda davacının malul kalmadığı belirlendiğinden, sürekli iş gücü kaybı nedeniyle zararının bulunmayacağı,
c)Davacının maddi zararlarının poliçe limiti içinde kaldığı, ”yönünde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Davacılar vekili mahkememize sunmuş olduğu 12/09/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile her bir davacı yönünden 25,00TL olmak üzere toplamda 100,00TL olan maddi tazminat talebini; davacılardan … için 317.727,50TL, … için 72.577,36TL, … için 46.099,12TL, … için 5.739,02TL arttırarak toplamda dava değerini 442.168,00TL olarak ıslah etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; 26/01/2015 tarihinde davalılardan … adına kayıtlı diğer davalı … Çalışın sevk ve idaresindeki davalı … şirketine sigortalı … plakalı araç ile davacılardan …’in sevk ve idaresindeki ve diğer davacıların yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu oluşan kaza neticesinde davacıların yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Yanlar arasındaki ihtilaf; dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıların davalılardan geçici ve sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı ve tazminatın miktarına ilişkindir.
Vücut bütünlüğünün ihlali neticesi oluşan zararlar 818 Sayılı Borçlar Kanunun 46. Maddesinde “Cismani zarar halinde lazım gelen zarar ve ziyan” olarak düzenlenmişken, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. Maddesinde “Bedensel zarar” olarak düzenlenmiştir. Bedensel zararın yasada bir tanımı yapılmamıştır. Sadece bedensel zararların neler olduğu sayılmakla yetinilmiştir. Ancak “özellikle şunlardır” demekle bedensel zararların 54. maddede sayılanlarla sınırlı olmadığı vurgulanmıştır. Bedensel zarar, zarar görenin malvarlığının trafik kazasından sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki fark olarak tanımlayabiliriz. Beden bütünlüğünün ihlâli sonucunda ortaya çıkan maddî zararlar TBK 54. Maddesi gereğince özellikle; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak sayılmıştır.
Bu genel açıklama çerçevesinde somut olay irdelendiğinde;
Kazanın meydana gelmesinde, davalı …’ın maliki olduğu, davalı …Ş. tarafından ZMSS (Trafik) Poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı aracın sürücüsü diğer davalı …’ın tam (%100) kusurlu, diğer davacıların yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı aracın sürücüsü davacı …’in kusursuz olduğu, her bir davacı yönünden daimi ve geçici olarak iş göremezlik durumunun dosyada mübrez adli tıp raporları ve kusur/hesap raporu ve dosya kapsamıyla belirlenmiş olup mahkememizin de kabulündedir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davalı … şirketinin ZMSS sigortacısı sıfatıyla gerçekleşen zarardan poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğu, poliçede kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatının 268.000 TL ile sınırlandırıldığı, davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olan sigortalı araç sürücüsü olması nedeniyle haksız fiil faili olarak sorumlu olduğu, diğer davalı …’ın ise sigortalı araç maliki olması nedeniyle KTK’nun 85. maddesi gereğince sorumluluğunun bulunduğu, davacıların kaza nedeniyle oluşan maluliyetlerinin tespiti açısından Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporun kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre düzenlendiği, gerekçeli ve denetime elverişli olmakla mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; sigortalı araç sürücüsünün alkollü olması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, kusur durumu ve davacıların maluliyet oranları esas alınarak yapılan tazminat hesaplamasının mevzuata ve içtihatlara uygun olduğu, poliçeye göre teminat limitinin 268.000 TL olarak esas alınması gerektiğinden bilirkişi raporunda yer alan farklı tespite mahkememizce iştirak edilmediği, davacı …’in kaza tarihi itibarıyla 18 yaşından küçük olması ve yaşı itibarıyla gelir getirecek bir işte çalışamaması nedeniyle hakkında geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmediği, araç sürücüsü … diğer davacılar ile yakın akraba olup yapılan taşıma ahlaki bir görevin ifası niteliğinde olduğundan davalıların hatır taşıması indirimi taleplerinin mahkememizce kabul görmediği, dava tarihi itibarıyla sigorta şirketine başvuru dava şartı düzenlemesinin yürürlükte olmadığı, davadan önce başvuru yapılarak sigorta şirketi temerrüde düşürülmediğinden sigorta şirketi yönünden temerrüdün dava tarihi itibarıyla gerçekleştiği, diğer davalıların haksız fiil hükümleri gereğince kaza tarihi itibarıyla temerrüde düştükleri anlaşıldığından açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne dair karar verilmesi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
A-Davacı … yönünden;
8.740,64 TL geçici iş göremezlik ve 309.011,86 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 317.752,50 TL maddi tazminatın davalılar … ve …’tan 26.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalı …’dan 268.000 TL (poliçe limiti)’den sorumlu olmak kaydıyla 16.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile bu davacıya verilmesine,
B-… yönünden;
5.739,02 TL geçici iş göremezlik ve 66.838,34 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 72.577,36 TL maddi tazminatın davalılar … ve …’tan 26.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalı …’dan 16.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile bu davacıya verilmesine,
C-… yönünden;
42.663,28 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın davalılar … ve …’tan 26.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalı …’dan 16.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile bu davacıya verilmesine, geçici iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat talebinin reddine,
D-… yönünden;
5.739,02 TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın davalılar … ve …’tan 26.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalı …’dan 16.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile bu davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 29.969,79TL ilam harcından peşin ve ıslah ile alınan 1,537,70TL’nin mahsubu ile bakiye 28.432,09TL ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından yatırılan 1.537,70TL toplam harcın (peşin+ıslah+başvuru harcı) davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Davacılar, kendilerini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 31.499,29TL ücret-i vekaletin (davalı … 29.288,78 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Davalı …, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.725,00TL ücret-i vekaletin davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 2.501,70TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlanması neticesinde 2.482,37TL’nin (davalı … 2.479,78 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına;
7-Hükümden sonra, gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliğine, masrafın talep eden tarafça karşılanmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep halinde hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …