Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/572 E. 2018/1206 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/572
KARAR NO : 2018/1206

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/05/2015
BİRLEŞEN İSTANBUL 16. ASLİYE
TİCARET MAHKEMESİ 2015/625
KARAR TARİHİ : 26/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine … no.lu ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın 21.11.2014 tarihinde sürücü … sevk ve idaresinde iken, asli kusurlu olarak davacıya çarpması neticesinde maddi hasarlı ve yaralanmah trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazasında yaya olan davacının yaralandığını, sürekli sakat kaldığını, bilirkişi incelemesi ile sakatlığın tespit edileceğini, ATK’dan rapor alınmasını istediklerini, kazadan sonra davacının uzun süre tedavi gördüğünü, sakatlığının % 100 kabul edilerek aktüer hesaplaması yapılmasını istediklerini, adli yardım talepleri bulunduğunu, belirsiz alacak davası kapsamında, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının davalının azami poliçe limiti ile sorumlu olması kaydıyla olay tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2015/625 ESAS SAYILI DOSYASINDA TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/11/2014 tarihinde … plaka sayılı araç ile gerçekleşen kaza neticesinde yaya olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını ve sakat kaldığını, kazada bir kusurunun bulunmadığını, davalı … şirketine başvuru yaptığını ancak tarafına ödeme yapılmadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 250 TL tedavi gideri, 500 TL kalıcı maluliyet tazminatı, 150 TL geçici iş görmezlik tazminatı ve 100 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bahse konu kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirket nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, davalının sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bedeni zararlar halinde azami sorumluluğun şahıs başına 268.000 TL ile sınırlı olduğunu, maddi tazminat talebinden davalının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, azami teminat limitinin yazılı olmasının bu miktarın her halükarda ödeneceği anlamına gelmediğini, ZMMS’ın meblağ sigortası olduğunu, üçüncü kişiler için haksız zenginleşmenin yolu olmadığını, gerçek zarar teminat altına aldığını, kusur ve hasar durumunun tespiti ve iş-güçten kalma durumları, sunulacak gelir durumu ve diğer somut deliller eşliğinde yapılacak bilirkişi incelemesi tespit edileceğini, sürücülerin kusur durumunu, davacının sakat kalıp kalmadığı ve sakatlık oranının ATK … htisas Dairesinden rapor alınarak tespit edilmesi gerekliğini, davacının sakatlıktan dolayı herhangi bir sosyal kurumdan tazminat alıp almadığının araştırılmasını istediklerini, tazminat veya aylık bağlanması halinde bu ödemelerin sakatlık tazminatı hesabından düşülmesi gerektiğini, uzman aktüere hesaplama yaptırılmasını istediklerini, davacının gelirinin tespitinde SGK kayıtları ve vergi kayıtlarının esas alınması gerektiğini, kurum tarafından davacıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ile maluliyet nedeni ile bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin sorulmasını istediklerini, bu tür davalarda tazminatın denkleştirilmesi ilkesi gereğince haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zararın belirlenmesi ve ona hükmedilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde davacının herhangi bir maluliyeti olduğundan bahsedilmediğini, gerçek zararın, davacının vücut bütünlüğü kaybı oranı değil, meslekte kazanma gücünün daimi kaybı oranındaki gerçek maddî zarar olduğunu, ATK … İhtisas Dairesinden davacının meslekte kazanma gücünü daimi olarak ne oranda kaybettiğinin tespitini istediklerini, davalı şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, KTK 99/1 hükmü gereğince davacının, davadan önce davalı şirkete başvuruda bulunmadığını, davalının temerrüdünden söz edilemeyeceğini, bu nedenle kaza tarihinden itibaren davalı şirketin mütemerrüt olmasının söz konusu olmadığını, davanın haksız fiilden kaynaklığını, ticari iş olarak değerlendirilmeyeceğini, davacının avans faizi talebinin yasal olmadığını, davanın reddî gerektiğini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2015/625 ESAS SAYILI DOSYASINDA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin sorumluluğunun sürücünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının maluliyetinin tespitinin gerektiğini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini ve dava açılmasına sebebiyet vermediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Asıl dava; 21/11/2014 trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezliğe dayalı maddi tazminat, birleşen dava ise aynı kaza nedeni ile tedavi gideri, sürekli iş göremezlik tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri istemlerine ilişkindir.
Davalı … şirketine yazı yazılarak poliçe celp edilmiş, hasar dosyasının mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
Davacıya ait tedavi evrakları celp edilmiştir.
ATK … İhtisas Kurulu’nun 14/06/2017 tarihli raporu kapsamında; “… oğlu,1981 doğumlu …’ün 21.11.2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol alt ekstremite kırığı sonrası gelişen psödoartroz arızası nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak:
Gr1 XII (33Ca……….20)A %24
E cetveline göre %22.2 (yüzdeyirmiikinoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İş göremezlik (iyileşme) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği, psödoartrozun cerrahi tedavi edilebilirbir kırık komplikasyonu olduğu, bu tür bir tedavi görmesi durumunda yeniden değerlendirilebileceği” yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen kusur bilirkişi … ve aktüer bilirkişi … marifetiyle hesaplanan 25/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Tutanağa göre bu kazanın oluşumunda sürücü yaya … araca ilk geçiş önceliğini vermemekten asli kusurlu ve sürücü … ise aracının hızını mahal şartlarına göre azaltmamaktan tali kusurlu olduğunu, müşteki … ifadesinde, 21.11.2014 günü saat 14:00 sıralarında bankaya para yatırdığını, yolun karşısına geçmek istediğini, geçerken trafik lambalarının olduğu yere 200 m olduğunu, aynı yerden başka insanlar da geçtiği için kendisinin de geçmek istediğini, sara hastası olduğunu ve engelli statüsünde olduğunu, geçerken bir aracın kendisine çarptığını ve yaralandığını belirttiğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre; “Madde 52 – Sürücüler: a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken hızlarını azaltmak. b) Hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak. c)Diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumlarıgöz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak. d)Kol ve grup halinde araç kullananlar, araçlar arasında yönetmelikte belirtilen esaslara uygun olarak diğer araçların güvenle girebilecekleri açıklıklar bulundurmak zorundadırlar.” denildiğini, ayrıca; “Madde 68 – Yayaların uyacaktan kurallar; Taşıt yolunun karsı tarafına seçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışlar dışında herhangi bir yerden seçmeleri yasaktır. Yayalar, bu yerlerden geçerken; l. Yaya ve okul geçitlerinin bulunduğu yerlerde, geçitte yayalar için ışıklı işaret varsa bu işaretlere uymak, 2. Geçitte yayalar için ışıklı işaret yoksa ve geçit sadece taşıt trafiği ışıkh işareti veya yetkili kişi tarafından yönetiliyorsa geçecekleri doğrultu açıldıktan sonra taşıt yoluna girmek, 3. Işıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne almak zorundadırlar.” denildiğini, ancak yüz metre kadar mesafede vava geçidi veva kavşak bulunmayan yerlerde yayalar taşıt trafiiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini saptadıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebileceklerini, dava konusu olayda davacı yaya …’ün, karayolunda karşıdan karşıya geçmek için uygun zamanı beklemesi gerekirken bu kurala uymadığını, tehlikeli şekilde araç yolundan karşıya geçmeye çalıştığını, bu durumda geçmeden önce yoldaki araç trafiğini kontrol etmesi, kendisine göre sol tarafından hızla yaklaşan ve bu nedenle emniyetle duramayacak kadar yaklaşmış olan otomobilin geçmesini beklemesi, bu aracın geçişinden sonra karşıya geçmesi gerekirken bu kurallara uymadığını, tedbirsiz ve dikkatsiz davrandığını, uygun zamanda karşıya geçmediğini ve aşın hızla gelen araca rağmen yanlış zamanda karayoluna girerek aracın darbesine maruz kaldığını, bu nedenle dava konusu olayda davacı yaya …’ün % 75 oranında asli kusurlu olduğunu, davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’nın ise, yönetimindeki otomobiliyle meskûn mahalde seyrederken aracının hızını meskûn mahal hız sınırına göre ayarlamadığını, aşırı hızlı tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullandığını, gündüz görüş açıkken yoğun bir yaya trafiğinin olduğu yerde yeterli seviyede yavaşlamadığını, görüş alanı içinde karşıdan karşıya geçen yayaya karşı zamanında etkili fren tedbirine başvurmadığını ve şiddetle çarparak yaralanmasına neden olduğunu, bu nedenle davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’nın olayda % 25 oranında tali kusurlu olduğunu, mahkememizin 12.02.2018 tarihli ara karan gereğince akttier olarak geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat hesabı yapmak üzere görevlendirilmiş olmama rağmen; mahkememize ait 2015/ 572 E ve birleşik 2015/625 E sayılı dosyalar incelendiğinde; trafik kazasında yaralanan davacı …’ün, SGK’nın mesul olmadığı bakıcı vc diğer tedavi giderlerinin hesaplanması talebinin mevcut olduğunu, aynı zamanda Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı olmasından dolayı; davacı …’ün SGK’nın mesul olmadığı bakıcı ve diğer tedavi giderlerinin tarafından hesaplanacağını, … 22.11.2014 tarihinde ATK sonrası; … Hastanesine pelvik kemiklerde multibl fraktür ve sol tibia açık kırığı ve genel beden travması tanısı ile 22.11.2014 tarihinde yatırıldığını, … hastanesine 29.11.2014 tarihinde yatırılarak sol tibia’ya kapalı IMN yapılarak 08.12.2014 tarihinde taburcu edildiğini, … hastanesine 25.06.2015 tarihinde yatırıldığını ve sol tibia çivisi çıkarılarak 27.06.2015 tarihinde taburcu edildiğini, … Ortopedi ve Travmatoloji kliniğinde 09.12.2016 tarihinde muayene olduğunu, sol tîbiada psödoartroz olduğunun belirtildiğini, 22.11.2014 Kaza tarihinden itibaren 3 ay süre ile bakıcı ihtiyacı olduğunu, bakıcı ücreti olarak dönemsel brüt asgari ücret esas alınacağını, yapılan hesabın tablo şeklinde sunulduğunu, taburcu olduktan sonra evde pansuman, tıbbi malzeme ve bakım için gerekli malzemeler için 300,00 TL gideri olduğunu, taburcu olduktan sonra evine gidiş ve takiben hastaneye kontrollere gidiş- geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri için toplam 2.000,00 TL gideri olduğunu, kişinin toplam tedavi, bakıcı ve ulaşım gideri 5.738,77 TL olduğunu, davacı %75 kusurlu olduğundan tedavi giderinin % 25’i olan 1.434,69 TL kısmını talep edebileceğini, 01/02/1981 doğumlu …’ün, 21.11.2014 kaza tarihinde 34 (33 yıl-09 ay-20 gün) yaşında olduğunu, P.M.F. 1931 yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü 34,29 yıl olup muhtemelen 68,29 yaşına kadar yaşayacağını, 34,29 yıllık bakiye ömrünün 60 yaşına kadar 26 yılını aktif, geriye kalan 8,29 yılını pasif dönem olarak geçireceğinin kabul edileceğini, ATK … Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun … sayılı-14.06.2017 tarihli maluliyet raporunda; % 22,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceğini, psödoartrozun cerrahi tedavi edilebilir bir kırık komplikasyonu olduğunu, bu tür bir tedavi görmesi durumunda yeniden değerlendirilebileceğinin belirtildiğini, maddi tazminatların kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar sağladığı faydanın, gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlerine göre tespit edilerek hesaplanması gerektiğini, dosya içeriğinde, …’ün kaza tarihinde aylık kazancına ait net bilgi ve belge olmadığını, bu nedenle 26 yıllık aktif dönemde AGİ’li net asgari ücretler, 60 yaşından sonra 8,29 yıllık pasif dönemde ise AGİ’siz net asgari ücretler esas alınarak hesaplanacağını, işlemiş devre kazançları artırma ve iskonto işlemi yapılmadan; bilinmeyen devre kazançlarının ise her yıl için ayrı %10 artırılıp, %I0 iskontoya tabi tutulmak suretiyle hesaplanacağını, yaşam tablosu olarak, Yargıtay’ın yerleşik içtîhatları uyarınca P.M.F. 1931 Tablosunun kullanılacağını, davacı …’ün %75 kusur oranına göre değerlendirme yapılacağını, 21.08.2018 hesap tarihi itibarıyla 34,29 yıllık bakiye ömrünün; ilk 3,75 yılı işlemiş aktif dönem, ilk 18 ayı %100 oranında malûl olduğu (1,75 yıl), müt. 2 yılı %22,2 oranında malûl olduğunu, müt.30,54 yıl %22,2 malûl olduğu işleyccek dönemin, 22,25 yılı işleyecek aktif, 8,29 yılı işleyecek pasif dönem olduğunu, ilk 3,75 Yıllık İşlemiş Aktif Dönem Zararının hesaplanarak tablo şeklinde sunulduğunu, müt. 22,25 Yıllık %22,2 Oranında Malûl Olduğu İşleyecek Aktif Dönem Zararının; her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve yine her yıl için ayrı ayrı %10 ıskontolama esasına göre değerlendirme yapılarak hesaplanacağını, işleyecek aktif dönem zararını hesaplamak için; Yıllık gelir x 1,1000 x Süre(yıl) x 0,90909091 x Mal. Oranı =Dönem zararı formülünün kullanılacağını, Yıllık Geliri = 1.603,12 x 12 = 19.237,44 TL olduğunu, müt.27 yıllık işleyecek aktif dönem zararı =19.237,44 x l,1 x 22,25 x 0,90909091 x %22,2 =95.023,33 TL olduğunu, müt 8,29 Yıllık %22.2 Oranında Malûl Olduğu İşleyecek Pasif Dönem Zararı hesaplanırken AGİ’siz net asgari ücret aylık gelirine esas alınacağını, hesaplamanın yapılarak tablo şeklinde sunulduğunu, 22,25 Yıllık Bakiye Ömrünce Toplam Zararının hesaplanarak tablo şeklinde sunulduğunu, maluliyet indiriminin zarar hesabı ile birlikte yapıldığını, Sgk tarafından indirim gerektirecek ödeme yapılmadığını, … olayda % 75 oranında asli kusurlu olduğundan zararın %25’ini talep edebileceğini, …’ün 21.08.2018 hesap tarihi itibarıyla talep edebileceği tazminatın 37.467,17 TL olduğunu, … plakalı … adına kayıtlı otomobil, 2 L11.2014-21.11.2015 tarihleri arasında ve kişi başına 268.000,00 TL teminatlı … nolu ZMSS poliçesi ile davalı …Ş. tarafından 21.11.2014 kaza tarihini de kapsayacak şekilde sigortalandığını, davacı …’ün 21.08.2018 hesap tarihi itibarıyla kusur oranına göre talep edebileceği 37.467,17 TL geçici ve sürekli maluliyet tazminatı ve l.434,69 TL tedavi ve bakıcı gideri olmak üzere toplam 38.901,86 TL tazminat teminat limitleri dahilinde olduğunu, …’ne dava öncesi herhangi bir başvuru yapılmadığından temerrüt tarihinin 27.05.2015 dava tarihi olduğunu, işleyecek faizin 27.05.2015 dava tarihinden itibaren yasal faiz olduğunu, sonuç olarak; 22.11.2014 tarihinde ATK trafik yaralanan …’ün; dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …nın % 25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğunu, davacı yaya …’ün kendi yaralanmasıyla sonuçlanan olayda % 75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğunu, ATK … Adlî Tıp İhtisas Kurulu’nun … sayılı-14.06.2017 tarihli maluliyet
raporunda; %22,2 (yüzdeyîrmiikinoktaiki)oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren I8(onsekiz) aya kadar uzayabileceğini, psödoartrozun cerrahi tedavi edilebilir bir kınk komplikasyonu olduğunu, bu tür bir tedavi görmesi durumunda yeniden değerlendirilebileceğinin belirtildiğini, kusur oranına göre talep edebileceği toplam tedavi, bakıcı ve ulaşım giderinin 1.434,69 TL olduğunu, 21.08.2018 hesap tarihi itibarıyla talep edebileceği geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının kusur oranına göre 37.467,17 TL olduğunu, … plakalı … adına kayıtlı otomobilin, 21.11.2014-21.11.2015 tarihleri arasında ve kişi başına 268.000,00 TL teminatlı … nolu ZMSS poliçesi ile davalı …Ş. tarafından 21.11.2014 kaza tarihini de kapsayacak şekilde sigortalandığını, davacı …’un 21.08.2018 hesap tarihi itibarıyla kusur oranına göre talep edebileceği 37.467,17 TL geçici ve sürekli maluliyet tazminatı ve 1.434,69 TL tedavi ve bakıcı gideri olmak üzere toplam 38.901,86 TL tazminatın teminat limitleri dahilinde olduğunu, …’ne dava öncesi herhangi bir başvuru yapılmadığından temerrüt tarihi 27.05.2015 dava tarihi olduğunu, işleyecek faizin 27.05.2015 dava tarihinden itibaren yasal faiz olduğunu…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Davacı vekilinin 03/09/2018 tarihli ıslah dilekçesi sunduğu, ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edildiği görülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi uyarınca; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesi gereğince; “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” Anılan yasal düzenlemeler gereğince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasa gereğince yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür.
Huzurdaki davada; davalı … şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın dava dışı sürücü idaresinde iken meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak E cetveline göre: %22.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin ( geçici iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceği hususları anılı ATK raporu ile tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun tanzim edilmekle mahkememizce itibar edilir bulunan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davacının emniyetle duramayacak kadar yaklaşmış olan otomobilin geçmesini beklemesi, bu aracın geçişinden sonra karşıya geçmesi gerekirken bu kurallara uymadığı, tedbirsiz ve dikkatsiz davrandığı, bu nedenle dava konusu olayda davacı yaya …’ün % 75 oranında asli kusurlu olduğu, davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’nın ise yönetimindeki otomobiliyle meskûn mahalde seyrederken aracının hızını meskûn mahal hız sınırına göre ayarlamadığı, aşırı hızlı tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullandığı, bu nedenle % 25 oranında tali kusurlu bulunduğu, kusur oranına herhangi bir itirazın yöneltilmediği, neticeten bilirkişi raporundaki tazminat talepleri ayrıştırılarak davacı için geçici iş göremezlik tazminatının (1.158,35TL +5.694,42TL+ 6.003,24TL+1.646,27TL: 14.502,28TL %25 kusur: 3.625,57TL) 3.625,57-TL, sürekli iş göremezlik tazminatının 33.841,60-TL olarak, tedavi ve bakıcı giderlerinin 1.434,69-TL olarak hesaplandığı, talep edilen maddi tazminat miktarının zorunlu poliçe limitini aşmadığı, davalı … şirketinin ise zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçeleri kapsamında yukarıda anılı yasal düzenlemeler uyarınca davacının maddi zararını tazminle mükellef olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Mahkememizin birleşen dava dosyasındaki 500-TL lik sürekli iş göremezliğe dayalı maddi tazminat isteminin ana davaya konu olup derdest olması nedeni ile anılı tazminat isteminin HMK’nın 114/1-ı, 115/2 maddeleri gereğince derdestlik nedeni ile usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrütün gerçekleşeceği, davacı tarafın dava tarihinden önce davalı … şirketine başvuru yapmadığı, bu nedenle davalı … şirketi yönünden temerrüt halinin ve faiz başlangıcının dava ve birleşen dava tarihi itibari ile ayrı ayrı başladığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile avans faiz talep edilmiş ise de kazaya neden olan aracın hususi kullanım tarzında olduğu anlaşılmakla, yasal faize hükmedilmesinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın KABULÜ ile,
33.841,60-TL sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
a-Alınması gereken 2.311,71-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harç ve 150-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.130,31-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 31,40-TL peşin harç, 150-TL ıslah harcı, 1.200-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 475-TL olmak üzere toplam 1.887,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 4.060,99-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Birleşen mahkememizin 2015/625 esas sayılı davasının KISMEN KABULÜ ile,
A-500 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat isteminin HMK’nın 114/1-ı, 115/2 maddeleri gereğince derdestlik nedeni ile usulden reddine,
B-3.625,57 TL geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminatın ve 1.434,69 TL tedavi ve bakıcı giderinden kaynaklı maddi tazminatın birleşen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birleşen dosya davalısından alınarak birleşen dosya davacısına verilmesine,
a-Alınması gereken 345,66-TL peşin harçtan alınan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 317,96-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafça yapıla 27,70-TL başvuru harcı ve 27,70-TL peşin harç olmak üzere toplam 55,40-TL’nin davalıdan alınrak davacıya verilmesine,
c-Davacı tarafça yapılan toplam 215,60-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 196,21-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.180-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 500-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
26/12/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza