Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/524 E. 2018/94 K. 06.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/524
KARAR NO : 2018/94
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 13/05/2015
KARAR TARİHİ: 06/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı …plakalı araç, 16/04/2012 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki iken, aracın takla atması neticesinde tek taraflı kaza meydana geldiğini, meydana gelen tek taraflı, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasında …plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkile …’ın yaralandığını, müvekkilin geçirdiği kaza neticesinde sürekli sakat kaldığını, adli yardım talebinin kabul edilmesini, belirsiz alacak davası kapsamında olmak üzere, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, müvekkil için 1.000,00-TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı … şirketine yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket temerrüte düşmediğini, sigorta hukukunun genel prensibi uğranılan gerçek zararın tazmini olduğunu, kazanın oluş şekli ve davacının iddia ettiği gibi uğramış olduğu cismani zararın bahse konu bu kaza nedeniyle olup olmadığının tespitinin zorunlu olacağını, temerrüte düşmemiş ve davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket hakkında açılan davanın reddi ile aleyhine yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmamasını talep etmiştir.
Siverek 2. Asliye Hukuk Mahkemeinin 2016/32 sayılı talimat dosyası arasına alınan Dicle Üniversitesi Hastaneleri Başhekimliği tarafından düzenlenen 06/03/2017 tarihli ATK raporunda özetle; 16/02/2017 tarihli engelli sağlık kurulu raporu ile davacının özür oranının %30 olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosya kapsamın alınan 14/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Kazanın meydana gelmesinde, davalı … şirketi tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalanmış olan …plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ın tam %100 kusurlu olduğunu, araçta yolcu olup kazada malul kalacak şekilde yaralanan davacı …’ın kusursuz sayılmalarının uygun olacağı görüşüne varıldığını, davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacının sürekli iş göremezlik dönemine ait %30 özür oranı ile ilgili maddi zararının; 47.886,50-TL olduğunu, davacının maddi zararının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limiti aşmadığını, davalının 13/05/2015 dava tarihinden önce temerrüte düştüğünün belirlenemediğini, sigortalı araç hususi nitelikte olup, avans faizi talebine ilişkin takdirin Mahkememize ait olduğunu, sigortalı araç sürücüsü davacının oğlu olduğundan, hatır taşıması koşullarının oluşmadığını mütalaa etmiştir.
Davacı vekilinin 20/11/2017 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporu doğrultusunda dava değeri ıslah yoluyla arttırılarak 46.886,50-TL nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dava; Trafik kazası nedeniyle açılan maluliyet tazminatı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan deliller bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davalı … şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı olan …plakalı aracın 16/04/2012 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresinde iken, davacı …’ında yolcu olarak bulunduğu aracın takla atması sonucunda tek taraflı meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı …’ın yaralandığından bahisle maluliyet tazminatı talepli eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 14/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; Kazanın meydana gelmesinde, davalı … şirketi tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalanmış olan …plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ın tam %100 kusurlu olduğu, araçta yolcu olup kazada malul kalacak şekilde yaralanan davacı …’ın kusursuz sayılmalarının oluşa uygun olacağı, Siverek 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/32 sayılı talimat dosyası arasına alınan Dicle Üniversitesi Hastaneleri Başhekimliği tarafından düzenlenen 06/03/2017 tarihli ATK raporunda da belirlendiği üzere; 16/02/2017 tarihli engelli sağlık kurulu raporu ile davacının özür oranının %30 olarak belirlendiği, davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacının sürekli iş göremezlik dönemine ait %30 özür oranı ile ilgili maddi zararının; 47.886,50-TL olduğu, davacının maddi zararının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limitini aşmadığı, davalının 13/05/2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğünün ispat edilemediği, yine davacı tarafça avans faizi talep edilmişse de; kazaya konu aracın hususi nitelikte bir araç olup, kazanın ticari bir işin ifası sırasında gerçekleşmediği nazara alınarak yasal faiz talep edilebileceği anlaşılmış, açıklanan nedenlerle 47.886,50-TL tazminatın dava tarihi olan 13/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça hatır taşıması indirimi yapılması talep edilmiş ise de; davacı oğlunun arabasında yolculuk yapar iken davaya konu trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır. Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. İşletenin veya sürücünün, araçta taşınandan, doğrudan doğruya ücret almasa bile taşıma, maddi veya manevi menfaati bulunuyorsa bu durumda hatır ilişkisinin varlığından söz edilemez. Aile bireylerinin taşınması yakıt, aşınma ve diğer giderlere dönük maliyet gerektirmesinin olağan ulaşım araçları ile yolculuk seçeneğinin tercihi halinde yapılması zorunlu harcamaların yerini tutacak olması nedeniyle hatır taşıması olarak kabul edilemez. Bu nedenle annenin taşınması hatır taşıması kabul edilemez. Çünkü bir kimsenin annesini taşıması ahlaki bir görevin ifası niteliğinde olup, bu taşımada maddi ve manevi yararları olduğundan davacının araçta hatır için taşındığının kabul edilemeyeceği anlaşılmış ve tazminattan indirim yapılmamıştır. Hükme esas alınan 14/06/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda belirlenen tazminatın davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine ilişkin, davanın kabulüne dair aşağıdaki hükmü kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
47.886,50-TL tazminatın dava tarihi olan 13/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.271,12-TL ilam harcından 170,00-TL ıslah harcı, peşin alınan 27,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.073,42-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 170,00-TL ıslah harcı, 27,70-TL peşin harç ve 27,70-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 225,40-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.617,52-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.467,00-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen 48,00-TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/02/2018

Katip …

Hakim …