Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/522 E. 2019/626 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2015/522
KARAR NO: 2019/626

DAVA : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 13/05/2015
KARAR TARİHİ: 03/07/2019
YAZIM TARİHİ: 25/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla söz konusu kaza müvekkilinin vücut fonksiyonlarını kaybederek sürekli sakatlığa sebebiyet verdiğinden … A.Ş. Ve… A.Ş.’nin ödemekle sorumlu olduğu miktarın şimdilik 1.000 TL sinin davalı şirkete başvurdukları tarihin 8.iş gününden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirektlerden müştereken ve müteselsilen karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

CEVAP: Davalı… A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerden ötürü haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı sürekli iş göremezliğe dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacıya ait tedavi evrakları ile poliçe ve hasar dosyaları celp edilmiştir.
SGK’ya yazı yazılarak davacı tarafa trafik kazası nedeni ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmış ve ödeme alınmadığı tespit edilmiştir.
Davacıya ait maluliyet raporu temin edilmiştir.
ATK … İhtisas Kurulu’nun 10/04/2018 tarihli raporu kapsamında; “Mevcut belge ve muayene bulgularımıza göre,
… oğlu … doğumlu …’nın 09.08.2013 tarihinde maruz kalmış olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oybirliği ile mütalaa olunur…” yönünde mütalaada bulunduğu anlaşılmıştır.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; 6100 sayılı HMK’nın 266/1 maddesi; “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” şeklinde düzenlenmiştir. Dosya kapsamında davacı tarafça ileri sürülen tazminat kalemlerinin hesaplanması için bilirkişi incelemesi talep edildiği gibi, bu durumun (davacı alacağının belirlenmesi) ancak bilirkişi incelemesi ile ortaya konulabilecek nitelikte olduğu açıktır.
Dava şartı olmayan ve HMK’nın 324. maddesinde düzenlenen, taraflardan birinin, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen ve verilen kesin süre içinde yatırılmak zorunda olunan (delil ikamesi için) avansa ilişkin yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Bu durumda Mahkeme ancak mevcut delil durumuna göre karar verebilecektir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2012/16552 esas 2013/710 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere delil ikamesi avansının ispat külfetine göre taraflara yükletilmesi gerekmektedir. Delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmaması, davanın dava şartı yokluğu ile reddine neden teşkil etmeyecektir. Bu halde tarafın belirtilen sürede delil avansı giderini yatırmazsa dayandığı o delilden vazgeçmiş sayılacağını kabul etmek gerekecektir.
Mahkemenizin 20/03/2019 tarihli oturumda ve öceki ara kararı ile davacı vekiline “iki haftalık kesin mehil içerisinde 1200-TL bilirkişi ücretinin HMK 324 maddesi gereğince delil avansı olarak karşılanmasına, aksi halde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağına” ilişkin uyarı yapılmış olup, HMK 324. maddesine göre bunun yaptırımının, davacının bu delilden vazgeçmiş sayılıp, diğer delillere göre karar verilmesi olacağı açıktır. Davacının tazminat kalemlerinin hesaplanabilmesi için anılan hususta bilirkişi incelemesi yapmanın zorunluluk içermesi karşısında, ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL ret harcından peşin alınan 27,70-TL harcın mahsubu ile artan 16,70-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 1.000-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekil ile temsil edilen davalılara verilmesine,
5-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, tarafların yokluğunda ,dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim
¸