Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/50 E. 2019/1027 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/50 Esas
KARAR NO : 2019/1027
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2015
KARAR TARİHİ : 26/11/2019
Mahkememiz dosyası ile birleşen … ATM’nin 2015/127 Esas
sayılı dava dosyası yönünden;
BİRLEŞEN DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA T.: 03/02/2015
BİRLEŞEN DAVA KARAR T. : 26/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait iş yerinin 29/08/2014 tarihinde gece 02:00-04:00 saatleri arası soyulduğunu, müvekkilininkasasında bulunan 37 adet toplam 3.585.924,00 TL tutarında çeklerin çalındığını, … C. Başsavcığılında soruşturma başlatıldığını, … Asliye Hukuk mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında çek iptali davası açıldığını ve dava sonuna kadar ödeme yasağı kararı alındığını, keşidecisi … Ltd. Şti. olan … nolu, 31/12/2014 keşide tarihli çekin 02/01/2015 tarihinde … Şubesi’ne davalı … tarafından ibraz edildiğini beyanla anılı … Ltd. Şti. olan … nolu, 31/12/2014 keşide tarihli, 150.000 TL tutarlı çekle ilgili ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı yana usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı herhangi bir yanıt vermemiştir.
Birleşen davada davacı vekili dilekçesinde özetle; … San. Tic. Ltd. Şti. Firmasına ait işyerinde 29/08/2014 gününde meydana gelen hırsızlık neticesinde müvekkilinin kasasında bulunan 37 adet toplam 3.585.924,00 TL tutarında çeklerin çalındığını, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından çek iptali davası açıldığını ve ödeme yasağı kararı alındığını, keşidecisi … Ltd. Şti. Olan … kodlu … Şubesine ait 31/12/2014 keşide tarihli, … numaralı çekin 02/01/2015 tarihinde … Bankası … şubesine ibraz edildiğini, dava konusu çek yönünden … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile menfi tespit talepli dava açtıklarını huzurdaki davanın aynı çeke ilişkin olduğunu belirterek iş bu davanın İst. 16. ATM’nin 2015/50 E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine, dava konusu çek yönünden borçlu olmadıklarını tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı … … Ltd Şti. ve … İnşaat reklam Dekorasyon usulüne uygun tebligata rağmen davaya yanıt vermemiştir.
Birleşen davada davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın menfi tespit davası olduğunu ve ancak müvekkiline yöneltilebileceğini, diğer davalıların davalı sıfatının bulunmadığını, müvekkilinin çekte iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, davacı …nın dava dilekçesinde borçlu olmadığı ile ilgili hiçbir beyanının bulunmadığını, davacının çekin keşidecisi olduğunu, ayrıca dava konusu çekteki lehtar ve ilk ciranta olan dava dışı … adına atfen atılan imzanın şirket yetkilisine ait olmasa dahi keşideci olan davacı şirketin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce dosyada Belge İnceleme konusunda uzman grofoloji bilirkişiler Prof. Dr. …, … ve Yrd. Doc. Dr. … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 18/12/2017 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“İnceleme konusu 31/12/2014 tarihli, 150.000 TL bedelli çek arsasındaki … Tic. Ve San. Ltd. Şti kaşesi üzerine atılı şüpheli ciro imzası ile, davacı şirketin imza yetkilileri olduğu anlaşılan …, … ve …’a ait dosyada mevcut incelemeye elverişli imza örnekleri arasında bu kişilerden birinin eli ürünü olduğunu gösterebilecek bir benzerlik unsurunun bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya, birleşen dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda SMMM bilirkişisi … ve Hukukçu bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 30/01/2019 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Davacı şirketin 2014 yılı defterleri incelendiğinde;
Yapılan incelemede dava konusu çekin keşidecisi … Ltd. Şti.’den borçlarına mahsuben 28/03/2014 tarihinde alındığı ve defterlerine kaydetmiş olduğu ve çekin portföyünde bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirketin diğer davacı ve dava konusu çekin keşidecisi … Ltd Şti. İle öteden beri ticari ilişki içesinde olduğu, satmış olduğu ürünlere karşılık devamlı suretle vadeli çekler aldığı ve bu işlemleri ticari defterlerine kaydetmiş olduğu görülmüştür. Dolayısıyla keşidecisi … Ltd Şti. tarafından düzenlenmiş olan 31/12/2014 tarih ve … numaralı 150.000 TL tutarlı …’a ait çek, bu şirketin satın aldığı mallara karşılık düzenlenmiş ve davacı …. Ltd. Şti.’ye verilmiştir.
Çekin arka yüzünde davacı … Ltd. Şti.’nin cirosundan sonra … Ltd. Şti. …’in sonrasında da … ciroları bulunmaktadır. Defter ve belgelerin incelenmesinde bu iki işletme ile ilgili hiçbir işleme rastlanılmamıştır. Bu şirketlerden alınmış bir fatura kaydı bulunmadığı gibi bir ödeme de söz konusu olmamıştır. Dolayısıyla davacı şirket kayıtlarına göre 31/12/2014 tarih ve … numaralı 150.000 TL tutarlı … şubesine ait çek kimseye ciro edilmemiş ve şirket kasasında bulunduğu şekliyle kayıtlar bulunmaktadır. “şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Eldeki uyuşmazlıkta; asıl dava, Keşidecisi … İnş. Turizm. San. Tic. Ltd. Şti. Olan, … kodlu … Şubesine ait 31/12/2014 keşide tarihli, … seri numaralı 150.000 TL bedelli çek nedeniyle lehtar davacının son hamil davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik olup, birleşen dava aynı çeke ilişkin olarak keşideci davacının lehtar dışındaki tüm cirantalara karşı borçlu olmadığının tespiti isteminden ibarettir.
Asıl davaya ilişkin olarak; dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 20/12/2017 tarihli imza incelemesine ilişkin bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; inceleme konusu olan şüpheli borçlu imzasının davacı şirketin üç adet imza yetkilisinin imzaları ile şüpheli imza arasında genel dizayn, eğim, ölçü, aralık ve orantılar, hız ve akıcılık ve tüm bunların oluşturduğu ritm, form ve ritim/form dengesi unsurları bakımından örneklerden tamamen farklı olduğu, aynı elden çıkmış olabileceklerini gösteren hiçbir benzerliğin bulunmadığının tespit edildiği, dosya kapsamına alınan 30/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda asıl dava davacısı şirketin ticari defterlerinin incelendiği, davalı …’ın ticari defterlerini usulüne uygun davetiyeye rağmen ibraz etmediği, bu nedenle ibrazdan kaçınmış sayıldığı, ticari defterlerin incelenmesinde davacının birleşen dava davacısı ile aralarında çekten kaynaklı ticari ilişkinin mevcut olduğu, asıl ve birleşen dava davalıları ile asıl dava davacısı … şirketi arasında herhangi ile bir ticari ilişkisinin bulunmadığı saptanmıştır.
Çek üzerindeki lehtar imzasının davacıya ait olmadığı grafoloji incelemesi ile sabittir, çek lehtarı olan asıl dava davacısı … ile birleşen dava davalıları ve hem asıl hem de birleşen dava davalısı … arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığı yapılan defter incelemesinde ortaya çıktığından davacı menfi tespit istemekte haklı olduğundan asıl davada davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Birleşen davaya ilişkin olarak, lehtar imzasının sahte olduğunun yapılan bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, lehtardan sonra gelen ciranta davalı …’in … CBS’nın … soruşturma numaralı dosyasındaki ifadesinde “çek üzerindeki imza bana ait değildir ayrıca benim şirketimin … isimli şirketle herhangi bir mal alışverişim olmamıştır, tahminime göre bu çek tamamen sahte olup imza bana ait değildir, ayrıca benim ciro etmiş gibi gözüken … inşaat şirketi ile bir ilişkim olmamıştır, gerek …’u gerekse … yetkilisi … ile hiçbir alışverişim olmamıştır, suçlamayı kabul etmiyorum çek arkasındaki şirket kaşesi benim kaşeye benzemektedir ancak imza bana ait değildir” diyerek çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ikrar ettiği, davalı …’un ifadesinde “evrak ekinde bulunan çeklerden hiçbir bilgim yoktur, firmam tarafından kullanılıp kullanılmadığını bilmiyorum, ben hiçbir çeke imza atmadım, hiçbir çeki ciro etmedim, bu çekler vekaletimin bulunduğu ya … , … , … ya da … tarafından imzalanmıştır ya da ciro edilmiştir” diyerek çek üzerindeki imzayı tamamen inkar etmediği vekillerinden birinin attığını kabul ettiği ancak … adına atılan imzanın vekaleten atıldığına dair çek üzerinde bir şerhin bulunmadığı, davalı …’ın ifadesinde “150.000 TL’lik … şirketi emrine keşide edilmiş çeki ben o tarihte kendisinden inşaat malzemesi aldığım … İnşaat şirketinden almış olduğum mallara karşılık çeki almıştım, bu çeki daha sonra … Bankası … şubesine götürüldüğümde çalıntı olduğu söylendi ve çeke el konuldu ben çekte son ciroyum, çekteki … ticaret kaşesi benim kapatılan şirketime aittir ve imza benim imzama benziyor, ben bu çeki daha sonra avukatıma vererek icra takibi yaptırdım ancak hiçbir şey alamadım, bu nedenle ben mağdur oldum çekin çalıntı olduğunu ve başkaları tarafından piyasaya sürdüğü konusunda bir bilgim yoktu, ben bu çeki … isimli … İnşaat şirketi sahibinden almıştım şirketimin kaşesi ve üzerindeki imza bana aittir” dediği, davalılar … ve …’un savcılıktaki beyanlarının birbiri ile tutarsız olduğu, taraf ticari defterlerinin incelenmesine dair 06/06/2018 tarihli duruşmada verilen ara karar gereğince ticari defterlerini ibraz etmeyen davalı …’ın ibrazdan kaçınmış sayıldığı, davalıların ifadelerinde oluşan çelişkinin defter incelemesi ile de bertaraf edilemediği, tacirin basiretli olması kuralı gereğince son hamil …’ın çeki alırken bankada gerekli sorgulamayı yapması halinde hırsızlık nedeniyle zayi olan çek hakkında verilen ödeme yasağı kararından haberdar olabileceği, kendisinden önceki 3 ciranta imzasının sahte olması nedeniyle çeki iktisap ederken gerekli araştırmayı yapmayan davalı …’ın diğer davalı beyanları da göz önüne alındığında ağır kusurlu olduğu, her ne kadar (birleşen) davacı keşideci imzaların istiklali ilkesi gereğince lehtar imzasının sahteliğine dayanarak borçsuzluğunu ileri süremez ise de, TTK’nun 792. maddesi gereğince çeki iktisap eden son hamilin kötüniyetli yahut ağır kusurlu olması halinde borçlu olmayacağı, çeki iktisap ederken gerekli özeni göstermeyen ağır kusurlu hamilin iyiniyet ilkelerinden faydalanması mümkün olmadığından bu davada kambiyo hukuku kurallarının sağladığı korumadan da yararlanamayacağı, bu nedenle birleşen davada keşidecinin açtığı davanın da kabulünün gerektiği anlaşıldığından mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanat gereğince; asıl davada; davanın kabulü ile, keşidecisi … İnş. Turizm. San. Tic. Ltd. Şti. Olan, … kodlu … Şubesine ait 31/12/2014 keşide tarihli, … seri numaralı 150.000 TL bedelli, çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, birleşen davada; davanın kabulü ile, keşidecisi … Tic. Ltd. Şti. Olan, … kodlu … Şubesine ait 31/12/2014 keşide tarihli, … seri numaralı 150.000 TL bedelli, çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
Asıl davada;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Keşidecisi … İnş. Turizm. San. Tic. Ltd. Şti. Olan, … kodlu … Şubesine ait 31/12/2014 keşide tarihli, … seri numaralı 150.000 TL bedelli, çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2- Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 10.246,50 TL harçtan peşin yatırılan 2.561,63 TL.nin mahsubu ile bakiye 7.684,87 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.561,63 TL peşin harç ve 27,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.589,33 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 3.549,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Davacı kendisini vekile temsil ettirmiş olduğundan kabul olunan miktar üzerinden A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 14.750 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Birleşen davada;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Keşidecisi … Ltd. Şti. Olan, … kodlu … Şubesine ait 31/12/2014 keşide tarihli, … seri numaralı 150.000 TL bedelli, çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2- Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 10.246,50 TL harçtan peşin yatırılan 2.561,63 TL.nin mahsubu ile bakiye 7.684,87 TL’nin davalılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yatırılan 2.561,63 TL peşin harç ve 27,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.589,33 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan 81,40 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Birleştirme kararı veren … Asliye Ticaret Mahkemesi’nden mahkememize avans aktarımı yapılamadığından gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce iadesine,
6- Davacı kendisini vekile temsil ettirmiş olduğundan kabul olunan miktar üzerinden A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 14.750 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/11/2019

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA