Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/486 E. 2018/972 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/486
KARAR NO : 2018/972

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2015
KARAR TARİHİ : 06/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin şirketin kayıtları arasında yer alan ve şirket yönetim kurulu üyesi … tarafından temsil nedeniyle zaman zaman taşınmak suretiyle kullanılan 16.000,00-TL fatura değerli saat 16/06/2014 tarihinden sonraki bir tarihte, hırsızlık veya emniyeti suistimal olarak değerlendirilebilecek bir şekilde, otelin şirket yönetim kurulu üyesi …’a tahsisli odası olan ve kilitli bulundurulan 604 numaralı odadan kaybolduğunu, davalı sigorta şirketinin, müvekilin zararının tazmin etmemek üzere öne sürdüğü gerekçelerin geçersiz olduğunu, davalının olayın ortaya çıkarılması ile ispatlanması hususlarındaki değerlendirmesi hatalı olduğunu, göz önüne alınacak nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 16.000,00-TL tazminatın, rizikonun gerçekleşme tarihi olan 16/06/2014 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hasar ihbarının taraflarına 29/09/2014 tarihinde yapılmasını takiben ekspertiz incelemesi başlatıldığını ve maddi vakıların tespit edildiğini, taraflar arasında münakit emniyet-i suistimal teminatı aynen hükmü içerdiğini, harar teminat kapsamı dışında kalmakla haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davanın kabulüne karar verilmesi halinde fahiş tazminat talebi ve faiz başlangıç tarihinin reddini, yargılama giderleri ve masrafların davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 09/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacıya ait işyerinde 14-24/06/2014 tarihleri arasında meydana geldiği iddia olunan hırsızlık fiilinin emniyeti suistimal rizikosu şeklinde oluştuğunun davacı yanca ispati halinde davalı sigortacının … sayılı 23/02/2014-2015 vadeli poliçe kapsamında sorumluluğunun 16.000.000-TL sigorta bedeli – %10 karşılığı 1.600.00-TL muafiyet sonrası 14.400.00-TL tutarında olabileceğini, emniyet suistimal sigorta poliçesi kapsamında teminat altına alınan rizikonun gerçekleştiği iddia olunmuş isede bu hususun hazırlık soruşturması veya ceza dosyası kapsamı uyarınca ispat olunamadığını mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 19/02/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacıya ait işyerinde 14-24-06-2014 tarihleri arasında meydana geldiği iddia olunan hırsızlık fiilinin emniyeti suistimal rizikosu şeklinde oluştuğu hususunun kanıtlanmamış olduğunu, Emniyeti suistimal sigorta poliçesi kapsamında teminat altına alınan rizikonun gerçekleştiği iddia olunmuş ise de hususun hazırlık soruşturması veya ceza dosyası kapsamı uyarınca ispat olunamadığını, değişiklik bulunmadığını mütalaa etmiştir.
Dava; sigortalının sigorta poliçesine dayalı olarak sigortacıdan tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; davacı şirketin kayıtları arasında yer alan ve şirket yönetim kurulu üyesi … tarafından temsil nedeniyle kullanılan 16.000,00-TL fatura değerli saatin 16/06/2014 tarihinden sonraki bir tarihte, hırsızlık veya emniyeti suistimal olarak değerlendirilebilecek bir şekilde, otelin şirket yönetim kurulu üyesi …’a tahsisli odası olan ve kilitli bulundurulan 604 numaralı odadan kaybolduğunu, davalı sigorta şirketinin davacı zararının tazmin etmemek üzere öne sürdüğü gerekçelerin geçersiz olduğundan bahisle 16.000,00-TL tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsili istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma ve … Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararında; şüphelinin … ve … olduğu, suçun bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme suçu olduğu, suç tarihinin 16.06.2014-06.08.2014 … /… olduğu, şüpheliler hakkında kamu davası açılmasını gerektirecek ölçüde yeterli delil elde edilemediğinden hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından ayrı ayrı kovuşturmaya yer olmadığına dair 15.04.2015 tarihinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu olayın gerçekleştiği bildirilen davacı sigortalı otel ile davalı sigortacı arasında 23.02.2014-2015 vadeli otel paket sigorta poliçesi düzenlendiği, poliçe kapsamında emniyeti suistimal rizikolarına karşı 100.000,00-TL sigorta bedeli ile poliçede öngörülen muafiyet klozu kapsamında “beher emniyeti suistimal hasarından oluşan hasar bedelinin %10’unun ödenecek hasar tutarından tenzil edileceği” hususunun taraflar arasında kararlaştırıldığı, davacı tarafın şikayette bulunduğu iki otel temizlik görevlisi hakkında emniyeti suistimal suçundan cezalandırılmaları için kamu davası açılmadığı, dosya kapsamına alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında dava dışı otel çalışanları aleyhinde ceza davası açılmaması nedeniyle davalı sigorta şirketinin talep edilen tazminatı ödemekle sorumlu tutulamayacağı belirlenmiş ise de; aşağıdaki gerekçelerle bilirkişi raporunun bu belirlemesi hükme esas alınamamıştır.
Davacı ile davalı arasında hırsızlık sigorta poliçesi ve emniyeti suistimal sigorta poliçesi düzenlendiği, olayın davacı işyerinde 16.06.2014-06.08.2014 tarihleri arasında meydana geldiği, otel çalışanları … ve …’in davacı oteldeki işlerinden olaydan sonra ayrıldıkları, her ne kadar davalı sigorta şirketi çalışanlarının işten ayrıldığı tarihten 15 gün içerisinde olayın ortaya çıkarılması gerekirken 40-45 gün sonra ortaya çıkarıldığını iddia etmişse de; klozda belirtilen süre içerisinde suçun ortaya çıkarılması külfetinin yalnızca davacı tarafa yüklenemeyeceği gibi davacı tarafın olayı tespit eder etmez kolluğa başvurusu nazara alındığında bu savunmaya itibar edilemeyeceği, dosya kapsamı ve mevcut delil durumu itibariyle otel odasının içine girişin zorlama olmaksızın anahtar ile olduğu izleniminin edinildiği, söz konusu odanın anahtarının otel çalışanlarında bulunduğu, otel çalışanları … ve … hakkında yürütülen soruşturma sonrasında şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, oda anahtarlarını ellerinde bulunduran otel çalışanlarının sorumluluğunun değerlendirilmesi kapsamında olayın bu haliyle emniyeti suiistimal suretiyle gerçekleştirildiği ve emniyeti suiistimal yoluyla oluşan zararların poliçe kapsamında olduğu, dava konusu saatin hasar tarihindeki piyasa rayiç değerinin 15.101,38-TL olduğunun tespit edildiği, %10 oranında tenzili muafiyet uygulanması sonucunda hasarın ve davacı şirket zararının 13.591,24-TL olduğu anlaşılmış, bu nedenle davanın kısmen kabulü ile 13.591,24-TL’nin başvuru tarihi olan 01/12/2014 tarihinden itibaren 30 gün içerisinde sigortalıya ödenmek zorunluluğu bulunduğundan 31/12/2014 tarihinden itibaren değişen oranlı avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
13.591,24-TL tazminatın 31/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 928,41-TL ilam harcından peşin alınan 273,24-TL’nin mahsubu ile bakiye 655,17-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 273,24-TL peşin harç ve 27,70-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 300,94-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.145,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 172,38-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına; arda kalan 972,62-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 42,48-TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına; arda kalan 7,52-TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/11/2018

Katip …

Hakim …