Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/48 E. 2018/391 K. 02.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/48 Esas
KARAR NO : 2018/391

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/01/2015
KARAR TARİHİ : 02/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine … numaralı zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı olan müvekkil … sevk ve idaresindeki … plakalı motorsiklete, 11/06/2014 tarihinde sürücü ve plakalı belirlenemeyen araç asli kusurlu olarak çarparak firar ettiğini, …’ın kaza sonucu yaralandığını, kaza sonrası uzun süre tedavi gördüğünü, müvekkilin sürekli sakatlığı sebebi ile dava harç ve giderlerini karşılayabilme imkanının bulunmadığını, bu nedenle davanın adli yardım talebiyle açıldığını, bu nedenlerle adli yardım talebinin kabul edilmesini, müvekkil … için 3.000,00TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı kuruma yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz dava şeklinde açıldığını, dava konusu tazminatın tespit edilebilir nitelikte olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesini gerektiğini, dava konusu kazaya sebep olan aracın poliçesinin mevcut olması nedeni ile davanın reddinin gerektiğini, dava konusu iddia edilen maddi vakıa şaibeli olup gerçeği yansıtmadığı gibi çıkar sağlamak amaçlı olduğunu, … yönetmeliğine göre motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararların hesaptan karşılanamayacağı zararlardan olduğunu, bu nedenlerle usule yönelik itirazlarının karar bağlanmasını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklanan maluliyete dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekili her ne kadar yetki ilk itirazını ileri sürmüş ise de davalının yerleşim yeri itibari ile mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla; HMK 6 . maddesi uyarınca yargılamaya devam olunmuştur.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak … esas sayılı soruşturma dosyasının bir sureti uyap üzerinden celp edilmiştir. Anılı soruşturma dosyası kapsamında daimi arama kararının verildiği, 5237 S.K’nun 66/1-e maddesine göre zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, faili meçhul şüphelinin gösterilen zamanaşımı tarihine kadar aranmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 16/03/2015 tarihli beyan dilekçesi ile müvekkilin alabileceği tazminat miktarının karar tarihine en yakın asgari ücret üzerinden hesaplanmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
SGK’ya yazı yazılarak davacıya trafik kazası nedeniyle herhangi bir ödemenin yapılıp yapılmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabında 11/06/2014-01/11/2014 tarihleri arası 77 gün karşılığı 1.799,6TL hastalık olarak geçici iş göremezlik bedeli ödendiği anlaşılmıştır.
… Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … plakalı araca ait trafik tescil kayıtlarının gönderilmesi istenilmiş, gelen yazı cevabında anılı araca ait kayıtları gösterir belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının ekonomik ve sosyal durum tespiti istenilmiş, yazımıza cevap verildiği anlaşılmıştır.
… İlçe Devlet Hastanesi’ne müzekkere yazılarak davacının tedavi ve tetkik evraklarının gönderilmesi istenilmiş, gelen yazı cevabında 11/06/2014 tarihli trafik kazası nedeniyle çekilen rapor ve grafilerin CD ortamına aktarılarak gönderildiği anlaşılmıştır.
ATK 3. İhtisas Kurulu’nun 30/01/2017 tarihli raporu ile davacının 16/06/2016 tarihli geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle E cetveline göre %5.1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme(geçici işgöremezlik) süresinin 16/06/2016 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen karayolu ve trafik mühendisi bilirkişi … ve tazminat hesap uzmanı bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 17/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle: “…Dosyadaki belgelere göre kaza karşı yönlerden iki aracın davacı … ın yönetimindeki … plakalı motosikletin seyir şeridi üzerinde çarpışmaları şeklinde meydana geldiği, davacıya ait motosikletle çarpışan kaza yerinden firar ettiği için plakası ve sürücüsünün tespit edilemediği, olaya ait trafik kazası tutanağı krokisine göre kaza yerinden firar eden sürücünün yönetimindeki ZMSS poliçesi bulunmayan aracın 7,10 m genişlikteki yolun sol yarısına 65cm tecavüz ettiğini, bu arada çarpışmadan sonra davacıya ait motosikletin kazıntı izi bırakarak 40,0m geriye sürüklenmesi, bu aracın sürücüsünün trafik kanununun 51. Maddesini ihlal ederek 50km/s lik hız sınırlaması olan kaza yerinde hızlı seyrettiğini, buna göre meskun mahal içinde seyri sırasında dikkatsizliği, tedbirsizliği, hızlı seyri sonucu sol şeride geçen ve kendi şeridine çekilmede geç kalan plakası tespit edilemeyen aracın kimliği belirsiz sürücünün tam kusurlu bulunduğu,
… plakalı motosikletin sürücüsü davacı … ın şeridi üzerinden seyri sırasında karşı taraftan gelip şeridine giren plakası tespit edilemeyen araç tarafından önü kesildiği, iki aracın karşılıklı geldikleri için ara mesafe hızla kapanacağı, bu durumda bacağnda oluşan kırılmalar nedeniyle malul kalan davacının kazayı önlemeye yeterli zamanının ve mesafesi olduğu ispat edilemediğinden kusursuz sayılmasının uygun görüleceği,
SGK tarafından davacıya 11/06/2014-06/11/2014 tarihleri arası geçen fiili geçici iş göremezlik dönemi için geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı,
ATK tarafından ise farazi olarak davacının geçici iş göremezlik süresinin 9 aya kadar uzayabileceği belirlendiği,
ATK tarafından düzenlenen rapor ile davacının maluliyet oranının %5,1 olarak belirlendiği, anılan oran üzerinden sürekil iş göremezlik dönemindeki zararı belirleneceği,
01/04/1972 doğumlu davacının olay tarihinde 42 yıl, 2 ay, 10 günlük olup, 42 yaşında kabul edilerek … işaretli yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrünün 28 yıl ve muhtemelen 70 yaşına kadar yaşayacağı,
Yargıtay içtihatlarında aktif çalışma yaşı sonu 60 olarak kabul edilmekte olup buna göre kazalının aktif çalışma hayatının 60 yaşına kadar süreceği kabul olunarak, olay tarihinden 60 yaşına kadar bakiye aktif hayat süresinin 60-42=18 yıl ve pasif devresinin 10 yıl olduğu,
Kazalının 11/06/2014-11/06/2018 tarihleri arası 4 yıllık bilinen dönemdeki net kazançlarının;
Kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki net kazanç toplamının 4.278,13TL olduğu,
Kazalının %5,1 oranında malul olduğu bilinen dönemdeki kazanç toplamının 48 ayda 54.365,52TL olduğu,
Kazalının işleyecek devre başındaki net bir yıllık gelirinin ise;
1.603,12 x 12 ay = 19.237,44TL olduğu, anılan tutarın işleyecek aktif devre maddi zarar hesabına esas alınacağı, diğer yandın Yargıtay ın bu konudaki kararları dikkate alınarak pasif dönem zarar hesabına da asgari geçim indirimi dikkate alınmaksızın belirlenen net asgari ücretin yıllık tutarı olan 1.450,91 x 12= 17.410,92TL esas alınacağı, buna göre;
Kazalının 24 yıllık işleyecek iskontolu aktif ve pasif devre kazanç kaybı peşin değer toplamının 443.433,36TL olduğu,
Her ne kadar SGK tarafından davacıya 11/06/2014-01/11/2014 tarihleri arası 77 gün karşılığı 1.799,60 TL geçici iş göremezlik ödendiği belirtilmiş ise de söz konusu tarihler arası geçen süre 77 günden fazla olup, geçici iş göremezlir ödemelerinin toplam 3.589,03TL olduğu,
Kazalının maddi zararının toplamda 26.076,84TL olduğu,
11/06/2014 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalının zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti sakatlık teminatı bakımından 268.000,00TL olduğu,
Kazanın meydana gelmesinde plakası tespit edilemeyen aracın kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün şerit tecavüzü sebebiyle tam kusurlu olduğu,
Malul kalacak şekilde yaralanan … plakalı motosikletin maliki ve sürücüsü davacı … ın kusursuz sayılmalarının uygun olacağı,
Olayda yaralanarak malul kalan davacının
Geçici ve sürekli iş göremezlik dönemine ait %5,1 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 26.076,84TL olduğu,
Davacının maddi zararının poliçe limitleri içinde ve kapsamında olduğu,
Davalının 15/01/2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediği…” yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili 16/02/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 26.076,84TL’ye yükseltmiş ve anılı ıslah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
… Yönetmeliği hükümlerine göre ise; “Hesaba Başvurulabilecek Haller” başlıklı 9. maddesi; ”Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için …’na başvurulabilir.” şeklinde düzenleme altına alınmıştır.
Huzurdaki davada; yürütülmekte olan soruşturma dosyası kapsamında plakası tespit edilemeyen aracın davacıya kusurlu olarak çarpması neticesinde davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak E cetveline göre %5.1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (geçici işgöremezlik) süresinin 16/06/2016 tarihinden itibaren 9 aya kadar kadar uzayabileceği hususları anılı ATK raporu ile tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun tanzim edilmekle mahkememizce itibar edilir bulunan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere dava dışı sürücünün idaresinde bulunan plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kazada %100 asli kusurlu bulunduğu, kusur oranına herhangi bir itirazın yöneltilmediği, neticeten davacının talep ettiği sürekli iş göremezlikten kaynaklı tazminat bedelinin 26.076,84-TL olarak hesaplandığı, davalı … hesabının yukarıda anılı yasal düzenlemeler uyarınca davacının işbu maddi zararını tazminle mükellef olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı tarafın dava tarihinden önce davalı … hesabına başvuru yapmadığı, bu nedenle davalı yönünden temerrüt halinin dava tarihi olan 15/01/2015 itibari ile başladığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dava ve ıslah dilekçesi ile avans faiz talep edilmiş ise de kazaya sebebiyet veren ve plakası tespit edilemeyen aracın kullanım tarzının ticari olup olmadığı hususunun ispatlanamadığı anlaşılmakla, yasal faize hükmedilmesinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
26.076,84 TL tazminatın, dava tarihi olan 15/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.576,37TL harçtan peşin alınan 27,70-TL harcın ve 78,81TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.469,86TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı yararına taktir olunan 3.129,22-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 27,70TL harç, 1.200,00TL bilirkişi ücreti, 188,50TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.416,2TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/05/2018

Katip e-imza

Hakim e-imza