Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/469 E. 2019/958 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/469 Esas
KARAR NO : 2019/958
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 28/10/2008
KARAR TARİHİ : 07/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müflis … ve Dış Ticaret Bankası A.Ş. iflas idaresi’nin, …. Noterliğinden keşide edilen 07.12.2007 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesinde, müvekkili bankanın Müflis … A.Ş. İflas İdaresi masasına 75.000.000 USD borçlu olduğunu belirterek, bu bedelin ödenmesini, aksi takdire yasal yollara başvurulacağını ihtar ettiği, yasal dayanaktan yoksun bu ihtara karşı müvekkili bankaca gönderilen 18.12.2007 tarihli cevabi yazıda; bankanın tarafı olduğu sözleşmelerin gerçek ve hukuken geçerli olduğu, resmi makamların onayından geçtiği ve bu sözleşmelerin yapıldığı dönemde … A.Ş.nin faal bir banka olduğu, bu sözleşmelerin imzalanmasından ancak yıllar sonra iflas etmiş olduğu noktasından hareketle, ihtarnamede belirtilen hususların gerçeğe aykırı olduğu ve aynı zamanda bu tür istisnalarla bankanın Medeni Kanun ve Bankacılık Kanu’nu ile korunan itibar ve şöhretine zarar verilmekte olduğunun Müflis … A.Ş. iflas idaresine bildirildiği, bankanın bu içerikteki itiraz yazısı ve değerlendirme talebi üzerine, … Tahsilat Dairesi Başkanlığınca yeni bir karar alma yoluna gidildiği görülmekle birlikte, yine hiçbir hukuki dayanak ve gerekçe açıklanmaksızın müvekkili bankaya 25.07.2008 tarih, … sayılı ödemeye çağrı mektubu gönderildiği, müvekkili banka ile … A.Ş. arasında imzalanan 21.06.1993 tarihli sözleşme kapsamında, o tarihte Banka ve diğer iştiraklerinin hissedarı bulunduğu … A.Ş.nin … adet hissesinin … A.Ş’ ne satıldığı, bu satış karşılığında … A.Ş. tarafından müvekkili Banka’ya 75.000.000 USD peşinat ödenmiş olup, hisselerin devrinin …nın 22.07.1993 tarih, … sayılı yazısı ile onaylanması üzerine … hisseleri ve yönetiminin … A.Ş.ne geçtiği, … A.Ş.nin … A.Ş. bünyesinde kaldığı dönemle ilgili olarak, Bankalar Yeminli Murakıpları ve Maliye Müfettişlerince yürütülen soruşturmalar ile ilgili raporların incelenmesi sonucunda, zarara uğratıldığı ortaya çıkarılarak …, … tarafından, 11.04.1994 tarihinde Bankacılık Kanunu’nun 64. md kapsamına alındığı ve … A.Ş.nin, … A.Ş. yönetiminden uzaklaştırıldığı, böylece … A.Ş.nin satışından kaynaklanan bakiye borcunu Banka’ya ödeyemeyeceği anlaşılan … A.Ş. ile … A.Ş.nin, … ve müvekkili Banka arasında 22.04.1994 tarihinde bir sözleşme imzalandığı, sözleşme metninin, … A.Ş.nin 22.04.1994 tarih, 1994/5 sayılı idare meclisi kararı ile aynen kabul edildiği, … A.Ş. ile Banka arasındaki ilişkinin, iş bu sözleşmenin imzalanmasına bağlı olarak, 75.000.000 USD tutarındaki peşinatın, … A.Ş.nin kefili olan … A.Ş.nin kefalet borçlarına ve iade edilen hisse senetlerindeki değer düşmesi borçlarına karşılık takas/mahsubunun yapılması ile sona erdiği, bankanın tarafı bulunduğu 21.06.1993 ve 22.04.1994 tarihli sözleşmelere … A.Ş. taraf olmadığı gibi, bankaya ödenen peşinat bedelinin iyi niyetle ve geçerli bir hukuki işleme dayanarak iktisap edildiği, bankaca iyi niyetli olarak edinilen peşinat bedelinin, … A.Ş. hisselerindeki değer düşmesinden kaynaklanan banka zararlarına karşılık olarak da takas ve mahsubunun yapılabileceği dikkate alındığında, davalıların iddia ve taleplerinin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığı, bankanın Müflis … A.Ş. İflas masasına borcunun bulunmadığı, bankanın tarafı bulunmadığı davalarda verilen kararların banka açısından hukuki sonuç yaratmasının sözkonusu olamayacağı, davalıların iadesini talep ettiği tutar, yasal yollarla Bankaya ödenmiş hisse bedeli olup, bankanın mal varlığı içinde yer aldığı, sözleşmelerin ve hukuki işlemlerin tarafı olmayan … A.Ş.nin (günümüzde davalı …) talep konusu ile illiyet bağının bulunmadığı, bankanın Müflis … A.Ş. İflas İdaresine ya da …’ye herhangi bir borcunun olmaması yanında, bankaya karşı ileri sürülen, sözde alacak iddiasının aynı zamanda zamanaşımına uğradığı, masa alacaklarının yanı sıra masa dışı üçüncü kişilerin haklarını da korumakla görevli olan Müflis … A.Ş. İflas İdaresi, adeta Fon’un organı olarak görev yapmakta olup, bankanın iflas masasına borçlu olduğu yönünde ihtarname tanzimi ve karar almasının hukuka aykırı olduğu, faiz talebi ve faiz oranının da yasaya aykırı olduğu gibi, bankanın faiz borcunun bulunduğundan da söz edilemeyeceği,müvekkilinin bu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğu, ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini beyanla, her türlü zarar, ziyan, tazminat ve sair tüm talep hakları saklı kalmak kaydıyla, …. İflas Müd’nün 1996/2 sayılı dosyası üzerinden oluşturulan Müflis … A.Ş. İflas masasına müvekkili bankanın 75.000.000 USD borçlu olmadığının tespitine, masa alacaklılarından …’na dava ve takip hakkı devredilen sözde alacağın takip işlemlerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi istenmiştir.
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesi ile “davacı iddia ve tespitlerinin hatalı ve yasal dayanaktan yoksun iddialar olduğu, 21.06.1993 tarihinde yapılan sözleşme ile … A.Ş. tarafından Türk Dış Ticaret Bankası A.Ş. (… A.Ş.)nin % 89.11 oranındaki hissesinin … A.Ş.nin hakim hissedarı olan … A.Ş’ ye 213.876.768 USD bedel ile satıldığı, … A.Ş. tarafından satış bedelinin 75.000.000 USD’ lik kısmının … A.Ş.ye peşin olarak ödendiği, satış sebebiyle … ’nun, … A.Ş.ye 21.06.1993 tarihli sözleşme kapsamında borçlandığı, 11.04.1994 tarihinde ise 94/5456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile … ve Dış Tic. Bankası A.Ş. (… A.Ş.) nin mali bünyesinin güçlendirilmesine imkan görülmemesi sebebiyle bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırıldığı, bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan bankanın yönetim ve denetiminin geçici olarak aynı tarihte … A.Ş.ye verildiği, … A.Ş.nin faaliyet izninin kaldırılarak yönetim ve denetiminin … A.Ş.ye verilmesini takiben, … A.Ş. ile … A.Ş. arasında yapılan 22.04.1994 tarihli sözleşme kapsamında; … A.Ş.nin, … A.Ş.nin … A.Ş.’den olan 62.660.000 USD alacağına, … A.Ş.nin … S.A., … Bank, …’dan olan toplam 28.650.000 USD alacağına, … Gmbh’ın … A.Ş.’den olan 10.145.015 DM ve 2.028.699 USD alacağına, … A.Ş.nin … A.Ş.’den olan 2.000.000 USD alacağına, … A.Ş.nin … Tic. A.Ş.’den olan 3.000.000 USD nakit, 1.513.909 gayri nakit kredisine, … A.Ş.nin … firmalarından olan 59.599 USD alacağına müşterek borçlu müteselsil kefil olması, … A.Ş. … A.Ş. hisse senetlerinin satışından doğan bakiye borcunu ödeyemeyeceğinden 21.06.1993 tarihli sözleşmenin feshedilmesi, hisse senetlerinin mülkiyetinin … A.Ş. ve grubunun mülkiyetine geçmesi, … A.Ş.nin faiz talep hakkı bulunmaksızın … ndan 75.000.000 USD alacaklı olması, Munzam sandığın … A.Ş.ye olan 6.312.046 USD borcunun … A.Ş.ye devredilmesi, … A.Ş.nin … A.Ş.’den olan 75.000.000 USD alacağının müşterek borçlu ve müteselsil kefalet borçları ile takas mahsubunu kabul etmesi, 75.000.000 USD alacağa karşılık mülkiyeti iade edilen hisse senetlerinin değer kaybından ötürü … A.Ş. ve Munzam Sandığın uğradığı asgari 75.000.000 USD zarar ve ziyanı … A.Ş.nin kabul etmesi, takas ve mahsup işlemlerinin geçerli şekilde gerçekleşmesi ve karşılıklı olarak borç ve alacakların sona ermesi kaydıyla … A.Ş.’ nin bu sorumluluğu ile … A.Ş.nin … A.Ş’ ye olan 75.000.000 USD borcunun sona ermesi, … A.Ş.nin … A.Ş.’den olan 75.000.000 USD alacağının … A.Ş.nin, … ’ın ve … A.Ş.nin … A.Ş.’den ve diğer … ile bağlantılı şirketlerden olan alacaklarının teminatını oluşturduğundan, faizsiz bloke bir hesapta tutulması ve bu bankalara rehinli tutulması, … A.Ş.nin … A.Ş.’den olan 62.660.000 USD alacağını, … ’ın … A.Ş.’den olan 10.145.015 DM ve 2.028.699 USD alacağını ivaz karşılığı … A.Ş.ye temlik etmesi, … A.Ş.nin … A.Ş.’den 62.660.000 USD, 10.145.016 DM, 2.028.699 USD, 2.000.000 USD ve 59.599 USD olan alacağını … A.Ş.ye olan borcu ile takas mahsup etmesi, … A.Ş.nin bu takas mahsup nedeniyle kefalet borcunu ödemiş olan … A.Ş.nin kendisine kanunen halef olduğunu …’a bildirmesi, takas mahsuplardan arta kalan 2.314.000 USD.nin, … A.Ş.nin … A.Ş.’den olan nakit ve gayri nakit kredilerin teminatı olarak … A.Ş.’de bloke/rehin edilmesi, … A.Ş.nin … ’ndan olan alacaklarından … ’in sahibi olduğu bina değeri, …’in 1993 yılı temettü alacağı 45.5 Milyon USD.nin … alacağından düşülmesi, bakiye tutarın mutabık kalınacak bir ödeme planı içerisinde tasfiyesi, … A.Ş.nin … ’ndan olan alacaklarının ödeme planına bağlanması, … A.Ş. tarafından gönderilecek ödeme emrine itiraz edilmeyerek borcun kesinleştirilmesi, … A.Ş. tarafından takibe devam edilmemesi, …’ın … A.Ş.nin maliki bulunduğu … in eski binasını satmayı taahhüt etmesi, hususlarının hükme bağlandığı, … A.Ş. gerçekte imtiyazlı alacaklı olmadığı halde statüsünü ön plana çıkararak mevduat sahiplerinin haklarının helaldar ettiği, davacı … A.Ş.nin, iflas masasında sıraya girmeyip sonradan yapılan kefalete ve takas mahsuba istinaden alacaklarını tahsil ettiği, … A.Ş.nin, … A.Ş.nin iflasa gideceğini baştan beri bilmekte olduğu, müvekkili kurumca, talebinden kısmen vazgeçilmesi ya da tutarın düzeltilmesinin söz konusu olmadığı, müvekkil kurumca mükerrer talep yapılmasının sözkonusu olmadığı, … A.Ş.nin her türlü bilgi ve belge taleplerinin müvekkili kurumca yerine getirildiği, … A.Ş.nin … A.Ş. kaynağını edindiği daha işin başında murakıp raporu ile sabit olduğu, müvekkili …’nun, davacı … A.Ş.’den alacaklı olduğu, sonradan oluşturulan kefalete istinaden yapılan takas/mahsup sözleşmesinden sonra … A.Ş. kaynaklarının geri dönüşünün imkansız hale getirildiği, sadece … A.Ş.nin takas-mahsup talebinin kabul edildiği, … A.Ş.nin iyiniyet iddiasının kabul edilemeyeceği, davacının hisse senetlerinin değerinin düşmesinden kaynaklanan zarar ve ziyanını takas ve mahsup yapamayacağı, … A.Ş. tarafından edinilen tutarın … hisse değeri ile ilgisinin bulunmadığı, davacı … A.Ş.’nin resmi raporları çarpıtmakta olduğu, müvekkili Fon’un Bankacılık Kanunundan gelen yetkilerini kullanmakta olduğu, zamanaşımı iddialarının yasal dayanaktan yoksun olduğu, davacı tarafın faiz ile ilgili iddialarının da yerinde olmadığından bahisle açılan davanın reddini istemiştir.
Davalı Müflis … A.Ş. İflas İdaresi vekili davaya cevap dilekçesi ile, … hisselerinin … A.Ş.ne satışından yaklaşık 10 ay sonra … A.Ş.nin hakim hissedarı olduğu … ve dış Ticaret Bankası A.Ş.nin mali bünyesinin güçlendirilmesine imkan görülmemesi sebebiyle 11.04.1994 tarihinde bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırıldığı ve Banka yönetiminin geçici olarak … A.Ş.ne verildiği, özetle sözleşmede …’in; …’ın …’a olan 62.660.000 USD borcuna, …’ın … ’a olan 10.145.016 DEM ve 2.028.699 USD borcuna, … A.Ş.nin …’na olan 2.000.000 USD borcuna, – … Tic. A.Ş.nin …’na olan 3.000.000 USD nakdi, 1.513.909 USD gayri nakdi borcuna, diğer … şirketlerin …’na olan 59.599 USD borcuna müşterek ve müteselsil borçlu ve müşterek-müteselsil kefil olmayı kabul ettiği, aynı sözleşmede, … ve … ’ın, …’dan olan alacağını …’na devir ve temlik ettiğini kabul ettiği, 22.04.1994 tarihli sözleşme imzalandığında … A.Ş.nin faaliyet izninin kaldırıldığı ve geçici yönetimine … A.Ş. tüzel kişiliğinin atandığı, diğer bir deyişle, işbu sözleşme yapılırken … A.Ş.nin faal bir banka olmadığı, 22.04.1994 tarihli sözleşmenin Hazine ve Merkez Bankasının bilgisi, onayı ve gözetimi altında yapılmadığı, 22.04.1994 tarihli sözleşme öncesi … A.Ş.nin … A.Ş.nin kefili olmadığı, … A.Ş.nin takas mahsup taleplerinin, davacı bankanın geçici döneminde yapıldığı ve sözkonusu beyanlar işleme konularak firmaların muhasebe kayıtlarının kapatıldığı, davalı bankanın iyiniyetli olarak davrandığı iddiasının da gerçekleri yansıtmadığı, … A.Ş.nin alacağının, 22.04.1994 tarihli sözleşme ile iflas masasından (imtiyazlı/imtiyazsız) tüm alacaklılardan önce tahsil edildiği ve masanın mal varlığının eksiltildiği, … A.Ş.nin … A.Ş.nin satışından çok fazla zarar ettiği iddialarının da gerçeği yansıtmadığı, iflas idaresi tarafından açılan ve kabullerine karar verilen takasa itiraz davalarının huzurdaki dava ile doğrudan bağlantısının bulunduğu, 22.04.1994 tarihinden önce …’a borçlu olan …’in 22.04.1994 tarihli sözleşme ile …’ndan aldığı temlikle …’a karşı alacaklı konuma geldiği, muvazaada zamanaşımı iddiasının dinlenemeyeceği, sözleşmeye konu 75.000.000 USD’nin 52.600.000 USD’lik kısmının … A.Ş. kaynaklarından karşılandığı, özet olarak; hayatın normal akışı içinde sözleşmedeki tarafların iyi niyetinden bahsedilemeyeceği, vekilin, vekalet yetkisini kasten vekil edenin zararına kendisinin ya da düşünce ve çıkar birliğine girdiği kişi yararına kullandığı taktirde yapılan işlemin vekalet vereni bağlamayacağı, … A.Ş. iflas masasının … ve … tarafından zarara uğratıldığı, …’ın 21.06.1993 tarihli satışında bile …’nın gerekli özeni göstermediği, tarafların iradelerinin alacaklarını tahsil etmek ve borçlarını ödemeden kapatmak olduğu, tarafların sözleşme ile almış oldukları bedel arasındaki farkın bile muvazaayı göstermek için yeterli olduğu, sözleşmeye taraf olmayan üçüncü kişilerin de muvazaa nedeniyle hakları halele uğradığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı hukuki muamelelerin geçersizliğini ileri sürebileceği, devletin yetkili organlarının sözleşmenin hükümlerine ilişkin bir onaylarının olmadığı, faaliyet izni kaldırılan bir bankada geçici yönetimin yalnızca gözetim ve denetleme yetkisine sahip olup, bankayı zora sokacak işlemleri yapmaması gerekirken, takas mahsup beyanlarını alarak muhasebelerini kapatmaları ve temsilcinin öncelikli olarak kendi alacağını tahsil etmesinden sorumlu olmaları gerektiği, takasa itiraz davalarında alınan kararların, işbu takaslara zemin hazırlayan 22.04.1994 tarihli sözleşmeden bağımsız düşünülemeyeceği, …’nın zaten takas mahsup beyanlarını alıp, muhasebelerini kapatarak işlemi gerçekleştirdiği, biri olmazsa diğeri olur mantığıyla yapılan bu hareketin bile sözleşmenin amacını gözler önüne serdiği, …’ın satışındaki kusurun, Müflis … AŞ İflas İdaresi masasına karşı zararlandırıcı işlem yaparak kapatılamayacağı, muvazaada zamanaşımı iddialarının dinlenemeyeceğinden bahisle, davanın reddine karar verilmesi istemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Yapılan yargılamada, taraf vekillerince, T.C. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı ve Yeminli Murakıpları’nca düzenlenen raporlar ve içeriği tespitler, Banka kayıt ve belgeleri, …. İflas Müdürlüğü’nün 1996/2 sayılı dosyası, … İdare Mahkemesi’nin 2008/1381 Esas sayılı dosyası, … İdare Mahkemesi’nin 2008/1398 Esas sayılı dosyası, … Dairesi’nin 2008/9491 ve 2008/9492 sayılı dosyaları, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2008/1374 Esas sayılı dosyası, 21/06/1993 ve 22/04/1994 tarihli sözleşmeler, davalılar nezdindeki işlem dosyası, yazışmalar, ihtarnameler ve cevabi yazılar, bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
… tarafından … A.Ş. aleyhinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/679 Esas sayılı dosyasında açılan ve birleştirilen davanın tefrikine karar verilmiş, mahkememizin 2011/443 Esas sayısına kaydı yapılan tefrik edilen davada; Bankacılık Yasasının 142. maddesi gereğince …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş olup, Yargıtay’ın onama kararı sonrası mahkemesine gönderilen davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Satıcıları arasında davacı … A.Ş.’nin bulunduğu bir grup şirket ile alıcısı … A.Ş. olan ve … Bankası’nın … adet hissesinin satışı konulu 21 Haziran 1993 tarihli hisse senedi satış ve devir sözleşmenin imzalandığı, bu suretle …’ın %89,11 oranındaki hissesinin … tarafından … A.Ş.’nin hakim ortağı olan … ‘e 213.876.768 USD bedel ile satıldığı, … A.Ş. (…) tarafından satış bedelinin 75.000.000. USD’lik kısmının peşin olarak ödendiği, sözleşme kapsamında …’in … A.Ş.’ne borçlandığı, bunu takiben alıcı …’in hakim ortağı olduğu …’ın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin, 11/04/1994 günlü, 94/5456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kaldırıldığı, Başbakanlık …’nın 11/04/1994 günlü, 28301 sayılı yazısı ile Bankanın yönetim ve denetiminin gecici olarak mülga 3182 sayılı Bankalar Kurulu’nun 68/2. Maddesi uyarınca …’na devredildiği, Fon’un, 3182 sayılı Kanun’un 68. Maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca mevduat sahiplerine yaptığı ödemelerden kaynaklanan alacakları nedeniyle, aynı maddenin (5) numaralı fıkrasına dayanak 05/10/1994 tarihinde …’ın iflasını istediği, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/02/1996 günlü, E:1994/1402, K: 1996/96 sayılı kararı ile bankanın iflasına karar verildiği, iflas kararının 15/11/1996 tarihinde kesinleştiği, müflis bankanın iflas tasfiye işlemlerine …. İflas Müdürlüğü’nün 1996/2 Esas sayılı dosyası ile başlandığı, yine 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 18/09/1999 tarihinde yürürlüğe girmesi ile birlikte iflas tasfiye işlemlerinin, aynı kanunun 16. maddesi gereğince atanan iflas idaresi tarafından sürdürüldüğü , …’ın faaliyet izninin kaldırılarak yönetim ve denetiminin …’na devredildiği 11/04/1994 tarihinden sonra … A.Ş. ile … arasında 22/04/1994 tarihli bir sözleşmenin akdedildiği, bu sözleşme kapsamında; …’ın … Grubuna satışıyla ilgili olarak … ile … arasında akdedilmiş olan 21/06/1993 tarihli sözleşmenin feshedilerek, … hisselerinin … ve onun Munzam Sandığı’na devrinin öngörüldüğü,; bu devir sonucu …’in …’na ödediği peşinat nedeniyle …’ndan 75.000.000.-USD alacaklı hale geldiği ; … ve …’ın …’dan olan alacaklarının … tarafından devir ve temlik alınmak suretiyle … ve Grubunun …’dan olan tüm alacaklarının … uhdesinde toplandığı, …’in, yapılan anlaşma ile, …’ın …, … ve …’a olan tüm borçlarına müşterek borçlu ve müteselsil kefil yapılmak suretiyle …’ın borçlarından kefaleten sorumlu hale getirildiği anlaşılmaktadır.
Davalı … tarafından verilen iki adet fon kurulu kararının mevcut olduğu görülmektedir. 20/03/2008 tarihli Fon Kurulu Kararı’nda müflis … A.Ş. ve … A.Ş. İflas Masası’nın Türkiye … A.Ş.’den olan hak ve alacakları ile bu alacağa ilişkin dava ve takip hakkının, yapılacak tahsilatların müflis … A.Ş. İflas idare hesaplarına ödenmesi kaydıyla , …’ye devredilmesinin ikinci alacaklılar toplanması yerine kaim olmak üzere onaylanmıştır. Ardından bu karara istinaden Tahsilat Dairesi Başkanlığınca gönderilen 21 Nisan 2008 tarihli yazı ile …’ndan 22/04/1994 tarihli sözleşmenin geçersizliğine binaen 75.000.000.-USD’nin iadesini aksi halde yasal yollara başvurulacağı ihtar edilmiştir. 11/07/2008 tarihli fon kurulunda ise; … A.Ş. tarafından 22/04/1994 tarihli sözleşme ile 21/06/1993 tarihli sözleşmenin iptal edilmesi neticesinde … ‘na ödenmesi gereken 75.000.000.-USD’nin … A.Ş. kaynaklarından aktarılan kısmı olan 52.600.000.-USD’ın yapılan takas mahsup işlemleri neticesinde … uhdesinde kalmasının sağlanarak Bankalar Kanunu’nun ilgili hükümleri ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 134. Maddesinin 10,11 ve 12 numaralı fıkraları ile geçici 12. maddesi hükümleri uyarınca fon alacağının 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanun Hükümleri kapsamında takip ve tahsilini teminen Türkiye … A.Ş. ‘nun … A.Ş. Ve … ile bağlantılı firmalardan olan alacağına 22/04/1994 tarihli sözleşme ile tesis edilen … A.Ş. ‘nin müşterek borçlu müteselsil kefaletinin fona karşı hükümsüz kılınarak, … A.Ş. İle … arasında imzalanan ve … A.Ş. Hisselerinin Türkiye … ‘na devredilmesiyle birlikte Türkiye … A.Ş. tarafından peşinat tutarı olarak tahsil edilen 75.000.000.USD’in … A.Ş. Kaynakları kullanılarak ödenen 52.600.000.-USD’lik kısmına; satış sözleşmesinin taraflarca feshedilmesi neticesinde Türkiye … A.Ş. tarafından ödeme yükümlülüğünün doğduğu tarih olan 22/04/1994 tarihinden 02/12/2002 tarihine kadar … 02/12/2002 tarihinden itibaren … üzerinden faiz hesaplanmasına söz konusu hesaplama neticesinde 52.600.000.-USD ana para ile hesaplanacak faiz tutarının fon alacağı sayılmasına; 52.600.000.USD ana para ile hesaplanacak faizden oluşan amme borcunun fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ihtiyati haciz de dahil olmak üzere 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun kapsamında … A.Ş.’den talep edilmesi ile takip ve tahsilinin Tahsilat Daire Başkanlığı tarafından yapılmasına karar verildiği görülmektedir.
Davacı … A.Ş. tarafından … aleyhinde Fon Kurulu’nun 11/07/2008 günlü 2008/236 sayılı kararının iptali talepli davada Danıştay … Dairesi’nin 28/04/2010 tarih 2008/9492 Esas 2010/3548 Karar sayılı … Fon Kurulu’nun 11/07/2008 tarihli kararının iptaline dair hükmünün, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 24/04/2013 tarihli kararı ile bozulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava, davacı Türkiye … A.Ş.’nin davalı müflis … A.Ş. İflas masasına 75.000.000.USD borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 134. Maddesinin 10. Fıkarısında bu kanunun 71. Maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi hükmü uyarınca faaliyet izni kaldırılan veya Fon’a devredilen bankalar ile tasfiyeye tabi tutulan veya tasfiye işlemi başlatılan bankaların, bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen gerçek ve tüzel kişiler ile gerçek kişilerin kan ve kayın hasımlarının edindikleri ve/veya bu suretle üçüncü kişilere edindirdikleri para, her türliü mal, hak ve alacakların banka kaynağı kullanılmak suretiyle edinildiği ve/veya edindirdiği kabul edilir. Bu gerçek kişiler ile tüzel kişiler tarafından edinilen para, her türlü mal, hak ve alacaklar hakkında bu madde hükümlerini uygulamaya Fon yetkilidir. Bu suretle edinildiği ve/veya edindirildiği kabul edilen para, her türlü mal, hak ve alacaklar üzerinde ilk kredinin ve/veya banka kaynağının kullanıldığı tarihten sonra üçüncü kişilere yapılan satış, devir ve temlik, sınırlı aynı hak tesisi gibi işlemler ile üçüncü kişilere lehine tesis edilen aynı ve şahsi her türlü hak Fon’a karşı hüküm ifade etmez. Bu hukuki işlemlere taraf olan, külli ve cüz’i halefleri dahil tüm şahısların, yukarıda belirtilen işlemlerin gerçekleşmesinden sonra edindikleri ve/veya edindirdikleri para, hertürlü mal, hak ve alacaklar hakkında da bu madde hükümleri uygulanır, hükmü, maddenin 11. Fıkrasında ise; ” yukarıda belirtilen işlemlere taraf olan üçüncü kişiler bankanın faaliyet izninin kaldırılması veya yönetim ve denetiminin Fon’a devrinden sonraki işlemler nedeniyle, bu maddenin birinci fıkrasında sayılan kişiler ise bankanın faaliyet izninin kaldırılması veya yönetim ve denetiminin Fon’a devrinden önceki ve/veya sonraki işlemler nedeniyle iyiniyet iddiasında bulunamazlar. Bankanın faaliyet izninin kaldırılması veya yönetim ve denetiminin Fon’a devrinden önce satış, kira, devir ve temlik gibi işlemler ile aynı ve şahsi hak tesisine ilişkin işlemlere taraf olan üçüncü kişiler iyiniyetli olduklarını kanıtlamak zorundadırlar” hükmüne yer verilmiştir.
Fona intikal eden ve tasfiyeye tabi tutulan bankalarda 5411 sayılı Bankacılık Yasası’nın 134. Maddesinde belirtilen hükümlerin aynen geçerli olduğu, Anayasa Mahkemesi’nin 20/01/2011 tarihli 2009/53 Esas 2011/19 Karar sayılı kararın üçüncü kişiler yönünden Anayasa’nın 2. ve 36. maddelerine aykırı olduğu gerekçesi ile ” 18/06/1999 günlü 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 15. Maddesinin 7. Fıkrasının (b) bendinde 12/12/2003 günlü, 5020 sayılı Kanun’un 20. Maddesiyle eklenen (5.) parağrafında yer alan sondan bir önceki cümledeki ” iyi niyet iddiasında bulunamazlar” ibaresinin üçüncü kişiler yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline dair olduğu anlaşılmıştır.
5411 sayılı sayasının Yasa’nın 108/2 maddesinde de benzer bir düzenlemeye yer vermiş ” bu maddenin uygulanmasında, bankaların hakim ortaklarının ve yöneticilerinin; yönetim kurulu, kredi komiteleri, yöneticiler, şubeler, ve diğer yetkili ve görevliler aracılığıyla veya sair suretlerle, banka kaynaklarını ve varlıklarını, rehnetmek, teminat göstermek, açıldığı tarih itibariyle kredibilitesi olmadığı aşikar bulunan kişilere kredi vermek, karşılığında kredi temin etmek amacıyla kredi kullandırmak, yurt içi ve yurt dışı banka ve mali kuruluşlar nezdinde depo ve sair adlarla hesap açtırmak veya bu hesapları teminat göstermek ve sair şekillerde doğrudan veya dolaylı olarak kendileri veya başkaları lehine para, mal, her türlü hak ve alacak temini amacıyla kullandıkları veya başkalarına kullandırdıkları banka kaynakları ve varlıkları, dolanlı kaynak olarak kullanılmış sayılır.” hükmü getirilmiştir.
Tüm dosya içeriği belgeler, bilirkişi kurulunun düzenlediği kök ve ek rapor, yasal düzenlemeler ışığında değerlendirildiğinde, 22/04/1994 tarihli ikinci sözleşme ile 21/06/1993 tarihli hisse senedi satış ve devir sözleşmesinin geçmişe etkili olarak sona erdiği, sözleşmenin 10. maddesi ile …’in …’ndan olan 75.000.000.USD alacağının …’na sözleşmenin 1,3,4,5,6. maddelerindeki müşterek ve müteselsil kefaletine karşılık takas ve mahsup edildiği, 21/06/1993 tarihli satış sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olduğu, bu arada … ve … ‘ın …’tan alacaklı olduğu hususlarının sabit olduğu anlaşılmaktadır. …, 1994 tarihli sözleşme ile hakim ortağı olduğu …’ın …’nın temlik yolu ile devraldığı alacağına kefil olmayı kabul etmiştir. 21/06/1993 tarihli sözleşmenin feshi ve … hisselerinin … ve grubu şirketlere devri nedeniyle … borçlu bulunduğu 75.000.000.USD’yi tasfiye ederken yönetim ve denetimi kendisine geçici olarak devredilen …’ın kendisine olan borçlarını da bu suretle tasfiye ettiği, 1994 tarihli sözleşmenin yapılmasının ve 1993 tarihli sözleşmenin feshinin gerçek amacının …’ın …’na olan borçlarının tasfiyesi olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi incelemesinde; …’in … alımı ile ilgili …’na transfer edilen dava konusu toplamda 75.000.000.USD ‘nin 52.650.000.USD’lik kısmının …’a herhangi bir havale gelmediği halde sanki havale gelmiş gibi kayıt yapılarak …’e kredi kullandırılmak suretiyle … kaynaklarından sağlanan bedelle ödendiği tespit edilmektedir. Bu kapsamda 5411 sayılı Bankacılık Yasası’nın 134. Maddesi 10 ve 11. Fıkraları, 11. Fıkra ” yukarıda belirtilen işlemlere taraf olan üçüncü kişiler bankanın faaliyet izninin kaldırılması veya yönetim ve denetiminin Fon’a devrinden sonraki işlemler nedeniyle, bu maddenin birinci fıkrasında sayılan kişiler ise bankanın faaliyet izninin kaldırılması veya yönetim ve denetiminin Fon’a devrinden önceki ve/veya sonraki işlemler nedeniyle iyiniyet iddiasında bulunamazlar. Bankanın faaliyet izninin kaldırılması veya yönetim ve denetiminin Fon’a devrinden önce satış, kira, devir ve temlik gibi işlemler ile aynı ve şahsi hak tesisine ilişkin işlemlere taraf olan üçüncü kişiler iyiniyetli olduklarını kanıtlamak zorundadırlar” hümkü birlikte değerlendirildiğinde, maddenin 1. fıkrasında sayılan kişilerden olan ve banka kaynağı kullanan …’in, müflis bankanın Fon’a devrinden önce usulsüz kullandığı kredi miktarı yönünden, üçüncü kişi konumundaki ve müflis bankanın geçici yönetim ve denetimini yüklenerek … AŞ’nin … nın tespit edilmesi, hesap dökümlerinin yapılması, …’ye durumun bildirilmesi ile sınırlı görev yüklenen … AŞ’nin bu suretle … A.Ş. kaynaklarını hakim ortak …’in bankadan kullanıldığı kredi miktarı 52.650.000.USD tutarında kullanılmış olduğu, bu miktar üzerinden dolanlı işlem sebebiyle iyi niyet iddiasında bulunamayacağı, 22/04/1994 tarihli sözleşmenin kendi başına değerlendirilmesi gerektiği ve bu kapsamda ilk sözleşmeden bağımsız olarak değerlendirilmesi gereken, geçici yönetim ve denetimin davacı bankaya devrinden sadece 10 gün sonra düzenlenen sözleşmenin muvazaalı olduğunun kabul edilmesi gerektiği, yapılan sözleşmede tarafların gerçek amacının …’in … borçlarına kefaletini sağlamak ve 75.000,00-USD’nin hakim ortak …’e iadesini önlemek olduğu, bu miktarın içerisinde bulunan ve … kaynaklarından sağlanan 52.650,00.USD yönünden davacı bankanın iyi niyet iddiasında bulunamayacağı kanaatine ulaşılmıştır.
Sonuç olarak, yukarıda açıklanan sebeplerle, davacı bankanın belirtilen 52.650.000.USD üzerinden açmış olduğu davanın haklı ve yerinde olmadığı, 75.000.000.USD ‘nin bakiyesi 22.350.000.USD yönünden borçlu olmadığına ilişkin hüküm taraf vekillerinin vaki temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2014/15 esas, 2014/9384 karar sayılı 20/05/2014 tarihli ilamı ile
”Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece … kaynaklarından sağlanan 52.650.000 ABD Doları yönünden davacı bankanın iyi niyet iddiasında bulunamayacağı, bu nedenle davacı bankanın belirtilen 52.650.000 ABD Doları üzerinden açmış olduğu davanın haklı ve yerinde olmadığı, 75.000.000 ABD Dolarının bakiyesi 22.350.000 ABD Doları yönünden ise borçlu olmadığına karar verilmiş ise de davalılar, davacı banka ile dava dışı … A.Ş. arasında yapılan 22.04.1994 tarihli sözleşme ile davacının, davalı banka kaynaklarından alınan 75.000.000 ABD Dolarını iade etme borcundan kurtulduğunu savunmuş olmalarına göre, davalıların bu yönde dayandıkları delillerin de incelenerek, dava dışı … A.Ş. tarafından hisse devir bedeli karşılığı olarak davacıya ödenen ve davacı tarafından iade edilmesi gereken 75.000.000 ABD Dolarının tamamının davalı … kaynaklarından sağlanıp sağlanmadığı, bu paranın anılan bankanın parası olup olmadığının incelenerek, davalıların bu yöndeki savunmasının yerinde olup olmadığının tespiti gerekirken, 22.350.000 ABD Doları kısım yönünden anılan şekilde bir inceleme yapılmadan yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş, eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeli ile bozularak mahkememize gönderilmiş ve mahkememizce de usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce; uyulan bozma ilamı doğrultusunda, bozmadan önceki bilirkişi heyetinden … kayıtları-davalı Müflis … kayıtları ve dosya üzerinde bozma ilamı ile iddia ve savunma doğrultusunda bozma öncesi rapor alınan bilirkişiler marifetiyle ek inceleme icra edilerek konuya ilişkin rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler 12/01/2016 tarihli ek raporlarında özetle;
“Kök bilirkişi raporunda yapmış olduğumuz tüm tespitler aynı kalmak üzere ek rapor için yapmış olduğumuz inceleme ve değerlendirme çerçevesinde;
Dava dışı … AŞ. tarafından hisse devir bedeli karşılığı olarak davacı … AŞ. ne 75.000.000ABD Doları ödendiği, 22/04/1994 tarihti sözleşme gereğince … AŞ’nın … AŞ.’ne iade etmek zorunda kaldığı ancak; iadenin 22/04/1994 tarihli sözleşmede düzenlenen şartlara göre yapıldığı, bu sözleşme hükümleri gereğince, …’ın …’ a olan 62.660.000 ABD doları ve … ‘e olan 8.154.916 ABD Doları (2.028,699 ABD doları ve 10.145.016 DM )6.126.217,39 ABD doları)) borcu ve …’nın …’tan depo karşılığı alacağı olan 2.000.000 ABD Doları olmak üzere; (62.660.000+8 154.916+2,000.000=) toplam 72.814.916,39 ABD Dolarının … AŞ’nin borcuna dönüştürülerek, … AŞ. tarafndan takas ve mahsup edildiği,
Ancak dava dosyasına … AŞ. tarafından takas ve mahsuba konu edilen 75.000.000 ABD Dolarının 52.650.000 ABD Dolarlık kısmının, …’a herhangi bir havale gelmediği halde sanki havale gelmiş gibi kayıt yapılarak, … AŞ.’e kredi kullandırılmak suretiyle “… kaynaklarından sağlanmış olduğu” dışında … AŞ.’ye ne verildiğini gösteren ya da açıklayan başka hiçbir bilgi ve belgeye ulaşılamadığı,
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; … AŞ. tarafından takas ve mahsup edilen 75,000.000 ABD Dolan’nın 72.814.916,39 ABD Dolarlık kısmının …’ın …, … ‘e olan borcu olduğu; …’ın bu horcu ödeyecek yeterli kaynağı bulunmadığı,
Ancak; …’ın …, (… ‘e ve … AŞ/ne elan borçlarının 22/04/1994 tarihli sözleşme kapsamına dahil edildiği ve …’ın bu borçlarının … AŞ’nin borcuna dönüştürüldüğü, bu borçların 22/04/1994 tarihli sözleşme hükümlerince … AŞ. tarafından takas ve nahsup edildiği; yine bu sözleşme kapsamında söz konusu bu borçlar için … AŞ’ye her hangi bir maddi karşılık verilip verilmeyeceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı,
Dava dosyasına sunulmuş bilgi ve belgelerden dava konusu 75,000,000 ABD Dolarının tamamının …’ın kaynağı olduğunu gösteren yeterli kanıt bulunamadığı; sadece … AŞ. tarafından takasa konu edilen bu bedellerin, 62.650.000 ABD dolarlık kısmının, …’a herhangi bir havale gelmediği halde sanki havale gelmiş gibi kayıt yapılarak, … AŞ’ye kredi kullandırılmak suretiyle … kaynaklarından sağlanmış olduğunun belirlendiği kalan 22.350.000 ABD dolarlık kısımı için ise dava dosyası kapsamında yeterli kanıta ulaşılamadığı,
Dolayısıyla dava dosyasına sunulmuş bilgi ve belgelerden dava konusu 75.000.000 ABD dolarının tamamının …’ın kaynağı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde beyan ve mütaalada bulunmuşlardır.
Davacı vekili 22/02/2016 tarihli kısmi ıslahlarını bildirir dilekçesi ile ”… A.Ş.’den usulsüz olarak … A.Ş.’ye kaynak aktarıldığını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmi raporları ile kesin olarak tespitli olduğunu ve bu hususun davalı fon tarafından da açıkça kabul ve ikrar edildiğini ve bu kapsamda asıl zarara uğrayanın müvekkili banka olduğunun tartışmasız olduğunu beyan ederek; …’ın bugünkü temsilcisi durumuda olan davalılar … ve Müflis …. A.Ş. İflas idaresine karşı, … hisselerinin o dönemdeki maliki sıfatıyla müvekkilinin 287.000.000-USD alacağı/zararı için dava ve cevaba cevap dilekçelerindeki yer vermiş oldukları hususlar baki kalmak kaydıyla takas itirazında bulunmuştur.
Mahkememizce; … ın … na devri esnasında davalı …’ın …’a olan borcunun sözleşme devir protokolü ve bilanço doğrultusunda davacı …ası nezdinde kalıp kalmadığı, devir protokolüne konu edilip edilmediği hususları ile davalı taraf itirazlarının karşılanması babında mevcut heyetten alınan 16/01/2017 tarihli 2.ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler 2.ek raporlarında özetle;
“Dava dosyası ile ilgili mevcut bilgiler, incelemeler, Murakıp Raporları, muhasebe kayıtları üzerinde yapılan tespitler çerçevesinde;
… AŞ, ile … AŞ. arasında 22/04/1994 tarihinde düzenlenen sözleşme ile 21/06/1993 tarihli sözleşme iptal edilmiş ve … … AŞ,’ye iade edilmiş olduğu, bu sözleşmenin iptali ile birlikte … AŞ., … AŞ.’den peşinat olarak aldığı 75.000.000 USA Dolar’ını … AŞ’ye iade etmek zorunda kaldığı, … şirketlerinin … ve …’tan kullandıkları yaklaşık 95,5 Milyon USD krediden doğan borçlarının tasfiye edilmesi için 07/06/1994 tarihinde … AŞ, …, … ve … AŞ. arasında “Konsolidasyon Anlaşması” imzalanmış olduğu, … AŞ., … AŞ.’den olan 75.000.000 USD alacağının Konsolidasyon Anlaşmasının 1., 3,, 4., 5, ve 6. maddelerdeki müşterek ve müteselsil kefalet borçları ve … AŞ. tarafından borçlar muaccel olsun veya olmasın takas ve mahsup edilmesini kabul ettiği ve ilgili maddelerdeki takas ve mahsup işlemlerinin geçerli şekilde gerçekleşmesi ve bu nedenle karşılıklı olarak borç ve alacakların sona ermesi kaydıyla … AŞ.’nin bu maddedeki sorumluluğunun son bulacağı, aynı şekilde … AŞ/nin … AŞ’ ne olan 75.000.000 USD’ı borcunun da sona ereceğinin kararlaştırıldığı, … hisse senetlerinin %65 oranındaki bölümü 14/10/1994 tarihli Yönetim Kurulu kararı ve 17/10/1994 tarihli sözleşme uyarınca … ‘na dahil … Holding, … ve … Sigorta’ya 94,250.000 USD bedelle satılmış olduğu, 21/06/1993, 22/06/1993, 23/06/1993 ve 24/06/1993 tarihlerinde … AŞ adına … AŞ.’ye havale edilen 32.000.000 + 21.000.000 + 2.200.000 + 19.800.000 olmak üzere toplam 75.000,000 ABD dolarının bulunduğunu,
21/06/1993, 22/06/1993, 23/06/1993 ve 24/06/1993 tarihlerinde Lapîs Holding AŞ, adına gerçekte gelen havaleler olmamasına karşın, Lapîs Holding AŞ. adına havale olarak gelişine ilişkin “Gerçek Dışı Kayıtların düzenlenmiş olduğu;
… AŞ’nin alımı ile ilgili olarak … AŞ, tarafından … AŞ’ne kullandırılan kredilerin “Krediler Hesabında izlenmeyip SIBL ve CFI’ya yapılmış depolar (kredi verilmiş) gibi gösterilmiş olduğu; CFI tarafından geri ödenen bir tutar olmadığı halde ana para + faizi ile birlikte iki muhabir aracılığıyla geri ödenmesine ilişkin gerçek dışı kayıtların düzenlenmiş olduğu; transfer edilmemesine karşın bu tutarların muhabirler aracılığıyla transfer edildiğine dair gerçek dışı muhasebe kayıtlarının yapılması; …ası tarafından verilmiş olan tutarın haricî garanti işleminin dışında bırakmış olduğu; muhtelif bankalardan satın alınan dövizlerin kayıtdışı bırakılması ve bu dövizleri başka îki bankadan satın alınan dövizlermiş gibi gösteren muhasebe kayıtları düzenlenmiş olduğu; gerçek mahiyetine aykırı işlemlerin havale gelmiş gibi muhasebeleştirilmiş olması sebebiyle, … AŞ.’nin muhasebe kayıtlarının Bankalar Kanunu’nun işlemlerin gerçek amacına aykırı olarak muhasebeleştirîlemeyeceği ve kayıt dışı bırakılamayacağını hükme bağlayan 52. Maddesi’ne aykırılık teşkil ettiği,
… AŞ’nin … AŞ’ye kullandırmış olduğu kredilerin şirketin özkaynaklarının %50’si değil, %100’ünü dahi aştığı; … AŞ. …’nun … AŞ’ nin %30’u aşan paya sahip olduğu dikkate alındığında, … AŞ’nin … AŞ’ye kullandırmış olduğu tüm kredilerin ve bu kredilere ilişkin yapılmış olması nedeniyle, tüm işlemlerin Bankalar Kanunu’nun 38/2/a ve 4/1. Maddelerinde belirtilen limitlerin çok yüksek tutarlarda aşılması, 41/2. Maddesine göre … AŞ’ye hiçbir surette kredi kullandırılmaması gerektiği halde kredi kullandırılması ve … AŞ.’ye kullandırılan kredilerin SIBL ve CFl’a depo edilmiş gibi gösterilerek gizlenmesi fiillerin kast unsurunu açıkça ortaya çıkarttığı, … AŞ’nin muhasebe kayıtları dikkate alındığında … AŞ’nin … AŞ’ye satışının iptal edilmesinin ardından Türkiye … AŞ tarafından … AŞ’ye geri iade edilmesi gereken 75,000,000 ABD tutarının sadece toplam 52.600.000 ABD Dolarlık kısmının … AŞ’ye kullandırılan nakdi krediler karşılığı olarak gerçekleştiği, kalan (6.200.000 + 8.300.000 + 2 200.000 + 5.700.000 -) toplam 22.400.000 ABD Dolarlık (Döviz) kısmının ise gerçek dışı yaratılmış havale kayıtları ile … AŞ. adına nakit olarak transfer edildiği, sayın mahkemece raporun benimsenmesi halinde; Türkiye … AŞ. tarafından … AŞ’ye geri iade edilmesi gereken 75.000,000 ABD dolarının sadece toplam 52.600.000 ABD dolarlık kısmının … AŞ’ye kullandırılan nakdi krediler karşılığı olduğu, kalan toplam 22.400.000 ABD Dolarlık (Döviz) kısmının ise gerçek dışı yaratılmış havale kayıtları ile … AŞ adına nakit olarak transfer edilmiş olması nedeniyle, dava konusu 75.000.000 ABD Dolarının … AŞ. kaynaklarından oluştuğu, dolayısıyla, …’ın …’a olan borcunun sözleşme devir protokolü doğrultusunda davacı … nezdinde kalmaması gerektiği tespit, görüş ve kanaatine varmıştır.”şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememizce; Müflis … vekilince dosyada mübrez olduğu belirtilerek yeniden kül halinde sunulan ek bilirkişi raporundaki gerçek dışı yaratılmış havale kayıtlarına ilişkin mütalaaya dayanak yapılan bilgi ve belgelerin teyiti babında gerek davacı … kayıtları üzerinde (…na geldiği bildirilen havaleler yönünden ve gerektiğinde davacının incelenmesini beyan ettiği hususlar ile ilgili) gerekse müflis … kayıtlarının bulunduğu …’de bankacı bilirkişilerde huzura alınarak keşfen ek rapor için inceleme icra edilmiş ve konuya ilişkin 15/10/2018 tarihli 3.ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler 3.ek raporlarında özetle;
“Davacı … A.Ş. tarafından aşağıdaki hususlarda heyet olarak yapılan inceleme sırasında herhangi bir kayıt ibraz edilmemiştir. Davacı …nın alacak iddiasının … tarafından yapılan ivazlı temlik sonucu Müflis … A.Ş.’den alacaklı duruma geldigi şeklinde olduğu görülmektedir.
İnceleme günü keşif ortamında da davacı vekilince heyetimiz 16.01.2017 tarihli bilirkişi raporunun 9. sayfasında müvekkili bankanın 22.400.000,00 USD için muhasebe kaydı yarattığının belirlendiğinin yer aldığını, müvekkili bankanın bu tür bir işlemi bulunmadığını belirtilmiş olup, keşif ortamında da belirtildiği üzere işbu hususun raporumuzda sehven yer aldığı hususunda tereddüt bulunmadığı, nitekim raporun sonuç kısmında bu hususun hiç yer almadığı görülmektedir.
Yukarıda arz edilen mâlî, teknik değerlendirmeler ve gerekçeler ışığında, açıklanan nedenlerle, her türlü hukuki tavsif ve nihai kararın takdiri yüce mahkeme’ye ait olmak üzere keşfen yapılan inceleme sırasında fotokopi olarak sunulan muhasebe kayıtlarının da incelenmesi ile; kesinleşen 52.650.000,00 USD lik kısmın konusunun kalmadığı, bu hususta başkaca bir değerlendirmeye gerek olmadığı, ek rapor aşamasında yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
Yukarıdaki ayrıntısı belirtilen kayıtlara göre; … A.Ş kayıtlarında 22.400,00 USD karşılığı 243.730.500-000 E.TL (243.730,50 YTL) olarak “…” döviz tevdiat hesaplarına gerçek dışı havaleler ile geçiş yapıldığının görüldüğü” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememizce; Bankacı bilirkişi … ‘un bilirkişi heyetine dahil edilerek bilirkişilerden 2. Ek raporda ortaya konulan “dava dışı … ve … şirketleri …adan kredi kullanmış gibi gösterilip bu şirketler tarafından herhangi bir ödeme olmadığı halde gerçek dışı havale işlemleriyle ödeme yapılmış gösterilip paranın nakten …e aktarıldığı” şeklindeki mütalaa ile 3. Ek rapordaki ” 22.400.000,00 USD nin banka hesabında kayda alınarak muhasebeleştirildiği” şeklindeki mütalaa ve müflis banka vekilinin 06.10.1994 tarihli banka yeminli murakıbı tarafından düzenlenen rapora atıfla “muhtelif bankalardan temin edilen kredilerle müvekkili banka kaynağından temin edilen krediler dışındaki bir kısım ödemelerin döviz satışından özellikle 19.800.000,00 USD ödemenin tamamının ise; bankanın merkez şubesinden yapılmış gibi gösterilen döviz satış işlemlerinin döviz alım işlemi gibi gösterilip kasaya nakten yatırıldığına dair kayıt düzenlenmemesi, fakat bilahare kasa çıkışı sağlanması, kasadan ne yatan ne de çekilen işlemler olmadığı gibi karşılıklı işlem yaratılıp TL kaynağının merkez şubede firma adına açılan … adı altında açık kredi hesabı niteliğinde “280 borçlu geçici hesaptan” karşılanması, sahte kayıtlar düzenlenerek gerçek mahiyetine uygun düşmeyecek şekilde muhasebe işlemleri yapılmasından kaynaklandığının tespit edildiği ” şeklindeki savunması arasında bir bağlantı bulunmadığı ve çelişkili olduğu görülmekle; çelişkinin giderilmesi, 22.350.000,00 USD’ nin denetlenebilir ve hükme esas alınabilir şekilde nakdi kredi olarak kullandırılmayıp ne şekilde (gerçek dışı havale işlemleri ile muhasebesel olarak kaynak yaratılması suretiyle para aktarımı), dava dışı firmalara kredi kullandırma görünümlü muhasebesel kaynak yaratılması suretiyle para aktarımı veya doviz alım-satım işlemleri görünümlü muhasebesel kaynak yaratılması suretiyle para aktarımı v.s. gibi) … hesabına aktarıldığı neticeten bu paranın müflis bankanın parası olup olmadığı, davacı bankanın davalıya borçlu olup olmadığı hususlarında, davacı vekilinin itirazları da cevaplanmak suretiyle bilirkişilerden alınan 25/07/2019 tarihli 4.ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştr.
Bilirkişiler 4.ek raporlarında özetle;
“Bilirkişi Kurulumuzca davacı banka ve davalı müflis banka kayıtları üzerinde tarafların iddia ve savunmaları ile Yargıtay bozma kararı dikkate alınmak suretiyle yaptığımız incelemede; yukarıda ayrıntılı olarak açıkladığımız cihetle, … A.Ş. nin … hisselerini satın aldığı davacı … A.Ş. ne peşinat tutarı 75.000,000 USD yi ödeyecek miktarda … A.Ş. nezdinde parası bulunmadığı halde, … A.Ş’ nin peşinatın tamamını Bankanın kaynaklarından mülga 3182 sayılı Bankalar Kanunu,Tek Düzen Hesap Planı ve muhasebe ilkelerine aykırı şekilde gerçek mahiyetine uygun düşmeyen işlem ve kayıtlar tesis etmek suretiyle 21-22-23-24 Haziran 1993 tarihlerinde … hisse satış bedeli olarak … A.Ş kaynaklarından … A.Ş. lehine … nezdindeki nostro hesabından … Şb ne transfer edilen toplam 22.400.000 USD nin gerçekte … A.Ş. ne kullandırılmış kredi olduğu tespit edilmiştir. Mülga 3182 sayılı Bankalar Kanunun 38.maddesinde tanımlandığı cihetle … A.Ş. nin kendi kaynaklarından … A.Ş. lehine …na yapmış olduğu döviz transferleri gerçek mahiyeti itibariyle kredi işlemidir.
… A.Ş. yönetim kurulu, yapılan döviz transferlerinin kredi mahiyetinde olduğunu gözeterek … A.Ş lehine 44.650.000 USD kredi tahsis etmiş olup, işbu tahsis kararına göre, Bankalar Kanunu ve Tek Düzen Hesap Planı uyarınca transfer bedelleri krediler hesabında (… A.Ş ye kullandırılan krediler) gösterilmesi ve izlenmesi gerekirken yurt dışı bankalar … (… Bank) … Banka ile … … kredi verilmiş gibi … Bankalar Hesabında gerçeğe aykırı olarak kaydedilmiş olduğu tespit edilmiştir. Diğer deyimle, … A.Ş. üst yönetiminin bilgisi ve onayı dahilinde icra edilen işlemlere göre, transfer edilen … hisse satış bedelleri … A: Ş ye kullandırılmış kredi hesapları yerine gerçeğe aykırı olarak Yurt Dışı Bankalar Hesaplarına aktarılmak suretiyle gizlenmiştir. Yapılan işlemlerin yurt dışı muhabir bankalar hesaplarında gizlenmesi Bankalar Kanunu’nun 52/1 .maddesine aykırıdır. Bu husus Bankalar Yeminli Murakıplarının 27.10.1994 tarih ve R-7/7/3 sayılı raporu ile sabittir.
Öte yandan … A.Ş: tarafından İcra edilen ve işlemlerin yurt dışı muhabir bankalar hesaplarında gizlenmesi Bankanın döviz pozisyonu hesaplarında 18.06.1993 ile 25 .06.1993 tarihleri arasında meydana gelen aşırı döviz hareketleri Bankaların Gözetim ve Denetim Otoritesi T.C Merkez Bankasınca da tespit edilmiştir. Bu tespite ait T.C.M.B.nın … A.Ş. ye muhatap yazısı Bankalar Yeminli Murakıplarına ait Raporun ekinde yer almıştır.
T.C.M.B … A.Ş. ye yazmış olduğu 07..07.1993 tarih ve … sayılı yazısında bu aşırı hareketlerin kaynakları ve bankanın muhabirlik ilişkisinde bulunmadığı … Banka ile … nezdindeki yurt dışı bankalar hesap hareketinin tespit edildiği bankaya bildirilmiştir. T.CM.B.nın tespit ettiği ve bankaya yazdığı yazının içeriği ve ekleri müteakip sahifelerde verilmiştir.
… A.Ş.’deki işbu işlemlerin Kredi mahiyetinde oldukları ve 3182 sayılı Kanunu’nun 38.44 ve 45 maddelerine aykırı olacak şekilde işlemleri gerçek mahiyetine uygun muhasebeleştirmeyerek banka kayıtlarında hileli işlemlerde bulunarak gizleme yoluna giden banka sorumluları hakkında işlem yapılmak üzere Bankalar Yeminli Murakıpları tarafından 16.10.1994 tarih ve … sayılı Rapor düzenlenmiş ve işbu rapora istinaden Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın 27.10.1994 tarih ve … sayılı müzekkeresi ile … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur.
Aynı şekilde Bankalar Yeminli Murakıpları … ile … tarafından … A.Ş’ de yapılan inceleme sonunda düzenlenen 10.01.1996 tarih ve … sayılı raporda da,davacı … A.Ş’ nin bankacılık lisansı iptal edilmiş … A.Ş. nin geçici yönetimi ile görev yaptığı sırada imtiyazlı alacaklı olmadığı halde mevduat sahiplerinin haklarının ihlaline yol açan şekilde … A.Ş. ile imzaladığı 22.04.1994 tarihli sözleşme ile yapmış olduğu 75.000.000 USD tutarındaki takas-mahsup işleminin Anayasa md 10 ,BK md 19-20, Bankalar Kanunu’nun 38.41.52. ve 68.maddesine aykırı olduğu ,bu nedenle Sözleşmenin mutlak butlanla malul olduğu müflis Banka İflas İdaresi ‘nin … aleyhine dava açması gerektiği (İİK md 201) sorumluları hakkında da TCK md 503 e muhalefetten kamu davası açılması gerektiği belirtilmiştir.
Müflis … A.Ş. nin varlıkları ile yükümlülüklerini karşılayamaması, ödeme güçlüğü içine düşmesinden dolayı Bakanlar Kurulu Kararı ile bankacılık lisansının iptal edilmesinden sonra, davacı …nın geçici yönetimle görevlendirilmiş olduğu, Lapıs Grubunun bankacılık yapamayacağının ortaya çıkması üzerine … kontrolünde bulunan … hisse satışının da iptal edilerek … hisselerinin …na geri döndüğü, banka satışı için … kaynaklarından …na ödenen 75.000.000 USD peşinat bedelinin müflis Bankaya iade edilmesinin de zaruri hale gelmiş olduğu,
Bu sırada davacı …nın geçici yönetimle görevli olduğu sırada kanunlara ve İİK md 201 e aykırı düşecek şekilde … ile 22.04.1994 tarihli Sözleşme imzaladığı, işbu Sözleşmeye istinaden … nun … ve … tan kullandığı kredi borçları için takas-mahsup yoluna gittiği,
Bankalar Kanunu1 na ve muhasebe ilkelerine uygun olmayan işlem neticesinde müflis … A.Ş. tarafından 21-22-23-24 Haziran 1993 tarihlerinde … hisse satış bedeline mahsuben … A.Ş. ye ödenen toplam 75,000.000 USD peşinatın … A.Ş. kaynaklarından ödenmiş olduğu, sözkonusu tutardan 52.600.000 USD lık kısmın … tarafından tahsil edilmiş olduğu, bu hususun Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş olduğu,
Yargıtay Bozma Kararında belirtilen ve huzurdaki davanın konusu bakiye 22.400.000 USD nin de … A.Ş. nin işbu tutarı ödeyecek miktarda Bankada parasının bulunmadığı, hal böyle iken müflis banka yönetiminin yurt içi bankalardan döviz depoları şeklinde borçlanma yolu ile temin ettiği dövizleri Amerikan … nezdindeki Yurt Dışı Bankalar Hesabına yatırdığı, muhabir bankaya yatırılmış dövizlerin karşılığı Türk Lirası bedellerini … .Ş. den tahsil etmediği halde … Şubeler Cari Hesabının borcu ile … A.Ş. adına 30421-Vadesiz TL Ticari Mevduat Hesapları açtığı, … A.Ş. nin Banka kaynaklarından toplam 22.400.000USD yi … hisse satış bedeli peşinatı şeklinde … A.Ş. ne transfer etmiş olduğu, Müflis Banka kaynaklarından transfer edilen hisse satış bedellerinin İşlem tarihleri ile tutarlarının aşağıdaki gibi olduğu,
Tarih Tutar USD
21.06.1993 6.200.000
22.06,1993 8.300.000
23.06.1993 2.200.000
24.06.1993 5.700.000
Toplam 22.400.000
… A.Ş. hesabına kasadan para yatırılmış kaydına ilişkin kasa tahsil makbuzu ile para sayım ve döküm cetveli, Kasa Defleri, Döviz satışına ilişkin olarak … tarafından bankaya verilmiş döviz satış talimatı ile kambiyo mevzuatına göre tanzimi gereken döviz satış bordrosunun banka kayıtlarında bulunmadığı, … hisse satış bedeline mahsuben …na … tarafından transfer edilen toplamı 22.400.000 USD tutarındaki döviz karşılığı TL tutarlarının … A.Ş. tarafından nakden yatırılmış olduğunun ispat edilemediği, Bankalar Kanunu’na aykırı şekilde Müflis …’kendi kaynağından yıırt dışına transfer etmiş olduğu döviz bedelinin … A.Ş. den tahsil edilmemiş olduğu, geçici aracı hesaplarda gizleme yoluna gidilmiş olduğu,
Müflis … yönetimi tarafından banka kaynağından … A.Ş. nin hisse satış bedeline mahsuben davacı … A.Ş. ne döviz havalesi olarak transfer edilmiş toplam 22.400.000 USD tutarından dolayı davacı Banka’nm davalı … ile müflis … A.Ş, İflas İdaresine karşı tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla sorumlu bulunduğu” yönünde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Dava; davacı banka ile … arasında aktedilen davacıya ait … hisselerinin …’e satışına ilişkin 21.06.1993 tarihli sözleşme kapsamında satış bedeline istinaden ödenen 75.000.000 USD ‘nin bilahare … bünyesindeki …’ın bankacılık yetkisinin kaldırılması ve geçici yönetiminin davacı …ası’ na verilmesini müteakip …’in … hisselerinin alınmasından kaynaklı bakiye borcunun ödenemeyecek olması nedeniyle 21.06.1993 tarihli sözleşmenin feshedilerek …’ın satışının iptali ve davacı …na iadesi, bu kapsamda davacı … nezdinde kalan 75.000.000 USD’nin … A.Ş. ile … A.Ş. arasında yapılan 22.04.1994 tarihli sözleşme kapsamında; davacı … tarafından temlik alınan … A.Ş.nin … A.Ş.’den olan 62.660.000 USD alacağı, … A.Ş.nin … S.A., … Bank, …’dan olan toplam 28.650.000 USD alacağı, … ’ın … A.Ş.’den olan 10.145.015 DM ve 2.028.699 USD alacağı ile yine … A.Ş.nin … A.Ş.’den olan 2.000.000 USD alacağına, … A.Ş.nin … Tic. A.Ş.’den olan 3.000.000 USD nakit, 1.513.909 gayri nakit kredisine, … A.Ş.nin … firmalarından olan 59.599 USD alacağına … A.Ş.nin müşterek borçlu müteselsil kefil olması, ayrıca … satışının iptal edilmesi ve hisselerin değer düşmesinden kaynaklı davacı banka ve munzam sandık zararının … tarafından karşılanması maksadıyla 75.000.000 USD’nin …’e iade edilmeyerek takas ve mahsuba konu edilmiş olmasının muvazalı işlem olduğundan bahisle 75.0000.000 USD’nin davacı bankadan talep edilmiş olması karşısında borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememizin ”2011/69 esas, 2013/242 karar sayılı 23/09/2013 tarihli ilamında hüküm altına alınan” 52.650.000,00 USD yönünden …’a herhangi bir havale gelmediği halde sanki havale gelmiş gibi kayıt yapılarak …’e kredi kullandırılmak suretiyle … kaynaklarından sağlanan bedelle ödendiği tespit edilmektedir. Bu kapsamda 5411 sayılı Bankacılık Yasası’nın 134. Maddesi 10 ve 11. Fıkraları, 11. Fıkra ” yukarıda belirtilen işlemlere taraf olan üçüncü kişiler bankanın faaliyet izninin kaldırılması veya yönetim ve denetiminin Fon’a devrinden sonraki işlemler nedeniyle, bu maddenin birinci fıkrasında sayılan kişiler ise bankanın faaliyet izninin kaldırılması veya yönetim ve denetiminin Fon’a devrinden önceki ve/veya sonraki işlemler nedeniyle iyiniyet iddiasında bulunamazlar. Bankanın faaliyet izninin kaldırılması veya yönetim ve denetiminin Fon’a devrinden önce satış, kira, devir ve temlik gibi işlemler ile aynı ve şahsi hak tesisine ilişkin işlemlere taraf olan üçüncü kişiler iyiniyetli olduklarını kanıtlamak zorundadırlar” hümkü birlikte değerlendirildiğinde, maddenin 1. fıkrasında sayılan kişilerden olan ve banka kaynağı kullanan …’in, müflis bankanın Fon’a devrinden önce usulsüz kullandığı kredi miktarı yönünden, üçüncü kişi konumundaki ve müflis bankanın geçici yönetim ve denetimini yüklenerek … AŞ’nin … nın tespit edilmesi, hesap dökümlerinin yapılması, …’ye durumun bildirilmesi ile sınırlı görev yüklenen … AŞ’nin bu suretle … A.Ş. kaynaklarını hakim ortak …’in bankadan kullanıldığı kredi miktarı 52.650.000.USD tutarında kullanılmış olduğu, bu miktar üzerinden dolanlı işlem sebebiyle iyi niyet iddiasında bulunamayacağı, 22/04/1994 tarihli sözleşmenin kendi başına değerlendirilmesi gerektiği ve bu kapsamda ilk sözleşmeden bağımsız olarak değerlendirilmesi gereken, geçici yönetim ve denetimin davacı bankaya devrinden sadece 10 gün sonra düzenlenen sözleşmenin muvazaalı olduğunun kabul edilmesi gerektiği, yapılan sözleşmede tarafların gerçek amacının …’in … borçlarına kefaletini sağlamak ve 75.000,00-USD’nin hakim ortak …’e iadesini önlemek olduğu, bu miktarın içerisinde bulunan ve … kaynaklarından sağlanan 52.650,00.USD yönünden davacı bankanın iyi niyet iddiasında bulunamayacağı kanaatine ulaşılmıştır. ” gerekçesi ile reddedildiği ve bu kısım yönünden hükmün Yargıtay Bozma ilamı içeriği ve bozmaya uyulması neticesi oluşan usuli kazanılmış hak kapsamında kesinleştiği görülmüştür.
Bozmaya uyulması sonrası irdelenmesi gereken 22.350.000,00 USD’lik kısım yönünden, takas mahsup işleminin geçerli olup olmadığı, bu miktarın müflis … kaynaklarından temin edilip edilmediği, neticeten davacı bankanın borçlu olunmadığına ilişkin talebinin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Bozma sonrası alınan bilirkişi raporlarında neticeten;… A.Ş. hesabına kasadan para yatırılmış kaydına ilişkin kasa tahsil makbuzu ile para sayım ve döküm cetveli, Kasa Defleri, Döviz satışına ilişkin olarak … tarafından bankaya verilmiş döviz satış talimatı ile kambiyo mevzuatına göre tanzimi gereken döviz satış bordrosunun banka kayıtlarında bulunmadığı, … hisse satış bedeline mahsuben …na … tarafından transfer edilen toplamı 22.400.000 USD tutarındaki döviz karşılığı TL tutarlarının … A.Ş. tarafından nakden yatırılmış olduğunun ispat edilemediği, Bankalar Kanunu’na aykırı şekilde Müflis …’kendi kaynağından yıırt dışına transfer etmiş olduğu döviz bedelinin … A.Ş. den tahsil edilmemiş olduğu, geçici aracı hesaplarda gizleme yoluna gidilmiş olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf vekillerince … adına açılan hesaba para girişinin tespit edilemediği yönündeki tespite anılı miktardaki paranın fiziksel olarak bulundurulmasındaki güçlüğü işaret olunarak dosyadaki delil durumuna ve hukuka aykırı olduğu itirazı ileri sürülmüş ise de; neticeten …’na yapılan havale işlemlerinde; öncelikle … kaynaklarından yurt dışı bankalardan döviz alımı suretiyle elde edilen döviz kullanılmak suretiyle ödemenin ve havale işleminin gerçekleştirildiği, bilahare … adına TL hesabı açılmak suretiyle döviz alımı yapılarak hesabın kapatıldığı, anılı hususun anılı hususun hayatın olağan akışına ve bankacılık işlemlerine ters işlem olduğu, …’in havaleye konu miktarda parasının olması halinde öncelikle bu paranın kullanılması suretiyle döviz alımının gerçekleştirilerek havale işleminin yapılmasının gerektiği, dolayısıyla … A.Ş. hesabına kasadan para yatırılmış kaydına ilişkin kasa tahsil makbuzu ile para sayım ve döküm cetveli, Kasa Defleri, Döviz satışına ilişkin olarak … tarafından bankaya verilmiş döviz satış talimatı ile kambiyo mevzuatına göre tanzimi gereken döviz satış bordrosunun banka kayıtlarında bulunmadığı da nazara alındığında mahkememizce de raporlar da mütalaa edilen görüş benimsenmiş ve 22.350.000,00USD’nin de gerçekte … parası olduğu, gerçekte … hisselerinin alımına ilişkin olarak …’e kredi olarak kullandırılmasına rağmen muvazalı olarak farklı işlem şeklinde muhasebeleştirildiği, bu kapsamda; Bu kapsamda 5411 sayılı Bankacılık Yasası’nın 134. Maddesi 10 ve 11. Fıkraları, 11. Fıkra ” yukarıda belirtilen işlemlere taraf olan üçüncü kişiler bankanın faaliyet izninin kaldırılması veya yönetim ve denetiminin Fon’a devrinden sonraki işlemler nedeniyle, bu maddenin birinci fıkrasında sayılan kişiler ise bankanın faaliyet izninin kaldırılması veya yönetim ve denetiminin Fon’a devrinden önceki ve/veya sonraki işlemler nedeniyle iyiniyet iddiasında bulunamazlar. Bankanın faaliyet izninin kaldırılması veya yönetim ve denetiminin Fon’a devrinden önce satış, kira, devir ve temlik gibi işlemler ile aynı ve şahsi hak tesisine ilişkin işlemlere taraf olan üçüncü kişiler iyiniyetli olduklarını kanıtlamak zorundadırlar” hümkü birlikte değerlendirildiğinde, maddenin 1. fıkrasında sayılan kişilerden olan ve banka kaynağı kullanan …’in, müflis bankanın Fon’a devrinden önce usulsüz kullandığı kredi miktarı yönünden, üçüncü kişi konumundaki ve müflis bankanın geçici yönetim ve denetimini yüklenerek … AŞ’nin … nın tespit edilmesi, hesap dökümlerinin yapılması, …’ye durumun bildirilmesi ile sınırlı görev yüklenen … AŞ’nin bu suretle … A.Ş. kaynaklarını hakim ortak …’in bankadan farklı işlem görüntülü kredi miktarı olan bozmaya konu 22.350.000 USD yönünden de dolanlı işlem sebebiyle iyi niyet iddiasında bulunamayacağı, 22/04/1994 tarihli sözleşmenin kendi başına değerlendirilmesi gerektiği ve bu kapsamda ilk sözleşmeden bağımsız olarak değerlendirilmesi gereken, geçici yönetim ve denetimin davacı bankaya devrinden sadece 10 gün sonra düzenlenen sözleşmenin muvazaalı olduğunun kabul edilmesi gerektiği, her ne kadar davacı bankanın temlik alan alacaklı sıfatıyla … borçlarından dolayı alacak hakkı halen kendisinde ve 3. Kişiye temlik edilmemiş olması durumunda talep hakkına sahip ise de; bu alacağının imtiyazlı alacak olmadığı, iflas prosüdürü kapsamında iflas masasına başvuru yapmasının gerektiği, anlaşılmakla bu miktar yönünden de davacı bankanın borçsuzluk iddiası yerinde görülmemiştir.
Davacı banka vekilleri kısmi ıslah dilekçeleri ile halen mevcut alacakları kapsamında takas/mahsup talebinde bulunmuş iseler de; borçsuzluk istemine konu miktar müflis … parası olup iflas hükümleri dışında takas mahsuba konu edilemeyeceğinden bu yöndeki istemleri yerinde görülmemiştir.
Davacı banka vekilleri “iflas idaresinin 16/04/2017 tarihli yazısında 37.905.716,78 TL fon alacağından bahsedildiği, dolayısıyla davalıların fonun veya …’ın 75.000.000,00 USD alacaklı olduğu yönündeki beyanlarının yanıltıcı olduğunu” ileri sürmüşler ve Davalı … vekili “davacı vekilinin iflas idaresinin … alacağı ile ilgili yazısına dair beyanı doğru değildir. Yani bu davanın konusu alacak değildir farklı bir alacağa ilişkindir ve belgedeki alacak … tarafından mudilere yapılan ödemeden kaynaklıdır” şeklinde yanıt vermişlerdir. Bu kapsamda dava konusu bedel müflis banka aktifi olup müflis banka borcu olmadığından iflas masasına kaydı gereken alacak vasfında olmadığından davacı banka vekillerinin bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; mahkememizin ”2011/69 esas, 2013/242 karar sayılı 23/09/2013 tarihli ilamındaki 52.650.000,00USD bedele ilişkin davanın reddine” dair hüküm kesinleşmekle yeniden karar tesisine yer olmadığına, 22.350.000,00USD’lik talep yönünden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir…
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Mahkememizin ”2011/69 esas, 2013/242 karar sayılı 23/09/2013 tarihli ilamındaki 52.650.000,00USD bedele ilişkin davanın reddine” dair hüküm kesinleşmekle yeniden karar tesisine yer olmadığına,
2- 22.350.000,00USD’lik talep yönünden davanın REDDİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.220.872,50.TL peşin harçtan, 44,40TL maktu harcın mahsubu ile arda kalan 1.220.828,10TL’lik kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalılar, kendilerini vekille temsil ettirmiş olmakla; bozma ilamı kapsamı dışında kalıp kesinleşen 52.650.000,00 USD için önceki ilamda dava tarihindeki kur değeri üzerinden hesaplanıp takdir edilen ve kesinleşen 169.381,26 TL ile bozma ilamı kapsamındaki 22.350.000,00 USD üzerinden dava tarihindeki kur değerinden hesap ve takdir edilen 445.150,00 TL olmak üzere toplam 614.531,26 TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından bozma öncesi yapılan 3.839,50.TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük kesin süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/11/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …