Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/446 E. 2018/762 K. 10.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/446
KARAR NO : 2018/762

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/04/2015
KARAR TARİHİ : 10/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/03/2015 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka numaralı davalılardan … Sigorta AŞ’ye kaza tarihini kapsayan … tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olan kamyonetin kavşakta geçmekte olan itfaiye aracına çarpmamak için aracını sağa kırdığını ve …’ın sevk ve idaresindeki … plaka numaralı davalılardan … Sigorta AŞ’ye kaza tarihini kapsayan 11/06/2014-2015 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olan motorsiklete çarpışması sonucunda … sevk ve idaresindeki … plaka numaralı motorsiklette yolcu olarak bulunan davacı müvekkil … yaralanarak geçici ve sürekli iş gücü kaybına uğradığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00-TL geçici iş göremezlik ve 100,00-TL sürekli iş görmezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketlerinden poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … AŞ vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Tüm delillerin toplanması ve ATK tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda maluliyet oranının tespiti için davacının ATK’ya sevk edilmesini, yine aktüerya bilirkişi tarafından sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplanmasının istenilmesini, talebin kabulü haline avans faiz talebinin reddini ve dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, müvekkil şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddia edildiği gibi sürekli malul kaldığı sabit olmadığını ve ayrıca tespite muhtaç olduğunu, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun adli tıp kurumu tarafından yerine getirilmesi gerektiğini, davacının avans faizi talep etmesi yasal mesnetten yoksun olduğunu, davacı tarafın var olduğunu iddia ettiği maluliyet sebebiyle … herhangi bir ödeme alıp almadığı kendisine maaş bağlanıp bağlanmadığının belirlenmesi gerektiğini, davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 24/07/2017 tarihli ATK raporunda özetle; … ve … oğlu, 1997 doğumlu …’nın 21/03/2015 tarihinde geçirmiş olduğu motosiklet kazasına bağlı omuz yaralanması 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığını, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğini mütalaa etmiştir.
Davalı … AŞ vekili UYAP sistemi üzerinden 26/08/2017 tarihinde ibraz etmiş olduğu beyan dilekçesinde; ” Davacı tarafla sulh olduklarını, davacı vekili tarafından fazlaya ilişkin haklarını da kapsar şekilde olay ve poliçe sebebiyle tamamen ibra edildiğini, davadan da müvekkil … Sigorta AŞ lehine feragat edildiğini, davacı taraftan herhangi bir dava vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığını” beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili UYAP sistemi üzerinden 18/08/2017 tarihinde ibraz etmiş olduğu talep dilekçesinde; Davalı … AŞ ile sulh olduğunu, davacı müvekkil adına yapılan ödeme neticesinde davalı … AŞ yönünden davanın konusuz kaldığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 22/05/2018 tarihli 6.celsesinde; Davalı … AŞ vekili; “Aleyhimize açılan davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar verilsin davacı tarafça takip edilmeyen davayı bizde takip etmiyoruz, davacı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri talebimiz yoktur…” beyanda bulunduğu, beyanı okunup imza altına alındığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı ile davalı … AŞ karşılıklı olarak sulh olması ve davalı tarafça davacıya ödeme yapması neticesinde davanın konusuz kalması nedeniyle bu davalı yönünden davanın esası hakkında karar tesisine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ise de; davacı tarafından mahkememizde açılan işbu davanın son duruşmasında, davacı tarafın duruşmadan haberdar olduğu halde duruşmaya gelmemesi sebebiyle, HMK 150. maddesi gereğince, dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Karar tarihinden itibaren üç (3) aylık bir süre geçmiş olmasına rağmen, davacı tarafın davasını yenilemediği anlaşıldığından, her iki davalı yönünden davanın HMK 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davalılar aleyhine açılan davanın, HMK 150/5 md gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafın yapmış olduğu masrafın kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … AŞ vekilince vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı … AŞ, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 7.maddesine göre hesaplanan 200,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı … AŞ’ne verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair tarafların yokluğunda miktar bakımından KESİN olarak karar verildi.10/09/2018

Katip …

Hakim …