Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/442 E. 2019/457 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/442
KARAR NO : 2019/457
DAVA : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/04/2015
KARAR TARİHİ : 22/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/03/2014 tarihinde davalı sürücü … yönetiminde bulunan davalı … …’nin maliki olduğu ve davalı … Sigorta A.Ş tarafından ZMSS trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış … plakalı otomobilin, İstanbul … caddesinde davalı … Sigorta Şirketi tarafından ZMSS trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış … tarafından kullanılan … plakalı motosiklete çarpması sonucu motosikletin yolcusu durumundaki davacı …’in kaza sebebiyle bacağında meydana gelen kemik kırığı nedeniyle tüm tedavi masraflarını kendisinin karşıladığını, SGK tarafından kendisine herhangi bir ödemenin yapılmadığını, meslekte kazanma gücünün %4 oranında kaybederek malul kalması dolayısıyla maddi tazminatın ve manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; 25/02/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı yasanın 59. Maddesinde trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun değişen 98. Maddesinde trafik kazalarındaki acil sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumunda karşılanacağı, SGK GSS sağlık hizmetleri daire başkanlığı’nın 04/10/2013 gün … sayılı yazısı ile trafik kazalarından doğan tedavi giderlerinin; refaketçi gideri, yol masrafı, ilaç masrafı, tıbbi malzeme masrafı gibi sair tüm masraflar dahil olmak üzere SGK tarafından karşılanacağının ifade edildiğini ve bu gerekçelerle belirtilen masraflardan davalı müvekkilinin sorumlu olmadığını, kusuru bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta şirket vekilinin yukarıda özetlenen savunmalarını tekrar ederek tedavi giderlerine ait maddi tazminat sorumluluğunun limit ile sınırlı olarak belirlenmesine ve 6111 sayılı kanun ile geçiçi işgöremezlik teminatının da tedavi gideri kapsamında sayılacağından SGK tarafından karşılanması gerektiğinden reddedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı tedavi gideri ile iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davacıya ait tedavi evrakları celp edilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi kapsamında ekonomik sosyal durum araştırması için yetkili emniyet birimi marifeti ile araştırma yapılmıştır.
Davalı sigorta şirketlerine yazı yazılarak poliçe ile hasar dosyaları celp edilmiştir.
SGK’ya yazı yazılarak davacı tarafa trafik kazası nedeni ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmıştır.
ATK … İhtisas Kurulu’nun 03/07/2017 tarihli maluliyet raporu kapsamında; ”… Mevcut belgelere göre … oğlu 1987 doğumlu …’in 23.03.2014 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr1 XII (32a….1) A % 5
E cetveline göre: % 4,0(Yüzdedörtvirgülsıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur. Mevcut belgelere göre … oğlu 1987 doğumlu …’in 23.03.2014 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr1 XII (32a….1) A % 5
E cetveline göre: % 4,0(Yüzdedörtvirgülsıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile…” tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … marifetiyle hazırlanan 17/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “… Kazanın meydana gelmesinde, davalı …’nin maliki olduğu ve … Sigorta A.Ş. Tarafından ZMSS(Trafik) Poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı otomobilin sürücüsü diğer davalı …’nin tam(%100) kusurlu olduğunu, davalı … Sigorta Şirketi tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı motosikletin sürücüsü … ile bu araçta yolcu olup kaza sonucu malul kalacak şekilde yaralanan davacı …’in kusursuz sayılmalarının uygun olacağı görüşüne varıldığını, davalılar … Sigorta, … ile …’nin müştereken ve müteselsilen %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda yaralanarak malul kalan davacı …’in; geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 7.872,17 TL, sürekli (daimi) iş göremezlik dönemine ait %4 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 29.141,60 TL olduğunu, davacının belirlenen maddi zararları poliçe limiti içinde ve kapsamında bulunmakta olup, manevi tazminat taleplerinin zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında olmadığını, dosya münderecatına göre davalı … Sigorta’nın 21/04/2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, sigorta şirketi dışında davalı araç sürücüsü ile maliki bakımından temerrüdün 22/03/2014 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağını, dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğunu, davalı … Sigorta tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kusursuz bulunması nedeniyle … Sigortanın iş bu dava kapsamında sorumluluğunun bulunmayacağını…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi … tarafından hazırlanan 16/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davalı … Sigorta şirketinin, SUT kapsamındaki toplam 3.553,50-TL tutarındaki tedavi giderinden sorumluluğunun bulunmadığını, Davalı … Sigorta şirketinin, SUT kapsamı dışında kalan 90,00-TL tutarındaki yol giderinden sorumlu olduğunu, Davalı … şirketinin dava kapsamında sorumluluğunun bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını…” mütalaa ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler …, … ve … marifetiyle hazırlanan 16/11/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “…Kusur durumuna ilişkin olarak, değişiklik gerektirmeyen 17/01/2018 tarihli raporda belirlendiği gibi; kazanın meydana gelmesinde, davalı …’nin maliki olduğunu ve … Sigorta A.Ş. Tarafından ZMSS (Trafik) Poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı otomobilin sürücüsü diğer davalı …’nin tam(%100) kusurlu olduğunu, davalı … Sigorta Şirketi tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı motosikletin sürücüsü … ile bu araçta yolcu olup kaza sonucu malul kalacak şekilde yaralanan davacı …’in kusursuz sayılmalarının uygun olacağı görüşüne varıldığını, tedavi giderlerine ilişkin olarak, değişiklik gerektirmeyen 16/04/2018 tarihli raporda belirlendiği gibi; davacının SUT kapsamındaki tedavi gideri zararının 3.553,50-TL olduğunu ve SGK’nın sorumluluğunda olan bu tutardan davalı … Sigortanın, işletenin/araç sürücüsünün bir sorumluluğunun bulunmayacağını, davacının SUT kapsamı dışında kalan 90,00-TL tutarındaki yol giderinden davalı … Sigorta, … ile …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağını, geçici ve sürekli işe gücü kaybına ilişkin olarak; davalılar … Sigorta, … ile …’nin müştereken ve müteselsilen %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda yaralanarak malul kalan davacı …’in geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 118,26 TL, sürekli (daimi) iş göremezlik dönemine ait %4 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 55.348,12 TL olduğunu, davacının belirlenen maddi zararları poliçe içinde ve kapsamında bulunduğunu, manevi tazminat taleplerinin zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında olmadığını, dosya münderecatına göre davalı … Sigorta’nın 21/04/2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, sigorta şirketi dışında davalı araç sürücüsü ile maliki bakımından temerrüdün 22/03/2014 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağını, dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğunu, davalı … Sigorta tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kusursuz bulunması nedeniyle … Sigortanın iş bu dava kapsamında sorumluluğunun bulunmayacağını…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Davacı vekilinin davalılar …, …, … sigorta şirketi yönünden talep arttırımında bulunduğu anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Davacı taraf kazaya karışan her iki aracı sigortalayan ZMMS şirketlerini ayrı ayrı davalı göstermiş ise de davalı … sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalanmış olan motosiklet sürücüsünün hızının yüksek olduğunu gösteren tespitlerin bulunmaması ve sol tarafından yakın mesafeden çıkıp davalı tarafa ait otomobil ile çarpışmayı önleme noktasında alabileceği bir tedbirin bulunmadığına yönelik tespitler gereğince kazada kusursuz olduğu kanaatine varılmakla … sigorta şirketi yönünden davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Huzurdaki davada; davalı … sigorta şirketin maliki olduğu, davalı …’ye ait ve davalı …’nin idaresinde iken meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 ay olduğu ve davacının maluliyet oranının %4 olarak belirlendiği ATK raporu ile tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun tanzim edilmekle mahkememizce itibar edilir bulunan kusur raporu ve aktüerya bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davalı şirkete sigortalı davalı araç sürücüsünün %100 kusur oranı kapsamında, kaza tarihinde yürürlükte olan düzenlemelere uygun hesaplama yöntemi gereğince davacı yönünden iş göremezliğe dayalı maddi zararın 55.466,38-TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Talep edilen maddi tazminat miktarının zorunlu poliçe limitini aşmadığı, tüm bu nedenlerle davalı sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçeleri kapsamında, davalı araç maliki şirketin işleten sıfatı ile davalı sürücünün haksız eylemi gerçekleştiren sıfatı ile davacının iş göremezlikten doğan işbu maddi zararını tazminle mükellef olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
2918 sayılı KTK nın 91. maddesi ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları A-1.madddesinde sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiş ve bu kanuna göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının yaptırılması zorunlu kılınmıştır. Bu kapsamda sigorta poliçesinde belirtilen motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına almaktadır. Bununla birlikte sigorta şirketinin kanundan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü 6111 sayılı kanun ile getirilen düzenleme ile değişikliğe uğramıştır. Nitekim KTK nın 98. maddesinde değişiklik yapan 13/02/2011 tarihli 6111 Sayılı Kanunun 59. maddesi kapsamında trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesinin olup olmadığına bakılmaksızın SGK tarafından karşılanacağı anılı kanunun geçici 1. maddesiyle de kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için 59. maddeye göre belirlenen tutarın %20 sinde fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın 3 yıl süreyle aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketlerinin yükümlülüklerinin sona ereceği öngörülmüştür.
Anılan yasal düzenlemeler gereğince 2918 sayılı KTK’ nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden bir kısım sorumluluk SGK’ya yüklenmiştir. Dolayısıyla somut olayda davacı sigorta şirketi tarafından talep edilen tedavi giderlerinden KTK’nın 98. maddesi kapsamında kalanların ve SGK’nın sorululuğuna esas olanların belirlenerek madde kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden SGK’nın sorumlu tutulması gerekmektedir.
Ayrıca Kanunun 59. maddesi ve geçici 1. maddesi ile, trafik kazası sebebi ile kazazedelerin sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre; 6111 Sayılı Kanun gereği Kanunun yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, (belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı) sorumlu olacaktır. Bu kapsamda yapılan inceleme kapsamında tedavi/yol gideri olarak belgelenmeyen 90-TL ‘nin davalılardan tahsilinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, Hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim manevi tazminat yönünde takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerekmektedir. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır.
Anılı düzenlemeler ve içtihatlar ışığında somut olaya bakıldığında; yaralamalı trafik kazası neticesinde tedavi görmek zorunda kalıp iş göremezliğe düşen davacının manevi zarara uğradığı ve davalı araç maliki ve araç sürücüsünün yasal düzenlemeler gereğince davacının manevi zararını gidermekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır. Manevi tazminat miktarının belirlenmesi noktasında anılı düzenleme ve içtihatlar kapsamında değerlendirme yapılmış, olayın ağırlığı ve verdiği üzüntünün bir nebze olsun telafisi bakımından meydana gelen olayın oluş şekli, maluliyet oranı, iş göremezlik süresi, davalının %100 oranındaki kusur oranı, tarafların mali ve sosyal durumları dikkate alınarak manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000-TL manevi tazminat taktir edilmiştir.
Davalı işleten ve sürücü yönünden temerrüt, haksız fiil tarihi olan 22/03/2014 tarihi itibari ile oluşmuştur. 2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrütün gerçekleşeceği, davacı tarafın dava tarihinden önce başvuru yapmaması üzerine temerrüt halinin davalı … sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 21/04/2015 tarihi itibari ile başladığı, davacının yasal faiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
A-Davalı … Sigorta’ya yönelik açılan davanın reddine,
a-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.725-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta’ya verilmesine,
B-Tedavi(yol) giderlerine yönelik talebin kısmen kabulü ile 90,00-TL’nin davalı … sigorta yönünden dava tarihinden itibaren, davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 22/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
C-İşgörmezlikten kaynaklı talebin kabulü ile 55.466,38-TL’nin davalı … sigorta yönünden dava tarihinden itibaren, davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 22/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
D-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile,
15.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 22/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gereken 4.813,55-TL harçtan peşin alınan toplam 539,54-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.274,01-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 27,70-TL başvuru harcı, 539,54-TL peşin harç olmak üzere toplam 567,24-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 1.850-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 672,20-TL olmak üzere toplam 2.522,20-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 1.692,66-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 8.101,30-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 4.144,03-TL vekalet ücretinin davacıdan davalılara verilmesine,
7-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır