Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/39 E. 2019/63 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/39
KARAR NO : 2019/63

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2015
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılar müvekkilin müşterisine ait ürünlerin taşımasını yaparken taşıdıkları ürünlerden bir kısmını kaybetdiğini ve müşteriye teslim etmediğini, bu durum borçluların kabulünde olduğunu, konuyla ilgili olarak nakliye sigortacısı …ya başvurulduğunu, sigortacı davalıların ürünlerin kaybında ağır kusurlu olması nedeniyle tazminat talebini reddettiğini, bunun üzerine davalılara başvurulduğunu, davalılarsa ödeme yapmayacaklarını beyan etmesi üzerine söz konusu tutar icra takibine konulduğunu, davalılar ise işbu takibe haksız ve kötüniyetli olarak yetkiye ve borca itiraz ettiğini, itirazın iptalini, telafisi mümkün olmayan zararların önlenmesi adına davalı adına kayıtlı … plakalı veya davalılara ait araçlardan herhangi birinin üzerine teminat karşılığı veya teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesini, itiraz edilen borç miktarının %20’den az olmamak üzere davalılar aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, dava giderleri, masrafları ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti’nin cevap dilekçesinde özetle; İcra dosyasında, dava dilekçesinde ve ticaret sicil kayıtlarında görüleceği üzere şirketin merkezi Çarşamba/SAMSUN olduğunu, bu sebeple Mahkemenin yetkisine itiraz ettiğini ve yetkili mahkemenin Çarşamba/SAMSUN Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, haksız davanın öncelikle yetkiye husumet itirazı nedeniyle usulden reddini, aksi takdirde davanın esasa ilişkin nedenlerle reddine ve davacının davaya konu asıl alacağın asgari %20’si oranında kötü niyet tazminatıyla cezalandırılmasını, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’in cevap dilekçesinde özetle; Yetkili Mahkemenin Çarşamba Mahkemeleri olduğunu, yetki itirazı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, davalı … Ltd. Şti’nin yetkilisi olmadığını, şirket adına imza yetkisi olmadığını, davanın öncelikle yetkisizlik nedeniyle reddini, aksi takdirde davanın esasa ilişkin nedenlerle reddini ve davacının davaya konu asıl alacağın asgari %20’si oranında kötüniyet tazminatıyla cezalandırılmasını, yargılama giderinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında özetle; 12.105,95-TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faiz ile birlikte tahsilini talep ettiği, davalılar tarafından borca ve takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
İhbar olunan cevap dilekçesinde özetle; Hasar tarihi ve plaka bilgisinin tarafına bildirilmesi yönünde ara karar oluşturulmasını, davada taraf sıfatına haiz olmadığından HMK’nın 61.maddesi uyarınca hakkında hüküm tesis edilmemesini, dava açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkil şirket hakkında faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücreti hakkında hüsüs tesis edilmemesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 18/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından taşıması üstlenilen ve davalılar ile akdetilen taşıma sözleşmesi kapsamında … plakalı araçla Eskişehir-İSTANBUL arasında taşınması üstlenilen muhtelif model ve ebatlarda 51 adet … buzdolabının tam ve sağlam durumda teslim alındığını, 18/04/2014 tarihinde araç sürücüsünün … mevkiinde aracını yol kenarına çekerek içinde istirahat ettiği sırada meydana gelen hırsızlık neticesi 4 adet buzdolabının kimliği belirsiz kişilerce çalınması nedeniyle varma yerinde alıcısına teslim edilemediğini, davalı tarafların meydana gelen zarardan raporda gerekçeleri ile izah olunduğu üzere davacıya karşı 6102 sayılı TTK’nın taşıma hukukuna ilişkin düzenlemeleri uyarınca sorumlu olduğunu, dosya kapsamı belgeler uyarınca taşıyanın sorumluluğunun hasara konu eşya değerinin taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlı sorumluluk esasına göre 12.303,72-TL olacağını, …. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile davalılar hakkında davacı tarafça yapılan icra takibine vaki itirazlarının dava konusu talebin 12.105,95-TL olduğunu ve tayin olunan sorumluluk üst sınırının altında kaldığı tespit olunmakla haksız olduğunu, icra inkar tazminatına ilişkin taleple ilgili takdirin Mahkememize ait olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 07/03/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Dava dışı … AŞ tarafından verilen 26/05/2017 havale tarihli müzekkere cevabında … plakalı aracın şirket sisteminde herhangi bir hasar dosya başvurusunun bulunması hususunun beyan edildiğini, SGK Başkanlığı … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından 25/11/2016 tarihli müzekkere cevabı ekinde … nolu … Ltd. Şti unvanına tescilli işyeri dönem bordlarının gönderildiğini, ihbar olunan … Sigorta Şirketi tarafından 17/11/2015 tarihli dilekçenin dosyaya sunulduğu ve işbu dilekçe tarihinin 16/03/2016 tarihli kök bilirkişi raporu öncesi olduğunu, 16/03/2016 tarihli kök bilirkişi raporunda taraf delilleri arasında bir örneği mübrez 17/04/2014 tarihinde Eşya taşıma sözleşmesi incelendiğini, işbu sözleşmede davacının 150.000,00-TL değerinde olduğunu belirttiği muhtelif ürünlerin Eskişehir … Fabrika adresinden İstanbul Avrupa Yakası Dağıtım Merkezine …/… plakalı araçlarla 1 defaya mahsus olmak üzere taşınmasının davalılar tarafından üstlenildiğini, 17/04/2014 tarihli taşıma sözleşmesi 01/06/2013 yürürlük tarihli 6102 sayılı TTK’ndan sonra akdedildiğini, bu nedenle bahse konu kanunun 5.kitabında yer alan taşıma hukuku düzenlenmesine tabi olduğunu, TTK’nun sorumluluğun kaldırılmasına ve hafifletilmesine ait hükümlerin geçersizliği başlıklı 854.maddesi gereği taşımanın yapıldığı tarihte taşıyanın sorumluluğu hükümlerinin söz konusu kanuna tabi olduğunu, buna göre yanlar arasında münakit taşıma sözleşmesinde taşıyan olarak ilgili navlun ücretinin işbu kanunda yer alan düzenlemelerin aksine sınırsız sorumluluk esas alınarak taşıyan tarafından tahsil ettiğini ve sorumluluğunun da buna göre taşınan emtiaya verilecek zararın sınırlı sorumluluk esası kabul olunmadan tamamından sorumlu olunacak şekilde açıkça kararlaştırıldığında dair bir tespit yapılmamış olmakla kök bilirkişi raporunda ifade olunan sorumluluk tespitine dair değerlendirmelere ilişkin görüşte değişiklik yapılması mümkün olmadığını, TTK’nın 876.maddeye göre Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önlemeyeceği sebeplerden meydana geldiğini, taşıyıcı sorumluluktan kurtulmakta olduğunu, somut olayda dava konusu emtiaları taşıyan aracın güvenliksiz-korumasız-otopark almaya … Caddesi üzerinde park edildiği sırada hırsızlık olgusunun gerçekleştiğine dair veriler kapsamında davalıların ortaya çıkan zarardan sorumlu olacağına dair kanaat beyan edildiğini, aksi bir durumun dosya kapsamında tespiti halinde takdirin Mahkememize ait olduğunu, eşyanın zıyaı veya hasara uğramış olduğunu gönderen veya gönderilen en geç teslim anına kadar zıyaı veya hasarı bildirmezlerse, eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiğinin ve işbu karinenin, zıya veya hasarın açıkça görünmemesi ve eşyanın tesliminden sonra yedi gün içinde bildirmemesi halinde de geçerli olacağının varsayılmasına dair TTK’nın 889.madde düzenlemesinin somut uyuşmazlığın hırsızlık rizikosu kapsamında gerçekleşmiş olması nedeniyle uygulanma imkanı blunmadığına dair takdirin Mahkememize ait olduğunu, Mahkeme dosyasında mübrez 16/03/2016 tarihli kök bilirkişi raporunda yer akan görüşlerin muhafaza edildiğini mütalaa etmiştir.
Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; davalıların, davacının müşterisine ait ürünlerin taşımasını yaparken taşıdıkları ürünlerden bir kısmını kaybedildiği ve müşterisine teslim edilemediğinden bahisle konuyla ilgili olarak öncelikle nakliye sigortacısı dava dışı … A.Ş.’ye başvurulduğu; ancak sigorta şirketi tarafından davalıların ürünlerin kaybında ağır kusurlu olması nedeniyle tazminat taleplerinin reddedildiği, bunun üzerine davalılara başvurulduğu ve davalıların ödeme yapmayacaklarını beyan etmesi üzerine davalılar aleyhine icra takibine girişildiği, davalıların takibe vaki itirazlarının iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalılar tarafından sunulan cevap dilekçelerinde; taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı, davacı tarafça dosya kapsamına sunulan sözleşmedeki imzanın taraflarına ait olmadığı, zamanaşımı, hak düşürücü süre ve icra dairesinin yetkisine itirazda bulunulduğu, yine davacı tarafça süresinde sözlü ya da yazılı herhangi bir bildirimde bulunmadığından bahisle aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalılar tarafından icra dairesinin yetkisine yönelik itirazda bulunulmuş ve yine taraflar arasındaki sözleşmenin davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığı iddia edilmiş ise de; davalı …’in eşya taşıma sözleşmesi altındaki imzasını inkar etmediği ve fakat davalı şirket adına imza atmaya yetkisi bulunmadığını beyan ettiği, dosya kapsamı ve davaya konu taşımanın gerçekleştirilmiş olduğu nazara alındığında; sözleşmenin her iki tarafça benimsenerek uygulandığı, dolayısıyla tarafları bağlayıcı olduğu, bu sebeple sözleşmenin İstanbul Mahkemelerini yetkili kıldığı yetki şartının HMK’nın 17. maddesi gereğince davalı şirket yönünden mahkememizi ve icra dairesini yetkili kıldığı, davalı …’in de icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının diğer davalı şirket yönünden mahkememizin yetkili olması sebebiyle HMK’nın 7. Maddesi gereğince bu davalı yönünden de İstanbul icra dairelerinin yetkili olacağı anlaşılmış, anlatılan nedenlerle davalıların mahkememizin ve icra dairesinin yetkisine yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; 6102 sayılı TTK’nın 855/3 maddesinin; ” (3) Rücu haklarına ilişkin zamanaşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar.” hükmünü içerdiği, davacı tarafça dava dışı nakliye sigortacısına başvurulduğu ve davaya konu olay nedeniyle sigorta şirketinin hasara ilişkin talebi 03.12.2014 tarihinde reddettiği, bu bağlamda davacı tarafça sigorta şirketine başvuru ve başvurunun reddi tarihinden itibaren üç aylık süre içerisinde eldeki davanın açılmış olması nedeniyle davalı tarafın zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Yine 6102 sayılı TTK’nın 889/5 maddesinde; “(5) Zıya, hasar veya gecikme teslim sırasında bildirilirse, bu bildirimin yukarıdaki hükümlere uygun olarak eşyayı teslim edene yapılması yeterlidir. ” hükmü nazara alındığında teslim anında dava dışı taşıtanın ürünlerin eksik teslim edildiğine ilişkin 17.04.2014 tarihli tutanakları nazara alındığında davacı tarafın ihbar yükümlülüğünü de yerine getirdiği anlaşılmıştır.
Somut olayda; Davacı tarafın müşterisine ait muhtelif ürünlerin Eskişehir … Fabrika adresinden İstanbul Avrupa Yakası Dağıtım Merkezine … /… plakalı araçlarla bir defaya mahsus olmak üzere taşıma işinin davalılar tarafından üstlenildiği, dava dışı taşıtanın 17.04.2014 tarihli 3 adet hasar tespit tutanağı uyarınca taşımaya konu emtialardan 4 adedinin varma yerinde alıcısına teslim olunmadığı, … plakalı araç sürücüsü davalı …’in araçta bulunan 51 adet muhtelif beyaz eşyadan 4 adedinin çalındığına ilişkin kolluk birimlerine verdiği ifadesinde; aracını İstanbul’a gelmesi sonrasında … Caddesi üzerine park ederek araç içerisinde istirahat ettiği sırada kimliği belirsiz kişi/kişilerce yapılan hırsızlık sonrasında seri numaraları belirtilen 4 adet buzdolabının çalındığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 876 maddesinde; “(1) Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.” hükmünü içerdiği ve taşıyıcının özen sorumluluğunun düzenlendiği, bu bağlamda davalı çalışanı sürücü …’in davaya konu emtiaları taşıdığı aracını güvenliksiz ve korumasız otopark olmayan yere park etmesi nedeniyle en yüksek özeni göstermesine rağmen emtiaların çalınmasından kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği bir durumun kabulünün mümkün olmadığı, bu nedenle davalı tarafın emtiaların çalınmaması için en yüksek özeni gösterdiği hususunu eldeki davada kanıtlayamadığı anlaşılmakla meydana gelen zarardan davalıların sorumlu oldukları, taşıyanın sorumluluğunun hasara konu eşya değerinin taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca belirlenen değerine göre net olmayan ağırlığının her 1 kg için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlı sorumluluk esasına göre 12.303,72-TL olacağı, davacının talebinin ise üst sınırın altında kaldığı tespit olunmakla; davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalıların itirazlarının iptali ile takibin 12.105,95-TL asıl alacak üzerinden devamına karar vermek gerekmiş, alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ;
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalıların itirazlarının iptali ile takibin bu defa 12.105,95-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 826,95-TL ilam harcından peşin alınan 206,74-TL’nin mahsubu ile bakiye 620,21-TL ilam harcının davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 206,74-TL peşin harç ve 27,70-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 234,44-TL’ nin davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 890,50-TL yargılama gideri davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair taraf vekillerini yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2019

Katip …

Hakim …