Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/318 E. 2019/427 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/318
KARAR NO : 2019/427
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 23/03/2015
KARAR TARİHİ : 15/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerin davalı ile aralarında imzalanan bayi sözleşme ile 5 yer için tek bayilik hususunda anlaştıklarını, davalı yanın gönderdiği mallara karşılık çekler verildiğini, davalı yanın haksız ve mesnetsiz olarak 35.000,00-TL’lik çeki geri vermediklerini, müvekkilerin davalı tarafa 12.372,00-TL borçları kaldığını, müvekkillerinden 20.000,00-TL’lik malları geri almaları gerektiğini, bu malların geri alındığında kendilerinin alacaklı olacağını, neticeten; tedbir kararı verilmesini, malların iade edilmesini, davalı yanında %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerin alacağı için icra takibi başlattıklarını, belirtilen tarihte ödeme yapmadıklarından fiili haciz ile ödemeyi sağladıklarını, cari hesap olarak halen 1.400,38-TL alacaklı gözüktüklerini, açılan davanın haksız olduğunu, davacı yandan 35.000,00-TL çek alındığını ve bu çeklerin karşılıksız çıktığını, 10.000,00-TL bedelli çekin iade edildiğini, sözleşmeye aykırı davranmadıklarını, mal iadesini kabul etmediklerini, neticeten; davacı yan aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; bayilik ilişkisinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiştir. Takip dosyasının tetkikinde; davalı tarafından davacı aleyhine 48.800,00-TL çek, 4.880,00-TL karşılıksız çek tazminatı, 146,40-TL komisyon, 311,26-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 54.137,66-TL alacağın takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) asıl alacağa işleyecek yıllık %10,50 oranında ticari faiz ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu görülmüştür.
Davacı ticari defterleri üzerinde inceleme icrası amacı ile … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış ve talimat mahkemesi tarafından görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan rapor temin edilmiştir. Anılı bilirkişinin 27/07/2017 tarihli raporunda özetle; ”…Davacı şirketin 2014-2015 ve 2016 yıllarına ait ticari defterleri incelenerek tespitler doğrultusunda; taraflar arasında davacı şirket alıcı, davalı şirket de satıcı olmak üzere 2014 yılında gerçekleşen bir ticari ilişkinin olduğunu, davacı şirketin davalı şirkete olan borcuna karşılık 31/12/2014 tarihinde biri 25.000,00-TL, diğeri ise 28.000,00-TL olmak üzere toplam 53.000,00-TL olan iki adet çek vermiş olduğunu, kalan bakiye 119,85-TL’nı da nakit ödemek suretiyle hesabın sıfırlandığını, davacı şirketin 2015 ve 2016 yıllarına ait ticari defterlerinde davalı şirket ile ilgili herhangi bir kaydın olmadığını, dolayısıyla takip tarihi olan 20/02/2015 tarihinde davacı şirketin davalı şirkete, defter ve belgelerinde kayıtlı herhangi bir borcunun görünmediğini, ancak davacı şirket tarafından davalı şirkete verilmiş olan çeklerin davalı tarafından tahsil edilmesi gerektiğini, davacı şirketin incelenen ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğunu, defterlerin muhasebe usul ve prensiplerine göre tutulduğunu, yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin de olduğu ve süresinde yaptırıldığını…” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen Mali Müşavir bilirkişi … tarafından 22/03/2018 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; ”…davalı yanın 2014 ve 2015 yıllarına ait ticari defterler üzerinde ve dosyaya mübrez belgeler ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davalı yanın 2014 ve 2015 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davalı yanın 3 adet çekleri 2014 ve 2015 yılları ticari defterlerinde ödeme ve borç babında kayıt altına alıp, 31/12/2015 tarihi itibariyle davacı yandan 1.400,38-TL alacaklı olduğunu, 10.000,00-TL’lik çekin fiziki olarak davacı yana verildiğine dair dosyada bir belgenin olmadığını…” mütalaa etmiştir.
Yargılama sırasında davacı yanın çeklerin dayanak tutulduğu takip dosyasına vaki menfi tespit istemi ile birlikte cari hesap ilişkisine yönelik sözleşmenin feshedildiğinin tespiti ve iade edilecek malların tespiti taleplerini ileri sürdüğü ancak yalnızca menfi tespit istemi üzerinden davanın harçlandırıldığı anlaşılmakla; davacı vekiline uhdelerinde bulunduğu ve davalı tarafça iade alınmalarına karar verilmesinin talep edildiği malların cins , miktar ve değerlerini delilleri ile birlikte beyan etmek, belirtilen değer üzerinden peşin nispi harç ikmalini yapmak üzere süre verilmiş ve harç ikmalinin yapıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi gereğince davalı tarafından gönderilen malların satımının davacı tarafça üstlenildiği, davacı tarafça …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamında menfi tespit isteminin ileri sürüldüğü, davalının davacıya gönderdiği mallara karşılık davacının 22/01/2015 tarihli 25.000-TL bedelli ve 21/03/2015 tarihli 10.000-TL bedelli çekler verdiğini, davacı yanın 25.000TL bedelli çeki ödeyemeyeceğini bildirdiği ve aynı miktarlı 05/02/2015 tarihli çek ile değiştirmek üzere verdiğini, ancak davalının 22/01/2015 tarihli tarihli çeki kendisine iade etmediğini iddia ettiği, takip sırasında davacının 66.404,28-TL ödeme yaptığı, bu hali ile davanın istirdat davasına dönüştüğü tespit edilmiştir. Davacı ve davalı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamında toplanan delillerin tetkiki sonucunda; davacı yanın kendi defterinde 25.000-TL ve 28.000-TL’lik çeklerin kayıtlı olduğu, davalı defterlerinde ise iki adet takibe konu 25.00TL çek ile takibe koymadığı 10.000TL’lik çeklerin karşılıksız çıkmaları nedeni ile davacı borcu olarak kaydedildiği, davacı yanın menfi tespit istemine yönelik 25.000-TL bedelli çekin değiştirildiği ve kendisine iade edilmediği iddiası konusunda ispat külfetinin, davacıda olduğu, bu iddianın ancak kesin deliller ile ispatı gerekmekte olup, davacının ibraz ettiği delillerin yeterli olmadığı, yemin delili bakımından ise; davacının iddiasının bedelsiz senedi kullanmaya yönelik olması ve TCK anlamında suç teşkil etmesi, bu nedenle yeminin konusunun suç olması nedeniyle yemin deliline dayanılamayacağı sonucuna varılmıştır. Davacı yanın bir diğer talebi ise sözleşmenin fesih şartlarının oluşup oluşmadığının tespitine yönelik olup bu yönde bir talep ve davanın hukuki dayanaktan yoksun olup fesih iradesinin sözleşmenin taraflarına ait olmakla yargılamada ancak feshin haklı yahut haksız olduğunun irdelenmesinin mümkün olduğu, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin ayrıca yazılı olarak akdedildiği görülmekle, davacı yanın sözleşmenin şifahi olarak feshedildiğine ve iade edilecek mallara yönelik bir diğer iddiasının ise TTK’nın 18/3 maddesi; “Tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden düşmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığı ile taaahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” düzenlemesi gereğince tanıkla ispatının mümkün olmadığı, bu hali davacı yanın iddialarının sübut bulmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın reddine, mahkememizce ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden alacaklının alacağını geç almaktan kaynaklanan bir zararı olmadığından, bu hali ile İ.İ.K.’nın 72/4 maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından, davalının tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı yanın tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40-TL ret harcından peşin alınan 924,53-TL harç ve 407,15-TL tamamlama harcının mahsubu ile artan 1.287,28-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 6.305,07-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır