Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/309 E. 2018/179 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/309 Esas
KARAR NO: 2018/179
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/03/2015
KARAR TARİHİ: 07/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket davalıya 15.148,37TL mal sattığını ve teslim edildiğini, davalının 26/07/2013 tarihinde 5.000TL ödediğini kalan satış bedeli 10.148,37TL cari hesap borcunu ödediğini, bunun üzerine İstanbul 33. İcra Müdürlüğü’nün…sayılı dosyasıyla aleyhine icra takibi yapıldığını, gönderilen ilamsız takiplere dair ödeme emrine borçlu vekilinin borcum yoktur diyerek itiraz ettiğini, bu nedenlerle İstanbul 33. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı dosyasıyla yapılan ilamsız takibe borçlu vekilinin vaki itirazının iptalini, takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil ile davacı arasında bir ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilin davacı yana olan tüm borçlarını ödediğini, bu hhususun banka ve ticari kayıtlar ile sübuta ereceğini, sevk irsaliyelerinde yer alan imzaların müvekkilimiz …’ya ait olmadığını, müvekkilin babası olan …’ya ait olduğu ileri sürülen imzada …’ya ait bulunmadığını, söz konusu imzalarla ilgili olarak şikayet ve dava haklarının saklı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, haksız ve kötü niyetli olarak takipte bulunan davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkumiyetini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; faturadan kaynaklı alacak istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
İstanbul 33. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 10.148,37TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) işleyecek avans faizi ile takip başlattığı, davalı tarafın borca, takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilince takibe dayanak fatura ve imzalı sevk irsaliyelerinin ibraz edildiği görülmüştür.
Takibe ve davaya dayanak sevk irsaliyeleri üzerindeki imzaların davalı tarafça inkarı nedeni ile davalı … ile bir kısım sevk irsaliyelerinde ismi altında imza bulunan dava dışı … yönünden imza incelemesi yapılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ile Sgk’ya yazı yazılarak davalının tacir sıfatını haiz olup olmadığı ve davalı bünyesinde herhangi bir çalışanın bulunup bulunmadığı hususları aydınlatılmaya çalışılmış, davalının 18/02/2015 tarihinde terkin edilen şirket eski eski kurucusu ve ortağı olduğu, davalı bünyesinde … işimli dava dışı kişilerin tescil kaydının mevcut olduğu görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi Oral Öktü marifetiyle hazırlanan 11/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle: “…İstanbul 33. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 10.148,37TL asıl alacak üzerinden takip yapıldığı, davalının vaki itirazı üzerine işbu davanın ikame edildiği, takip dayanağı olarak satılan mal bedeli 26/07/2013, 06/08/2013, 17/08/2013, 23/08/2013, 07/09/2013, 07/09/2013, 11/09/2013, 13/09/2013 ve 02/10/2013 tarihli fatura ve irsaliyeler, cari hesap bakiyesi gösterildiğini, davacının davalıya toplamda 15.148,37TL’lik fatura ve sevk irsaliyeleri ile mal sattığı, davalının sadece 26/07/2013 tarihinde 5.000TL’lik ödeme yaptığı, kalan tutarı ödemediği, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davalının itirazları üzerine ise takibin durduğu, ticari defterlerin tetkikinde davalı ile olan ticari münasebetini 120 nolu ALICILAR hesabında …müşteri nosu altında takip etmekte olduğu, davalıya düzenlenmiş olduğu takibe ve davaya konu faturaları bu hesabın borcuna, davalı tarafından yapılan 26/07/2013 tarihli 5.000TL’lik ödemeyi ise bu hesabın alacağına kaydetmiş olduğu, bu hesabın takip tarihi itibariyle 10.148,37TL borç bakiyesi verdiğinin tespit edildiği, davacının kendi defterleri takip tarihi itibari ile davalıdan 10.148,37TL alacaklı durumda olduğu, davalı vekili tarafından inceleme esnasında müvekkilin şahıs olduğundan herhangi bir ticari defter tutma yükümlülüğünün bulunmadığı beyan edilerek, tarafımıza herhangi bir ticari defter ve belge ibraz edilmediği, davacı şirket tarafından davalı … Emlak … adına düzenlenmiş olduğu, inceleme konusu ..seri nolu sevk irsaliyelerinin üzerindeki imzaların … isimli şahsın eli mahsulü olduğu, … seri nolu sevk irsaliyesinin üzerindeki imzanın … isimli şahsın eli mahsulü olduğu, … seri nolu sevk irsaliyelerinin üzerindeki imzaların … ve … isimli şahısların eli mahsulü olmadığı, mahkemece 14/12/2015 tarihinde Şişli SGK Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere ile …, … Emlak Danışmanlığı Turizm ve Ticaret Yatçılık Ticareti firmasında çalışıp çalışmadığının tespiti için unvanı ve ticaret sicil numarası verilen firmanın SGK kayıtları talep edildiği, SGK müdürlüğünden gelen dilekçeye göre belirtilen ünvanda bir ticari şirketin kaydına rastlanılmadığı, davalı vekili tarafından sunulan 28/07/2016 havale tarihli dilekçe ekinde müvekkilin SGK kayıtları sunulduğu ancak bu kayıtların mayıs 2016 yılına ait olduğundan söz konusu faturaların ve irsaliyelerin ise düzenleme tarihleri 2013 yılı içinde olduğundan tarafınca inceleme yapılamadığı, sonuç olarak taraflar arasındaki ticari ilişkinin her iki tarafın da kabulünde olduğu, davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 10.148,37TL alacaklı durumda olduğu, imza bilirkişisi tarafından düzenlenmiş olduğu 11/09/2013 tarihli 31445 seri nolu 2.544,51TL’lik faturaya ait sevk irsaliyesinin üzerindeki imzanın …’ya ait olmadığı tespit edildiğinden hesaplamaya dahil edilmediği, imza bilirkişisi tarafından kabul edilen … nolu 5 adet faturanın toplamı 3.758,54TL olduğu, bu tradan davalı tarafından ödenen 5.000TL’nin tenzili sonucunda ( 3.758,54TL – 5.000TL) 1.241,46TL davalının davacıdan alacaklı olduğu, … nolu sevk irsaliyelerinin teslim alan kısımlarında imzaları mevcut olan …’in dosya mevcuduna göre davalı şirket çalışanı olup olmadığı tespit edilememiş olup, bu kişilerin davalı çalışanı olduğunun kabulü halinde …olu toplam 8.845,22TL’lik 3 adet faturanın da hesaplamaya dahil edilmesi sonucunda toplam fatura bedelinin 3.758,54TL + 8.854,22TL = 12.603,76TL olduğu ve davalı tarafından ödenen 5.000TL’nin tenzili ile davacının davalıdan 12.603,76TL- 5.000TL= 7.603,76TL talep edebileceği…” yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi Oral Öktü marifetiyle hazırlanan 06/07/2017 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle: “…İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazıya göre; 931703 ticaret sicil numarasında kayıtlı … … Emlak Danışmanlığı Tur ve Ticari Yatçılık Ticareti adlı şirketin kaydının mevcut olduğu, bununla birlikte adı geçen …’nın … Emlak Danışmanlığı Tur ve Ticari Yatçılık Tic Ltd Şti şirketinin kurucu ortaklarından olduğu ve 10/03/2011 tarihinde hisse devri ile ortaklıktan ayrıldığı anlaşıldığı, Mecidiyeköy Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen cevabi yazıda; …’nın 2013 Takvim Yılı İşletme Defterinin, Beyoğlu 28. Noterliği tarafından 31/12/2012 tarih ve … kayıt no ile tasdik ettirildiğinin bildirilmiş olduğu, SGK Şişli Sosyal Güvenlik Merkezinden gelen cevabi yazı ekindeki Sigortalı Hizmet Cetveli ve İşyeri Bordro bilgisinden ilgili tarihlerde .. isimli şahısların söz konusu işyerinde çalışmakta olduğu, davacı 5.000TL’lik ödemenin 26/07/2013 tarihli 8.239,00TL’lik faturaya ilişkin olarak yapıldığını iddia etmekte ise de dosyada bunu ispatlayacak herhangi bir doneye rastlanmadığı, ancak davacı iddialarının mahkemece kabulü halinde 8.239,00TL’lik faturanın da hesaplamaya eklenemsi durumunda, imza bilirkişisi tarafından kabul edilen 3.758,54TL’lik birlikte davalının 5.000TL’lik ödemesinin tenzili ile davacının davalıdan(8.239,00TL + 3.758,54TL -5.000TL=) 6.997,54TL ALACAKLI olduğu, 530225,530346,530427 nolu sevk irsaliyelerinin teslim alan kısımlarında imzaları mevcut olan …’in SGK’dan gelen belgelerde davalı şirkette çalışan olarak gözükmediği anlaşılmakta olup, bu nedenle 758204,758337 ve 758427 nolu toplam 8.845,22TL’lik 3 adet faturanın da hesaplamaya dahil edilmemesi gerektiği, davacının 26/07/2013 tarihli 8.239,00TL’lik faturaya ilişkin iddialarının mahkemece kabulü halinde davacının davalıdan 8.239,00TL + 3.758,54TL – 5.000TL = 6.997,54TL alacaklı olduğu, davacı iddialarının kabul edilmemesi halinde SGK’dan gelen belgelere göre imza bilirkişisi tarafından kabul edilen 31147,31388,31385,31491 ve 31812 nolu 5 adet faturanın toplamı 3.758,54TL olduğu, bu tutardan davalı tarafından ödenen 5.000TL’nin tenzili sonucunda 3.758,54TL – 5.000TL = 1.241,46TL davalının davacıdan alacaklı olduğu, ancak gerek dava açılmasından önce ve gerekse davanın gelinen bu aşamasına kadar davalının davacıdan alacaklı olduğuna yönelik bir talep ve iddiasının da mevcut olmadığı, mahkemece 8.239,00TL’lik faturaya ilişkin iddiaları ve ayrıca…’in davacı çalışanı olduğunun kabulü halinde ise davacının davalıdan 8.845,22TL + 3.758,54TL – 5.000,00TL= 7.603,76TL alacaklı olduğu…” yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın fatura bedelinden kaynaklı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı tarafın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, yargılama kapsamında davalı tarafın (dava dışı şirket kurucu ortak) şahıs olması nedeni ile defter ibraz etmediği ve yalnızca davacı taraf ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapıldığı, davacı tarafça takibe dayanak fatura ve sevk irsaliyelerinde mevcut teslim alan imzalarının davalı tarafça inkar edildiği ve mal tesliminin gerçekleşmediği savunmasının ileri sürüldüğü, imza incelemesi neticesinde yalnızca üç sevk irsaliyesi yönünden imzanın davalının eli ürünü olduğu şeklinde görüş belirtildiği, sgk kayıtları kapsamında belirtilen çalışan isimleri ile sevk irsaliyelerinde yazılı bulunan isimlerin örtüşmediği, davacı yanın delil vasfını haiz defterlerinin tetkiki ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespit edildiği, davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 10.148,37TL alacaklı durumda olduğu, ancak imza incelemesi icra eden bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda belirtildiği üzere 11/09/2013 tarihli 31445 seri nolu 2.544,51TL’lik faturaya ait sevk irsaliyesinin üzerindeki imzanın …’ya ait olmadığı tespit edildiğinden hesaplamaya dahil edilmediği, imza bilirkişisi tarafından kabul edilen 31147,31388,31385,31491 ve 31812 nolu 5 adet faturanın toplamının 3.758,54TL olduğu, bu tutardan davalı tarafından ödenen 5.000TL’nin tenzili sonucunda ( 3.758,54TL – 5.000TL) 1.241,46TL davalının davacıdan alacaklı olduğunun tespit edildiği, yargılama devam etmekte iken tahkikat aşamasında davacı yanın davalı tarafa yemin teklif ettiği, davalı tarafın HMK 223. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak davet edildiği ve hazır bulunduğu celse yemin teklifini kabul ederek usulüne uygun biçimde yemin ettiği, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıaların mevcut olmadığının ispat edilmiş olduğu ve bu durumun kesin delil niteliğinde olduğu anlaşılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL karar harcının davacının peşin yatırdığı 122,61 TL harçtan mahsubu ile artan 86,71 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama masraflarının üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
6- Hükümden sonra, gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliğine, masrafın talep eden tarafça karşılanmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/03/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza