Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/270 E. 2018/98 K. 07.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/270 Esas
KARAR NO : 2018/98

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/03/2015
KARAR TARİHİ : 07/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine KTK ZMM sigorta poliçesi ve … poliçe nosu ile sigortalı bulunan davalı …Şti’nin maliki bulunduğu … plakalı aracın davalı sürücü …’in sevk ve idaresinde iken Ankara İstanbul otoyolunda Ankara istikametinde seyri esnasında aynı istikamette seyir halinde olan dava dışı …in’in sevk ve idaresindeki … plakalı otomobile çarpması sonucunda ölümlü yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilin kızı olan 26/04/2011 doğumlu … …’in vefat ettiğini, kazanın meydana geldiği esnada müteveffanın babası ve dedesinin de aynı arabada olduğunu, tanık beyanlarında davalı sürücünün aşırı hız ve dikkatsizlikle aracını kullandığını, alkol muayesinde de 0.01 promil alkol oranı tespit edildiğini, bu nedenlerle öncelikle davalı …Şti üzerine kayıtlı bulunan … plakalı araç kaydı ile varsa davalılar üzerinde kayıtlı bulunan araçların üzerine teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını, trafik kazası nedeniyle meydana gelen haksız fiil sonucu ortaya çıkan maddi ve manevi tazminat taleplerimizle ilgili olarak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davacı anne için şimdilik 10.000TL, davacı baba için şimdilik 10.000TL olmak üzere toplam 20.000TL destekten yoksunluk tazminatının 15/03/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlekte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, mütevefanın ölümünden kaynaklanan cenaze ve defin giderleri için şimdilik 200TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacı anne için 50.000TL, davacı baba için 50.000TL olmak üzere toplam 100.000TL manevi tazminatın davalılar … ve …Şti’den 15/03/2014 kaza tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılam giderleri ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 15/03/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası ile ilgili olarak öncelikle davaya bakmakla yetkili mahkemenin Ankara Batı Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, uzman kurulca mevzuatın olaya uygulanmaması, çocuk koltuğu ile seyahat etme zorunluluğu olmasına rağmen çocuk koltuğu ile seyahat edilmemesi neticesinde ölüm meydana gelmesi, çarpışma noktası olarak gösterilen noktadan önceki 28-30 metrelik fren istelinin dikkate alınmaması, çarpışmanın sol şerit ile orta şerit çizgisi üzerinde olmasına rağmen ve araçların sadece kaza sonrası istikametine göre kusur belirlenmemesi gerektiğini, davacıların talep ettiği tazminatın fahiş miktarda olduğunu, zenginleşmeye sebep verecek nitelikte olduğundan kabulünün mümkün olmadığını, mahkemece tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılmasını, denkleştirme esaslarının dikkate alınmasını, bu nedenlerle davacıların hukuki dayanaktan yoksun davasının ve tüm taleplerinin reddini, yargılam giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar vekilinin maddi tazminat talebi yönünden kabul anlamına gelmemek şartı ile davalı müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, bu nedenle mahkemece kusur oranlarının belirlenmesi ve maddi tazminat miktarının tespitinin gerektiğini, poliçe örneğinden anlaşılacağı üzere sigortalı aracın hususi özel araç olup maddi zararları için yasal faiz hükmedilmesinin gerektiğini, davanın reddine aksi halde belirtilen şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesini, kaza tarihinden itibaren avans faizi isteminin reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze defin gideri, manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili tarafından … Noterliği’nin 16/02/2015 tarihli … yevmiye nolu mirasçılık belgesinin ibraz edildiği, anılı belge incelendiğinde davacıların desteği … …’in 15/03/2014 tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçı olarak davacı annesi … ile davacı babası …’in kaldığı anlaşılmıştır.
Davacılar ile davalıların ekonomik ve sosyal durumlarının tespiti amacıyla ilgili emniyet müdürlüklerine yazı yazılarak araştırma yaptırılmıştır.
Davacıların cenaze ve defin masrafları yönünden vaki talepleri kapsamında … Belediyesi Müftülüğü, … Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü’ne yazı yazılarak gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır. Anılı yazı cevaplarının tetkikinde cenaze ve defin giderleri ile ilgili 200TL – 400TL arasında masraf kalemlerinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazı yazılarak … plakalı araca ait poliçe ve hasar dosyasının ibrazı istenilmiş, gelen yazı cevabının tetkikinde; davacılar tarafından dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine herhangi bir başvuru yapılmaması nedeni ile hasar dosyasının oluşturulmadığı, anılı araca ait poliçenin mahkememize gönderildiği, anılı aracın hususi özel kullanım tarzında bulunduğu, kaza tarihini kapsayacak şekilde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile teminat kapsamına alındığı, poliçe limitinin ölüm ( şahıs ) kapsamında 250.000TL olarak belirtildiği anlaşılmıştır.
… Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazı yazılarak, … esas, … karar sayılı ceza dava dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir. Anılı ceza dava dosyası kapsamında ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 06/05/2014 tarihli raporunun temin edildiği, rapor kapsamında sürücü …’in asli kusurlu, sürücü …in’in kusursuz olduğu tespitinin yapıldığı, olay tarihinde sanık …’in kullanmakta olduğu … plakalı aracı ile saat 18:30 sıralarında Ankara-İstanbul otoyolunda Ankara istikametine doğru seyir halinde iken aynı istikamette seyir halinde bulunan …in’in kullanmakta olduğu … plakalı araca arkadan çarptığı, çarpmanın etkisiyle … plakalı aracın önce sol taraftaki bariyerlere çarptığı sonra da takla atarak devrildiği, … plakalı araçta yolcu olarak bulunanlardan …’in kızı … …’in araçtan fırlayarak olay mahallinde öldüğü, kazanın oluşumunda sanık sürücü …’in asli kusurlu olduğu anlaşıldığından sanığın sabit olan eyleminden dolayı cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen trafik kusur bilirkişi …, sigorta hukuk uzmanı … ve tazminat hesaplama uzmanı … marifetiyle hazırlanan 14/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Olay mahallinde 11m genişlikte, orta refüjle bölünmüş tek istikametli otoyol, zemin asfalt ve kuru, vaktin gece, aydınlatma mevcut mahalin meskun dışı olduğu, davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki davalı …Şti’ne ait davalı … AŞ sigortaya kayıtlı bulunan otomobil ile seyri sırasında yalo gerene dikkatini vermediği, hatalı ve tehlikeli biçimde taşıt trafiğini kontrol etmeden, sol şeritten şerit değiştirerek orta şeride geçtiği, orta şeritte seyrini sürdürmekte olan dava dışı sürücü idaresindeki otomobile nizam ve kurallara riayet etmeden arkadan çaprtığı, dava dışı sürücü …in sevk ve idaresindeki otomobiliyel seyri sırasında olay mahaliline geldiğinde sol şeritte seyrini sürdüren davalı sürücünün aniden doğrultu değiştirerek sağ şeride geçtiği sırada idaresindeki araca arkadan çarptığı olayda, olayı önlemek bakımından alabileceği herhangi bir önlem ve tedbirin bulunmadığı, 26/04/2011 doğumlu olan müteveffa … … in vefat tarihinde 2 yıl 10 ay 19 günlük olduğu, 3 yaşında kabul edilerek PMF tablosuna göre bakiye ömrü 60 yıl ve muhtemelen 63 yaşına kadar yaşayacağı, Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına göre müteveffaın 18 yaşından itibaren anne ve babasına destek olacağının kabul edileceği, aktif çalışma yası sonu 60 olarak kabul edildiği, müteveffanın aktif çalışma hayatının 60 yaşına kadar süreceğinin kabulü ile bakiye ömründe zarar gördüğü aktif hayat süresi 60-18=42 yıl ve pasif devresinin 3 yıl olduğu, hak sahibi anne ve baba bakımından kendi bakiye ömür süresi ile sınırlı olarak müteveffaın destek olmaya başlayacağı olay tarihinden 15 yıl sonra desteğinden yoksun kaldıkları süreler şu şekilde olduğu:
Anne …; 28//08/1978 doğumlu, 36+15=51(bakiye ömrü 21 yıl), destek süresi 21 yıl
Baba …; 25/11/1973 doğumlu, 40+15=55(bakiye ömrü 18 yıl), destek süresi 18 yıl
Müteveffanın 18 yaşından itibaern ailesine destek olacağı, Yargıtay kararlarına göre muhtemelen 22 yaşına kadar evleneceği, 25 yaşına geldiğinde 1 çocuk ve 30 yaşına geldiğinde 2 ve daha fazla çocuk sahibi olacağı,
Müteveffa bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa ide vefat tarihinden itibaren 18 yaşına ulaşacağı tarihten sonra elde edeceği ücret ve kazançlarının, kamu düzenine ilişkin bulunan yasal asgari ücretlerin altında olmayacağının kabul edileceğini,
Müteveffanın bilinmeen dönem kazançları Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki son içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve %10 iskontolamay esasına göre hesaplama yapılacağını,
Medeni Kanunun 186/3 maddesi gereği çocuğun bakım ve yetiştirme yükümlülüğünün anne ve babaya birlikte yüklendiği, Yargıtay kararlarına göre çocuğun ölümü nedeniyle tasarruf edilen bakım ve yetiştirme giderlerinin hesaplanarak maddi zarar miktarından indirilmesi gerektiği, yasal düzenleme de dikkate alınarak bakım ve yetiştirme giderlerinin anne ve babanın maddi zararlarından eşit oranda indirileceği, müteveffanın ücretleri asgari ücrete göre belirlendiğinden hesapta denklik açısından ailenin gelirleri de asgari ücrete göre belirleneceği, 01/01/2016 tarihinden itibaren aylık yasal asgari ücret brüt 1.647,00TL ve net 1.300,99TL olacağını, buna göre ailenin bilinmeyen dönem başındaki net yıllık kazancının 1.300,99×12=15.611,88TL olduğu, buna göre bilinen bir yıllık kazancı her yıl için %10 artış ve %10 iskontoya tabi tutulduğu takdirde 13 yıllık işleyecek iskontolu devre net kazançları tutarının 15.611,88x 1,10(%10 artış) x 0,9090909091(%10 iskonto) x 13 yıl = 202.954,44TL olduğu, ailenin 15 yıllık net kazançları tutarı toplamının ise 23.257,32 + 202.954,44 = 226.211,76TL olduğu, ailenin kazançları yasal asgari ücretlere göre belirlendiği, ülke koşulları yaşam tecrübeleri ve çocuk sayısı dikkate alandığından asgari ücretli bir ailenin çocuğuna ayırabileceği aylık bakım ve yetiştirme gideri aylık gelirinin %5’i aşamayacağı kabul edilerek, ailenin yukarıda belirlenen gelirleri toplamının %5’i müteveffa çocuklarına yapması gerekli zorunlu bakım ve yetiştirme gire iolarak kabul ve hesaba esas alınacağı, buna göre her bir hak sahibi payına düşen bakım ve yetiştirme gideri 226.211,76 x %5 x 1/2 = 5.655,29 TL olduğu,
Hak sahibi annenin 21 yıllık maddi zarar toplamının 40.216,32 TL olduğu,
Bakım ve yetiştirme gideri tenzilinin 5.655,29TL olduğu,
Hak sahibi annenin maddi zararının 34.561,03TL olduğu,
Hak sahibi babanın 18 yıllık maddi zarar toplamının 36.613,58 TL olduğu,
Bakım ve yetiştirme gideri tenzilinin 5.655,29TL olduğu,
Hak sahibi babanın maddi zararının 30.958,29TL olduğu,
Sonuç olarak davalı …Şti’ne ait davalı … AŞ’ye ZMSS trafik poliçesiyle kayıtlı bulunan otomobil sürücüsü davalı …’in olayda %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’in olayda kusursuz olduğu, davacı anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 34.561,03TL olduğu, davacı baba …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 30.958,29TL olduğu, davacıların maddi zararları davalı … tarafından düzenlenen zorunlu trafik poliçe limiti içinde kaldığnı, manevi tazmitanı zorunlu trafik poliçesi kapsamında olmadığı, davalı sigorta şirketinin 10/03/2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenemediği, diğer davalılar bakımınan faiz başlangıcının 15/03/2014 olay tarihi olacağı, sigortalı aracın hususi nitelikte olduğu, buna göre avans faizi talebilen ilişkin talebin mahkemeye ait bulunduğu…” yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekilinin HMK 107/2 maddesine dayalı olarak dava değerinin arttırılmasına ilişkin beyan dilekçesi ibraz ettiği, bu kapsamda; davacı anne için 34.561,03TL, davacı baba için ise 30.958,29TL destekten yoksun kalma tazminatının, cenaze ve defin giderleri için 200TL’nin davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, davacı anne için 50.000TL, davacı baba için 50.000TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, işbu dilekçenin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinin; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinin; “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde düzenlediği, anılan yasal düzenlemeler gereğince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasa gereğince yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu kabul edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde hüküm altına alındığı üzere; haksız bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Destekten yoksun kalma tazminatı ise, 6098 Sayılı TBK’nın 53. maddesinde düzenlenmiştir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kişilerin anılan düzenleme gereğince uğradığı zararın tahsilini talep hakkı bulunmaktadır. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekmektedir. Esasında destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, düzenli bir yardımı ifade etmektedir. Mevcut olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak kimse destek olarak kabul edilmektedir. Huzurdaki davada trafik kazası neticesinde vefat eden ve araçta yolcu olarak bulunan 2011 doğumlu … …’in davacıların kızı olduğu, ölenin, ölüm meydana gelmeseydi, annesi ve babasına destek olacağı açık olduğundan davacı anne ve babanın desteğini yitirdiği ve zarara uğradıkları kabul edilmiştir. Dosyada mübrez olup ayrıntılı ve gerekçeli tanzim edilmekle Mahkememizce itibar edilen kusur/aktüer bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda belirtildiği şekilde davacı annenin gerçek maddi zararının 34.561,03TL, davacı babanın gerçek maddi zararının 30.958,29TL olarak hesaplandığı, gerek ceza dava dosyasında ATK marifeti ile temin edilen kusur raporu gerekse mahkememizce temin edilen kusur raporları kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS kapsamında sigortalanan ve davalı şirkete ait aracı sevk ve idare eden davalı sürücü …’in ölümlü trafik kazasının meydana gelmesinde asli derecede tam kusurlu bulunduğu, anılı yasal düzenlemeler uyarınca davalı araç malikinin, davalı araç sürücüsünün ve davalı sigorta şirketinin, (250.000TL poliçe teminat limiti) davalı araç sürücüsünün kusuru ile sebebiyet verdiği kaza neticesinde desteklerini kaybeden davacıların maddi zararlarını tazmin ile yükümlü oldukları anlaşılmıştır. Davalı sigorta şirketinin dava tarihinden önce temerrüte düşürülmemesi nedeni ile bu davalı yönünden temerrütün dava tarihi itibari ile oluştuğu saptanmıştır. Ayrıca kazaya neden olan sigortalı aracın hususi nitelikte olması nedeni ile yasal faize hükmedilebileceği, değer arttırım dilekçesi ile arttırılan tazminat talepleri yönünden de HMK’nın 26. maddesi uyarınca temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesinin gerektiği kanaatine varılmakla; haksız fiille zarar veren davalı sürücü ve araç maliki /işleten davalı aleyhine kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi aleyhine ise dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
TBK’nın 53. maddesi kapsamında davacıların ayrıca 200TL cenaze gideri istemlerinin mevcut olduğu görülmüştür. Bu kapsamda yapılan inceleme sonucunda; Belediye ve İlçe Müftülükleri’nin cevabi yazısında defin ve cenaze giderlerinin 200-400TL arasında olabileceğinin belirtildiği ve davacılar vekili tarafından da yöresel adetlere uygun olarak cenaze ve defin gideri yapıldığına ilişkin olarak dosyaya herhangi bir delil de ibraz edilemediğinden, Mahkememizce dosya kapsamı, davacıların sosyal ve ekonomik durumları, yöresel gelenekler ile hakkaniyet ilkesi birlikte gözetilerek TBK 53. maddesi gereğince cenaze ve defin giderinin takdiren ve HMK 26. maddesi hükmü gereğince 200-TL olabileceği uygun görülmüştür.
Davacılar aynı zamanda manevi tazminat isteminde bulunmuşlar ve talep ettikleri manevi tazminatın nedeni olarak TBK 56/2 maddesinde ifadesini bulan ölüm nedeniyle uğradıkları manevi zarara dayanmışlardır. Davacıların kızlarının vefatı nedeniyle manevi olarak zarara uğradıkları tartışmasızdır. Ölüm halinde yaşanılan olayın ağırlığı ve verdiği sıkıntının bir nebze olsun telafisi bakımından meydana gelen olayın oluş şekli, tarafların mali ve sosyal durumları dikkate alınarak ölüm nedeniyle manevi tazminat isteminin takdiren 30.000TL yönünden davacı anne ve davacı baba yönünden ayrı ayrı kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın maddi tazminat istemi yönünden KABULÜ ile,
A-34.561,03 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve … Ltd. Ştinden olay tarihi olan 15/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
B-30.958,29 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve … Ltd. Ştinden olay tarihi olan 15/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
C-200,00 TL cenaze ve defin masrafının davalılar … ve … Ltd. Ştinden olay tarihi olan 15/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
2-Davanın manevi tazminat istemi yönünden KISMEN KABULÜ ile,
A-Davacı … yararına takdiren 30.000 TL manevi tazminatın, davalılar … ve … Ltd. Ştinden olay tarihi olan 15/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
B-Davacı … yararına takdiren 30.000 TL manevi tazminatın, davalılar … ve … Ltd. Ştinden olay tarihi olan 15/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
3- Maddi Tazminat yönünden; alınması gereken 4.489,28-TL harçtan, alınan peşin ve ıslah 224,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.264,29-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Manevi Tazminat yönünden; alınması gereken 4.098,60-TL harçtan, alınan peşin 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.757,05-TL harcın davalılar … ve … şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5- Maddi Tazminat yönünden; A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanıp takdir edilen 7.579,12 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Manevi Tazminat yönünden; A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanıp takdir edilen 6.950,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Manevi Tazminat yönünden; A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanıp takdir edilen 4.750,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak, davalı …’e verilmesine,
8- Maddi ve Manevi Tazminat davalaları için müşterek masraflar yapıldığı anlaşıldığından; davacı tarafça yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 358,00 TL tebligat v.s. posta masrafları olmak üzere toplam 1.858,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.409,53 TL’sinin (davalı sigorta şirketi yönünden 271,36 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
9- Maddi Tazminat yönünden yapılan peşin ve ıslah harcı toplamı 224,99 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
10- Manevi Tazminat yönünden yapılan 341,55 TL peşin harcın davalılar … ve … şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
11- Hükümden sonra, gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliğine, 4 (dört) adet tebligat giderinin davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına; bu giderlerin yapılması durumunda kabul / red oranına göre 29,40 TL giderin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine;
12- Davacı tarafça yatırılan avansın, gerekçeli kararın kesinleşmesinden sonra resen davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza