Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/162 E. 2022/65 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/162 Esas
KARAR NO : 2022/65
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2015
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı bankanın … Şubesinin … numaralı ticari mevduat hesap müşterisi olduğunu, davalı nezdindeki banka hesabından, müvekkili nezdinde finans müdürü olarak çalışan … … isimli dava dışı şahıs tarafından kendi özel banka hesabına, bankaya talimat evrakı fakslanmak sureti ile kimlik kontrolü teyidi ve ıslak imza aranmaksızın iki yıl içerisinde para aktarımının gerçekleştirildiğini, davalı bankanın para transferi için kendisine gönderilen evrakların teyidini almadığını, müvekkiline bilgisini vermediğini, ıslak imza talep etmediğini ve hiçbir şekilde sorgulama yapmaksızın hukuka aykırı şekilde müvekkilinin hesaplarından para aktarımını gerçekleştirdiğini, müvekkilinin söz konusu hesabından usul ve yasaya aykırı olarak yapılan para aktarımını 16/01/2015 tarihinde öğrendiğini ve davalı bankanın … Şubesine ilettiğini, banka tarafından EFT/Havale işlemlerinde bankacılık teamüllerine aykırı olarak asıl imzalı belge talep edilmeksizin işlem tesisi edildiğini ve hukuka aykırı işlemin yapıldığının anlaşıldığını, müvekkili finans müdürünün de, davalı bankanın bu şekilde teamüllere ve kanuna aykırı işlem tesis ettiğini gayet iyi bilmekte olduğundan bu açıktan yararlanarak şirket hesabından kendi şahsi hesabına aktarım yapacak şekilde sahte EFT talimatları oluşturduğunu, müvekkilinin banka hesabındaki tutarları iki yıl süresince haksız ve hukuka aykırı ödeme talimatları ile müvekkilinin bilgisi, rızası onayı ve imzası olmaksızın başkaca hesaba aktardığını ve müvekkilinin dolandırıldığını, müvekkilinin finans müdürü olarak çalışan ve kendi hesabına aktarım yapan dava dışı şahıs hakkında ilgili suçlara ilişkin olarak yasal işlem başlatıldığını, soruşturmaların devam ettiğini ancak söz konusu işlemlerde davalı banka, mevzuata aykırı davranarak gerekli özeni göstermeksizin müvekkilinin mevduatındaki paranın hukuka aykırı şekilde aktarımını sağlamış olduğundan zararın tazminine ilişkin kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu beyanla fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 6100 sayılı HMK.107. maddesine göre belirlenecek şimdilik 100.000 TL maddi tazminatın zarar tarihlerinden itibaren ayrı ayrı işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birilikte davalıdan alınarak müvekkili davalıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi nezdinde bulunan … numaralı ticari mevduat hesabının, davacı şirket adına 03.09.2008 tarihinde açıldığını, söz konusu hesaba ilişkin hareketler incelendiğinde hesabın açılışından bu yana yapılan işlemlerin, müvekkili banka şubesine davacı şirketin faksı aracılığıyla gönderildiğini ve şirket yetkililerinin imzalarını taşıyan talimatlar ile gerçekleştirildiğini, söz konusu talimatların ıslak imza ile gönderilmediğini, bunların hiçbiri için takiben ve ayrıca ıslak imzalı örneklerinin gönderilmediğini ve veya teyit alınmadığını, açıkça anlaşılacağı üzere davacı şirket ile uzun yıllar boyunca oluşan güven ilişkisi ve teamül çerçevesinde taraflar arsında yapılan işlemlerde ıslak imzalı bir talimat veya şirket yetkililerinden teyit alınmadığını, nitekim davaya konu edilen olaylardan sonra da söz konusu hesaptan yapılan işlemlerin halen bu teamüle uygun olarak aynı şekilde gerçekleştirildiğini, dava konusu olaylara neden olan bankacılık işlemlerinin bu teamül doğrultusunda yapıldığını, davacı şirket adına açılmış bulunan hesaptan şirket yetkililerinin talep ve oluru üzerine İnteraktif Bankacılık kanallarını kullandırma yetkisinin verildiğini, bu yetkinin de davacı şirket çalışanlarından … …’e tanındığının müvekkili banka kayıtları ile sabit olduğunu, davacı vekilinin ayrıca müvekkili bankanın adam çalıştıran sıfatı ile kusursuz sorumlu olduğunu iddia ettiğini, buna ilişkin olarak örnek gösterdiği bir Yargıtay Kararında ise, imzaları karşılaştırılırken bankanın sorumsuzluğunu iddia edemeyeceğinin, zira objektif özen borcundan dolayı hafif kusurundan dahi sorumlu olduğunun vurgulandığını, somut olayda talimatlar incelendiğinde imzaların hiçbir şüphe doğurmayacak şekilde firma yetkililerine ait olduğunun görülebileceğini, dolayısıyla imza karşılaştırmasının söz konusu olmadığı huzurdaki uyuşmazlıkta da bu kararın emsal olabilmesinin mümkün olmadığını, finans müdürü … …’ı işe alan davacı şirketin işe alım zamanında bu kişi hakkında güvenlik soruşturması yapması ve bunun sonucuna göre işe alması gerektiğini, oysaki davacı şirketin bu gerekliliklerin hiçbirisini yerine getirmediğini, hiçbir denetim mekanizmasını kurmadığını, iç ilişkisinde yer verdiği ağır kusurlu hareketlerinin varsa olumsuz sonucunu huzurdaki davada, müvekkili bankaya yüklemeye çalıştığını, en önemlisi de diğer bir çalışanına interaktif bankacılık kanalı ile bakiye sorma için yetki alan davacı şirketin, hesaplarının bakiyelerini, hesabından nereye işlem yapıldığını sorgulamamasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkili bankanın gerekli özen yükümlülüğünü yerin getirdiğini beyanla davanın tüm talepler açısından reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, faks ile gönderilen fotokopi niteliğindeki talimatlar ile yapılan havale işlemlerinden doğan zararın bankadan, özen yükümlüğü ve adam çalıştıran sorumluluğu kapsamında tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce davacıya ait banka mevduat hesap dökümleri, talimat faksları, bankacılık hizmetleri sözleşmesi, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyası, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyası, … İş Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosya banka nezdinde yapılan işlemlerin ve ne şekilde yapıldıkları ile davacının zararının bulunup bulunmadığı ve varsa bu zararda davalı bankaya atfı kabil kusur bulunup bulunmadığının tespiti hususunda rapor tanzim edilmek üzere bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; davacı ile davalı banka arasında akdedilen 03/09/2008 tarihli bankacılık hizmetleri sözleşmesine istinaden davacı şirket adına açılan … nolu Türk Lirası ticari mevduat hesabı karşılığında bankacılık hizmetlerinin sunulduğunu, söz konusu hesaptan davalı banka çalışanlarının davacıya bağlı sağlık kurumlarında yapılan tedavi ve muayene bedellerinin, … Sigorta Şirketi’nden kaynaklanan muayene bedellerinin hesaba alacak kaydedilerek tahsil edildiğini, 03/09/2008-31/12/2012 tarihleri arasında hesapta toplanan tutarın tamamına yakın kısmının, davacı şirketin … Bankası’nda bulunan hesaplarına EFT şeklinde havale edildiğini, 3 adet işlemle yine davacının … Bankası’nda bulunan hesabına havalelerin yapıldığını, hesabın 01/01/2013-31/12/2014 tarihleri arasındaki dönem itibariyle dava konusu yapılan ihtilaflı havale işlemleri dışında kalan kısmının tamamının, davacı şirketin başka bankalarda bulunan hesaplarına havale edildiğini, 01/01/2015-05/04/2016 tarihleri arasında hesapta toplanan paradan dava konusu havale işlemleri dışında kalan kısmının, davacı şirketin başka bankalardaki hesaplarına havale edildiğini, hesaptan dava konusu ödemeler dışında başkaca farklı hiçbir ödemenin yapılmadığını, hesapta toplanan paranın davacının başka bankalardaki hesaplarına havale edildiğini, kişilere ve kurumlara bu hesaptan herhangi bir ödeme yapılmadığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmede faks talimatı ile işlem yapılmasına dair bir hüküm bulunmadığını, davacı tarafından faks ile işlem yapılmasına dair davalıya verilmiş bir yazılı talebin de sunulmadığını, davacı şirketin … … isimli çalışanına interaktif bankacılık yetkisinin verildiğini ancak hangi hesap için verildiğinin belirsiz olduğunu, davacı şirketin … nolu ticari mevduat hesabından imzalı faks talimatları ile davacı şirket çalışanı … …’ın … A.Ş.’de bulunan şahsi hesabına yapılan havale ve ödemeler toplamının 35 adet işlem ile 494.550 TL olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmede faks talimatı ile işlem yapılacağına dair bir hüküm bulunmaması ve davalı bankanın davacı şirketten faks talimatları için teyit ve ıslak imzalı talimat almadan işlem yapması, hesaptan davacı şirketin diğer bankalardaki hesaplarına havaleler dışında bir ödeme yapılmaması hususları bir arada değerlendirildiğinde, davalı bankanın dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını ve %90 oranında kusurlu olduğunu, davacı şirketin ise %10 kusurlu olduğunu beyanla davacının, davalı bankadan talep edebileceği tutarın 445.095 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili 23/10/2017 tarihli dilekçesi ile davadaki talebini bilirkişi raporunda tespit edilen tutarda ıslah ederek eksik harcını ikmal etmiş, davalı banka vekili tarafından rapora itiraz edilmiştir. Dosya, banka kayıtları, dosya kapsamı ve davacı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak, taraflar arasında, davacının davalı bankada mevcut hesapları yönünden faksla işlem yapılmasına dair bir teamül oluşup oluşmadığı, dava konusu edilen paraların çekildiği hesaptan davacının çalışanı dışında, üçüncü kişilere para aktarımı yapılıp yapılmadığı, aktarılmış ise faks talimatı ile işlem yapılıp yapılmadığı, dava dışı çalışan tarafından hesabına aktarılan paraların davacı şirketin KDV iadeleri veya şirketin diğer harcamaları için şirket hesabına yeniden aktarılıp aktarılmadığı ve bu kapsamda tarafların kusur durumu yönünden inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere yeniden oluşturulan üç kişilik bankacı bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı şirketin incelemeye esas ticari defterlerinin Noter tasdiklerinin yapıldığını, taraflar arasında akdedilen bankacılık hizmetleri sözleşmesinde faks talimatları ile yapılacak işlemlere dair bir düzenlemeye yer verilmediğini, bankaya tevdi edilmiş imza sirkülerinde şirketin … ve … tarafından çift imza ile temsil edilmekte olduğunu, bankacılık hizmetleri sözleşmesi dışında taraflar arasında internet bankacılığı konusunda interaktif bankacılık sözleşmesinin imzalandığını, davacı şirketin talebi ile … … isimli çalışanına yetki tanındığını ancak yetkinin sadece bilgi sorma işlemlerine yönelik olduğunu, davacı şirketin davalı nezdinde bulunan ve dava konusu edilen … numaralı mevduat hesabının, davalı banka personelinin davacı şirkete bağlı sağlık kurumlarında yapılan tedavi ve muayene ücretlerinin … Sigorta, … , … ve … Sigorta Şirketlerinden kaynaklanan tedavi giderleri ile muayene ücretlerinin hesaba alacak kaydedilen bir hesap olduğunu, ıslak imzalı olmayan fotokopi niteliğini haiz talimatların davacı şirkete ait faks ile davalı bankaya gönderildiğini, davalının bankacılık sözleşmesinde faks talimatı ile işlem yapılmasına dair bir hüküm olmamasına rağmen, sahte talimatları işleme koyduğunu, ayrıca sözleşmede hüküm olsaydı dahi davalının, bankacılık usul ve teamülleri uyarınca davacı şirket yetkililerinden teyit alması gerektiğini, tüm bankacılık faaliyetlerinde dikkat ve özen gösterme yükümlülüğü altında bulunan ve en hafif kusurundan dahi sorumlu olan davalının ağır kusurlu hareketleri neticesinde davacı şirketin, … numaralı hesabından 2012-2013 yılları arasında yapılan havale işlemleri neticesinde 494.550 TL zarara uğradığını, Bankacılık Kanunu’nun 61. maddesi uyarınca, davacının davalı bankaya emanet ettiği ve üzerinde rehin, temlik, haciz gibi istisnai bir durum söz konusu olmadığı takdirde mevduat hesabında bulunan parayı dilediği zaman çekme hakkına sahip olduğunu, davalının mevduatı her türlü sahteciliğe karşı korumakla yükümlü olduğunu, taraflar arasında faks talimatı ile işlem yapılmasına dair bir teamülün de oluşmadığını, davacı şirket çalışanı … …’ın hesabına havale edilen tutarların haricen şirketin diğer ödemeleri ve giderleri için kullanıldığına dair davacı şirket defterlerinde bir kayıt bulunmadığını, davalının ağır kusuru ile davacıya vermiş olduğu zarar nedeniyle 494.550 TL’nin tamamını her bir havale tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile iade etmesi gerektiğini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüş, davalı vekilinin itirazları reddedilmiştir.
Bankalar Türkiye’de hükümetçe imtiyaz sureti ile verilen bir işi yapan ticari müesseseler olarak kendilerine emanet edilen hesaplar üzerinde işlem ve ödeme yaparken gereken dikkat ve özeni göstermek zorundadırlar ve bu konuda hafif kusurlu davranışlarından dahi sorumludurlar. Ayrıca bankaların adam çalıştıran sıfatı ile de sorumlulukları bulunmakta olup, bu sorumluluk bir kusur sorumluluğu olmayıp olağan sebep sorumluluğudur. Adam çalıştıranın sorumluluğu 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 116. maddesinde ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 99/2. maddesinde düzenlenmiştir. Burada kanun, adam çalıştırana genel nitelikte objektif bir özen yükümlülüğü, bir gözetim ödevi yüklemiştir. Adam çalıştıranın sorumluluğu kendisinin veya emrinde çalışan yardımcı kişinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlâli ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterli kabul edilmiştir. Bankanın adam çalıştıran sıfatı ile hukukî sorumluluğunun bulunması için öncelikle banka ile müşteri arasında sözleşme ilişkisinin bulunması, bu sözleşme ilişkisinin bankanın özen borcuna aykırılık sebebi ile ihlâl edilmesi gerekir. Ayrıca özen borcuna aykırılıktan dolayı zararın doğmuş olması, zarar ile özen borcuna aykırılık arasında uygun bir illiyet bağının bulunması gerekir.
Eldeki davada, davacı şirket ile davalı banka arasında akdedilen bankacılık hizmetleri sözleşmesi uyarınca açılan … numaralı ticari mevduat hesabından, davacının … … isimli çalışanı tarafından fotokopi niteliğinde talimatların faks ile davalı bankaya gönderilmesi ile toplam 35 adet havale işlemi ile, adı geçen çalışanın hesabına 494.550 TL’nin aktarıldığı, davalı bankanın faks talimatlarından sonra davacı şirketten ıslak imzalı yazılı belge veya sözlü herhangi bir teyit almadığı, diğer yandan Bankacılık Kanunu ve TTK uyarınca bankanın müşterilerinden aldığı yazılar ile müşterilere yazdığı yazıların aslını sıra numarası ile deftere kayıt etmek ve saklamak yükümlülüğü altında olduğu halde somut olayda davacıdan faks asıllarının istenilmediği, taraflar arasında akdedilen sözleşmede faks talimatı ile işlem yapılmasına dair bir düzenleme olmadığı gibi söz konusu hesaptan davalı banka çalışanlarının, davacı şirkete bağlı sağlık kuruluşlarında yapılan muayenelerine ilişkin ücretlerin ödenmesi ve davacı şirketin başka bankalarda bulunan hesaplarına havale yapılması dışında, üçüncü kişilere yapılmış herhangi bir ödeme olmadığı, dolayısıyla söz konusu hesaptan faks talimatı ile işlem yapılmasına dair taraflar arasında oluşmuş bir teamülden bahsedilemeyeceği, üçüncü kişilere herhangi bir ödemenin yapılmadığı bir hesaptan faks ile ödeme talimatı verildiği ilk anda davalı bankanın davacı şirketten teyit alması gerektiği, bunu yapmış olması halinde işlemlerin devam etmeyeceği ve davacı şirketin zararının ilk havale işlemi miktarıyla sınırlı olacağı, davacı şirketten üçüncü kişilere ödeme yapmadığı bir mevduat hesabını sürekli olarak kontrol etmesinin beklenemeyeceği, davalı bankanın gerek taraflar arasındaki bankacılık sözleşmesi gerek Bankacılık Kanunu ve mevzuatı, gerekse de bankacılık temaüllerine aykırı şekilde dikkat ve özen yükümlüğüne uymayarak zararın doğmasına sebep olduğu ve %100 kusurlu olduğu kanaatine varılmış olmakla 494.550 TL’nin tamamını davacıya ödemesi gerekmekte ise de, Mahkememizce ıslah dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile toplam 445.095 TL’nin her bir havale tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile 445.095 TL tazminatın 3.250 TL’sine 16/01/2013, 11.250 TL’sine 28/01/2013, 5.800 TL’sine 04/02/2013, 19.000 TL’sine 14/02/2013, 4.000 TL’sine 12/03/2013, 12.000 TL’sine 14/03/2013, 23.000 TL’sine 11/04/2013, 8.250 TL’sine 25/04/2013, 13.000 TL’sine 03/05/2013, 13.000 TL’sine 20/06/2013, 27.000 TL’sine 26/08/2013, 7.000 TL’sine 28/08/2013, 6.250 TL’sine 19/12/2013, 9.850 TL’sine 17/01/2014, 9.750 TL’sine 24/01/2014, 13.650 TL’sine 07/02/2014, 9.000 TL’sine 07/03/2014, 20.750 TL’sine 13/03/2014, 35.000 TL’sine 24/03/2014, 9.000 TL’sine 29/04/2014, 20.500 TL’sine 08/05/2014, 27.500 TL’sine 16/05/2014, 19.500 TL’sine 24/07/2014, 5.000 TL’sine 07/08/2014, 19.500 TL’sine 24/07/2014, 17.500 TL’sine 10/09/2014, 11.000 TL’sine 11/09/2014, 15.000 TL’sine 02/10/2014, 9.000 TL’sine 08/10/2014, 8.500 TL’sine 10/10/2014, 28.000 TL’sine 16/10/2014, 4.295 TL’sine 13/11/2014 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 30.404,43 TL’den peşin alınan 7.601,75 TL harcın mahsubu ile kalan 22.802,68 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 253 TL posta ve tebligat masrafı, 500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 753 TL yargılama gideri ile 7.629,45 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 39.304,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 03/02/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır