Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1285 E. 2022/336 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1285 Esas
KARAR NO : 2022/336
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 30/12/2015
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “müvekkil banka …-Ağrı şubesi mudisi … …’in banka hesabından internet bankacılığı kullanılarak kendi bilgi ve isteği dışında davalılardan … …’in … şubesindeki hesabına 17.01.2007 tarihinde EFT talimatıyla toplam 9.950,00-TL EFT yapılmak suretiyle para aktarıldığı iddiası ile; İlk olarak müvekkili banka ve 2 no.lu davalı aleyhine … Asliye Hukuk Mahkemesinde 2007/51 Esas sayılı dosya ile alacak davası açılmış ve dava müvekkil banka ve 2 no.lu davalı (…) yönünden 9.500,00-TL ödenmesine karar verilerek sonuçlandığını, ikinci olarak müvekkil banka ve 2 nolu davalı aleyhine … Asliye Hukuk Mahkemesinde 2014/… Esas sayılı dosya ile alacak davası açılmış ve müvekkili banka ve 2 no.lu davalı yönünden 450,00-TL ödenmesine dair kararı miktar itibarıyla kesin karar olarak sonuçlandığını, ilgili mahkemenin 2007/… Esas sayılı dosyanın ilamı temyiz edilmiş, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 11.Hukuk Dairesi yerel mahkeme kararı onaylandığını, kesinleşmiş mahkeme kararları icra takibine konu edilmiş ve nihai olarak müvekkili banka tarafından tamamen ödenerek infaz olunduğunu, (31.12.2013 tarihinde 21.268,33-TL, 26.11.2015 tarihinde 1.712,91-TL olmak üzere toplam 22.981,24-TL) banka mudisi … …’ e ait hesaptan, internet üzerinden … …’e ait … şubesindeki vadesiz hesaba 9.950,00-TL aktarılmış ve vadesiz hesaptan yine … … tarafından çekildiğini, ayrıca müvekkili banka mudisi … … tarafından savcılığa suç duyurusu yapılıp, açılan dava ve sonrasında Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Yoluyla Hırsızlık sucunu işlediği için … …’e ceza kararı verildiğini ve kesinleştiğini, … bayisi olan … A.Ş, sahte kimlik ile dava dışı … …’e ait hattın çıkartılmasına sebep olarak, … … ise “Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Yoluyla Hırsızlık” suçunu işlemek suretiyle müvekkili banka mudisinin hesabından bilgisi dışında internet üzerinden EFT işlemi yapılmak suretiyle paranın başka hesaba aktarılması, paranın çekilmesi işlemlerini gerçekleştirdiğinden müvekkili bankanın uğramış olduğu zarardan sorumlu hırsızlık suçuna konu EFT işlemi, mudi Maşallaha ait ve sistemde … A.Ş. ye kayıtlı cep telefonunun sim kartının davalı … – A.Ş’nin eylemi ile kopyalanması sonucunda gerçekleştirildiğini, davalı … A.Ş ve … A.Ş tarafından yeterli önlem alınsaydı söz konusu zararın oluşmayacağını, davalı operatör şirketinin kusurlu olduğunu ve bu yönden sorumluluğunun söz konusu olduğunu, daha sonra dilekçenin diğer paragraflarında müvekkili banka mudisi … ve banka arasında imzalanan Elektronik Bankacılık Sözleşmesinin ilgili hükümleri; 4.maddesi, 9.maddesi, 10.maddesi, 11.Maddelerine dayandırılarak şifre işlemlerinden kaynaklanan problemlerden müvekkili banka sorumlu değildir denilmekte, davalıların gerçekleştirmiş oldukları usulsüz ve yasadışı işlemler nedeni ile, diğer davalılar … A.Ş ve … A.Ş kusurlu işlemi dolayısıyla müvekkili bankanın zararından sorumlu olduklarını, “21.268,33-TL.nın 31.12.2013 ödememiz tarihinden, 1.712,91-1L.nın ise 26.11.2015 ödememiz tarihinden itibaren işleyecek 3095s.yasa 2/2 md gereğince avans faiz oranında temerrüt faizi, BSMV si ile birlikte rücuen davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekaletname ücretinin de davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; “İddiada bahsi geçen kesinleşmiş davalarda, internet bankacılığı işlemleri yapılmasını sağlayan bankanın sistemin hazırlayıcısı, işleticisi ve hakimi konumunda olması nedeniyle bu sistemdeki tüm eksiklik ve kusurlardan sorumlu olduğu, bankacılık işleminin yapılabilmesi için somut olayda sim kart değişikliğinin tamamlayıcı bir işlem olduğu diğer davalı … A.Ş.nin sim kart değişikliği için gerekli belgeleri aldığını ispatlayamadığından ihmali ile sorumlu olduğu tespit edilerek toplam 9,950- TL zarardan davalı banka ile … A.Ş.nin müşterek ve müteselsilen zarardan sorumlu olduğuna karar verdiğini, davalı bankanın Temyiz talebinin incelenmesinde de kararın, zararın internet bankacılığı işlemlerinde objektif özen borcunun gereği olarak en yüksek güvenlik önlemlerini almakla yükümlü bulunduğu halde sorumluluklarını yerine getirememesinden kaynaklandığı gerekçesiyle Yargıtay’ın kararı ile onandığını, … Asliye Ceza Mahkemesi … …’in banka müşterisinin internet bankacılığı hesabında yaptığı işlemlerle Bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale ile haksız çıkar sağlama sucunu işlediği sabit görülerek, hapis cezası ile cezalandırıldığını, dava konusu internet dolandırıcılığını gerçekleştiren kişinin … … olduğu ceza mahkemesi kararı ile tespit edildiğini, dayanak davada da bankanın bankacılık hizmetini kusurlu olarak sunduğu tespit edilmiş iken, sebepsiz zenginleşmesi ve hiçbir fiili olmayan müvekkili şirkete husumet yönetilmesinin hukuka aykırı olduğunu, esas bakımından kabul anlamına gelmemek kaydıyla bankanın davaya konu talebinin zaman aşımına uğradığını, davacı bankanın, … Asliye Hukuk Mahkemesindeki davayı müvekkili şirkete ihbar etmediğini, TBK.73 md. gereği, davacı bankanın aynı olayın konu olduğu davaya dayanarak rücu talebi için zaman aşımı süresi, dürüstlük kuralı gereği, dayanak davayı ihbar etmesi gereken tarihte başlayacağını, rücu zaman aşımı süresi geçtikten sonra müvekkili şirkete rücu edilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu internet bankacılığı dolandırıcılığı olayı hakkında, … Asliye Hukuk mahkemesinde, bankanın hazırlayıcısı, işleticisi ve hakimi olduğu internet bankacılığı sisteminin tüm eksik ve kusurlarından sorumlu olduğu halde gerekli güvenlik önlemlerini alamamış olduğu gibi nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, davacı bankanın rücu talebinin hukuki dayanağını belirtmemiş olmakla birlikte, ödediği tutarın tamamını istemekle sebepsiz zenginleşme iddiasına dayandığının açık olduğunu, müvekkili şirket bakımından sebepsiz zenginleşme için TBK. 77.md.sinin aradığı şartların gerçekleşmediğini, müvekkili şirketin hiçbir şekilde ve tutarda zenginleşmesi olmadığını, sebepsiz zenginleşen kişinin diğer davalı … … olduğunun da ceza mahkemesi kararı ile kesinleştiğini, bankacılık ilişkisinin tarafları ve menfaat sağlayıcıları mudi ve banka olduğunu, yasal ve sözleşmesel yükümlülüklerin bu taraflar üzerinde olduğunu, bankacılık işlemlerinin internet ortamında yapılmış olması bu menfaat ve yükümlülük paylaşımını değiştirmediğini, müvekkili şirketin internet bankacılığı işleminin taraflarından biri olmadığını, ne bankalar tarafından, ne de banka müşterileri tarafından GSM hatlarının bankacılık işlemlerinde kullanılması öncesi, müvekkili şirketten onay veya muvafakat alınmadığını, müvekkili şirketin abonelerine tahsis ettiği GSM hatlarının bankacılık işlemlerinde kullanılmasının tamamen müvekkili şirketin iradesi dışında bir durum olduğunu, teknik olarak internet bankacılığı dolandırıcılığının gerçekleştirilebilmesi için öncelikle banka müşterisinin numara ve parolasının internet bankacılığı sistemine girilmesi gerektiğini, internet bankacılığı sistemine doğru müşteri numarası ve parolası ile giriş yapıldığında banka kimlik tespitini yaptığını ve girişi yapan kişiyi müşterisi olarak kabul etttiğini ve tüm müşteri bilgilerini açmış olmakta olduğunu, banka, Tek Kullanımlık Şifreye de elektronik imza yerine, güvenli olmayan SMS ile işlem şifresi gönderim yöntemini belirleyerek ve kayıtlarında GSM numarasına yer vererek güvenlik zafiyetini devam ettirerek, dolandırıcının elde ettiği bilgiler ile sahte kimlik çıkartarak sim kart değişikliği ile eylemi tamamlamasını sağladığını, internet bankacılığında en önemli sorun güvenliğin sağlanması sorunu olduğunu, internet bankacılığı işlemlerinin güvenliğini sağlama yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı bankanın, bankanın yerine geçerek güvenlik sağlamak zorunda imiş gibi, yasal sözleşmesel hiçbir yükümlülüğü olmayan müvekkili şirketten talepte bulunmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, oysa davacı bankanın, hızla gelişen internet teknolojileri karşısında bankacılık işlemlerinin güvenliği konusunda kural koyucu taraf olarak dolandırıcılığı önleyici güvenlik önlemlerini almak, olağan dışı hareketlere karşı uyanık olmak, en güvenli yöntemi müşterilerinin zorunlu kullanımına sunmak zorunda olduğunu, sanal ortamın risklerine rağmen, elektronik imza ve tek kullanımlık şifre cihazı kullanımını zorunlu olarak müşterisine sunmak yerine, SMS ile şifre iletimi gibi güvenli olmayan yöntemi tercih eden davacı banka dolandırıcılık olayının meydana gelmesine kendisi neden olduğunu, davaya konu olayın meydana gelmesinde dolaylı/dolaysız herhangi bir fiili olmayan müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilmesinin hukuken mümkün olmadığını,haksız fiil sorunluluğu haksız fiili gerçekleştirene ait olduğunu, sim kart değişikliği yapan şirket, müvekkili şirket dışında kendi nam ve hesabına çalışan bir tüzel kişi olduğunu, dolandırıcılık olayına neden olduğu iddia edilen sim kart değişikliği yapan şirketin işleminde oluşabilecek herhangi bir haksız fiil sorumluluğunun müvekkili şirketin sorumluluğuna bağlanmasının hukuken mümkün olmadığını, öte yandan yasal mevzuat gereği kimlik tespiti için kimlik ibrazından başka yasal olarak zorunlu yöntem bulunmadığını, ibraz edilen kimliğin sahteliğinin anlaşılması zorunluluğu ise bulunmadığını, sim kart değişikliği ancak ilgili abone tarafından veya vekaletname verdiği 3.kişilerce mevzuat gereği zorunlu olan kimlik fotokopisi alınarak yapılabilmekte olduğunu, yasal mevzuat çerçevesinde kimliğin sahteliğinin anlaşılamamış olması nedeniyle müvekkili şirketin kusurlu kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı bankanın … Asliye Hukuk mahkemesindeki yargılamada tespit edilen internet bankacılığı sistem ve uygulamasındaki objektif özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile dolandırıcılık olayı arasında doğrudan illiyet bağı olduğunu, bankanın internet şubesine gelen müşterinin kimlik kontrolünü yapmak için en etkili kimlik tespiti yöntemi olarak mevzuat ve uygulama düzeyinde etkin olarak kullanılan Elektronik İmza uygulamasını belirlemediğini, diğer etkili güvenlik yöntemi olan tek kullanımlık şifre cihazı kullanımının zorunlu tutmadığının tespit edildiğini, bankanın ağır kusuru ile dolandırıcılık olayı arasındaki illiyet bağından başka, diğer davalı … …’in fiili ile olay arasında ki doğrudan illiyet bağı olduğunu, kimliği belli olan, ceza almış diğer davalının fiili ortada iken, müvekkili şirket ile dolandırıcılık olayı arasında illiyet bağı kurulabileceğinden bahsetmenin mümkün olmadığını, bankaların ve davacı banka 2012 yılından itibaren SMS le şifre gönderdikleri müşterilerinin sim kart değişikliği yapması halinde SMS ile şifre gönderimini durdurmaya başladıklarını, bu uygulamanın SMS ile şifre gönderiminin güvenlik önlemi olmadığını davacı bankanın internet bankacılığı hizmetini güvenlik açıkları ile müşterisine sunduğunu ispatlamakta olduğunu, bankaların dolandırıcılık olaylarının ve ödedikleri tazminatların artması nedeniyle SMS gönderdikleri GSM hatlarında sim kart değişikliğini kontrol ederek, değişiklik yapıldığı hatlara SMS gönderimini durdurmakta; kimliği teyit için müşterisini şube veya ATM de işlem yapmaya zorlayarak, kimliği yeniden tespit etmekte olduklarını, bu uygulama hakkında BDDK.nın Bankalar birliğine gönderdiği 08.10.2012 tarih ve SMS’in 2.Bileşen olarak güvenliğinin sağlanması konulu yazısında (Ek.3). davacı bankanın müşterisinin icra dosyalarına yaptığı ödemelerin avans faizi, BSMV ile birlikte tahsilini talep ettiğini, faiz miktarına ve faiz türüne, BSMV talebine itiraz ettiklerini, bankanın talebinin dayanağı mahkeme kararında yasal faize karar verildiğini, banka da icra dosyasına yasal faizle ödeme yaptığını, davacı banka avans faizi isteyerek haksız kazanç elde etmeye çalışmakta olduğunu, mevduatı müşterisine geç iade ederek faiz, dava masraf ödemelerine kendisinin neden olduğunu, dava konusu ve olayın gelişimi aynı olan davalarda çeşitli mahkemelerden verilen ve Yargıtay incelemesinden geçmiş kararlarda, işbu davadaki iddiaların aynen tartışıldığını, bankacılık işlemlerinin güvenli şekilde yapılmasında ve sim kart değişikliği işlemlerinde müvekkili şirketin sorumlu ve kusurlu sayılmasının mümkün olmadığına karar verildiğini, müvekkili şirket hakkındaki talebin hukuki dayanağının bulunmaması talep dayanağının ve rücu talebinin zaman aşımına uğramış olmasının husumet ehliyetimiz olmaması nedenleriyle haklarındaki davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, zaman aşımı ve rücu zaman aşımı itirazları nedeniyle davanın reddine, husumet itirazları nedeniyle reddine, kesin hüküm itirazımız nedeniyle davanın reddine, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, yargılama ve vekalet ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … A.Ş. ve … … davaya cevap vermemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişiler … tarafından düzenlenen 06/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Tarafımıza tevdi olunan görev doğrultusunda yapılan inceleme tespit ve değerlendirmeler sonucunda;
Davaya konu olayda … A.Ş. nin davacı Bankaya karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmayacağı,
… Ticaret AŞ ve … in kusurları sabit ve kesin olmakla davacı Bankaya karşı sorumlu oldukları, bu sorumluluk kapsamında, Bankanın ödemiş olduğu 22.981,24 TL nin 31.12.2013 tarihinden itibaren ve yine ödemiş olduğu 1.712,91 TL nin 26.11.2015 tarihinden itibaren ( 3095 s.lı yasanın 2/2 maddesi kapsamında ) işleyecek (TCMB ca yayınlanan) avans faizi nispetinde (değişmesi halinde değişen nispetlerdeki) faizi ile birlikte ödemekte, Bankaya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları gerektiği, tarafların sair taleplerinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu”şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Bilirkişiler … tarafından düzenlenen 27/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Tarafımıza tevdi olunan görev doğrultusunda yapılan inceleme tespit ve değerlendirmeler sonucunda; Davaya konu olayda … A.Ş. nin davacı Bankaya karşı sorumluluğunun Sayın Mahkemenin Taktirlerinde olduğu; …’in sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varılması hainde; Banka zararından tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları gerektiği; bu sorumluluk kapsamında bankanın ödemiş olduğu 22.981,24 TL nin 31.12.2013 tarihinden itibaren ve yine ödemiş olduğu 1.712,91 TL nin 26.11.2015 tarihinden itibaren (3095 s.lı yasanın 2/2 maddesi kapsamında ) işleyecek (TCMB ca yayınlanan) avans faizi nispetinde değişmesi halinde değişen nispetlerdeki) faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep edebileceği, …’in sorumluluğunun bulunmadığı kanaatine varılması hainde; … Ticaret AŞ ve … Tekinin kusurları sabit ve kesin olmakla davacı… bu sorumluluk kapsamında, Bankanın ödemiş olduğu 22.981,24 TL nin 31.12.2013 tarihinden itibaren ve yine ödemiş olduğu 1.712,91 TL nin 26.11.2015 tarihinden itibaren ( 3095 s.lı yasanın 2/2 maddesi kapsamında ) işleyecek (TCMB’ca yayınlanan) avans faizi nispetinde (değişmesi halinde değişen nispetlerdeki) faizi ile birlikte ödemekte, Bankaya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları gerektiği, tarafların sair taleplerinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu,” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Dava, davalı … …’in davacı banka müşterisi dava dışı … …’in hesabına sahte kimlikle çıkardığı sim karttan yararlanarak giriş yaptığı ve dava dışı … …’in hesabından 9.950 TL havale yaptığı, … … tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/… ve 2014/… Esas sayılı dosyalarında davacı banka ve davalı … aleyhine açılan davaların kabulüne karar verilmesi sonucu icra dosyalarına konu edilen borcun 21.268,33 TL olarak davacı bankaca ödendiği ve zarardan davalılar … ile bayisi … ve fail … …’in sorumlu olduğu iddiasına dayalı olarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … husumet itirazında bulunmuş ise de, kopyalanan sim kartın …’e ait olması ve sim kart değişikliği işleminin … bayisi diğer davalı … tarafından yapılmış olması nedeniyle husumet itirazının yerinde olmadığı, kesin hüküm itirazı bakımından ise, … Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davalarda davalı …’in davalı sıfatının bulunmayışı ve davacı bankanın o davalarda davalı olarak yer alması ve mahkememizdeki dava ile … Asliye Hukuk Mahkemesindeki davaların dayanağı hukuki sebeplerin birbirinden farklı olması nedeniyle HMK’nun 303. maddesi kapsamında kesin hüküm koşulları oluşmadığından bu itirazın da yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı … zamanaşımı definde de bulunmuş ise de, davalı bankaca dava dışı … …’e ödemelerin 31.12.2013 ve 26.11.2015 tarihlerinde yapıldığı görülmekle, Türk Borçlar Kanununun 73/1. maddesi uyarınca ödeme tarihinden itibaren başlayan iki yıllık zamanaşımı süresi davanın açıldığı 31.12.2015 tarihi itibarıyla sona ermediğinden zamanaşımı definin yerinde olmadığı, ayrıca davalı …’in zamanaşımı süresinin … Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülen davaların dürüstlük kurallarına göre kendilerine ihbarı gereken tarihte başlaması gerektiğine ilişkin TBK’nin 73/2. maddesi kapsamındaki savunmasına; bankanın davalısı olduğu davalarda …’in bayisi …’un da davalı olması, söz konusu dava sırasında …’e müzekkere yazılmış olması ve davacı banka ile …’in sorumluluklarının farklı sebeplerden kaynaklanması nazara alındığında mahkememizce itibar edilemeyeceği anlaşılmış olup esasın incelenmesine geçilmiştir.
Davalı … … hakkında, davacı bankanın müşterisine ödeme yapmasına sebep olan dolandırıcılık suçu ilgi ilgili kesinleşmiş mahkumiyet hükmü mevcut olduğundan, dava dışı banka müşterisinin uğradığı zarar kapsamında banka müşterisine ödenen meblağın bu davalıdan tahsilinin talep edilmesi yerindedir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyetince davalı …’in sorumluluğunun mevcut olmadığı yönünde görüş bildirilmiş ise de, aşağıda açıklanacak gerekçeler uyarınca bu görüş mahkememizce benimsenmemiştir. Davalı …, ‘in bayisi olarak çalışmaktayken yapılan sim kart değişikliği sonucu davacı banka müşterisinin hesabından para çekilmesiyle davacı banka müşterisinin maddi zarara uğradığı sabit olmakla, sim kart değişikliği yapılırken gerekli belgelerin temin edildiğine ilişkin belgelerin davalı taraflarca dosyaya sunulamadığı, bu nedenle sahte kimlik ile sim kart çıkarılması işleminde kimlik doğrulaması bakımından yeterli özeni göstermeyen davalı … ve onun denetim ve gözetimi altında bulunan ifa yardımcısı bayisi …’un sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Ne var ki, davacı banka da, müşterisine ait banka hesabının kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirilmesini önleyecek şekilde yeterli güvenlik sistemi kurmadığından zararın meydana gelmesinde sorumlu olup, davalı … ve bayisinin %50, davacı bankanın da %50 oranında kusurlu oldukları mahkememizce kabul edilmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2017/5251 Esas-2019/4658 Karar ve 2017/4652 Esas-2019/1536 Karar sayılı emsal ilamları ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2018/1973 Esas-2020/551 Karar sayılı emsal ilamı) Davalı … … olayın doğrudan faili olduğundan, meydana gelen zarar sebebiyle tam kusurlu olup, bu davalının fiili sebebiyle davacı bankanın kusurunun bulunmadığı mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı banka, huzurdaki davada … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/… ve 2014/… Esas sayılı dosyalarında verilen kararlar üzerine takibe konu edilen meblağın davalılar tarafından ödenmesini talep etmiş ise de, davacı banka dava konusu zararı süresinde karşılamayarak dava açılmasına ve icra takibi yapılmasına sebebiyet vererek zararın artmasına neden olduğundan ilgili davalarda dava dışı … … lehine hükmedilen meblağ dışında yargılama gideri, vekalet ücreti ve işlemiş faizden davalıların sorumlu tutulamayacağı, dava dışı … …’in uğradığı gerçek zararın davalı bankanın kusursuz olduğu kısma tekabül eden miktarının bankanın tacir olması sebebiyle ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline yönelik hüküm kurulması gerektiği anlaşılmakla, açıklanan şekilde davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
9.950,00 TL maddi tazminatın (Davalılar … A.Ş. ve … Ticaret A.Ş. 4.975,00 TL ile sorumlu olmak kaydıyla) 9.500,00 TL’sine (Davalılar … A.Ş. ve … Ticaret A.Ş. yönünden 4.750,00 TL’sine) 31.12.2013 tarihinden itibaren, 450,00 TL’sine (Davalılar … A.Ş. ve … Ticaret A.Ş. yönünden 225,00 TL’sine) 26.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 679,68 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 392,47 TL’nin mahsubu ile 287,21 TL ilam harcının diğer davalılar aleyhine hükmedilen miktar nazara alınarak yalnızca davalı … …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 392,47 TL peşin, 27,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 420,17 TL harcın (davalılardan … ve … 367,54 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin (davalılardan … ve … 4.975,00 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın ret kısmı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 460,90 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 2.710,90 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.173,72 TL’sinin (davalılardan … ve … 634,12 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı … tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 38,30 TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır