Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1219 E. 2019/945 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1219 Esas
KARAR NO : 2019/945
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşleminden Kaynaklanan)
KARŞI DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 11/12/2015
KARAR TARİHİ : 06/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşleminden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar ile müvekkili arasında Bankacılık işlemlerinden kaynaklı sözleşme imzalandığını, sözleşme neticesinde çek karnesi teslim edildiğini, davalıların sözleşmeye dayanan yükümlülükleri yerine getirmediğini, davalılar aleyhine alacağın tahsili için … İcra Müdürlüğünde … esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takine konu ödeme emirlerinin davalılara tebliğ edildiği ancak davalıların borcu ödemediği gibi takibe de itiraz ettiklerini, davalıların itirazlarının tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, borçluların muaccel olan borçlarını ödemelerine sebebiyle kendilerine … Noterliğinden 15.12.2010 tarih, … yevmiye nolu ihtarname keşide edildiğini belirterek davalı borçluların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
TALEP:Davalı-Karşı davacı … vekili karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … A.Ş … şubesinde şahsi hesabı bulunduğunu, müvekkilinin 2011 yılında davacı-karşı davalı tarafından 2.000,00 TL alındığını bankaya gittiğinde öğrendiğini, bu işlemin sebebini sorduğunda ödenmeyen çeklerden kaynaklı olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin herhangi birine kefil olmamasına rağmen şahsi hesabından kesilen 2000 TL’nin yasal faiziyle birlikte davacı-karşı davalı olan …tan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın tüm iddialarının diğer davalı …’ı ilgilendirdiğini, davacı tarafın … ile kendisinin ismini karıştırdığını ve zor duruma soktuğunu, kendisinin … Tic. LTD ŞTİ’de herhangi bir müdürlük görevi yapmadığını, davacı tarafın icra takibi ile gönderdiği ihtarnamede kendisinden çek yaprağını istediğini, kendisinin davaya konu olayla hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
CEVAP: Davalı-Karşı davacı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği gibi müvekkil ile davalı arasında sözleşme imzalanmadığını, kaldı ki müvekkilimiz şahsi olarak da davacıdan çek hesabı açtırıp çek kullanmamış olup davacının hangi çeklerden söz ettiğini bilmemekle birlikte teslimini istediği çeklerin çoğu yetkisiz kişilerce imzalamış ve davacı da imza tutmadığından ödeme yapmadığını, davacı hangi çekler için talepte bulunduğunu açıklamamış olup öncelikle depo edilmesini istediği çekleri açıklayıcı bilgi vermesi gerektiğini, davanın dürüstlük kuralına da açıkça aykırı olduğu belirterek davanın reddini ve lehine inkâr tazminatına karar verilmesini ileri sürdüğü görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE: Asıl dava; Genel kredi sözleşmesinden (GKS) kaynaklı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali, karşı dava ise davacı- karşı davalı (temlik eden) banka tarafından karşı davacının hesabından tahsil edilen bedelin haksız olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip tarafların dayandıkları deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası Uyap üzerinden celp edilmiştir.
Temlik eden banka vekilinin Genel Kredi Sözleşmesi (GKS), ödeme planı, ihtarname, tebliğ şerhleri, hesap ekstrelerini ibraz ettiği görülmüştür.
Davalı- karşı davacı …’ın davaya konu alacak istemine dayanak GKS üzerindeki imza inkarı nedeni ile imza inkarı yöneltilen sözleşme asılları getirtilmiş, imza inkarında bulunan tarafın mukayeseye elverişli imza asılları, sözleşmelerin düzenlenme tarihinden önceki dönemlere ait mukayeseye elverişli belgeler, resmi kurumlar önünde atılmış imzaları içerir belge asılları celp edilmiş, mahkeme huzurunda imza örnekleri alınmış, kredi sözleşmesindeki kefil sıfatı ile yazılı imzanın …’a ait olup olmadığı yönünde imza incelemesi yapılarak rapor tanzimi amacı ile dosyanın Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce anılı hususlar gereğince dava dosyası Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş olup 19/04/2018 tarihinde alınan raporda özetle; “…İnceleme konusu genel kredi sözleşmelerinde “… Mühendislik” kaşesi üzerinde ve “…” isim yazısı karşısındaki imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlikler gözlendiği, ancak gerek inceleme konusu imzaların basit tersimli olması, gerekse mukayese imzaların polimorf imzalar olmaları nedeniyle daha ileri bir tespite gidilemediği hususlarını bildirir rapor olduğunun…” mütalaa edildiği görülmüştür.
Mahkememizce alanında uzman bilirkişi Zeynal Yanmış’dan rapor alınmış olup alınan raporda özetle; “…Davacı/karşı davalı banka, kredi alacaklarının tahsili için, davalılar hakkında yapılan aşağıdaki icn takibine vaki itirazların iptalini dava etmiş olup; asıl alacağın 2536,00 TL faizin 37,52 TL, depo bedeli 3000 TL olmak üzere 5573,51 TL olduğu, karşı dava; davalı/karşı davacı …’ın 2011 yılı içinde davacı/karşı davalı banka hesabından 2000 TL’nin alındığı bankaya gittiğini öğrendiği, işlemin sebebi sorulduğunda teslim edilmeyen çekler için bu miktara el konulduğunu iddia ederek bu miktarı 2011 yılından itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava ettiği, yapılan inceleme de; davacı/karşı davalı bankaca, 27.12.2010 takip tarihi itibariyle davalı … …’dan 2.536 TL tutarında nakit kredi alacağı olduğu yönünde banka kayıtlarında bir tespitte bulunulamamış olup olay tarihi 2010 yılını kapsayıp, 9 yıl öncesine dayandığından, davalıların oldukları yönünde teşvik edici ekstre sunulması istenmiş, ancak raporun ibraz edilmediği, 2.536,- TL tutarındaki borca ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, icra takibinde, 6 adet çek için 3.000 TL çek deposu istenmesine karşı bu çeklerin davalı/karşı davalılara verilen çeklerden olduğu yönünde davacı bankaca teşvik edici bir bilgi ve belgenin ibraz edilmediğini, … ve …’ın … Müh İnş Tic LTD ŞTİ’nin müteselsil kefiller olmasına karşın, borçlu şirket hakkında yapılmış bir takip mevcut olmadığından ve kredi borçlusu şirketin ifada geciktiği yönünden bir delil mevcut olmadığından, çek dep otalebi dayanaksız olarak değerlendirildiği, karşı dava yönünden:davalılar, Mülga TTK, 20. md. göre basiretli şekilde hareket etme sorumluluğu altında olup hesaplarına gelen ve giden paraların akibetlerini takip etmek ve ticari defterlerinne kaydetmekle mükellef bulunmakta olup Davacı banka tarafından icra takibi yapıldıktan ve itirazın iptali davası açıldıktan sonra, dava dışı … Müh, İNŞ. Tic. Ltd. Şti/nin %50 ortağı olan davalı/karşı davacı … tarafından ikame edilen karşı davanın isabetli olmadığı değeri indirilmektedir. Sayın mahkemenizce aksi kanaate varılması halinde, yazılı talimatı olmaksızın … hesabından tahsil edilen toplam 2.298,00 TL’nin 17.12.2010 da 1320,00 TL, 27.12.2010 da ise 978 TL’nin … Müh İnş Tic LTD ŞTİ’nin bankaya olan borcuna karşılık tahsil edilmiş olduğundan, tahsil edilen bu miktarların davacı/karşı davalı banka tarafından tahsil tarihlerinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2 md göre avans faiziyle birlikte iadesi gerekmekte olduğunun..”mütalaa edildiği görülmüştür.
Huzurdaki davada; davacı banka ile dava dışı kredi lehtarı şirket arasında birden çok Genel Kredi Sözleşmesinin akdedildiği, anılı sözleşmeleri davalı/kefillerin ise kefalet limiti dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, ayrıca imza inkarının ATK Fizik İhtisas Kurulu raporu ile de tespit edildiği üzere yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Kefalet akdi, bilindiği üzere, asıl borç sözleşmesinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşme olup, somut olayda davalı kefillerin Genel Kredi Sözleşmesinde, müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu görülmüştür. TBK’nın 589 ve 590. maddelerine göre; “Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur.” Ayrıca Y. 19.HD.09.1.1993 T., 92/9781 E., 93/8447 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere; “…Kefilin temerrüdü, kredi hesabını kat eden bankanın, müteselsil kefile TBK’nun 117 maddesi hükmünce temerrüt ihtarında bulunulması ile gerçekleşmektedir…” Dolayısı ile kefilin temerrüdü, cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği ile davalı/kefıllerin, sözleşmede gösterilen azami kefalet limitleri aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve ferilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacağının kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Tüm bu açıklamalar ışığında mahkememizce icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; asıl dava kapsamında davacı temlik eden bankanın davalı müteselsil kefillerden GKS ‘lerden kaynaklı alacağının mevcut olup olmadığının irdelenmesi babında ön rapor ile ibrazı gereken belgelerin sunulması için davacı tarafa iki kez süre verildiği, ikinci sürenin kesin olarak verildiği, bu aşamaya kadar ibraz edilen belgeler ve bilirkişinin banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme icrası ile son tarihli bilirkişi raporunun temin edildiği, davacı tarafça ön raporda belirtilen evrakların ibraz edileceğinin duruşmada beyan edilmesi ile birlikte kesin süreden sonra temlik alanın yeniden evrak talepli dilekçesinin sehven işleme alındığı, banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme icrası neticesinde düzenlenen raporun asıl dava kapsamında ayrıntılı, gerekçeli tespitler içermekle hükme esas alınmaya elverişli olduğu, her iki davalı yönünden de banka kayıtlarında nakit kredi borçlarının bulunduğu yönünde bir tespite rastlanılmadığı, dosyaya sunulan çek yapraklarının davalılara verilip verilmediği ve deposu istenilen çeklerden olup olmadığının da ispata muhtaç kaldığı tespit edilmiştir. Bu hali ile usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek mahkememizce verilen ilk süre ve devamındaki kesin süre ve her iki raporun yerinde inceleme ve tebliği süreci ile devam eden yargılama süreci boyunca asıl dava kapsamında alacak taleplerinin ispata muhtaç kaldığı anlaşılmakla asıl davanın reddine, davalıların koşulları oluşmayan ve ispata muhtaç kalan kötüniyet tazminat taleplerinin reddine dair karar vermek gerekmiştir. Karşı dava yönünden yapılan incelemede ise karşı davalı …’ın … nolu mevduat hesabından dava dışı şirket tarafından keşide edilip karşılıksız çıkan çeklerin banka sorumluluk bedellerinin banka tarafından tahsil edildiği, davacı bankanın genel kredi sözleşmesi hükümleri gereğince dava dışı müşteri şirketin mevduat hesapları üzerinde hapis, rehin, mahsup hakkı olmasına karşın müteselsil kefil olan davalının hesabı üzerinde davacı bankanın hapis, rehin, mahsup hakkının bulunmamasına karşın karşı davacının mevduat hesabından 2.298-TL tahsil edildiği, bu suretle yapılan tahsilatın hukuki ve sözleşmesel dayanağının bulunmaması nedeni ile haksız olduğu, karşı davanın ıslahı tarihi olan 22/02/2016 tarihi ile davacı- karşı davalının mütemerrit olduğu anlaşılmakla; karşı davanın kısmen kabulü ile, 2.298,00-TL’nin temerrüt tarihi olan 22/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davacı karşı davalıdan tahsili ile davalı karşı davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE,
A-Davalıların kötüniyet tazminat talebinin reddine,
B-Karar tarihi itibarıyla alınması gerekli 44,40 TL maktu red karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 95,18 TL peşin harçtan mahsubu ile arta kalan 50,78 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
C-Davacı tarafından yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
D-Kendisini vekille temsil ettiren davalılardan … lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.725-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’ a verilmesine,
2-Karşı davanın KISMEN KABULÜ ile,
2.298,00-TL’nin temerrüt tarihi olan 22/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davacı karşı davalıdan tahsili ile davalı karşı davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
A-Karar tarihi itibarıyla kabul edilen miktar üzerinden hesaplanarak alınması gereken 156,97 TL nispi karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 63,36 TL harçtan mahsubu eksik kalan 93,61 TL harcın karar davacı- karşı davalı … A.Ş’ten tahsiline,
B-Davalı- karşı davacı tarafından yapılan 391,00 TL yargılama gideri, 27,70 TL başvurma harcı ve 63,36 TL peşin harç olmak üzere toplam 482,06 TL yargılama giderinden kabul ve red edilen miktarlar dikkate alınarak hesaplanan 395,63 TL yargılama giderinin davacı- karşı davalı … A.Ş’ten tahsili ile karşı davacı …’a verilmesine, arta kalan yargılama giderinin karşı davacı üzerinde bırakılmasına,
C-Davacı-karşı davalı … A.Ş tarafından yapılan 762,45 TL yargılama giderinin red edilen miktarlar üzerinden hesaplanan 136,69 TL yargılama giderinin davalı- karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya verilmesine,
D-Kendisini vekille temsil ettiren davalı- karşı davacı … lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.298,00 TL vekalet ücretinin davacı- karşı davalı … A.Ş’den tahsili ile davalı- karşı davacıya verilmesine,
E-Kendisini vekille temsil ettiren davacı- karşı davalı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 502,00-TL vekalet ücretinin davalı- karşı davacıdan tahsili ile davacı- karşı davalı … A.Ş’e verilmesine,
3-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/11/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır