Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1195 E. 2019/788 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1195
KARAR NO : 2019/788
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/12/2015
KARAR TARİHİ : 18/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile dava dışı … arasında … Noterliğinde 06/05/2005 tarihli … yevmiye nolu … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve ekleri akdedildiğini, söz konusu finansal kiralama sözleşmesi davalıların murisi … tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, işbu finansal kiralama sözleşmesi uyarınca müvekkil şirkete ödenmesi gereken kira borçları ve işlemiş temerrüt faizi borcunun ödenmemesi üzerine, sözleşmeden kaynaklanan borçların ödenmesi için … Noterliğinin 16/02/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, söz konusu ihtarnameye rağmen kira borçları ve işlemiş temerrüt faizi alacağının ödenmemesi üzerine, asıl borçlu ile birlikte davalıların murisi … aleyhine … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibin itiraz edildiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, mahkeme masrafları ve ücreti vekalet ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asile velayeten …’un cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket vekillerininde dilekçelerinde belirttiği gibi murisden intikal eden borç sebebiyle aleyhine … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına 2013 yılında yaptığı itiraz üzerine icra takibi, bizler yönünden durduğunu, bu nedenle davacı vekillerin İİK’nın 67.maddesine istinaden yaptığı işbu itirazının kaldırılması için bir yıllık süre içerisinde bu davalarını açmaları gerektiğini, bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan işbu davanının bakılmasına yasal olanak olmadığını, öncelikle davanın bu yönden reddini, yargılama sırasında sabit olacak durumlara göre yasal dayanaktan yoksun davacıların davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 10/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Mevcut dosyadaki Finansal kiralama sözleşmesi incelendiğinde, davalıların murisi … tarafından müşterek borçlu ve kefil olarak söz konusu sözleşmeyi imzaladığı açık olduğunu, davacı borcun tahsil edilebilmesi için davalılar adına takip başlatmasının, bu duruma göre mümkün ve davalıların bu husustaki itirazlarının yersiz olabileceği değerlendirmesinin, hukuken takdirin Mahkememize ait olduğunu, davalılar tarafından yapılan itirazın yersiz olduğuna kanaat getirirse, davacının haklı görüleceğini, mevcut dosya incelendiğinde, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında alacağın ne kadarının tahsil edildiği/edilmediği belli olmadığını, davalılar açısından ise, murisleri, …’un, Finansal Kiralama Sözleşmesine müşterek borçlu ve kefil olarak imzalaması sebebiyle, dava dosyasına sunmuş oldukları 22/01/2016 tarihli dilekçelerinde ya da daha sonrada bu borcun ödendiğine dair bir belge sunmadığını, söz konusu borcun ödenip ödenmediğinin kontrolü için davacının, ticari defter, belge ve kayıtlarını sunması gerektiğini, ticari defter kayıtların incelenmesinden sonra bu konuda bir değerlendirmenin yapılması daha doğru olacağını mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 12/10/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Raporun bölümünde belirtilen, davacıya iat yasal defterlerin HMK’nın 222/2 hükmü uyarınca sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, davacı şirketin defterlerinde yapmış olduğu işlemlerin, doğru ve TTK’nın 65.maddesinde ve hükümlerine uygun şekilde kayıt edildiğini, kök raporda belirtildiği üzere, davalıların murisi, … tarafından müşterek borçlu ve kefil sıfatıyla … Noterliğinde 06/05/2005 tarihli … yevmiye nolu … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve eklerini imzaladığını, söz konusu imzalanan sözleşmeye istinaden, davacı şirket … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile birlikte toplam 52.819,00-Euro şeklinde, dava dışı … ve davalıların murisi … adına icra takibi başlatmış ve ödeme emri gönderdiğini, bunun sonucunda davalılar tarafından verilen cevap dilekçelerinde söz konusu borcun ödendiğini, fakat buna ilişkin bir belge sunmadığını, davacı yasal defterleinde yapılan inceleme sonuçlarına göre, dava tarihi itibariyle dava dışı … adına kayıtlı finansal kira hesabı borç bakiyesi olarak kaybedildiğini, davacı şirket defter kayıtlarından anlaşıldığı üzere, dava dışı … hesabına toplam 12.050,93-Euro ödeme yapıldığını, toplam vaziyete bakıldığında, … 01/01/2017 tarihi itibariyle 30.359,81-TL sözleşme faizi hariç olarak borçlu olduğu ve davalılar tarafından yapılan itirazın yersiz olduğunu, davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesinin Mahkememizin takdirinde olacağını mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 07/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davacı şirkete ait 2012 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğunu, bu anlamda ticari defterlerinde usulüne uygun tutulduğunu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 16/02/2012 ihtarname ve 17/08/2012 takip tarihi itibariyle davalı yandan 18.297,53-Euro kira alacağının bulunduğunu, ihtarnamenin esas borçlu …’a tebliğ edildiği 23/02/2012 tarihinden itibaren 60 günlük yasal süre içerisinde ihbarnameye konu alacağın ödenmemiş olduğunu, bu itibarla sözleşmenin feshinin gerçekleştiğini ve ihtarname şartları çerçevesinde temerrüt tarihinin 24/04/2012 olduğunu, davaya konu sözleşmenin 11/d hükmüne göre döviz cinsinden kira bedeli tespit edilen sözleşmelerde temerrüt faizinin %25 olduğunu, bu oran üzerinden hesaplanacak temerrüt faizinden kefillerin de sorumlu olduğunun belirtildiğini, davacı yanın takipte 34.521,00-Euro işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, muavin hesap ekstrelerinden anlaşıldığı şekli ile sözleşme başlangıcından beri düzensiz ödemelerden kaynaklanan bakiye alacak için hesaplanan faiz tutarının takip tarihi itibariyle 34.521,00-Euro olduğunu, faiz hesabına ilişkin tablo dava dosyasında yer almadığından faiz talebinin doğruluğunun tevsik edilemediğini, davacı yana ait muavin hesap ekstrelerinde, 01/05/2015 tarihinde 12.019,75-Euro … Otomotiv hesabından virman kaydının yer aldığını, buna göre Müşterek borçlu müteselsil kefil … Otomotiv tarafından davacı yana ödeme yapıldığını, ödemeden sonra davacı yanın 04/12/2015 dava tarihi itibariyle asıl borçlu ve kefillerden 7.960,87-Euro kira, 3.240,01-Euro sigorta sigorta alacağının kaldığını, bu durumda takip tarihinden 01/05/2015 ödeme tarihine kadar ilgili icra müdürlüğünce yapılarak kapak hesabı bakiyesinden, 12.019,75-Euro düşüldükten sonra kalacak bakiye kadar davacı alacağının mevcut olacağını mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 21/12/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı yan tarafından dava dosyasına sunulan temerrüt faiz hesap tablosunda yer verilen işlemiş faiz tutarının 17/08/2012 takip tarihine kadar toplam KDV dahil 34.760,74-Euro olduğunu ve tabloda yer alan hesaplamaların doğruluğunun tevsik edildiğini, icra dairesi tarafından 01/05/2015 ödeme tarihine kadar yapılan kapak hesabı neticesinde, müşterek borçlu müteselsil kefil … Otomotiv tarafından yapılan 12.019,75-Euro ödemeden sonra davacı yanın 40.799,25-Euro karşılığı 120.357,79-TL alacaklı olduğunu, bu tutar ile birlikte davacı yanın, bu defa 01/05/2015 tarihinden 04/12/2015 dava tarihine kadar işleyecek faizi de talep edebileceğini, icra dairesinin yapmış olduğu ikinci kapak hesabı yanlış olduğunu, hesaplamanın 01/05/2015 tarihinden 40.799,25-Euro bakiye alacak için 04/12/2015 dava tarihine kadar yapılması gerektiğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 11/03/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; İcra Dairesinin yapmış olduğu kapak hesabı bu defa da yanlış olduğunu, hesaplamanın 01/05/2015 ödeme tarihi itibariyle kalan bakiye alacak üzerinden 04/12/2015 dava tarihine kadar yapılması gerektiğini mütalaa etmiştir.
Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; davacı şirket ile dava dışı … arasında … Noterliği’nin 06/05/2005 tarihli … yevmiye nolu … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve eklerinin akdedildiğini, söz konusu finansal kiralama sözleşmesi davalıların murisi … tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, işbu finansal kiralama sözleşmesi uyarınca davacı şirkete ödenmesi gereken kira borçları ve işlemiş temerrüt faizinin ödenmemesi üzerine, sözleşmeden kaynaklanan borçların ödenmesi için … Noterliği’nin 16/02/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, söz konusu ihtarnameye rağmen kira borçları ve işlemiş temerrüt faizi alacağının ödenmediğinden bahisle, asıl borçlu ile birlikte davalıların murisi … aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı mirasçıların takibe vaki itirazlarının iptali istemi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, her ne kadar icra takibinin yetkisine yönelik itirazda bulunmuşsa da; Davalılar murisinin müteselsil kefil olarak imzaladığı Finansal Kiralama Sözleşmesinin 16. maddeisnde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kabul edildiğine ilişkin yetki şartının yer aldığı, müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla davaya konu finansal kiralama sözleşmesini imzalayan davalıların murisi … tacir olmasa bile tacirler arasındaki yetki sözleşmesi 6102 sayılı TTK’nun 7. maddesinde öngörülen teselsül karinesi uyarınca davalıları bağlayacağından, davalı tarafın icra takibinin yetkisine yönelik itirazı yerinde görilmemiştir.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 07.06.2018 havale tarihli kök ve aynı bilirkişi tarafından düzenlenen ek bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; Davacı şirkete ait 2012 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda davacı yan ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 16/02/2012 ihtarname ve 17/08/2012 takip tarihi itibariyle davalı yandan 18.297,53-Euro kira alacağının bulunduğu, ihtarnamenin esas borçlu …’a tebliğ edildiği 23/02/2012 tarihinden itibaren 60 günlük yasal süre içerisinde ihtarnameye konu alacağın ödenmemiş olduğu, bu itibarla sözleşmenin feshinin gerçekleşmesi koşullarının bulunduğu ve ihtarname şartları çerçevesinde temerrüt tarihinin 24/04/2012 olduğu, davaya konu sözleşmenin 11/d hükmüne göre döviz cinsinden kira bedeli tespit edilen sözleşmelerde temerrüt faizinin %25 olarak belirlendiği, bu oran üzerinden hesaplanacak temerrüt faizinden kefillerin de sorumlu olduğu, davacı yan tarafından dava dosyasına sunulan temerrüt faiz hesap tablosunda yer verilen işlemiş faiz tutarının 17/08/2012 takip tarihine kadar toplam KDV dahil 34.760,74-Euro olduğu ve tabloda yer alan hesaplamaların doğruluğunun tevsik edildiği, davacı yana ait muavin hesap ekstrelerinde; 01/05/2015 tarihinde 12.019,75-Euro dava dışı … Otomotiv hesabından virman kaydının yer aldığı, buna göre müşterek borçlu müteselsil kefil … tarafından davacı yana ödeme yapıldığı, ödemeden sonra davacı yanın 04/12/2015 dava tarihi itibariyle asıl borçlu ve kefillerden toplam 40.799,25-Euro alacağının kaldığı, bu durumda yapılan ödemenin öncelikle faiz ve masraflardan mahsubu kuralı gereğince yukarıda belirtilen davacı yanın talep edebileceği faiz miktarından yapılan ödemenin mahsubu sonucu 22.740,99-Euro işlemiş faiz ve kalan 18.058,26-Euro asıl alacak yönünden takibin devamına karar vermek gerekmiş, koşulları oluştuğundan davalı taraf aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilerek, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aişağıdaki hükmü kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜYLE KISMEN REDDİNE;
1-… İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında davalı tarafın itirazının kısmen iptali ile; takibin 18.058,26-Euro asıl alacak ve 22.740,99-Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam; 40.799,25-Euro üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarınca bir yıllık Euro cinsi mevduata uygulanan en yüksek faiz oranın uygulanmasına ve TBK’nın 99. maddesinin infazda nazara alınmasına,
Alacak miktarı olan 40.799,25-EUR’nin icra takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 6.157,86-TL ilam harcından peşin alınan 1.404,03-TL’nin mahsubu ile bakiye 4.753,83-TL ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.404,03-TL peşin harç ve 27,70-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.431,73-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.961,68-TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.667,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 376,07-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına; arda kalan 1.290,93-TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/09/2019

Katip …

Hakim …