Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1174 E. 2021/603 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/527 Esas
KARAR NO:2021/806

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:20/08/2019
KARAR TARİHİ:17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında davalının işyeri için indirimli elektrik enerjisi tedarik edilmesine ilişkin sözleşme imzalandığını, bu sözleşme gereği davalıya faturalar düzenlendiğini, ancak davalının 28.06.2018 , 09.07.2018 , 31.07.2018 , 06.09.2018 ve 01.10.2018 tarihli faturaları ödememesi üzerine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile toplamda 19.773,95 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, bu takibe davalının borçlu olmadığına yönelik itirazlarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin ödeme, garanti ve faturalama işlemleri başlıklı 4.1 maddesinde ; tedarikçinin düzenlediği faturalar tedarikçinin bildireceği hesaba …. Hükümleri kapsamında faturanın düzenleme tarihinden itibaren yedi gün içinde ödeneceği, 4.2 maddesinde; fatura tutarı 7 gün içinde ödenmediği takdirde, ödenmeyen fatura tutarına aylık %5 gecikme bedeli yansıtılacağı, borçtan dolayı icra takibine sebebiyet vermesi halinde de, her faturanın %12 si kadar icra ceza bedeli talep edebileceği, şeklinde açıklama yaparak bu doğrultuda icraya konu alacak kalemlerini sıraladıklarını, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibin devamına, davalı aleyhine takip konusu alacağın %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır.
GEREKÇE: Dava; elektrik enerjisi satım sözleşmesinden kaynaklı tüketim faturaları kapsamında alacak istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali istemine konu takip dosyası, abonelik işlem dosyası, …. ASHM’nin … esas sayılı dosyası, Ticaret Sicil Müdürlüğü ve Vergi Müdürlüğü yazıları celp edilmiştir.
Yargılama sırasında temin edilen bilirkişi raporları ve celse arasında celp edilen davalı yanın davacıya yönelik ikame ettiği …. ASHM’nin … esas sayılı menfi tespit istemine yönelik derdest davasının devam etmesi karşısında 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası görev noktasında incelenmeye alınmıştır.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Yine TTK’nın 11/1 maddesinde; “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. ” şeklinde tanımlanmış olup TTK’nın 15. maddesinde; ” (1) İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11. maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır.” şeklinde ifade edilmiştir. İzah edilen kanun maddeleri gereğince bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafın da tacir olması, uyuşmazlığın ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
Anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; huzurdaki davada her ne kadar abonelik sözleşmesinin ticarethane vasfı ile davalı abone tarafından imza edildiği görülmüş ise de Ticaret ve vergi kayıtları kapsamında dava tarihi itibari ile davalının gerçek kişi tacir vasfının bulunmadığı gibi dava konusu alacağın dayanağını oluşturan hukuki işlem nazara alındığında davanın TTK’nın 4. maddesi anlamında mutlak veya nispi ticari dava niteliğinin mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Bu hali ile mahkememizin görevli olmadığı, uyuşmazlığın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Emsal ilam: Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2016/20667 esas, 2018/8234 karar sayılı ilamı.)
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
17/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır