Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1168 E. 2020/87 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1168 Esas
KARAR NO : 2020/87
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2015
KARAR TARİHİ : 12/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket … A.Ş tarafından … LTD. ŞTİ. … ve … hakkında müvekkil şirket … A.Ş’nin nakdi krediler, ticari kredili mevduat hesabı ve ihtarname noter masrafı ve gayrinakit risk alacağından kaynaklanan borcun vadesinde ödenmemesi sebebiyle … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası marifetiyle ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalılar tarafından tebellüğ edilen ilamsız takipte ödeme emrine karşı … cra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına 28/10/2015 havale tarihli dilekçe ile itiraz edilmiş olup ilgili itiraz dosyada tarafça işlem yapıldığı esnada öğrenilmiş olup haksız olan itirazın iptalini istemek maksadıyla bu davayı açma zaruretinin doğdunu, borçlular tarafından derdest icra takibine yapılan itirazda, takibe, ödeme emrine, borcun tamamına, ferilerine, faize ve faiz oranında itiraz edildiğini, fakat bu itirazın tarafça kabulünün mümkün olmadığını, bu yönde geçerli bir itiraz olmadığı gibi davalının kötü niyeti ve dayanaksız olarak takip sürecini uzatmaya yönelik bir davranış olduğunu ortaya koyduğunu, söz konusu takip alacağı taraflar arasında imzalanan GKS’den kaynaklanmadığını, müvekkil banka tarafından borçlu ya … Noterliğ’nin 09/09/2015 tarihli … yevmiye numaralı hesap kat ihtarı ekinde sunulan cari hesap dökümlerinden de açıkça belli olan bakiye borcun ödenmesinin istendiği, ödenmediği takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtaren bildirildiğini, buna karşın borcun ödenmediğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile derdest icra takibinin devamını, takibe kötü niyetli olarak itiraz eden borçlu hakkında %20’den az olmayacak miktarda icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara çıkarılan tebligatların usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak herhangi bir beyan veya cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; genel kredi sözleşmesinden (GKS’den) kaynaklı alacak istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali istemine konu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası
Mahkememizce görevlendirilen SMM bilirkişi … … marifetiyle hazırlanan 25/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacı … AŞ. … Şubesi ile davalılardan … Hiz. Ltd. Ştl.’nin “kredi alan” sıfata ile imzaladığı 04.03.2015 tarihli bir Genel Kredi Sözleşmesi düzenlediğinin görüldüğü, diğer davalılar … ve … de işbu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduklarını, sözleşmenin limitinin 770,000,00-TL olduğunu, yüksek kredi faiz oranına bu oranın % 100’ünün ilavesiyle bulunacak oran olduğunu kabul ve taahhüt eder” şeklinde, … A.Ş.’nin TCMB’ne 27,03.2014 tarihinde bildirdiği faiz oranı listesindeki kredi türleri içerisinde en yüksek tutarın % 50 oranı olduğu görülmüş olup, temerrüt faiz oranı hesaplamalanmızda % 100 olarak dikkate alındığını, temerrüt tarihi de ihtarname tebliğ tarihi olan 14.09.2015 olarak dikkate alındığını, Rotatif Kredi Alacağı %18,19 cari faiz oranından 05/03/2015 tarihinde kullandırılmış bulunan 100.000,00-TL’lik krediden ileri gelmekte olduğunu, kredi vadesinde tahsil edilemediği gibi, 01/07/2015’ten itibaren işleyen cari faiz tutarı da tahsil edilememiş, bu kredi türü için toplam alacağın 114.240,00-TL olduğunu, kredili mevduat hesabı kredisi alacağının %24,24 cari faiz oranından kullandırılmış bulunan 100.000,00-TL’lik krediden ileri gelmekte olduğunu, kredi vadesinde tahsil edilemediği gibi, 04/09/2015’ten itibaren işleyecek cari faiz tutarı da tahsil edilememiş, bu kredi türü için toplam alacağın 11.091,53-TL olduğunu, davacı tarafın, davalılardan takip tarihi itibariyle 125.331,97-TL alacağının bulunduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür..
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 17/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Sözleşmenin 22. maddesinde; “Müşteri muaccel olan veya muaccel sayılan kredi borcuna temerrüt faizi uygulanacağını, temerrüt faizinin ise sözleşmede farklı bir oran belirtilmediği sürece, kredi borcunun muaccel olduğu tarihte cari olan ‘Bankanın TCMB’na uygulayacağını bildirdiği en yüksek kredi faiz oranına, bu oranın %100’nün ilavesiyle bulunacak oran’ üzerinde hesaplanacak oran olduğunu, ödeyeceği faizlerin yanında fon, vergi, harç vb mevzuat ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken diğer mali yükümlülüklerini mevzuat değişikliği ile sonradan getirilecek her türlü vergi ve yükümlülüklerini, yasal takip giderlerini,vekalet ücreti ve sair her türlü mali külfeti de ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder.” hükmü davalılarca kabul edilmiş, bu nedenle, rotatif kredi için istenebilecek temerrüt faizi oranı, kredili mevduat hesabına uygulanan %24.24 akdi faizin en yüksek faiz olduğu kabul edilerek, %24.24’ün %100 fazlası olan %48.48 oranında temerrüt faizi isteyebileceğini, TCMB tarafından yayınlanan 25.05.2013 tarih ve 2013-35 sayılı Basın duyurusu ile, kredili mevduat hesaplarına, 27.05.2013 tarihinden geçerli olmak üzere 5464 sayılı 26. md. ile belirlenen akdi ve temerrüt faiz oranlarının uygulaması kararlaştırıldığını, TCMB tarafından yayınlanan 13.06.2015 tarihli Basın Duyurusu ile, 01.07.2015 tarihinden ve takip tarihinde geçerli olmak üzere, azami kredi kartı gecikme faiz oranını 5464 sayılı yasanın 26.md. göre, %30.24 olarak belirlemiş olduğunu, davacı banka kredili mevduat asıl alacağı için takip tarihinden itibaren %30.24 oranında temerrüt faizi isteyebileceğini, davacı banka ise icra takibinde % 100 oranında temerrüt faizi istemiş, davacı bankanın Kamu otoritesi olan TCMB tarafından belirlenen %30.24 faiz oranından daha fazla temerrüt faizi talebi yerinde olmadığını, davacı bankanın kredi alacaklarının tahsili için, davalılar hakkında 126.632,66-TL’lik icra takibi başlattığını, davalı şirket – … yönünden toplam 120.146,56-TL’lik, Tayfun Özdemir yönünden davalının temerrüt tarihi takip tarihi kabul edildiğinden, tamamı asıla alacak olmak üzere, sorumlu olduğu alacak tutarı 114.237,36-TL olarak belirlenmiş, davacı banka, her iki icra takibindeki asıl alacak tutarlarına, Ticari kredili mevduat için %30,24, rotatif kredisi %48,48 oranında temerrüt faizi isteyebileceğini, davacı banka ise icra takibinde, her iki kredi türü asıl alacağı için %100 oranında temerrüt faizi istemiş olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 16/09/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ”… Dava dosyasında GKS sureti ve TCMB ‘ve temerrüt tarihini kapsayan en yüksek kredi faiz oranı bildirimi mevcut olmadığını, TCMB’ye bildirilen en yüksek faiz oranı dosyada sunulu olmadığından, rotatif kredi faiz oranı tüzel kredili mevduat akdi faiz oranı olan %24.24, en yüksek faiz kabul edilerek, uygulanabilecek temerrüt faiz oranı %24.24’ün %100 fazlasıyla %48.48 olarak belirlenmiş, %100 fazlasıyla ifade edilen oran TBK 120. md. yer alan oran olmayıp, GKS 22. md. yer alan temerrüt faizi oranının belirlenmesinde kullanılan artırım oranı, kök raporda TBK 120. md. göre bir değerlendirme yapılması söz konusu değil, davacı vekili, temerrüt tarihleri olan 16.09.2015 ve 20.10.2015 tarihlerinde, temlik eden banka tarafından TCMB’ye bildirilen en yüksek kredi faiz oranlarını ve dosyada olmayan GKS’yi sunmadı gerekirken, rapora yönelik itirazda bulunması doğru bulunmamakta olduğunu, kredili mevduat hesabı için uygulanabilecek temerrüt faiz oranı %30.24 olup, kamu otoritesi olan TCMB tarafından belirlenen bu temerrüt faiz oranına davacı vekilince yapılan itiraz da yerinde bulunmadığını, dosyada sunulu SMM/Bağımsız Denetçi Dr. … … tarafından düzenlenen 25.08.2017 tarihili raporun 3. sayfası 2. paragrafında; “… A.Ş.’nin TCMB’ye 27.03.2014 tarihinde bildirdiği faiz oranı listesindeki kredi türleri içersinde en yüksek tutarın %50 oranı olduğu görülmüş olup, yukarı md. gereği temerrüt faizi hesaplamalarımızda %100 olarak dikkate alınmıştır” belirtilmesine karı belirttikleri gibi TCMB’ye bildirilen en yüksek faiz oranı belgesi dosyada mevcut olmadığını, ancak, sayın mahkemenizce temerrüt faz oranının en yüksek akdi faiz oranı olduğu belirtilen %50 %100 fazlasıyla, %100 olarak kabul edilmesi halinde, davacı alacağı takip tarihi itibariyle davalı şirket – … yönünden 126.151,49-TL olduğunu, davacı taraf ise icra takibinde 126.632,66-TL alacak talebinde bulunduğunu, ancak, davacı taraf icra takibinde toplam 114.237,36-TL tutarında asıl alacak talep etmiş olduğundan, talep gereğince davacı alacağının 125.467,05-TL olduğunu, … yönünden davalının temerrüt tarihi takip tarihi olarak kabul edildiğinden tamamı asıl alacak olmak üzere, sorumlu olduğu alacak tutarının 114.237,36-TL olarak belirlendiğini…” mütalaa ettiği anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada; davacı temlik eden banka ile davalı asıl borçlu şirket ile davalı müteselsil kefiller arasında 04/03/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nin akdedildiği, bahse konu işbu sözleşmeyi davalı kefillerin 770.000-TL kefalet limiti dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu tespit edilmiştir. Kefalet akdi, bilindiği üzere, asıl borç sözleşmesinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşme olup, somut olayda davalı kefilin Genel Kredi Sözleşmesinde müteselsil kefil sıfatıyla kefalet limiti ile birlikte beyan ve imzalarının yazılı olduğu tespit edilmiştir.
TBK’nın 589 ve 590. maddelerine göre; “Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur.” Ayrıca Y. 19.HD.09.1.1993 T., 92/9781 E., 93/8447 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere; “…Kefilin temerrüdü, kredi hesabını kat eden bankanın, müteselsil kefile TBK’nın 117. maddesi hükmü gereğince temerrüt ihtarında bulunulması ile gerçekleşmektedir…” Dolayısı ile kefilin temerrüdü, cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği ile davalı/ kefilin, sözleşmede gösterilen azami kefalet limitleri aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve ferilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacağının kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Dosyanın tetkikinde smm kökenli bilirkişinin raporunda alacak ve faiz hesaplamasında çelişkilerin bulunduğu anlaşılmakla, takip talebindeki alacak miktarları ile mukayese edilmek ve faiz oranları yönünden ayrıntılı ve gerekçeli değerlendirmenin yapılması amacı ile bankacı bilirkişi marifeti ile inceleme icra edilmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi kapsamında davacı banka kayıt ve defterlerinin münhasır delil vasfının tanındığı, anılı son kök ve ek raporla davalı asıl borçlu şirket ile davalı kefillerin dayanak genel kredi sözleşmesine istinaden sorumluluğunun bulunduğunun belirlendiği, alacak miktarının yanlar arasındaki sözleşme, kredi ilişkisi ve bankacılık mevzuatına uygun olarak belirlendiği, taleple bağlılık kuralı gözetilerek değerlendirme yapılmasının gerektiği, bu hali ile mahkememizce denetlenen raporun davacı talebi aşılmamak üzere hükme esas alınabileceği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davacının davalılardan takip tarihi itibariyle rotatif krediden dolayı 103.521,97-TL asıl alacak, 4.768,14-TL işlemiş faiz, kredili mevduat hesabı yönünden 10.715,39-TL asıl alacak, 307,98-TL işlemiş faiz, 253,81-TL BSMV, 579,27-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 120.146,56TL alacaklı ( davalı kefil …’in rotatif krediden dolayı 103.521,97-TL asıl alacak, kredili mevduat hesabı yönünden 10.715,39-TL asıl alacak olmak üzere toplam 114.237,36TL asıl alacaktan sorumlu olması kaydıyla) olduğunun tespiti ile bu miktara vaki davalıların itirazın iptaline, fazlaya dair istemin reddine, Rotatif krediden dolayı asıl alacak 103.521,97-TL’ye, takipten itibaren %48.48, kredili mevduat hesabı yönünden 10.715,39-TL asıl alacağa takipten itibaren %30.24 oranında temerrüt faizi ve % 5 BSMV uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, davalıların sorumlu oldukları miktardaki alacağın % 20’sine tekabül eden icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davacının davalılardan takip tarihi itibariyle rotatif krediden dolayı 103.521,97-TL asıl alacak, 4.768,14-TL işlemiş faiz, kredili mevduat hesabı yönünden 10.715,39-TL asıl alacak, 307,98-TL işlemiş faiz, 253,81-TL BSMV, 579,27-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 120.146,56TL alacaklı ( davalı kefil …’in rotatif krediden dolayı 103.521,97-TL asıl alacak, kredili mevduat hesabı yönünden 10.715,39-TL asıl alacak olmak üzere toplam 114.237,36TL asıl alacaktan sorumlu olması kaydıyla) olduğunun tespiti ile bu miktara vaki davalıların itirazın iptaline, fazlaya dair istemin reddine,
Rotatif krediden dolayı asıl alacak 103.521,97-TL’ye, takipten itibaren %48.48, kredili mevduat hesabı yönünden 10.715,39-TL asıl alacağa takipten itibaren %30.24 oranında temerrüt faizi ve % 5 BSMV uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına,
2-Davalıların sorumlu oldukları miktardaki alacağın % 20’sine tekabül eden icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 8207,21 TL karar-ilam harcından, Davacı tarafça peşin yatırılan 1529,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 6677,8 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, (Davalı kefil …’in 6274,14 TL ile sorumlu tutulmasına)
4- Davacı tarafça yapılan 1786,1 TL yargılama giderinin; davanın kabul oranına göre hesaplanan 1694,62 TL ‘sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine (Davalı kefil …’in 1611,27 TL ile sorumlu tutulmasına)
5- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 15.363,92 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, (Davalı kefil …’in 14.802,55 TL ile sorumlu tutulmasına)
6- Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ödenmesine,
7- Davacı tarafça peşin yatırılan 1.529,41 TL harç ile 27,70 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.557,11 TLnin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine, (Davalı kefil …’in 1.404,69 TL ile sorumlu tutulmasına)
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır