Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1113 E. 2018/596 K. 19.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1113
KARAR NO : 2018/596
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2015
KARAR TARİHİ : 19/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davaya konu çek …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından takibe konulduğunu, öncelikli olarak işbu takibin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması yönünde teminatsız veya teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, işbu talebin kabul görülmemesi durumunda ise yargılama aşamasında çek bedelinin haciz ve muhafaza baskısı altında bulunan borçlular tarafından icra dosyasına yatırılması halinde icra dosyasına yatan bedelin dava sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesi hususunda teminatsız veya teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava tarihi itibari ile henüz davaya konu çek bedeli, takip dosyasına yatırılmamış olduğundan bu aşamada davaya konu çekte asıl yetkili hamilin müvekkil firma olduğunun kabulü ile, çekin istirdadını, şayet yargılama aşamasında çek bedelinin tahsil edilmesi halinde tahsil edilen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birliket davalılardan … Grup Yönetim Hizm ve Danışmanlık Tic. Ltd. Şti’den istirdadını, davalıların %20’en az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmelerini, masraf ve vekalet ücretinin davalı taraflara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Grup Yönet. Hiz ve Dan. Tic. Ltd. Şti vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu çek …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icraya konulduğunu, icra dosyasından da anlaşılacağı üzere davacı icra takibinde taraf olmadığını, dolayısıyla aynı icra dosyasından ödenen para için istirdat davası açma hak ve ehliyeti olmadığını, bu yönüyle davacının taraf sıfatı olmadığını, husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini, bu talep kabul edilmediği takdirde müvekkil şirket meşru hamil olduğundan davanın reddini, %20’den aşağı olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesine mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … İle …’ne dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalılar tarafından Mahkememize cevap dilekçesi ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında özetle; “111.306,85-TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek reeskont faizi ile birlikte.. ” tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 15/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin kendisine çek teslim bordrosu ile teslim edildiğini ve hemen akabinde çekin çalındığı gerekçesi ile ödeme yasağı koydurduğu 100.000,00-TL’lik çek üzerinde davacı firmanın cirosunun bulunmadığını, bununla birlikte çekin 04/05/2015 tarihinde ….. Ltd’nin borcuna mahsuben olmak üzere davacı muhasebe kayıtlarına alındığını, ayrıca davacı şirketin muhasebe kayıtları üzerinde yapılan incelemede, dava dışı … Ltd. Şti ile çok sayıda mal alım satımı ve çek tahsilat ve ödemelerin bulunduğu ve aralarında yoğun bir ticari ilişkinin süregelmekte olduğunu, davacının davalılarla ise herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı da kayıtlaın incelenmesi neticesinde ayrıca anlaşıldığını, dava dışı … Döküm Ltd. Şti’nin muhasebe kayıtlarına ulaşılamadığını, bununla birlikte çek teslim bordrosu çeke ait davacı muhasebe kayıtları ve aralarında bulunan yoğun ticari ilişki nedeni ile işbu çekin … Döküm…Ltd Şti tarafından davacı firmaya ödeme yapma amaçlı olarak verildiğini ve çekin hemen akabinde davacının rızası hilafına elinden çıkmış olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 15/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Kök rapor sonuç ve kanaat kısmının 4.maddesinde belirttiği üzere dava konusu 100.000,00-TL’lik çek ile ilgili olarak; öncelikle yasal defterlerini e-defter ortamında tutmakta olan … şirketinin 2015 yılı e-defter beratlarının usulüne uygun olarak oluşturulduğunu, dava dışı … şirketinin dosyaya sunmuş olduğu yasal defter kayıtları incelendiğini, yapılan incelemede davacı şirkete ödeme amaçlı olarak verilen 100.000,00-TL’lik dava konusu çekin, dava dışı … firmaının muhasebe kayıtlarına 01/04/2015 tarihinde 320-Satıcılar hesabı borç, 101- Alınan çekler hesabına da alacak kaydedilerek muhasebe kayıtlarından çıkılmış olduğunu, belirtline yevmiye kaydı toplamda 160.000,00-TL üzerinden gerçekleştirilmiş olup, … tarafından davacıya belirtilen tarihte verilen diğer çeklerle birlikte bu tutarı oluşturduğunu, dava dışı şirket ile davacı arasındaki yoğun ticari ilişki hakkında kök raporda bilgi verildiğini, bu son hususla birlikte 100.000,00-TL’lik çekin dava dışı şirket tarafından aralarındaki ticari ilişkiye dayanarak davacı şirkete ödeme amaçlı olarak verildiğini mütalaa etmiştir.
Dava; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu çekin istirdadı talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafın dava dışı … Döküm ve Sıhhi Tesisat San. Ltd. Şti.’ den alacağına mahsuben 30.03.2015 tarihli çek çıkış bordrosunda yer alan müşteri çeklerinin teslim alındığı, çeklerin davacı şirketin çek üzerinde cirosu bulunmaksızın şirket yetkilisinin elinden rızası hilafına çıktığı, bu hususta …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında zayi nedeniyle iptal davası açıldığı, ancak davalı … … Ltd.. Şti. tarafından davaya konu çekin …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konulduğu, davacının davalılarla herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığından ve davaya konu çekin h hamilinin davacı şirket olduğundan bahisle eldeki istirdat istemli davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında da belirlendiği üzere; davacı ve dava dışı … Döküm ve Sıhhi Tesisat San. Ltd. Şti.’ nin ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda; davacı şirkete ödeme amaçlı verilen davaya konu çekin dava dışı şirketin muhasebe kayıtlarında alacak kaydedilerek çıkılmış olduğu, davacı ve dava dışı şirket arasında yoğun ticari ilişki bulunduğu, davaya konu çekin davacı şirkete ödeme amaçlı verildiğinin belirlendiği, davacının diğer davalı şirketlerle herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, 30.03.2015 tarihli çek çıkış bordrosunda da dava dışı … Döküm ve Sıhhi Tesisat San. Ltd. Şti tarafından davaya konu çekin davacı şirkete teslim edildiğinin anlaşıldığı, bu kapsamda davacı şirketin dava dışı şirket ile aralarında ticari ilişkinin bulunduğunun belirlenmesi ve çekin rızası hilafına elinden çıkmadan önceki yasal hamili olduğu hususunun kabulü gerektiği, bu sebeple eldeki istirdat talebi yönünden davacının taraf sıfatının bulunduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca davalının dava konusu yapılan çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Bu durum karşısında davada ispat yükü davacıya ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır.
Somut olayda; davaya konu çekte ciro silsilesinin görünüşte düzgün olduğu, ciro silsilesinde imzası bulunanların imzalarının gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu olmadığı, TTK’nın 792. maddesi gereğince davalıların çeki iktisap ettiği anda kötü niyetli olduğu veya ağır kusurunun bulunduğunun davacı tarafından ispat edilemediği, ilgili madde gereğince davalı hamilin ağır kusur ve kötüniyetinin kanıtlanmasının gerektiği, dosya münderecatından davalı hamil takip alacaklısının bile bile davacının zararına kötüniyetli olarak bonoyu ciro ile temlik alarak takibe koyduğu hususu ile ağır kusur ve kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından, ayrıca takip konusu yapılmış olmakla yeminin de konusunu oluşturmayacağından yerinde görülmeyen davanın reddi gerekmiş, diğer davalılar yönünden istirdat davası açılamayacağından diğer davalılar aleyhine açılan davanın da reddine karar vermek gerekmiş, buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 1.707,75-TL harçtan 35,90-TL’in mahsubu ile artan 1.671,85-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı … Grup Yönetim Hizm. ve Danışmanlık Tic. Ltd. Şti, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 10.750,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile ilgili davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı ve davalı IDS vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/06/2018

Katip Hakim