Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1094 E. 2018/658 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1094
KARAR NO : 2018/658

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 06/11/2015
KARAR TARİHİ : 03/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … adına kayıtlı … Bilişim ile diğer davalı arasında 22/03/2011 tarihinde ADS hizmeti süper bayi sözleşmesi imzalandığını, müvekkili ile de davalı …’in süper bayisi olan … adına kayıtlı … Bilişim arasında 15/06/2011 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, müvekkil sözleşmeden doğan sorumlulukları tam ve eksiksiz olarak süresinde yerine getirdiğini, davalılar adına kayıtlı … Bilişim’e … 21. Noterliği aracılığı ile … tarih ve … yevmiye numaralı, sözleşme konusu işin bedelinin ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, gönderilen ihtarnameye, … verdiği cevapta her iki davalı arasındaki sözleşmenin varlığının doğrulandığının, müvekkil tarafından yapılan işler ve bedelleri yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edileceğini, ihtarname neticesinde dahi ödenmemiş olan 35.000,00-TL’nin faiziyle birlikte tarafına ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … AŞ vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı … ile müvekkili … A.ş arasında yazılı ya da sözlü hiçbir sözleşme bulunmadığını Bu hususun dava dilekçesi ile de sabit olduğunu öte yandan ,bütün tarafları tacir olan iş bu davanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde açılması gerekmekte olduğunu müvekkil şirket T.C Bilgi Teknolojileri ile İletişim Kurumu tarafından telefon ve internet hizmetleri vermek üzere yetkilendirildiği bir işlemetci olduğunu Ticari faaliyetinin gereği olarak sunduğu hizmetlerin satış ve pazarlanması için tüm Türkiye’de faaliyet gösteren geniş bir bayi ağıyla çalıştığını sözleşme imzaladığı bayilerin alt bayilerle çalışıp çalışmaması hususu tamamen kendi sorumluluklarında olduğunu Müvekkil şirket ile diğer davalı arasında imzalanmış olan ADSL Hizmeti Süper Bayi Sözleşmesi müvekkili Şirket tarafından … 31.Noterliği’nden gönderilen 11 Kasım 2011 tarih ve … yevmiye Numaralı ihtarname ile feshedildiğini Her ne olursa olsun ,davacının kendisi ile sözleşme imzalayan diğer davalıdan ziyade müvekkili şirketi sorumluluk altına sokmaya çalıştığı bu isteğin kabülü halinde …,… ,…,…,… gibi binlerce bayi ile çalışan müvekkili gibi şirketlerin bu ,bayilerin kendileri ile sözleşme imzalayan alt bayilere karşı sorumlu oldukları ve bir kez daha ödeme yapma sonucu doğduğu bu durumun hukuka ve hakkaniyete uygun olmayacağı ,suistimallere açık bir pazar oluşturacağının açık olduğu Müvekkilinin hiç görmediği ,kendi ticari unvanın dahi geçmediği bir sözleşmeden dolayı sorumlu olması ve ödeme yapması gerektiğinin hukuken kabul edilemeyeceği , ve yukarıda açıklanan nedenlerle iş bölümü itirazlarının kabülü ile görevsizlik kararı verilmesini, davacı ile müvekkil şirket arasında hiçbir hukuki ilişkinin bulunmaması ve açıklanan şair nedenlerle müvekkilinin hakkında açılan davanın reddine ,mahkeme giderleri ,avukatlık ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde yer alan sözleşmede imzası bulunan davacı ile müvekkil firma arasında herhangi bir sözleşme tanzim edilmediğinden iş bu sözleşme ve içeriğini kabul etmediklerini ,Müvekkil firmanın davacıya bir yükümlülüğü olmadığını öyle ki sözleşme altındaki imzanın müvekkil firma yetkisi …’a ait olmadığından bu sözleşmede geçersiz olduğunu müvekkil firmaya böle bir borç yükümlüğü de yüklenemeyeceği davacı ,müvekkil firma ile yaptığı ve bahsi geçen ödemeler için müvekkil firma hiç bir şekilde fatura ve benzeri resmi evrak göndermediği gibi müvekkil firmanın kayıtlarında davacı tarafa karşı bir ödeme ya da başka bir kayıt mevcut olmadığı bu da davacının olmayan bir alacağını müvekkil firmadan tahsil etmesi anlamına geldiği yukarıda belirtikleri nedenlerden dolayı ilk itirazlarımızın kabülü ile sayın mahkemenizin görevsiz ve yetkisiz olduğundan dolayı davanın reddini imza itirazlarının kabülü’nü ile sözleşme altındaki imzanın müvekkil firma yetkilisine ait olmadığından ,sözleşmenin geçersiz olması ve diğer bahsedilen sebepler ile davanın reddini ,yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine talep etmiştir .
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/88 Esas ve 2014/123 Karar sayılı dosyasında 18/03/2014 tarihinde görevsizliğine karar verildiği, tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine hükmün 15/01/2015 tarihinde kesinleşmiş olup, işbu dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 08/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Tetkik konusu 15/06/2011 tarihli … Bilişim … ile Bayi … Telekominikasyon … arasında düzenlenmiş bayilik sözleşmesi fotokopisinde … Bilişim …’a atfen atılmış imzanın …’ın mevcut mukayese imzaları arasında aynı el ürünü olduğunu gösterir grafolojik ilişki kurulamadığını mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 04/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ile davalıların defter ve belgelerinin incelenmemiş olduğunu, davacı tarafından iddia edilen alacağın ile ilgili olarak bu durumu kanıtlayacak hiçbir somut veri veya belgenin dosyaya sunulmamış olduğunu, fatura, hakediş belgesi veya yapılan iş listesi bulunmadığını, yapılan sözleşmenin davacı ile davalı … arasında olduğunu, diğer davalı … ile aralarında doğrudan veya dolaylı bir ilişki tespit edilemediğini, doğrudan veya dolaylı bir hizmet sunduğunun somut kanıtlarının bulunmadığını,davacı ile davalı … arasında yapılan sözleşme kapsamında davacının hangi hizmetleri yaptığının somut olarak anlaşılamadığını mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 24/04/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı … ile davalılardan …’ın defter ve belgelerinin incelenmemiş olduğunu, davalı … AŞ’nin defter ve belgelerinin incelenmiş olduğunu, davacı tarafından iddia edilen alacağı ile ilgili olarak bu durumu kanıtlayacak hiçbir somut veri veya belgenin dosyaya sunulmamış olduğunu, fatura, hak ediş belgesi veya yapılan iş listesi bulunmadığını, yapılan sözleşmenin davacı ile davalı arasında olduğunu, diğer davalı … ile aralarında doğrudan veya dolaylı bir ilişki tespit edilemediğini, doğrudan veya dolaylı bir hizmet sunduğunun somut kanıtlarının bulunmadığını, davalı … ticaret defterlerinde davacıya ilişkin bir bilgi veya veriye rastlanmadığını, davacı ile davalı … arasında yapılan sözleşme kapsamında davacının hangi hizmetleri yaptığının somut olarak anlaşılamadığını mütalaa etmiştir.
Dava; Bayilik sözleşmesi nedeniyle alacak talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; Davalı … adına kayıtlı Arise Bilişim ile diğer davalı arasında 22/03/2011 tarihinde ADSL hizmeti süper bayi sözleşmesi imzalandığını, davacı ile de davalı …’in süper bayisi olan … adına kayıtlı … Bilişim arasında 15/06/2011 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşmeden doğan sorumlulukları tam ve eksiksiz olarak süresinde yerine getirdiğini, davalı … adına kayıtlı … Bilişim’e … 21. Noterliği aracılığı ile … tarih ve … yevmiye numaralı sözleşme konusu işin bedelinin ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, bahse konu sözleşmeler kapsamında davacı tarafından yapılan işler ve bedellerin ödenmediğinden bahisle 35.000,00-TL’nin faiziyle birlikte davalılardan tahsili talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı … AŞ. cevap dilekçesinde; davalı … ile aralarında imzalanmış olan ADSL Hizmeti Süper Bayi Sözleşmesi’nin … 30. Noterliği’nin 11.11.2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiğini, davanın diğer tarafları arasında yapılan sözleşmesinin kendilerine sirayet ettirilemeyeceği ve bu sözleşmede taraf olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Diğer davalı … cevap dilekçesinde ise; yetki itirazında bulunarak Kocaeli Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava dosyasına ibraz edilen bayilik sözleşmesi altındaki imzanın davalı …’a ait olmadığını beyan ederek aleyhine açılan davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı …’ın sözleşme altındaki imzaya itirazı nedeniyle Mahkememizce imza incelemesi hususunda dosya kapsamına alınan 08/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda; tetkik konusu 15/06/2011 tarihli … Bilişim … ile Bayi … Telekominikasyon … arasında düzenlenmiş bayilik sözleşmesi fotokopisinde … Bilişim …’a atfen atılmış imzanın …’ın mevcut mukayese imzaları arasında aynı el ürünü olduğunu gösterir grafolojik ilişki kurulamadığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle bayilik sözleşmesinde bulunan … Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki sözleşmesi davalı … hakkında hüküm ifade edemeyeceğinden ve HMK’nın 7/1. maddesi gereğince mahkememiz yetkili olduğundan bu davalının yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporlarında da belirlendiği üzere; Davalı … AŞ. ile davacı arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığı gibi doğrudan veya dolaylı bir ilişkinin de tespit edilemediği, bu bağlamda bu davalı yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerektiği, diğer davalı … ile davacı arasında düzenlendiği beyan edilen bayilik sözleşmesi altındaki imzanın davalı …’a ait olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, bu kapsamda taraflar arasında düzenlendiği iddia edilen sözleşmenin davalı … yönünden hüküm ifade etmeyeceği, ayrıca davacı tarafından iddia edilen alacak ile ilgili hiçbir somut veri ve belgenin dosyaya ibraz edilemediği, fatura, hakediş belgesi ya da yapılan işin listesinin sunulamadığı, davacı tarafça verildiği beyan edilen hizmetlerin gerçekleştirildiğinin ispat edilemediği anlaşılmış, bu nedenle davalı … aleyhine açılan davanın da esastan reddine karar vermek gerekirmiş, buna ilişkin yukarıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … A.Ş. aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davalı … aleyhine açılan davanın reddine,
3-Davacı tarafından yatırılan 519,75-TL harçtan 35,90-TL’in mahsubu ile artan 483,85-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı … A.Ş., kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 7.maddesine göre hesaplanan 2.180,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile ilgili davalıya verilmesine,
5-Davalı …, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.200,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile ilgili davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı ve davalı … vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/07/2018

Katip …

Hakim …