Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1083 E. 2019/531 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1083
KARAR NO : 2019/531
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2015
KARAR TARİHİ : 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket, Afyonkarahisar ili Anıtkaya Kasabasında un fabrikası işletildiğini, müvekkilin işyerinin idari kısmına, 03/02/2013 tarihinde gece ile sabah saatleri arasında kimliği bilirsiz kişi veya kişilerce girilerek, idari büroda bulunan çelik kasa kesici ve delici aletler ilde delinerek açılmış ve içinde bulunan 20.000,00-TL civari nakit para, 80 adet cumhuriyet altını, 10 adet bilezik ve bir çok müşteri çek ve senetlerinin bulunduğu senet cüzdanının çalındığını, olayla ilgili olarak kolluk tarafından geniş çaplı araştırma yapılmış olduğunu, soruşturma dosyası … Cumhuriyet Savcılığı’na intikal ettirilmiş ve … soruşturma nosunu almış olduğunu, davalı bu çeki kabul ederken basiretli bir tacir gibi davranmamış ve gerekli araştırmayı yapmamış olduğunu, kaldı ki davalı bir tacir olan bu çeki kabul ederken ve üzerinde birden fazla ciro bulunmasından dolayı daha hassa davranması ve kabul ettiği çekleri daha iyi araştırması gerekmekte iken bunun yapılmadığını, zeten davaya konu çekler çalındıktan sonra tedbir kararlarının bankaya ulaştığını, davalının bunu kolayca fark edebilmesi gerekirken ağır kusurlu olarak müvekkilin zararına çeki kabul ettiğini, söz konusu çekin çalıntı olması ve imzaların sahte olması, ayrıca çek üzerinde alenen tahrifat yapılması nedeniyle HMK gereği teminatsız olarak, davacı müvekkil şirket hakkında icra takibi yapılmaması için tedbir kararı verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa çıkarılan tebligatların usulüne uygun yapıldığı fakat herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; çekin istirdadı istemine ilişkindir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas, karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın mahkemede tevzi edildiği anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı ve … Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyası ve … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı dosyası celp edilmiştir.
Huzurdaki davada ihtilaf; dava konusu çekin (… şubesine ait 01/11/2014 tarihli 5000 TL bedelli çek) davalıdan istirdadının talep edilip edilemeyeceği hususlarında toplanmaktadır. Davaya konu çek bakımından uygulanması gereken 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun TTK 792. maddesi uyarınca; “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek sözkonusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü geçerlidir. Kanunun 710/3 c. 2 hükmüne göre ise; ödeyen kişi, cirolar arasında düzenli bir silsile bulunup bulunmadığını incelemekle yükümlü ise de; cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda değildir. Bu hükmün ratio legis’i uyarınca, ödeyen kişinin (senet borçlusu gibi), senedi devralan kimselerin de ciro silsilesinde şeklen mevcut gözüken ciroların (imzaların) geçerliliğini (sıhhatini) araştırma yükümlülüğü mevcut değildir. Bu nedenle, ciro silsilesinde şeklen mevcut görünen imzalardan birinin temsil yetkisinin bulunmaması sahte imzanın söz konusu olması gibi bir nedenle geçersiz olması, ciro silsilesinde bir kopukluk olarak değerlendirilmez. Zira ciro silsilesinin, vadeden önce ödeme hali için TTK. m. 710/2 hükmünde öngörülen istisnai hal hariç olmak üzere, senedi ödeyecek olan kimse için dahi ancak ve sadece şeklen (imzaların teselsül edip etmediği yönünden) incelenmesi yasal bir yükümlülük olarak öngörülmüştür. Bu itibarla, kambiyo hukuku anlamında ciro silsilesinde bir kopukluğun mevcut olmadığı ve davalının şeklen meşru hamil konumunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının ,davalı hamilin kötü niyetle çeki iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu olduğunu ispatlaması gerekmektedir ancak dosya bir bütün olarak incelendiğinde davalının kötü niyetli iktisabına veya ağır kusurlu olduğuna ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı gibi çek üzerinde imza incelemesi talep edilmesine rağmen çek aslının soruşturma makamları nezdinde mevcut olmadığı ve bulunduğu merci hakkında mahkememizce verilen süreye rağmen davacı tarafın beyanda bulunmadığı ve dosyanın mevcut hali ile karara bağlanmasının talep edilmesi kapsamında imza incelemesi yapılmasının mümkün olmadığı, tüm bu nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL ret harcından peşin alınan 85,39-TL harcın mahsubu ile artan 40,99-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/06/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır