Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1061 E. 2019/520 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1061
KARAR NO : 2019/520
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/10/2015
KARAR TARİHİ : 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı … San. Ve Paz. A.Ş arasında 21/02/2014 tarihinde içme suyu sözleşmesinin imzalandığını, iş bu sözleşmeye göre müvekkil ile davalı … San. Ve Paz. A.Ş arasında … Cad. … Sok. No: … Tekirdağ adresinde bulunan personelin 1 yıl süre ile içme suyu temini işinin müvekkile verildiğini hüküm altına alınmış olduğunu ve karşılık imzalandığını, iş bu sözleşmenin sona erme tarihi 21/02/2015 tarihi ve 08/08/2014 tarihinde davalıya ait fabrikada meydana gelen zehirlenme olayından dolayı sular ileri sürülerek hiçbir delil ve ipsat olmadan müvekkil suda zehirlenme oldu denilerek suçlandığını, bu olay sonunda; 30/08/2014 tarihinde davalı fabrika güvenlik görevlisi müvekkili arayarak damacalarınızı gelip alın, kıldı ki 28/08/2014 tarihinden sonra müvekkilinden su alınmamış olduğunu, zehirlenme olayı sonucu mağdur işçilerden … fabrikada zehirlendiğinden dolayı müşteki olmuş ve savcılık dosyasının açıldığını, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma nolu dosyasında müştekinin olay günü verilen sudan içmemesi karşısında su sağlayıcısı … ‘un meydana gelen yaralanmada kusurunun bulunmadığı sebebiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiğine, zehirlenen işçinin dahi su içmediğini beyan etmesine rağmen davalının müvekkili suçlaması ve ihaleyi feshetmesi davalıya ali fabrikadaki işçi sayısının çokluğu ve çocuğunun evlerinde bu suları içmesi de göz önüne alındığında müvekkilin ticari itibara zedelendiğini, sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı zararının dışında birçok ev müşteriisi dahi su alımını bıraktığını, sizin sularınız zehirli imiş diyerek müvekkilin şahsını dahi yıprattığını, açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenler; manevi tazminata ilişkin tüm talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla, haksız olarak müvekkilin ihalesinin feshedilmesinden ve zehirlenme olayından müvekkilin sularının sorumlu tutulmasından dolayı; ticari itibar zedelenmesinden kaynaklı kaybedilen müşterilerden dolayı oluşan maddi zararlarla, ihalenin süresinden önce ve haksız olarak feshedilmesinden doğan zararlara karşılık fazlaya dair dava ve talep haklarının saklı kalmasıy kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL tazminatın sözleşmenin haksız feshi tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 08/08/2014 tarihinde şirket tesisinde 28 çalışan sudan zehirlenmiş ve 20 çalışan 1 gün boyuna çalışamamıştır, aynı şirket tesisinde çok sayıda çalışanın aynı şekilde rahatsızlanması üzerine olayın gerçekleştiği günün gecesi müvekkil şirketin fabrika doktoru tarafından bağımsız analize gönderilmek üzere içme suyu örnekleri alınmış ve hastanenin çoklu zehirlenme vakası olması sebebiyle polise bildirmesi ve polisin … İl Sağlık Müdürlüğü’ne haber vermesi üzerine ayrıca … İl Sağlık Müdürlüğü tarafından olayın gerçekleştiği günün ertesi günü hem şebeke içme suyundan hem de davacı tarafından tedariki sağlanmış olan içme sularından analiz için örnek alındığını, bu süreçte İl Sağlık Müdürlüğü’nün analiz için örnek almak amacıyla fabrikaya geleceği ve örnek alınması esnasında gözlemlemek amacıyla fabrikaya geleceği ve örnek alınması esnasında gözlemlemek amacıyla mevcut bulunabileceği davacı taraf telefon ile bildirilmiş ancak numune alma sürecinde davacı taraftan hiç kimsenin gönderilmediğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, taraflar arasında imzalanmış bulunan sözleşme kapsamında müvekkil şirketin doğmuş veya doğacak tüm zararları rücu etme hakkının sözleşmenin 3. Maddesinde düzenlenmiş olan cezai şart talep hakkının saklı tutulmasını, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşme ve ihtarnamelerin ibraz edildiği görülmüştür.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor. Sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … tarafından hazırlanan 18/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Dava dosyasında yer alan analiz raporlarının, 17.02.2015/25730 tarih ve sayılı resmi gazetede yayımlanan İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik gereği hazırlanması zorunlu, asgari sayıda parametrenin değerlendirildiği sıradan raporlar oldukları, zehirlenen çalışanların içtiği suyun kalitesini temsil etmeyeceklerini, dava dosyasında yer alan mevcut bilgiler ile zehirlenme vakalarının içme suyundan kaynaklı olduğunun söylenmesi ya da tersine içme suyundan değil denmesinin imkansız olduğunu, başka damacanalardan alınan içme suyu numunelerinin, bekleme süreleri göz önüne alınmadan gerçekleştirilen analiz sonuçlarının, zehirlenen çalışanların içtiği suyu temsil etmeyeceğini, geçmiş dönemde gerçeklemiş olan içme suyundan zehirlenemyi, doğru dahi olsa, bu gün ispatlamanın ihtimal dahilinde olmadığını, diğer yandan 03/08/2012 ve 04/08/2012 tarihli bir çok gazete haberinde yer alan Sağlık Bakanlığı, tüketiciye ulaşıncaya kadar geçen süreçteki uygunsuz şartlar sebebiyle olumsuzlukların görüldüğü 114 damacana satış noktası ile buralarda satılan damacana suların markaların sitesinden açıkladı haberlerinde yer alan listede … şirketinin 103. Sırada yer aldığını, teknik tespitler ışığında davalı yanın sözleşmeyi haksız yere fesih ettiğinin kabulü halinde, rapor içerisinde yer verilen detaylı açıklamalar binaen, davacı yanın dava tarihine kadar geçen 14 aylık süre için uğradığı zararın 252.700,00-TL olacağını, bu tutar hasılat kaybı niteliğinde olduğundan, davacı yanon talep edebileceği tazminat tutarının hesaplanabilmesi için, davacı yana ait 2015 yılı gelir vergisi beyannamesinin dosyaya celp edilmesi ve bu beyanname ekinde yer alan gelir tablosu verilerinden, davacı yanın faaliyet karı/net satışlar oranı dikkate alınarak, kar kaybının tespit edilmesi gerektiğini…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler …, … ve … tarafından hazırlanan 28/11/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; ”…Teknik değerlendirmeler çerçevesinde davalının çalışanlarını korumak üzere sözleşmeyi feshih etmesinin haklı olduğunu, mahkeme aksi görüşte ise davacı yanın talep ettiği tazminat tutarının; sözleşmenin fesih edildiği tarihten, sözleşmenin normal hitam tarihi olan 21/02/2015 tarihine kadarki 6 aylık süre için 108.300,00-TL x 0,0365= 3.952,95-TL sözleşme feshinin haksız olması ve buna bağlı olarak davacı işletmenin piyasadaki itibarının zedelendiğinin kabul edilmesi halinde, davacı yanın sözleşmenin feshinden dava tarihine kadar 14 aylık süre için 252.700,00-TL x 0,0365= 9.223,55-TL olabileceğini…” mütalaa ettikleri anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; taraflar arasında akdedilen 1 yıl süreli 21/02/2014 tarihli içme suyu sözleşmesinin 08/08/2014 tarihinde davalıya ait fabrikada meydana gelen zehirlenme olayından dolayı feshedilmesinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, davacının sözleşmenin davalı tarafça haksız nedenle feshedildiği iddiası ile tazminat isteminin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve kök rapor ile kök raporu hazırlayan bilirkişi heyetine dahil edilen halk sağlığı alanında uzman işyeri hekimi bilirkişi marifetiyle eklenen tespitlerin yer aldığı ek rapor kapsamındaki görüş ve mütalaanın tetkiki sonucunda; taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği itibariyle davacının, davalıya sağlık açısından herhangi bir sorun doğurmayacak özellikte iyi ve temiz içme suyu hizmeti sunmasının gerektiği, nitekim, sözleşmenin 1. maddesinde “… İşbu sözleşmenin konusu fabrikada mevcut personelin içme suyu ihtiyacının hıfsısıhha yönetmeliğine uygun olarak yapılması işi” hükmünün yer aldığı, 2. maddesinde ise “… Müteahhit umumi hıfsısıhha kanunu ile ilgili tüzükler gereği öngörülen temizlik ve hijyenik şartlara en iyi şekilde ziyaret edecektir. Her gün iki sefer fabrikaya su servisi yapacak olup suların nakliyesi ve fabrika içi dağılım müteahhide ait olacaktır, ayrıca su sebillerinin temin edilmesi, temizliği, bakımı ve tamiri müteahhit tarafından yapılacaktır. ” düzenlemesinin bulunduğu, aksi halde davalının sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. 08/08/2014 tarihinde davalıya ait fabrikada meydana gelen zehirlenme vakası kapsamında davacı taraf tarafından tedarik edilen içme sularından alınan analizlerde birden fazla damacana numunelerinde üremelerin tespit edildiği, davacının damacaların temizliği ve bakımından da sorumlu olması kapsamında davalı çalışanlarının uğramış olduğu zehirlenme vakası kapsamında içme suyu ve damacanalarının çalışanlar üzerinde risk yarattığı, her ne kadar şikayet yokluğundan soruşturmanın takipsizlik kararı ile neticelenmesi ve zehirlenme vakasının asıl sebebi hakkında faillerin aydınlanmamış olmasına rağmen damacana numuneleri analizleri, davacının sözleşmesel sorumluluğu ve davalının işçilerine karşı koruması gereken gözetim yükümlülüğü (işçiye yardımcı olmak, zarar görmesini engellemek, işçinin yaşam, sağlık ve beden bütünlüğünü korumak…) kapsamında riskli görünen içme suyu tedarikine devam etmesinin davalıdan beklenemeyeceği, anılı düzenlemeler karşısında, davacının verdiği içme suyu hizmeti kapsamında davalı çalışanlarının zehirlenme vakasının edimin yerine getirilmesindeki eksiklik olarak kabulünün gerekeceği, dolayısıyla, bu olay üzerine davalı şirketin sözleşmeyi feshetmiş olmasının sözleşmedeki hak ve yetkisini kullanmaktan ibaret olup, sözleşmenin feshinin bu nedenlerle haklı nedene dayandığı sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL ret harcından peşin alınan 170,78-TL harcın mahsubu ile artan 126,38-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı tarafça yapılan toplam 135-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya veirlmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekili yararına karar tarihindeki AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/06/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır