Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1059 E. 2020/567 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1059 Esas
KARAR NO : 2020/567

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2015
KARAR TARİHİ : 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil davacı şirket ile davalı arasında ticari ilişki kurulduğunu ve bu ilişkiye göre davalı şirket müvekkile mal tesliminde bulunacağını, müvekkil de karşılığında ödeme yapacağını, müvekkil ödeme yerine geçmek üzere davalı şirkete bilgileri verilen çekleri teslim ettiğini, taraflarca kararlaştırılan mallar davalı şirket tarafından hala müvekkil teslim edilmediğini, dolayısıyla çeklerin bedelsiz hale geldiğini, müvekkilin zor durumda kaldığını, çeklerin tahsil edilmesi halinde karşı taraf sebepsiz zenginleştiğini, müvekkile davalı şirkete teslim edilen çeklerin 3. Kişilere geçmiş olması ihtimaline de binaen Ekim ayı ve Kasım ayı vadeli çeklerin bankadan tahsil edilmesini engellemek için ödeme yasağı konulmasını, müvekkilin borcu olmadığının tespiti ve ekim ve kasım ayı vadeli çeklerin bankadan tahsil edilmesini engellemek için ödeme yasağı konulması gerektiğini, müvekkilin borcu olmadığının tespiti ve ekim ve kasım vadeli çeklerin ödenmesinin yasaklanması için iş bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, müvekkilin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitini, açıklamalar bölümünde belirtikleri esaslara göre çekin ekim ve kasım vadeli olanların ödenmesini önlemek üzere teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise teminat karşılığı ödeme yasağı konulmasını, çeklere dayanılarak icra takibinin açılmasının engellenmesini, takibin açılmasının engellenmesi, takibin açılması halinde takibin durdurulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya çıkarılan tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak, herhangi bir cevap verilmediği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; 2 adet çek yönünden bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Muhatap bankaya yazı yazılarak davaya konu çeklerin görüntüleri ile ödeme ve ibraz bilgileri celp edilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyası Uyap üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 09/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacının ibraz edilen ticari defterler kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğunu, açılış ve kapanış tasdikleri yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığını, mevcut tespitlere göre davacının ibraz edilen ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfının olduğu yönünde bilirkişi kanaati oluşmakla birlikte nihai takdirin mahkemede olduğunu, davalı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğini, dava konusu 30.10.2015 tarihli, … nolu ve 50.000,00-TL bedelli çek ve 30/11/2015 keşide tarihli, … nolu ve 50.000,00-TL bedelli çekin davacının ticari defterlerinde usulüne uygun olarak yer aldığını, davacının davalıdan dava tarihi olan 26/10/2010 tarihi itibariyle davalıdan 36.389,06-TL ve 31/12/2015 tarihi itibariyle davalıdan 106.012,49-TL alacağı olduğu diğer bir ifade ile davacının davalıya borcunun olmadığını, ibraz edilen bilgi ve belgelere göre davacının davalıdan alacağı olduğu kabul edilmekle beraber, davalı taraf huzurdaki davada davacıya dava konusu çek tutarları kadar fatura karşılığı mal verdiğini ispat etmeye mecbur olduğunu, ancak huzurdaki davada davalı taraf konu hakkında bilgi ve belgelerini tarafa ibraz etmediğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Yargılama sırasında davacı şirketin İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamında 20/11/2018 tarihinde iflasına dair karar verilmiş ve İİK’nın 218. maddesi kapsamında basit tasfiye usulü gereğince iflas müdürlüğü yargılamaya dahil edilmiş ise de İstanbul … İflas Dairesi’nin … sayılı iflas dosyası kapsamında tasfiyenin resen yürütüldüğü, iflas idare memurlarının seçilmeyeceği ve ikinci alacaklılar toplantısının icra edilmeyeceğinin tespit edildiği gibi İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/807 esas, 2019/1723 karar sayılı kararı ile davacı şirket hakkında hükmedilen iflas kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmakla; İİK’nın 194. maddesi gereğince yargılamanın durmasına yer olmadığı sonucuna varılmış olup yargılamaya devam edilmiştir.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacının keşidecisi (davalının lehtarı olduğu) olduğu, … Şubesi’ne ait, …çek numaralı, 30/12/2015 tarihli 50.000,00-TL bedelli çek ile celp edilen takip dosyasına (İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası) dayanak… çek numaralı, 30/11/2015 tarihli 50.000TL bedelli 2 adet çekin bedelsiz olduğu iddiasına dayalı olarak menfi tespit isteminin yerinde olup olmadığı hususunda toplandığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlığın niteliği gereğince öncelikle menfi tespit istemine konu çekler kapsamında davada ispat yükü üzerinde inceleme yapılmıştır. Bilindiği üzere kambiyo senedi niteliğinde olan çek, düzenlenmesine esas teşkil eden temel ilişkiden bağımsız karşı edimin ödenmesi şartına bağlanamayan kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi taahhüdünü içeren mücerret (soyut) bir borç ilişkini ifade etmektedir. Menfi tespit davalarında ise kural olarak; hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü hak iddia eden davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Ancak, borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş; ancak, bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu, ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 17/12/2003 gün ve E:2003/19-781, K:2003/768; 12/10/2011 gün ve E:2011/19-473, K:2011/607; 04/12/2013 gün ve E:2013/19-89, K:2013/1645; 14/05/2014 gün ve E:2013/19-1155, K:2014/660 sayılı ilamları). Bu durumda, davacı bu iddiasını HMK. 200. maddesi uyarınca, senet ile aynı nitelikteki yazılı delliler ile ispatlanmalıdır. Çek, bir ödeme vasıtası olup bedelsizlik iddasına dayalı menfi tespit davasında bunun aksini iddia eden davacının, çekin bedelsiz kaldığı iddiasını yazılı belge ile ispatlaması gerekmektedir. (Yargıtay 19. HD.’nin 18/06/2015 tarihli, 2014/15921 E. 2015/9050 K.)
Anılı açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davaya konu olan çeklerde davacı keşideci, davalı taraf ise lehtar olup çek bir ödeme vasıtası olmakla mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerekmektedir. Hal böyle olunca, bu karinenin aksini, bir diğer ifade ile çekin verilip karşılığında mal alınmadığı iddiasını yazılı delille ispatla yükümlü olan tarafın davacı olduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu olup aynı zamanda İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasına dayanak gösterilen …çek numaralı, 30/11/2015 tarihli 50.000-TL bedelli çek yönünden yapılan incelemede; davacı keşideci şirket yetkilisinin takip dosyasında mübrez 10/12/2015 tarihli tutanak kapsamında imzalı surette anılı çek borcunu kabul ve ödeme taahhüt beyanlarının yer aldığı görülmekle işbu dava kapsamında imzalı kabul beyanını hükümden düşürecek aynı kuvvette aksi yönde bir delile rastlanılmadığı anlaşılmakla; anılı çek yönünden menfi tespit isteminin reddine dair karar vermek gerekmiştir. Dava konusu…Şubesi’ne ait, …çek numaralı, 30/12/2015 tarihli 50.000,00-TL bedelli çek yönünden ise Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/15-2410 esas, 2015/2433 karar sayılı ilamı kapsamında davacı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış olup tahkikat aşamasında davacı yanın davalı tarafa yemin teklif ettiği, davalı tarafın HMK 228. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak davet edildiği ve hazır bulunulması gereken duruşmaya gelinmemesi sureti ile anılı çek yönünden bedelsizlik iddiasına yönelik vakıanın ikrar edilmiş olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulü ile, … BANK… Şubesi’ne ait, … çek numaralı, 30/12/2015 tarihli 50.000,00-TL bedelli çek yönünden davacıdan davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
A-… BANK…Şubesi’ne ait, …çek numaralı, 30/12/2015 tarihli 50.000,00-TL bedelli çek yönünden davacıdan davalıya borçlu olmadığının tespitine,
B-Fazlaya dair istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.415,50-TL ilam harcından peşin alınan 1.707,75-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.707,75-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.707,75-TL peşin harç ve 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.736,95-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.300,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafça yapılan 760,70-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 380,35-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır