Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1036 E. 2020/538 K. 28.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1036 Esas
KARAR NO : 2020/538
DAVA : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/10/2015
KARAR TARİHİ : 28/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/02/2008 tarihinde, davalı …’in sevk ve idaresindeki davalı …’a ait olan … plakalı araç seyir halinde iken yoldan geçmekte olan müvekkile çarptığını, ve yaralanmasına ne olduğunu, davacı müvekkilin tedavisi … Hastanesinde yapıldığını, kazaya sebep olan davalı sürücüve araç sahibi TBK 49. Vd devam eden maddeleri gereği işlemiş olduğu haksız fiilden sorumlu olduklarını, TBK 53. Maddesinde de belirtildiği üzere tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarılmasından doğan kayıplar bedensel olarak tanımlandığını ve bu zararları zarar görenin ütün masraflarını talep edilebileceği hükmü gereği vermiş olduğu maddi zararlardan sorumlu olduklarını, müvekkile bakım giderinin de davalı tarafça karşılanması gerektiğini, müvekkillere atfı kabil kusur ve her türlü indirimn edenleri dikkat alındıktan sonra davacı müvekkil için 1.000,00-TL maddi, 100.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 101.000,00-TL’nin davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkilin şuanda geçimini temin edebilecek durumda olmadığından 50.000,00-TL geçici ödeme verilmesini, kabul edilmediği takdirde aylık 3.000,00-TL olmak üzere her ay müvekkile geçici ödeme yapılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Bahse konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bedeni zararlar halinde maddi tazminat talepleri için şahıs başına azami poliçe teminat limiti 100.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davanın reddini, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmesini, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğini, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen kazada müvekkiline atfı kabil bir kusur bulunmamakta olduğunu, ancak dava dilekçesinde müvekkil …’in kusurlu olduğunun iddia edildiğini, davacı tarafın bu beyanlarını kabul etmediklerini, kaza davacı …’ın kontrolsüz bir şekilde aniden yola çıkması nedeniyle meydana geldiğini, davacının kontrolsüz bir şekilde aniden yola çıktığını fark eden müvekkil hemen frene bastığını, aracın direksiyonunu sola kırarak davacıya çarpmamak için elinden gelen gayreti gösterdiğini, davacı kaza esnasında yaya olarak kendisinden beklenen asgari davranışları yerine getirmeyerek kazaya sebebiyet verdiği, bu nedenle işbu kazada kusur atfedilmesini kabul etmediklerini, davanın reddini, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; 10/02/2008 tarihli trafik kazasından kaynaklı geçici ve sürekli iş göremezliğe dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketine yazı yazılarak poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
SGK’ya yazı yazılarak davacıya davaya konu trafik kazası nedeni ile ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin kurum kayıtları ve araç tescil kaydı celp edilmiştir.
Tedavi evraklarının celbine müteakip davacıya ait maluliyet raporu dosyamız arasına alınmıştır.
… Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2008/… esas sayılı ceza dava dosyası Uyap üzerinden celp edilmiştir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespiti amacı ile … Müdürlükleri’ne yazı yazılmış, yazı cevapları dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi Nadir Yayla marifetiyle hazırlanan 18/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Kazanın tanıkları davacı yayanın yola hızlı şekilde koşarak girdiğini beyan ettiklerini, davacı ise, ifadesinde, yola girdiği sırada, aracın geldiği Kastamonu tarafından kontrol etmediğini bildirdiğini, kazanın bu oluş şekline göre, yaya geçici bulunmayan bir yerden yolun karşı tarafına geçmek isterken, trafik kanunun 68. B. 3 maddesini ihlal eder şekilde, yolun iki tarafını da kontrol etmeden hızlı şekilde yola girip Kastamonu tarafından yani solundan gelen trafiği kontrol etmemesi sonucu bu taraftan gelen ve yaklaşmış olan davalı taraf ait aracın önüne yakın mesafeden emniyetsiz bir şekilde giriş yaparak araçlara ait ilk geçiş hakkını ihlal eden davacı yaya … kazada %75 oranında olmak üzere asli kusurlu bulunduğunu, davalı sürücü …’in kaza yerine hızlı seyrettiğini gösteren somut bir tespit ve tanık beyanı olmadığını, ancak, davalı sürücünün meskun mahal içinde far ışığı altında giderken, sağdan gelen ve ters tarafa bakarak yola giren davacı yayayı selektör veya korna ile uyarmaması, sert şekilde fren yapıp sola kaçmada geç kalması sebebiyle %25 oranında olmak üzere tali kusurlu olacağını…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … marifetiyle hazırlanan 06/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini kapsar şekilde zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunan ve davalı …’ın maliki olduğu … plakalı araç sürücüsü davalı …’in %25 oranında tali kusurlu olduğunu, davacı yaya …’ın %75 oranında asli kusurlu olduğunu, davalıların %25 kusur oranındaki trafik sigorta poliçesi teminat limitleri içinde kalmakta olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamında girmediğini, davalı sigorta şirketinin 20/10/2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olduğunu, diğer davalılar bakımından temerrüdün 10/02/2008 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağını, dava dosyasında … plakalı aracın kullanım amacının ticari olduğuna dair bir belgeye rastlanılmadığını, ATK tarafından kazalının malul kalmadığının belirlendiğini, sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zararının bulunmayacağını…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada ileri sürülen talepler kapsamında tatbiki gereken 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesi de; “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesi ise; ” Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludur.” şeklinde düzenlenmiş ve Kanunun 85/son maddesi gereğince işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu tutulmuştur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde ise haksız bir fiille başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir.
Huzurdaki davada; davalı sigorta şirketinin ZMSS ile sigortaladığı, davalı … adına kayıtlı aracın, davalı sürücü … idaresinde iken 10/02/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik hükümlerinden yararlanılarak yapılan inceleme neticesinde adli rapor kapsamında davacının sürekli iş göremezliğinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik süresinin ise 1 hafta olarak belirlendiği tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun tanzim edilmekle mahkememizce itibar edilir bulunan kusur/aktüerya bilirkişi raporu kapsamında ve celp edilen ceza dava dosyasındaki maddi tespitler ışığında yolun iki tarafını kontrol etmeden hızlı şekilde yola giren davacı yayanın trafik kazasının meydana gelmesinde %75 oranında asli kusurlu, davalı sürücünün ise yerleşim yeri içinde seyrederken yayayı uyarmaması, sert fren ve sola kaça tedbirinde gecikmesi nedeniyle %25 tali kusur olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yargılama devam ederken davacı …’ın vefat ettiği, davacılar vekilinin mirasçılardan alınmış vekaletnamesi ile veraset ilamını ibraz ettiği, maddi ve manevi tazminat istemlerinin mirasçılar yönünden devam ettiğini ileri sürdüğü görülmüştür. Nitekim dava devam ederken taraflardan birisinin ölmesi durumunda, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulmaktadır. (TMK m. 28/1). Eldeki davada olduğu gibi, yalnız öleni değil mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar ise tarafın ölümü ile konusuz kalmamakta olup bu davalara, tüm mirasçılar tarafından mecburi dava arkadaşı olarak devam edilmesi gerekmektedir. Somut olayda davacı mirasçıların, murislerinin ileri sürdüğü maddi ve manevi tazminat istemlerini devam ettirdikleri ve taraf teşkilinin gerçekleştiği anlaşılmakla, yargılamaya mirasçılar yönünden devam olunmuştur.
Kaza tarihinde yürürlükte olan düzenlemelere uygun hesaplama yöntemi gereğince talep konusu olan geçici iş göremezliğe dayalı maddi zararının 28,09-TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Talep edilen maddi tazminat miktarının zorunlu poliçe limitini aşmadığı, tüm bu nedenlerle ve anılan kanuni düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında, davalı sürücü ve davalı malik/ işletenin kanuni düzenlemeler gereğince geçici iş göremezlikten doğan işbu maddi zararını tazminle mükellef olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davacının (murisin) aynı zamanda manevi tazminat isteminde bulunması nedeni ile tatbiki gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, Hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarının adalete uygun olması gerektiği ,hükmedilecek bu paranın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşıması gerektiği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim manevi tazminat yönünde takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerekmektedir. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmış ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmıştır.
Anılı düzenlemeler ve içtihatlar ışığında somut olaya bakıldığında; yaralamalı trafik kazası neticesinde davacının (murisin) geçici iş göremezliğe düçar olması nedeni ile davacının manevi olarak zarara uğradığı ve davalı sürücünün haksız eylem faili, davalı araç malikinin araç işleteni sıfatı ile sorumlu olup davacıların manevi zararını gidermekle yükümlü oldukları sonucuna varılmıştır. Manevi tazminat miktarının belirlenmesi noktasında anılı düzenleme ve içtihatlar kapsamında değerlendirme yapılmış, olayın ağırlığı ve verdiği üzüntünün bir nebze olsun telafisi bakımından meydana gelen olayın oluş şekli, tarafların kusur oranı tarafların mali ve sosyal durumları dikkate alınarak manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacı yararına 3.000-TL manevi tazminatın davalı sürücü ve davalı araç malikinden haksız eylem tarihi olan 10/02/2008 tarihinden itibaren, aracın ticari vasıfta olduğuna ait delil bulunmaması nedeni ile yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine dair davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
A-Geçici iş göremezlikten kaynaklı 28,09-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren, davalılar … ve …dan kaza tarihi olan 10/02/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya dair maddi tazminat istemlerinin reddine,
B-Manevi tazminat talebinin Kısmen Kabulü ile,
Takdiren 3.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …dan kaza tarihi olan 10/02/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya dair manevi tazminat istemlerinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 206,85-TL ilam harcından peşin alınan 345,00-TL’den mahsubu ile bakiye 138,15-TL ilam harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 345,00-TL peşin harç ve 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 374,20-TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 2352,09-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 69,86-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 55,00-TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 53,37-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat yönünden; davacı taraflar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 28,09-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
7-Davalı … ve davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 971,91’er -TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara ödenmesine,
8-Manevi tazminat yönünden davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 3.000-TL vekalet ücretinin davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
9-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile anılı davalıya ödenmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır