Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1032 E. 2019/1236 K. 27.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1032
KARAR NO : 2019/1236
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2015
KARAR TARİHİ : 27/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile aralarında … ‘nin kiralama işlerini yapmak üzere ŞİFAHİ olarak anlaşıldığını; ancak bu anlaşma gereği bedellerin bir kısmının ödenmediğini, davacının iddiasına güre sözleşme bedeli toplam kiralama dönemi için (bu dönem taraflar arasında ihtilaflıdır) 150.000,00 TL + KDV olduğunu, aynca Erzurum’a seyahat ve konaklama giderlerini de davalının ödeyeceğini, ayrıca …’nin farklı bir şehirde bulunması hasebiyle o şehirde konaklayacak bir çalışanı (…’yı) da görevlendirdiklerini ve onun da giderlerinin davalı yanca ödenmesi konusunda anlaştıklarını, bu bedeller için toplamda 65.000,00 TL’lik fatura edilmiş alacağın davalı yanca ödendiğini, ancak bakiye 85.000,00 TL’nin kiralama danışmanlığı ücreti olarak ödenmesi gerektiğini ve aynca 5.000,00 TL + KDV olarak da … isimli çalışana ödenen üerciin geri alınması amaçlı olmak üzere toplamda 90.900,00 TL lik ödemenin yapılmadığından bahisle … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasından başlatıldığını ancak davalının itirazı ile takibin durduğunu, itirazın iptaline,takibin takip talebinde belirtilen ticari faiz oranı ile birlikte devamına, davalı borçlu aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki anlaşmanın 150.000,00 TL + KDV değil toplam kiralama donemi için KDV dahil 125.000,00 TL olduğunu, bu bedelin de davacının personellerinin otel ve uçak biletleri ile birlikte fazlasıyla ödendiğini, konaklama ve seyahat giderlerine ilişkin bir ödeme yapılmayacağını, o nitelikle bir anlaşma bulunmadığını, hatta bir görevli personel tahsis edilmesi ve ona ödeme yapılması hususunda da bir anlaşma yapılmadığını, bu nedenlerle davacının davasının reddi gerekliğini beyan ettiğini, davacının işini gereği gibi yapmadığını, …’nin yeterli doluluk oranına ulaşmasından evvel işi bıraktığını, hatla anlaşmalarının 5.9.2013-5.9.2016 dönemi için geçerli olmasına rağmen davacının bu tarihlerden çok evvel Erzurum’a dahi gelmeyi bıraktığını,haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddini, davacının kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün …takip sayılı dosyasında özetle; 90.900,00-TL tutarındaki alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ettiğini, davalı tarafça borca ve takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 04/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Ticari defterlerin sahibi aleyhine delil oluşturması hususu da dikkate alınarak, davalının ticari defterlerinde yer aldığı şekliyle, davacının 59.999,94-TL alacaklı olduğunun kabulü gerektiğini, davacının diğer alacak iddialarını geçerli delillerle ispat edemediğini, icra inkar tazminatı şartlarının da gerçekleştiğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 07/03/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Ticari defterlerin sahibi aleyhine delil oluşturması hususu da dikkate alınarak, davalının ticari defterlerinde yer aldığı şekliyle, davacının 59.999,94-TL alacaklı olduğunun kabulü gerektiğini, davalının faturalara itiraz etmeyerek ticari defterlerine işlemiş olmasının, anılan alacağın kesinleşmesini sağladığını, yine bu durumun alacak konusu faturalara ilişkin ayıplı ifanın bulunmadığı anlamına da geldiğini, aynı şekilde alacağın faturaya dayanması halinde, alacağın likit, icra inkar tazminatı talebinin de, yerinde olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, dolayısıyla heyetçe kök rapordaki görüş ve kanaatinde herhangi bir değişiklik oluşmadığını mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 25/09/2019 tarihli bilirkişi 2. ek raporunda özetle; Dava ve cevap dilekçelerinde yer verdikleri hususları tekrar ettikleri anlaşılmakla, söz konusu iddialara kök ve ek raporda cevap verildiğinden ayrıca kök raporda taraflar arasındaki cari hesap farklılıklarına ilişkin olarak yapılan tespitler ile ilgili vergi dairesinin olumsuz cevabı dikkate alındığında, kök ve ek rapordan ayrılmayı gerektirecek herhangi bir hususa rastlanmadığını mütalaa etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında davalı tanığı …’nın Mahkemenin duruşma salonuna huzura alınarak duruşmada dinlenildiği anlaşılmış olmakla; davalı tanığı …’nın beyanında; “ben Erzurumda bulunan vakıflara ait … ‘nin 2013 yılı ekim ayı ile 2014 yılı ağustos ayına kadar ayrılıncaya kadar müdürüydüm, ben davalı … Turizm’in sigortalı çalışanıydım, … kiralama yapan firmanın yöneticisidir, kiralama hizmeti vermekteydi, ben çalışıyor iken alışveriş merkezi henüz açılmamıştı ve faaliyete geçmemişti, 2013 yılı aralık ayında açılması planlanıyordu ancak 2014 yılı1 mayısta açılışı yapabildik, … davacı kiralama şirketinin çalışanıdır, 2014 yılının mart ayına kadar Erzurum a gelip giderek kiralama işleri ile ilgilendi, daha sonra gelmemeye başladı, ben gelmeme nedeninin kiralama konusunda sıkıştığını ve kiralama yapamadığı için gelmemeye başladığını düşünüyorum, tarflara arasında yapılan bir sözleşme olup olmadığını bilmiyorum dolayısıyla fesih olup olmadığını da bilmiyorum, ben … ‘ye 60.000,00TL bir ödeme yapıldığını duydum, ancak bunu başkalarından duydum net bir bilgim yoktur dedi,… gelmemeye başladığında …deki doluluk oranı %45 civarındaydı, açılış yapılan 1 mayısta ise % 55-60 civarındaydı, ancak bu açılıştan sonra da doluluk oranı arttı, kiralama işlemini açılıştan sonra davalı YeniSes’in ortakları bizzat yapmaya başladılar…” şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasında davalı tanıkları …, …, …, … ve …’ın Mahkemenin duruşma salonuna huzura alınarak duruşmada dinlenildiği anlaşılmış olmakla; davalı tanıklarınlarından …’ın beyanında; ” Ben … Turizm’de 2014 yılının Nisan ayında muhasebe yöneticisi olarak işe başladım. Ben başladığım tarihte kiralama şirketi zaten işi bırakmış gitmişti. Yaklaşık ortalama …’de % 30-35 oranında bir doluluk vardır. Ben taraflar arasındaki anlaşma hususunu bilemiyorum. Ancak işe başladığımdaki mevcut durumu söylüyorum. Daha sonra ben orada çalışırken planlanan 2013 yılının kasım ve aralık aylarında açılışı planlanmaktaydı. Ancak yeterli doluluk oranı sağlanamadığı için 2014 yılının mayıs ayında açılış yapıldı. Açılış yapıldığı zamanda % 40-50 oranında bir doluluğa sahipti. Daha sonra …’in katkılarıyla … % 100 doluluk oranına erişmiştir. 2014’ün Mart ayında … turizm ile davacı yollarını ayırdı…” şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı tanığı …’ın beyanında; “Ben … Turizm’in yönetimindeki …’de esnafım. Kiracı olarak mağaza işletmiyorum. Ben açılışından itibaren oradaydım. 1 MAYIS 2014 tarihinde açılış yapıldı. Yarı yarıya doluluk vardı. Bize 2013 yılının aralık ayında açılacağı söylendi. Ancak yeterli doluluk sağlanamadığından 5 ay sonra açıldı. Halen daha …’de kiracıyım. Herhangi bir boş dükkan yok. Şu an … % 100 doludur dedi. Benim iki mağazam vardır. … Danışmanı olan …’i ben …’ de gördüm. Ancak ikinci mazağamı iki üç ay sonra açtım. Bir mayısta ikiside açıktı. Ancak ikinci mağazamın açılışında … danışmanı olarak kimseyi görmedim dedi. … Yönetim ayrınlığında …’deki doluluk oranı % 15-20 oranındaydı. Söz konusu kiralamalarda kurumsal değil yerli kiralamalardır. Bende mağazamı kiralarken … yönetimle irtibata girmedim. … turizm sahibi … beyle irtibata girip sözleşmemi yaptım…” şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı tanığı …’in beyanında; “Ben …’de teknik müdürüm. Yaklaşık 2013 yılının 9’ncu ayından itibaren …’de teknik müdür olarak görev yapmaktayım. Şu an için …’te teknik eksiklik yoktur. Ben … yönetiminin yetkilisi olan …’i ilk kez orada gördüm. … Yönetimdeyken yaklaşık % 20-25 oranında doluluk oranı vardı. 2014’ün 3. Ayından sonra ben … yönetimi …’de görmedim. … Turizm iş iyüklendi. Kurumsal olarakta yerel olarakta … turizm katkılarıyla doluluk oranı arttı. Ben …’nin vakıflar genel müdürlüğü tarafından yapıldığı andan itibaren teknik müdür olarak görev yaptım. O aşamayı da biliyorum. … Yönetiminin işe başlayıp bıraktığı ana kadar herhangi bir teknik anlamda kiralamaya yönetlik bir aksaklık yoktu. Boş alanları kiralamak isteyen diğer firmalara teslim edebiliyorduk. 2013 yılının 12’nci ayında doluluk olsaydı açılması yapılırdı. Ancak dolu olmadığı için açılışı ertelendi…” şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı tanığı …’ın beyanında; “Ben …’de mağaza sahibiyim. Kiracı olarak bulunmaktayım. İlk açılıştan itibaren kiracısıyım. Ben mağazayı kiralarken … yönetiminin yetkilisi olan …’in bana heranngi bir etkisi olmadı. Ben … turizm sahipleri aracılığıyla ben o yeri kiraladım. Bize … tarafından 2013 yılı aralık ayında açılacağı söylendi. Biz dekorasyonuda o tarihe göre ayarladık. Yanlış hatırlamıyorsam % 10-20 oranında doluluk vardı. Bu sebepten dolayı Mayıs ayında açıldı. Esnafın ve … turizm katkılarıyla doluluk oranı sağlandı. Açılış yapıldığında % 60 oranında bir doluluk vardı. Ben … Yönetiminin yetkilisi olan …’in 2014 yılının Şubat ve Mart ayına kadar gördüm. … Yönetimi …’de herhangi bir şekilde boşalma olursa yeni kiracı bularak bu eksiklikleri gidererek tahahütte bulunmuştur. Şu anda doluluk oranı % 100’dür…” şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı tanığı …’ın beyanında; “Ben …’de mağaza sahibiyim. … mağazasının sahibiyim. … açıldığı andan itibaren ben orada mağazacılık yapmaktayım. 2013 yılının 12’nci ayında açılacağı söylendi. O dönemde … ile görüştük. … Turizm ortaklarından olan … ile irtibata geçtim. Kendisine … de şahsıma bir yer temin etmesini istedim. Kiralamayı yaptık. 2013 yılının 12’nci ayında açılacağı bize söylendi. Ancak doluluk oranı sağlanmadı ve … nin bazı eksiklikleri söylenerek 2014 yılının 5’nci ayında açılış yapıldı. Açılıp yapıldığında tam dolu değlidi. Ortalama % 80 doluluk oranı vardı. Boş yerlerde vardı. … söz konusu …’nin açılışında yoktu. Ben söz knousu mağazayı … yetkinle değil …’dan kiraladım. … le çok fazla görüşemiyorduk. 2013 yılının 12’nci ayında … açılmayınca mehmeti görmedim. … bıraktıktan sonra % 50 oranında artış daha oldu. Bu artışta …’in payı yoktur. Daha çok …’nin asıl kiracıları olan … daha çok kiracı bulmada çalışmıştır dedi. Şu an … % 100 oranında doluluk sağlanmıştır…” şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosyasında davalı tanığı …’ün Mahkemenin duruşma salonuna huzura alınarak dinlenildiği anlaşılmış olmakla; Davalı tanığı …’ün beyanında; ” ben halen … Grubun yönetim kurulu başkanıyım, 5 -6 tane markamız vardır, bu markaların frençaysınk usulüyle alışveriş merkezlerine veriyoruz, davacı şirketi bilirim, hatay’dan bir firma bize müracat etti, “çöpşiş keyfi ” ile ilgili bizden bayilik almak istediler, bu şahıslar Hatay’da büyük bir firma idi. Giyim üzerine iş yapıyorlardı. İbrahim ve … isimli şahıslardır. Biz kiralama firmasının kim olduğunu araştırdık, … Ltd.Şti.olduğunu öğrendik, … Ltd.Şti.yetkilisi ve asistanları ile görüştük, … isimli kişiyle görüştük, şartları görüştük, ben görüşmemiz neticesini hataydaki … ve ibrahim isimli bayi adayalarına aktardım, onlarda tamam dediler, aramızda bu şahıslarla sözleşme imzaladık, zannedersen … ‘nin sahibidiydi. Biz davalı tarafla hiç görüşmedik. Davacı ile davalı taraf arasındaki ticari ilişkiden hiç haberim yoktur, bu konuda herhangi bir bilgim yoktur..” şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 24/10/2017 tarihli duruşmasında davacı tanığı …’ın duruşma salonuna huzura alınarak dinlenildiği anlaşılmış olmakla; Davacı tanığı …’ın beyanında; ” ben Erzurum İlinde Kurulu …’de bulunan … Tekstil isimli markanın Genel Koordinatörüyüm. Her iki şirketi de tanıyorum. Davacı şirketin sahibi … adı altında danışmanlık hizmeti vermektedir. Kendisi …’ye ilişkin bir mail atarak bizimle iletişime geçti. Daha sonra … Beyle görüştük. Erzurum’da buluşarak dükkan yerini tespit ettik ve …’de bulunan dükkanı kiraladık. Davacı da buna aracılık etti. Ben taraflar arasındaki ilişkiyi bilmiyorum. Ben sadece …’deki dükkanın kiralanmasına yönelik davacı şirketin aracı olduğuna ilişkin bilgi verdim, herhangi bir tanık ücreti talebimi yoktur. Benim tüm bilgim ve mahkemenize anlatacaklarım bundan ibarettir…” şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, dinlenen taraf tanıkları ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı taraf; taraflar arasında Erzurum-…’nin kiralama işlerini yapmak üzere şifahi olarak davalı taraf ile anlaşıldığı ve bu kapsamda sözleşme bedelinin toplam kiralama dönemi için 150.000,00-TL + KDV olarak belirlendiğini, aynca davacı yanın Erzurum’a seyahat ve konaklama giderlerinin de davalının ödeyeceğini, yine …’nin farklı bir şehirde bulunması sebebiyle o şehirde konaklayacak bir çalışanın da görevlendirildiği ve onun da giderlerinin davalı yanca ödenmesi konusunda anlaştıklarını, bu bedeller için toplamda 65.000,00-TL’lik fatura edilmiş alacağın davalı yanca ödendiğini; ancak bakiye 85.000,00-TL’nin kiralama danışmanlığı ücreti olarak ödenmesi gerektiğini ve aynca 5.000,00-TL + KDV olarak da … isimli çalışana ödenen ücretin geri alınması amaçlı olmak üzere toplamda 90.900,00-TL lik ödemenin yapılmadığından bahisle davalı yan aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği, davalı yanın takibe vaki itirazının iptali talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı yan ise savunmasında; Taraflar arasındaki anlaşmanın 150.000,00 TL + KDV değil toplam kiralama dönemi için KDV dahil 125.000,00-TL olduğunu, bu bedelin de davacının personellerinin otel ve uçak biletleri ile birlikte fazlasıyla ödendiğini, konaklama ve seyahat giderleri ile görevli personel tahsis edilmesi hususunda bir anlaşma bulunmadığını, yine davacının işini gereği gibi yapmadığını, …’nin yeterli doluluk oranına ulaşmasından evvel işin bırakıldığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında da belirlendiği üzere; Taraflar arasında Erzurum …’nin kiralama işlerini yapmak üzere anlaşmaya varıldığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı; ancak tarafların aracılık faaliyetinin bedeli ile davacı yanın üstlenmiş olduğu işi gereği gibi yapılmadığına yönelik uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2014 yılı ticari defterlerinin açılış ve yılsonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 25.06.2014 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 90.900,00-TL alacaklı olduğunun belirlendiği, incelenen davalı şirkete ait 2014 yılı ticari defterlerinin açılış ve yılsonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 25.06.2014 takip tarihi itibarıyla davacı yana 59.999,94-TL borçlu olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 07.12.2018 tarihli … Vergi Dairesi Müdürlüğü yazı cevabı içeriğinde; davalı yanın 2014 yılı BA/BS formlarında, davacı tarafça düzenlenen 6 adet belge kapsamında KDV hariç 76.269,00-TL tutarında faturanın işleme alınarak Vergi Dairesine bildirildiği tespit edilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça; davacı tarafın üstlendiği aracılık faaliyetini usulünce yerine getirmediği iddia edilmişse de; davalı yanın davacı tarafından düzenlenen faturalardan 59.999,94-TL tutarındaki faturaları ticari defterlerine kaydetmiş olduğu, bu faturalara süresinde itiraz ve iade ettiğine ilişkin savunma ve delil ileri sürülmediği, KDV hariç 76.269,00-TL tutarında faturanın işleme alınarak vergi dairesine bildirildiği nazara alındığında; taraflar arasında ticari ilişki ve hizmetin yerine getirildiğinin davacı tarafça ispat edildiği; ancak davalı tarafça fatura bedellerinin ödendiği hususunun ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından düzenlenen faturalardan 59.999,94-TL tutarındaki faturaların ticari defterlerine kaydedilmiş olması ve KDV hariç 76.269,00-TL tutarında faturanın işleme alınarak vergi dairesine bildirilmesine ilişkin kayıtlar karşısında davalı yanın dinlenen tanık anlatımlarına itibar edilmemiş, kaldı ki davalı yanca hizmetin ayıplı yerine getirildiği iddiasına ilişkin davacı tarafa gönderilmiş bir ihtarının ya da karşı koymasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda; davalı tarafın ticari defter ve belgelerine kaydedilen faturalara ilişkin toplam 59.999,94-TL borçlu olduğu belirlenmişse de; davalı tarafın KDV dahil edilmesi sonucunda belirlenen 89.997,42-TL (76.269,00-TL + %18 KDV) tutarında faturaların işleme alınarak Vergi Dairesine bildirildiği tespit edildiğinden davacı yanın beyan edilen fatura bedelleri olan 89.997,42-TL’ ye ilişkin hizmeti yerine getirdiği ancak davalı yanca bedelleri ödenmediği anlaşılmış olup; davalı yanın …. İcra Müdürlüğü’nün …takip sayılı dosyasında itirazının kısmen iptaline ilişkin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar vermek gerekmiş, koşulları oluştuğundan davalı yan aleyhine asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen icra inkar tazminatına hükmedilerek buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE;
… İcra Müdürlüğü’nün …takip sayılı dosyasında davalı yanın itirazının kısmen iptali ile, takibin 89.997,42-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ödeninceye kadar yıllık %11,75’i geçmemek üzere avans faizi uygulanmasına,
Alacağın %20’si üzerinden hesap edilecek icra inkar tazminatının davalı yandan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 6.147,72-TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 1.097,85-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.049,87- TL harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 2.893,00-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 99,01) hesaplanan 2.864,27-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafça yapılan 376,00- TL yargılama giderinden davanın red oranına göre (% 0,99) hesaplanan 3,73- TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.949,79-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 902,58-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
8- Davacı tarafça peşin yatırılan 1097,85 TL harç ile 27,70 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.125,55-TL harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair ;taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/12/2019

Katip …

Hakim …