Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/991 E. 2018/262 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/991
KARAR NO : 2018/262
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/04/2014
KARAR TARİHİ: 27/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/12/2013 günü davalı sigorta şirketine ait … plakalı aracın benzini bitmesi sonucu aracın kapılarını kilitleyip aracın yanlış yere park etmesi sonucu davacı kendisine ait araçla … plakalı araca çarpması sonucu davacının kalıcı ve ağır bir şekilde yaralanmasına neden olduğu, trafik kazasında yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacı için, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, HMK’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre davacının 500,00-TL tedavi giderleri, 500,00-TL geçici iş göremezlik, 1.000,00-TL kalıcı iş göremezlik hesaplatılarak, dava tarihinden olmak üzere şimdilik 2.000,00-TL maddi tazminatın ve işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Araç park halinde olduğundan ve davacı tarafa tam kusurlu olduğundan davanın reddine karar verilmesini, aksi takdirde araç işletilme halinde olmadığından, bu nedenle talepler teminat dışı olacağından müvekkil şirket bakımından davanın her halükarda reddini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, aksi halde celp edilmesi gereken delillerin toplanmasını, kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 03/08/2015 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulundan alınan ATK raporunda özetle; 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi GAzetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; E cetveline göre; %37.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 08/12/2013 tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 04/12/2015 tarihli Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinden alınan ATK raporunda özetle; Motosiklet sürücüsü …’nın %100 oranında kusurlu olduğunu, otomobil sürücüsü …’nun kusursuz olduğu, motosiklet sürücüsü …’nın %85 oranında kusurlu olduğu, otomobil sürücüsü …’nun %15 oranında kusurlu olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 29/08/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Adli Tıp Karumu Raporunun 1.seçeneğinin benimsenmesi halinde; Adli Tıpı Kurumu raporunun 1.seçeneğinde yer alan davacı sürücünün tam kusurlu olduğ esasının benimsenmesi halinde; davalı kurtuluş kanıtı getirmiş olacağından, tazmin borcunun ortadan kalkacağı, Adli Tıp Kurumu Raporunun 2.seçeneğinin benimsenmesi halinde; bu ihtimal bakımından davalının sorumluluğunu üstlendiği araç sürücüsü %85 kusurlu olarak benimsendiğinden, aracın işletilme halinde olmadığına yönelik davalı savunmasının (III/2) sayılı bentte irdelendiği, davalının sorumluluğunun devam ettiğini, buna göre tazmin talepleri bağlamında yapılan inceleme sonucunda; davacının geçici iş göremediği 12 aylık tıbbi şifa süresinde uğradığı kazanç kaybı 17.366,78-TL hesaplanmış ise de; davalının %15 kusur oranına isabet eden tutarın 2.605,02-TL olduğu, davacının aktif SSK çalışanı olmasına göre, SGK tarafından anılan olaya bağlı olarak ödenen geçici iş göremezlik ödeneklerinin kusura isabet eden kısmının %15’inin hesaplanan 2.605,02-TL’den tenzilinden sonra kalan miktarın davacının karşılanmamış zararı olacağını, davacının çalışma gücünden %37 eksilme meydana gelmesi sebebiyle davalının kusuruna isabet eden maddi zararın 42.212,43-TL olduğunu, mükerrerlik teşkil eden indirim nedeninin varlığının dosyaya yansımadığı, hesaplanan zararın KTK’nın 93.madde hükmü uyarınca kaza tarihinde cari poliçe limitini aşmadığını, davalı sigorta şirketine maluliyet raporuyla yapılmış başvuru olduğu dosya içeriğine yansımadığından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu olduğu, başvuru yapılmış olması halinde ise, başvuru tarihine eklenecek 8 iş günü sonrasından itibaren faizden sorumluluğun başlayacağını mütalaa etmiştir.
Davacı vekilinin 07/09/2016 tarihli ıslah dilekçesinde özete; Bilirkişi raporu doğrultusunda müvekkilin alacağı tazminat tutarının 42.212,43-TL tazminat talep edebileceği tespit edildiğinden, HMK’nın 107k.maddesi uyarınca her iki tutar arasında 40.212,43-TL fark bulunması nedeniyle dava dilekçesindeki talebin arttırılarak davalı taraftan 42.212,43-TL tazminat talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan 12/02/2018 tarihli ATK ek raporunda özetle; Yakıtı bittiği için emniyet şeridine çekilerek bu zorunlu hal nedeni ile park edilen … plakalı otomobilin dörtlü ikaz lambalarının olay anında yanar vaziyette olduğunun kabulü halinde, davacı sürücü …’nın %100 oranında kusurlu, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’nun kusursuz olduğunu, yakıtı bittiği için emniyet şeridine çekilerek bu zorunlu hal nedeni ile park edilen … plakalı otomobilin önlemsizce park edildiğinin kabulü halinde; davacı sürücü …’nın %85 oranında kusurlu, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’nun %15 oranında kusurlu olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; Trafik kazası nedeniyle açılan maluliyet tazminatı talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan deliller bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; 08/12/2013 tarihinde, davacı tarafın … plakalı motosikleti ile seyir halinde iken emniyet şeridinde dava dışı … tarafından park edilen … plakalı otomobilin arkasına çarpması neticesinde davacı …’nın maluliyetine sebebiyet verecek şekilde yaralandığı, dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 03/08/2015 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunda; 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; E cetveline göre; %37.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 08/12/2013 tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinden alınan 04/12/2015 tarihli ATK raporunda; Eğer otomobil önlem alınmış vaziyette emniyet şeridine park edilmiş ise; Motosiklet sürücüsü …’nın %100 oranında kusurlu olduğu, otomobil sürücüsü …’nun kusursuz olduğu, eğer otomobil önlem alınmamış vaziyette emniyet şeridine park edilmiş ise; motosiklet sürücüsü …’nın %85 oranında kusurlu olduğu, otomobil sürücüsü …’nun %15 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında alınan 14/02/2014 tarihli kusur bilirkişisi raporunda; 2918 sayılı Karayolları trafik kanununda yer alan 47/1c kanun maddesini ihlal ettiğinden dolayı 1.derecede kusurlu olduğu, …’nun Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 116.maddesi “..teknik arıza, kayma, yolda ani olarak meydana gelen bir bozukluk veya heyelan, yükün kayması ve düşmesi ve benzeri gibi mecburi hallerin yerleşim birimleri dışındaki karayolunda taşıt yolu üzerinde meydana geldiği takdirde, araç sürücüleri, bütün imkanları elverdiği ölçüde kullanarak hareket ettirme, itme ve benzeri şekli ve surette, araçlarını karayolu dışına, bu mümkün olmaz ise, bankette, bu da mümkün değilse taşıt yolunun en sağına almak ve her durumda yol, hava ve trafik şartları ile gece ve gündüz olmasına göre, gerekli güvenlik ve uyarı tedbirlerini derahl alıp uygulamakla yükümlüdürler.” kanun maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda 2.derecede kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
… 50. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında alınan 11/10/2016 tarihli kusur bilirkişisi heyet raporunda ; Kazanın oluşumunda … plaka numaralı motorsiklet sürücüsü …’nın %75 oranında asli kusurlu olduğu, … plaka numaralı taşıt sürücüsü …’nun %25 tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığı anlaşılmıştır. Yine; … 50. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında alınan … Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 24/11/2015 tarihli ATK raporunda; Sanık sürücü …’nun kusursuz olduğu, müşteki sürücü …’nın asli kusurlu olduğunu mütalaa etmiştir.
Yukarıda açıklanan kusur bilirkişisi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosya kapsamına alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan 12/02/2018 tarihli ATK ek raporunda; Yakıtı bittiği için emniyet şeridine çekilerek bu zorunlu hal nedeni ile park edilen … plakalı otomobilin dörtlü ikaz lambalarının olay anında yanar vaziyette olduğunun kabulü halinde, davacı sürücü …’nın %100 oranında kusurlu, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’nun kusursuz olduğunu, yakıtı bittiği için emniyet şeridine çekilerek bu zorunlu hal nedeni ile park edilen … plakalı otomobilin önlemsizce park edildiğinin kabulü halinde; davacı sürücü …’nın %85 oranında kusurlu, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’nun %15 oranında kusurlu olduğunun mütaala edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 8.celsesinde kusur durumunun tespiti amaçlı dinlenen davacı tanığı …’nın; “Ben davacı …’ nın eşi olurum, olay tarihinde … … Mahallesinde otobüse binmiştim, çünkü hamileydim, eşim ile beraber motosiklette gidemezdim, …’de buluşacaktık, eşimde motosikletle otobüsün arkasından takip ediyordu, … Viyadüğüne geldiğimizde emniyet şeridinde bir araç vardı, emniyet şeridinden dışarı taşmız bir vaziyetteydi, otobüs sağdan gidiyordu, hiçbir şekilde uyarı levhası yoktu, ben en önde oturuyordum, her hangi bir ikaz işareti de yoktu, biz emniyet şeridinde uygunsuz park eden aracı geçtik, ancak daha sonra arkaya dönüp baktığımda motorun parçalarının uçuştuğunu gördüm, şöföre sordum motosikletin gelmediğini görünce otobüsü durdurdum ve kaza mahaline gittim, Benim tüm bilgim ve mahkemenize anlatacaklarım bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 29/08/2016 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; Adli Tıp Karumu Raporunun 1.seçeneğinin benimsenmesi halinde; Adli Tıp Kurumu raporunun 1.seçeneğinde yer alan davacı sürücünün tam kusurlu olduğu esasının benimsenmesi halinde; davalı kurtuluş kanıtı getirmiş olacağından, tazmin borcunun ortadan kalkacağı, Adli Tıp Kurumu Raporunun 2.seçeneğinin benimsenmesi halinde; bu ihtimal bakımından davalının sorumluluğunu üstlendiği araç sürücüsü %85 kusurlu olarak kabul edilerek, aracın işletilme halinde olmadığına yönelik davalı savunmasının (III/2) sayılı bentte irdelendiği, davalının sorumluluğunun devam ettiği, buna göre tazmin talepleri bağlamında yapılan inceleme sonucunda; davacının geçici iş göremediği 12 aylık tıbbi şifa süresinde uğradığı kazanç kaybı 17.366,78-TL hesaplanmış ise de; davalının %15 kusur oranına isabet eden tutarın 2.605,02-TL olduğu, davacının aktif SSK çalışanı olmasına göre, SGK tarafından anılan olaya bağlı olarak ödenen geçici iş göremezlik ödeneklerinin kusura isabet eden kısmının %15’inin hesaplanan 2.605,02-TL’den tenzilinden sonra kalan miktarın davacının karşılanmamış zararı olacağı, davacının çalışma gücünden %37 eksilme meydana gelmesi sebebiyle davalının kusuruna isabet eden maddi zararın 42.212,43-TL olduğu, hesaplanan zararın KTK’nın 93.madde hükmü uyarınca kaza tarihinde cari poliçe limitini aşmadığı, davalı sigorta şirketine maluliyet raporuyla yapılmış başvuru olduğu dosya içeriğine yansımadığından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu olduğunun belirlendiği, … 50. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamında da; dava dışı sürücünün tali kusurlu olarak kabul edildiği, ayrıca Mahkememizce 04/12/2015 tarihli Adli Tıp Kurumu … Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen kusur bilirkişi raporunda belirtilen 2. seçeneğin dosya kapsamına ve oluşa uygun olduğu, dinlenen tanık anlatımı da nazara alındığında dava dışı otomobil sürücüsünün önlem alınmamış vaziyette emniyet şeridine park ettiği ve bu bağlamda dava dışı otomobil sürücüsüne %15 oranında kusur izafesi gerektiği kabul edilerek düzenlenen aktüerya bilirkişinin 29/08/2016 tarihli bilirkişi raporunun 2.seçeneği gereğince hesap edilen maluliyet tazminatına hükmetmek gerekmiş, ancak davacı tarafça ıslah dilekçesinde geçici iş göremezliğe ilişkin ayrıca bir arttırım talebi bulunmadığından ve ıslah dilekçesi ile toplam 42.212,43-TL tazminat talep ettiğinden davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar vermek gerekmiş; 500,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 41.212,43-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak toplam 41.712,43-TL tazminatın dava tarihi olan 22/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
500TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 41.212,43TL kalıca iş göremezlik tazminatı olarak toplam 41.712,43TL tazminatın dava tarihi olan 22/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.849,37-TL ilam harcından peşin alınan 25,20-TL ve 137,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.687,17-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 25,20-TL peşin harç, 25,20-TL başvuru harcı ve 137,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 187,40-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.938,37-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 500,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 814,50-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 9,65-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına; artan 804,85-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/03/2018

Katip Hakim