Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/896 E. 2023/392 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/896 Esas
KARAR NO : 2023/392

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalının …’ın oğlu olduğu ve babası hakkında 165.000,00 TL alacaklı olduğunu gösteren bir senetle … 9. İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile alacak takibi yaptığı; babasının öldüğü gün takip başlatan …’ın daha öncede bankalardan para tahsil etmek, babasından kalan mallar üzerine haciz kaydı koydurmak, … 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile murisin mallarının paylaşımı için ortaklığın giderilmesi davası açarak kararın müvekkillerinin haberi olmaksızın kesinleşmesini sağlamak gibi usulsüz işlemlere giriştiğini; Takip dosyasında babalarından kalan taşınmazın satışının istendiğini fakat hileli usulsüz tebliğler nedeniyle ihalenin fesih olduğu ve davalının tekrar satış istediğini, izaleyi şüyuu davası sonucu babasına ait gayrimenkullerin satışından elde edilecek paraya da el konulacağını; Takip dayanağı senedin düzenleme tarihi 2001 olduğunu ancak vadesinin babalarının ölüm tarihi olan 18.06.2008 tarihine denk geldiğini, imzanın murise ait olmadığını beyanla takibin durdurulmasını senet üzerindeki imzanın murise ait olmadığının tespitine haksız olarak bankalardan tahsil edilen paraların iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ;davanın 7 yıl sonra açılması nedeniyle zamanaşımı söz konusu olduğunu; takip dayanağı senedin verilmesine sebep olan hukuki ilişkinin: askerlik görevi sırasında kazandığı gelirleri babasına vererek babasının …’de ki evlerin yapımını katkı sağladığı ve babasının da parasını isteyince dava konusu senedi vermesinden kaynaklandığını, senedin sahte olmadığını; bekleme sebebinin babasının: “ …’e para verdim. Alınca ödeyeceğim. Sende senedim var. Bekle” demesi olduğunu, tebligatın usulsüz olduğu öne sürülmekte ise de tebliğ adresinin dava dilekçesindeki adresle aynı olduğunu, … isimli bir kardeşlerinin olmadığını ve tebligatların davacı …’ın hanımı ve çocuklarına yapıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; … 9.İcra Müdürlüğünün… takip sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan takipte, davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosya kapsamında tüm deliller toplanmış , ATK ve bilirkişilerden raporlar aldırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Kurulunun raporunda özetle;”6.1-İnceleme konusu senetteki kısmen basit tersimli borçlu imzaları ile … ait mukayese imzalar arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılılar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalara kıyasla kuvvetle muhtemel …’ın eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığını belirtir KANAAT RAPORUDUR.” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 03/03/2017 tarihli raporda özetle; ” 1.) Miras şirketinden 16.06.2009 tarihinde tahsil edilen nakit paranın 20.323,21 TL ve bu paradan davacıların payına düşen kısmın ise 5.080,80 TL ( 2.540,40TLX2)
2.) Taşınmaz satışı sonrasında davacılardan ayrı ayrı 21.03.2014 tarihinde tahsil edilen nakit paranın toplamda 31.397,47 TL( …dan 16.064,06 TL, …’dan 15.333,41 TL) Olduğu ve taleple bağlılık ilkesi gereği faiz veya munzam zarar hesabı yapılamadığı yolunda tespitleri ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 26/07/2017 tarihli raporda özetle; “1.) Miras şirketinden 16.06.2009 tarihinde tahsil edilen nakit paranın 20.323,21 TL ve bu paradan davacıların payına düşen kısmın ise 5.080,80 TL (2.54040TLX2)
2.) Taşınmaz satışı sonrasında davacılardan 21.03.2014 tarihinde tahsil edilen nakit paranın toplamda 31.397,47 TL ( …dan 16.064,06 TL, …’dan 15.333,41 TL)
3.) Davalıların birlikte toplam iade alacağının :
a.) … 2.540,40 TL + 16.064.06 TL =18.604,06 TL
b.) … 2.540,40 TL + 15.333,41 TL=17.873,81 TL;
Olmak üzere toplamda 18.604,06 TL + 17.873,81TL = 36.477,87 TL;
Hesaplandığına kök raporda varılan tespitte herhangi bir değişiklik gerektiren maddi hataya rastlanmadığına dair ek rapor olarak sunarım” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Davacılarca, tarafların murisi olan … tarafından düzenlenerek davalıya verilmiş olarak görünen 165.000 TL bedelli senetteki imzanın murise ait olmadığı, davalının usulsüz işlemler yaptığı hususları beyanla davalıya anılan senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemiyle işbu davanın ikame edildiği, davalı taraf zamanaşımının dolduğunu beyan etmiş ise de menfi tespit davaları bakımından özel bir zamanaşımı düzenlemesi bulunmadığı, hukuki yarar olması şartıyla her zaman imza inkarına dayalı menfi tespit isteminde bulunmanın mümkün olduğu, mahkememizce alınan ATK raporunda senetteki keşideci imzasının murise ait olmadığının belirlendiği, davalı hakkında ceza yargılaması sırasında alının raporda senet arka yüzdeki … adına atılan imzanın … eli ürünü olduğu, borçlu imzasının …’ın eli ürünü olup olmadığı tespit edilemediği, senet arka yüzdeki yazıların …’ın eli ürünü olduğu, senet ön yüzde üzerinde gitmeler olan yazıların tanı unsurlarını yitirmiş olduğundan, …’ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, senet ön yüzde bulunan pullar üzerinde yer alan … yazısının …’ın eli ürünü olduğu, senet ön yüzdeki diğer yazıların …’ın eli ürünü olmadığı hususlarının belirlendiği ve davalının resmi belgede sahtecilik suçundan dava zamanaşımı nedeniyle düşme, nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat kararları aldığı, dosya kapsamında dava dışı murise atfen atılan imzanın murise ait olmamasının senetten doğan borçtan kurtulması için yeterli olduğu, imza sahteliğinin mutlak defi olarak herkese karşı ileri sürülebileceği, bu sebeple dava dışı murisin davalıya karşı borçtan sorumlu olmaması için, senette dava dışı muris adına atılan imzanın ayrıca davalı tarafından bizzat atılmasının gerekmediği anlaşılmakla davanın kabulüne, davacıların anılan senet nedeniyle davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespitine, davacıların icra dosyasına yapmış oldukları ödemelerin de davacılarca itiraz edilmeyen son bilirkişi raporunda hesaplandığı şekliyle iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile ;
Davacıların … 9.İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında dayanak senet nedeni ile davalıya borçlu olmadıklarının tespitine,
Davacı … yönünden icra dosyasına yapılan 2540,40-TL ödemenin 17/06/2009 tarihinden 16.064,06-TL’nin 21/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak , anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacı … yönünden icra dosyasına yapılan 2540,40-TL ödemenin 17/06/2009 tarihinden 15.333,41-TL’nin 21/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak , anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Davacı tarafça peşin yatırılan 2.817,8 TL harçtan, kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2.144,76 TL karar-ilam harcının mahsubu ile bakiye 673,04 TL harcın talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3- Davacı tarafça yapılan 1947,2 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 370,53 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa ödenmesine,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 21.040,38 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8- Davacı tarafça yatırılan 2.144,76 TL peşin harç, 24,30 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.169,06 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır