Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/76 E. 2020/376 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/76 Esas
KARAR NO : 2020/376
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2014
BİRLEŞEN DAVA T. : 17/03/2015
KARAR TARİHİ : 16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan dava ve birleşen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı-birleşen dosya davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri şirketin … A.Ş’nin ticari faaliyetini sanal mağazalarla yaptığı iş ortaklığı sözleşmeleri çerçevesinde www…com ibareli internet sitesi üzerinden bir açık pazar alış veriş platformu aracılığı ile gerçekleştirmekte olduğunu www…com internetten ürün satışı yapmak isteyen satıcılara online alışveriş platformu hizmetleri vermekte olduğunu ve satıcılar da platforma üye olarak platform aracılığıyla ürünlerini online olarak satışa sunmakta olduğunu, davalı şirket de müvekkilleri şirketin www…com sitesinde yer alan ve bir kısım foto aksesuarları satan bir sanal mağaza olduğunu, bu kapsamda müvekkileri şirket ile davalı şirket arasında satıcı iş ortaklığı ve ilan sözleşmesi mevcut olduğunu, müvekkilleri şirket, titiz çalışmalar ve büyük yatırımları neticesinde müşteri portföyünü teknolojinin sunmuş olduğu olanakları en üst seviyede kullanarak yarattığını ve internet marifetiyle alışveriş platform hizmeti hususunda Türkiye’de kısa sürede tanınmış güvenilir bir marka olmayı başardığını, müvekkilleri şirkete ait www…com adlı internet sitesinde davalı gibi mağaza sahipleri kendilerine ait ürünlere ilişkin olarak satış ilanlarına yer vermekte olduğunu, siteye üye müşteriler sitede gezinerek mağaza sahibinin belirlediği satış fiyatı üzerinden satın alımı gerçekleştirmekte olduğunu, özetle müvekkilleri şirkete ait www…com sitesi, mağaza sahipleri ile müşterileri buluşturan, müvekkilleri şirketin platform sağlayıcı olduğu açık pazar konumundaki bir alışveriş sitesi olduğunu, davalı şirket müvekkilleri şirketin www…com adlı internet sitesinde yayınlanan en uygun fiyat garantisi kampanyasına aykırı hareket ederek müvekkilleri şirkete kasten ve bilerek zarara uğrattığını, hatta bir kısım müşterilerle birlikte hareket ederek müvekkilleri şirketin dolandırdığını, davalı şirket yetkilileri hakkında Cumhuriyet Savcılığı nezdinde suç duyusunda bulunma haklarını ayrıca saklı tutmakta olduğunu, davalı şirketin iş bu hukuka aykırı hareketleri neticesinde müvekkilleri şirketin telafisi mümkün olmayan ciddi zararlara uğradığını, iş bu kampanya müvekkilleri şirketin www…com sitesi üzerinde yaklaşık 5.000 adet sanal mağaza ile birlikte tüketiciye en iyi fiyat vermek amacıyla başlatılmış ve bu kampanya ile yüzlerce iyi niyetli sanal mağaza, yüzbinlerce ürünü, on binlerce müşteriye en iyi fiyatla sunduğunu, hal böyle iken davalı şirket gibi sadece birkaç şirket bu kampanyayı haksız çıkar elde etmek elde edilmesini sağlamak üzere kötü niyetli kullandıklarını, sırf bu hususu dahi tek başına davalı şirketin asıl niyetini ortaya koymakta olduğunu, 14 Kasım 31 Arlık tarihleri arasında yapılan işbu kampanya ile müvekkilleri şirketin www…com adlı sitesinde bir kısım ürünler en iyi fiyat garantisi işle satışa sunulduğunu, kampanya ile müvekkilleri şirket www…com adlı adlı internet sitesinde kampanya kapsamında satılan ürünlerle ilgili aynı marka, model, hizmet ve ödeme koşulları ile farklı bir web sitesinde o ürün için daha iyi fiyat bulan müşterilere aradaki fiyat farkının 11 katı değerinde hediye kuponu vermeyi taahhüt ettiğini, davalı şirket kampanya kapsamında satışa sunulan en iyi fiyat garantili foto aksesuar ürünlerini 1 gün içerisinde kasıtlı olarak 32,00-TL’den 62,00-TL’ye kadar yükselttiğini, ürün meblağı diğer web sitelerinin neredeyse iki katı tutarına kadar çıktığını, bunu tespit eden davalının yarattığı fiyat farkından kampanya koşullarına göre yararlanmak isteyen müşteriler ise müvekkilleri şirketin ciddi zarar etmesine neden olduğunu, davalı … haksız fiilleri neticesinde dağıtılan 545 adet kuponun müvekkilleri şirkete verdiği zararın 149.647,00-TL olduğunu, anılan zararın giderilmesi için davalı şirkete …. Noterliği’nin 19 Şubat 2014 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile başvurulmasına rağmen davalı şirketin bu zamana kadar herhangi bir olumlu adım atmayarak zararı tazmin etmediğini, davalının müvekkilleri şirket ile aralarındaki ticari iş ortaklığı kapsamında haksız ve hukuka aykırı eylemleri neticesinde müvekkilleri şirket nezdinde doğmuş olan 149.647,00-TL’lik zararın şimdilik 1.000,00-TL’lik kısmının zararın doğduğu tarihten itibaren işleyecek ticari avans faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı-birleşen dosya davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında dosyada derdest satışı iş ortaklığı ve ilan sözleşmesi düzenlendiğini, iş bu sözleşmede davacı şirketin www…com internet sitesi ile yürüttüğü ticari faaliyetin türü, niteliği, hak ve sorumlulukları açıkça düzenlendiğini, öncelikle iş bu davanın ne denli mesnetsiz olduğunu anlatabilmek için bu sözleşmenin maddelerine bakmak gerektiğini, davacı şirket, müvekkillerine kendi mecrasında mağaza açma ve ilan hakkı verme sorumluluğunda olduğunu, alıcılarla müvekkillerin ticari ilişkinden sorumlu olmadığını, ürünlerin fiyatının belirlenmesinde hiçbir tasarrufu olmayan davacının, kendi kendine, müvekkillerine ve diğer sanal mağaza sahiplerine haber dahi vermeksizin en uygun fiyat garantisi kampanyası düzenlemesi ticari basiretsizlik ve iş bilmezlikten başka bir niteleme ile açıklanamayacak bir durum olduğunu, davacı yanın bu kampanya ile ilgili olarak mecrasını sağladığı hiçbir sanal mağaza sahibi ile sözleşme yapmadığını, bir fiyat mutabakatı sağlamadığını üstüne üstlük haber dahi vermediğini, bu ticari başarısızlığının günah keçisi olarak da müvekkilleri gibi sanal mağaza sahiplerine karşı iş bu dava gibi pilot davalar açarak ya tutarsa hesabını yaptığını, yine sanal mağazada yayınlanan tüm ilanlar davacı şirketin onay ve kontrolünden geçmekte olduğunu, davacının açmış olduğu haksız ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan davasının reddi ile taraflarında vekalet ücretine hükmedilmesini ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında satıcı iş ortaklığı ve ilan sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme gereğince davacının davalı şirketin kurduğu sanal alışveriş platformu üzerinden kendi kurduğu sanal mağazada bulunan foto aksesuar ürünlerinin satışını gerçekleştirdiği ancak davalının davacıya internet üzerinden gerçekleştirilen satışlar gereğince sözleşmeye dayanarak davacının hak kazandığı ücretin 4.809,04-TL’lik kısmını ödemediği, davalının başka bir ihtilaftan dolayı davacıdan alacaklı olduğunu iddia ederek davacıya keşide ettiği …. Noterliği’nin 19/02/2014 tarihli ihtarnamesinde 4.809,04-TL’nin cari hesaptan mahsup edilmesi ihtarında bulunarak davacıya 4.809,04-TL borçlu olduğunu kabul ettiği, davalının ihtarname gereğini yerine getirmemesi nedeni ile hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğundan bahisle davalının itirazının iptaline %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı hareket ettiği ve davalının kasıtlı olarak zarara uğramasına sebebiyet verdiği, bu zarar iddiasının iş bu davanın konusu olmamakla birlikte davalı şirket tarafından davacı aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/76 esas sayılı dosyasından tazminat talepli dava açıldığı ve bu davanın derdest olduğu, davacının cari hesap alacağına ilişkin olarak açmış olduğu icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğu, davacı aleyhine …. ATM’de açılan davanın yapılan yargılaması neticesinde davacının haksız fiilleri ve davalının uğramış olduğu zararın tespit edileceği bu kapsamda sözleşmenin eki olan finansal ve özel çalışma şartlarındaki ilgili düzenlemeye uygun olarak ilgili dosyada tespit edilecek zarar miktarı akabinde cari hesaptan gerçekleştirilecek söz konusu mahsup işlemi doğrultusunda karar verilecek olup … ATM’ce davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacının alacağı olduğuna hükmedilmesi ve dolayısı ile itirazın iptaline karar verilmesinin hatalı olacağı, bu nedenle iş bu dava yönünden bekletici mesele yapılmasının gerektiğinden açılan davanın esastan da reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Asıl dava; sözleşme ilişkisi kapsamındaki haksız ve hukuka aykırı eylemlere dayalı maddi tazminat istemi, birleşen dava ise cari hesaptan kaynaklı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki Satıcı iş ortaklığı ve ilan sözleşmesi, ihtarname suretleri, en uygun fiyat garantisi kampanyasına ilişkin dokümanlar, zarar iddiasına ilişkin analiz raporları, internet çıktılarının ibraz edildiği görülmüştür.
Birleşen dava dosyası kapsamında itirazın iptali istemine konu … İcra Müdürlüğü’nün 2014/… esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler …, … ve … marifetiyle hazırlanan 06/03/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacı …tarafından incelemeye sunulan 2013-2014 yılları ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davcacı yanın incelenen ticari defterlerine göre davacı yanın davalı yana 31/03/2014 tarihi itibariyle 4.742,67-TL cari hesap borçlu olduğunu, ancak çekişmenin bu alanda olmadığı görüldüğünü, davacı yanın istemine sektörel perspektif ile açıklamalar dışında, objektif iyiniyet esaslı olarak bakılacak ve davacının savlarının bu açıdan mahkemece irdelenecek olursa, dürüstlük kuralının uygulama alanının en önemli kısımlarından birini sözleşmelerin, daha genel bir ifade ile hukuki işlemlerin yorumlanması ve teşkil ederse de dürüstlük kuralının rol oynadığı alanın bundan ibaret olmadığını, dürüstlük kuralının ve buna bağlı hakkı kötüye kullanılması yasağının sadece medeni hukuk veya daha geniş kapsa3mlı olarak özel hukuk alanında uygulanabilecek bir kavram olduğunun sanılmaması gerektiğini, dürüstlük kuralı kamu hukuku dalında da daima dikkate alınması gereken bir hukuk ilkesi olduğunu, davacı yanın istemi netice-i talep ile bağlılık ilkesi mahkemece gözetilmek kaydıyla, 143.920,51-TL üzerinden kabul edilebileceğini, sektörel yönden değerlendirme yapan heyet mensubu bilirkişinin anlatımlarının içeriğinde sektörel yorumlarına göre, davacı yanın davadaki istemlerinin kabul koşulları, ayrıntıları rapor içinde arz edildiği üzere mevcut olmadığını…” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler …, … ve … marifetiyle hazırlanan 18/11/2015 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacı yanın incelenen ticari defterlerine göre davacı yanın davalı yana 31/03/2014 tarihi itibariyle 4.742,67-TL cari hesap borçlu olduğunu, ancak çekişmenin bu alanda olmadığının görüldüğünü, davacı yanın istemine sektörel perspektif ile açıklamalar dışında, objektif iyiniyet esaslı oalrak bakılacak ve davacının savları bu açıdan mahkemece irdelenecek olursa, ürüstlük kuralının uygulama alanının en önemli kısımlarından birini sözleşmelerin, daha genel bir ifade ile hukuki işlemlerin yorumlanması ve teşkil ederse de dürüstlük kuralının rol oynadığı alanın bundan ibaret olmadığını, dürüstlük kuralının ve buna bağlı hakkı kötüye kullanılması yasağının sadece medeni hukuk veya daha geniş kapsa3mlı olarak özel hukuk alanında uygulanabilecek bir kavram olduğunun sanılmaması gerektiğini, dürüstlük kuralı kamu hukuku dalında da daima dikkate alınması gereken bir hukuk ilkesi olduğunu, 143.920,51-TL üzerinden kabul edilebilir olduğunu, bunun yanında davalının fiyat arttırılması dolayısıyla zarar uğradığı savını destekler nitelikte verdiği tablolar eksik ve mükerrer satışlar içerdiğinden hesaplama eksik kalmakta olduğunu, sektörel yönden değerlendirme yapan heyet mensubu bilirkişinin anlatımlarının içeriğine ve sektörel yorumlarına göre, davacı yanın davadaki istemlerinin kabul koşulları mevcut değildir, (davacının talep hakkının doğmadığını) …” mütalaa etmişlerdir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … marifetiyle hazırlanan 10/08/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Bilirkişi raporunda şablonlar şeklinde belirtilmiş olan ürün kodlu ürün için, aynı TC kimlik numaralı çoğunluğu aynı IP hattı ile internette bağlanan, farklı e-mail adresi kullanan, çoğunluk teslim adresleri dahi aynı olan mükerrer satışların olduğunu, diğer ürün kodlarına ait ürünlerin kampanya süresinde satış fiyatlarında artış olmadığından zarar gerçekleşmediğini, ürün kodlarına ait ürünlerin kampanya süresinde fiyat artışı gerçekleştiği için TC kimlik numarası, çoğunluğu aynı IP hattı ile bağlanan, farklı e-mail adresi kullanan, çoğunluk teslim adresleri aynı olan mükerrer satışlar düşülmeden 6.347,88-TL mükerrer satışlar düşüldükten sonra 2.067,01-TL zarar gerçekleştiğini…” mütalaa etmişlerdir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi Nail Canruh marifetiyle hazırlanan 12/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacı vekillerinin bilirkişi raporlarına itirazlarının ağırlığının, 28/02/2014 tarihli dava açma dilekçesinde davalının, davacı … 149.647,00-TL tutarındaki zarara ilişkin iddiasının, ayrıntıları verilerek, bir başka ifadeyle bu zararın oluşumuna ilişkin kayıtlarında yer alan fiyat analiz ve tespitlerine veriler yerine, davacı şirketin davalı şirketle iş ortaklığı çerçevesindeki sözleşme hükümleri çerçevesinde hukuki bir değerlendirme yapıldığını, bu değerlendirmelerinde savunma refleksi ağırlıklı tek yanlı ve sübjektif görüşlerinde ifade edildiği bakış açısının varlığının olduğunun gözlemlendiğini, davalı tarafın vekillerinin bilirkişi raporlarına itirazlarının ağırlığını da sözleş hükümleri çerçevesinde hukuki bir değerlendirmeyle yapıldığını, itirazlarını somut verilere dayalı delillere dayandırılmadığını, bu haliyle de davalı tarafında savunma refleksiyle sübjektif bir bakış açısını yansıtan şekilde değerlendirmelerde bulunarak müvekkillerinin sorumluluğunun bulunmadığı şeklinde beyanda bulunduklarının görüldüğünü, davalıdan talep edilen 149.647,00-TL olan zararın, … ATM’deki davaların birleştirilmesine karar verildikten sonra, toplam zararın 143.920,51-TL’ye düştüğü görülen bu tutarın, nasıl tespit edildiğini, gerek davacı tarafın mahkemeye sunduğu bilgi ve belgelerden, gerekse ayrıntılı olarak düzenlenen ek bilirkişi raporundaki tespitlerden net anlaşılabilir şekilde ortaya konulamadığını, bu durumun raporda yer alan sektöre yönelik açıklamalardan davacı şirketin kayıtlarından sağlıklı bir tespitin yapılmasının imkansız olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle davacı kayıtları ve iş yerinde bundan sonra yapılacak her inceleme ve araştırmadan farklı sonuçların ortaya çıkmasının doğal olacağını, ihtilafın çözümüne de katkı sağlamayacağını, dava dosyasındaki mevcut 18/11/2015 tarihli ek bilirkişi raporunda tespit ve değerlendirmelerin bilirkişi tarafından da paylaşıldığını, davacı tarafın davadaki işlemlerinin kabul koşullarının mevcut olmadığını, davacının talep hakkının doğmadığını…” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … marifetiyle hazırlanan 27/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Sözleşmenin davalı tarafça ihlali iddia edildiğini, davacı tarafından En Uygun Fiyat Garantisi Kampanyası adı altında düzenlenen kampanya ve çerçevesinde, davalı tarafın kampanya süresinde davacının web sitesindeki satıştaki fotoğraf malzeme ve aksesuarlarına ait satış fiyatlarını arttırmak suretiyle kampanyada davacı tarafından alıcılara taahhüt edilen fark fiyatın 11 katı hediye kuponu verilmek suretiyle web sitesinde alışveriş yapabileceği uygulaması ile uğradığı zarara ilişkin yapılan teknik inceleme ve tespitte 143.920,51-TL değerinde hediye kuponu verilmek suretiyle davacının zarara uğradığının tespitinin yapıldığını, tarafların iddia ve savunmaları, taraf ticari defter kayıt ve belgeleri, dosyaya alınan bilirkişi raporları, davacı şirket nezdinde yapılan teknik inceleme, taraflar arasında imzalanan sözleşme, birleşen dava dosyası, birleşen dava dosyasının dayanağı icra dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve tarafların sorumluluklarına ilişkin olarak; 6100 sayılı HMK’nın 266/c.2 ve 279/4 maddesiyle 6754 sayılı Kanun’un md 3/3 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsifin tamamen mahkemenin nezdinde olduğunu, teknik yönden davacı şirket merkezinde ve belgeler üstünden yapılan incelemede kampanya kapsamında davalının, ….com dışındaki internet sitelerinde ürünlerinin fiyatlarını arttırdığını, ….com kullanıcılarının davalının ….com dışındaki yapmış olduğu fiyat artışını kullanarak hediye kuponu kampanyasından yararlandığını ve bu kuponların kullanımı sonucunda toplam 143.920,51-TL’lik kupon karşılığı paranın harcandığının tespit edildiğini, asıl dava yönünden, davacının davalıdan talep edebileceği 143.920,51-TL’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesine göre değişen oranlarda ticari faiz ile birlikte talep edilebileceğini, davacı yan fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL’nin işleyecek fazi ile birlikte talepte bulunduğunu, birleşen dava yönünden, dosya davacısının, dosya davalısı aleyhine başlattığı …. İCra Müdürlüğü’nün 2014/… E. Sayılı takip dosyasından, 4.809,04-TL asıl alacağa 28/03/2014 takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda işleyecek ticari faiz ile birlikte talep edebileceğini…” mütalaa ettikleri anlaşılmıştır.
Huzurdaki davanın tarafları arasında ”Satıcı iş ortaklığı ve ilan sözleşmesi” nin akdedildiği ihtilafsız olup anılı sözleşme gereğince davalıya ait bir kısım ürünlerin davacının web sitesinde (….com) sözleşmede belirtilen şart ve koşullarda, yürürlükteki mevzuat dahilinde internet üzerinden satışının gerçekleştirilmesi şeklinde ticari ilişkinin tesis edildiği görülmüştür. Asıl dava kapsamında, davacı şirket tarafından web sitesinde satışı yapılan ürünlerle ilgili olarak 14 Kasım – 31 Aralık 2013 tarihleri arasında ”En uygun fiyat garantisi kampanyası” adı altında düzenlenen kampanya ile kendi web sitesinde satışı yapılan ürün fiyatlarının , farklı internet sitelerinde daha ucuz fiyatla satıldığının tespit edilmesi halinde anılı kampanya gereğince aradaki fiyat farkının 11 katında hediye kuponu adı altında alışveriş hediye kuponunun verileceğinin taahhüt edildiği, davalı şirketin kampanya kapsamında satışa sunulan en iyi fiyat garantili fotoğraf aksesuar ürünlerinin fiyatlarının yükseltilmesi nedeniyle müşterilere toplamda 149.647TL tutarında hediye kuponun dağıtılması nedeniyle uğramış olduğunu iddia ettiği zararın şimdilik 1.000TL’sini tazminat istemine konu ettiği anlaşılmıştır. Birleşen dava dosyası kapsamında ise asıl dosya davalısı tarafından cari hesaptan kaynaklı alacak istemi ile başlatılan icra takibine asıl dosya davacısının vaki itirazının iptalinin talep edildiği görülmüştür.
Davacı yanın asıl dosya kapsamında, kasten ve hukuka aykırı eylem iddiası ile TBK’nın 49. maddesi ile TMK’nın 2. maddesi bağlamında dürüstlük kuralına aykırılık haline dayalı olarak maddi tazminat isteminde bulunduğu görülmüştür. Anılı yasal düzenlemeler gereğince sözleşme ilişkisi içerisindeki tarafların TMK 2. maddesi temelinde birbirlerine zarar vermemekle yükümlü oldukları gibi sözleşmenin 4.6 maddesinin de taraflara bu yükümlülüğü sarih bir biçimde betimlediği görülmüş olup bunun yanında haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiilin bulunması, fiili işleyenin kusurlu olması, sonuçta bir zararın doğmasının gerekmesi, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağının bulunması gerektiği anlaşılmıştır. Bu noktada birden çok heyet marifeti ile alınan mali/ teknik ve sektör bilirkişi analizlerinin hukuki çerçevede tetkiki ile değerlendirme yapılmış olup dosya kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat neticesinde; ihtilafın kaynaklandığı ”En iyi fiyat garantisi” isimli kampanyanın davacı tarafa ait olup, kampanya ile davacı şirketin kendisine ait internet sitesinde satılan ürünlerle ilgili aynı marka, model, hizmet ve ödeme koşulları ile farklı bir web sitesinde o ürün için daha iyi fiyat bulan müşterilere aradaki fiyat farkının 11 katı değerinde hediye kuponu vermeyi taahhüt ettiği, yanlar arasındaki sözleşme ilişkisi kapsamında (4. maddesi) web sitesi üzerinden yapılacak satışlarda davalı/satıcı ile alıcılar arasındaki sözleşmelerde tarafın, davalı/satıcı olacağı betimlenmiş olup davacı şirketin yalnızca internet sitesi ile satıcı ve müşterileri buluşturan mecra sağlayıcı pozisyonda olduğu anlaşılmıştır. Ticari ilişkinin mahiyeti bu çerçevede iken davacı web-site sahibinin davalı satıcı ile kampanyanın olası müspet/ menfi etkileri üzerinde müzakere ettiğini, davalı yana kampanya hakkında bilgilendirme yaptığını gösterir hiçbir delile rastlanılmadığı anlaşılmış olup davacı yanın tek taraflı almış olduğu karar neticesinde anılı kampanyayı uygulamaya koyduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar dava dilekçesinde davalı tarafın anılı kampanyaya aykırı hareket ederek davacıyı zarara uğrattığı iddia edilmiş ise de her iki tarafça müzakere edilmeden, iradeler karşılıklı aynı yönde uyuşmadan tesis edilen kampanya uygulaması ile davalı/satıcıya en uygun fiyatı verme yükümlülüğünün yüklenemeyeceği sonucuna varılmıştır. Nitekim aksi yöndeki kabul sözleşme özgürlüğü ilkesi ile ticari hayatın olağan akışına yönelik uygulamalara aykırılık teşkil edecektir. Bununla birlikte davacı yanın bir diğer iddiası da davalının dava dışı müşterilerle birlikte hareket ederek kasten, hukuka aykırı şekilde dolandırıcılık yapmak sureti ile davacı … zarara uğrattığına yönelik olup davacı bu iddiasının ispatına yönelik olarak analiz raporları ibraz etmiş olup teknik bilirkişiler marifeti ile anılı raporlar tetkik edilmiştir. Neticeten varılan sonuç kapsamında bir kısım ürünlerin fiyatlarında artışların olduğu, bir kısım ürünler hakkında hiçbir analize rastlanılmadığı gibi bir takım da mükerrer satışların mevcut olduğu, bu durumun ise 1 müşterinin 1 alımı için geçerli olduğu koşuluna aykırı şekilde kupon dağıtılmasından kaynaklandığı görülmüştür. Dolayısıyla tek yanlı düzenlenen analiz raporları dışında davalının dava dışı müşterilerle fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek dolandırıcılık kastı ile ürün fiyatlarını yükselttiğini gösterir kanaat edinmeye yeterli delillerin dosya kapsamında mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Anılı iddianın ispatına elverişli ceza soruşturma/kovuşturma makamlarınca yürütülmüş herhangi bir soruşturma yahut ceza dosyasının da mevcut olmadığı saptanmış olup ticari hayatın serbestliği kapsamında fiyat belirleme noktasında bir kısım ürünlerin fiyatlarının yükselmiş olmasının davalıyı haksız ve hukuka aykırı eylem tarafı haline getirmeye yeterli olmadığı sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla davalının TMK’nın 2. maddesine dayalı dürüstlük kuralına ve sözleşmenin 4.6 maddesinde betimlenen ahlak kurallarına, kamu düzenine aykırı hareket ettiğini gösterir kanaat edinmeye yeterli delilin mevcut olmadığı anlaşılmakla; sübut bulmayan asıl davanın reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir. Birleşen dava dosyası kapsamında yapılan değerlendirmede ise her iki taraf ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile yapılan inceleme ve davacı/birleşen dosya davalı tarafın karşı yana keşide ettiği ihtarnamesi kapsamında davacı yanın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 4.809,04-TL alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın cari hesaba dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; birleşen davanın kabulüne, birleşen dosya davacısı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE,
a-Davacı tarafından yatırılan 25,20-TL harçtan alınması gereken 54,40-TL’in mahsubu ile eksik kalan 29,20-TL’nin davacıdan alınarak hazineyi irat kaydına,
b-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 1.000-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
c-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı tarafından yapılan 500,00-TL (bilirkişi masrafından ibaret) yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
2-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… E. Sayılı dosyasının KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün 2014/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 4.809,04-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, 4.809,04-TL’ye takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
a-Alacağın % 20’si oranındaki 961,80-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 328,50-TL ilam harcından peşin alınan 58,08-TL’nin mahsubu ile bakiye 270,42-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
c-Davacı tarafından yatırılan 58,08-TL peşin harç ve 27,70-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 85,78-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
e-Davacı tarafından yapılan 475,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
f-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır