Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/541 E. 2018/827 K. 25.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/541
KARAR NO : 2018/827

DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/03/2013
KARAR TARİHİ : 25/09/2018

Taraflar arasında, Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili …Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 14/03/2013 tarihli dava dilekçesinde; davacılar … ve …’nin evlerinin önündeki sokakta beklemekteyken davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kendilerine çarptığını, davacıların kazada yaralandığını, fiziken yaralanmanın ötesinde küçük yaşta uğradıkları kaza nedeniyle psikolojik olarak da telafisi imkansız zararlara uğradıklarını, kazanın üzerinden geçen zamana rağmen küçük yaşlarında yaşadıkları travma sebebiyle yola çıktıkları zaman davacıların halen tedirginlik yaşadıklarını, bu travmadan kaynaklanan tedirginliğin tedaviyle yada başka yolla kurtulmalarının mümkün olmadığını, davacı …’in kazada aldığı yaralar sebebiyle yüzünde ve vücudunun farklı yerlerinde derin izler kaldığını, özellikle bacağındaki yaralanma sebebiyle halen tedavi görmeye devam ettiğini, vücudunun muhtelif yerlerindeki ve özellikle de yüzündeki derin iz ve bacağındaki aksama sebebiyle davacı …’in askeri okullar ve polis okulları gibi girişte fiziki yeterlilik aranan bazı meslekleri seçme imkanın da ortadan kalktığını, müvekkili …’in vücudunun muhtelif yerlerindeki yara izlerinin plastik ve estetik cerrahi eliyle izalesi mümkünse izalesine dair tedavi giderlerinin davalılardan tazminine karar verilmesini, müvekkillerinin kaza sebebiyle yaşadıkları travmadan dolayı halen yola çıktıklarında korku ve tedirginlik yaşadıklarını belirterek, davacı … için fazlaya dair talep hakları saklı kalmak üzere 10.000 (onbin) TL manevi tazminatın davalılardan temerrüt tarihi itibariyle işletilecek faiziyle birlikte tahsiline, davacı … için fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere 50.000 (ellibin) TL manevi, mahkememizce yaptırılacak hesaba kadar belirsiz alacak niteliğinde olan davacının işgücü kaybı ve tedavi giderlerine karşılık da fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak üzere 5.000 (beşbin) TL maddi tazminatın davalılardan temerrüt tarihi itibariyle işletilecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini saygıyla talep etmiştir.
Davalı… vekili …Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya ilişkin davacıların müvekkili şirkete herhangi bir başvuruları olmadığını, zaman aşımı itirazlarında bulunduklarını, tedavi giderlerinin kendilerinden talep edilemeyeceğini, şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili …Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu cevap dilekçesinde özetle; kaza ile ilgili … Asliye Ceza Mahkemesi … esas-… karar sayılı dosya ile davasının görüldüğünü, müvekkilinin bu davada taksirle adam yaralama suçundan ceza aldığını, bu davada alınan kusur raporunda müvekkilin asli kusurlu olduğu yönünde rapor alındığını, raporu kabul etmediklerini, davacılardan …’e kesinlikle çarpmadığını, davacı tarafın olaydan 7 yıl sonra manevi tazminat talebinde bulunduğunu, tazminat taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacı tarafın iddia ettiği derecede yüzde sabit eser ve psikolojik travma olup olmadığı hususunda doktor raporlarından sonra beyanda bulunacaklarını, bu nedenlerle davanın ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … …Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu cevap dilekçesinde özetle; araç sürücüsünün işvereni olması sebebiyle davacının kendisini davalı gösterdiğini, dava konusu trafik kazası olduğunu, bir iş kazası olmadığını, araç sürücüsü …’ın mesai bitiminde evine gittikten sonra kazanın gerçekleştiğini, işveren olarak kendisinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenlerle ilgili davanın husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HSYK’ nın 26/8/2014 tarih ve 1876 sayılı müstemir yetkilere ilişkin kararı gereğince, Kapatılan İstanbul 23. Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyaları mahkememize devredilmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce; kapanan ve mahkememiz ile birleştirilen 2014/91 esas sayılı dosyası için, kurumunuzun 12/11/2014 tarih ve 2014/98789/13667 sayılı yazısı gereğince; eksik hastane evrakları bildirilmiş olup; mahkememiz davacısı … ve …’e ait … Hastanesi evrakları doğrultusunda maluliyet oranının tespiti ile bu hususta düzenlenecek heyet raporunun mahkememize gönderilmesi maksadıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na müzekkere yazılmış ve Adli Tıp Kurumu’nun 27/03/2017 tarihli raporu temin edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun 27/03/2017 tarihli raporunda özetle;
”Kişi hakkında düzenlenmiş tıbbi belgelerin tetkikinde;
… Hastanesi’nin 08/10/2006 yatış, 11/10/2006 çıkış tarihli ve … Bil. Nolu hasta yatış formuna ait hastane evraklarında: ADTK ile gelen hastanın bilateral akciğer kontüzyonu ve sağda pnömotoraks olduğu, tüp torakostomi takıldığı, frontal bölgede 10 cm, alt çenede 10 cm’lik kesi, sol kruris anteriorda 2 ve 3 cm’lik iki adet kesi, sol diz süperiorda 1 cm’lik kesi saptandığı, çekilen grafilerde sağ femur distal diafizde tip 2 epifizyoliz, sağ fibula dizafiz kırığı, sağ tibia distal tip 2 epifizyoliz, sol kruris distal çift kırığı saptandığı, 10/10/2006 tarihinden femur ve tibiaya kapalı redüksiyon ve minimal osteosentez uygulandığı, … Hastanesi’nin 09/02/2016 tarih ve … sayılı raporunda: “Hastanın yapılan muayenesinde, Sağ fibular sol tibia kırığı tanısı ile her iki kalça flexion 130°, iç rotasyon 40°, dış rotasyon 70°, abduksiyon 45°, adduksiyon 30°, her iki diz ROM 0°-0°-130°, sağ ayak bileği dorsiflexion 5°, plantar flexion 25°, sol ayak bileği dorsiflexion 0°, plantar flexion 25° dir. “ şeklinde kaydı bulunduğu, … Hastanesi’nin 23/01/2017 tarihli Solunum fonksiyon testinde: FVC:%90, FEV1: 91, FEV1/FVC:%103, PEF:%70 ölçüldüğü, Kurulumuzun 13/02/2017 tarihli muayenesinde; frontal sağ yandan “c” harfi şeklinde burun köküne doğru uzanan 13 cm’lik normal cilt dokusundan renk ve seviye farkı veren skar izi, çenede sağ yana doğru uzanan 7 cm’lik normal cilt dokusundan renk ve seviye farkı veren skar izi görüldüğü, göğüs hastalıkları muayenesinde genel durum iyi, şuur açık, koopere ,solunum rahat, solunum ve kalp sesleri normal, sağ ön koltuk altı çizgide nedbe mevcut olduğu, batın rahat, organomegali ve ödem olmadığı, Ortopedi muayenesinde; Alt ekstremite uzunlukları sağ 102 cm, sol 103 cm olduğu, Sağ kalça fleksiyon 120 derece, abduksiyon: 50 derece, adduksiyon: 50 derece, iç rotasyon: 40 derece, dış rotasyon: 50 derece olduğu, Sol kalça fleksiyon 115 derece, abduksiyon: 50 derece, adduksiyon: 25 derece, iç rotasyon: 35 derece, dış rotasyon: 45 derece olduğu, Sağ diz fleksiyon: 135 derece, ekstansiyon: 0 derece olduğu, Sol diz fleksiyon: 135 derece, ekstansiyon: 0 derece olduğu, Sağ ayak bileği dorsifleksiyon: 15 derece, plantar fleksiyon: 55 derece, inversiyon: 20 derece, eversiyon: 10 derece, Sol ayak bileği dorsifleksiyon: 15 derece, plantar fleksiyon: 55 derece, inversiyon: 20 derece, eversiyon: 10 derece olduğu, her iki uyluk çapının 55 cm ölçüldüğü, sağ el sırtında 4-5 metakarpafalangial eklem üzerinde greft skarı mevcut olduğu, sağ el hareketleri tam olduğu, dosyaya ekli grafilerin incelemesinde; “23/01/2017 tarihli akciğer grafisinde osseoz ve parankim patolojisi izlenmediği, 09/02/2016 tarihli direk grafilerde sol tibia ve fibulada iyileşmiş kırık sekeli, sağ femur ve kruriste iyileşmiş kırık sekeli, eklem açıklıklarının tam olduğu tespit edildiğine göre, mevcut belgelere göre; 02/12/1997 …’in 2006 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı her iki kruris kırığı arızası, … karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak, Gr1 XII (32b……….5)A %9 E cetveline göre %6.3 (ALTINOKTAÜÇ) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 4(DÖRT) aya kadar uzayabileceği, Yüz sınırları dahilindeki izlerin muayyen bir mesafeden bakıldığında belirgin dikkat sarf etmeden görülebildiği cihetiyle yüzde sabit iz niteliğinde olduğu” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememizce; dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda trafikçi bilirkişi … ve aktüerya uzmanı … ve ismi bilahare belirlenecek doktor bilirkişi marifetiyle özellikle tedavi giderleri açısından SGK sorumluluğunda olmayan tedavi gideri var ise bu kısmın belirlenmesi ayrıca… tarafından yapılan ödemenin de değerlendirilmesi babında alınan 04/04/2018 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 08.10.2006 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
Kazanın meydana gelmesinde, davalı … A.Ş. maliki olduğu, davalı… A.Ş. tarafından ZMSS Poliçesi, diğer davalı … tarafından da Kasko Poliçesi ile sigortalanmış olan ve davalı … tarafından işletilen otoparka bırakılan … plakalı aracı kullanan otopark görevlisi davalı …’ın tam (%100) kusurlu, davacı …’in kazada malul kalacak şekilde yaralanan oğlu 1997 doğumlu …’in kusursuz sayılmalarının uygun olacağı görüşüne varıldığı, dava dosyasında mevcut belgelere göre davacıların ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu dışında karşılanmayan ve bizzat davacılar tarafından yapılan tedavi giderine rastlanılmaması nedeniyle tedavi gideri zararlarının belirlenemediği, davalıların %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’in;
Geçici ve Sürekli iş göremezlik dönemine ait %6,3 maluliyeti ile ilgili bakiye maddi zararının = 12,754.94 TL olduğu, davacılar vekili ile davalı… arasında imzalanan sulh protokolü çerçevesinde yapılan ödeme nedeniyle… hakkındaki tüm maddi tazminat ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından feragat edileceği belirtilmiş olup, buna göre davalı…nın işbu dava kapsamında sorumlu olup olmayacağı hususundaki hukuki durumun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,…’nın sorumlu olacağının kabulü halinde davacının bakiye maddi zararı ödemeden sonra geriye kalan bakiye poliçe limitini aştığından davalı… A.Ş’ nin sorumluluğunun 12.698,71 TL’ lik bakiye limit ile sınırlı olacağı, davalı … kasko sigorta poliçesi kapsamında manevi tazminat dahil 20.000,00 TL’lik ihtiyari mali mesuliyet teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olup, davacı …’in zorunlu trafik sigorta poliçe limitini aşan 56,23 TL maddi zararı ile birlikte Sayın Mahkemece belirlenecek manevi tazminat tutarlarından 20.000,00 TL’ ye kadar limit ile sınırlı olarak davalı …’nın sorumlu olacağı, olayda %100 kusurlu olan sürücüsü …’ın işvereninin davalı … olduğu iddia edilerek anılan davalının istihdam eden sıfatı ile sorumlu olacağı iddia edilmiş ise de; dosyasında …’nın işveren olduğuna ve bu kazanında işin yapıldığı esnada meydana geldiğine ilişkin bir belge mevcut olmayıp, bu durumda da …’nın sorumluluğuna ilişkin hukuki durumun takdirinin sayın mahkemeye ait olduğu” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Davalı … AŞ vekilinin 25/04/2018 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı yanıtlarını sunan dilekçe gönderdiği görüldü.
Mahkememizce; dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda trafikçi bilirkişi … ve aktüerya uzmanı … ve ismi bilahare belirlenecek doktor bilirkişi marifetiyle özellikle tedavi giderleri açısından SGK sorumluluğunda olmayan tedavi gideri var ise bu kısmın belirlenmesi ayrıca… tarafından yapılan ödemenin de değerlendirilmesi babında alınan 06/06/2018 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“İşbu davanın 14.03.2013 tarihinde açıldığı, aracı zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalayan davalı… tarafından ise ödeme dava açıldıktan sonra ve 28.06.2013 tarihinde yapıldığı, bu konudaki Yargıtay kararlarına göre dava açılmadan önce ödeme yapılması halinde ödeme tarihindeki verilere göre maddi zarar hesabının yapılması ve ödeme ile zarar arasında açık orantısızlık bulunması halinde ödemenin kısmi ifayı içeren makbuz kabul edilmesi ve ödemenin rapor tarihine kadar işlemiş faizi ile güncellenerek zarardan indirilmesi gerektiği, ilk raporun ekinde ibraz edilen Yargıtay …Hukuk Dairesinin … E. ve 07.07.2014 tarihli kararında özetle; dava devam ederken sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenmeden tazminattan aynen indirilmesi gerektiğinin belirtildiği, somut olayda da ödemenin dava devam ederken yapılmış olması nedeniyle bu konudaki Yargıtay kararları dikkate alındığında ödeme tarihindeki verilere göre zarar hesabı yapılması yoluna gidilmediği, ancak; Sayın Mahkemenin ara kararı ödeme tarihindeki verilere göre hesap yapılması gerektiği yönünde olduğundan takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; aşağıda ödeme tarihindeki verilere göre de ayrıca hesap yapılarak takdire sunulacağı, dava devam ederken aracın zorunlu trafik sigortacısı… ile davacı arasında imzalanın sulh protokolü çerçevesinde 44.801,29 TL ana para, 1.086,42 TL faiz, 230,62 TL yargılama gideri, 5.132,67 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 51.251,00 TL ödeme hususunda anlaşmaya varılmış ve anılan tutar davacıya ödendiği, sulh protokolü ile davacı taraf,… ile sigortalısı açısından poliçe kapsamındaki tüm hak ve alacaklarından feragat ettiği, sözleşme hükümlerinin taraflar açısından bağlayıcı olacağı tartışmasız olduğu,… tarafından sigortalanan araç sürücüsü %100 kusurlu bulunmuş olup, başkaca kusurlu kişi veya araç olmadığı, diğer davalıların sorumlulukları ise söz konusu aracı vermiş olduğu zarardan kaynaklandığı,… kusurlu göstermiş olduğu maddi limite kadar karşılamak zorunda olduğu, sulh protokolü ile sigorta şirketi ile birlikte sigortalı bakımından da feragat edildiği, bir an için feragatin sadece sözleşmenin tarafı olan… bakamından bağlayıcı olduğunun kabulü halinde; ödeme dışında kalan bakiye alacak tutarının araç sürücüsü ve araç malikinden tahsiline karar verilmesi gerekeceği, bu durumda söz konusu tutarları ödeyenler tekrar…’dan ödedikleri bu tutarı limite kadar talep edebileceği, bu durumda sulh protokolü ile hakkın dahi feragatin etkisi ortadan kalkacak, protokol ile yapılan feragat bir hüküm ifade etmeyeceği, bu nedenlerle; aracın zorunlu trafik sigortacısı ile imzalanan sulh protokolü ile maddi tazminat yönünden yapılan feragatin, bu aracın sebep olduğu kaza nedeniyle sorumluluğu bulunan tüm borçlulara sirayet edeceği ve buna göre feragat nedeniyle davacının işbu dava kapsamında talep edilebilir başkaca maddi zararın bulunmayacağı kanaatine varılmakla birlikte bu husustaki nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olduğu, davalı… tarafından sulh protokolü çerçevesinde yapılan feragat nedeniyle maddi tazminat yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ödeme tarihindeki verilere göre yapılacak hesap sonucu da davacının tüm maddi zararının karşılandığı yönünde itirazda bulunulduğu, yukarıda bu hususta gerekli kanaat belirtildiği, ödeme tarihindeki veriler göre de aşağıda aynca hesap yapılacağı, bu hususlara ilişkin nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olduğu, davalı … tarafından hesaplamaların 01.06.2015 tarihinden sonra yürürlüğe giren poliçe genel şartlarındaki ilkelere göre yapılması, rücuya tabi ödemelerin zarardan indirilmesi ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği yönünde itirazda bulunulduğu, işbu kazanın 08.10.2006 tarihinde meydana gelmiş olup, 01.06.2015 tarihinden önce düzenlenen poliçelere yeni poliçe genel şartlarının uygulanma imkanı bulunmadığı, kazalının olay tarihinde 9 yaşında olup, her hangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi çalışması söz konusu olmadığından rücuya tabi bir gelir bağlanması mümkün gözükmediği, dosyada da davacıya rücuya tabi gelir bağlandığını gösterir bir belge bulunmadığı, davacı araçta yolcu olmayıp yaya konumunda olduğu, davacının taşımadığı bir hususta hatır için taşıması nedeniyle indirim yapılması söz konusu olmadığı, bu nedenle davalı … vekilinin itirazları doğrultusunda ilk raporda bir değişikliğe gidilmesi mümkün olmadığı, davalı … tarafından davanın ödeme nedeniyle maddi tazminat yönünden reddi gerektiği belirtildiği, bu hususta yukarıda ayrıntılı açıklama yapılmış olup takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olduğu, davalı… A.Ş tarafından şirketin tasfiye olduğu, daha önce bu konuda …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat davası açılarak kesin hükme bağlandığı ve hüküm neticesinde verilen kararın infaz edildiği, aracın şirketin bilgisi ve rızası dışında alınması nedeniyle sorumluluklarının bulunamadığı belirtildiği, dilekçe ekinde bahsedilen mahkeme kararı bulunmadığından ve davalı tarafından anılan dosyanın da celbi talep edilmediğinden, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası verildiği iddia edilen karara ilişkin bir tespit yapma imkanı olmadığı, davalı tarafından aracm rızası dışında elinden alındığını veya anahtarının çalındığını gösterir bir belge ibraz edilmediği, ilk raporda; kazada %100 kusurlu bulunan davalı …’ın davalı …’nın çalışanı olduğunu gösterir bir belge bulunmaması nedeniyle, …’nın istihdam eden sıfatı ile sorumlu olup olmayacağı hususunda tespit de bulunulduğu, ancak; raporun tanziminden sonraki 08.05.2018 tarihli oturumda davalı … tarafından verilen beyanda özetle; kendisinin otopark işletmecisi olduğu, davalı …’ı tavsiye üzerine işe aldığını beyan ve kabul ettiği, bu durumda da davalı …’ın davalı … tarafından istihdam edildiği, beyan ile sabit olduğundan …’nın istihdam eden sıfatı ile sorumlu olup olamayacağı hususundaki hukuki durumun takdiri Sayın Mahkemeye ait olduğu, kazalının 08.10.2006-08.10.2013 arası geçen 7 yıllık bilinen devre net kazançları; 43.447,30 TL olduğu, bilinmeyen dönem kazanç tespiti; ödeme tarihinde bilinen ve belirlenen net asgari ücrete göre; davacının bilinmeyen aktif devre başındaki bir yıllık net geliri (730,28×12 ay) 8.763,36 TL olup anılan tutar 18 yaşına kadar geçecek 2 yıllık bilinmeyen döneme(8.763,36 x 2 yıl- 17.526,72 TL) esas alınacağı, ödeme tarihinde bilinen ve belirlenen net asgari ücrete göre; davacının 18 yaşından sonraki bilinmeyen aktif devre başındaki bir yıllık net geliri (803,68×12 ay) 9,644,16 TL olup anılan tutar 18 yaşından sonraki askerlik hizmet süresi dışında kalan (60-18-1) 41 yıllık bilinmeyen döneme(9.644,16 x 32 yıl- 395.410,56 TL) esas alınacağı, ödeme tarihinde bilinen ve agi dikkate alınmaksızın belirlenen net asgari ücrete göre; davacının bilinmeyen pasif devre başındaki bir yıllık net geliri (730,28×12 ay) 8.763,36 TL olup anılan tutar 60 yaşından sonraki 4 yıllık bilinmeyen pasif döneme (8.763,36 x 4 yıl- 35.053,44 TL) esas alınacağı, buna göre; ödeme tarihindeki verilere göre davacının maddi zararı 30.960,56 TL olup, buna mukabil davalı tarafından 44.801,29 TL ödeme yapılmış olduğu ve ödeme tarihindeki verilere göre davacının maddi zararı yapılan ödeme ile karşılanmış olduğu, neticeten kusur durumları da nazara alınarak;
a-Kazanın meydana gelmesinde, davalı … A.Ş. maliki olduğu, davalı… A.Ş. tarafından ZMSS Poliçesi, diğer davalı … tarafından da Kasko Poliçesi ile sigortalanmış olan ve davalı … tarafından İşletilen otoparka bırakılan … plakalı aracı kullanan otopark görevlisi davalı …’ın TAM (%100) KUSURLU olduğu,
b- Davalı …’in kazada malul kalacak şekilde yaralanan oğlu 1997 doğumlu …’in KUSURSUZ sayılmalarının uygun olacağı görüşüne varıldığı,
Dava dosyasında mevcut belgelere göre davacıların ilgili Sosyal güvenlik Kurumu dışında karşılanmayan ve bizzat davacılar tarafından yapılan tedavi giderine rastlanılmaması nedeniyle tedavi gideri zararlarının belirlenemediği,
Sürekli iş göremezlik dönemine ait %6,3 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının 30.960,56 TL olduğu,
Ödemenin dava devam ederek yapılmış olması ve buna göre ödeme tarihindeki veriler yerine günümüze kadar bilinen tüm verilerin(asgari ücret artışlarının) dikkate alınacağının kabulü halinde ise; %6,3 maluliyeti ile ilgili bakiye maddi zararının = 12.754.94 TL olduğu,
c) Davacılar vekili ile davalı… arasında imzalanan sulh protokolü çerçevesinde yapılan ödeme nedeniyle… ve sigortalı hakkındaki tüm maddi tazminat ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından feragat edileceği belirtilmiş olup, buna göre davalı… ile bu kaza sonucu sorumluluğu bulunan tüm davalıların işbu dava kapsamında maddi tazminat taleplerinden sorumlu olup olmayacağı hususundaki hukuki durumun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
d)Sayın Mahkemece bir an için…’nın sorumlu olacağının kabulü halinde davacının bakiye maddi zararı ödemeden sonra geriye kalan bakiye poliçe limitini aştığından davalı… A.Ş’ nın sorumluluğunun 12.698,71 TL’ lık bakiye limit ile sınırlı olacağı,
e)Davalı … kasko sigorta poliçesi kapsamında manevi tazminat dahil 20.000,00 TL’lik ihtiyari mali mesuliyet teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olup, davacı …’in Zorunlu Trafik Sigorta Poliçe limitini aşan 66,23 TL maddi zararı ile birlikte Sayın Mahkemece belirlenecek manevi tazminat tutarlarından 20.000,00 TL ye kadar limit ile sınırlı olarak davalı …’nın… dışındaki diğer davalılar ile birlikte sorumlu olacağı,
f) Olayda %100 kusurlu olan sürücü …’ın işvereninin davalı … olduğu anılan davalı tarafından kabul ve beyan edilmiş olmakla, … istihdam eden sıfatı ile sorumlu olup olmayacağı hususundaki hukuki durumun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
g)Sigortalı aracın hususi nitelikte olduğu…” yönünde mütalaada bulundakları görülmüştür.
Davacı vekili; 08/08/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 7.754,94 TL arttırmak süretiyle 2.754,94 TL olarak ıslah ettiği görülmüştür.
Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarara ilişkin maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; dava konusu kaza nedeniyle oluştuğu iddia edilen cismani zarara dayalı davalılardan maddi-manevi tazminat talep edilip edilemeyeceği ve miktarına ilişkindir.
Davalı … A.Ş. maliki olduğu, davalı… A.Ş. tarafından ZMSS Poliçesi, diğer davalı … tarafından da Kasko Poliçesi ile sigortalanmış olan ve davalı … tarafından işletilen otoparka bırakılan … plakalı aracı kullanan otopark görevlisi davalı …’ın tam (%100) kusurlu olduğu, olayda davacı …’in %6.3 (ALTINOKTAÜÇ) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 4(DÖRT) aya kadar uzayabileceği, davacı …’nin olayda hafif düzeyde yaralandığı dosya kapsamıyla sabittir.
Mahkememizce öncelikle zamanaşımı itirazı incelenmiş,ceza zamanaşımı süresi de nazara alındığında zamanaşımı itirazı yerinde görülmediğinden dosyanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Maddi tazminat;6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54.maddesine ve ondan önceki 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 46.maddesine göre, tazminat istemeyi gerektirecek bir olay sonucu yaralanan kişinin maddi zararları, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 18-19 maddelerindeki ve ondan önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 16-20. maddelerinde ‘ Geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar ‘ şeklinde tanımlanmıştır.
Bu genel açıklama sonrasında somut olay irdelendiğinde;
Davacılardan … yönünden maddi zararının 30.960,56 TL ‘lik kısmının kazaya sebebiyet veren aracın ZMM sigortacısı davalı… tarafından karşılandığı ve davacı yanın bu davalı yönünden taraflar arasında varılan sulh anlaşması gereğince feragat ettiği görülmüştür. Bu miktar yönünden davalı… açısından yapılan feragatin diğer davalılara da sirayet ettiği mahkememizce benimsenmiştir.
Ek raporda dava sırasında yapılan ödemenin Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin emsal kararı doğrultusunda güncellenemeyeceğinden bahisle takdir mahkememize ait olmak üzere yargılama sırasında asgari üçrette meydana gelen artışın yansıtılması neticesinde davacı … yönünden bakiye 12.754.94 TL maddi zararının bulunduğu olduğu belirlenmiş olup dava sırasında asgari ücrette meydana gelen artışlar gelir hesabında dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce bu seçenek benimsenmiştir.
Tartışılması gereken diğer husus bakiye maddi zarardan davalıların sorumluluğuna ilişkindir.
Davalı … kasko sigorta poliçesi kapsamında manevi tazminat dahil 20.000,00 TL’lik ihtiyari mali mesuliyet teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olup, davacı …’in Zorunlu Trafik Sigorta Poliçe limitini aşan 66,23 TL maddi zarardan sorumludur.
Davalı sürücü … haksız fiil hükümlerine göre soruludur. Adı geçen davalının otopark işleticisi davalı …’nın çalışanı olup davalı TBK nun 66.maddesi gereğince … adam çalıştıranın sorumluluğu hükümleri kapsamında sorumludur.
Davalı … A.Ş. Araç maliki ve işleteni olup işletenin sorumluluğu kusursuz sorumluluk hükümlerine tabi olduğundan aracın geçici olarak otoparka bırakılması işleten sıfatını ortadan kaldırmayacağından Karayolları Trafik Kanunu 85. Maddesi gereğince “işletenin sorumluluğu” hükümleri gereğince sorumludur.
Manevi tazminat açısından ise; bilindiği üzere, hukuk düzenince korunan kişisel değerlerin tamamı, kişilik hakkının konusunu oluşturur. Kişisel değerler, insanın insan oluşu nedeniyle sahip olduğu vücut, sağlık, yaşam gibi bedensel bütünlüğe bağlı değerler ile ruhsal bütünlük, faaliyet özgürlüğü gibi ruhsal değerleri kapsar. (Kılıçoğlu, Ahmet; Hukuksal Sorumluluk, Ankara 1993, 2.baskı, s.6) Kişisel değerlere yapılan saldırı 4721 sayılı Medeni Kanun’un 24.maddesi ile hukuken koruma altına alınmış olup, maddede yer alan hukuksal korumadan yararlanılabilmesi için saldırı yanında haksız fiilin diğer bir unsuru olan zararın kanıtlanması da zorunludur.
Manevi tazminat; manevi zararın giderim biçimidir. Herkese karşı korunan kişilik hakkının kapsamına giren değerlerden birinin ihlali halinde doğan bir haktır. Zarar görenin kişilik değerlerinde iradesi dışında meydana gelen bir eksilmedir. Tazminat bu eksilmeyi giderir, hareket noktası; manevi zarar ve gerçekleşmesi koşuludur. Malvarlığında azalma meydana getirmediği için gerçek bir zarardan söz edilemez ancak kişinin iç huzuru ve manevi bütünlüğüne yaşam sevincini azaltır şekilde haksız ve hukuka aykırı saldırı sonucu oluşan zararın bir nebze olsun tatmini gereklidir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 53 . maddesine göre, Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara duçar olan kimseye yahut adam öldüğü taktirde ölünün ailesine manevi zarar namıyla adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir.
Ancak, BK’ nun 53. maddesi uyarınca hakimin özel halleri göz önünde tutarak hüküm altına alacağı bu para tutarının adalete uygun olması gerekir. Çünkü, bu para tutarı ne tazminat nede cezadır, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması amaç edinilmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülükte değildir.
Bu genel açıklama sonrasında somut olay irdelendiğinde; mahkememizce takdiren 2.000TL …, 18.000TL …’e ait olmak üzere 20.000TL manevi tazminatın hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve dosya mündericatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davalılardan… yönünden maddi tazminat davasında vaki ödeme nedeniyle feragat edildiğinden davanın feragat nedeni ile reddine, davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına, davalılar …, … AŞ ile davalı … şirketi hakkındaki maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile davalılardan … şirketi 56,23TL maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, 12.698,71 TL maddi tazminatın 08/10/2006 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye maddi tazminatın davalı… Şirketine yönelik feragatin sirayeti ile reddine, manevi tazminata yönelik davanın davalılar … ve … AŞ ile … şirketi yönünden kısmen kabulü ile takdiren 2.000TL …, 18.000TL … e ait olmak üzere 20.000TL manevi tazminatın davalılardan 08/10/2006 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalılardan …’ya yönelik davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılardan… yönünden maddi tazminat davasında vaki ödeme nedeniyle feragat edildiğinden davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
Davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
2-Davalılar …, … AŞ ile davalı … şirketi hakkındaki maddi tazminata ilişkin davanın KISMEN KABULÜ ile davalılardan … şirketi 56,23TL maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, 12.698,71 TL maddi tazminatın 08/10/2006 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye maddi tazminatın davalı… Şirketine yönelik feragatin sirayeti ile REDDİNE,
3-Manevi tazminata yönelik davanın davalılar … ve … AŞ ile … şrketi yönünden kısmen kabulü ile takdiren 2.000 TL …, 18.000TL … e ait olmak üzere 20.000TL manevi tazminatın davalılardan 08/10/2006 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Davalılardan … ya yönelik davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.233,60 TL. Karar harcından, peşin ve ıslahla yatırılan harçlar toplamı:257,10 TL.nin mahsubu ile, bakiye 1.976,50 TL. Karar harcının Davalılar …, … AŞ ile … Şirketi’den ( … Şirketi 1.211,50 TL.den sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı … kendisini vekille temsil ettirmiş bulunduğundan, yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.gereğince kabul edilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00 TL. Vekalet ücretinin, Davalılar …, … AŞ ile … Şirketi’den (… Şirketi 56,23 TL.den sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
Davacılar kendilerini vekille temsil ettirmiş bulunduklarından yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.400,00 TL. Vekalet ücretinin, Davalılar …, … AŞ ile … Şirketi’den (Davacı … 480,00 TL.den hak sahibi olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davalılar …, … AŞ ile … Şirketi, kendilerini vekille temsil ettirmiş bulunduklarından, red edilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00 TL. Vekalet ücretinin, Davacı …’den ( Davalılar … ve … AŞ.56,20 TL.den hak sahibi olmak kaydıyla) alınarak bu davalılara verilmesine,
… dışındaki, Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş bulunduklarından yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.gereğince red edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.400,00 TL. Vekalet ücretinin, Davacılardan (Davacı … 480,00 TL.’den sorumlu olmak kaydıyla) alınarak … dışındaki davalılara verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan 3.400,00 TL. Yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 1.526,60 TL. yargılama gideri ile, 285,10 TL. Harçlar toplamının davalılar …, … AŞ ile … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak, davacılara verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/09/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza