Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/526 E. 2019/994 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/526 Esas
KARAR NO : 2019/994
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 19/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Tic. ve San. A.Ş. adına davacı şirket ile davalı arasında 08/06/2012 tanzim tarihli İnşaat All Risks Sigorta Poliçesi ve İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin ana yüklenici olarak faaliyet gösterdiği Inova Projesinde müvekkili firmada sigortalı olarak çalışan …’un kaza geçirdiğini, kaza sonucunda işçiye maddi ve manevi tazminat olmak üzere 19.000 TL tutarında ödeme yapıldığını, sigorta kapsamında davalı … şirketine başvurulduğunu, bu başvuruya ilişkin “kaza neticesinde herhangi bir maluliyet ve uzuv kaybı bulunmadığı tespit edilmiş olup, talep edilen tutar poliçe teminat dışında kaldığından tazminat talebinin işleme alınmadığını bildiririz ” şeklinde red cevabı verildiğini, taleplerinin işleme alınmadığını, işçi … geçirdiği iş kazası sonucu 60 gün boyunca göremediğini, davalı sigortanın ödeme yapmaktan kaçındığını, gerek İnşaat All Risks Sigorta Poliçesi gerek İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinde yalnızca uzuv kaybı ve maluliyet bulunması durumlarında ödeme yapılacağına ilişkin bir şart olmadığını beyanla 19.000 TL tutarındaki alacağın davalıdan alınarak kendilerine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresinde olmayan cevap dilekçesinde özetle; İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi kapsamında sigorta ettirenin davacı olduğu işveren mali mesuliyet sigorta poliçesinin düzenlendiğini, söz konusu poliçede sigortalı sıfatının dava dışı … Tic. ve San. A.Ş. ne ait olduğunu, ilgili poliçede sorumluluklarının kaza başına bedeni, 300.000 TL ve kişi başına bedeni 100.000 TL ile sınırlı ve teminatın kapsamının genel şartlar poliçe genel şartlarında gereği sigorta ettirenin yükümlülüklerinin açıkça belirtildiğini, talep olunan tutarın poliçe teminatı gereği kapsam dışında kaldığını, bu nedenle reddedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Dava dış …’un maluliyet oranının tespiti amacıyla alınan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 17/04/2018 tarihli raporunda;
“Ömer oğlu, 1967 doğumlu …’un 17/07/2013 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı vertebra posterior stabilizasyonu arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak:
Gr1 X (2……….33)A %37
E cetveline göre %40.0 (yüzdekırknoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı oy birliği ile mütalaa olunur. ” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunma doğrultusunda … Öğretim Üyesi kusur bilirkişisi Prof. Dr. … ve aktüer bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 17/10/2018 bilirkişi kök raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler anılı kök raporunda özetle;
“Somut olayda davalı … A.Şirketi tarafından düzenlemiş 2 adet sigorta poliçesi bulunduğu ve davacmm dava dilekçesinde her iki sigorta poliçesine dayanarak ilgili talebi ileri sürdüğü anlaşılmıştır.
Buna göre ilgili poliçelerden ilki … sayılı 05.06.2012- 05.06.2014 vadeli İnşaat Alil Risks Sigorta poliçesi olup, yürürlük tarihi 01.02.2009 olan ” İnşaat Sigortası Genel Şartları (Bütün Riskler) A – Sigortanın Kapsamı başlıklı düzenlemesi uyarınca ” Sigorta, konusunu teşkil eden değerlerin teminat müddeti içinde, inşaat sahasında bulunduğu sırada, inşaat süresinde bu poliçede gösterilen istisnalar dışında kalan, önceden bilinmeyen ve ani bir sebeple herhangi bir ziya ve hasara uğraması halini temin etmekte olup, poliçede yer alan 3. Şahıs Bedeni Kişi Başma 100.000.00 TL ve 3. Şahıs Bedeni Kaza Başına 3.000.00 TL olarak işbu belirtilmiştir.
Yargıtay’ın benzer konularda istikrarlı olarak verdiği kararlarında 3. Kişi konuda olan kişilerin Mali Mesuliyet Sigortasında teminat içinde olmadığı belirtilmedikçe teminat kapsamında sayıldığı hususu benimsenmiştir.
Diğer poliçe ise 05.06.2012-2013 vadeli … sayılı İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi olup, faaliyet konusu “İnşaat Yapım ve Tadilat İşleri” olan sigortalı … Tic. ve San. A.Ş adma poliçe vadesi içinde meydana gelebilecek iş kazalarından doğacak sorumluluğu ” İşveren Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ” kapsamında teminat altına alınmış olduğu anlaşılmıştır.
Sayın Mahkeme dosyasında bir örneği bulunan 05.06.2012-2013 vadeli … sayılı İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi kapsamında poliçenin eki olan Genel Şart ve ekli KIoz ,Özel Şartlar uyarınca tayin olunan primin ödenmesi kararlaştırılmak suretiyle sigorta sözleşmesinin tanzim edildiği tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı T.T.K ‘ nun l266. maddesine uygun olarak düzenlenmiş sigorta poliçesi ile dava dışı … Tic Ve SanA.Ş’nin “sorumluluğunun ‘ sigortalanmış olduğu tespit edilmiştir.
Rapor tarihi itibariyle meriyette olan 6102. sayılı T.T.K 1429. maddesi gereği sadece sigorta ettirenin değil,sigortadan faydalanın kimsenin ,yahut eylemlerinden hukuken sorumlu olduğu kimselerin, kusurlu davranışlarından kaynaklanan hasar ve ziyanın ilgili poliçe koşullan çerçevesinde sigortacı tarafından karşılanması esas olup, Sorumluluk sigortalarına dair genel hükümler çerçevesinde ” Sözleşmenin konusu ve kapsamı” na dair TTK Madde 1473 maddesi gereği ” (1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat ödeyeceği ve (2). Bent kapsamında Sigortanın , sigortalının işletmesi ile İlgili sorumluluğu için yaptırılmışsa, sözleşmede aksine hüküm yoksa bu sigorta, sigortalının temsilcisi ile işletmenin veya işletmenin bir kısmının yönetiminde, denetiminde ve işletmede çalıştırılan kişilerin sorumluluğunu da karşılayacağı, bu durumda sigortanın bu kişilerin lehine yapılmış sayılacağı öngörülmüştür.
TTK düzenlemesine göre davacıya ait işyerinde ve poliçe vadesi içinde meydana gelen ve sigortalının ancak sorumluluğunu mucip zararlar Sigortacının poliçesi ile verdiği kuvertüre dahildir, olduğu neticesine ulaşılmıştır .Nitekim ancak ” Kusur Oranında Sorumluluk Esası ” taraflar arasmda münakit İşveren Sorumluluk Sigorta Poliçesinin ” Sigortanın Teminatının Kapsamı başlıklı “1. Maddesinde ” Bu poliçe, işyerinde meydana gelebilecek iş kazaları sonucunda işverene terettüp edecek hukuki sorumluluk nedeniyle işverene bir hizmet akdi ile bağlı ve Sosyal Sigortalar Kanununa tabi işçiler veya bunların hak sahipleri tarafından işverenden talep edilecek ve Sosyal Sigortalar Kurumu’nun sağladığı yardımların üstündeki ve dışındaki tazminat talepleri ile yine aynı Kurum tarafından işverene karşı iş kazalarından dolayı ikame edilecek rücu davaları sonunda ödenecek tazminat miktarlarını, poliçede yazılı meblağlara kadar temin edeceği, sigortacının ayrıca bu sigorta ile ilgili olarak bir dava açılması halinde hükmolunan mahkeme masrafları ile avukatlık ücretlerini ödemekle yükümlü olacağı hükmolunan tazminat sigorta bedelini geçerse sigortacı, avukatlık ücreti dahil dava masraflarına, anc… bedeli nisbetinde İştirak edeceği belirtilmiştir.
Sayın Mahkeme nezdinde dava konusu uyuşmazlık kapsamında tanzim olunan İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinde buna göre sigortalı taraflar arasında ihtilafsız olduğu üzere dava dışı … Tic Ve San A.Ş olup davacı yan …nm sıfatı “Sigorta Ettiren” ‘dir.Poliçenin 2. sayfasında İşveren Mali Mesuliyet teminatının genel şatlara tabi olduğu belirtilmiş ve 3. sayfasmda Taşeron-müteahhit ve tali müteahhit hakkında yapılan açıklamada ;
Sigortalıya bir iş akdi ile alt işveren olarak hizmet veren taşeron – müteahhit ve tali .müteahhitlerin,. SGK’ na bağlı işçilerinin maruz kalabilecekleri iş kazaları sonucunda bizzat sigortacının küsur oranına- ilişkin sorumluluklar söz konusu işçilerin sayısının ve yıllık brüt’ ücretler toplamının poliçede e belirtilen tutarlara eklenmiş olması kaydı ile teminat kapsamına dahil olduğu belirtilmiştir, bizzat alt işverene düşecek sorumlulukların teminat kapsamı dışında olduğu ve alt işverenin kusuru nedeniyle sigortacının müteselsiien sorumlu olduğu tutarlarında yine teminat kapsamı dışında olduğu hususunun açıkça belirtilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Buna göre davacı yan açıkça dava konusu inşaat işinin görülmesinde ” Yüklenici “konumunda olduğunu belirttiğinden ilgili poliçede alt sigorta ettiren sıfatına haiz olmakla adma ayrıca ” Sigortalı ‘ olarak yer aldığı ayrı bir İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi düzenlenmedikçe .uyuşmazlık konusu poliçe kapsamında kendi kusuruna isabet eden sorumluluklar kapsamında davalı sigortacının sorumluluğuna gidilemeyeceği , hususu Nihai Takdir Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere tespit edilmiştir. Ancak derdest davada davalı … kuruluşu Vekili’nce gerek davaya cevap aşamasında ve gerekse yargılama sırasında bu hususa dair bir itiraz ve beyan ile aksi yönde gerekçe ileri sürülmemiş olduğundan konunun takdiri yine Muhterem Mahkeme’ye ait olmak gerekmiştir
Dava dosyasına taraf delilleri arasında sunulan belgeler dikkate alınarak dava dışı sigortalı işçi …’ un 3 metre yüksekten davacının yüklenici olduğu … Mah. … Ada Parsel No: … Sarıyer-İstanbul- adresinde bulunan Sarıyer … Projesinde 17.07.2013 tarihinde çalışması sırasında düşerek yaralanması nedeniyle maluliyet oranının tespiti için dosyanın gönderildiği T.C Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Bakanlığı … İhtisas Kurulu’ nun 02.04.2018 tarih ve … sayılı olarak verdiği maluliyet raporunda 1967 doğumlu adı geçen şahsın 11.10.2008 ve 27021 sayılı R.G ‘ de yayınlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oram Tespit İşleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ( % 37) oranında ve (E Cetveli ) : Yaş İtibariyle İşgücü Kayıp Oranmın ( % 40 ) Cetveline göre belirlenen oran İşgücü Kayıp Oranı olduğu hususunun belirtilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu iş kazasından sonra sigorta ettiren davacı …tarafından henüz ilgili maluliyet tespit yönetmeliği uyarınca elde edilmiş bir maluliyet raporu olmadan ve yine taraf kusur oranları belirlenmeden hangi kıstasa göre 17.000.00 TL Maddi ve 2.000.000 TL Manevi Zarar tespiti yapılarak kazadan hemen sonra ve aynı ay içinde 29.07.2013 tarihinde ödendiği hususunda dosyada bir delil bulunmadığı görülmüştür.
Davacı yan bu hususa ilişkin olarak Sayın Mahkeme dosyasına sunduğu 19.02.2014 tarihli Delil Listesinde davalı o bu hususta yazılan talep yazılarını, yaralı işçiye ilişkin SGK kayıtlarını, …’ un iş sözleşmesini, işe giriş eğitim tutanağını genel iş sağlığı ve güvenlik talimatını , ve yine iş sağlığı ve güvenliği eğitim sertifikasını dosyaya sunmuş olup, incelen bu belgeler kapsamında …’ un demir doğrama işçisi olarak davacının işyerinde çalıştığı, dava konusu kazanın 18.07.2013 tarihinde SGK Başkanlığı’na iş kazası olarak bildirildiği, 28,06.2013 tarihinde işe girişi yapılan kazalının işe giriş eğitim tutanağında imzası olduğu kendisine baret ve koruyucu ayakkabının yine bu tarihte işveren tarafından verildiği, 28,06.2013 tarihinde işyerinde uyulacak genel iş sağlığı ve iş güvenliği talimatmın sigorta işçiye yazılı olarak bildirildiği anlaşılmıştır.
Buna göre dava olay ile ilgili olarak davalı sigortacı nezdinde (…) sayılı hasar dosyasının … sayılı 05.06.2012- 05.06.2014 vadeli İnşaat Alil Risks Sigorta poliçesi dolayısıyla açılmış olduğu ve maluliyet kaybı ile ilgili bir oranın bu aşamada. sigortacıya ibraz edilmemiş olması nedeniyle talebin red edildiği anlaşılmıştır
İşyerinde tanzim olunan tutanaklar kapsamında …’ tan alman ve davalı … kuruluşuna bir örneği iletilen “İbraname “içeriğinde 28.062018 tarihinde davacı nezdinde işe başlatıldığını kabul eden işçinin bu tarihten sonra 17.07.2013 tarihinde geçirdiği kaza nedeniyle hiçbir uzuv kaybı ve maluliyeti olmadığım beyan ile kazanın tamamen kendi ihmali ve kusuru sonucu gerçekleştiğini açıkça kabul ve beyan ettiği görülmüştür. Buna rağmen … İnşaat Ticaret Ltd.Şti tarafından 17.000.00 TL,Maddi Tazminat ile 2.000.00 TL Manevi Tazminat olmak üzere toplam 19.000.00 TL tazminatın nakit olarak 29.07.2013 tarihinde kendisine ödenmesi sonrasında iş akdinin de yine bu tarih itibariyle fesh edildiğini kabul ederek bu kaza dolayısıyla başkaca hiçbir maddi ve manevi alacağının bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır
Davacı işveren ile kazaya maruz kalan işçi arasında var olan hukuki ilişki iş( hizmet) sözleşmesi niteiğinde olup , bu ilişki çerçevesinde ortaya çıkan tazminat taleplerinin de işveren tarafından giderilmesi gerekmektedir. Bir kişinin haksız fiili nedeniyle sebebiyet verdiği zararı gidermek için sorumlu tutulması halinde haksız fiilden doğan sorumluluk söz konusu olacağından buna göre gerek kasten,gerek ihmal ve kayıtsızlık veya tedbirsizlik ile haksız bir şekilde diğer bir kişiye zarar veren şahıs zararın tazminine mecburdur. B.K.40 vd.mad. ) uyarmca haksız fiilden bahsedebilmek için; Hukuka aykırı bir fiilin meydana gelmesi,-failin kusurlu olması, ortada manevi veya maddi bir zarar ile , meydana gelen zararla hukuka aykırı fiil arasında illiyet bağı bulunması aranmaktadır. Kural olarak iş kazalarında işverenin sorumlu tutulabilmesi için kusurlu olduğunun tespit edilmesi gerekmekte olup,uygulamada işverenin kusuru İse, Kanuna ve bu Kanunlara istinaden çıkarılan alt mevzuat hükümlerine aykırı hareket edip etmediği, mevzuatta alınması gerektiği belirtilen tedbirlerden herhangi birini almayı ihmal edip etmediği gibi ölçülere bakılarak tespit edilmektedir. İşverenin işyerindeki işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamaya yönelik her türlü tedbiri alması, uygun çalışma ortamını hazırlaması, araçları noksansız bulundurması, işçileri denetlemesi, gözetlemesi ve tüm bu yükümlülüklerini özenle yerine getirmesi halinde işçi bu sorumluluktan kurtulmaktadır.
Somut olayda davacı yan dosyaya sunduğu belgeler ile dava konusu 17.07.2013 tarihli iş kazası öncesine 28.06.2013 tarihinde işe girişi yapılan İşçinin çalışmaları sırasında iş güvenliğinin tesisi için üzerine düşen tüm yükümlükleri yerine getirdiğini dosyaya sunulan belgeler kapsamında iddia ve beyan etmiştir.Aynı zamanda dava konusu iş kazasının oluşumunda tespit edilen bir kusuru bulunmadığını da ortaya koymuştur. İşçinin sigortalı olarak çalışıyor olması durumunda, zararlar öncelikle SGK tarafından karşılanacağından ,işçinin tüm tedavi giderleri, işçiye geçici iş göremezlik ödeneği sağlanması, ve şayet işçi meslekte kazanma gücü kaybma uğramışsa işçiye sürekli iş göremezlik geliri bağlanması SGK’nun sorumluluğunda olup SGK kaza geçiren İşçi için yaptığı tüm bu giderler için kusuru oranmda işverene rücu edebilecektir.Aynı zamanda kazalı işçiden alman ‘İbraname” kapsamında işverenin davaya konu kaza dolayısıyla tamamen kusursuz olduğu işçi tarafından açıkça kabul edilmiş olup, bu İbranameye rağmen işverenin davaya konu kazada kusurlu olduğunu ortaya koyan bir resmi vesaik dava dosyasına sunulmamıştır.
İçtihat mahkemesi Yargıtay’ın son dönemlerde verdiği kararlarda ise objektif kusur anlayışı benimsenmiştir.Buna göre, işverenin kusurlu olmasmın aranacağı kusurun tespitinde, zarar görenin içinde bulunduğu kişisel durum ve özellikler yerine, aynı durumdaki dikkatli, makul ve sorumluluk duygusu taşıyan bir insanın hareket tarzının dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. İş kazasının meydana gelmesinde üçüncü bir kişinin kusurunun veya işçinin kasti ya da ağır kusurlu hareketinin bulunması halinde ise, işveren açısından illiyet (nedensellik) bağının kesilmesinden dolayı işverenin sorumlu tutulamayacaktır .İş kazasının meydana gelmesinde üçüncü bir kişinin kusurunun veya işçinin kasti ya da ağır kusurlu hareketinin bulunması halinde ise, işveren açısından illiyet (nedensellik) bağının kesilmesinden dolayı işverenin sorumlu tutulamayacaktır .İşçinin ölüm veya yaralanmasıyla sonuçlanan iş kazalarında, kusuru tespit edilen işverenin Türk Ceza Kanunu (TCK) hükümlerine göre cezalandırılması söz konusu olacaktır.
Dosya kapsamında dava konusu iş kazası dolayısıyla ceza davası açıldığına gerek SGK rücusu bulunduğuna ve gerekse zarar gören işçinin ilk aşamada verdiği ibranamede yer alan işverenin dava konusu düşme olaymda kusurunun bulunmadığına dair tespitin aksine sonradan ortaya % 40 kalıcı iş görmezlik oranına göre …’ un dacvacıdan tazminat talebi olduğuna dair bir belge dava dosyasına sunulmamıştır
Buna göre B.K ilkeleri ve konuya ilişkin Yargıtay kararları uyarınca İşveren kusuru azaldığı ölçüde sorumlu tutulacağı hukuki sonuçlarda azalmaktadır. Bilirkişi Heyetimizde meydana gelen iş kazasında gerek işverene gerekse dava dışı sigortalı işçi … ‘a izafe edilecek ” iş kazasında kesin kusur oranı” nm değerlendirmesini yapabilecek nitelikte “İş Güvenliği konusunda Teknik Bilirkişi ” yer almadığından,Sayın Mahkemece kazalı işçi yönünden ATK maluliyet raporu aldırılarak dosyaya sunulmuş olması karşısmda ve davacı yanın iddiası gibi dava konusu kazada her ne kadar işçinin kusurunun % 100 işverenin kusurunun İse hiç olmadığının bildirilmesine rağmen ödenen toplam tutar için maddi ve manevi ayırımı yapılmaksızın % 100 kusur esasma göre tazminat talep olunduğu anlaşıldığından Takdir Muhterem Mahkemeye ait olmak üzere ekte yer alan hesaplama ayrıca verilen görev kapsamında yapılmıştır.
02.02.1967 doğumlu zarar gören 17.07.2013 kaza tarihi itibariyle (46) yıl (05) ay (15) günlük olup, (46) yaşında kabul edilerek P.M.F-1931 İşaretli yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrünün (25) yıl olduğu ve muhtemelen (71) yaşma kadar yaşayacağı, Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre kadm-erkek ayrımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonunun (60) olarak kabul edildiği, bu duruma göre davacmm aktif çalışmasını (60) yaşma kadar devam ettireceği kabul edilerek (46) yaşından itibaren (60) yaşma kadar zarar gördüğü bakiye aktif hayat süresini (14) yıl olduğu, (60) yaşından sonra devam edecek olan Pasif devre olan (60-71) yaşlan arası zarar gördüğü emeklilik ve pasif devresinin (11) yıl olduğu belirlenmiştir
Yargıtay 4., 9., 10., 11. ve 21. Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere,maddi tazminatlar kazalı davacmın kaza tarihinden İtibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerektiği, kazalı işçi bu olay sebebiyle uğradığı maluliyete rağmen kendisiyle birlikte tüm aile fertlerinin zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için ya kaza tarihi itibariyle çalışmakta olduğu işyerinde, ya da diğer işyerlerinde hizmet akdi ile ve işçi olarak veya diğer değişik işlerde çalışacağı ve kazanç sağlayacağı ve elde etmesi gereken kazançların da Yasal asgari ücretlerin Net tutarının altında olmayacağından, kaza tarihinden itibaren günümüze kadar geçen dönem içinde memleketimizde uygulanan ve kamu düzenine ilişkin bulunan Yasal asgari ücretlere göre değerlendirme yapılması gerektiği kabul edilmiştir
Ülkemizde uygulanan ve uygulanacak brüt yasal asgari ücretlerden %15 sigorta primi, %15 gelir vergisi ve damga resmi tenzil edilip evli durumuna göre asgari geçim indirimi ilave edilerek tespit edilen net asgari ücretlerin , hesapta esas alınacağı, kaza tarihinden günümüz kadar geçen dönemde davacının, kazançları belirlenebilir olduğundan, bilinen dönem kazançları farazi hesap yerine fiili duruma göre belirlenerek, belirlenen bu kazanç tutarları her hangi bir artış ve iskontoya tabi tutulmaksızın hesaba aynen esas alınarak talep olunan hesaplama ekte yer aldığı gibi yapılmıştır.
Kazalının 17.07.2013- 17.07.2019 tarihleri arası geçen (6) Yıllık işlemiş aktif devredeki Net kazançları değişkenlik gösteren Yasal asgari ücretlere göre belirlenmiş ve başkaca bir artışa tabi tutulmaksızın aynen esas alınmıştır.
17.07.2019 -den itibaren işleyecek bakiye aktif ve pasif devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yargıtay 4. 9. 10. 11. ve 21 .Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak her yıl İçin ayrı ayrı %10 artış ve her yıl için ayrı ayrı %10 iskontolama esasına göre hesaplamada İşleyecek Aktif devre başındaki Net Aylık ücreti (1.633,57) TL. olduğuna göre ; Net Yıllık kazancı (1.633,57 TL. x 12 Ay = 19.602,84 TL.) Net olduğu aktif devre sonunda anlaşılmıştır.
Pasif dönemde de emsallerine göre daha fazla efor sarf ederek hayatım idame ettireceğinden, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 25.09.2006 tarih ve 2006/8286 Esas ve 2006/8863 Karar sayılı ve diğer yerleşmiş içtihatları da dikkate alınarak, pasif dönem zarar hesabına halen bilinen geçim indirimsiz asgari ücretin (yıllık; 1.450,91 x 12 = 17.410,92 TL) olarak esas alınmıştır. Buna Göre: davacının Maddi Zararının Toplam = 175.469.26 TL olacağı görüşüne ulaşılmıştır.”şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Bilirkişi heyetine iş güvenliği uzmanı bilirkişi Turgay Merdiven eklenerek taraf itirazlarının karşılanması ve kusur durumunun belirlenmesi amacıyla 10/01/2019 tarihli bilirkişi ek raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler anılı ek raporunda özetle;
“Olayla ilgili mevzuat;
1-6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu madde 4
2-Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Önlemleri Yönetmeliği Ek-4B Bölüm 2 Madde 5
3-Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik Madde 8
4-5510 Sayılı Yasa Madde 13
Kusur Değerlendirmesi;
Davacı … İnş. Tic. Ltd. Şti.’nin olayla ilgili kusur değerlendirmesi;
İşveren raporun olayla ilgili mevzuat kısmında 1, 2 ve 3. maddede belirtilen hususlara riayet etmeyip işçiye işçilerin çalıştığı yerde bulunan korkulukların yeterli yükseklikte ve sağlamlıkta olması sağlamamış ve aynı korumayı sağlayabilen başka yollarla tedbiri almamış, işçilerin çalıştığı yerde toplu koruma tedbiri ile gerekli önlem alınmaması durumunda işçiye emniyet kemeri vererek işçinin emniyet kemerini bağlayabilmesi için yatay yaşam hattı tesis ederek emniyet kemerini kullanması sağlanmamış, işin fenni yeterliliği olan kişilerin gözetiminde yapılmamasını sağlamamış ve tüm bu tedbirlerin alınması için gerekli gözetim ve denetim yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Alınacak tüm bu tedbirler sayesinde işyerinde bu kazanın meydana gelmesi önlenebilirdi. Yukarıda belirtilen tedbirlerin alınması sağlanmadığından davacı işveren … İnş. Tic. Ltd. Şti. olayın meydana gelmesinde kusurludur.
Kazalı …’un olayla ilgili kusur değerlendirmesi;
Kazalı … kasa imalatı işi yaparken yüksekten düşme tehlikesi olan bu yerde korkuluklara yaslanarak çalışarak/hareket ederek kendi şahsi emniyeti için gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden dolayı kazanın meydana gelmesinde kusurludur.
Bu durumda; olayın 5510 sayılı kanunun 13. maddesine göre bir iş kazası olduğuna, raporda yukarıda belirtilen nedenlerle dolayı olayda davacı işveren … İnş. Tic. Ltd. Şti.’nin %70 oranında kusurlu olduğuna, kazalı …’un %30 oranında kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir.
sonuç ve kanaat;
raporda yukarıda belirtilen kusur tespiti sonrasında davacı işverenin kusuru olan %70 çarpıldığnda nihai maddi zararın 123.038,43 TL olduğuna, maddi tazminat olarak ödenen 17.000 TL’nin nihai maddi zarardan az olduğu dolayısıyla davalı … şirketinin maddi tazminat olarak 17.000 TL’den sorumlu bulunduğuna, sigorta şirketinin manevi tazminat sorumluluğu da olduğu ancak bu hususta manevi tazminat miktari olarak sorumluluk takdirinin sayın mahkeme olduğuna” şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Dava; taraflar arasında akdedilen … İnşaat All Risks Sigorta Poliçesi ve İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava dışı işçiye ödenen maddi manevi tazminatın davalı … şirketinden tahsil davasından ibarettir.
Mahkememizce her ne kadar maluliyete, kazadaki kusur durumlarının ve kazalının maddi zararının tespitine yönelik raporlar temin edilmiş ise de yargılama sırasında oluşan kanaat nedeniyle öncelikle talebe dayan… poliçeleri incelenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi’nin;
S-38163087-0-0 poliçe numaralı, 05/06/2012 başlangıç-05/06/2013 bitiş tarihli, sigortalısının … Tic. San. A.Ş., sigorta ettireninin … İnşaat Tic. Ltd. Şti. olduğu, riziko bilgileri faaliyet konusunun “inşaat yapım ve tadilat işleri” olarak belirlendiği, riziko adresinin “… İstanbul”, riziko personel sayısının 40 olduğu anlaşılmakla iş bu poliçenin vade uzatma zeyili ile 05/06/2013 başlangıç- 31/12/2013 bitiş tarihi olarak değiştirilmekle bir yıl daha uzatıldığı görülmüştür.
İnşaat All Risks Sigorta Poliçesi’nin;
… poliçe numaralı, 05/06/2012 başlangıç-05/06/2014 bitiş tarihli, sigortlısının … Tic. San. A.Ş., sigorta ettireninin … İnşaat Tic. Ltd. Şti. olduğu, riziko bilgilerin faaliyet konusunun “bina inşaatı”, riziko adresinin “Merkez-Dağevleri-… Mahallesi Ada … ve … Parsel … ve … Sarıyer İstanbul” olduğu, inşaat süresi ve bakım devresi süresi 12 Ay olarak belirlendiği görülmüştür.
Uyuşmazlık davacı taleplerinin davalı yanca iş bu poliçeler kapsamında karşılanabilirliği hususundadır. Tarafları bağlayıcı poliçe hükümleri gereğince talebin çözümlenmesi gerekir.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun’daki tasnife göre inşaat sigortaları, zarar sigortası türlerinden mal sigortası türüne dahildir. İnşaat sigortasıyla sadece inşa edilmek istenen yapı ile yapının inşaatında kullanılan malzeme ve diğer değerler üzerindeki menfaatler teminat altına alınmaktadır.
Nitekim 01/02/2009 tarihinde yürürlüğe girmiş olan İnşaat All Risk (Bütün Riskler) Sigortası Genel Şartlarının kapsamı A.1 maddesinde “Bu sigorta, konusunu teşkil eden değerlerin teminat müddeti içinde, inşaat sahasında bulunduğu sırada, inşaat süresinde bu poliçede gösterilen istisnalar dışında kalan, önceden bilinmeyen ve ani bir sebeple herhangi bir ziya ve hasara uğraması halini temin eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
A.3 maddesi ile Ek Sözleşme ile Teminat Kapsamına Dahil Edilebilecek Kıymetler ve Haller sayılmış olup “d)” bendinde Üçüncü şahısların maruz kalacağı zararlar nedeniyle sigortalıya düşecek hukuki sorumluluklar, bu kapsamda belirtilmiştir.
Genel Şartlar içerisinde “üçüncü şahısların” tanımı yapılmamakla birlikte, “Üçüncü Şahıslara Karşı Malî Mesuliyet Sigortası Genel Şartları”nın 3.A.3 maddesi gereği, üçüncü kişi terimi, inşaat faaliyetiyle ilgili olar…lı ile herhangi bir sözleşme veya aile ilişkisi içerisinde olmayan herkesi kapsamalıdır. Bu açıdan, inşaat faaliyeti esnasında işçi veya çalışanın uğradığı zararlar, inşaat sigortası teminatının kapsamı dışındadır.
Bu kapsamda iş bu davaya konu İnşaat All Risks Poliçesinde de yer alan “Çapraz sorumluluk” klozunun işçi zararlarını kapsama alıp almayacağı hususunun da açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Çapraz Sorumluluk klozu bağımsız birden fazla müteahhidin tek bir sigorta sözleşmesi yapması durumunda birbirlerine göre üçüncü kişi konumuna getirilmesini sağlayan bir klozdur.( Yargıtay 21. HD, 2017/1757 E, 2018/8458 K)
Davaya konu İnşaat All Risks Sigorta Poliçesinin davacı … İnşaat Tic. Ltd. Şti. tarafından … A.Ş.’ye yaptırıldığı, poliçede özetle sigortalı şirketin İnşaat Faaliyetini, İnşaat Sigortası Genel Şartları kapsamında 7.600.000,00 TL, 3. Şahıs bedeni kaza başına 200.000,00 TL 3. şahıs maddi kaza başına 100.000 TL’ye kadar teminat altına alındığı, poliçenin klozlar başlıklı 2. maddesinde yer alan “Çapraz Sorumluluk Ek Teminatı” ile ilgili olarak Poliçedeki 3. şahıs mali sorumluluk teminatının poliçede adı yazılı sigortalı taraflar için bu taraflardan her biri için ayrı bir poliçe düzenlenmiş gibi geçerli olacağının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda, inşaat işyerinin İnşaat All Risk (Bütün Riskler) Sigortası poliçesiyle davalı … A.Ş.’ne sigortalandığı, genel şartlarda üçüncü kişi teriminin inşaat faaliyetiyle ilgili olar…lı ile herhangi bir sözleşme veya aile ilişkisi içerisinde olmayan kişi olarak tanımlanması nedeniyle anılan sigorta poliçesinde inşaat iş yerinde gerçekleşen iş kazalarının bu poliçe teminatı kapsamında olmadığı, bu açıdan, inşaat faaliyeti esnasında işçi veya çalışanın uğradığı zararlar, inşaat sigortası teminatının kapsamı dışında olduğu, böylece davacının inşaat all risks poliçesi nedeniyle davalıdan talepte bulunamayacağı anlaşılmaktadır.
Bir diğer poliçe olan kaza tarihi itibarıyla taraflar arasında geçerliliği bulunan davaya konu İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin incelenmesinde; davacı … İnşaat Tic. Ltd. Şti. tarafından … A.Ş.’ye yaptırıldığı, poliçede sigortalı şirketin işçilerinin iş kazası nedeniyle işverene yöneltilecek tazminat taleplerinin kişi başına bedeni 100.000 TL, kaza başına bedeni 300.000 TL’ye kadar teminat altına alındığı, taşeron, müteahhit ve tali müteahhit klozunun, manevi tazminat klozunun poliçeye eklendiği ancak poliçe riziko adresinin … İstanbul olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Sigorta poliçesi tanzimi sözleşme özgürlüğü ilkesine tabi olup, taraflarca genel şartlara aykırı olmadığı müddetçe bir takım sınırlamalar belirlenebilir. Bahse konu poliçenin riziko adresi bakımından sınırlandığı, riziko adresinde gerçekleşecek iş kazalarında iş bu poliçenin uygulanacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davaya konu bu poliçede riziko adresi olarak belirlenen adres dışındaki … Projesinin yürütüldüğü Sarıyer İstanbul adresinde iş kazasının gerçekleştiği sabittir. Dava dışı işçinin yaralandığı adresin poliçeye konu riziko adresi olmaması nedeniyle davacı tarafça işçiye yapılan ödemenin davalı … şirketinin teminatı kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır.
İnşaat all risks poliçesinde işçi bu poliçe kapsamında üçüncü kişi olarak sayılamayacağından işçinin uğradığı iş kazasının teminat altına alınmamış olması ve işveren mali mesuliyet poliçesinde teminat kapsamının riziko adresi ile sınırlandırılmış olması ve kazanın riziko adresi olmayan bir adreste gerçekleşmesi nedeniyle taraflar arasındaki her iki poliçe hükümleri gereğince davacı taleplerinin davalı … poliçeleri ile teminat kapsamında olmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan neden ve gerekçelerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça peşin yatırılan 324,5 TL harçtan, 44,40 TL karar harcının düşümü sonucu başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 280,10 TL harcın davacıya karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Taraflarca artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/11/2019

Katip …
e imza

Hakim …
e imza