Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/52 E. 2019/592 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/52 Esas
KARAR NO : 2019/592
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2014
KARAR TARİHİ : 27/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin; Kağıthane, … Caddesi, … kapı numaralı yerdeki …(…) inşaatının sahibi olduğunu, anılan inşaat işlerinin sigorta teminatı alana alınmasına ilişkin olarak davalı şirket ile 22.03.2011-31.10.2012 arasındaki 588 günlük dönem için “İnşaat Tüm Riskler(CA.R) Sigorta Poliçesi” düzenlendiğini … inşaatının betonarme perdesinin “diyafram perde” olarak oluşturulduğunu, hasar gören perdenin binanın iksa perdesi olmayıp, taşıyıcı perdesi olduğunu, binanın yapım yöntem raporuna göre ana çekirdek bina oluşturulduktan sonra kenar kısımların yapıldığını, kazanın oluştuğu 28.05.2012 günü betonarme yapının %83 oranında tamamlandığını, betonarme imalat ve ana çekirdek bina île dış perde arasındaki alanın harfiyatının sallama kepçesi olan vinçle devam ederken vinç operatörünün duvardan sesler geldiğini duyduğunu ve şantiye yetkililerine haber verdiğini, bunun üzerine çalışmaların durdurulduğunu ve yapım-yöntem metoduna göre belli aralıklarla diyafram perdesine iç taraftan destek olması amacı ile dayandırılmış olan çelik borulara kaynakla takviye yapılmak istenildiğini, bu amaç doğrultusunda sepetli vinç çağrıldığını, ancak vincin beklendiği sırada 12:00-12:30 sularında diyafram perdesi ile ana çekirdek bina arasına dayanmış olan birkaç borunun düştüğünün görüldüğünü, kısa aralıklarla diğer boruların da düşmeye başladığını ve devamında da diyafram duvarın içeriye doğru yattığını, oluşan açılmanın yaklaşık 50-60 cm. ulaştıktan sonra, diyafram perdesinin en son saat 13:00-13:30 gibi büyük gürültü ile yıkıldığını bu hususa ilişkin saha mühendisi tarafından rapor tutularak durumun sigorta şirketine aktarıldığını, ayrıca çekilen fotoğrafları dosyaya sunduklarını, hasarın ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere ; binanın ana taşıyıcı perde duvarının müvekkili şirketin personeli çalışırken aniden şiddetli şekilde ve alınması gereken bütün önlemlere rağmen yıkıldığını, müvekkilinin gerekli tüm dikkat ve özeni gösterdiğini, davalı … şirketinin hasarı 248.747,45 lira olarak kabul etmesine karşın meydana gelen hasarın toprak çökmesi sebebine dayandırarak poliçedeki % 5 muafiyet diliminin altında olduğundan bahisle tazminat ödemeyi red ettiğini, sigorta poliçesi incelendiğinde; tenzili muafiyet hallerinin neler olduğu belirtildiğini, buna göre de şantiyede medyana gelen olayın poliçede %5 muafiyet kaydına kesinlikle uymadığını, davalı … şirketinin zarar tutarını ödememe konusunda ısrarcı olduğunu, bunun yanında müvekkili şirketin uğradığı zararın toplamının davalı şirketin iddia ettiği gibi 248.747,45 TL olmayıp ve zararın çok daha ciddi tutarlarda olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle uğranılan zararın bu aşamada tespiti mümkün olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden, tam olarak belirlenemeyen bir alacak mevzu bahis olduğu için davanın kısmen açma mecburiyeti hasıl olduğunu, oluşan zararın da davalı tarafından ödenmesi kabul edilmediğinden ve zararın ciddiyeti gözönüne alındığında; hasar bedelinin tazminini talep etme zaruretinin ortaya çıktığını kaydederek şimdilik kaydı ile 10.000 TL’nin her türlü fer’ılerinin, olayın meydana geldiği tarihten hesaplanacak, kredilere uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalı … şirketinden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu oluşan hasar için … numaralı hasar dosyasının açıldığını, hasarın %5 oranındaki tenzili muafiyet altında kaldığını, davacı şirketin hasarın oluş şekline ilişkin olarak tek yanlı almış olduğu teknik raporun geçerliliğinin bulunmadığını, hasarın bölgedeki yağışlarla birlikte biriken suların etkisi ile artan toprak itkisine bağlı olarak diyafram duvarının çökmesi suretiyle oluştuğunu, bu husus eksper raporunda da tespit ve ifade edildiğini, sigorta poliçesinde yer alan “muafiyetler” başlıklı bölümde sel-seylap-her türlü çökme-yer kayması-heyelan teminatı %100 sigorta bedelinin %80’i sigortacı, %20’si sigortalı ve/veya sigorta ettiren tarafından karşılanmak üzere müşterek sigorta şeklinde verilmiş olup, sigortacının sorumluluğu her bir/hasar tazminatı tutarının %80 ile sınırlıdır” şeklinde hüküm bulunduğunu, %80 sigorta bedeli ürerinden %5 oranında tenzili muafiyet uygulanır denildiğini, eksper çalışmasında da ayrıntılı şekilde görüleceği üzere hasar tazminatının 310.934,31 TL olarak; poliçe içeriğine göre de müvekkili sigorta şirketinin %80 sorumluluğu gereği 248.747 TL olarak tespit edildiğini, hesaplanan hasar tazminatının %5 oranındaki muafiyet tutarının 2.520.000 (63.000.000 TL x %80 x %5) lira olması nedeni ile de hasar tazminatının muafiyet sınırın içinde kaldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte ve mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda istenilen faiz miktarına itiraz ettiklerini beyan ederek; haksız ve hukuka aykırı davanın reddini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda bilirkişiler … , Doç.Dr. … ve … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 18/02/2015 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
” Taraflar arasındaki sigorta poliçesi özel şartı gereğince dava konusu hasar davalı … şirketinin teminatı kapsamındadır. Poliçe şartı gereğince davalı … şirketi 2.520.000,00,TL muafiyet tutarına kadar olan çökme hasarlarından dolayı sorumlu bulunmamaktadır. Yapılacak teknik incelemede davacının talep edebileceği hasarın bu tutarı aşmaması halinde davalının ödemekle yükümlü bir tazminat tutarının bulunmadığı,aşması halinde ise davalının muafiyeti aşan kısım kadar sorumlu olacağı tespit edilmiştir.” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememizce, taraf vekillerinin rapora vaki itirazları doğrultusunda kök rapor hazırlayan bilirkişiler marifetiyle yeniden inceleme icra edilerek konuya ilişkin 18/05/2015 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında; kök rapordaki kanaatlerinde bir değişiklik olmadığı yönünde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememizce; daha önce hazırlanan bilirkişi raporlarının ihtilaf konusu olayın uzmanı olmayan bilirkişi heyetine tevdi edildiği anlaşıldığından, davacı tarafın yeni bir heyetten rapor alınması talebi de dikkate alınarak, mahkememizce bilirkişi heyetinde değişikliğe gidilerek dosyanın konusunda uzman mimar bilirkişi …, sigorta hukukçuları … ve … marifetiyle davacı ve davalıların talep ve itirazları doğrultusunda alınan 07/09/2015 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
”Sayın mahkeme nezdindeki derdest uyuşmazlığın davalı … şirketince … sayılı ve 22.03,2011-31.10.2012 vadeli ‘ İnşaat Ali Risks Sigorta Poliçesi” kapsamında 63.000.000 TL İnşaat sigorta bedeli üzerinden sigortalanan Kağıthane, … Caddesi, No: … adresindeki … (…) inşaatında 28.05.2012 tarihinde meydana gelen diyafram duvarın çökmesi/yıkılması sonrasında sigortalı kıymetlerde oluşan hasara ilişkin tazminatın davalı … şirketi tarafından reddedilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Buna göre Bilirkişi Kurulumuzca muhterem mahkemece yapılan görevlendirme kapsamında taraf iddia ve savunmalan ile eki delilleri , dava dosyası, incelenmek suretiyle oluşan görüşümüz aşağıda sunulmuştur;
Sayın Mahkeme dosyasında yet alan taraf delilleri uyarınca davacı şirket tarafından, İstanbul, Kağıthane … Caddesi, … kapı numaralı yerde yapımı sürdürülen uyuşmazlık konusu … (…) inşaatının , 22.03.2011-31.10.2012 tarihleri arasındaki dönem için 63.000.000 TL sigorta bedeli ile “İnşaat Tüm Riskleti”ne karşı davacı … Ticaret A. Ş. ‘nin sıfatının “sigortalı” olduğu gösterilmek … numaralı “İnşaat Tüm Riskler(C.A.R) Sigorta Poliçesi “kapsamında teminat altına alındığı anlaşılmıştır.
Yürürlük tarihi 01.02.2009 olan ”İnşaat Sigortası Genel Şartları (Bütün Riskler) A – Sigortanın Kapsamı başlıklı düzenlemesi uyarınca ” Sigorta, konusunu teşkil eden değerlerin teminat müddeti içinde, inşaat sahasında bulunduğu sırada, inşaat süresinde bu poliçede gösterilen istisnalar dışında kalan, önceden bilinmeyen ve ani bir sebeple herhangi bir ziya ve hasara uğraması hali temin edilmiştir. Sigortacının poliçesi ile verdiği teminat kapsamını inşaat faaliyetlerinin başlangıcından bitimine kadar geçen süre içinde, inşaat faaliyetlerine özgü ani ve beklenmedik sebeplerle ortaya çıkacak hasarlar nedeniyle oluşabilecek risklere karşı proje güvence altına alınmıştır.
Poliçe ön yüzünde yer alan ” Muafiyetler” e ilişkin Not /Özel Şart/ Kloz uyarınca ; Sigortalı riziko adresinde meydana gelecek “Sel-Seylap-Her türlü çökme-Yer kayması-heyelan teminatı %100 sigorta bedelinin %80’i sigortacı, %20’si sigortalı ve/veya sigorta ettiren tarafından karşılanmak üzere müşterek sigorta şeklinde kapsam dahiline alındığı , ayrıca sigortacının sorumluluğu her bir/hasar tazminatı tutarının %80 ile sınırlı olduğu ve %80 sigorta bedeli üzerinden %5 oranında tenzili muafiyet uygulanacağı hususu belirtilmiştir. İlgili sigorta poliçesinin tanzimi aşamasında ayrıca “yer kayması hasarı” dışında ” Enkaz Kaldırma Teminatı”nın Sigortacı tarafından mevcut riziko adresi için verilmediği görülmüştür.
28.05.2012 tarihinde sigortalı … inşaatının betonarme perdesi yıkılmış olup, bu hususa ilişkin olarak davacı şirketin delilleri arasında dosyaya sunulan saha mühendisi … tarafından düzenlenen rapor da “28.05.2012 tarihinde ucunda sallama kepçesi olan vinç ile hafriyat yapılıyordu. O gün şantiyede şiddetli yağış sebebiyle hafriyat dışında bir çalışma yapılmamaktaydı Diyafram perdesinin aşağısında bulunan ekskavatör toprağı gevşetiyor, sallama vinç de toprağı alıp kamyona dolduruyordu. Projeye göre ve yapım metoduna göre de belli aralıklarla diyafram perdesine iç taraftan destek olması amacıyla çelik borular dayanmaktaydı. O gün öğleden önce hafriyat devam ederken sallama vincin operatörü duvardan sesler geldiğini duymuş ve ofise gelerek şantiye yetkililerine haber vermiştir. Bunun üzerine çalışmalar durdurulmuş, borulara takviye yapmak gerektiğine karar verilmiştir. Bu amaç doğrultusunda sepetli vinç çağrılmıştır. Vincin gelmesi beklendiği sırada, öğle arası yemek saatine denk gelen bir zamanda, şiddetli bir gürültü duyulmuş ve diyafiam perdesine dayanmış olan birkaç borunun düşmüş olduğunu görülmüştür. Hemen akabinde kısa aralıklarla diğer borular da düşmeye bağlamış* bunun neticesinde diyafram duvar da içeriye doğru yatmaya yatmaya başlamıştır. Açılma yaklaşık 50-60cm ulaştıktan sonra da diyafram perdesi en son saat 13:00-13:30 gibi büyük bir gürültüyle yıkılmıştır.” denilmiştir.
Uygulamada bir kısım yerin alttan yıkılarak alçalması olarak sıklıkla kullanılan terimin (*) Söz konusu ifadede yer alan “açılmadan kastın; diyafram duvarın düşey doğrultudan saparak ve içe meylederek (… inşaatına doğru) yıkılmaya başladığının tanımlandığı tespit edilmiştir. Çökmeler ve heyelanlar; sağlam olmayan zeminlerde sismik dalgalar sebebiyle toprak hareketlerini ifade ederken bu hareketlenme neticesi ortaya çıkan durumun ise yıkılma olarak adlandınldığı görülmüştür.
Davalı … şirketine dava konusu rizikonun îhbarı üzerine … Ltd. Şti görevlendirilmiş olup, adı geçen Sigorta Eksperi Inş. Müh. … tarafından düzenlenen 22.06.2012 tarih vc … sayılı raporda;
“hasarın oluş sekli; 28.05.2012 tarihinde saat 13:00 sıralarında kazı iksa amaçlı diyafram duvar imalatının planda yaklaşık 40 mt uzunluğunda olan ve 14 mt. yükseklikli kısmının çökmesi sebebiyle hasar oluştuğunun sigortalı yetkilisi tarafından beyan olunduğu , 17,07 mt derinlikli kazı işlerini yapabilmek için tasarlanan diyafram duvar işlerine 04.04.2011 talihinde başlandığı ve 30.07.2011 tarihinde tamamlandığı, perdelerin kil zemine ankajının yapılamadığı için binanın çekirdek kısmına boru destekler ile taşıtıldığı ve yapı ilerledikçe desteklerin alındığı; bu şekilde iksa vc kazı işlerinin %80’i bitirilmiş iken, 28.05.2012 pazartesi günü saat 13:00 sıralarında binanın R köşesindeki kazıda 14 mt civarında derinliğe inilmiş iken, boru çalışmalarının devam ettiği sırada köşe diyagonal boşluktan birinin bağlandığı yüzeyden koparak aşağı düşerek diğer boruları da düşürdüğü ve desteksiz kalan duvarın 20 mt. kısmının içeri doğru göçtüğü, diğer yöndeki 20 mt kısmın ise yaklaşık 1 mt. öne doğru eğildiği ifade edilmiştir.
Daha önce diğer iki köşede yapılan aynı imalatın test edilip başarı ile kazısının yapıldığı, olay öncesi 27 Mayıs’ta ve olay günü 28 Mayıs ta şantiye bölgesine kuvvetli sağanak yağış geldiği vc ilgili köşenin eski dere yatağana çok yakın olduğu ve alüvyon zemin baskısının su ile daha da artmak süretiyle ani basınç yaptığının tahmin edildiği ,28.05.2012 günü sahada yapılan gözlemlerde; saat 13:30 sükunda binanın R köşesindeki diyafram duvarı P-R aksı doğrultusunda hareketlenmeye başladığı ve saat 14:00 sulannda P-R doğrultusunda 20,00 mt kısmın çöktüğü ve diğer yönde 20 mt kısım da kısmen devrilecek hasar gördüğünün anlaşıldığı, 21.06.2012 günü olay mahalline gidildiğinde duvarın (x) yönünde 23,50 mt, (y) yönünde 22,17mt kırıldığının duvar arkasındaki sahada stoklanan bir kısım inşaat malzemelerinin (beton yüzey sertleşriricileri, parça demir) toprak altında kalarak hasar gördüğü, çöken duvar ve arkasındaki toprakların inşaat sahasına dolması nedeniyle bunların atılması vc yıkılan köşenîn yeniden yapılması gerektiği, olayın oluş şekli itibari ile kat dış duvarı olarak yapılmış olan diyafram duvar iç kısımda – 9,00 mt kotuna inilmek üzere hafriyat çalışmalan yapılırken bu dönemde yörede yağan yağmurlar sonrasında duvar arkasına binen sular drene edilemediğinden duvar arkasındaki toprak itki kuvvetinin artmasına sebebiyet verdiği ve artan itki kuvvetinin etkisi ile duvarın -7,00 mt kotundan kırılarak çökmesine sebebiyet verdiği kanaatinin hasıl olduğu belirtilmiştir
Bu aşamadan sonra yapıyı korumak amacı ile ilk etapta kırılan duvara; dik olan duvarı önlemek amacı ile önüne grçici dolgular yapıldığı ve daha sonra bu kısım ile birlikte duvar enkazı kırılarak dolgu ile beraber alınmasının sağlandığı, mahalde toprak yapısı çok kötü olduğu için yapılacak yeni duvarın inşası için büyük bir hacimsel harfiyat çalışması gerektiği, buna bağlı olarak bazı şantiye deplase (bulundukları yerlerden ötelenmesi, fikrinin değiştirilmesi) edilmesi gerektiği hususları ifade edilmiştir.
Hasarın inşaat işleri yönünden tanımı ise ekspertiz raporunda ” yapının bodrum katı dış duvar olarak inşa edilen diyafram duvarı köşede her iki yöne toplamda 45,67 mt uzunluğunda çökerek hasar gördüğü, kırılan duvar yüksekliğinin 16 mt’ olduğu, duvar askısı sahada istifli bulunan bir kısım ihzarat malzemesi de çöken (doğrusu; akan toprağın) toprağın altında kalarak zayi olduğu şeklinde yapılmıştır.
Hasar öncesi rnahain inşaat yönünden durumu ;ruhsat belgesi’ne gore toplam inşaat alanı 70.236,89 m2 , yapı maliyetinin gerçekte 66-373.861,05 TL olduğu saptanarak buna göre ”Eksik Sigorta” tatbikatı gerektiği, sigorta bedeli 63.000.000.00 TL x (327.585,886/66.373.861 »05) = esasıyla hasar tutarı 310.934,31 lira şeklinde hesaplanmıştır, Söz konusu raporun hasarın değerlendirmesi paragrafında ise; sigortalının hasarla ilgili hazırladıkları evrakların 20/06/2012 günü sunulduğu ve evraklar incelenerek vc sigortalı yetkilisi ile telefonda görüşülmek randevu talep edildiği, 21.06.2012 günü riziko mahalline gidilerek hasar metrajı üzerinden çalışmalar yapıldığı ifade edilmiştir.
Taraflar arasında münakit 01.02.2009 tarihli İnşaat Sigortası ( Bütün Riskler) Genel Şartları A.6. Eksik Sigorta başlıklı düzenlemesi uyarıca hasar halinde poliçede belirtilen sigorta bedelinin A.2 maddesinde belirtilen değerden düşük olması halinde sigortacı, sigorta bedelinin sigorta değerine olan oranı neden ibaretse, zararın o kadarından sorumlu olacağı belirtilmiştir.
Dava konusu 22.03.2011-31.10.2012 vadeli İnşaat Bütün Tehlikeler Sigorta Poliçesinin tanzim tarihinde yürürlükte olan 6762 saydı T.T.K 1283. maddesi uyarınca ” Sigortacı sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin ancak hakikaten uğradığı zaratı tazmine mecbur. ” olup sigortanın hiçbir zaman haksiz kazanç vesilesi olmaması gerekmektedir. Sigortacının düzenlediği poliçe uyarınca verdiği kuvertur dahil bir rizikonun gerçekleşmesi halinde zarara uğrayan sigortalı/sigorta ettirenin ancak gerçek ve hakikaten uğradığı zararı gidermekle yükümlü olup gerçek zararın sigorta limitleri dahilinde karşılanması gerekmektedir.
İnşaat Sigortası (Bütün Riskler)Genel Şartları” B.3 Tazminatın Hesabı başlıklı düzenlemesi ‘Tazminat miktarı poliçede münhasıran gösterilmişse her kalem itibariyle ayrı ayrı gösterilen sigorta bedelini ve her halükarda toplam sigorta bedelini aşmamak kaydıyla aşağıda yapılı esaslar dahilinde tesbit edilir:
1-İnşaat konusu malzeme ve işlerde kısmi hasar halinde : Tazminat tutarı sigortalı kıymetlerin hasardan bir gün önceki durumuna getirilmesi için ödenmesi gereken bedeldir. Bu bedel inşaat malzemesi bedeli, işçilik, nakliye masrafları, -varsa- gümrük, vergi, resim ve harç gibi masrafları da kapsar. Ancak bu ödemeler tutarı sigortalı hasardan bir gün önceki değerini geçemez. Tazminat tutarında sovtaj (ve varsa muafiyet) indirilir.” şeklindedir
Yapılan çalışmalar sonucunda; hasarın oluştuğu bölgedeki 24 mt yüksekliğindeki diyafram duvarının maliyetinin 413.064,02 TL olarak hesaplandığı , ve oranlama yapılarak, 16 mt yükseklikteki duvar için de 275.376,41 TL hesap edildiği , yıkılan (doğrusu; düşen) destek boruları ile duvarın maliyetinin; 319.735,88 TL, zayi olan yapı malzemelerinin bedelinin ; 7.850 TL olarak belirlenmesi sonrasında toplam bedelin 327.585,88 TL olarak hesaplandığı , poliçede “yer kayması hasarı” dışında ayrıca ”enkaz kaldırma teminatı” nın verilmediği, bu işin bedelini 173.244,25 TL olarak saptandığı belirtilmiştir.
Yıkılan duvarın yerine yapılacak olan betonarme istinat duvarının maliyeci; hafriyat yapılması (232.671,15 TL), ahşap kalıp yapılması(24.113,76 TL), betonarme demiri işlenmesi ve montajı (l43.484TL.)t.betonarme betonu (55.681,25TL), geri dolgu yapılması (399.143 Tl.),kamp binaları sökümü (2,500 TL), altyapı kabloları değiştirilmesi (8.500 TL) ve tel çit ile kapı yapılması (1.250 TL) bedeli olmak üzere toplam yeniden yapım/yerine koyma maliyeti 867.343,16 TL şeklinde hesaplanmıştır.
Sigortalı şirket(davacı) üzerinde kalacak hasar tazminatı (%20 oranı ile) 62.186,86 TL, poliçede davacı sigortalı ile kararlaştırılan “Müşterek Sigorta” esası nedeni ile sigorta şirketi(davalı) üzerinde kalacak hasar tazminatı (%80 oranı ile), 248.747,45 TL, muafiyet tutarı ; 63.000.000 TL (%80) x (%5) = 2.520.000 lira ve buna göre hasar tazminatı (248.747,45 TL)- (2.520,00 TL) = (- 2.271.252,55 TL) olarak belirlenmiş ve tespit edilen hasarın, poliçe muafiyeti altında kaldığı vurgulanmıştır.
Davacı delilleri arasında mübrez gerek ekspertiz raporu gerekse işbu rapor ekinde ibraz edilen belgeler uyarınca hesap ve takdir olunan hasar kalemlerinin imalatı dava dışı sigortalı tarafından üstlenilen hasara konu sigortalı kıymetler yönünden riziko tarihi itibariyle piyasa rayiç ve birim bedellerine uygun olduğu ve teknik olarak yapılan değerlendirmede yukarıda yer alan hesaplamanın takdir muhterem Mahkemeye ait olmak üzere davacının gerçek zararını yansıttığı kanaatine ulaşılmıştır.
Diyafram duvar zemin içerisinde anolar şakulde/düşey doğrultuda uygunluk-bütünlük sağlamak amacı ile sabit bir kalınlık temini ve mastar çekmeyi kolaylaştırmak amacı ile yapılan kılavuzlar-mastarlık veya ano/anolar olarak anılırlar) veya paneller halinde inşa edilen, yerinde dökme betonarme duvarlardır. Toprak yapısındaki yeraltı su seviyesinin dc altındaki diyafram duvar, panel veya anolarının kazısı ile oluşturulan hendeğin iç stabilitesini (sabit, kaymaya-devrilmeye, çökmeye, ayrışmaya dayanıklı, fiziki durumunu dengeli ve korur halde bulunma), kazı çukuru içinde seviyesi sabit tutulan bir bulamaçla (bentonite çamuru veya polimer kullanılarak oluşturulur) sağlanır. Böylelikle hendek içerisindeki bulamaç çamurunun basıncı ile kazı anosu, beton imalatı aşamasına kadar stabil tutulur.(sabit halde, het türlü fiziki hareketlenmeye dayanıklı, fiziki durumunu kararlı ve dengeli şekilde korur halde ) bulundurur.
Diyafram duvar inşası öncesinde diyafram duvarın uygulanacağı hat üzerinde duvar kalınlığına göre ara mesafesi belirlenmiş kılavuz duvarlar kullanılır. Kılavuz duvarlar yerinde dökme b.arme veya prekast olarak inşa edilebilir. Kılavuz duvarların, diyafram duvarın fiziki konumunu yönlendirici şekilde ve doğru konumda inşa edilmesini sağlamak, kazıcı diyafram duvar ekipmanına kılavuzluk görevi yapmak, kazı esnasında kullanılan bulamaç çamuruna rezervuar sağlamak, diyafram duvar donatı kafesinin konumunda asılmasını sağlamak amacı ile sabit bir destek olmak gibi işlevleri vardır. Diyafram duvar inşası esnasındaki tekil ano veya panel uzunluğu, kullanılan ekipman, hendek kazısının zemin ve yeraltı suyu şartları altındaki hassasiyeti, donatı yoğunluğu gibi farklı etkenlere ilişkin olarak değişken şekilde uygulanabilir. Duvarlar mevcut yapılara oldukça yakın bir mesafede kılavuz duvarların yerleştirilebileceği en az bir mesafe içinde inşa edilebilir. Bir panelin kazısı tamamlandıktan sonra, hendek içerisindeki bulamaç çamurunda yüzen asılı zemin danelerini önceden belirlenmiş kabul edilebilir belirli bir seviyenin altına indirene kadar bulamaç işlemeye(yıkamaya) tabi tutulur.
Kazısı tamamlanan panel içerisine daha önceden hazırlanmış donatı kafesi vinç yardımı ile projesinde öngörülen kotta yerleştirilir, panele tremi boruları kullanılarak; beton, aşağıdan yukarıya dolduracak şekilde dökülür. Diyafram duvar kalınlıkları; 60 cm-150 cm arasında değişen ve tipik olarak da; 60 cm, 80 cm, 100 cm, 120 cm ve 150 cm olarak uygulanabilir. Panel kazısı mekanik veya hidrolik grab, hidro-freze gibi diyafram duvar makineleri ile gerçekleştirilir. Diyafram duvarlar yüksek yeraltı su seviyesi altında yapılacak derin iksa yapıları kazılarında ideal bir çözüm teşkil eder. Diyafram duvarlar geçici iksa yapısı olarak inşa edilebileceği gibi, kalıcı olarak da tasarlanabilir ve inşa edilir. Diyafram duvarların rijitliklcri (hiçbir koşulda değişime uğramadığı varsayılan şeklini koruyan) iksa kazısı esnasında defor-masyonların sınırlandırılmasında büyük avantaj sağlar, Aynca diyafram duvarlar düşey yük taşıyan yapı elemanlarıdır. Hidrolik geçirimsizlik (su naklini önler) duvarı gibi diğer işlevlere de sahip olabilirler.
Somut olayda tanımı yapılması gereken husus, hasarın oluşmasına neden olan fiziki durumun; diyafram duvarının çökmüş mü, yoksa önce yırtılmış, daha sonra da içe doğru meylederek ve devrilerek yakılmış mı olduğudur. Çökmenin sözlük tanımı daha önceki bilirkişi raporlarında ve tarafların dilekçelerinde dile getirilmiştir. Bir yapıdaki çökmenin tanımına aşağıda yer verilmiştir; betonarme bir yapıda çökme; taşıyıcı sistemin statiğinin (taşıyıcı yapı elemanlarının bir bütün halindeki iç dengesinin) bozulması ile oluşmaktadır. Ahşap bir binanın veya bir köprünün çökmesi gibi. Buna karşın, yanındaki arsa üzerinde yapılmakta olan bir inşaatın temel kazısındaki gerekli özenin gösterilmemesi ve yine zorunlu olan önlemlerin alınmamış oluşu nedeni ile komşu binadaki fiziki eylem çökme değil, yıkılmadır.
Saha Mühendisi … olay anındaki gözlemini ” … şiddetli bir gürültü duyulmuş ve diyafram perdesine dayanmış olan bir kaç borunun(dosyadaki pek çok fotoğrafta varlığı gözlenen) düşmüş olduğunu görülmüştür. Hemen akabinde kısa aralıklarla diğer borular düşmeye başlamış (yine dosyadaki fotoğraflarda varlığı gözlenen) bunun neticesinde diyafram duvar da içeriye doğru yatmava başlamıştır. Açılma yaklaşık 50-60 cm ulaştıktan sonra da diyafram perdesi büyük bir gürültüyle yıkılmıştır…” şeklinde tanımlamıştır.
Sigorta Eksperi İnş. Müh. … tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda olay günü “..sahada yapılan gözlemlerde… R köşesindeki diyafram duvarı P-R aksı doğrultusunda hareketlenmeye başlamış ve P-R doğrultusunda 20 mt kısmı çökmüş ve diğer yönde 20 mt kısmı da kısmen devrilerek hasar görmüştür..”..duvarın (x) yönünde 23,50 mt, (y) yönünde 22,17 mt kırıklığı görülmüstür.”. ..,.. yapıyı korumak amacı ile ilk etapta kırılan duvara dik olan duvar henüz devrilmediği…” yönünde belirlemede bulunulmuştur.
Çok belirgin bir örnekleme ile; yurdumuzda uygulanmayan, yurt dışındaki bazı şehirlerde zaman, zaman uygulanan ve televizyonlarda haber olarak karşımıza çıkan; eski ve büyük bir binanın çok kısa sürede (l0-15 .saniyede) yıkılmasında, b.narme taşıyıcılara (öncelikle de kolonlara) patlayıcılar yerleştirilmekte ve taşıyıcılardaki patlayıcı1ar, önce içteki kolonlardan başlatılarak, dıştaki kolanlara doğru olmak üzere çok kısa aralıklarla ateşlenerek (özel bir mühendislik dalı olarak ortaya çıkmakta), yapının statiği (taşıyıcı yapı elemanlarının, öncelikte de kolonların bir bütün halindeki iç dengesi) zorlanarak bozulmakta, el veya makine ile yıkılması haftalarca sürebilecek bir büyük yapı içe doğru(özellikle de; çevresindeki komşusu olan diğer yapıların ve cadde üzerine yıkılarak zarar vermemesi amaçlanarak) çöktürülerek yıkılmaktadır. Yapılan uygulama; binanın yikılmasidır. Yıkılma işi ise, binanın içe doğru çökmeye zorlanması ile gerçekleştirilmiş olmaktadır. Dolayısı ile de birbiri ile tamamen benzer olduğu düşünülen “çökme” ve “yıkılma” ayrı, ayrı fiziki olayları tanımlamaktadır.
Dosya kapsamından (bilhassa sunulan çok sayıdaki renkli fotoğrafların verilerinden) diyafram duvar ile … oluşturan ana yapının (çekirdek bina) birbiri ile bağlantısından hareket edilerek şu hususlar belirlenmiştir. Hasara konu duvarın yakın çevresinde, zemine (toprağa) çok büyük ağırlık veren (yük getiren) yapı malzemelerinin bulunmadığı, bulunanlar ise çok büyük yük getirmediği, şantiye çalışanlarının barakalarının da, diyafram duvara kısmen uzak bir yerde olduğu, bu yapıların da zeminde aşırı yük oluşturmadığı ve olay sonrası hiçbir barakanın hasar görmediği gözlenmektedir.
Vuku bulan hasarda olay oluş şekli itibarı ile incelendiğinde; Kazı çalışmaları için çevre toprağının kazı alanına akmaması için yapılmış iksa duvarı, mahaldeki mevcut toprak itki kuvvetini karşılayamaması sonucunda çökerek hasar gördüğü anlaşılmıştır. Sigorta tanımı açısından , sebeb sonuç ilişkisi olarak değerlendirildiğine , duvarın (Çökmesi) ne sebep olan olay , duvar kesitinin , taşıması gereken mevcut toprak yükünü taşıyamayarak oluşan toprak itki kuvveti ile çökerek hasar görmüştür. Yıkma/Yıkılma kelimesinin sözlük anlamı” Kurulu bir şeyi parçalayarak dağıtmak bozmak tahrip etmek -. Ör: aile yıkmak / bina yıkmak” şeklinde kullanılmaktadır. Ancak burada , sigorta tekniği açısında kurulu bir şey birisi tarafından yıkılmamıştır. Basında da bu tür haberlerin veriliş şekline bakarsak (Ordu’da bir okulun bahçesindeki istinat duvarının çökmesi sonucu park halindeki 1 otomobil hurdaya döndü. vs…) şeklinde kı ifadelerden de görüleceği üzere bahse konu bu durumda ifade edilen yıkılma kelimesi somut olayımızdaki hasar nedeni ni tanımlamamaktadır. Bu tür olaylar sigorta tanımında “Çökme hasarı olarak tanımlanması olayın gerçekleşme biçimine uygun gözükmektedir.
Dosyadaki fotoğraflardan; belirli bir yerinde düşey yönde oluşan yırtık nedeni ile önce 50-60 cm. kadar düşey doğrultusu bozulan(şakulden kaçan) duvarın gelişindeki toprağın muhtemelen riziko öncesinden itibaren yapmın inşaatının devam ettiği Kağıthane bölgesi, ve bu zemin özellikleri, riziko öncesinde devam eden kış şartları ve yağışlar nedeni ile zemin yoğunluğunun muhtemelen artması sonucu itki gücünün (diyafram duvarının devirme gücünün) artmış olabileceği gözlenmiştir.
Zira önce yırtılan ve daha sonra da düşey doğrultudan saparak yıkılan diyafram duvarının gerisinden akan toprak ve arkasında biriken sular imalat aşamasında gerek yapı tekniği gerekse bölge şartlan dikkate alınarak ( ilgili teknik hesaplar buna göre oluşturularak) anılan … inşaatının çevresinde/civarında yer altı suları layiki ile iyi drene edilemediğinden bu durumun doğrudan duvar arkasındaki toptak itki kuvvetinin artmasına sebebiyet vermiş ve artan itki kuvvetinin etkisi” ik somut rizikonun oluştuğuna kanat getirilmiştir.
Davacı tarafça Kağıthane, … Caddesi, No: … adresinde yapımı devam eden ve % riziko tarihinde % 83 ‘ ü tamam haldeki …(…) inşaatının diyafram perdesinin yıkıldığı .şantiyede medyana gelen olayın poliçede yer alan %5 muafiyet şartına uymadığı, hasarı çökme olarak değedendirilemeyeceği, meydana gelen hasarın inşaat kazası olması nedeniyle sigortacının poliçesi ile verdiği kuvertüre dahil olduğu hususu iddia edilmiştir.
Buna karşın davalı sigortacı tarafından %80 sorumlulukları ilgili hasar dosyasından düzenlenen Eksper raporu kapsamında 248.747 lira olarak hesaplanan hasar tazminatının poliçede yer alan %5 oranındaki muafiyet sının içinde kalması nedeniyle sorumluluklarının bulunmadığı hususu ileriye sürülmüştür.
Sigorta Genel Şartlan, Poliçe üzerinde açıkça ifade edilmiş, teminatın kapsamı, ek sözleşme ile teminata ilave edilebilecek haller, teminat dışında kalan zararlar, istisna edilen haller, hasar prosedürü, sigortalının görev ve yükümlülükleri, anlaşmazlık halinde uygulanabilecek hükümler, prim ödemesi, rücu durumu gibi sigorta sözleşmesinin esaslarım içeren koşullar olup, T.T.K 1266. maddesinde de bahsedildiği üzere Genel şartların yanı sıra özel şartlarında akitler arasında hükümlerini doğurabilmesi için poliçe metninde yer alması gerekmektedir.
Genel şartlar tasdike tabi olmasına rağmen Kanunun emredici düzenlemesine göre Özel Şartlar tarafların serbest iradesiyle kararlaştırıldığı için tasdike tabi değüdir. Sigortacının üstüne aldığı rizikoların hakiki mahiyetlerini tamamen tayine yarayacak bütün haller yer poliçede tanımlanmıştır. Sigortacı tarafından tanzim olunan poliçeyle teminat kapsamı altına alınan rizikonun hakiki mahiyetinin bilinmesi ve sigortalıya sağlanan himayenin sınırlarının tanımlanması Genel Şartların yanı sıra Özel Şartlann muhteviyatı uyarınca tespit olunur. Rizikonun gerçekleşmesi halinde öncelikle Genel Şartların tatbiki ve kararlaştırılan Özel Şartların Sağladığı himayenin kapsamı dikkate alınır. Taraflar arasında münakit İnşaat Sigortası (Bütün Riskler Genel Şartlanılın ” C11- Özel Şartlar1 başlığını taşıyan maddesi Bu Genel Şartlara, varsa bunlara ilişkin klozlara aykırı düşmeyen özel şartlar konulabilir, hükmünü havidir.
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan sigorta poliçesine ilişkin Notta sigortalı riziko adresinde meydana gelecek ” her türlü çökme ” halinde ” müşterek sigorta esasıyla %100 sigorta bedelinin %80’linin sigortacı , %20 ‘sinin ise sigortalı tarafından karşılanacağı ayrıca sigortacının sorumlu olunan %80 sigorta bedeli üzerinden sorumluluğu her bir hasar tazminatı için ” %5 oranında Tenzili Muafiyet uygulanarak tazmin edileceği hususunun ifade edildiği ve taraflar arasına riziko tarihine kar gerek bu müşterek sigorta gerekse tenzili muafiyet oranına itiraz olunmadığı belirlenmiştir.
Sigortacılık tekniğinde muafiyet hasarının belli bir miktarının sigortak tarafından yüklenilmesini ifade eder. Bu miktar sigorta bedelinin veya hasarın belli bir yüzdesi veya maktu bir bedel olabilir. Sigorta dönemi içerisinde meydana gelen her bir hasar ıçm olabildiği gibi, toplam hasar miktarı için de söz konusu olabilmektedir. Tenzili muafiyet oranı veya miktarının yüksek olması, sigortalının ödeyeceği prim miktarını azaltan bir etkendir.
Temel olarak muafiyet uygulaması ile somut olayda olduğu gibi sigortalının hasarın belli bir miktarım üstlendiği görülmektedir. Diğer bir ifade ile Muafiyet uygulaması ile hasarın belli bir miktarı sigortalı tarafından yüklctültnektedir. Kısaca muafiyet rakamının üzerinde kalan hasarlar sigorta bedelinin şirket tarafından üstlenilen kısmi ile sınırlı olmak üzere ödenmektedir. Sigorta şirketleri muafiyet uygulaması nedeniyle sigortaya konu riskin bir kısmının sigortalı tarafından üstlenilmiş olması nedeniyle sigorta bedelinde (prim ödemelerinde) indirime gitmektedirler. Müşterek sigorta ve/veya muafiyet oranı ııe kadar yük sek ise yapılan prim indirimi de o kadar artmaktadır.
Poliçeyi ilgili şartlan kabul ederek teslim alan sigortalının kararlaştırılan primleri ödediği, tataflar arasında riziko tarihine kadar gerek Genel Şartlar uyarınca verilen sigorta himayesi gerekse poliçenin ön yüzünde yazılı olan Özel Şartlar ve Klozlat ve Muafiyet oranları ve tatbiki konusunda herhangi bir anlaşmazlık çıkmadığı belirlenmiştir. Bilirkişi Kurulumuzca yapılan değerlendirmede aynı zamanda tacir olan sigortalının basiretinin gerektirdiği şekilde sigorta himayesinin satın alınması ile ilgili sorumluluğun kendisine ait olduğu , poliçe vadesi içinde tanzim olunan 18 01.2012 tarihli Zeyilnameden de anlaşıldığı üzere sigortalının talepleri doğrultusunda taraflar arasında düzenlemelerin yapıldığı görülmüştür.
Raporumuzun yukarıda yer alan bölümlerinde ifade edildiği üzere anılan kanuni düzenleme uyarınca davalı … Şirketinin Genel Şartlarda yer alan düzenlemeye uygun olarak sigorta, konusunu teşkil eden değerlerin teminat müddeti içinde, inşaat sahasında bulunduğu sırada, inşaat süresinde bu poliçede gösterilen istisnalar dışında kalan, önceden bilinmeyen ve ani bir sebeple herhangi bir ziya ve hasara uğraması halinin teminat altına aldığı , Özel Şart yoluyla muafiyetler” başlıklı bölümde sel-seylap-her türlü çökme- yer kayması-heyelan teminatı %100 sigorta bedelinin %80’i sigortacı, %20’si sigortalı ve/veya sigorta ettiren tarafından karşılanmak üzere müşterek sigorta şeklinde akdettiği ve sigorta himayesini buna göre belirlediği anlaşılmıştır,
Poliçeyi bu şartları kabul ederek teslim alan sigortalı/sigorta ettiren kararlaştırılan primleri ödemiş, taraflar arasında riziko tarihine kadar gerek Genel Şartlar uyarınca verilen sigorta himayesi gerekse poliçenin ön yüzünde yazılı olan Özel Şartlar ile ilgili olarak herhangi bir anlaşmazlık çıkmamış , yada ayrıca, “yıkılma” suretiyle vuku bulacak hasarların sigortalı tarafından ayrıca bir ek prim ödenmesi teklif edilmek suretiyle daha geniş bir sigorta himayesi tesisi yönünde Sigortacıdan talepte bulunulmamıştır.
Dava sırasında da davacı tarafça sigorta himayesinin başlangıçta taraflar arasında kanuna uvgun olarak tavın olunmadığı ve özellikle “yıkılma” suretiyle vuku bulacak hasarlar ve bu nedenle oluşacak zararlarda sigorta himayesinin muafiyetsiz olarak ödenmesini öngören özel şartın poliçeye ayrıca derç edilmesi istenildiği hali gereğinin yapılmadığı, ve/veya raporumuz içeriğinde değinilen özel şart/muafiyetin sigortalı iradesine aykın olarak oluşturulduğu hususlarının da iddia ve ispat edilmediği anlaşılmıştır.
Bilirkişi Kurulumuzca yapılan değerlendirmede aynı zamanda tacir olan sigortalının basiretinin gerektirdiği şekilde sigorta himayesinin satın alınması ile ilgili sorumluluğun kendisine ait olması, poliçenin tüzel kişiliğe haiz ve Sigortalının seçtiği bir aracı Acente ( … Ltd.Ştı) marifetiyle sigortalının öngörüsü doğnıltusunda aktedilmesi karşısında TTK’nun açık düzenlemesi karşısında sigortalının aksi vöndeki savunmalarına itibar edilmesi mümkün olmamıştır.
Buna göre taraflar arasında riziko tarihinde geçerli İnşaat Ali Rİsks Sigorta Poliçesi uyarınca tatbiki gereken Tenzili Muafiyet oranının Sigorta poliçesi kapsamında bir rizikonun meydana geldiğinin ortaya konulması halinde “sel-seylap-her türlü çökme- yer kayması-heyelan rizikolarından doğan her bir hasarda öngörülen tenzili yoluna gidilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davaya konu … İnşaatı duvarının ister çökmesi ister yıkılması sadece sonuç olup, sigortacının ilgili poliçe kapsamında teminat verdiği husus (sonuç değil, rizikonun kendisidir) Daha açık bir şekilde ifade edilirse riziko teminata girmediği halde ‘Tenzili Muafiyet” notunda “çökme” tabirinin kullanılması teminata girmeyen bir ahvalde yıkılan bir bina için sigortacının tazminat ödemesini gerektirmeyecektir.
İlgili sigorta poliçesinin tanzim edildiği 22.03.2011 tarihi ile dava konusu rizikonun gerçekleştiği 28.05.2012 tarihi dikkate alındığında somut olaya tatbiki gereken 6762 sayılı T.T.K’da ”İnşaat Sigortası” ayrıntılı olarak düzenlenmemiş bir mal sigortası türü olduğundan T.T.K 1278. maddesi gereği sigorta ettirenin ve sigortadan faydalanın kimselerin yahut sigortalının eylemlerinden hukuken sorumlu olduklarının kusurlu davranışlarından kaynaklanan hasar ve ziyanın ilgili poliçe koşulları çerçevesinde karşılanması gerektiği anlaşılmıştır. Sigortacı sigortalı inşaatın inşa edilmiş olduğu arsada veya civarında vuku bulan yer kayması veya toprak çökmesi sonucu sigortalı şeylerde doğrudan meydana gelecek zararları ihtilaf konusu poliçe ile % 80 müşterek sigorta/koasürans vc % 5 ile muafiyet şartıyla sigortalamıştır.
İnşaatın oturduğu kil zeminin teknik özelliği gereği diyafram perdesine iç taraftan destek olması amacı ile kaynakla takviyeleriyle dayandırılmış çelik borularla mukavemetin sağlandığı riziko adresinde duvar çapı genişliği, en ve boy özellikleri dikkate alındığında olduğu yerde hasar görmesi ” ve/veya “sigortalı yetkililerinin ifade ettiği gibi yıkılması ve/veya ekspertiz raporunda detaylandırıldığında üzere çökmesi ” şeklide rizikoya maruz kalması hali sigorta poliçesi açısından her türlü çökme tabiri özellikle öngörülmek suretiyle muafiyet öngörülmüş olduğundan sigorta tekniği açısından davalının sorumluluğunu gerektirmeyecektir.
Koasürans/müşterek sigorta ve muafiyet tatbiki suretiyle riziko- prim dengesi üzerine kurulu olan sigorta akdi açısından sigortacının hasarın bu uygulamaları yapmaksızın poliçe vadesinde olmak kaydı ile sigortalısı nezdinde her türlü riziko dolayısıyla meydana gelecek hasarları karşılaması gerektiğinin iddia edilmesi sigortacının primini almadığı tehlikeleri üstlenmesi anlamına geleceği görülmüştür. Davaya konu rizikonun poliçede şartları açıkça belirtilerek tenzili muafiyet ” öngörülmek suretiyle teminat altına alınan risklerden olduğu diğer bir ifade ile (şartlı) bir şekilde sigorta kuvertürü verildiği anlaşılmış hasarın oluş biçimi ve gerçekleşme şartları dikkate alındığında diyafram perdesinin hasar görmesinin teknik olarak ister yıkılma, ister çökme olarak nitelendirilsin davalı sigortacının tarafı olduğu 22.03.2011 -31.10.2012 vadeli … numaralı “İnşaat Tüm Riskler(C-A.R) Sigorta Poliçesi muafiyet sınırı altında kaldtğı kanaatine nihai takdir muhterem mahkemeye ait olmak üzere ulaşılmıştır.
Sonuç olarak; dava konusu inşaat sahasında bulunan sigortalı kıymetlerin sonucu meydana gelen yangın hasar ile ilgili tazminat talebinin taraflar arasında münakit 22.03.2011-31,10.2012 vadeli … numaralı “İnşaat Tüm Riskler- Bütün Tehlikeler – (CA.R) Sigorta Poliçesi” İnşaat Poliçesi Genel ve Özel Şartlan uyarınca sigortalandığı, uyuşmazlık konusu poliçe genel ve özel şartları uyarınca davalı Generali Sigorta A.Ş 4 nitı 2.520.000.00 Tl, muafiyet tutarına kadar olan çökme/ yıkılma hasarları dolayısıyla sigortalı nezdinde oluşan zararlardan sorumluluğu bulunmadığı, ekspertiz raporuyla saptanan ve sigortalı riziko adresinde 28.05.2012 tarihinde meydana gelen inşaat rizikosu sonucu raporumuzda yer alan ayrıntılı açıklamalar uyarınca dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde, 248.747,45 TL olarak hesaplanan tazminat talebinin taraflar arasında münakit inşaat Bütün Tehlikeler Poliçesi Özel Şartları uyarınca teminat dışında bulunduğu” şeklinde bulunduğu yer olmadığı görülmüştür.
Mahkememizce; dosyadaki mevcut delillere göre ve dava konusu olayın jeoloji mühendisi tarafından değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, bilirkişi heyetine İnşaat Mühendisi ve Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. …’in dahili ile 05/08/2016 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“Davacı, … ve Tic. A.Ş., Kağıthane … cad. no … adresinde bulunan … inşaatın sahibidir Bu inşaat’ın inşaat işlerinin sigortalanmasına İlişkin olarak davalı Generali Sigorta ile 22,03.2011 başlama tarihli 31.10.2012 bitiş tarihli, 588 günlük … poliçe numarası ile inşaat tüm riskier (CAR) sigorta poliçesi düzenlenmiştir.
… inşaatın betonarme perdesi diyafram perde olarak oluşturulmuştur. Kazada hasar gören perde binanın iksa perdesi değil» taşıyıcı perdesidır. Binanın yaprm yöntem raporuna göre önce ana çekirdek bina oluşturulmuş sonra kenar kısımlar yapılmıştır. Kazanın oluştuğu tarihte betonarme yapının %83’ü tamamlanmıştır.
Olay “Hasar şu şekilde gerçekleşmiştir: 28 Mayıs 2012 tarihinde ana çekirdek kısımda betonarme imalatı ve ana çekirdek bina ile dış perde arasındaki alanın hafriyatı sallama kepçesi olan vinç İle devam ederken vinç operatörü duvardan sesler geldiğini duymuş ve ofise gelerek şantiye yetkililerine haber vermiştir. Bunun üzerine çalışmalar durdurulmuş ve yapım yönetim metoduna göre belli aralıklarla diyafram perdesine, iç taraftan destek olması amacıyla dayandırılmış bulunan çelik borulara kaynak takviye yapılmak istenmiştir. 12.00-12,30 sırasında diyafram perdesi ile ana çekirdek bina arasına dayanmış olan bir kaç borunun düşmüş olduğu görülmüştür. Kıs aralıkiarla diğer borularda düşmeye başlamış ve devamında da diyafram duvar İçerr doğru yatmıştır. Buradaki açılma 50-60 cm ye ulaştıktan sonra diyafram perdesi en son 13.00-13.30 gibi büyük bir gürültüyle yıkılmıştır. Hasar brnamn ana taşıyıcı perde duvarınrn çökmesi ile …nın personeli çalışırken aniden, şiddetii bir şekilde ve alınması gereken bütün önlemler rağmen gayri iradi olarak meydana gelmiştir.” şeklinde ifade edilmektedir.
Sigorta ilişkisinde sigorta ettirene yüklenmiş olan mükellefiyetler bellidir. Buna göre müvekkil ihbar, ihtimam gösterme, sigortacının kontrollerine müsaade etme, zararı önleme ve azaltmaya gayret etme gibi mükellefiyetlerin hepsini eksiksiz bir şekilde yerine getirmiştir.
Bunun üzerine … davalı … şirketine başvurmuş ve davalı şirketin hasarı 248.747,45 -TL oiarak kabul etmiş fakat meydana gelen hasarın toprak çökmesi sebebine dayandırarak poliçedeki %5 muafiyet diliminin altında olduğundan bahisle tazminat ödemeyi reddetmiştir. İnşaat temeli için yapılar hafriyat çalışmaları için oluşturulan dik yamaçlar ve onları tutmak için yap itan diyafram perdeler doğa) yapılar değif mühendislik yapılarıdır.
İnşaat kazası, inşaa halindeki bir yapıyr ve/veya inşaat faaliyetlerini etkileyecek şekilde meydana gelen ve sigortalı nesneleri beklenmedik ve ani bir şekilde hasara uğratan veya tahrip eden ve böylece bir zarara yof açan her türlü olaydır. Yapılan diyafram perdeler zeminin şartlarına göre, taşıyacağı yükler hesaplanarak boyutları (yükseklik ve kalınlıkları) ve beton+demir özellikleri belirlenir, İnşaat sahasında yapılan diyafram perdeler ise yükü taşıyamayacağı bilindiğinden borularla desteklenme yoluna gidilmiştir. Bu tür diyafram perde yapılar gelebilecek doğal risklerde öngörülerek yapılır. Yani yağmur yağdı da bu nedenle yıkıldı, doğal bir olaydı denilemez. İnşaat sahasında meydana gelen olay aslında 1 nolu resime bakıldığında (üzerinde tarih yok ama 2/4/2012 tarihli olduğunu 2. Resimden anlıyoruz} 2/4V2012 tarihinde diyafram perdenin sol yanında zeminde oturmaların başladığı gözleniyor. Oturmaların hemen yanındaki diyafram perdede sola yatma ve hemen attaki borularda ise dış bükey yüklerin arttığı açıkça gözleniyor.
11/4/2012 tarihinde ise hafriyat işlerinin devam ettiğini, bu sırada diyafram duvarda üstten yeraftr sularının sızdığı görülmektedir. Bu durum duvarın arkasında su olduğunu ama diyafram perdede yeraltı suyunu drene eden barbakan deliklerinin olmadığını bu nedenle üsten taşarak geldiğini göstermektedir Eğer, duvarda drenaj delikleri olsaydı su üstten taşmazdı. 14/4/2012 tarihinde yine diyafram perdenin üst kısmında su sızıntıları fark ediliyor. 14/4/2012 tarihinde diyafram perde duvarın yaklaşık orta yükseklikteki bölgelerinden yer yer sızan yeratı suları görülmektedir. 25/5/2012 tarihinde diyafram perde üzerindeki deliklerden sular sızmaktadır. 4 destek borusunun yere düştüğü ve diyafram perdede kırılmalar olduğu gözlenmektedir. Sağ taraftaki diyafram perdede kaza sahasına doğru deformasyon görülmektedir. Bu sırada vinçle duvarın gerisinde ağır inşaat demirleri ile yükleme yapılmaktadır. Zemine yapılan ek yüklemeler ve ağır tonajlı araçların geçişi diyafram perde üzerindeki basıncı artırmaktadır. 23/5/2012 tarihinde ise ani olarak diyafram perdeyi destekleyen borulardan 4’ünün düşmesi sonucu, perde betonun açıldığı, ardından da duvarın yan yatarak yıkılmanın gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
28/5/2012 tarihînde borularda basıncın geldiği yöne paralel olarak borularda bükülme gözlenmiştir.16.28/5/2012 tarihinde meteoroloji kayıtlarına göre sağanak yağmur olduğu, bodrum kat dış duvarı olarak yapılmış olan diyafram duvarın iç kısmında -9 kotuna inilmek üzere hafriyat çalışması yapılırken, duvar arkasında biriken sular drene edilemediğinden, duvar arkasındaki zeminde boşluk suyu basıncının arttığı da gözlenmektedir. Bu durum diyafram duvar arkasında drene edilemeyen yeraltı sularının perde betona basınç uyguladığını açıkça göstermektedir.
Yine 23/5/2012 tarihli Resim 19 da, 1,2,3 ve 4 nolu destek borularının koparak düştüğünü 5 ve 6 nolu borulann ise yerinde sabit kaldığı gözlenmektedir. Destek boruları düşünce betonda üstten kırılma ve yırtılma meydana geldiği ardından ise yıkılmanın gerçekleştiği tespit edilmiştir. Diyafram perdenin tabanında drenaj delikleri olmadığı için, perde betonun alt kesimindeki duvardan sızan sular ve köşede tabandan kaynayan yeraltı suyunun çıkarak gölet oluşturduğu da gözlenmektedir. Olay anı ise, “28 Mayıs 2012 tarihinde ana çekirdek kısımda betonarme imalatı ve ana çekirdek bina ile dış perde arasındaki alanın hafriyatı sallama kepçesi olan vinç ile devam ederken vinç operatörü duvardan sesler geldiğini duymuş ve ofise gelerek şantiye yetkililerine haber vermiştir. Bunun üzerine çalışmalar durdurulmuş ve yapım yönetim metoduna göre belli aralıklarla diyafram perdesine, iç taraftan destek olması amacıyla sırasında diyafram perdesi ile ana çekirdek bina arasına dayanmış olan bir kaç borunun düşmüş olduğu görülmüştür. Kısa aralıklarla diğer borular da düşmeye başlamış ve devamında da diyafram duvar içeri doğru yatmıştır. Buradaki açılma 50-60 cm ye ulaştıktan sonra diyafram perdesi en son 13.00 – 13.30 gibi büyük bir gürültüyle yıkılmıştır. Hasar binanın ana taşıyıcı perde duvannın çökmesi ile …nın personeli çalışırken aniden, şiddetti bir şekifde ve alınması gereken bütün önlemler rağmen gayri iradi olarak meydana gelmiştir.” şeklinde ifade edilmektedir.
İnşaat sahastnda meydana gelen olay herhangi bir Sel / Seylap/Hertürlü Çökme / Yer Kayması / Heyelan hâllerinden hiç birine girmemektedir.
Olay 2/4/2012 ve öncesinde başlayan bir dizi eksikliklerin, yanlış ve eksik uygulamaların neticesinde gelişen beklenmedik bir kazadır. Şöyleki;
2/4/2012 tarihinde duvarın arka kısmında oturmalar zaten başlamış ve diyafram duvarda deformasyonlar gözlenmiştir. Duvar ben arkamdaki zemini tutmakta zorlanıyorum diyor zaten, bu nedenle borularla destekler artırılmış görünüyor. 11/4/2012 ve 14/4/2012 tarihlerinde ise duvarın üstünden su sızıntıları görünüyor. Fakat duvarın alt kısmında drenaj delikleri yani barbakanlar olmadığı için su alttan drene edilemiyor, bu nedenle de üstten taşıyor. Diyafram duvarda drenaj delikleri açılmaması büyük eksikliktir. 28/5/2014 tarihine gelindiğinde yağmurun yeraltı sularını beslemesinin de etkisiyle diyafram duvarlarda sızıntılar iyice artıyor. Köşeyi destekleyen boruların 2’si yerinde kalırken 4 adet destek borusu hiçbir deformasyona (bükülmeye) uğramadan kolayca düşüyor. Burada destek sisteminin yetersiz olduğunu ve düşen 4 borunun montajında ihmaller olduğunu gösteriyor. 28/5/2012 tarihinde 4 destek borusunun düşmesi neticesinde, stabilitesi bozulan diyafram duvar üstten ani olarak kırılarak patlıyor. Çökme yok, kırılma var ve ardından duvarın üstten yıkılması var. Dava konusu olay sigorta teminatı kapsamındadır, taraflar arasında bu konuda tartışma bulunmamaktadır. Tartışma konusu olan anılan olay ve o fay sonucu vuku bulan hasar sigorta poliçesindeki tenzili muafiyet şartı kapsamına girip girmediğinden ibarettir.
Sonuç olarak olaya bir dizi teknik eksikliklerin neticesinde (diyafram duvarda drenaj deliklerinin eksikliği ve destek borularının yetersiz ve gevşek bağlanması) duvarın üst kısmında beton ve demirlerde meydana gelen ani kırılma ve açılma sonucunda duvarın içeri doğru yatması ve yıkılmasr sonucu gelişen, beklenmedik bir anda vuku bulan, bir “İnşaat kazası” olayıdır. Diyafram perde üzerinde drenaj delikleri olsaydı ve destek boruları çalışsaydı, yıkılma büyük ihtimalle olmayabilirdi
Bu nedenlerle, davacının anılan sigorta poliçesi kapsamında oluşan hasardan kaynaklı zararı poliçenin teminatı kapsamındadır, tenzili muafiyet altı kapsamında değildir Davalı … poliçesine aykırı hareket etmiştir. Davacı akdedilen sigorta poliçesine dayalı olarak “inşaat kazası” sonucu oluşan zararrn karşılanması için davalı … şirketinden tazminat talebinde bulunabilir.” şeklinde beyan etmişler, yine bilirkişilerden … ve … ise taraflar arasındaki çekişmenin kaynağını oluşturan olay konusunda geniş açıklamalara yer verdikleri mahkememize sunulan 07/09/2015 tarihli rapordaki görüşlerini korudukları” şeklinde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 05/12/2017 tarihli dilekçesi ile ; 10.000,00 TL olarak açmış olduğu davasını, 1.126.118,98 -TL arttırarak, 1.136.118,98-TL olarak ıslah etmiştir.
Mahkememizce; dosyanın taraf talepleri ve dosya kapsamı çerçevesinde zarar hesabına ilişkin olmak üzere ek rapor aldırılmak üzere mali müşavir bilirkişi …’ün de heyete dahil edilmek sureti bilirkişilerce hazırlanan 18/04/2018 tarihli 3.ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“18.02.2015 Tarihli Bilirkişi Kurulu Raporu ve bu rapora bağlı 18.05.2015 tarihli bilirkişi kurulu kök raporu, daha sonra 07.09.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporu düzenlenmiş,
En son olarak da 30.05.2016 tarihli Bilirkişi Kurulu Raporu düzenlenmiş, bu raporla ilgili olarak da zarar hesabına ilişkin inceleme yapılması hususunda Sayın Mahkemenizce ek rapor talep edilmiştir. Dava dosyası içerisinde taraf iddia,talep ve cevap özetlerine daha önceki raporlarda da yer verilmiş olduğundan işbu ek raporumuzda tekrar yazılmasına gerek görülmemiştir.
0.05.2016 tarihli bilirkişi kök raporunun “Değerlendirme ve Sonuç” başlığı içeriğinde, “Dava konusu olayın sigorta teminatı kapsamında olduğu, taraflar arasında bu konuda tartışma bulunmamakta olduğu. Tartışma konusu olan anılan olay ve olay sonucu vuku bulan hasar sigorta poliçesindeki tenzili muafiyet kapsamına girip girmediğinden ibaret olduğunu, sonuç olarak olaya bir dizi teknik eksiklerin neticesinde (diyafram duvarda drenaj deliklerinin eksikliği ve destek borularının yetersiz ve gevşek bağlanması) duvarın üst kısmında beton ve demirlerde meydana gelen ani kırılma ve açılma sonucunda duvarın içeri doğru yatması ve yıkılması sonucu gelişen, beklenmedik biranda vuku bulan, bîr “inşaat kazası olayı” olduğunu, diyafram perde üzerinde drenaj delikleri olsaydı ve destek boruları çalışsaydı yıkılmanın büyük ihtimalle olmayabileceği, bu nedenlerle, davacının anılan sigorta poliçesi kapsamında oluşan hasardan kaynaklı zararının poliçenin teminatı kapsamında olduğunu, tenzili muafiyet kapsamında olmadığını, davalının sigorta poliçesine aykırı hareket ettiğini, davacının akdedilen sigorta poliçesine dayalı olarak “inşaat kazası” sonucu oluşan zararın karşılanması için davalı … şirketinden tazminat talebinde bulunabilir” kanaati belirtilmiştir, tarafımıza tevdi edilen 28.05.2012 tarihinde oluşan zararın tespiti ile ilgili görev hususunda dava dosyası kapsamında elde somut delil olarak 28.05.2012 tarihinde oluşan zararın hemen akabinde … Ltd. Şti. tarafından hazırlanan 22.06.2012 tarihli “İnşaat Çökme Hasarı Tespit Raporu” mevcut olduğundan ış bu rapor esas alınmıştır.
Buna göre.; davacı tarafın zararı, yıkılan Duvarın Yerine Yapılacak olan Betonarme İstinat Duvarının Maliyeti : Toplam 867.343,16 TL olmaktadır.
Bu tutara % 18 KDV ilavesi ile, 867 343,16 X % 16 = 156.121,77 TL
867.343,16 + 156 121,77 TL = 1.023.464,93 TL tutarına ulaşılmaktadır,
… no.lu Poliçeye göre, “Sigortacının sorumluluğu her bir hasarda ödenecek tazminat tutarının azami % 80 ile sınırlıdır” hükmü bulunduğundan, 1.023.464,93 TL X % 80 = 818.771,94 TL, davalı yanın ödemesi gereken tazminat tutarıdır. ayrıca Sayın Mahkemenizin o şekilde takdir etmesi halinde, bu tutara yasal faiz de işletilmesi halinde,
Poliçe “Tazminat Ödemesi” başlığı, 4. Maddesinde, “Gerekli bilgi ve belgelerin eksiksiz şekilde sigortacıya ulaşmasından itibaren azamı 30 gün içerisinde sigortacı tarafından gerekli incelemeler yapılarak tazminat işlemler tamamlanacaktır” denilmektedir.
Buna göre sürenin başlangıcı. ekspertiz raporunun düzenlenmesinden (22.06.2012) 30 gün sonrası olmalıdır: 22.07.2012 Dava Tarihi : 11 02 2014 geçen gün sayısı ; 558 gün
Faiz Tutarı: 818.771,94 TL X 558 X 9/36500 = 112.654,05 TL, sonuç olarak, davacı tarafın, davalı taraftan 1,023.464,93 TL anapara, 112.654,05 TL faiz olmak üzere toplam 1.136.118,98 TL tazminat alacağının bulunduğu kanaatine varılmıştır.” şeklinde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce; 18.04.2018 tarihli 2.ek raporda; hasar bedeli denetlemeye olanak verecek şekilde yapılmadığından iş bu defa bilirkişilerden dosyadan mübrez eksper raporu ile arada meydana gelen çelişkinin özellikle kazı amaçlı iksa diyafram duvarı ve betonarme istinat duvarı açısından giderilerek hasarlanan duvarın vasfının belirlenmesi ve ayrıca eksik sigorta bulunup bulunmadığının tespiti suretiyle hasar miktarının duvarın vasfına uygun maliyet ve var ise eksik sigorta dikkate alınarak hesaplanması bu arada davalı tarafça rapora itiraz edilmesi halinde davalı taraf itirazlarının karşılanması hususunda bilirkişilerden alınan 3.ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler 02/04/2019 tarihli raporlarında özetle;
“Davalı vekili, vermiş olduğu itiraz dilekçesinde özetle; … Eksper raporundan yeterli inceleme yapılmadan aynen alınan kısım sigortalının hasar sonucu uğradığı mevcut zarar değildir. Bu kısım sigortalının yıkılan duvaı yerine yaptıracağı yeni ve farklı yapıdaki betonarme duvarın maliyetidir … sigortalının toplam zararı 327.585,88-TL olarak tespit edilmiştir …18.02.2015 tarihli raporda olayın “çökme” olduğu sabittir. İş bu nedenle hasarın muafiyet altı kalması sebebi ile davanın reddi gerekmektedir. Mahkemece alınan 30.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda ise olayın çökme olmadığı vc bir dizi eksiklikten meydana geldiği belirtilmiştir. Tespit edilen diğer hususlar hasarın zaten teminat dışı olduğunu göstermektedir … Raporlarda mevcut eksik sigorta hususu tamamen atlanarak hesaplama yapılmıştır. Eksper raporunun ilgili kısmında görüleccği üzere toplam yapı maliyeti 66.373.861,05-TL olup poliçe bedeli 63.000.000,00-TL’dir. … bu husus dikkate alınmadan alınan rapor yine eksik ve hukuka aykırı olmuştur … Konu hasar ve olayın “çökme” olduğu ve muafiyet altında kaldığı aşikar olmasına karşın raporlar arasında çelişki bulunmaktadır. … Mahkemece aldırılan 18.02.2015 tarihli bilirkişi raporda konu hasarın sigortalının bir dizi ağır ihmali, kusur ve eksikleri sebebi ile gerçekleştiği ortaya çıkmıştır, denilmek sureliyle yeni bir rapor alınmasına karar verilmesinin iddia ve talep edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyasına sunulan ve İnşaat Mühendisi Sigorta Eksperi tarafından 28.05.2012 vc 21.06.2012 tarihlerinde hasann oluştuğu inşaaat sahasında yerinde yapılan gözlem ve metraj çalışmaları netıcesindc düzenlendiği anlaşılan 22.06.2012 tarihli Ekspertiz Raporunda; “Çöken duvar ve arkasındaki topraklar inşaat sahasına dolmuş olup bunların atılması gerekmektedir. Yıkılan bölgenin yeniden yapılması gerekmektedir…..Mahalde toprak yapısı çok kötü olduğu için yapılacak yeni duvarın inşası için büyük bir hacimsel hafriyat çalışması gerekmektedir. Buna bağlı olarak bazı şantiye binalarının deplase edilmesi gerekmektedir.” denilmekte olduğu görülmüştür.
İnşaat mühendisi Sigorta Ekspcn tarafından yerinde yapılan gözlem ve metraj çahşınalan neticesinde düzenlendiği anlaşılan 22.06.2012 tarihli Ekspertiz Raporunda ‘Hasarın olduğu bölgedeki diyafram duvarın toplam maliyeti’ başlığı altında hasarlunan diyafram duvar maliyetinin (yıkılan destek boruları ve zayi olan ihzarat malzemesi ile birlikte) 327.585,88 TL olarak hesaplanmış olduğu görülmektedir. Yine Sigorta Eksperi tarafından “Mevcut poliçede Yer Kayması hasarı haricinde enkaz kaldırma teminatının verildiği görülmemiştir.” açıklamam ile enkaz kaldırma başlığı altında maliyetin 173.244,25 TL olarak hesaplanmış olduğu tespit edilmiştir.
İnşaat Mühendisi Sigorta Eksperi tarafından yerinde yapılan gözlem ve metraj çalışmaları neticesinde düzenlendiği anlaşılan 22.06.2012 tarihlî ekspertiz raporunda ayrıca yıkılan duvarın yerine yapılacak olan betonanne istinat duvarının maliyeti* başlığı altında maliyetin ise 867.343,16 TL olarak hesaplanmış olduğu görülmüştür.
İnşaat Mühendisi Sigorta Eksperi tarafından yerinde yapılan gözlem ve metraj çalışmaları neticesinde düzenlendiği anlaşılan 22.06.2012 tarihli Ekspertiz Raporunda yapılan bu hesaplamalarda kullanılan metrajların inşaat mühendisi eksper tarafından hasarın oluştuğu tarihin hemen akabinde yerinde yapılan detaylı inceleme ve ölçümler neticesinde belirlenmiş olduğu ve yine hesaplarda kullanılan birim fiyatların ekspertiz rapor tarihi itibariyle bölgenin rayiç bedellerine uygun birim fiyatlar olduğu vc buradan yola çıkılarak İnşaat Mühendisi Eksper tarafından Ekspertiz Raporu’ nda yapılan hesaplamaların bu tarih itibariyle bölgenin rayiç bedellerine uygun doğru yapılmış hesaplamalar olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Diyafram duvarı ve istinat duvarı ile ilgili olarak ; bilirkişi heyetimizce sunulan 18.04.2018 tarihli Raporda; davacı tarafın zararının 22.06.2012 tarihli Ekspertiz Raporu’nda İnşaat Mühendisi Eksper tarafından yerinde yapılan gözlem ve metraj çalışmaları neticesinde, bölgenin rayiç piyasa fiyatlarına uygun olarak hesaplandığı anlaşılan yıkılan duvarın yerine yapılacak olan betonarme istinat duvarı maliyeti dikkate alınarak hesaplanmıştır.
Yapılan tüm bu açıklamalar ışığında Bilirkişi Heyetimize Sayın Mahkemece 12/07/2018 tarihli ara kararı kapsamında verilen görev ilk aşamada dosyada mübrez eksper raporu ile arada meydana gelen çelişkinin açıklanması talep edilmiş olmakla özellikle kazı amaçlı iksa diyafram duvarı ve betonarme istinat duvarı açısından giderilerek hasarlanan duvarın vasfının belirlenmesi olduğundan yapılan incciemede ekli hususun açıklanması gereği doğduğu anlaşılmıştır.
Şöyleki; mühendislik açısından hasara uğrayan diyafram duvarın, inşaatın hafriyat aşamasında zeminin hafriyatı aşağıya doğru yapılmakta iken (örnek olarak -9 kotundan -7 kotuna inilirken) etraftaki zeminin hafredilen alana akmasını/yıkılmasını engellemek amacıyla parça parça yapılan bir imalat olduğu bilinmektedir. Huzurdaki inşaat kazası olayında olduğu gibi etraftaki zemini tutan bu diyafram duvarın içeriye doğru yatması/ yıkılması olayı gerçekleştikten sonra (hafriyat aşamasında parça parça yapılan) söz konusu bu diyafram duvarın yeniden inşa edilmesi imkanı kalmadığından: İnşaat Mühendisi Sigorta Eksperi tarafından yıkılan duvarın yerine yapılacak olan betonarme istinat duvarı maliyeti açıklaması ile yıkılan duvarın yerine (aynı işlevi görmesi amacıyla) yapılması gereken istinat duvarı maliyeti hesaplanmış ve Bilirkişi Heyetimizce de yıkılan (ve bu aşamada yeniden inşa imkan: bulunmayan) diyafram duvar yerine yapılması gereken bu istinat duvarı maliyeti dikkate alınmıştır.
Sayın Mahkemece 12/07/2018 tarihli ara kararı kapsamında verilen diğer görevlendirme “Eksik Sigorta bulunup bulunmadığının tespiti süretiyle hasar miktarının duvarın vasfına uygun maliyet ve var ise eksik sigorta dikkate alınarak hesaplanması, ” olduğu görülmekle bu aşamada ekli değerlendirmenin yapılmasının gerekli olduğu tespit edilmiştir.
Şöyleki; uyuşmazlık konu poliçede yer alan enflasyon dahil inşaat sigorta bedeli 63.000.000 00 TL olup, Dain- i Mürtehîn ( Rehinli Alacaklı) konumunda olan … A.Ş dir , dosyada mübrez yapı ruhsat belgesine göre toplam inşaat alanı 70.236,89 metrekare olup buna göre riziko tarihi itibariyle olması gereken inşaat sigorta bedeli davalı … kuruluşu tarafından hasarın kendisine ihbar olunması üzerine atanan … Ltd.Şti tarafından 66.378.861,05 TL olarak saptanmış olmakla , 0,9491 oranında toplam sigorta bedeli yönünden eksik sigorta bulunduğu tespit olunmaktadır.
Aynı zamanda poliçede yer alan ” Muafiyet Klozu” kapsamında ” sel/seylap/her türlü yer çökmesi / heyelan teminatı % 100 sigorta bedelinin % 80 i sigortacı % 20 si sigortalı ve/veya sigorta ettiren tarafından karşılanmak üzere müşterek sigorta şeklinde verilmiş olduğu , sigortacının sorumluluğunun her bir hasarda ödenecek tazminat tutarının azami % 80’i ile sınırlı olacağı, ayrıca her bîr % 80 lik sigorta bedeli üzerinden % tenzili muafiyet uygulanacağı hususun taraflar arasında kararlaştırılmış olması nedeniyle poliçede yer alan 63.000,000.00 TL sigorta bedeli esas alındığında muafiyet miktarının diğer bir deyimle gerçekleşen rizikolar dolayısıyla sigortacının sorumlu olmayacağı hasar tutarının (63.000.000.00 TL x % 80 x% 5= esası ile 2.520.000.00 TL) olacağı görülmüştür.
Taraf delilleri arasında yer alan 22.06.2012 tarihli ekspertiz raporunda davacı …nin tarihli hasarı sonrası nezdinde meydana gelen zarar ”Eksik Sigorta” müşterek sigorta ve maluliyet tenzili sonrasında; raporumuzun yukarıda yer alan bölümlerinde işaret edildiği üzere 248.727,45 TL olarak tespit olunmakla işbu tespit olunan hasarın muafiyet altında kaldığı belirtilmiştir. Buna göre dosyada mübrez kök ve ek raporlarda diyafram duvar yerine yapılması gereken yeni bu istinat duvarı maliyeti dikkate alınmış olduğundan dava konusu riziko dolayısıyla davacı yana karşı davalı sigortacının taraflar arasında münakit olup, hasar anına kadar taraflar arasında ihtilaf konusu olmayan poliçe dolayısıyla sorumluluğu bulunmayacağı kanaatine ulaşılmıştır” şeklinde beyan ve mütalaa ettikleri görülmüştür.
Dava; inşaat risk sigorta poliçesinden kapsamında inşaat duvarının çökmesinden kaynaklı hasar bedelinin tahsili isteminden ibarettir. Davalı yan; davanın reddini savunmuştur.
Yanlar arasındaki uyuşmazlık; davalı … şirketince … sayılı ve 22.03,2011-31.10.2012 vadeli ‘ İnşaat Ali Risks Sigorta Poliçesi” kapsamında 63.000.000 TL İnşaat sigorta bedeli üzerinden sigortalanan Kağıthane, … Caddesi, No:… adresindeki … (…) inşaatında 28.05.2012 tarihinde meydana gelen diyafram duvarının çökmesi/yıkılması sonrasında sigortalı kıymetlerde oluşan hasara ilişkin tazminatın sigorta poliçesi kapsamında tahsili talebinin yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Dava konusu ”İnşaat Sigortası Genel Şartları (Bütün Riskler) A – Sigortanın Kapsamı başlıklı düzenlemesi uyarınca ” Sigorta, konusunu teşkil eden değerlerin teminat müddeti içinde, inşaat sahasında bulunduğu sırada, inşaat süresinde bu poliçede gösterilen istisnalar dışında kalan, önceden bilinmeyen ve ani bir sebeple herhangi bir ziya ve hasara uğraması hali temin edilmiştir. Sigortacının poliçesi ile verdiği teminat kapsamını inşaat faaliyetlerinin başlangıcından bitimine kadar geçen süre içinde, inşaat faaliyetlerine özgü ani ve beklenmedik sebeplerle ortaya çıkacak hasarlar nedeniyle oluşabilecek risklere karşı proje güvence altına alınmıştır.
Yine poliçede yer alan ” muafiyetler” e ilişkin not /özel şart/ kloz uyarınca ; sigortalı riziko adresinde meydana gelecek “sel-seylap-her türlü çökme-yer kayması-heyelan teminatı %100 sigorta bedelinin %80’i sigortacı, %20’si sigortalı ve/veya sigorta ettiren tarafından karşılanmak üzere müşterek sigorta şeklinde kapsam dahiline alındığı , ayrıca sigortacının sorumluluğu her bir/hasar tazminatı tutarının %80 ile sınırlı olduğu ve %80 sigorta bedeli üzerinden %5 oranında tenzili muafiyet uygulanacağı hususu belirtilmiştir. İlgili sigorta poliçesinin tanzimi aşamasında ayrıca “yer kayması hasarı” dışında ” Enkaz Kaldırma Teminatı”nın Sigortacı tarafından mevcut riziko adresi için verilmediği görülmüştür.
Davalı cevabında; sigorta poliçesinde her türlü çökmeden meydana gelen hasarın sigorta bedelinin %5’ni teşkil eden tenzili muafiyet sınırının altında kaldığından bahisle müvekkilinin sorumlu olmadığını savunmuştur.
İncelenen poliçede; ilgili sigorta bedeline göre saptanan tenzilat muafiyeti sel,seylap, her türlü çökme, yer kayması, heyelan şeklinde doğa olaylarına ilişkin ifade söz konusu somut olayda ise; harfıyat çalışması sırasında destek demirlerinin kırılmasıyla olay meydana gelmiş, ayrıca harfıyat kazısı sırasında suyun tahliye edilememesi ve aşırı yük binmesi nedeniyle duvar yıkılmış doğa olaylarından kaynaklı çökme olarak nitelendirilemez ve bu sebeple sigorta bedelinin %5’ine tekabül eden tenzili muafiyet altında kalan hasar bedeli ödenmez şeklindeki poliçe muafiyeti somut olayda uygulanmaz. Bu sebeple meydana gelen zarar poliçe kapsamındadır.
Tartışılması gereken diğer husus meydana gelen hasarın miktarına ilişkin olup raporlar arasında meydana gelen ve ek raporlarla giderilmeye çalışılan çelişkiler nedeniyle tam olarak raporlarla sonuca gidilememiş ve raporlarda yer alan maliyet hesaplarından yararlanmak suretiyle hasar bedelinin tespiti mahkememizce reesen yapılmıştır.
Neticeten son raporda yapılan duvarın tekrar yapılması mümkün olmadığından istinat duvarının yapılması gerektiği tespit edilmiş ve eksper raporunda belirlenen 867.343,16 TL istinat duvarı maliyetinin kadri mağruf olduğunu rapor içeriğinde görüş olarak bildirilmekle; yine rapor içeriğinde eksik sigorta bulunduğu tespitine yer verilmiş ve inşaat maliyeti ile sigorta bedeli arasında fark olmakla bu farktan eksik sigorta oranı 0.9491 olarak tespit edilmiş olup inşaat bedeli 867.343,16 TL + %18 KDV 1023.464,93 TL’nin eksik sigorta oranı ile çarpımı sonucu 971.370 TL hasar bedeline ulaşılmıştır. Ek raporlarda da aynı bedel tespit edilmiştir. Bu bedelin %80’i sigortacı tarafından karşılanacağından 971.370 TL x%80 =777.096,45 TL olup bu miktara faiz uygulandığında 777.096,45x9x558 gün ( temerrüt ile dava tarihi arasındaki gün faizi ve ıslahla harçlandırılmış)=106.919,95 TL faiz + 777.096,45=884.016,40 TL hasar bedelinin talep edilebileceği belirlenmiştir.
Davalı taraf somut olaya 1420. maddedeki 2 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanacağını beyanla; zamanaşımı definde bulunmuş ise de, somut poliçede gerek işveren gerekse 3. kişi zararlarının karşılanacağı düzenlemesi de bulunduğundan ve aynı zamanda poliçe sorumluluk poliçesi şeklinde şeklinde düzenlendiğinden, dolayısıyla TTK 1482. madde hükümleri uygulanacağından zamanaşımı süresi 10 yıl olmakla ıslah edilen kısma ilişkin zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Dava konusu poliçede davacı taraf sigorta ettiren durumunda olup bilahare zeyilname ile dava dışı … sigortalı olarak eklenmiş olmakla adı geçenin ve ayrıca daini mürtehinin muvafakatları teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın kısmen kabulü ile; 884.016,40TL’nin asıl alacak 777.096,45TL’sine dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 884.016,40TL’nin asıl alacak 777.096,45TL’sine dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 60.387,16TL ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 19.402,10TL’nin mahsubu ile bakiye 40.985,06TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 19.431,10TL harçlar toplamının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 49.310,66TL ücret-i vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 21.076,15 TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 6.646,00TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 5.171,30TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/06/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …