Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/366 E. 2020/506 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/366
KARAR NO : 2020/506

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 15/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların davalılar ile yaptığı 08.06.2009 tarihli sözleşme ile Bursa ili Orhaneli ilçesi… köyü … ruhsat numaralı… erişim numaralı… Müdürlüğü’nün Mermer İşletme Ruhsatı gereği 2000 m3 mermerin teslimi konusunda anlaştıkları ve karşı tarafa 372.000,00-TL ödedikleri, ancak davalı taraf mermerleri vermediği gibi paraları da iade etmediği, davalı …’in gerekçe olarak, babasının … davasından tutuklanmış olduğunu gösterdiği, aradan geçen süre zarfında karşı tarafın taahhütlerini yerine getirmeyeceği, müvekkilleri tarafından anlaşıldığı, karşı tarafın müvekkillerinden para koparmaya çalıştıkları, en son 15.02.2011 tarihinde dahi davalı … eşinin adına 30.000,00-TL havale ettirdiği, karşı tarafın mermer ocağını başkasına devretmeye çalıştıklarını öğrenildiği, sözleşmenin 5. Maddesinde mal tesliminin zamanının karalaştırıldığı, süresinde teslim edilmemesi halinde 6.maddeye göre 400.000,00-TL cezai şart ödeneceğinin yazıldığı, hiçbir mal tesliminin yapılmadığı, ödemeler için; davacılar tarafından sözleşmede taraf olan ve davalı … ile davacılara ortak taahhüt veren …Ltd. Şti.’ne havale gönderildiği, 150.000,00-TL ‘nin karşılığında bono almak suretiyle …’e verildiği 50.000,00-TL’nin de … talimatıyla kardeşi …’e 12.06.2009 tarihinde havale yapıldığı, davalı …’in sahibi olduğu maden ocağından davacılara mermer vermeyi vaat ederek, sözleşmenin yapıldığı, ödemelerin gerçekleştirildiği, hatta …’in yapılan ödemelere karşılık 350.000,00-TL değerindeki gayrimenkulü ipotek vereceğini dahi sözleşmede vaad ettiği, ancak ipotek verilmediği , bunun yerine bono verildiği, …’in davacıları oyaladığı, hatta daha önce açılan… Asliye Ticaret Mahkemesindeki …Esas sayılı dosyaya … isimli borçlunun girmesi ile müracaata bırakıldığını belirterek, 08.06.2009 tarihli sözleşmenin feshi ile … , …Ltd. Şti., …’den 400.000,00-TL cezai şartın ve ödenen 372.000,00-TL’ nin, 50.000,00-TL’sinin de davalı…’den müteselsilen ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların muhatabının … olmadığı, sözleşmede taraf olmadığı, böyle bir sözleşme düzenlendiğinden de haberi bulunmadığı, davacılardan herhangi bir para isteminin de olmadığını, davacıların dilekçelerinde belirttikleri gibi …’in talebi üzerine müvekkilin bir bilgisi olmadan, banka hesabına 50.000,00-TL gönderildiği, müvekkilin hesabına gelen bu paranın da davalı … tarafından müvekkilden teslim alındığını, davacıların müvekkile gönderdikleri 50.000,00-TL’nin iadesini de davalı …’den talep etmeleri gerektiğini belirterek müvekkile yönelik açılan haksız davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekilince düzenlenen 25.03.2014 tarihli dilekçe ile; müvekkilinin KKTC Girne şehrinde ikamet etmesi nedeniyle, davadan 13.03.2014 tarihinde haberdar olduğunu, dosyanın incelenmesi için süre istendiği görülmüş olup, mahkemenin 26.03.2014 tarihli ara kararında davalı vekilinin isteminin yerinde görüldüğünü, kararın tebliğinden itibaren cevapların sunulması için 3 günlük süre verilmesine aksi halde münkir addedileceğinin ihtarına karar verilmiştir.
Davalı … İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.ile ilgili olarak; T.C…Müdürlüğü’nün 26.04.2013 tarih ve…sayılı yazısında söz konusu şirketin 06.04.2012 tarihinde tasfiyesine karar verildiği, 12.04.2012 tarihinde tescil edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dosya kapsamına alınan 22.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Taraflar arasında bir sözleşme olduğu, davacıların davalılardan mermer alımına yönelik 350.000,00-TL tutarlı sözleşme karşılığı , mermerlerin davacılara teslim edildiğine dair faturaların dosya içeriğinde yer almadığı, davalı tarafından ticari defter ve diğer bilgi ve belgenin de ibraz edilmediği, taraflar arasında 350.000,00-TL’lik ödeme planı düzenlendiği, ödeme planı çerçevesinde , davacı … tarafından, davalılardan… Şirketine toplam 200.000,00-TL ödemeye ilişkin banka fişlerinin bulunduğu (dekont ibraz edilmediği) , ancak bu ödemelerin de ödeme açıklamalarından dava konusu ticari ilişki nedeniyle yapılan ödeme olup olmadığı yönünde tereddüt duyulduğu,
Keza; davacı tarafından ödendiği iddia edilen 30.000,00 TLlik banka dekontu açıklamalarından da, dava konusu mermer alımına yönelik ödeme olduğu yönünde tereddüt duyulduğu,
… kendisine ödeme yapılmasını gerektiren herhangi bir farklı hukuki sebebin varlığını iddia etmeyip dava konusu ilişkiye binaen alarak kardeşine verdiğini belirttiğine göre bu durumda kardeşinin temsilcisi olarak aldığı kabul edilerek vekalet görevini ifa ettiğini ispat edemediği takdirde bu paranın iadesinden sorumlu olacağı sonucuna varılmış olup, davacıların sözleşme konusu almak istedikleri mermerlerin faturalarının olmaması, kendilerine bu malların teslim edilmediğini göstermekle birlikte, teslim almadıkları mallara karşılık yaptıkları (toplam 230.000,00 TLlik) ödemelerin de , sözleşme konusu mal karşılığı olup olmadığı hususu, ispata muhtaç kalmıştır. Her ne kadar taraflar arasında başkaca bir iş ilişkisi bulunup bulunmadığının ve bu ödemenin başka bir nedeni olup olmadığının da bilinmemesine rağmen, ödemeye mesnet teşkil eren başka bir hukuki sebebin bulunduğu ödemeyi alan davalılarca ispat edilmediği takdirde sebepsiz zenginleşmeye binaen iade istenebileceği netice itibarı ile tespit edilmiş toplam ödeme tutarı 280.000 TLdir ” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 05.02.2018 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;
“Taraflar arasında bir sözleşme olduğu, Davacıların Davalılardan mermer alımına yönelik bir sözleşme imzalandığı mermerlerin Davacılara teslim edildiğine dair faturaların Dosya içeriğinde yer almadığı, Davalı tarafından Ticari Defter ve diğer bilgi ve belgenin de ibraz edilmediği;
Taraflar arasında 350.000,00-TL’lik Ödeme planı düzenlendiği, ödeme planı çerçevesinde, Davacı … tarafından, Davalılardan…Şirketine toplam 200.000,00-TL ödeme yapıldığına ilişkin banka fişlerinin bulunduğu (dekont ibraz edilmediği), ancak bu ödemelerin de ödeme açıklamalarından) dava konusu ticari ilişki nedeniyle yapılan ödeme olup olmadığı yönünde tereddüt duyulduğu,
Keza; Davact tarafından (Davalı …’in eşine) ödendiği iddia edilen 30.000,00-TL’lik banka dekontu açıklamalarından da, dava konusu mermer alımına yönelik ödeme olduğu yönünde tereddüt duyulduğu,
Davalı … kardeşi Diğer Davalı …’in Davacı tarafından kendisine Ödeme yapılmasını gerektiren her hangi bir farklı hukuki sebebin varlığını iddia etmeyip dava konusu ilişkiye binaen 50.000,00-TL’yi alarak kardeşi (diğer Davalı) …’e verdiğini belirttiğine göre, bu durumda kardeşinin temsilcisi olarak aldığı kabul edilerek vekalet görevini ifa ettiğini ispat edemediği takdirde, bu paranın iadesinden sorumlu olacağı,
Diğer taraftan; Taraflar arasındaki sözleşmeye göre, Davacılara karşı sorumluluğun Davalı …, … ve …Ltd.Şti. olduğu konusunda bir tereddütün bulunmadığı sonucuna varıldığı, Davacıların sözleşme konusu almak istedikleri mermerlerin faturalarının olmaması, kendilerine bu malların teslim edilmediğini göstermekle birlikte, teslim almadıkları mallara karşılık yaptıktan Toplam 280.000,00-TL’iık ödemelerin de, sözleşme konusu mal karşılığı olup olmadığı hususu, ispata muhtaç kaldığı, her ne kadar taraflar arasında başkaca bir iş ilişkisi bulunup bulunmadığının ve bu ödemenin başka bir nedeni olup olmadığının da bilinmemesine rağmen, ödemeye mesnet teşkil eden başka bir hukuki sebebin bulunduğu ödemeyi alan davalılarca ispat edilmediği takdirde, sebepsiz zenginleşmeye binaen 280.000,00 TL’nın iadesinin istenebileceği, kanaatine varılmıştır.
Dolayısıyla, yeni bir bilgi ve belge ibraz edilemediğinden, bu konuda Kök Raporumuzda belirttiğimiz görüşlerimizde bir değişiklik bulunmamaktadır.
Diğer taraftan; Şayet söz konusu ödemelerin Davacılar tarafından yapıldığı ve karşılığında sözleşme konusu malları teslim alamadığı ve bu tutarların Davacılara Davalılar tarafından iade edilmesi gerektiği yönünde Sayın Mahkemece kanaat oluşması halinde, bu tutarların Davacıların dava dilekçesinde talep ettikleri ticari faiziyle birlikte ödenmesi gerekeceğinden, Davacıların 280.000,00-TL’yi ödeme tarihlerinden, 08.02.2013 Dava tarihine kadar olan süre İçin (3095 sayılı yasanın 1’nci maddesine göre, yasal faiz üzerinden) yapılan hesaplamaya göre faizi 87.132,33-TL olarak hesaplanmıştır.
Ayrıca; Özellikte cezai şart talebi yönünden ekonomik mahfiyetfn tartışılması ve tenkis gerekliyse oranının belirlenmesi u yönünden;
Sözleşmenin 6. maddesine göre; sözleşme gereği taşların teslim edildiğine dair bir belgenin dosya içeriğinde bulunmaması, buna karşılık yukarıda belirtilen ödemelerin Davacı tarafından Davalılara yapılan avans ödemesi olarak Sayın Mahkemece kabul edilmesi halinde, Sözleşmede Müşterek ve Müteselsil Borçlu/Kefil olarak imzaları olan davalı …, … ve …Ltd.Şti.’nin belirtilen 400.000,00 TL’lık cezai şartın Ödenmesinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu sonucunun ortaya çıkabileceği, bu tutarın sözleşmenin 1 yıllık süresinin sonu olan 08.06.2010 tarihinden 08.02.2013 dava tarihine kadar olan (3095 sayılı yasanın 1.maddesindeki yasal faiz oranı üzerinden hesaplanan) faiz tutarının da (400.000x%9x 976gün/365) 96.263,01-TL olarak bulunduğu,
Öte yandan bu konuda bir tenkisin söz konusu olup olmayacağı konusundaki takdirin, tamamen mahkememize ait olduğu, ” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan14.02.2019 tarihli ikinci ek bilirkişi raporunda özetle;
“Dosyanın incelenmesinden, sadece davalı … tnşaat Taah. San. Tic, Ltd. Şti.’nin 2010, 2011 ve 2012 yılları Kurumlar vergisi beyannamelerinin dosyaya celp edildiği anlaşılmıştır. Bunun haricinde gerek davalı … Ltd. Ştı. gerek ise diğer davalı şahıslar ile ilgili herhangi bir vergi beyannamesi yada ekonomik durum araştırma belgesine rastlanmamıştır.
Bu durumda … Ltd. Şti, bakımından sunulu Kurumlar Vergisi Beyannameleri incelenmiş işbu beyannamelerde şirketin satış ve karlılığına ilişkin aşağıdaki tespitlerde bulunulmuştur.
2010 2011 2012
Net Satışlar 359.932,20 485.200,00 526.070,00
Dönem net karı ve zararı 260,34 6.310,08 -10.080,53
Davalı şirket 2010 ve 2011 yıllarında dönemi çok cüzi kar ile kapatmış olup, 2012 yılında ise zarar etmiştir.Üç yılın toplamında ise nihai olarak zarar söz konusudur.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 6, Maddesine göre sözleşmede müşterek ve müteselsil borçlu/kefil olarak imzaları olan, davalı …, … ve … Ltd. Şti.’nin belirtilen 400.000,00-TL’lik cezai şartın ödenmesinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması halinde, davalılardan … Ltd. Şti.’nin 2010, 2011 ve 2012 kurumlar vergisi beyannamelerine göre, bu cezai şartı karşılaması mümkün görülmeyip, ekonomik mahvına sebep olacağı tartışmasızdır. Ancak, bu değerlendirme belirtilen üç yıl verilerine göre geçerli olup, takip eden yıllarda bu durumu değiştirecek bir mali yapı olup olmadığı hususu tarafımızca bilinememektedir
Kişiler açısından ise, sunulu bir vergi beyannamesi yada başkaca belge ve bilgiler bulunmadığından, bir değerlendirme yapmamız mümkün olamamıştır.
Yukarıda da yer aldığı üzere, cezai şart dışındaki hususlarda, önceki raporumuzda yer alan tespit ve kanaatlerimizi yeniden irdelemeyi gerektiren bir duruma rastlanmamıştır Cezai şartın davalıların mahvına sebep oJması hususunda ise dosyada gerekli ve yeterli belgeler bulunmadığından, sadece… Ltd. Şti.’nin 2010, 2011 ve 2012 yıllan bakımından cezayı karşılayacak gücünün bulunmadığı ve mahvına sebep olacağı düşünülmekle birlikte, takip eden yıllara ilişkin bir veri bulunmamakta, diğer davalılar için ise değerlendirmeye esas alınacak herhangi bir ekonomik durum belgesi bulunmadığından bu hususta bir kanaat belirtilmesi de mümkün olamamıştır.”şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava; Taraflar arasında düzenlenen mermer alım sözleşmesi gereğince davalı yana yapılan avans ödemesinin sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi ve malın teslim edilmemesinden kaynaklı sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şartın davalı yandan tahsili istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı yan; taraflar arasında 08.06.2009 tarihli sözleşme akdedilerek; Bursa ili Orhaneli ilçesi…köyü … ruhsat numaralı … erişim numaralı…Genel Müdürlüğü’nün Mermer İşletme Ruhsatı gereği 2000 m3 mermerin teslimi konusunda anlaştıkları ve karşı tarafa 372.000,00-TL ödediklerini; ancak davalı tarafın mermerleri vermediği gibi paraları da iade etmediğini, 15.02.2011 tarihinde davalı … eşinin adına 30.000,00-TL havale ettirdiğini, sözleşmenin 5. maddesi gereğince malların süresinde teslim edilmemesi halinde 6.maddeye göre 400.000,00-TL cezai şart ödeneceğinin belirlendiğini, ödemeler için; davacılar tarafından sözleşmede taraf olan ve davalı … ile davacılara ortak taahhüt veren …Ltd. Şti.’ne havale gönderildiği, 150.000,00-TL’nin karşılığında bono almak suretiyle …’e verildiğini, yine 50.000,00-TL’nin de … talimatıyla kardeşi …’e 12.06.2009 tarihinde havale edildiğini, davalı …’in yapılan ödemelere karşılık 350.000,000-TL değerindeki gayrimenkulünü ipotek vereceğini sözleşmede vaad etmesine rağmen verilmediği ve bunun yerine bono verildiğini, davalıların yükümlülüklerini yerine getirmediklerinden bahisle 08.06.2009 tarihli sözleşmenin feshi ile …, … Şti. ve …’den 400.000,00-TL cezai şartın ve ödenen 372.000,00-TL’ nin 50.000,00-TL’sinin davalı …’den tahsile edilmek kaydıyla müştereken ve müteselsilen ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesinin talep ve dava edildiği anlaşılmıştır.
Davacılar ile davalı … arasında 08.06.2009 tarihli “T.C….Genel Müdürlüğü Mermer İşletme Ruhsatına Binaen Mermer Satın Alma Sözleşmesi” akdedildiği, sözleşmede davalılar … ve … A.Ş.’nin müşterek ve müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, sözleşmenin Bursa ili, Orhaneli ilçesi… Köyü, … ruhsat numaralı ve…erişim numaralı … Genel Müdürlüğü’nün Mermer İşletme Ruhsatı gereği 2000 m3 mermerin teslimine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına ve hükme esas alınan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen kök ve ek bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; Yukarıda ayrıntısı belirtilen taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince; davacıların, davalı yandan mermer alımına yönelik 350.000,00-TL tutarlı avans ödemesi karşılığı sözleşmeye konu mermerlerin davacılara teslim edildiğine dair bir delilin dosya kapsamına sunulmadığı, davalı yanın ticari defter ve diğer bilgi ve belgelerini de ibraz etmediği, davacılar ile davalı şirket arasında 350.000,00-TL’lik ödeme planı düzenlendiği, bu ödeme planı çerçevesinde; davacı … tarafından, davalılardan …Ltd. Şti.’ye toplam 200.000,00-TL ödemeye ilişkin banka fişlerinin dosya kapsamına sunulduğu; ancak bu ödemelerin de ödeme açıklamalarından dava konusu ticari ilişki nedeniyle yapılan ödeme olup olmadığı yönünde bir belirleme bulunmadığı tespit edilmişse de; taraflar arasında başkaca bir iş ilişkisinin varlığı ya da bu ödemelerin başkaca bir hukuki ilişkiye dayandığı hususu iddia ve ispat edilemediğinden taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı yanın yükümlendiği mal teslimine ilişkin edimin yerine getirildiği de ispatlanamadığından uygulanamayan sözleşme gereğince sebepsiz zenginleşme kapsamında iadesinin gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı … vekilince husumet itirazında bulunularak davaya konu sözleşmenin …Ltd. Şti. tarafından akdedildiğini, davalının ise şirketin yetkili müdürü olarak sözleşmede imzasının bulunduğu savunulmuş ise de; taraflar arasında düzenlenen sözleşme altında ilgili davalının ismi altında imzası bulunduğu gibi, yine sözleşmede davalının müşterek ve müteselsil kefil olarak sözleşmeden doğan yükümlülüklerin ifasını garanti ettiğine ilişkin düzenleme bulunduğu, bu sebeple davalı yanın husumet itirazının yerinde olmadığı ve ilgili sözleşme kapsamında sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmıştır.
Diğer davalı … ise; davacılar tarafından banka hesabına gönderilen 50.000,00-TL’nin davalı kardeşi …’ e tevdi amacıyla hesabına yatırıldığını, kendisinin de bu ödemeyi davalı …’e verdiğini, bu sebeple bu tutarın ilgili davalıdan tahsilinin gerektiğini savunduğu, bu savunması kapsamında ilgili davalıya söz konusu bedelin banka hesabına yatırıldığına ilişkin kabulü doğrultusunda ve bu bedelin davalı …’e iade edildiğine savunması kapsamında delillerini ibraz etmesi hususunda kesin süre verilerek ihtaratlı davetiye tebliğ edildiği; ancak ilgili davalı tarafından dosya kapsamına savunmasını destekler herhangi bir delil ibraz edilmediği, bu bağlamda; davacı yanın kendisine ödeme yapılmasını gerektiren herhangi bir farklı hukuki sebebin varlığını iddia etmeyip, ödemeyi dava konusu ilişkiye binaen alarak kardeşine verdiğini belirttiğinden ve vekaleten işlem yaptığını da ispat edemediğinden sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince bu paranın iadesinden sorumlu olacağı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, davalı …’in eşine ödendiği iddia edilen 30.000,00-TL’lik ödemeye ilişkin banka dekontu açıklamasında da; dava konusu mermer alımına yönelik ödeme olduğu yönünde bir tespit bulunmadığı, bu kapsamda davacı yana dava tarihi nazara alınarak dava dilekçesinde sair delillere dayanması sebebiyle yemin deliline dayanmışsa yemin metnini sunması hususunda kesin süre verildiği, davacı yanca sunulan yemin metninin ilgili davalıya tebliğine rağmen mazeretini belgelendirir bir belge ibraz edilmediği ve duruşmaya katılarak yemin de eda edilmediği anlaşılmakla; davacı yanın ödenen bu bedelin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında avans ödemesi olarak yapıldığı kanıtlandığından davacı yanca iadesinin talep edilebileceği anlaşılmıştır.
Davacı yan her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesi gereğince cezai şart isteminde bulunmuşsa da; davaya konu sözleşmede belirlenen 350.000,00-TL’lik avans ödemesinin tamamını yerine getirmediğinden ve bu hususta kendisi de kusurlu olmakla cezai şart talep edemeyeceği, yalnızca ödediği bedelin iadesini isteyebileceği anlaşılmıştır. Ayrıca davacı yan dava dilekçesinde 400.000,00-TL cezai şart talep etmişse de; bu miktarın 200.000,00-TL’si yönünden harcını ikmal ettiği, verilen süre içerisinde de cezai şart olarak 200.000,00-TL talebi olduğunu beyan etmekle eksik harcın ikmal edilmeyeceğini bildirdiği, bu bağlamda vazgeçilen miktara ilişkin davalı yana muvafakatlerinin bulunup bulunmadığı yönünde davetiye tebliğine karar verilmiş ve davetiye tebliğine rağmen davalıların vazgeçmeye ilişkin bir karşı koymaları olmadığı anlaşılmakla davacı yanın 200.000,00-TL’lik cezai şart isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan gerekçelerle; davacı yanca açılan davanın kısmen kabulü ile; Davalı …’e karşı açılan ve yapılan ödemenin iadesi istemli talep yönünden; 50.000,00-TL’nin dava tarihi olan 08/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte adı geçen davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, davalılar …, … ve …Ltd. Şti yönünden yapılan ödemenin iadesi istemli talep yönünden; 280.000,00-TL’nin dava tarihi olan 08/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …’e karşı açılan ve yapılan ödemenin iadesi istemli davanın KABULÜ İLE; 50.000,00-TL’nin dava tarihi olan 08/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte adı geçen davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2- Davanın davalılar …, … ve … Ltd. Şti yönünden yapılan ödemenin iadesi istemli davanın KISMEN KABULÜ İLE; 280.000,00-TL’nin dava tarihi olan 08/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacı tarafın cezai şarta ilişkin davasının REDDİNE,
4- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 19.126,80-TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 4.098,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.028,20-TL harcın (davalılar …, … ve … ve Tic. Ltd. Şti.’nin 15.028,20-TL ile sorumlu tutulmasına, davalı …’in 3.415,50-TL ile sorumlu tutulmasına) davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
5- Davacı tarafça yapılan 2.092,80-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.575,22-TL yargılama giderinin (davalılar …, … ve … Ltd. Şti.’nin 1.575,22-TL ile sorumlu tutulmasına, davalı …’in 281,30-TL ile sorumlu tutulmasına) davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı … tarafından yapılan 66,00-TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 16,32-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalı …’e ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 28.050,00-TL vekalet ücretinin (davalılar …, … ve …Ltd. Şti.’nin 28.050,00-TL ile sorumlu tutulmasına, davalı …’in 7.300,00-TL ile sorumlu tutulmasına) davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 12.690,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e ödenmesine,
9-Cezai şarta ilişkin dava yönünden; Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 22.450,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e ödenmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıt
11- Davacı tarafça yatırılan 683,10-TL peşin 3.415,50-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 4.098,60-TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/10/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …