Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/358 E. 2019/1130 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/358 Esas
KARAR NO : 2019/1130
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/12/2011
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

Mahkememizin 2011/466 esas, 2012/222 karar sayılı, 20/09/2012 tarihli kararı ile davalı …’e ilişkin kira sözleşmesinden kaynaklanan dava dilekçesinin netice-i talep kısmındaki a ve b bendlerindeki talepleri yönünden görevsizlik kararı verilmiş ve diğer davalı … yönünden de tefrik edilerek mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır. Mahkememizin 2014/358 esasında görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında ve EPDK (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu)’dan aldığı dağıtıcı lisansı doğrultusunda akaryakıt sektöründe faaliyet göstermekte ve bu ticari faaliyetini sahibi olduğu ” …” ve ” … ” marka ve logosu altında; maliki bulunduğu veya intifa/kira sözleşmeleriyle hukuksal tasarruf hakkına sahip bulunduğu akaryakıt istasyonlarında; gerek bizzat gerekse sözleşmeli bayileri vasıtasıyla sürdürdüğünü,davalılardan …’in maliki bulunduğu ve tapuda Ankara ili, Keçiören ilçesi, … mahallesi, … ada, 1 parsel, 22 cilt, 2125 sayfada kayıtlı toplam 5.811.m2 yüzölçümlü taşınmazı 10.11.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile 12 yıl süreli olmak üzere 300.000,00- USD karşılığında kiralandığını ve kira sözleşmesi tapu kütüğüne 08.11.2006 tarih ve … yevmiye numarasıyla şerh edildiğini, davalılardan malik …le kira sözleşmesi imzalayarak tapu kayıtları yukarıda belirtilen taşınmazın kiracılık hakkını alan müvekkil şirket kira sözleşmesi doğrultusunda diğer davalı bayi şirket ile 03.11.2006 tarihli bayilik sözleşmesini imzaladığını ve bu sözleşme ile taşınmazın ve üzerinde kurulu olan akaryakıt istasyonu ve müştemilatının işleticiliğini ve kullanılmasını davalı şirkete bıraktığını,davalı bayi şirketin, kiracılık hakkı müvekkil şirkete ait olan taşınmazı ve üzerindeki akaryakıt istasyonunu imzalanan bayilik sözleşmesi kapsamında … akaryakıt istasyonu olarak işletmeye başlamış olup sözleşmelerin davalı tarafından … Noterliğinin 07 Temmuz 2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiği 03.11.2011 tarihine kadar da … istasyonu olarak faaliyette bulunduğunu,davalı bayi şirket ile ticari ilişki sorunsuz olarak devam ederken Rekabet Kurumu tarafından akaryakıt dağıtım şirketleri ile bayileri arasındaki intifa/kira sözleşmelerinin ve bayilik sözleşmelerinin 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında incelenmesi sonucunda 12.03.2009 tarihinde resmi internet sitesinde bir duyuru yayınlandığını, bu duyuru kapsamında taşınmazın maliki olan davalı ( 1 numaralı davalı )ile müvekkil şirket arasında imzalanan ve kiracılık hakkına esas teşkil eden kira sözleşmesinin Rekabet Kurulu kararlarında ve Rekabet Kurumu’nun grup muafiyeti tebliülerinde öngörülen süreyi asan kısmının ifası hukuken ve fiilen imkansız hale geldiğini, Rekabet Kurulu’nun kararı doğrultusunda davalı malik adına kayıtla taşınmaz üzerinde müvekkil şirket lehine tesis edilen kiracılık hakkının şerh edildikten sonraki 5 yıllık süresinin sona erdiğini,12 yıl olarak tesis edilen kira sözleşmesi süresinin bakiyesinin ifası hukuken ve fiilen imkansız hale geldiğini belirterek davalılardan …’e peşin olarak ödenen 432.720,00- TL kira bedelinin güncellenmiş değeri olan 375.493,33-TL’nin 03.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte (1 nolu) davalıdan tahsiline karar verilmesine,davalı malik adına kira sözleşmesi nedeniyle ödenen 122.049,00-TL stopaj vergisinin de güncellenmiş değeri olan 106.009,17-TL’nin 03.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalı malik( 1 nolu davalıdan ) tahsiline,davalı bayi şirkete ( 2 numaralı davalı ) işletme yatırım destek bedeli olarak ödenen 5.962.882,00-TL’nin güncellenmiş değeri olan 5.174.298,46-TL ‘nin sözleşmelerin sonlandırıldığı 03.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalı bayi şirketten tahsiline karar verilmesini, duran varlık inşaat yatırımı olarak müvekkil şirket tarafından yapılan ödemeler toplamı olan 831.202,42-TL ’nin de güncellenmiş değeri olan 727.323,55- TL ‘nin 27.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalı bayi şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; usule ilişkin beyanlarında, görev ve zaman aşımı yönünden itirazda bulunmuş ve davanın Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girdiğini, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini; esasa ilişkin beyanlarında ise müvekkil şirketin kendisine yapılan ödemeyi amacına uygun olarak kullandığını, müvekkil şirketin mamelekinde bir artış meydana gelmemiş olup, davacı tarafın beyan ve taleplerinin bu cihetten de kanuni dayanağı bulunmadığından reddine karar verilmesi gerektiğini, ticari ilişkinin davamı sırasında, müvekkil tarafından satışı gerçekleştirilen davacıya ait ürünlerden davacının elde etmiş olduğu gelirlerin, akaryakıt gelirleri dışında sair adlarla (otomasyon bedeli, promosyon bedeli, kredi kartı komisyonları vb…) müvekkilimden tahsil edilmiş bulunan bedellerin de davacı tarafça hiç dikkate alınmamış olmasının da, dava ile ileri sürülen taleplerin doğru olmadığını ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek öncelikle davacının kira sözleşmesinden dolayı talep ettiği 375.493,33 TL kira alacağı talebi ile 106.009,17 TL stopaj iade taleplerinin müvekkil … açısından görev yönünden reddine, davanın her iki müvekkil açısından zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HSYK’ nın 26/8/2014 tarih ve 1876 sayılı müstemir yetkilere ilişkin kararı gereğince, … Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyaları mahkememize devredilmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememiz tensip ara kararı gereğince, davalı yanın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi maksadıyla Nöbetçi Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak talimat mahkemesince resen seçilecek bir mali müşavir, bir hukukçu, bir inşaat mühendisi bilirkişi marifetiyle davalı adresinde keşfen inceleme icra edilmesi ve davalı defterlerinin de incelenerek akaryakıt istasyonun mevcut durumu ve duran varlıkları hususunda rapora ibrazı istenilmiş olup,
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … talimat esasından alınan 03/10/2012 havale tarihli raporda özetle;
“a-Davacının davalılarla 12 yıl için.arazi kiraladığı ve 5 yıl için bayilik sözleşmesi imzaladığı, davalı şirketin 5 yıl sonunda bayilik sözleşmesini sona erdirdiği, davacının 12 yıl için kiraladığı davalı …’e ait razi için 300.000USD bedel ve 122.049.23TL kira stopajı ödemiştir. Davalı bu alanı 5 yıl kullanabilmiştir. Dolayısıyle kalan 7 yıllık kira bedeli olan 175.000.USD’yi davalı …’den 10.11.2016’dan itibaren işleyecek avans faizi ile talep edebileceği,
b-Davacı 12 yıl için kira stopajı ödediği 5 yıl kısmının mahsubu ile kalan 71.195.39TL’lik kısmının davalı …’in 10.11.2006’dan itibaren işleyecek avans faizi ile davacıya iade etmesi gerekeceği,
c-Davacının davalıya 4.134.000USD yatırım destek yardımı yaptığı, yatırımın 12 yıl için planlandığı 5 yılın kullanıldığı kalan 7 yıllık kısım için davacının davalı şirketten 2.411.500USD talep edebileceği, sözleşmenin fesih tarihi olan 3.11.2011’den itibaren davacının avans faizi isteyebileceği,
d-Davacının duran varlıklara ilişkin talebinin değerlendirilebilmesi için davacı defterlerinin ve dava dosyasının incelenmesi gerektiği ” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememizce; davacı ticari defter ve belgeleriyle talimat raporu ve dosya üzerinde mali bilirkişi Prof. Dr. …, Hukukçu …, …, İnşaat Mühendisi …, Makine Mühendisi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 28/01/2015 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Davacı vekili, davalı bayii tarafından bayilik sözleşmesi kapsamında işletilen akaryakıt istasyonunun inşaası ve duran varlık olarak adlandırılan yatırımlar için müvekkili şirket tarafından 831.202,42 TL tutarında ödeme yapıldığını belirterek;”…Müvekkil şirket tarafından davalıya ait istasyonun inşaatı, tadilatı ve akaryakıt istasyonu olarak kullanılabilmesi için alt yapı yatırımı yapılmış, ödemeler müvekkil şirket tarafından karşılanmıştır. Bu kapsamda davalıya ait istasyon duran varlık inşaat yatırımı olarak adlandırılan yatırımlar müvekkil şirket tarafından değişik firmalara yaptırılmış olup, bu kapsamda bu firmalara davalıya ait istasyonla ilgili olarak 831.202,42 TL ödeme yapılmıştır. Tüm bu ödemelere .ilişkin fatura, irsaliye ve ödeme belgeleri dilekçemiz ekinde delillerimiz arasında ek-8 olarak bulunmaktadır…” şeklinde beyanda bulunmuş olup, dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin tetkikinden, davacının davalıya ait istasyonun inşaatı, tadilatı ve akaryakıt istasyonu olarak kullanılabilmesi için alt yapı yatırımı olarak yapmış olduğu işlemlere ilişkin belgede harcama kalemleri ve tutarlara ilişkin imalatların yakınt tankıi alt yapı tesisatı, ısıtma-soğutma-havalandırma imalatları, istasyon inşaatı ve alat yapı iyileştirme yatırımları olduğu görülmüş olup, yapılan yatırımın kalan bölümüne ilişkin tutarının 514.256,99TL olduğu, bu tutara ilişkin olarak hesaplanan faiz tutarının; 213.066,57TL olarak hesaplandığı, bu suretle bakiye tutara ilişkin hesaplanan ana para ve faiz tutarının 727.323,55TL olduğu hesaplanmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri çerçevesinde tespit ve değerlendirmelere raporumuzun izleyen bölümünde yer verilmiş olup; davacının taleplerinde haklı bulunduğunun Sayın Mahkemece benimsenmesi halinde dava konusu taleplere yönelik tespit, hesaplama ve fınansal yönden değerlendirmelere raporumuzun bu bölümünde yer verilmiştir.
Sayın Mahkemenin … E. ve … K. sayılı ilamında; yukarıda listelenen davacı taleplerinden ilk iki satırda bulunan talepleri yönünden özetle; “Mahkemenin görevsizliğine… sair talepler yönünden dosyanın tefriki ile Mahkemede ayrı bir esas alınmasına…” hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle ve takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere, dava konusu taleplerden salt üç ve dördüncü taleplere yönelik tespit, hesaplama ve değerlendirmelere aşağıda ayrı ayrı yer verilmiştir.
Davacı-karşı davalı şirketçe ibraz edilen ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, davacı şirket lehine delil kabiliyeti sayın mahkemenin takdirindedir.
Davacı şirketçe, davalılardan … A.Ş.’ne yatırım destek bedeli olarak, 10.11.2006 tarihinde ve 4.134.000,00 USD karşılığı 5.962.882,00 TL olarak ödendiği belirtilmektedir.
Bu iddia çerçevesinde sunulan dayanaklardan ilki … Bankası havale dekontu olup; 10.11.2006 tarihli belgeye göre, davacı şirket tarafından davalı şirkete havale edilmiş durumda görünen tutar 4.134.000,00 USD’dir.
Bu çerçevede davacı şirketçe ibraz edilen ticari defter kayıtları üzerinde yaptığımız incelemede, dava konusu ödeme tutarının 30.11.2006 tarihli ve 364121 sayılı davalı şirket faturasına “dayalı olarak tahakkuk ettirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Anılan davalı şirket faturası 30.11.2006 tarihli ve … sayılı fatura olup, “12 yıllık İşletme ve Yatırım Desteği” açıklaması ile davacı şirkete düzenlendiği görülmektedir. Faturada destek bedelinin KDV hariç 5 962.881,60 TL olduğu ve KDV tutarı ile birlikte faturanın 7.036.000 29 TL olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Fatura davacı şirket kayıtlarında 30.11.2006 tarihi itibarıyla yer almakta ve 5.962.881,60 TL’nin “Gelecek Yıllara Ait Giderler” hesabının borcuna kaydedildiği görülmektedir.
Yukarıda da belirtildiği üzere fatura konusu tutarın KDV hariç bölümü olan “İşletme ve Yatırım Desteği” “^rümünün 5.962.881,60—TL—karşılığı 4.134.000,00 USD olarak ödenmiş durumda olduğu ve uygulanan kurun 1,4424 TL olduğu anlaşılmıştır.
(b) Dava konusu “İşletme ve Yatırım Desteği” ödemesinin, sözleşmenin işlemeden kalan süresine isabet eden bölümünün davacı şirket tarafından talep edilebileceğinin Sayın mahkemece benimsenmesi halinde ve yukarıdaki tespitlerimizden hareketle dava konusu ödemenin sözleşmenin sonlandırıldığı 03/11/2011 tarihindeki güncellenmiş karşılığı fiili ödeme tarihi olan 10.11.2006 tarihi tarihi esas alınmak suretiyle sözleşmeden işlemeden kalan süresine isabet eden tutar 3.488.210,91TL’dir.
Sözleşmenin 03/05/11 tarihi itibariyle işlemeden kalan bölümüne isabet eden yatırım destek bedelinin anılan tarih itibariyle güncellenmiş değeri 5.569.483,39TL olup, davacı talebi 5.174.298,46TL ile sınırlı bulunmaktadır.
Taraflar arasında akdedilen anlaşma niteliği gereği 4054 sayılı kanuna tabidir. 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinde “belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar” yasaklanmıştır. Aynı kanunun 5. maddesinde de işte bu yasakla ilgili muafiyet düzenlenmiştir.
2002/2 sayılı Tebliğin 5(a) maddesinde yer alan alıcıya getirilen belirsiz süreli veya süresi beş yılı aşan rekabet etmeme yükümlülüğü içeren dikey anlaşmaların Tebliğ ile tanınan muafiyetten yararlanamayacağı” hükmü akaryakıt sektörü bakımından da uygulanmaktadır. Ancak Akaryakıt piyasasında sağlayıcı (petrol şirketleri ) ile dağıtıcı (bayiler) arasında genellikle 5 yıllık sözleşmeler akdedilirken bu sözleşmenin ekinde ayrıca 5 yıl veya sıklıkla karşılaşıldığı üzere daha uzun (10 veya 15 yıl) süreli intifa veya kira hakkı tesisi de yapılmaktadır. Kanunen bayilik sözleşmesi ancak 5 yıllık süre için akdedilirken intifa veya kira hakkı tesisi daha uzun süre ile akdedilmektedir. Rekabet Kurulu böylece dikey ilişki ile fiilen uzatılan sözleşmelerin de beş yıllık süreye tabi olduğuna karar vermiştir.
Danıştay kararlarına da yansıyan bu uygulamada Danıştay herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğini ifade etmiştir. Karar şu şekildedir. ” Tebliğ’in 5. maddesinin (a) bendi ile rekabet yasağı içeren dikey anlaşmaların süresinin, belirsiz süreli veya beş yılı aşması halinde bu tür sözleşmelere grup muafiyetinin uygulanmayacağı kurala bağlanmış bulunmaktadır. Ancak, akaryakıt sektöründe yer alan dikey anlaşmaların rekabet hukuku çerçevesinde sorunlu hale gelmesindeki en önemli unsur, uzun süreli anlaşmalar ve bu sürelere ilişkin mülk sahibi bayiden alınan kira/intifa hakları oluşturmaktadır. Özellikle rekabet etmeme yükümlülüğünün süresinin tespiti ve bu tespitin sözleşmenin süresine bağlı olması, işletme ve kira sözleşmesinin arasındaki bağlantının ortaya konulmasını gerektirmektedir. Yargı kararında gerekçe haline gelen bu durumu dikkate alan Rekabet Kurulu tarafından bayilik sözleşmeleriyle bu sözleşmeye süre yönünden etkisi bulunabilen intifa hakkı, kira sözleşmesi ve kredi sözleşmesi gibi sözleşmeleri birlikte değerlendirerek, bayi ile dağıtıcı arasında kurulacak ilişkinin sektörü rekabete kapama etkisinin ortadan kaldırılması ve her beş yılda bir bayinin başka bir dağıtıcıyla çalışabilmesi amacıyla rekabetin tesisine yönelik olarak alındığı anlaşılan Kurul kararlarında ve bu kararların sektörde faaliyette bulunan teşebbüslere duyurulmasına yönelik işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir. (13. Daire E. 2009/5164 K. 2010/5457 T. 28.6.2010)
Böylece Rekabet Kurulu, 18.09.2005 yılından önce yapılan ve kesintiye uğramaksızın süre gelen dikey ilişkileri kural olarak 18.09.2010 tarihine kadar sınırlamış, 18.9.2005 yılından sonra yapılanların de beş yıllık süre sınırına tabi olduğuna karar vermiştir.
Davacının yukarda açıklandığı şekilde 07.11.2006 tarihli sözleşme ile kiracı olma hakkına sahip olduğu söz konusu gayrimenkul üzerindeki akaryakıt istasyonunu bayisi olarak işletme hakkını 03.11.2006 tarihli”Bayilik Sözleşmesi ile; davalı şirkete verdiği görülmüştür. Bu durum karşısmda tapuya şerhedilmiş olan işbu kira sözleşmesiyle bayilik sözleşmesinin tarafları arasında hukuki ve iktisadi ilişki bütünlüğü, diğer bir ifade ile dikey ilişki, anlaşma olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, dikey anlaşmaların başlangıç tarihinin 3.11.2006 tarihi olduğu, işbu dikey anlaşmalar 18/09/2005 tarihinden sonra akdedildiğinde rekabet kurulunun 2002/2 sayılı tebliğ ile tanıann grup muafiyetinden 03/06/2011 tarihine kadar yararlanabileceği, bu tarih itibariyle sözleşmelerin geçersiz hale geldiği sonucuna varılmıştır.
Rekabet kurulunun kararları gereğince davalı ile olan bayilik ilişkisinin 3.06.2011 tarihine kadar devam edeceğinden bu tarihten sonra kalan süre bakımından ödenen kira bedelinin ve diğer yardımların iadesi talep edilmektedir.
Davacı yatırım detesği bedeli olarak verilmiş zenginleşme miktarının güncelleştirilmiş olarak iadesini talep etmektedir. Ancak sebepsiz zenginleşme halinde iadenin para olarak yapılacağı durumlarda zenginleşme tutarının nasıl ve hangi andaki tutara göre belirleneceği sorun teşkil etmektedir. Bu konu hakkındaki öğretideki baskın görüş iktisabın gerçekleştiği andaki piyasa durumuna göre yapılması gerekmektedir. Bu konuda hangi tarihin esas alınacağı muhterem mahkemenin takdirindedir.
Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2005/2269 esas ve 2005/3102 sy. ve 17/03/2005 tarihli bir emsal kararında; konusu para olan kazanımlarda sebepsiz zenginleşmenin daha yüksek veya daha düşük oranda faiz elde ettiği ortaya konulmamış ise, zenginleşmenin gerçekleştiği tarih arasında yasal faiz oranındaki faizin iade yükümüne dahil olduğu kabul edilmiştir.
Yukarıda bu hesaplama yapılmıştır. Diğer yandan yapılmış yatırım bedeller bakımından da talep vardır. Davacının yapılan yatırım harcamaları için de para yardımı yaptığı anlaşıldığından sözleşmenin kalan süresi bakımından bu yatırımın davalı bayinin malvarlığından yarattığı artışında talep edilmesi gerekir. Bu bedel sağlanan para ile yapılmış yatırımın davacının malvarlığında yarattığı zenginleşme miktarıdır.
Davacıya tanınmış kira hakkının ve yapılmış olan yardımların 5 yılı aşan süre bakımından 4054 sayılı Kanunun 56. maddesine istinaden geçersiz hale geleceği;
Başlangıçta verilmiş olan kira bedelinin 3.6.2011 tarihinden sonraya tekabül eden kısmının sebepsiz zenginleşme teşkil edip iadesinin gerektiği; sözleşmenin işlemeden kalan süresine isabet eden tutar 3.488.210,91 TL olup, güncellenmiş değer olarak; TÜİK (2003=100) Endeks Değişimine Göre; 5.115.077,60TL; USD TCMB Döviz Satış Kuru Değişimine Göre 4.283.611,56 TL: TCMB Avans Faiz Oranlarına Göre 7.309.761,00TL hesaplandığı; bu üç değerin ortalamasının da5.569.483,39TLoİarak bulunduğu;
Yatırımın davalı şirketin malvarlığında yarattığı zenginleşme tutarının 514.256,99TL olduğu, bu tutara ilişkin olarak hesaplanan faiz tutarının; 213.066,57TL olarak hesaplandığı, bu suretle bakiye tutara ilişkin hesaplanan ana para ve faiz tutarının 727.323,55TL olduğu sonucuna varılmıştır. ” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememizce; her ne kadar yargılama aşamasında istasyonun bulunduğu mahalde talimat yazılmak suretiyle keşif icra edilmiş ise de, özellikle sabit yatırımların davalılar açısından sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verip vermediğinin tespitinin dayanılan fatura esas alınarak yapıldığı, taşınmazda tespit edilen duran varlıkların taşınmazın davalı tarafça akaryakıt istasyonu olarak kullanılmasına devam edilmesi halinde taşınmaza değer katıp katmadığının, katmakta ise bu değerin fatura bedeli ve inşaat maliyeti dışında tespiti babında yeniden Ankara ATM’ye talimat yazılarak, resen seçilecek bir makine mühendisi ve inşaatçı bir bilirkişi marifetiyle mahalinde keşif veya HMK 278/ son mad. gereğince yerinde verilecek inceleme yetkisi çerçevesinde inceleme yapılması istenilmiş ve … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasından alınan 01/04/2016 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı talimat raporunda özetle;
“Dava konusu edilen Ankara İli, Keçiören ilçesi, … mahallesi, Fatih Caddesi … ada 1 parsel üzerinde bulunan Akaryakıt istasyonunda gerekli incelemeler yapıldı.
İstasyon üzerine 9 adet çelik konstrüksiyon kolonlardan kanopi yapıldığı, kanopinin sadece iskeletinin ve toprak altında bulunan 30.000 litre kapasiteli 6 adet akaryakıt tankının davacı tarafından yapıldığı ,bu iki imalat dışında kullanılan davacıya ait başka bir imalat olmadığı davalı vekilince beyan edilmiştir.
Kolon ölçüleri : Yükseklik = 4,90m , kesiti = en ve boy = 0,50ın X 0,60m = 0,30 m2
Davalı vekili ve orada bize refakat eden kişi keşif mahallinde davacıdan sadece şu anda kullanılan imalatın^ depolar ve kolonlar olduğu, diğerlerinin söküldüğü beyan edilmiştir.
Kurulumuz bu imalatların keşif tarihi itibariyle değerlerini tespit edecektir. Bu bedel dava tarihine dönüştürülecektir. Dosyaya sunulan 3 nolu kesin hak ediş raporunda ;
1) Yıkım -söküm işleri = 36.106,18.-TL
2) Saha hazırlık işleri … = 6.530,25.-TL
3) Saha inşaatı ve tesisat işleri … = 255.646,13.-TL
4) Canvash ünitesi yapılması …= 10.955,95.-TL
5) Kanopi işleri … = 190.001,60.-TL
6) Oto yıkama işleri = 43.125,05.-TL
7) Satış binası = 71.865,31.-TL
8) Satış binası elektrik ve pano tesisat işleri = 8.538,10.-TL
9) Satış binası sıhhi tesisat işleri = 21.141,16.-TL
10) Satış binası ısıtma soğutma ve havalandırma tesisatı işleri…= 21.030,84.-TL
11) Müşteri bekleme binası = 8.602,09.-TL
12) Müşteri bekleme binası elektrik ve pano tesisat işleri =2.957.34.-TL
TOPLAM = 676.500,00.-TL
Yukarıda davacı tarafından yapılan işlerden ön hazırlık olarak yapılan yıkım söküm işlerinin bedeli olan 36.106,18.-TL asıl işin yapılması için ön hazırlık maliyeti ve halen kullanılması söz konusu olmadığından hesaba dahil edilmeyecektir.
Saha işleri ve tesisat işlerinden kastedilenin akaryakıt depolan ile bunun tesisat bağlantıları olduğu düşünülmüştür.
Saha ve tesisat işleri bedeli= 255.646,13.-TL olarak faturalandırılmış ,ancak mahallinde yapılan incelemede sadece 30.000 m3 lük akaryakıt tankının dışında hiçbirjmalatın^ kalmadığı beyan, edilmiştir. Kurulumuz 6 adet tankın fiyatını belirleyecektir. Serbest piyasada 30.000m3’lük çift cidarlı akaryakıt tankı fiyatı 25.000.-TL dir. Tankın ekonomik ömrünün 10 yıl olduğu genel kabule göre davacıya ait 6 tankın 2.el fiyatı = 6ad.X 25.000.-TL/ad.X % 50 yıp. = 75.000,00.-TL dir.
Carwash ünitesi yapılması: Detay bilgi olmadığı için,irdeleme olanağı yoktur. Fatura bedeli esas alınmıştır. Bedeli= 10.955,95.-TL Mahallinde yapılan incelemede yeni ünite konulduğu ,eski ünitenin yerinde olmadığı görülmüştür.
Kanopi işlem. = 190.001,60.-TL
Mahallinde yapılan incelemede; Kanopinin sadece karkasının bırakıldığı ,görülen işlerin tamamının ,Petrol ofisi tarafından yapıldığı beyan edilmiştir.
Kanopide 9 adet 4,90m yüksekliğinde 0,50 x 0,50 kesitinde çelik konstrüksiyon kolon kullanıldığı görülmüştür.
Çelik karkas fiyatı:
Profil ağırlığı. = 4,90mm x 4 x 41,00 kg/m x 9 Kolon = 7.232,40 Kg.
Bedeli = 7,232 k x 3.559,00-TL/ton = 25.740,1l.-TL
Kurulumuz dosyadaki belgeler ışığında ve mahallinde yaptığı inceleme sonucu davacı tarafından yapıldığı ve halen davalının kullandığı kanopi karkası ile 6 adet akaryakıt tankının bedelinin 75.000.-TL+ 25.740,00.-TL = 100.740,00.-TL olduğunu” yönünde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememizce; … ATM’nin talimat raporu ile tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi babında mahkemizce görevlendirilen kök raporu hazırlayan mevcut heyet marifetiyle alınan 12/02/2018 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“Davacı tarafça kök raporumuza sunulu beyanları arasında itirazlara rastlanmamakla Saym Mahkemenin takdirinde bulunduğu;
Davalı tarafça kök raporumuza sunulu beyan ve itirazları çerçevesinde ise;
a)Kök raporumuzda teknik yönden yer verilen tespit ve değerlendirmelerimizde bir değişikliğin söz konusu olmadığı; mahallinde yapılan teknik incelemelerde mevcut durum ve inşaat değerleri ile ilgili olarak yer verilen tespitlerin de Sayın Mahkemenin takdirinde bulunduğu;
b)Finansal yönden yapılan tespit ve hesaplamalar çerçevesinde de bir değişikliğin söz konusu olmadığı;
c)Yatırım desteğinin dönüştürme bedeli olduğunun kabul edildiği durumda zenginleşme olmadığından parasal iadenin talep edilemeyeceği, ayni olarak ayrılabilen parçaların iadesinin talep edileceğinin kök raporda da belirtildiği; işletme desteğinin para ile olduğu durumda tüm sözleşme süresi için yapıldığı ve kalan süre bakımından sebepsiz kaldığının kabul edileceği, zenginleşme paranın ekonomik olarak malvarlığında gösterdiği etki olduğundan kalan sözleşme dönemi için bu paranın iadesinin gerekeceği” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememizce; davalının bulunduğu mahal mahkemesine talimat yazılarak resen seçilecek bir mali müşavir marifetiyle davalı tarafın ticari defter ve belgelerinin iddia ve savunma kapsamında ekli faturalarla birlikte karşılaştırılarak yerinde incelenmesi, ilgili faturaların iddia edilen promosyon harcamasıoyla ilgisi olup olmadığının ve bu harcamaların davacıya yönelik daha doğrusu davacı adına yapılıp yapılmadığının ilgili ve ilgisiz faturalar da ayrıştırılmak ve resen seçilecek mali bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi tanınması suretiyle tespiti için talimat yazılmış ve … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce alınan 14/06/2019 tarihli talimat raporu teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Sayın mahkemece verilen sınırlı görev doğrultusunda münhasıran davalı … A.Ş. nin ticari defterleri ve dava dosyasına sunulan mavi klasör içeriği faturalar üzerinde yapılan inceleme sonucu, davalı şirkete ait 2006-2007-2008-2009-2010 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış kayıtlarının noter marifetiyle yaptırıldığı, kapanış kayıtlarını yaptırılmadığı, defterlerinin usulüne uygun işlendiği, ancak Türk Ticaret Kanunu 64. Maddesine uygun olarak kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı, HMK 222. Maddesi gereğince bu yıllara ait ticari defterlerin sahibi aleyhine delil teşkil edip etmeyeceği hususundaki değerlendirmenin sayın mahkemeye ait olduğu, davalı şirkete ait 2011 yılma ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış kayıtlarının noter marifetiyle yaptırıldığı, defterlerinin usulüne uygun işlendiği, bu yıla ait defterlerin HMK 222, Maddesi gereğince ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil edip etmeyeceği hususundaki değerlendirmenin sayın mahkemeye ait olduğu, davalı tarafından dava dosyasına sunulan 2005, 2006, 2007, 2009, 2010, 2011 yıllarına ait 2.926.813,68 TL tutarındaki 234 adet faturanın davalı ticari defterlerinde “760 Pazarlama Satış Dağıtım” hesabına kayıt edildiği ve fatura içeriklerinin “Muhtelif cam, porselen ve metal mutfak eşyası (çatal, kaşık, bıçak, tabak, bardak, bu faturaların tencere, tava, tuzluk, küllük vb.), muhtelif küçük elektrikli ev eşyası (ütü, TV, tost makinası, SÜPÜRGE, mutfak el aletleri vb.), muhtelif ev eşyası (ütü masası, dolap, masa, sandalye vb.), muhtelif kampanya ürünü (kazı kazan, deterjan, oto koku vb.)” olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 03.11.2006-03.11.2011 tarihlerini kapsaması nedeniyle bu tarihler dışındaki faturaların değerlendirmeye alınmadığı, yukarıda detayı verilen faturaların sözleşme dönemini (03.11.2006-03.11.2011) kapsayan yıllara ait kısmının ise toplam 2.460.024,98 TL tutarında 149 fatura olduğu, dağılımının ise; şeklinde olduğu, sonuç olarak, mahkemeye ibraz edilen faturalarla sınırlı olarak yapılan hesaplamalara göre; davalı şirketin ticari defterlerinde “Pazarlama Satış ve Dağıtım” hesaplarına kaydedilmiş olan ve davalı tarafından “petrol ürünleri satışı karşılığı müşterilerine promosyon olarak” dava dışı üçüncü kişilere dağıtıldığı iddia edilen 2.460.024,98 TL tutarındaki bu harcamaların promosyon harcaması niteliğinde olduğu kanaatine varıldığı ancak bu harcamaların davacı adına yapılıp yapılmadığının davalının ticari defterleri üzerinden anlaşılamayacağı, değerlendirmesiyle,
Bilirkişi raporu hazırlanmak üzere tarafıma tevdi edilen sınırlı görev doğrultusunda münhasıran davalı … A.Ş. nin ticari defterleri ve dava dosyasına sunulan mavi klasör içeriği faturalar üzerinde yapılan inceleme sonucu, hukuki yorum ve takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere;
Davalı şirkete ait 2006-2007-2008-2009-2010 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış kayıtlarının noter marifetiyle yaptırıldığı, kapanış kayıtlarını yaptırılmadığı, defterlerinin usulüne uygun işlendiği, ancak Türk Ticaret Kanunu 64. Maddesine uygun olarak kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı, bu yıllara ait ticari defterlerin HMK 222. Maddesi gereğince ticari defterlerin sahibi aleyhine delil teşkil edip etmeyeceği hususundaki değerlendirmenin sayın mahkemeye ait olduğu, davalı şirkete ait 2011 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış kayıtlarının noter marifetiyle yaptırıldığı, defterlerinin usulüne uygun işlendiği, HMK 222. Maddesi gereğince ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil edip etmeyeceği hususundaki değerlendirmenin sayın mahkemeye ait olduğu, dava dosyasına sunulmuş faturaların davalı tarafından ticari defterlerine “pazarlama-satış-dağıtım” giderleri olarak kayıt edildiği, bu faturalardan 149 adetinin taraflar arasında imzalanmış sözleşme dönemine ait olduğu, KDV hariç 2.460.024,98 TL tutarında olan bu 149 adet fatura içeriği harcamaların promosyon niteliğinde olduğu kanaatine varıldığı, ancak bu harcamaların davacı adına yapılıp yapılmadığının ticari defterler/kayıtlar üzerinden anlaşılamayacağı, bu hususta takdir ve değerlendirmenin sayın mahkemede olduğu” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; yanlar arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında yatırım destek bedeli ve sabit yatırım bedeli alacağının davalı şirketten tahsili istemine ilişkindir. Davalı yan davanın reddini savunmuştur. Davalı yan davanın reddini savunmuştur.
Yanlar arasında; hakkındaki dava tefrik edilen …’in maliki bulunduğu ve tapuda Ankara ili, Keçiören ilçesi, … mahallesi, … ada, 1 parsel, 22 cilt, 2125 sayfada kayıtlı toplam 5.811.m2 yüzölçümlü taşınmazı 10.11.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile 12 yıl süreli olmak üzere 300.000,00- USD karşılığında kiralandığı, kira sözleşmesi tapu kütüğüne 08.11.2006 tarih ve … yevmiye numarasıyla şerh edildiği, kira sözleşmesi doğrultusunda davacı dağıtım şirketi ile davalı bayi şirket arasında 03.11.2006 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzaladığı ve bu sözleşme ile taşınmazın ve üzerinde kurulu olan akaryakıt istasyonu ve müştemilatının işleticiliği ile kullanımının davalı şirkete bırakıldığı ve … akaryakıt istasyonu olarak işletmeye başlandığı ve 03.11.2011 tarihine kadar işletildiği, bilahare sözleşmelerin davalı tarafından … Noterliğinin 07 Temmuz 2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Rekabet Kurumu tebliğlerine istinaden feshedildiği hususlarında herhangi bir ihtilaf yoktur.
Yanlar arasındaki ihtilaf; davacı tarafça davalı bayiye yapılan yatırım destek bedelinin ve sabit yatırım bedelinin sözleşmenin uygulanmayan dönemine isabet eden kısmının davalı bayiden talep edilip edilemeyeceği ve miktarına ilişkindir.
Davaya konu yatırım destek bedeli açısından; talep edilen alacağın sözleşmenin imza aşamasında ve ticari ilişkinin başlangıcında bir defaya mahsus hava parası mahiyetinde verilen inkişaf bedeli mahiyetinde olmadığından iadesinin istenebileceği hususunda özel olarak düzenlenmiş sözleşme hükmüne ihtiyaç bulunmadığı, anılı bedelin ticari ilişkini devamı sırasında bayinin desteklenmesi amacıyla ödendiği, davalı yanın savunmasında bu bedelin satışların artırılması maksadıyla davacının talimatıyla müşteriler için promosyon amacıyla kullanıldığının ve davacı dağıtımcının da satışların artması nedeniyle bu durumdan istifade ettiği ve iadesinin talep edilemeyeceğini savunmuş ve yapılan mali incelemede bu bedelin davalı tarafça promosyon harcamasında kullanıldığı tespit edilmiş ise de; promosyonun davacının talimatıyla yapıldığı ve yapılan yatırım destek ödemesinin yine promosyon ödemesinde kullanılmak üzere yapıldığı hususlarının davalı tarafça kanıtlanamadığı, dolayısıyla sözleşme sona ermiş olmakla bu bedelin sözleşmenin uygulanmayan dönemine isabet eden kısmının iadesinin talep edilebileceği, aksi durumun davalı açısından sebepsiz zenginleşme teşkil edeceği sübuta ermekle mübrez raporla belirlenen 5.174.298,46TL yatırım destek bedeli yönünden talebin kısmen kabulü gerekmiştir.
İstasyonda bulunan sabit yatırım bedelleri yönünden; davalı bayi bu yatırımları kullanarak ticaretine devam ettiğinden ve anılı yatırımlar istasyona değer katmakla bu değer davalı bayi yönünden sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğinden sözleşmenin uygulanmayan dönemine isabet eden ve mübrez raporla belirlenen 100.740 TL sabit yatırım bedeli üzerinden talebin kısmen kabulü gerekmiştir.
Ayrıca 11.10.2011 tarihli ihtarnamenin davalıya 13.10.2011’de tebliğ edildiği, 15 gün süre verildiği ve sürenin son günü olan 29.10.2011 temerret tarihi bu tarihinin tatil gününe denk geldiği anlaşılmakla ; 31.10.2011 temerrütün gerçekleştiği görülmüştür.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın kısmen kabulü ile; 5.174.298,46TL yatırım destek bedeli ve 100.740,00TL sabit yatırım bedeli olmak üzere toplam 5.275.038,46TL’nin 31.10.2011 temerrüt tarihinden tiibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı … yönünden dava dosyası tefrik edilip görevsizlik kararı verilmekle, karar tesisine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 5.174.298,46TL yatırım destek bedeli ve 100.740,00TL sabit yatırım bedeli olmak üzere toplam 5.275.038,46TL’nin 31.10.2011 temerrüt tarihinden tiibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Davalı … yönünden dava dosyası tefrik edilip görevsizlik kararı verilmekle, karar tesisine yer olmadığına,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 360.337,87TL ilam harcından peşin alınan 94.789,40TL’nin mahsubu ile bakiye 265.548,47TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 94.789,40TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 117.950,38TL ücret-i vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 39.013,34TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 5.478,00TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlanması neticesinde 4.896,40TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 250,00TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlanması neticesinde 26,50TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/12/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …