Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/235 E. 2020/147 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/235 Esas
KARAR NO : 2020/147
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 16/05/2012
KARAR TARİHİ : 27/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça müvekkili şirkete sunulan 31.05.2011 tarihli satış teklifnamesi uyarınca müvekkilinin üstlendiği edimlerin teminatı olarak davalı şirkete … 1.600.000,00USD tutarlı, … seri numaralı teminat çeki ve sonrasında … Bankası 556.701,00USD bedelli, … seri numaralı teminat çeki verilmesi akabinde teklifnamenin yürürlüğe girerek geçerlilik kazandığını, teminat olarak verilen çekleri teklifname kapsamı ürünlerin toplam bedelini karşıladığını, daha sonra teminat olarak verilen çeklerin revize edilerek 30.03.2012 günlü çek teslim tutanağı ile davalı şirkete … 07/05/2012 keşide tarihli, 850.000,00TL tutarlı, … seri numaralı ve aynı bankaya ait 11/06/2012 keşide tarihli, 850.000,00TL tutarlı, … seri numaralı ve yine 11/06/2012 keşide tarihli 300.000,00TL tutarlı, … seri numaralı 3 adet teminat çeki verildiğini, davalı şirkete verilen ve bugüne kadar revize edilen çeklerin teklifname kapsamı ürünlerin toplam bedeline karşılık teminat olarak verildiğini, ödemelerin ise ancak hakedis ve ihzarat tarihleri baz alınarak yapıldığını, dolayısıyla söz konusu çeklerin ödeme amaçlı verilmesinin mümkün olmadığını ancak davalı tarafça 07/05/2012 keşide tarihli, 850.000,00TL tutarlı … numaralı çekin bankaya ibraz edilerek tahsil edildiğini, teklifnameye aykırı davrandığını beyan ederek; teklifname kapsamında verilen çeklerin teminat çekleri olması nedeniyle karşılığı herhangi bir borun doğmamış olduğunun tespitine; teklifname feshedilmiş olduğundan … 11.06.2012 keşide tarihli 850.000,-TL. tutarlı … seri numaralı ve yine … 11.06.2012 keşide tarihli 300.000,-TL. tutarlı … seri numaralı teminat çeklerinin iadesine; … 11.06.2012 keşide tarihli 850.000,-TL. tutarlı … seri numaralı ve … 11.06.2012 keşide tarihli 300.000,-TL. tutarlı … seri numaralı iki adet çek üzerine uygun bulunacak teminat karşılığında ihtiyati tedbir konularak ibraz edildiğinde ödemesinin durdurulmasına karar verilmesini ve neticeten davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemece İİK 72 maddesi gereğince verilen ihtiyati tedbir kararının açıkça kanuna aykırılık teşkil ettiğini, dava konusu çekler teminat senedi olmadığını, ürünlerin müvekkili şirket tarafından sözleşmeye uygun olarak üretildiğini ve teslim edildiğini, müvekkili şirketin üretimini yapıp teslim ettiği ürünlerin bedelini tahsil hakkını haiz olduğunu, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete gönderilen feshin de hukuken herhangi bir geçerliliği bulunmadığını beyan ederek; haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce; davacı iddiaları, davalı cevapları ve sunulan deliller kapsamında takip tarihi itibariyle gerçek alacak miktarının belirlenmesi için davacı şirketin ticari merkezinin bulunduğu Ankara’da 2011 ve 2012 yılları ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için talimat yazılmış ve … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/31 talimat sayılı dosyasından alınan 12/04/2013 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler raporlarında özetle;
”Huzurda görülen davada ; davacı şirketin yüklenicisi olduğu … İnşaatı işi kapsamında davalıdan CTP boruları ve ek parçalarının alımı hususunda Teklifname düzenlendiği, bu teklifnamenin 21, 7.1 ve 10.3 maddeleri uyarınca davalı şirkete …’tan … seri nolu 1.600.000,- USD tutarlı, … Bankası’ndan … seri nolu 556.701,- USD tutarlı teminat çekleri verilerek teklifnamenin yürürlüğe girdiği, teklifnameye konu malzemenin davacıya teslim edildiği, diğer yandan 30.03.2012 tarihli çek teslim tutanağı ile 2.000.000,- TL’lik 3 adet çekin davalıya teslim edilmiş olduğu, bunlardan … 07.05.2012 keşide tarihli … seri nolu 850.000,- TL’lik çekin davalı tarafından tahsil edildiği hususlarında uyuşmazlık yoktur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelini; davacının yükleniminde olan boruların davacıya teslimi sürecinde davalıya yapılacak ödemelerin ne şekilde yapılacağı / yapıldığı ve 30.03.2012 tarihli çek teslim tutanağı ile teslim edilen;
… 07.05.2012 keşide tarihli … seri nolu 850.000,- TL’lik, … 11.06.2012 keşide tarihli … seri nolu 850.000,- TL’lik, … 11.06.2012 keşide tarihli … seri nolu 300.000,- TL’lik, çeklerin davalıya teminat çeki olarak verilip verilmediği hususu ile davalının davacıdan dava tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Davacı defterleri üzerinde yapılan incelemede ; dava konusu ( 850.000 + 850.000 + 300.000 = ) 2.000.000,- TL’lik toplam 3 adet çek, davalının cari hesap borcundan düşülmüştür. Davalıya yapılan tüm ödemeler banka havalesiyle yapılmıştır. Çekle ödeme yapılmamıştır. Davalıya pek çok çek verilmiş sonrasında iade alınmıştır. Yapılan bu işlemlerin sonucunda 16.05.2012 dava tarihi itibariyle davacı … şirketinin davalı … San. A.Ş’ne 303.052,- TL bakiye borcu vardır.” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememizin 17/06/2013 tarihli celsesinde davacı vekilinin mazeretsiz olarak duruşmaya katılmaması nedeniyle dosya yasal süresi içerisinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılmış ve 20/09/2013 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Mahkememizin anılan kararına karşı davacı vekilinin vaki temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 15 Hukuk Dairesinin 2014/1233 esas 2014/2056 karar sayılı 25.03.2014 tarihli ilamı ile ;
”6100 sayılı HMK’nın 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılma kararı verilebilmesi için davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde yenilenmemesi gerekir.
Dosya kapsamından; davanın 17.06.2013 tarihinde işlemden kaldırıldığı, 3 aylık yenileme süresinin 17.09.2013 tarihinde dolduğu, davacının 3 aylık yasal süre içinde … Asliye Ticaret Mahkemesi kanalıyla gönderdiği 11.09.2013 havale tarihli dilekçe ile davayı yenilediği, aynı tarihli sayman mutemet alındı belgesi ile 24,30 TL başvurma harcı ve 24,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 48,60 TL yenileme harcını da yatırdığı, ancak yenileme dilekçesinin mahkemeye geç ulaşması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yenileme talebi, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 1 ay geçtikten sonra yapılırsa yeniden başvuru ve peşin harç alınır (6100 sayılı HMK md.150/4, 492 sayılı HK. md.7, 30).
Değer ölçüsüne göre harca tâbi işlemlerde karar harcı nispi olarak hesaplanır ve 1/4’ü peşin olarak alınır (492 sayılı HK. md.15, 16, 21, 28). Eksik harç tamamlanmadıkça yargılamaya devam olunamaz (HK. md.30).
Somut olayda davanın yasal süre içinde yenilendiği anlaşıldığından açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, eksik yatırılan nispi karar harcını (peşin harcı) tamamlaması için davacı vekiline önel vermek, verilen sürede harcın ikmâl edilmesi halinde davaya kaldığı yerden devam etmek, harcın ikmâl edilmemesi halinde ise davanın açılmamış sayılmasına karar vermek olmalıdır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir. ” şeklinde gerekçe ile bozma kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizce de usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak, yargılamaya mahkememizin 2014/235 esasında devam olunmuştur.
Mahkememizce; davalı yanın ticari defter ve belgeleri ile talimat raporu ve dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda bilirkişiler Doç. Dr. … ve Prof. Dr. … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 28/05/2015 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
”Davacının, dava konusu çeklerden kaynaklanan borçları ödediğini yada bu çeklerin teminat amacıyla verildiğini yazılı belgeyle ispatlaması gerektiği,
Dava konusu çeklerin taraflar arasındaki anlaşmanın teminatı amacıyla verildiği hususlarında yazılı bir delil sunulmadığından, verilen çeklerin hatır veya teminat amaçlı verildiğinin kabulünün olanaklı olmadığı,
Mali inceleme bölümünde yer alan, “… davalının USD cinsinden satmış olduğu 650.236,98 USD tutarındaki mal bedelini kur farkları ile birlikte davacıdan tahsil etmiş olduğu, davalının ticari defter kayıtları ile sabit olmakla dava konusu çeklerin davacı tarafından davalı şirkete verilmiş birer teminat çeki olduğu ve asıl borç ödenmiş olmakla bedelsiz kaldıklarının kabulü gerektiği, anlaşılmıştır” yönündeki tespit dikkate alındığında, temel ilişkiden kaynaklanan borcun ödenmiş olduğu bu nedenle çeklerin bedelsiz kaldıkları” şeklinde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce; kök raporu hazırlayan bilirkişilerin yanına Bayındırlık Uzmanı Mimar Mühendis …’in de heyete dahili ile hak edişlerde yer alan boruların da denetlenmesi suretiyle yine mali bilirkişi tarafından taraf defterlerinin USD hesapları var ise bu yönden incelenmesi suretiyle davalı itirazlarını karşılar mahiyette, davalıdan satın alınan tüm boruların satış bedellerinin ödenip ödenmediği belirlenmek suretiyle dava konusu çekler nedeniyle dava tarihi itibariyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti babında inceleme icra edilerek 14/04/2016 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“T.C. … ‘nün 04.02.2016/79486 m sayılı yazısı ve ekinde sunulu, 27.08.2014 t. Kesin Hakediş Raporuna göre davacı şirketin M taahhüt ettiği “Adana-…” konulu işini 18.04.2011-16.04.2013 M tarihleri arasında tamamladığı Kesin Hakediş tutarının 11.328.178,50 TL olduğu, 12.08.2014 m tarihinde Yapı İşleri Kesin Kabul Tutanağı düzenlendiği, Kesin Hakediş Raporu ekinde mevcut M Yapılan İşler Listesi (imalat)’nin (2-6), (8-12), (14-16), 18, 23. ve 24. sırasında kayıtlı miktar m (metre) bilgilerine göre kullanılan CTP boru miktarı 17.791,47 metre olmakla, davacının davalı şirketten satın aldığı, toplam 17.305,72 metre CTP tipi boru ve 607 adet CTP boru ek I parçalarının tamamını taahhüt ettiği Adana-… işinde kullandığının kabulü gerektiği, anlaşılmıştır.
İtirazlar doğrultusunda yapılan ek mali inceleme sonucu “… davalının davacıya 30.06.2011 ile , 01.07.2012 tarihleri arasında USD cinsinden satmış olduğu 2.750.718,65 USD tutarındaki mal bedelinin tahsilinde davaya konu çeklerin kullanılmasının ve davalı tarafından tahsile verilmesinin haklı olduğu, taraflar arasında davalı şirketçe daha önce de çek ile ödemelerin yapıldığı, çeklerin tahsil tarihi itibarı ile davacı şirketin borcundan dolayı tahsile konu edildiği, dava konusu çek bedelleri cari hesaptan düşüldükten sonra dahi davalı tarafın davacıdan bakiye alacığının bulunduğu, taraflar arasında daha önce de çek ile ödemelerin bulunduğu ” yolundaki tespit dikkate alındığında, dava konusu çeklerin taraflar arasındaki akdi ilişkiden kaynaklanan borcun bir kısmının ödenmesinde kullanıldığı ve davalı tarafından tahsil edilmesinin haklı olduğu,
Kök raporda yer alan hukuki değerlendirmelerden dönmeyi gerektiren bir durum tespit edilmemiş olup, davacının, dava konusu çeklerden kaynaklanan borçlarını, dava konusu çeklerin tahsilinden önce ödediğini yada bu çeklerin teminat amacıyla verildiğini yazılı belgeyle ispatlaması gerektiği, yine dava konusu çeklerin taraflar arasındaki anlaşmanın teminatı amacıyla verildiği hususlarında yazılı bir delil sunulmadığından, verilen çeklerin hatır veya teminat amaçlı verildiğinin kabulünün olanaklı olmadığı” şeklinde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce; kök ve ek rapor çelişkili olmakla, heyet değişikliğine gidilerek, … ATM’nin konuya ilişkin dosyası ve tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda işletme iktisatçısı Prof. Dr. … ile mali müşavir … ve sektör bilirkişisi … ( mimar mühendis) marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 26/07/2017 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“… Adana-… înşaat îşi kapsamında yer alan CTP borularının ve ek parçaların imal ve teslimine ilişkin taraflar arasında 31.05.2011 tarihinde Satış Teklifnamesi akdedildiği, Sözleşmenin 10-Fatura Ödeme Şart ve Koşulları maddesinde; 10.2.Ürünlerin Ödemesi USD birim fiyatları üzerinden yapılacaktır. Faturalandırma işlemi sırasında Satıcılar, Alıcıya bu birim fiyatlar ile USD Faturası kesecektir. Fatura tanzim edilirken TL karşılığı para transferi tarihindeki TCMB döviz satış kuru üzerinden hesaplanacaktır. İş bu satış teklif namesinde (KDV haricindeki ) tüm ödemelerde ,ödeme tarihindeki TCMB döviz satış kuru (ödeme kurları) esas alınacaktır. Ödeme tarihlerindeki TCMB satış kurunun ,ilgili faturalar düzenlenirken esas alınan fatura kurundan düşük veya yüksek olması halinde oluşacak kur farkı , ödemenin yapıldığı her ayın sonunda taraflarca karşılıklı mutabakata varılarak kur farkı faturası düzenlenecektir. 10.3. Teklifname kapsamında belirtilen ürünlerin (ek parçalar) ödemesi,USD veya aynı günün TCMB döviz satış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek İdarenin ihzarat ve hak ediş tarihleri baz alınarak hazırlanan firma çekleri alıcı tarafından satıcıya teslim edilecektir. Alıcı tarafından verilen bu çekler İdarenin ihzarat ve hak ediş ödeme tarihlerine göre revize edilecektir. 10.04.KDV Ödemesi :Fatura üzerinde yer alan KDV tutarı ,fatura ayının takip eden ayın en geç 25’inde TL olarak satıcılara ödenecektir. KDV ödemesi,taraflar arasında yapılan hesap mutabakatında ödeme tarihindeki kurdan bağımsız olarak TL olarak değerlendirilecektir. KDV ödemesi fatura düzenlemesine müteakip TL çeki olarak ayrıca alınacaktır.”şeklinde olduğu görülmüştür.
Dosya mevcut bilirkişi raporları ve eklerinde mevcut hesap dökümlerinin incelenmesi neticesinde aşağıdaki tespitler yapılmıştır.
Faturalar (Verilen Mala İlişkin):
Davalı tarafından davacı tarafa 30.06.2011 – 25.05.2012 tarihleri arasında tanzim etmiş olduğu faturaların her iki taraf kayıtlarında mevcut olduğu, davacının tanzim ettiği iki adet iade faturasının da davalı kayıtlarında mevcut olduğu görülmüştür. İadeler düşüldükten sonra net satış tutarının 2.750.718,65 USD olduğu mevcuttur.
USD bazlı kayıtlar kapsamında yapılan incelemeler : .Sözleşmede faturaların USD bazlı olarak tanzim edileceği ve ödemelerin USD olarak yapılacağı hususları mevcut olup, davalı tarafından sunulan USD bazlı hesap dökümlerinden, TL ve USD tutarlı alınan ve iade edilen çekler ve yine taraflar arasındaki sözleşmeden önceki ticari ilişkiye ilişkin kalan bakiye 286,200 USD tutar ayrıştırıldığında (… atm 2014/345 E. S. İtirazın İptali davasına konu edilen ve itirazın iptali olarak verilen kararın 18.03.2016 tarihinde onanmış olduğu görülen )
Tanzim edilen faturalar ve davacının yapmış olduğu ödemelerin bu hesaba virmanları neticesinde 16.05.2012 tarihinde bu hesapta (286.200 USD tutar hariç tutulduğunda) davacının 1.131.768,81 USD borç bakiyesi mevcuttur.
Dava tarihinden sonra … nolu (850.000 TL) tutarındaki çekin 481.531,83 USD olarak , 11.06.2012 tarihinde ise … nolu (850.000 TL) çekin 463.038,62 USD ve … nolu (300.000 TL) tutarları çekin 163.425,40 USD olarak kayıtlara alınmış olduğu , diğer fatura ve ödeme kayıtları ile birlikte bakiye kalan (286.200 USD dışında) 15.398,41 USD tutarın 128 Şüpheli Alacaklar hesabına virman edildiği mevcuttur .
Davalının TL bazındaki hesaplarında ise fatura ve ödemelerin TL bazında tutulduğu, USD çek giriş ve çıkışlarının farklı tutarlarda TL hesaplara girildiği, ödemelerin ayrıştırılarak USD bazlı hesaplara virmanlarının yapıldığı, kur değerlemelerinin mevcut olduğu ,KDV’lere ilişkin KDV ve İade KDV açıklamalı borçlandırıcı ve alacaklandırıcı kayıtları ve denkleştirme giriş çıkış kayıtları mevcut olduğu görülmüştür.
Davacı taraf itirazında davaya konu 11.06.2012 tarihinde tahsil edilen 850.000 TL ve 300.000 TL miktarlı çeklere ilişkin dava tarihi itibariyle borcun muaccel olup olmadığının tespit edilmesini talep etmiş olduğu görülmüş olup, … tarafından 04.02.2016 tarihli yazısı ekinde kesin hak ediş raporu ve eklerini sunmuş olup, sunulan yazı ve ekleri uyarınca ,18.04.2011 tarihinde işe başlandığı, 29.09.2014 tarihinde kesin hak edişin onaylandığı, kesin hak ediş ekindeki hak ediş özetinde hak ediş tarihleri ve uygulama anlarındaki hak ediş tutarlarının tespit edilmiştir.
Borç Alacak Hususundaki Mali Değerlendirmeler : Sayın Mahkemenize davacı 16.05.2012 tarihinde davalıya verilen aşağıdaki çeklerden kaynaklı tedbir talebiyle başvurarak 30.03.2012 tarihinde vermiş olduğu toplam 2.000.000 TL’lik aşağıdaki 3 çek sebebiyle çeklerin teminat çekleri olarak verildiğinden bahisle karşılığında herhangi bir borç doğmamış olduğunun tespitini talep etmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki ilişkide 31.05.2011 tarihli satış teklifnamesi şartlarının uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Buna göre siparişe göre davalının boru üreteceği, üretim yerinde muayene ve kabul işlemlerinin yapılacağı, teslim ve diğer hususlar kararlaştırılmış olup sözleşmenin 10. Maddesinde ödeme ile ilgili 7 fıkradan oluşan yukarıda özetlenen hükümler mevcut olduğu belirlenmiştir.
Davalı/… söz konusu ticari ilişkide 30.06.2011 tarihinden itibaren davalıya toplam 4.633.453,20 TL tutarında fatura tanzim etmiştir. Karşılığında davacı/… 2.845.576,11 TL havale yoluyla ödemeye varmıştır . Davalı … 1.787.877,09 TL davacıdan alacaklı kalmıştır. Taraflar arasında esasen satış teklifnamesi ek 1 ve sözleşmenin 10.maddesi USD olarak ve TCMB Döviz Satış Kuru Esas alınarak fiyat kararlaştırılmıştır. USD olarak hesap yapıldığında tablo 3’te görüldüğü şekilde USD bazında davacı … borçlu kalmıştır.
Davalının dosyada mevcut USD bazındaki hesap dökümlerinde 30.03.2012 davaya konu çeklerin verilme tarihinde yukarıda açıklaması yapılan şekilde tablo 3’te 1.131,316,60 USD tutarda davalı kayıtlarında davacı borcu mevcut olduğu ,davaya konu çeklerin tahsil kayıtlarının girilmesinden sonra da davacının dava tarihinden sonra 15.398,41 USD borçlu kaldığı mevcuttur.
Davacı davalıya verilen davaya konu çeklerin muaccel olmadığını teminat çeki olduğunu ve karşılığında borç doğurucu işlem olmadığını iddia etmektedir. Dayanak olarak da sözleşmenin 10.,15.13. maddelerini bildirmiştir. Yukarıda özetlenen 10.madde içeriği kısaca işveren idarenin îhzarat ve hak ediş ödeme tarihlerine göre daha önceden hazırlanan çeklerin revize edileceği , fatura KDV’lerinin ise fatura ayını takip eden ayın en geç 25’inde satıcılara ödeneceği ve kurdan bağımsız TL olarak ödeneceği, zamanında yapılmayan TL ödemeler için %1,5 gecikme cezası tahsil edileceği hüküm altına alınmıştır.
Davacı revize edilecek çeklerin teminat çeki olduğunun açık olduğunu ve idareden ödemelerini almadığını da ileri sürmüştür. Sayın Mahkemenize gelen yazı cevabında idare tarafından davacıya yapılan ödemeler fesih tarihine kadar aşağıdaki şekilde olduğu dosyada mübrezdir. İdare tarafından 2011 yılında … firmasına 4.632.491,85 TL ödeme yapılmıştır. … firması tarafından Davalı … firmasına ise 2.840.819,14 TLlik yukarıda ayrıntıları verilen ödemeyi yapmıştır. … firması idareden gelen ödemelerin sadece … firmasının borularına ilişkin olmadığını bildirmektedir ve daha önceki bilirkişi raporlarına bu kapsamdaki itirazları dosyada mevcuttur. Davacının bildirdiği şekilde salt boru döşemesine ilişkin hak ediş olmamakla birlikte hak ediş içerikleri incelendiğinde … firmasının borularının döşendiği ve boruların metrajlarının hak edişte belirlendiği ve ilaveten münferit işlerin de hak ediş içerisinde olduğu görülmüştür. Söz konusu hak edişlerin içerisinde … firmasının davacıya fatura ettiği boruların olduğu ilaveten başka münferit işlerin de olduğu dolayısıyla davacının yapmış olduğu boru işinin bedelinin idare tarafından davacıya ödendiği belirlenmiştir. Davacının bildirdiği şekilde davalıya çekler verildiği ve bilahare çeklerin geri alınarak havale yoluyla ödeme şekli davaya konu çeklere kadar belirlenmiştir. Ancak davacının ödemelerinin idarenin yapmış olduğu ödemelerden daha az olarak davalıya yapıldığı malen görülmektedir. Aşağıda sektör bilirkişimiz tarafından ayrıca bu kısmı değerlendirilmiştir .
Sonuç olarak davaya konu çeklerin verildiği tarihte …’den ödemesi alınmamış olması sebebiyle borçlu olunmadığı iddiasına ilişkin yukarıdaki 2011 yıl sonu itibariyle davalıya olan borç gösterilmiş olup, mevcut bir borca ilişkin verildiği, sözleşmede hüküm altına alınan “alıcı tarafından verilen bu çekler idarenin ihzarat ve hak ediş ödeme tarihlerine göre revize edilecektir.” şeklindeki düzenleme kapsamında …’nin cevabi yazısında davacıya yapmış olduğu ödemeler aşağıdaki şekilde dosyada mevcut olmakla davacının da yukarıdaki faturaları kapsamında 30.03.2012 tarihinde verilmiş olan davaya konu söz konusu çekler ile sözleşme kapsamında …’den alınan ödemeler uyarınca davalının alacağı ödenmiş olmaktadır.
Taraflar arasında oluşan çekişmenin kaynağını oluşturan; … Adana-… İnşaatı İşi’nde, diğer yapı malzemeleri ve imalat dışında, davalı şirketçe üretilen ve davacı şirket tarafından kullanılan Cam Takviyeli Plastik(CTP) Boruların; 6,8,12 ve 14 mt. nominal boylarda (uzunlukta) ve çeşitli çaplarda (400, 600, 800, 900, 1000, 1100 ve 1600 mm) ve farklı su basıncına(4, 6,8 ve 10 Atü) dayanıklı malzemeler olduğu anlaşılmıştır. Anılan sulama işinde kullanılan CTP Boruların, davalı şirket tarafından davacı (yüklenici) şirkete teslim edilmiş olduğu yönünde taraflar arasında bir çekişmenin bulunmadığı, dosya kapsamından anlaşılmıştır.
… Bölge Müdürlüğü tarafından mahkemeye gönderilen belgelerin incelenmesinde; anılan işin davacı (yükselici) şirket tarafında tamamlandığı, iş sahibi idare (… Bölge Müdürlüğü) tarafından kesin kabulünün yapıldığı, kesin hakediş raporunun (27.08.2014) düzenlendiği görülmüştür. Usulüne uygun olarak düzenlenen, yüklenici şirket (davacı) ile iş sahibi idare tarafından imzalanan ve daha sonra da onaylanan kesin hakediş raporu incelendiğinde; davalı şirket tarafından anılan sözleşmeye ilişkin olarak üretilen; çeşitli uzunlukta ve çaplarda ve muhtelif güçteki su basıncına dayanıklı toplam 17.741,97 mt CTP boruların ve çeşitli fittings malzemesinin, anılan sulama işinde kullanıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında Sayın Mahkemenin görevlendirmesi uyarınca yukarıdaki tespit ve değerlendirmelerin nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere …’den gelen cevap kapsamında davacıya yapılan ödemeler uyarınca sözleşmenin ilgili maddesi kapsamında davacının almış olduğu ödeme mevcudiyetleri karşısında dava konusu çekler ile davalıya ödeme yapıldığı sonucuna varıldığı”şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememizce; davacı itirazlarının karşılanması babında 26/07/2017 tarihli kök raporu hazırlayan bilirkişiler marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 27/06/2019 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında; kök rapordaki görüşlerinde herhangi bir değişiklik olmamakla birlikte; …’den gelen cevap kapsamında davacıya yapılan ödemeler uyarınca sözleşmenin ilgili maddesi kapsamında davacının almış olduğu ödeme mevcudiyetleri karşısında dava konusu çekler ile davalıya ödeme yapıldığı sonucuna varılmakla birlikte nihai takdirin mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir.
Mahkememizce; ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/12/2017 tarih ve 2015/830 sayılı kararı ile iflasına karar verilen davacı müflis … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin iflas tasfiyesi işlemlerinin yürütüldüğü ….İcra/İflas Dairesi’nin 2017/33 iflas sayılı dosyasına yazılan ”iflas usulünün, adi tasfiye olup olmadığı, iflas masasının teşekkül ettirilip ettirilmediği, iflas idaresinin oluşturulup oluşturulmadığı, ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmayacağı neticeten huzurdaki davanın müflis davacı … San. ve Tic. A.Ş. adına takip edilip edilmeyeceği hususunda herhangi bir tereddüte mahal vermeyecek şekilde mahkememize bilgi verilmesi ve yine müflis … San. ve Tic. A.Ş. vekili sıfatıyla bulunan Av….’ün vekillik görevinin devam edip etmediği hususlarında mahkememize bilgi verilmesi ”şeklinde yazımıza cevaben; mahkememiz esasında devam eden davanın Av…. tarafından takip edileceği bildirilmiştir.
Mahkememizin 27/02/2020 tarihli celsesinde davacı vekili; raporların denetime elverişli olmadığını beyan ederek dosya kapsamını karşılar başka bir heyetten rapor alınmasını talep etmiş ve mahkememizce de dosya kapsamı, mevcut delil durumu itibariyle davacı vekilinin yeni bir heyetten rapor alınması talebinin reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davada, sözleşme uyarınca teminat olarak verildiği iddia olunan … 11.06.2012 keşide tarihli 850.000,-TL. tutarlı … seri numaralı ve yine … 11.06.2012 keşide tarihli 300.000,-TL. tutarlı … seri numaralı toplam 1.150.000,00 TL bedelli iki adet çekten dolayı sözleşmenin feshedilmiş ve herhangi bir borç doğmamış olması nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti ve çeklerin iadesi istemine ilişkindir. Davalı yan davanın reddini savunmuştur.
Yanlar arasında; davacı şirketin yüklenicisi olduğu … İnşaatı işi kapsamında davalıdan CTP boruları ve ek parçalarının alımı hususunda Teklifname düzenlendiği, bu teklifnamenin 21, 7.1 ve 10.3 maddeleri uyarınca davalı şirkete …’tan … seri nolu 1.600.000,- USD tutarlı, … Bankası’ndan … seri nolu 556.701,- USD tutarlı teminat çekleri verilerek teklifnamenin yürürlüğe girdiği, teklifnameye konu malzemenin davacıya teslim edildiği, diğer yandan 30.03.2012 tarihli çek teslim tutanağı ile çeklerin revize edilerek; … 07/05/2012 keşide tarihli, 850.000,00TL tutarlı, … seri numaralı ve aynı bankaya ait 11/06/2012 keşide tarihli, 850.000,00TL tutarlı, … seri numaralı ve yine 11/06/2012 keşide tarihli 300.000,00TL tutarlı, … seri numaralı 3 adet toplam 2.000.000,- TL’lik 3 adet çekin davalıya teslim edilmiş olduğu, bunlardan … 07.05.2012 keşide tarihli … seri nolu 850.000,- TL’lik çekin davalı tarafından tahsil edildiği hususlarında uyuşmazlık yoktur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ; davacının yükleniminde olan boruların davacıya teslimi sürecinde davalıya yapılacak ödemelerin ne şekilde yapılacağı / yapıldığı ve 30.03.2012 tarihli çek teslim tutanağı ile teslim edilen; … 07.05.2012 keşide tarihli … seri nolu 850.000,- TL’lik, … 11.06.2012 keşide tarihli … seri nolu 850.000,- TL’lik, … 11.06.2012 keşide tarihli … seri nolu 300.000,- TL’lik, çeklerin davalıya teminat çeki olarak verilip verilmediği hususu ile davalının davacıdan dava tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Davacı yan; davaya konu çeklerin teminat çeki olduğunu ileri sürmüş ise de; teminat çeki iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerekmekte olup davacı yanın bu yönde her hangi bir yazılı delil ibraz edemediği görülmüştür.
Ayrıca davalı tarafça davacı yana satışa konu ürünün teslim edildiği hususu yanlar arasında ihtilafsız olup davacı tarafça üstlenilen … Adana-… înşaat îşinin tamamlanarak İdareye teslim edildiği, işin kesin kabulünün yapıldığı, davalı taraftan satın alınan boruların işin imalatında kullanılarak hak edişe dahil edildiği ve işin ödemesinin İdareden alındığı, davacı yanın dava konusu çeklerin teminat çeki olduğu ve ödemesinin İdareden ödeme alınması halinde yapılacağı yönündeki savunmasının yerinde görülmediği, dava konusu çeklere kadar çeklerin iade alınarak ödemelerinin havale ile yapılmış olmasının çeklerin teminat çeki olduğunu ortaya koymayacağı, gerek mali inceleme gerekse yanlar arasındaki … ATM nin 2014-345 esas sayılı dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere davaya konu çeklerin mahsubu neticesinde dahi davacının davalı şirkete bakiye borcunun kaldığı, dolayısıyla çeklerin davalıdan satın alınan boru bedellerine karşılık verildiği, davacının boru bedellerinin ödendiği ve çeklerle mükerrer ödenmiş olacağı yönünde herhangi bir iddiasının olmadığı, yukarıda da ifade edildiği üzere hake dişlerin İdareden alınamadığı yönündeki savunmasının da yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 17.077,50TL peşin harçtan 54,40TL‘nin mahsubu ile arda kalan 17.023,10TL’lik kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 73.050,00TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Hükümden sonra, gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliğine, masrafın talep eden tarafça karşılanmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep halinde hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/02/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır