Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1466 E. 2019/641 K. 05.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2014/1466
KARAR NO: 2019/641

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/12/2014
KARAR TARİHİ: 05/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin demir ve çelik formundaki ürünlerin toptan ticareti üzerine faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin, davalı şirketine birtakım malları sevk irsaliyesi ile teslim ettiğini, davalının anılan faturalar toplamının bakiyesi 22.203,08-USD’yi ödememesi üzerine müvekkil şirket tarafından davalının uyarıldığını, davalı tarafından herhangi bir girişimde bulunulmaması üzerine tarafınca fatura dayanak gösterilerek İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden davalıya aleyhine ilamsız takibe girişildiğini, borçlu şirket aleyhine başlatılan icra takibinden sonra ve takibe konu edilen faturalardan kaynaklanan alacak için sulh anlaşması veya borcun temdidi, tecdidi, vadelendirildiği anlamına gelmemek üzere bankaya ibrazında karşılığı olması ve tahsil edilmesi durumunda asıl alacağın ödeme tutarı oranında tasfiyesi anlamına gelmek üzere davalı şirket lehine olduğunu, davalı tarafın borca itiraz ettiğini, davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, takibin devamına, tarafınca takibe konu edilen tutar, likit olduğundan davalının takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, borçlu şirket tarafından takipten sonra asıl alacaktan düşülmek üzere müvekkile teslim edilen ve müvekkil şirket tarafından bankaya ibraz edilerek tahsil edilen çekler karşılığı olan 6.700,00-TL’nin nihai infaz aşamasında icra müdürlüğü tarafından nazarı itibara alınmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket cevap dilekçesinde özetle; Şirketin davacı şirketin fatura karşılığında 21/12/2013 vadeli 29.000,00-TL tutarlı çek ile ödemesi yapıldığını, yine davacı şirketin faturasının ödemesi peyderpey yapılırken kendilerinin dolarlı satış yaptığını ve tarafına kur farkı ödemesi gerektiğinin öngörüldüğünü, ancak fahiş bir fark sunmuş olup kabul edemeyeceğini kendilerine bildirmiş bulunduğunu, ve yaptığı ödemeler neticesinde TL ödemeleri kur uygulayıp USD tutarına çevirdiğini, bu nedenle ki yaptığı ödemeler değerinden çok düşük gösterildiğinden şirketin zor durumda bırakıldığını ve kur farkından dolayı şirketin üzerinden haksız kazanç sağlandığını, tarafına istenen kur farkının iptal edilmesini talep ettiğini, kalan borcunun ödeyeceğini, dava giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında özetle; 50.298,39-TL toplam alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %2,50 kamu bankalarınca USD üzerinden açılan 1 yıl kadar vadeli döviz tevdiat hesaplarına uygulanacağı bildirilen azami faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faizi ile birlikte yabancı para aslının fiili ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden TL karşılığıyla, icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ödemesini talep ettiği, davalı tarafça borca ve takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 16/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında ticari ilişkinin 2011 yılında başlamış olduğunu, taraflar arasında ticari faaliyeti düzenleyen herhangi bir sözleşme tarafına ve dava dosyasına ibraz edilmediğini, dava konusu faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, mevcut faturalar yasal süresi içinde itiraz edilmediğini, davalının ibraz edilen ticari defterlerinde takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacıya 40.550,49-TL borçlu olduğunu, davacının ibraz edilen ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 40.553,28-TL alacağı olduğunu, bu alacak tutarına mahsuben 04/09/2014 tarihinde dava dışı … AŞ’den 17.147,35-USD tahsilat yaptığını, yapılan tahsilatın davalının hesabından düştüğünü, … AŞ’nin huzurdaki dava da taraf olmadığını, davacının 40.553,28-TL alacağına 04/09/2014 tarihine kadar faiz işletildiğini, yapılan 17.147,35-USD ödemenin önce faize sonra asıl alacağa mahsup edildiğini, kalan alacak üzerinden 05/09/2014 ile dava tarihi olan 18/12/2014 tarihi arası faiz işletildiğini, yapılan hesaplama sonucunda davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 5.735,30-TL asıl alacak + 194,68-TL işlemiş faiz olmak üzere 5.929,98-TL alacağı olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 20/03/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı alacağının kök raporda ifade ettiği şekilde davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 5.735,30-TL asıl alacak + 194,68-TL işlemiş faiz olmak üzere 5.929,98-TL alacağı olduğunu, … AŞ. davada yasal halef kabul edilmesi halinde, …AŞ’nin davacıya ödediği sigorta tazminatı olan 17.147,35-USD tutarını için dava tarihi itibariyle davalıdan asıl alacak+faiz toplamı olmak üzere 17.494,11-USD olduğunu, davacı taraflar arasında… nolu sipariş fiş nolu sipariş sözleşmesi imzalandığı ifade ettiği ancak kök raporda ifade edildiği üzere bu yönde bir sipariş sözleşmesi tarafına edilmediği gibi dava dosyasına da böyle bir sözleşmeye rastlanmadığını mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 07/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İbraz edilen yeni bilgi ve belgelere göre davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe koyduğu faturalardan dolayı takip tarihi itibariyle davalıdan asıl alacak + faiz olmak üzere toplamda 18.574,66-USD alacağı olduğunu, davacının takip tarihindeki alacağı olan 18.574,66-USD de tutarından infaz aşamasında 02/06/2014 tarihinde ödenen 2.200,00-TL tutarın, 26/06/2014 tarihinde ödenen 4.500,00-TL indirilmesi gerektiğini, tahsilde mükerrerlik olmaması şartı ile … AŞ hakkında yapılan beyanların TTK kapsamında değerlendirilmesinin Mahkememize ait olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 25/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı dava dilekçesinde ve icra takibinde 15.07.2013 tarih … nolu ve 14,933,49-USD fatura tutarı ve 30.08.2013 tarih… nolu ve 20.628,47-USD fatura tutarının bakiye tutarı olan 22.322,10-USD tutarı icra takibine ve dava konu edildiğini, dava konusu faturaların toplam tutarı 20.628,47+14.933,49 – 35.561,96.-USD yaptığını, davalı takipten önce 29.000,00 TL + 7.000,00-TL olmak üzere 36.000,00.- TL ödeme yaptığını, bu ödemelerin USD karşılığı ise 13.866,30-USD+3.211,59-USD olmak üzere toplam 17.077,89-USD yaptığını, diğer bir ifade ile davalı takip tarihine kadar 35.561,96.-USD asıl borç için 17.077,89-USD ödeme yaptığını,15.07.2013 tarih 112432 nolu ve 14.933,49-USD fatura bakiye tutarı için bir taraflar arasında bir sözleşme ve ihtar vb. ödeme günü belli olmadığından faiz başlangıcı ancak takip tarihi olan 13.03.2014 olarak belirlendiğini, faiz oranı ise 2014 yılı için oran USD en yüksek oranı yıllık %4 olarak tespit edildiğini, ( kaynak T.C. Merkez Bankası) 02.06.2014 tarihinde davalı çek ödemesi olan 2.200,00.-TL ve 26.06.2014 tarihinde 4.500,00.-TL çek ödemesi ilk olarak 15.07.2013 tarih … nolu ve 14.933,49-USD fatura bakiye tutarına mahsup edilmiş olup kalan tutar 30.08.2013 tarih … nolu ve 20.628,47-USD fatura tutarına mahsup edildiğini, 30.08.2013 tarih …nolu ve 20.628,47-USD fatura tutarı için ise taraflar arasında sözleşme olduğunu, davacı dava dilekçesinde alacağı için yıllık USD %2,5 faiz oranı talep ettiğini, ancak sözleşmede aylık %3 olmakla birlikte talebe bağlılık ilkesi gereği yıllık %2,5 üzerinden hesaplama yapıldığını, davalı tarafından takip tarihinden sonra yapılan ödemelere kadar faiz hesaplandığını, ödeme tutarı ilk olarak faiz tutarına sonra asıl alacağa mahsup edildiğini, davacının alacağı sigorta kapsamında olup sigorta şirketi tarafından davacı şirkete 05.09.2014 tarihinde 17.147,35.-USD tutar ödemesi yapıldığını, davacının bu tarihte davalıdan alacağı tutar 16.479,68.USD olup TL karşılığı 35.718,06.-TL olduğunu, sigorta şirketinin davacıya sigorta kapsamında 05.09.2014 tarihinde 17.147,35.-USD tutar ödemesi TL karşılığı 37.134,30.-TL olduğunu, fazla yapılan ödeme tutarı 667,67.-USD 1.416,24.-TL olduğunu, şu halde davacının 05.09.2014 tarihinden sonra icra takip konusu yaptığı asıl alacak tutarı için bedelini takip tarihinden sonra gerek davalıdan gerekse sigorta şirketinden tahsil ettiğini, icra inkar tazminatı için takdirin Mahkememize ait olduğunu, diğer taraftan sigorta şirketinin sigorta kapsamında 05.09.2014 tarihinde davacıya ödediği 17.147,35.-USD tutar ödemesi TL karşılığı 37.134,30,-TL’nin; 16.479,68.-USD karşılığı 35.718,06.-TL davalı taraftan yasal faiz ile birlikte talep edebileceğini mütalaa etmiştir.
Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı …’nin davalı şirketle ticari ilişkileri kapsamında birtakım malları sevk irsaliyesi ile davalı tarafa teslim ettiği, davalının anılan faturalar toplamının bakiyesi 22.203,08-USD’yi ödemediğinden bahisle İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine ilamsız takibe girişildiği, davalı tarafın takibe vaki itirazının iptali talebi ile eldeki davanın açıldığı, borçlu şirket tarafından takipten sonra asıl alacaktan düşülmek üzere davacı tarafa teslim edilen ve tahsil edilen çekler karşılığı olan 6.700,00-TL’nin nihai infaz aşamasında icra müdürlüğü tarafından nazarı itibara alınmasının talep ve dava edildiği anlaşılmıştır.
Yasal halef vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde; 25/06/2013 tarihli … poliçe nolu Kredi Sigortası Poliçesine istinaden … A.Ş.’ nin davaya konu ve kredi riski sigortası kampsamında sigortalı olan alacak için, davacı …’ye yapmış olduğu hasar/tazminat ödemesi nedeniyle TTK md. 1472 gereği yasal halefiyet yoluyla davacı sıfatını kazandığı, iş bu davaya konu alacağın takip sonrası yapılan kısmi ödemelerin mahsubundan sonra kalan asıl alacak tutarı olan 19.052,51-USD’ nin 17.147,35-USD tutarındaki kısmı bakımından hasar/tazminat ödeme tarihi olan 04.09.2014 tarihinden itibaren işlemiş- işleyecek faiz, tüm yasal masrafları vd. fer’ileri ile birlikte … A.Ş. adına devam edileceğine ilişkin halefiyet beyan dilekçesi ibraz ettiği anlaşılmıştır.
TTK’nın 1472. maddesinde; “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” hükmü düzenlenmiştir.
Anılan yasa maddesinde sigorta şirketine, sigortalıya tazmin ettiği bedel kadar halef olacağı düzenlenmiş olup, bu bir kanuni halefiyettir. Yasa maddesinde borçlunun onayı gerekmeksizin sigortacının sadece ödemeyi ispat ederek takibi kaldığı yerden devam edeceği emredilmiştir. Bu nedenle, yukarıda belirtilen hüküm doğrultusunda yasal halef tarafından bir ödemede bulunulup bulunulmadığı ve bu ödemenin takip konusu alacakla ilgili olup olmadığının tespiti gerektiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında da belirlendiği üzere; Taraflar arasında ticari ilişkinin 2011 yılında başlamış olduğu, dava konusu faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, mevcut faturalara yasal süresi içinde itiraz edilmediği, davalının ibraz edilen ticari defterlerinde takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacıya 40.550,49-TL borçlu olduğu, davacının ibraz edilen ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 40.553,28-TL alacağı olduğu, bu alacak tutarına mahsuben 04/09/2014 tarihinde yasal halef … AŞ’den 17.147,35-USD tahsilat yapıldığı, yapılan tahsilatın davalının hesabından düşürüldüğü anlaşılmıştır. Yine; davacı tarafça icra takibinde 15.07.2013 tarih … nolu ve 14,933,49-USD fatura tutarı ve 30.08.2013 tarih 053461 nolu ve 20.628,47-USD fatura tutarının bakiye tutarı olan 22.322,10-USD tutarı icra takibine ve davaya konu edildiği, dava konusu faturaların toplam tutarının 20.628,47+14.933,49 = 35.561,96-USD olduğu, davalı takipten önce 29.000,00-TL + 7.000,00-TL olmak üzere 36.000,00-TL ödeme yaptığı, bu ödemelerin USD karşılığının ise; 13.866,30-USD + 3.211,59-USD olmak üzere toplam 17.077,89-USD olduğu, başka bir deyişle; davalı tarafın takip tarihine kadar 35.561,96-USD asıl borç için 17.077,89-USD ödeme yaptığı ve kalan borcun 18.484,07-USD olduğu, 02.06.2014 tarihinde çek ödemesi olan 2.200,00-TL ve 26.06.2014 tarihinde 4.500,00-TL çek ödemesi ilk olarak 15.07.2013 tarih 112432 nolu ve 14.933,49-USD fatura bakiye tutarına mahsup edilmiş olup kalan tutar 30.08.2013 tarih 053461 nolu ve 20.628,47-USD fatura tutarına mahsup edildiği, çek ödemeleri sonucunda kalan borç miktarının 16.479,68-USD olduğu, davacının alacağının sigorta kapsamında olup sigorta şirketi tarafından davacı şirkete 05.09.2014 tarihinde 17.147,35-USD tutar ödemesi yapıldığı, davacının bu tarihte davalıdan alacağı tutarın 16.479,68-USD olduğu değerlendirildiğinde 667,67-USD lik fazla kısmın da reddi gerektiği anlaşılmıştır.
15.07.2013 tarih 112432 nolu ve 14.933,49-USD fatura bakiye tutarı için bir taraflar arasında bir sözleşme ve ihtar vb. ödeme günü belli olmadığından faiz başlangıcının ancak takip tarihi olan 13.03.2014 olarak belirlendiği, 30.08.2013 tarih …nolu ve 20.628,47-USD fatura tutarı için ise; taraflar arasında sözleşme bulunduğu, davacı dava dilekçesinde alacağı için yıllık USD %2,5 faiz oranı talep ettiği, taleple bağlılık ilkesi gereği yıllık %2,5 üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, 16.479,68.-USD asıl alacağa ilişkin 79,22-USD işlemiş faiz talep edilebileceği değerlendirilmekle; davalının, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında itirazının kısmen iptali ile; takibin bu defa; 16.479,68 USD asıl alacak ile 79,72 USD işlemiş faiz olmak üzere 16.559,40 USD yönünden devamına karar vermek gerekmiş, koşulları oluştuğundan davacı taraf yararına icra inkar tazminatına hükmedilerek, buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
İstanbul …İcra müd.’nün… esas sayıl ıdosyasında davalı tarafın itirazının kısmen iptali ile; takibin bu defa; 16.479,68 USD asıl alacak ile 79,72 USD işlemiş faiz olmak üzere 16.559,40 USD yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %2,50 kamu bankalarınca USD üzerinden açılan 1 yıla kadar vadeli döviz (USD) tevdiyat hesaplarına uygulanacağı bildirilen azemi faiz oranından az olmamak üzere faiz uygulanmasına,
Alacağın %20’si üzerinden hesap edilen icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.548,87-TL ilam harcından peşin alınan 381,25-TL ‘ nin mahsubu ile bakiye 2.167,62-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 381,25-TL peşin harç ve 25,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 406,45-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.454,46-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre hesaplanan 2.725,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.267,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 327,10-TL’ nin davacı üzerinde bırakılmasına; arda kalan 939,90-TL ‘ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …