Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1422 E. 2018/52 K. 24.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1422
KARAR NO: 2018/52
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/12/2014
KARAR TARİHİ: 24/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince dava dilekçesinde özetle; Müvekkil davalı ile Mart 2014 tarihinde yatığı sözlü anlaşma üzerine … Kuru Temizleme’yi 70.000,00-TL karşılığında devraldığını, 30.000,00-TL elden ödendiğini, 5.000,00-TL davalının piyasaya olan borçlarını kapatmak için kullandığını, geri kalan 35.000,00-TL’yi 30/06-30/12 tarihlerinde aydan aya ödenmek üzere 5.000,00-TL’lik senetler halinde düzenlendiğini, Haziran-Kasım tarihli 5.000,00-TL’lik senetler bankanın yaptığı ödeme protestosu üzerine ciro edilen şahıslara ödendiğini, bu senetlerin asılları ödeme yapıldıktan sonra müvekille teslim edildiğini ve müvekkilin bu senetleri yırtmak suretiyle ortadan kaldırıldığını, 30/09/2014 ödeme tarihli … adına düzenlenmiş olan 5.000,00-TL’lik senedin, üzerinde tahrifat yapmak suretiyle 25.000,00-TL olarak değiştirilip icraya konulması sebebiyle söz konusu senedin iptali ile müvekkilin asıl borcunun 5.000,00-TL olduğunun tespiti ile ve İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine yapılan icra takibinin durdurulması ile müvekkil adına ödemeden men kararı verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak kaydıyla tüm yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edildiği halde davalının duruşmalara katılmadığı gibi cevap beyanında da bulunmadığı anlaşılmıştır.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin … Karar sayılı dosyasında onaylı bir suretinin dosyamız arasına alındığı, dosyanın incelenmesinde; Müştekinin …, Sanığın ise … olduğu, suçun “Kamu Kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırılcılık, resmi belgede sahtecilik” olduğu, 09/02/2017 karar tarihinde sanığın atılı nitelikte dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından CMK 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verildiği, verilen kararın 19/04/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasında özetle; “25.555,65-TL alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren asıl alacak için hesaplanacak 3095 sayılı yasa uyarınca Merkez Bankasının kısa vadeli kredilerine uyguladığı 25.000,00-TL için yıllık %13,75 avans faiz oranından az olmaak üzere artan oranlarda faiz, icra giderleri, avukatlık ücretleri ile birliket borçlar kanunun 100.maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve giderlerinin mahsubuyla…” tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan İstanbul Başsavcılığının 2014/159856 soruşturma sayılı dosyası arasına alınan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından düzenlenen 18/08/2015 tarihli ATK raporunda özetle; İnceleme konusu senedin bedel bölümünün rakam ile belirtir bölümündeki 2 rakamının kendisinden sonra gelen 5.000 rakamlarına göre satır hizası, ebat, konum ve sıkışıklık açısından farklılık gösterdiği, 25.000 ibaresinin üzerine farklı fiziki evsafta kalemle gidilmiş olduğu, dolayısıyla söz konusu 2 rakamının belgeye sonradan ilave edilmiş olduğunu, inceleme konusu senette, tanzim tarihi yıllar hanesindeki “2014” ibaresindeki 2 rakamının ve bedelin yazı ile belirtir bölümünde bulunan “yirmiBeşBin TL” ibaresinin “yi” ve “TL” bölümlerinin üzerinden farklı fiziki evsafta bir kalemle gidilmiş olduğunu, yirmi ibaresinin sonradan ilave edildiğini gösterir bulgu saptanamadığını mütalaa etmiştir.
Dava; İstanbul 32. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı kambiyo takiplerine özgü haciz yoluyla yapılan takibe konu bononun 5.000,00-TL olarak tespiti talebine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ile toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça, İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına konu bononun 5.000,00-TL olarak düzenlenmesine rağmen senedin lehtara verildikten sonra üzerinde tahrifat yapılarak 25.000,00-TL olarak değiştirildiğinden bahisle takibe konu senedin 5.000,00-TL bedelli olduğunun tespiti talepli eldeki menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan İstanbul Başsavcılığının 2014/159856 soruşturma sayılı dosyası arasına alınan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından düzenlenen 18/08/2015 tarihli ATK raporunda; Dava konusu senedin bedel bölümünün rakam ile belirtir bölümündeki “2” rakamının kendisinden sonra gelen “5.000” rakamlarına göre satır hizası, ebat, konum ve sıkışıklık açısından farklılık gösterdiği, 25.000 ibaresinin üzerine farklı fiziki evsafta kalemle gidilmiş olduğu, dolayısıyla söz konusu 2 rakamının belgeye sonradan ilave edilmiş olduğunu, inceleme konusu senette, tanzim tarihi yıllar hanesindeki “2014” ibaresindeki 2 rakamının ve bedelin yazı ile belirtir bölümünde bulunan “yirmiBeşBin TL” ibaresinin “yi” ve “TL” bölümlerinin üzerinden farklı fiziki evsafta bir kalemle gidilmiş olduğunu, yirmi ibaresinin sonradan ilave edildiğini gösterir bulgu saptanamadığı belirlenmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 676/1 maddesinin; “Poliçe bedeli hem yazı hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa, yazı ile gösterilen bedel üstün tutulur.” şeklindedir. TTK.’nın 778/2-c maddesi yollamasıyla bonolarda da uygulanması gereken 676/1 maddesi uyarınca poliçe bedeli hem yazı hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa, yazı ile gösterilen bedel üstün tutulur. Somut olayda dava konusu senedin bedel bölümünün rakam ile belirtir bölümünde “2” rakamının belgeye sonradan ilave edilmiş olduğunun belirlendiği, ancak “yirmi” ibaresinin sonradan ilave edildiğini gösterir bir bulgu saptanamadığından davaya konu senet üzerindeki yazı ile yazılan bölümün TTK’nın 676/1. maddesi uyarınca bonunun bedeli olarak kabulü gerektiği, bu bağlamda davaya konu senedin bedelinin 25.000,00-TL olarak tespit edildiğinden davacının bononun 5.000,00-TL bedelli olduğu yönündeki talebinin yukarıda anılı yasa maddesi gereğince kabulünün mümkün olmadığı, ceza yargılamasında da; “Suça konu senedin 25.000,00-TL bedelli olarak düzenlendiği, ancak rakam hanesinde yanlışıkla aynı anda verilen bir kısım senetlere yazılı olduğu gibi 5.000,00-TL yazıldığını, müştekinin bilgisi dahilinde rakam bölümünün başına “2” rakamını eklediğini, esasen bedelin yazıyla belirtildiği bölümde yirmi beş bin yazılı olduğunu beyan etmesi, ticari alışverişe ilişkin miktar ve tarih itibariyle örtüşen fatura ibraz etmesi, alınan ve Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 18/08/2015 tarihli raporda senedin bedelinin yazıyla yazıldığı bölümde “yirmi” ibaresinin sonradan ilave edildiğini gösteren herhangi bir bulguya rastlanmadığının belirtilmesi karşısında sanığın suçları işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğine yönelik mahkemenin kabulü ile yazılı şekilde beraat kararı verildiği” davalı hakkında beraat kararı verildiği, davaya konu takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takip olduğu, bononun yukarıda açıklanan nedenlerle kambiyo vasfına halel gelmediği, her ne kadar davacı tarafça temel ilişki iddia edilmiş ise de, somut uyuşmazlığın menfi tespit talebi olduğu düşünüldüğünde; ispat yükü kendisinde olan davalı tarafın senetle alacağını kanıtladığı, bunun aksinin ise davacı tarafça senede karşı senetle ispat kuralı gereğince yazılı olarak kanıtlaması gerektiği, davacı tarafça senedin aksine yazılı bir delilin de dosyaya ibraz edilmediği nazara alınarak davalı aleyhine açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş, buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 85,40-TL harçtan 35,90-TL’in mahsubu ile artan 49,50-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/01/2018

Katip …

Hakim …