Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1415 E. 2020/602 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1415
KARAR NO : 2020/602
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2014
KARAR TARİHİ : 19/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Beylikdüzü ilçesi … Mahallesinde bulunan … ada … parseller üzerinde inşa edeceği konut amaçlı site merkezindeki bağımsız konutların elektrik enerjisi ihtiyacı için “abonelik taleplerine” …a bağlı olarak …’a müracaat ettiğini, davalı …’ın verdiği şartname niteliğinde cevap yazısında, trafo, alçak gerilim kablosu, … ve benzeri gibi zorunlu yükümlülüklerini de müvekkili şirkete yükleterek yaptığını, yatırım bedellerinin müvekkil şirket tarafından karşılanması halinde elektrik verilebileceğini, aksi halde enerji alamayacağını ve itirazlarının da kesinlikle kabul edilmeyeceğini vurgulayarak tek seçenekle karşı karşıya bıraktıklarını, müvekkili şirket yetkililerinin yatırımcılarına karşı taahhüt ve yükümlülüklerini zamanında yerine getirebilmek söz konusu trafo, yer altı OG kablo, trafo köşkü gibi yatırımları, elektrik abonelikleri alabilmek , cezai duruma düşmemek için elektrik dağıtımı şirketinin isteklerini yerine getirmek amacıyla elektrik taahhüt işleri yapan bir şirketle anlaşarak söz konusu yatırımları bedelini kendisi karşılayarak yaptığını, yaptırılan tesisin 25.06.2012 tarihinde kontrol ve muayene edilerek … yetkili personeli tarafından devir alınarak çalıştırılmaya başlandığını, …’ın abone yatırımlarının elektrik dağıtım bedelinden düşüleceğine ilişkin yasa hükmüne aykırı davrandığını, …’ın bölgede tek başına yetkili ve sorumlu kuruluş olduğunu, dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırılık söz konusu olduğunu, elektrik temini, trafoların tesisi, bakımı işinin davalı …’ın asli görevi olduğunu, yasa gereği abonenin …’ın yerine yapacağı yatırım bedelinin tükettiği elektrik bedelinden düşürülmesi gerektiğini,4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca konuya ilişkin uygulamalara yönelik kanun ile yetkilendirilmiş EPDK tarafından çıkarılmış olan Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına ilişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliğine aykırılık olduğunu, davalı şirketten alacakları tutarın faturalı kısımlar için 448.263,65 TL diğer belirsiz ve tespiti gereken imalatın işçilik, kazı , inşaat kısımlarını kendisi yaptığını beyanla transformatör, elektrik dağıtım panoları, yüksek gerilim E.N.H.ve diğer tesis bedellerinin imal tarihinden bu yana taraflar ticari şirket olduğundan ticari faiz ile davalıdan tahsiline, uygulanacak faiz tarihi için, tesisin mutlak butlan ile yapıldığı nazara alınarak, inşa tarihinden itibaren hesaplanmasına ve davalı … ‘dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 02.11.2013 tarih, 28809 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Elektrik Piyasaları Lisans Yönetmeliği’nin 33.maddesi kapsamında yapıldığı iddiasıyla sözleşmenin hukuka aykırılığını ileri sürdüğünü ancak bu iddiasının hukuki dayanağı olmadığını, davacı sözleşme hukukuna dayansa da iddialarının dayanağı olan sözleşme örneği deliller arasında yer almadığını, bu nedenle iddialarının soyut ve müphem olduğunu, dağıtım şirketi ile talep sahibi tüzel kişi arasında yatırımın dağıtım tarifesi bedelinden düşülerek yapılacağına ilişkin bir antlaşmanın olup olmadığı, sistem kullanım ve bağlantı anlaşması yapılıp yapılmadığı, yapılan tesisin yenileme ve genişleme yatırım projeksiyonu içinde olup olmaması, karşı tarafın mahsup talebinin yatırımın başlangıcında reddedilip edilmediği hususlarının açıklığa kavuşturulmadığını, ayrıca husumet itirazında bulunduklarını, …’a yöneltilmesi gereken davanın müvekkili kuruluşa yöneltilmesinin hukuki dayanağı bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı , hak düşürücü süre ve husumet itirazında bulunduklarını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasını kabul etmediklerini, müvekkili şirket kayıtlarında yapılan incelemede davacı şirkete 17.06.2011 tarihinde … verildiğini, … AŞ’ne ait … numaralı … yer altı kablo tesisi işine ait geçici kabul işlemleri 25.06.2012 tarihinde yapıldığını, … Müsaadesi Belgelerinin incelendiğinde davacı şirketin istemiş olduğu gücün bazı şartlarla, yeteri kadar trafo merkezi ile bu merkezden itibaren komple alçak gerilim şebekesinin davacı şirket tarafından tesis edilerek müvekkili şirkete işletme ve bakım karşılığında devredilmesi ile enerjilendirilebileği belirtildiğini, müvekkili şirketin yürürlükte olan yönetmeliklere ve enerji müsaadesindeki hükümlere uygun hareket ettiğini ve tesislerin kendisine devri karşılığında işletme ve bakımlarını yaptığını, müvekkil şirketin enerji müsaadesini dayatma yoluyla kabul ettirdiğini, mevzuata aykırı hareket ettiği iddialarının mümkün olmadığını , … belgesinin 23. Maddesinde EMB’deki şartları kabul etmedikleri takdirde 45 gün içerisinde yazılı olarak itiraz etmeleri gerektiği bildirildiğini, ancak davacı şirket tarafından itiraz gelmediğini, geçici kabulü yapılan ve enerjilendirilen tesis ile ilgili olarak 4 yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra davacı tarafından şartname hükümlerine aykırı talepte bulunmaları hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve kabulünün mümkün olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dosya kapsamına alınan 30/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“…’ın davacı tarafından yöneltilen bağlantı talebini karşılamakla yükümlü olduğu, kapasite artışını karşılamak zorunda olduğu, finansman yetersizliği olması nedeniyle yatırımın karşı taraftan yapılmasını isteyebileceği, bu hakkını kullanması üzerine yatırıma ilişkin masrafları dağıtım bedelinden mahsup etmek zorunda olduğu, aksine düzenlenen sözleşme hükmünün geçersiz olduğu, davacının davasını açmakta haklı olduğu, davacının inşa ederek …’a devrettiği tesis bedelini talep edebileceği, incelenen davacı şirkete ait 2012 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yılsonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu,
Davacı şirket ticari defterlerinde, dava dosyasına sunulan ve dava dışı … Tic. Ltd. Şti.tarafından davacı yan unvanına düzenlenmiş 07.04.2012 tarih, … numaralı, KDV dahil 66.619,79 TL, 11.07.2012 tarih, … numaralı, KDV dahil 353.553,86 TL ve 03.12.2012 tarih, … numaralı, KDV dahil 30.090,00 TL bedelli faturaların kayıtlı olduğu,
Davacı yanın davaya konu masraflarının toplamda KDV hariç 379.884,45 TL olduğu, bu tutarın davalı yandan talep edilebileceğinin kabulü halinde ise davalı yana fatura düzenlenmesi şartıyla 68.379,20 TL KDV talep edebileceği ” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 15/07/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;
“Yargıtayın içtihatları ve tesisin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38.maddesinin 6.bendi dikkate alındığında , gerek davalı …, gerekse davalı …’ın 30.07.2015 tarihli kök raporuna yönelik itirazları Sonuç bölümünü değişterecek mahiyette değerlendirilmemiş olmakla,
Abonelik devam ediyor ise KDV hariç 379.884,45 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile tahakkuk edecek faturalardan mahsup edilmesi,
Abonelik devam etmiyor ise KDV hariç 379.884,45 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile nakden iadesi gerekmekte olduğu” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 19/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“EPDK’nın 5187/2 kararı uyarınca hesap yapılma imkanı bulunmadığından üst norm halindeki 25.06.2012 yılında yürürlükte bulunan 04.08.2002 tarih ve 24836 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği 38.madde 6.bendi ve yine 25.06.2012 yılında yürürlükte olan 19 Şubat 2003 tarih ve 25025 sayılı Resmi Gazete ‘de yayınlanan Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliği 10/2 maddeleri göz önüne alınarak 15/07/2016 tarihli ek raporda belirttiğimiz kısma ek olarak faiz başlangıç tarihinde düzeltme yaparak;
Abonelik devam etmediğinden trafo için toplam fatura bedelleri olan 379.884,45 TL’nin Geçici Kabul Tutanak Tarihi Olan 25.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalı tarafından ödemesi gerektiği” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava, davacı tarafından inşa edilen sitenin ihtiyacı için yapılan transformatör (trafo), yer altı elektrik iletim kablosu (alçak gerilim), OG proje ve diğer tesis bedellerinin imal tarihinden bu yana ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsili talebine ilişkindir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 17/05/2018 tarih ve 2016/18362 Esas ve 2018/5395 Karar sayılı eldeki dava ile emsal nitelikteki bozma ilamında; “….28.01.2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin geçici ve son hükümlerinde; “Kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yöntemiyle geri ödeme hususları düzenlenmiştir.” Yine, aynı yönetmeliğin 20. ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esasları düzenlenmiştir. Mahkemece, yatırım programı içerisinde davalının yapması gerekli olan yatırımın abone (davacı) tarafından yapılması nedeniyle talep edilebilecek bedel ve tahsil şeklinin yukarıda açıklanan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yukarıda ifade edilen yönetmelik hükümleri ve ilkeleri karşılar nitelikte olmayan yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir….” denilerek bozulmasına karar verildiği, buna göre bozma kararına uyularak alınan bilirkişi raporu kapsamında bu kez Mahkemece; ” Davanın kısmen kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre; 209.304,00 TL nin dava tarihinden itibaren, işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine” karar verilmiştir. Bu kararın temyiz incelemesinde ise, Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2019/… E. ve 2019/… K.sayılı ve 16/12/2019 tarihli ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta ise; Davacı tarafça inşa edilen konut amaçlı site merkezinde bulunan bağımsız konutların elektrik ihtiyacını karşılamak üzere, davalı …’a yapılan müracaat sonucu 17.06.2011 tarihli şartname gereği tesisin yapılarak 25.06.2012 tarihli geçici kabul tutanağı ile davalı …’a devredildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporlarında da belirlendiği üzere; 23.09.2014 tarih ve 29128 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kullanıcı tarafından dağıtım varlıklarının tesis edilme metodoljosi hükümlerine göre yapılan inceleme sonucunda; davacı tarafından inşa edilen tesis bedelinin faturalı olarak (KDV hariç 379.884,45-TL) KDV dahil 448.263,65-TL olduğu, emsal Yargıtay kararları ve yasal mevzuat çerçevesinde hükme dayanak bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; 28.01.2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin geçici ve son hükümlerinde kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji ve mahsup yöntemiyle geri ödeme hususlarının düzenlendiği, yine aynı yönetmeliğin 20. ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esaslarının düzenlendiği; ancak ilgili yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle ve yönetmelik maddeleri uyarınca davacı ve davalı yan arasında bir abonmanlık sözleşmesi bulunmadığından davacı tarafından yapılan bu yatırım bedelinin tüketim bedelinden düşülerek mahsuplaşılması mümkün olmadığı anlaşılmış olup, davacı yanın KDV dahil 448.263,65-TL yatırım tutarının tahsilini talep etmekte haklı olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı yan talep ettiği yatırım bedelinin imal tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmişse de; yukarıda ayrıntısı verilen yönetmeliğin 21. maddesinde tesis bedelinin iadesi ve uygulanacak kurallar başlığı altında yapılan düzenlemede; geri ödemeye konu tutar için “3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanun hükümlerine göre belirlenen kanuni faiz oranı uygulanır.” hükümlerinin getirildiği, buna göre; dava konusu alacak yönünden yasal faize hükmetmek gerektiği, ayrıca davalı … ile davalı … arasında düzenlenen 24/07/2006 tarih işletme devir hakkı sözleşmesinin 7.5 maddesinde; dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’ a ait olduğu düzenlendiğinden davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş; açıklanan gerekçelerle; davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair; 448.263,65-TL alacağın dava tarihi olan 04.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacı tarafa verilmesine ilişkin aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE;
Davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine,
448.263,65-TL alacağın dava tarihi olan 04.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 30.620,89-TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 7.655,25-TL harcın mahsubu ile bakiye 22.965,64-TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 4.472,50-TL yargılama giderinin, davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine
4- Davalı … tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 39.463,18-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınıp davacıya ödenmesine,
6-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı …’a ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
9- Davacı tarafça peşin yatırılan 7.655,25-TL harç ile 25,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 7.680,45-TL’nin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/11/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …