Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1333 E. 2018/330 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

SAS NO : 2018/550 Esas
KARAR NO : 2018/585

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 13/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı dava dilekçesinde özetle; … İletişim Hizmetleri AŞ firması ile 02/01/2018 tarihinde abonelik sözleşmesi imzalayarak … abonesi olduğunu, öncesinde … aboneliği olduğunu, … ‘e abone olacağı zaman … aboneliğinin son bulacağını ve cayma bedeli alınmayacağına dair söz verildiğini, fakat verilen söz tutulmadığı için … aboneliğine son vermek istediğini, ancak kendisinden haksız yere 4 aylık fatura bedeli istendiğini, söz konusu faturaların iptalini talep ettiğini, böyle bir borcu olmadığını, karşı tarafın sözleşmeye aykırı davranarak mağdur ettiğini, bu nedenlerle … firması ile imzalanmış abonelik sözleşmesinin cayma bedeli alınmaksızın feshine, haksız yere kesilen faturaların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; abonelik sözleşmesinden kaynaklı fatura bedelleri yönünden menfi tespit istemine ilişkindir.
Yargılama kapsamında öncelikli olarak irdelenmesi gereken meselenin görev noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan tetkik neticesinde; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanının tüketici işlemleri ile sınırlandırıldığı, aynı yasanın 3/l maddesinde, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemin tüketici işlemi olarak tanımlandığı görülmüştür.
Dava tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan ( 28/05/2014 ) 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca tüketici işlemlerinden kaynaklanan davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu, huzurdaki davada abonelik sözleşmesinin tarafı esnaf olan davacının tacir sayılamayacağı, tüketici olduğu, anılı yasal düzenlemeler gereğince davanın, açıldığı tarih itibari ile tüketici davası vasfında olup tüketici mahkemelerinin görev alanına girdiği anlaşılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, HMK’nın 320. maddesi uyarınca dosya üzerinden, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar verildi. 13/06/2018

Katip …e-imza Hakim …e-imza