Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1284 E. 2018/116 K. 14.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1284 Esas
KARAR NO: 2018/116
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/10/2014
KARAR TARİHİ: 14/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin… sicil numarasıyla İTO sicil memurluğuna kayıtlı olduğunu, lojistik, dağıtım ve kara yolu taşımacılığı sektöründe faaliyet gösteren bir anonim şirket olduğunu, müvekkilin davalı şirketten taşıma hizmeti satın aldığını ve taraflar arasında sözleşme kapsamında hizmet satın alma ödeme şeklinde gerçekleşen bir cari hesap ilişkisi olduğunu, davalı tarafça müvekkile ademi ifa teminatı olarak 50.000TL tutarında teminat senedi verdiğini, ticari ilişkinin 2014 yılında sonlanması üzerine 18/02/2014 tarihinde hesap mutabakatı yapılarak borç ve alacak bakiyesi bulunmadığı gerekçesiyle müvekkil uhdesinde bulunan 50.000TL değerindeki teminat senedi davalı adına…’e teslim edildiğini, davalıya ilişkin cari hesapta 50.000TL alacak bakiyesi görülmesi üzerine konunun araştırıldığını, hatanın muhasebe programında değişiklik yapılan 2012 yılsonu kapanışında davalının esasında 154.978,44TL alacaklı bulunmasına rağmen teminat olarak alındığını, bu nedenlerle davalı borçlunun İstanbul 26. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptalini ve takibin devamını, davalının icra takibine itirazının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın davalı şirketin ikametgahı mahkemesi olan Konya Mahkemelerinde açılması gerektiği itirazının kabulünü, davacı şirket tarafından İstanbul 26. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve bu dosyaya yasal süre içinde itirazı neticesinde icra takibinin durduğunu, davacının muhasebe kayıtlarındaki bahane hatadan dolayı bu senedi müvekkil şirkete karşı bir alacak olarak nitelindirip kötü niyetle kullanmak istemesi iyi niyetin ve hakkın kötüye kullanılması olduğunu, davacının bu belgeyi mahkemeye delil olarak sunmasının mahkemeyi yanıltma ve bir hedef saptırma olduğunu, senet ve mutabakat mentin aslının müvekkilde bulunduğunu, davacının dosyaya sunduğu araç kiralama sözleşmesi ile bu alacağın hiçbir hukuki fiili ve ticari bağlantısı olmadığını, bu nedenlerle öncekilke davanın davalı şirketin ikametgahı mahkemesi olan Konya Mahkemelerinde açılması gerektiği itirazının kabulünü, davaya süresi içide cevap dilekçesi sunulması ve kabulü ile davacının açmış olduğu hukuki mesnetten yoksun haksız ve kötü niyetli olarak yapılmış olan İstanbul 26. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibinin iptali, bu takibe karşı açılmış bulunan itirazın iptali davasının reddini, davacı şirketin icra takibinde ve itirazın iptali davasında haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılma gideri ve vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; İİK’nın 67. maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul 26. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir. Anılı dosyanın tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 50.000,00TL asıl alacak + 112,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 50.112,67TL üzerinden takip başlatıldığı, ayrıca asıl alacağa işleyecek reeskont avans faizi, icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili istemine mevcut olduğu, davalı takip borçlusunun İstanbul icra dairelerinin yetkili olmayıp, yetkili mercin Konya icra daireleri olduğundan bahisle öncelikli yetkiye, devamında borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, işbu davanın kanuni süresi içinde ikame edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından taraflar arasındaki 01/08/2012 tarihli araç kiralama sözleşmesi, 18/02/2014 tarihli taraflar arasındaki 50.000TL’lik teminat senedinin iadesine ilişkin tutulan ve taraflarca imza altına alınan tutanak sureti, cari hesap ekstresi, Kartal 23. Noterliği’nin 29/08/2014 tarihli, Konya 2. Noterliği’nin 10/09/2014 tarihli ihtarname suretleri, taraflar arasındaki hesap mutabakatı öncesindeki davalıya ait en son iki adet fatura, mutabakat aşamasındaki cari hesap bakiyesinin ödenmesine ilişkin iki adet banka dekont suretinin ibraz edildiği görülmüştür.
Davalı takip borçlusu tarafından öncelikle icra müdürlüğünün yetkisine devamında mahkememizin yetkisine yönelik itiraz ileri sürülmüş ve yetkili merci olarak Konya icra müdürlükleri/ mahkemeleri belirtilmiş ise de İİK’nın 50. maddesi delaletiyle yapılan inceleme sonucunda; davacı şirket veya müşterilerine ait yüklerin davacı şirketin depolarından müşterilerinden ve belirtilen tesislerden teslim alınıp yine tanımlanacak bölgeler içerisinde davalı şirket tarafından taşıma, dağıtım, boşaltma ve istiflenmesi işlemi koşul ve şartlarını belirten taraflar arasındaki 01/08/2012 tarihli sözleşmenin 17. maddesi ile İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığı, ayrıca para alacağına ilişkin isteme yönelik olarak takibin başlatıldığı, bu hali ile HMK’nın 10, 17, TBK 89 maddeleri uyarınca İstanbul icra müdürlükleri ile Mahkemelerinin yetkili olduğu, ayrıca taraflar arasındaki ihtilafın taşıma hizmet ilişkisi alt yapılı olmakla mahkememizin görevli olduğu da anlaşılmakla, davalı yanın itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması amacı ile Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak, SMMM bilirkişi Oğuz Can marifetiyle hazırlanan bilirkişi raporu temin edilmiştir. Anılı bilirkişi raporunda özetle; “…Davalı …Ulus Nak Otom Gıda Mad İnş San ve Tic LTD ŞTİ’ne ait incelenen 2011-2012-2013 ve 2014 yılları ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2012-2013 ve 2014 yılları yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin de süresinde yapıldığı, 2014 yılı yevmiye defterinin sayfa sayısının yetmemesi üzerine 31/10/2014 tarih 107 yevmiye maddesinden sonraki kayıtların tasdiksiz olan arka sayfaya yapıldığı, tasdiksiz sayfaya yapılan kayıtların hiç yapılmamış gibi kabul edileceği, bunun dışında ticari defterlerinin muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu ve ticari defterlerin kendi içinde birbirini teyit eder nitelikte olduğu, davalı şirketin yevmiye defterlerinde davacının 120 müşteriler hesabında 120.02 hesap kodunda işlem gördüğü, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir maddenin tespit edildiği, 2014 yılı kapanış maddesinin 50.199,82TL olarak tamamlandığı, davalının ticari defterlerinde taraflar arasında hizmet alım satımından kaynaklanan ticari ilişkinin var olduğu, davacının dosyaya eklediği, düzenleme tarihi belli olmayan ödeme tarihi 01/08/2012, alacaklısı … Nakliyat AŞ borçulsu …Ulus Nak Otom Gıda Mad İnş San ve Tic LTD ŞTİ olan bonunun davalı ticari defterlerinde yer almadığı, İstanbul 26. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasında takip tarihi olan 16/09/2014 tarihi itibariyle davalı ticari defterlerine göre davalının davacıya her hangi bir borcu olmadığı gibi işlem yapılmış olsa da davalı ticari defterlerinde 31/12/2012 tarihinde davalının davacıdan 153.000,00TL olan bakiye alacağı 01/01/2013 tarihine devir yapılırken 218.988,29TL olarak kaydedildiğini, dolayısıyla davacı ticari defterlerine göre 2012 yılından 2013 yılına devir yapılırken yapılan hatadan dolayı davalı davacıdan 2013 yılı açılış maddesine göre 65.988,29TL daha fazla alacaklı hale geldiği, cari hesap hatası düzeltildiği takdirde İstanbul 26. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyada takip tarihi itibariyle davacı davalıdan 15.788,47TL alacaklı olacağı…” yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapmak üzere görevlendirilen SMMM bilirkişi Adnan Gün marifetiyle hazırlanan 26/09/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı firmanın 2012-2013 ve 2014 yevmiye ve envanter defteri açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, aynı dönemler için yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davacı şirketin muhasebe kayıtlarında davalı firma hesaplarını üç ayrı hesapta takip ettiği, davacı kayıtlarına göre 2013 yılı açılışındaki 204.978,44TL devir rakamının mevcut olduğu, 2012 yılından devreden davacının 154.958,44TL davalıya olan cari hesap borcunun … Ulu.Nak.Teminat kod ile takip edilen 50.000TL teminat senedinin de ilave edilmesi ile 204.978,44TL’ye yükseldiği, davalının bu tutar kadar alacağının arttığının tespit edildiği, dolayısıyla davacı firma kayıtlarına göre cari hesaplar ilişkini içinde kalmak üzere 50.000TL teminat senedi dışarıda tutulduğunda 2012 yılından 2013 yılına devretmesi gereken davacı cari hesap bakiye borcunun 154.978,44TL olacağı, davacının kayıtları yönüyle yapılan incelemede teminat senedinden kaynaklanan ve 50.000Tl olan talebinde tutarlılık olduğunu söylemenin mümkün olduğu, davalının kayıtları yönüyle yapılan bilirkişi incelemesinde 2012 yılından devretmesi gereken 153.000TL yerine 65.988,29TL fazlası ile açılış kaydında 218.988,29TL olarak yer almasının nedeninin dosya içeriği belgelerden anlaşılamadığı, ayrıca mevcut hali ile 18/02/2014 tarihinde düzenlenen tutanakta borç-alacak bakiyesi olmadığının belirtilmesine karşı davalı kayıtlarına göre davacı firmanın 50.199,.82TL borçlu olarak görüldüğü, davalı ve davacı kayıtlarını karşılaştırılmasının yapıldığı, buna göre 2012 döneminden devirlerde davacının 154.978TL iken davalı kayıtlarında 153.000TL ile 1.978TL fark olduğu, 2013 döneminde davalının düzenlediği 935.979Tl tutarındaki faturalara karşılık davacının kayıtlarına aldığı faturalarda yuvarlama ve kayıt hatası ile oluşan 305TL fark dışında 936.284TL ile mutabık olduğu, 2013 döneminde davacının yaptığı toplam 1.141,262TL ödemeye karşılık davalının kayıtlarında 1.104,767TL ile 36.495TL noksan tahsilat yapıldığı, bu tutarın 35.565,82TL kısmının yapılan karşılaştırmada davacı kayıtlarında yer alan nakit ödemelerin davalı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, davalı firmanın kayıtlarında 153.000TL olan 2012 devir rakamının 2013 açılışında 218.988,29tl olarak açıldığının, fazladan davalı ile ilgili alacak yaratan 65.988,29TL’nin neden kaynaklanmış olduğuna dair dosya içeriği bilgi ve belgelerden sonuç alınamadığı, bununla birlikte davacı firma ile olan 14.009,85TL açılış farkının davacı firmanın 31/12/2012 tarih ve 28066 nolu fişinde yer alan ve 159.01.23 kodlu hesapta takip ettiği verilen sipariş avansı ile birebir aynı olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla davacı kayıtlarında yer alan 154.978,44TL 2012 devir rakamına 50.000TL teminat senedinin ilave edilmesiyle oluşan 204.978,44TL açılış tutarı ile davalının 2013 açılış bakiyesi olan 218.988,29TL ile arasındaki farkın net 14.009,85Tl olmasının 2013 açılış kayıtlarında davacı kayıtları esas alınarak mutabakat sağlandığı kanaatini yarattığı, davalı firmanın 2012 sonunda 1.978,44TL noksan ile 153.000TL olan devir bakiyesi, 2013 yılı açılışında davacı hesaplarındaki verilen sipariş avansı kadar farkla 218.988,29TL olması bu kanaate yol açan temel etken olduğu( davacı devri 154.978,44TL + davacı teminat seneti 50.000TL + davacı sipariş avansı 14.009,85TL = davalı açılış 218.988,29TL ), her iki taraf için de 2013 açılış bakiyelerine göre davacı firma kayıtlarında davalı hesap bakiyesinin sıfır olduğu, buna karşılık davalı kayıtlarında davacı borcunun 50.199,82TL olduğu, buna karşılık alacak davasını davalının açmamış olmaması bunun yerine davacının talepte bulunması 24/02/2015 tarihli davalı firma avukatının dilekçesinde yargılamanın ilerleyen aşamalarında tüm defter ve kayıtlar incelendiğinde durum tam tersine dönecek ve müvekkil şirket davacı şirketten alacaklı olarak çıkacaktır ifadesinin dikkat çekici olduğu, kayıtlar üzerinde yapılan inceleme ve tespitler üzerinden koyulan görüşlerde konunun bu yönünün de dikkate alındığı, tarafların 2013 açılış rakamlarına göre olan mevcut cari hesap bakiyeleri 18/02/2014 tarihli tutanakta belirtilen borç ve alacağın kalmadığna yönelik mutabakatın, davacı kayıtlarının esas alınarak yapıldığını gösterdiği, davacı firmanın 2012 döneminde davalı firma işlemlerini tek düzen hesap planı çerçevesinde 3 ayrı hesapta takip ettiği ve 2013 açılış kaydında bu 3 hsabın tek hesapta toplanması ile teminat mektubunun da devir bakiyeye dahil edildiği, buna göre 154.978,44TL olması gereken devir rakamı, 50.000TL teminat senedi ile 204.978,44TL olarak gerçekleştiği, ve bu tutar üzerinden yapılan mutabakat sonucu en son yapılan 43.599,40TL ödeme sonrası bakiyenin sıfırlandığı, ancak sonradan yapılan tespitle davacının davalıdan 50.000TL alacaklı hale geldiği, bunun yanı sıra davacının 2013 döneminde yaptığı toplam 1.141,262TL ödemeye karşılık davalının kayıtlarında 1.104,767TL ile 36.495TL noksan tahsilat yapıldığı, bu tutarın 35.565,82TL kısmının yapılan karşılaştırmada davacı kayıtlarında yer alan nakit ödemelerin davalı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığının tespit edildiği, sonuç olarak davalı dilekçesinde yer alan tüm ödemelerin havale ve çek ile yapıldığı ifadesi dikkate alındığında davacı firmanın yapılan nakit ödemeleri veya banka ödemesi yoluyla teşvik etmesi gerektiği, teşvik edemez ise 50.000TL teminat senedi tutarındaki alacak bakiyesi 32.656,82TL daha azalarak davacının davalıdan olan alacak bakiyesinin 17.434,18TL olacağı…” yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporuna itirazların tetkiki ve tahkikat aşamasında davacı vekili tarafından ibraz edilen iki adet 30/09/2013 tarihli 3.540-TL, 2.477-TL bedelli ödeme makbuzları somut olay yönünden irdelenmek suretiyle ek bilirkişi raporu temin edilmiştir. Anılı 06/04/2017 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı firmanın 12/12/2016 tarihli dilekçesinde belirtilen ve dosyaya sunulan 2 adet dekontun 26/09/2016 tarihli bilirkişi raporuna dahil edilmesinin istendiği, dekontlar üzerinde yapılan inceleme sonunda davacı firma tarafından 2 adet dekont düzenlendiği, davacı adına ödeme yapan olarak …’in imzasının bulunduğu, davalı adına da ödeme alan Kaşa üzerinde…’in imzasının yer aldığı, daha sonra sunulan 2 adet dekontla davacının 6.017,00TL ödeme yaptığının anlaşıldığı, davacı alacağının 17.434,18TL yerine 6.017,00TL daha artarak 23.451,18TL olması gerektiği…” yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat sonucunda; huzurdaki davada uyuşmazlığın 18/02/2014 tarihli taraflar arasındaki 50.000TL’lik teminat senedinin hesap mutabakatına dayalı olarak davalıya iadesine karşın davacı şirket bünyesindeki muhasebesel hata nedeni ile davacının davalı yandan alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı, bu kapsamda davacı ve davalı ticari defterleri üzerinde ayrı ayrı mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme icra edilerek rapor temin edildiği, davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda mali müşavir bilirkişi tespitlerinde, 2011-2012-2013 ve 2014 yılları ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2012-2013 ve 2014 yılları yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin de süresinde yapıldığı, 2014 yılı yevmiye defterinin sayfa sayısının yetmemesi üzerine 31/10/2014 tarih 107 yevmiye maddesinden sonraki kayıtların tasdiksiz olan arka sayfaya yapıldığı, tasdiksiz sayfaya yapılan kayıtların hiç yapılmamış gibi kabul edildiği, bunun dışında ticari defterlerinin muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu ve ticari defterlerin kendi içinde birbirini teyit eder nitelikte olduğu, davalı şirketin yevmiye defterlerinde davacının 120 müşteriler hesabında 120.02 hesap kodunda işlem gördüğü, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir maddenin tespit edildiği, 2014 yılı kapanış maddesinin 50.199,82TL olarak tamamlandığı, davalının ticari defterlerinde taraflar arasında hizmet alım satımından kaynaklanan ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı ticari defterlerinde 31/12/2012 tarihinde davalının davacıdan 153.000,00TL olan bakiye alacağının 01/01/2013 tarihine devir yapılırken 218.988,29TL olarak kaydedildiği, dolayısıyla davacı ticari defterlerine göre 2012 yılından 2013 yılına devir yapılırken yapılan hatadan dolayı davalı davacıdan 2013 yılı açılış maddesine göre 65.988,29TL daha fazla alacaklı hale geldiği hususlarının belirtildiği,
Taraflar arasında ihtilafa uğramayan 01/08/2012 tarihli sözleşmenin 16. maddesi ile davacı şirket ticari defterlerinin taraflar arasındaki ihtilafların çözümünde kesin delil vasfında hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 193. maddesi delaletiyle davacı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda ayrıntılı ve gerekçeli olarak tanzim edilen bilirkişi raporu mahkememizce itibar edilir bulunmuştur. Bu kapsamda yapılan değerlendirme sonucunda, davacı şirketin 2012-2013 ve 2014 yevmiye ve envanter defteri açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, aynı dönemler için yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davacı şirketin muhasebe kayıtlarında davalı firma hesaplarının üç ayrı hesapta takip edildiği, davacı kayıtlarına göre 2013 yılı açılışındaki 204.978,44TL devir rakamının mevcut olduğu, 2012 yılından devreden davacının 154.958,44TL davalıya olan cari hesap borcunun… Ulu.Nak.Teminat kod ile takip edilen 50.000TL teminat senedinin de ilave edilmesi ile 204.978,44TL’ye yükseldiği, bu noktada davacı kayıtlarına göre cari hesaplar ilişkinin içinde kalmak üzere 50.000TL teminat senedi dışarıda tutulduğunda 2012 yılından 2013 yılına devretmesi gereken davacı cari hesap bakiye borcunun 154.978,44TL olacağı, teminat senedinden kaynaklanan ve 50.000TL olan talep yönünden tutarlılık bulunduğu, davalının kayıtları yönüyle yapılan bilirkişi incelemesinde ise 2012 yılından devretmesi gereken 153.000TL yerine 65.988,29TL fazlası ile açılış kaydında 218.988,29TL olarak belirtilmesinin gerekçesinin dosya içeriğinde mevcut belgelerden anlaşılamadığı, ayrıca mevcut hali ile 18/02/2014 tarihinde düzenlenen tutanakta borç-alacak bakiyesi olmadığının belirtilmesine karşı davalı kayıtlarına göre davacı firmanın 50.199,82TL borçlu olarak görüldüğü, davacı şirket ile olan 14.009,85TL açılış farkının davacı firmanın 31/12/2012 tarih ve 28066 nolu fişinde yer alan ve 159.01.23 kodlu hesapta takip ettiği verilen sipariş avansı ile birebir aynı olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla davacı kayıtlarında yer alan 154.978,44-TL 2012 devir rakamına 50.000TL teminat senedinin ilave edilmesiyle oluşan 204.978,44TL açılış tutarı ile davalının 2013 açılış bakiyesi olan 218.988,29TL ile arasındaki farkın net 14.009,85Tl olmasının 2013 açılış kayıtlarında davacı kayıtları esas alınarak mutabakat sağlandığı kanaatini doğurduğu, davalı firmanın 2012 sonunda 1.978,44TL noksan ile 153.000TL olan devir bakiyesi, 2013 yılı açılışında davacı hesaplarındaki verilen sipariş avansı kadar farkla 218.988,29TL olmasının da bu kanaate yol açan temel etken olduğu ( davacı devri 154.978,44TL + davacı teminat seneti 50.000TL + davacı sipariş avansı 14.009,85TL = davalı açılış 218.988,29TL ), davacı şirketin 2012 döneminde davalı firma işlemlerini tek düzen hesap planı çerçevesinde 3 ayrı hesapta takip ettiği ve 2013 açılış kaydında bu 3 hsabın tek hesapta toplanması ile teminat mektubunun da devir bakiyeye dahil edildiği, buna göre 154.978,44TL olması gereken devir rakamının, 50.000TL teminat senedi ile 204.978,44TL olarak gerçekleştiği, ve bu tutar üzerinden yapılan mutabakat sonucu en son yapılan 43.599,40TL ödeme sonrası bakiyenin sıfırlandığı, ancak sonradan yapılan tespitle davacının davalıdan 50.000TL alacaklı hale geldiği, bunun yanı sıra davacının 2013 döneminde yaptığı toplam 1.141,262TL ödemeye karşılık davalının kayıtlarında 1.104,767TL ile 36.495TL noksan tahsilat yapıldığı, bu tutarın 35.565,82TL kısmının yapılan karşılaştırmada davacı kayıtlarında yer alan nakit ödemelerin davalı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığının tespit edildiği, sonuç olarak davalı dilekçesinde yer alan tüm ödemelerin havale ve çek ile yapıldığı ifadesi dikkate alındığında davacı firmanın yapılan nakit ödemeleri veya banka ödemesi yoluyla ispat etmesinin gerektiği, bu noktada davacı şirketin 12/12/2016 tarihli dilekçesi ile dosyaya ibraz ettiği 2 adet dekontun irdelendiği, davacı adına ödeme yapan olarak …’in imzasının bulunduğu, davalı adına da ödeme alan kaşe üzerinde…’in imzasının yer aldığı, daha sonra sunulan 2 adet dekontla davacının 6.017,00TL ödeme yaptığının anlaşıldığı, davacı alacağının bu hali ile 17.434,18TL yerine 6.017,00TL daha artarak 23.451,18TL olarak tespit edildiği, davacının bu miktar yönünden başlatılan icra takibinde haklı olup bu miktara vaki itirazın yerinde olmadığı anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, alacağın ticari kayıtlarla likit olduğu anlaşılmakla, davacı lehine icra inkar tazminatına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
İstanbul 26. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 23.451,18 TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile takibin diğer kayıt ve şartlarle devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacağın %20’sine tekabül eden 4690-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.601,95TL ilam harcından peşin alınan 603,40 TL’ nin mahsubu ile bakiye 998,55 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 603,40 TL peşin harç, başvuru harcı 25,20TL olmak üzere toplam 628,60 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.814,14 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 3.185,86 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7- Davacı tarafça yapılan 750 TL bilirkişi ücreti, 1.463 TL posta masrafı toplam 2.213TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 1.037,94 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/02/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza