Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1260 E. 2020/628 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/1260
KARAR NO:2020/628

DAVA:Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/10/2014
KARAR TARİHİ:03/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … iksa ve kazı işlerini 77.380.982 USD sigorta bedeli ile … Sigorta (%50 hisse), … Sigorta (%25 hisse) ve …’ya (%25 hisse) 07.09.2011 başlangıç tarihli İnşaat … Sigorta Poliçesi ile sigorta ettirdiğini, iksa işlerinin devamı sırasında … Mahallesi … Caddesi … Sokak’ta yer alan …, … ve … numaralı binalardan ve … Mahallesinde bulunan …, … Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından 18.12.2012 tarihli yazı ile mahallede yapılan tetkiklerde komşu parsellerdeki binalarda çeşitli çatlaklar gözlemlendiğinin, gereken fiziki tedbirlerin alınması gerektiğinin ihbar edildiğini, … Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından statik inceleme sonucunda can ve mal güvenliği açısından yapılan tahliye edilmesinin uygun görüldüğü 03.12.2013 tarihinde rapor altına alındığını, iksa faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan üçüncü şahıs zararlarından sorumluluğun poliçe ve 1 sayılı zeyile göre 15.000.000,00-USD’ye kadar sigortacılara ait olduğunu, bu durumun 19.12.2012 tarihinde sigorta şirketine bildirildiğini, sigortacının işbu hasarın doğurduğu sorumluluğun yönetimini üstleneceği konusunda müvekkiline olumlu bir bildirim yapmadığını, bahse konu binaların sakinlerinin, kendilerine uygun yerler temin edilmek ve kira bedelleri ve taşınma masrafları ödenmek ve durumu sigorta şirketlerine bildirmek suretiyle tahliye edildiğini, zarar görenlerin can güvenliğinin bu şekilde temin edildikten sonra binalardaki zararın tespiti ve zarar miktarı konusunda bina malikleriyle anlaşma çabalarının başlatıldığını, müvekkili tarafından miktarın tediyesi konusunda anlaşma yapıldığını, … Sigorta A.Ş.’ye ana poliçe ve jeran klozu gereğince, TTK.’nın m. …’te öngörüldüğü üzere sulh sözleşmelerin onaylanması için … Noterliği’nin 28.02.2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile bildirim yapıldığını,… Sigorta A.Ş. tarafından keşide edilen …. Noterliği’nin 17.03.2014 tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarname ile, müvekkilinin talebinin reddedildiğinin bildirildiğini,üçüncü şahıslar nezdinde artan zararların önlenmesi, hasarların giderilmesi amacıyla her türlü masraf ve bedeli içeren müvekkilinin ibra edileceği şekilde sulh sözleşmelerinin imzalandığını, ayrıca civardaki diğer binalarda da hasar bildiriminde bulunulduğunu,1 numaralı bina için 1.300.000 TL, 2 numaralı bina için 400.000,00-TL, 5 numaralı bina için 275.000,00-TL, ayrıca … oluşan hasarlar için 70.800,00-TL oimak üzere toplamda 2.045.800,00-TL ödendiğini, müvekkilinin ayrıca noter masrafı olarak 61.080,29-TL, tahliye ve geçici ikamet masrafı olarak 514.834,98-TL, etüd ve projelendirme masrafı olarak 22.420,00-TL, teknik inceleme ve raporlama masrafı olarak 10.440,00-TL ödediğini, toplamda ödenen tutarın 2.654.575,27-TL olduğunu, ihya ve tenzil edilecek bedellerden sonra, 2.344.117,74-TL’nin 45 günlük süreden sonra 02.01.2013 muacceliyet tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte davalı … şirketlerinden tahsil edilmesi gerektiğini, TTK.’nın m. 1485 atfıyla uygulanan TK m. 1427/3 hükmünce talep edilen yarısının avans olarak ödenmesinin talep edildiğini iddia ederek, söz konusu bedelin %50’sinin … Sigorta A.Ş., %25’inin …, %25’inin… A.Ş. tarafından ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının takip yetkisi olmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, “hasar ödemesi yapılacak taraf” başlıklı maddede hasar ödemesinin ve sigorta tazminatının esası hakkında hüküm alabilme yetkisinin dava dışı … A.Ş.’ne yapılacağının şart edildiğini, sorumluluk sigortasında tazminatın sigortalıya ödenebilmesi için ön şart sigortalının üçüncü kişilere hukuki sorumluluk hükümleri çerçevesinde tazminat ödemek zorunda kalmış olması olduğunu, aksi halde sigortacıya karşı dava hakkı zarar gören üçüncü kişiye ait olacağını, davacının üçüncü şahıslara tazminat ödediğini ispat edecek ödeme belgelerini sunmadığını, davaya konu hasarların ani ve beklenmedik olmadığını, bu nedenle riziko sigorta teminatı dışında olduğunu ve davanın esastan reddinin gerektiğini, davacının kendisinin sorumlu olmadığı bir tazminatı ödeme borcu altına soktuğunu, bu şekilde oluşan borç için sigortacıdan tazminat talep edilemeyeceğini, poliçede sigortacının açık onayı olmadıkça sigortalının üçüncü şahısların tazminat talebini kısmen veya tamamen kabule yetkili olmadığını, zarar görenlere herhangi bir tazminat ödemesinde bulunulamayacağının düzenlendiğini, riziko bedelinin sigorta teminatına dahil olmadığını, avans talebinin redde mahkum olduğunu, davacının talebinin fahiş olduğunu,ruhsatsız, projesiz ve yapı yönetmeliğine aykırı bina yapan zarar görenlerin zararın meydana gelmesinde müterafik kusurlu olduğunu ve bu kusurları oranında indirim yapılması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta konusuna giren bir zararın vuku bulmadığını, sigorta ile teminat altına alınmış üçüncü kişi zararının bulunmadığını, sigortalının poliçe özel ve genel şartları çerçevesinde yükümlülüğünün ihlal edildiğini, temerrüd faiz isteminin hatalı olduğunu, davacı tarafın iddialarının gerceğe aykırı olduğunu, davacı tarafın zararını tazmin ettiğini iddia ettiği …, … ve … binalarının davacının iksa ve kazı faaliyetleri sebebi ile hasara ugradığını tespit eder hiçbir inceleme veya rapor bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının öncelikle zarar gören üçüncü kişilerin söz konusu ödemelerinin dava öncesinde yapılmış olması gerektiğini, davaya konu inşaattaki faaliyetlerden doğacak hukuki sorumluluğun kime ait olduğunun da tespit edilmesi gerektiğini, TTK.’nın 1427 maddesine dayalı % 50 avans talebinin yasal şartlarının bulunmadığını, davacı sigortalının üçüncü şahısların binalarının yenilenmesini gerektirecek bir hukuki sorumluluğu bulunmadığını, davaya konu edilen inşaatın faaliyetinden önce zaten binaların kendi yapısından kaynaklanan sorunları olduğu ve oturulmasının teknik ve hukuki açıdan sakıncalı olduğunun mahkemece belirlendiğini, davaya konu üçüncü şahıs binalarının inşaat ve iskan ruhsatı sorunları olduğu, yapı tekniğine ve mevzuatına uygun inşa edilmediklerinin anlaşıldığını, davaya konu edilen üçüncü şahıs zararlarının sigorta teminatı haricinde olduğunu, rizikonun önceden bilinmeyen ve ani bir sebeple meydana gelmesi şartının gerçekleşmediğini, binalarda tam veya kısmi bir çöküntünün gerçekleşmediğini beyanla davacının aktif husumet ehliyetinin resen araştırılmasına, yokluğu halinde davanın öncelikle husumet nedeni ile reddini, şartları bulunmayan avans ödeme talebinin reddini ve haksız davanın esastan reddini savunmuştur.
Dosya kapsamına alınan 21/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
” Uyuşmazlığın; davacının tazmin ettiği üçüncü kişi zararının inşaat faaliy meydana gelip gelmediği, inşaat faaliyetlerinden meydana geldi ise böyle b taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi kapsamında olup olmadığı, eğer zara dahilinde ise davacının usulüne uygun bir şekilde Ödeme yapıp yapmadığı noktalarında toplandığı,
Her ne kadar hasar gören binalar zayıf olsa da, inşaat faaliyetleri sonu binaların hasar görmesinin mümkün ve muhtemel olduğu, dolayısıyla yaptırılacak ile teknik incelemelerde bahsi geçen binalarda gerçekten inşaat faaliyetleri neden oluştuğu tespit edildiği takdirde, zararın inşaat sahibi davacı tarafından tazmin gerektiğinin açık olduğu,
İSGŞ m. 3/1-d hükmüne göre; üçüncü şahısların maruz kalacağı zararlar nedeniyle sigortalıya düşecek hukuki sorumlulukların sigorta kapsamı dışında kaldığ, Üçüncü Şahıslara Karşı Sorumluluk Sigortası Klozu ile … 120 Klozunun poliçeye eklenerek teminat kapsamının genişletildiği, somut olay bakımından tazmini gereken zararın sigortalının üçüncü kişilere karşı sorumluluğu çerçevesinde, İSGŞ çerçevesinde istisna edilen, ancak poliçede yer verilen Üçüncü Şahıslara Karşı Sorumluluk Sigortası Klozu ile … 120 Klozu kapsamında teminat altına alınabilecek türden zararlar olduğu,
Üçüncü kişilere ait taşınmazlara verilen hasarların öncelikle Üçüncü Şahıslara Karşı Sorumluluk Sigortası Klozu ile sigorta teminatına dahil edildiği, bukapsamda hasarın mülkün ya da yapının vibrasyon veya taşıyıcı, destek veya payandalarının zayıflatılması veya kaldırılması nedeniyle meydana geldiği tespit edilirse, 120 nolu Klozun ö^el şartları sigortacıların sorumluluğu bakımından aranacağı,
Bu çerçevede hasarın mülkün ya da yapının vibrasyon veya taşıyıcı, destek veya payandalarının zayıflatılması veya kaldırılması nedeniyle meydana gelmeciği tespit edilirse, üçüncü kişilere karşı sigortalının mesul olduğu zararların Üçüncü Şahıs Sorumluluk Sigortası Klozu nedeniyle sigorta teminatı altında olduğun edilebileceğini,
Hasarın mülkün ya da yapının vibrasyon veya taşıyıcı, destek veya payandalarının zayıflatılması veya kaldırılması nedeniyle meydana geldiği tespit edilirse, 120 nolu Klozun özel şartlarından tam veya kısmi bir çökmenin meydana geldiği, önleyici alındığının sigortacıların sorumluluğu bakımından aranacağı, davalıların iddiaları aksine, binaların eski durumlarında zaten mühendislik hizmeti alınmamış vs. durumda olmalarının, üçüncü kişilere verilen sorumluluğun önüne geçmeyeceği gibi, sigortacının tazmin sorumluluğunun geçemeyeceği, Üçüncü Şahıslara Karşı Sorumluluk Sigortası Klozu özel şartlarından B ve C bentlerinin de ayrıca incelenmesi gerektiği, B bendine göre, sigortacının onayı olmaksızın sigortalı tazminat talebini kabul edemeyeceği ve herhangi bir ödemede bulunan, bendine göre ise, sigortalının herhangi bir tazminat talebi ile karşılaştığında, durumu sigortacıya bildirmek, dava açılması halinde vekaletname vermek, sigortacının temsilcilerinin rizikonun meydana geldiği yerde ve belgeler üzerinde yapacakları incelemelere müsaade etmek zorunda olduğu,
Somut olayda, hasar ve tazminat talepleri sigortacılara bildirilmiş olmaklk birlikte: jeran sigorta şirketinin kabul etmemesine rağmen davacı sigortalının iddialarına göre tazminat taleplerinin kabul edildiği ve ödemeler yapıldığı, bu bakımdan, sigortalının Üçüncü Şahıslara Karşı Sorumluluk Sigortası Klozu özel şartlarına aykırı davrandığından bahsedilebileceği, buna karşın söz konusu şarta aykırılığın sonucunun doğrudan sigortacının sorumluluktan kurtulması olamayacağı, zira eğer gerçekten sigorta kapsamında bulunan bir zarar meydana geldi ise, sigortacının tazminat talebini reddederek, cevap kaçınarak veya sigortalının ihmali davranışı üzerine sorumluluktan kurtulamayacağı; ani ve beklenmedik rizikodan kastın, hiçbir şekilde öngörülemeyen, olayların meydana gelmesi gibi haller olmadığı, aksine ani ve beklenmedik ola} dahilinde olan, ancak ne gerçekleşmesi imkansız ne de kesin olan olayları somut olayda inşaat faaliyeti öncesinde hasar gören binaların zayıf olmasının tüm hasarların öngörülebilir olması sonucunu doğurmayacağı, sigortacının sorumluluğu dahilinde bulunan bir hasarın varlığı tesp t edildiği takdirde, onay verilmeden sulh olunması, tazminatların ödenmesi gibi vakıalarır ancak bir indirim sebebi olacağı,
Teknik Açıdan; davacı yanın kazıya başlamadan önce mahallinde mahkeme njıarifetiyle “taşınmazına 55 m mesafedeki tüm komşu taşınmazların” mevcut durumunu bu taşınmazların taşıyıcı sistemlerinde çatlak vb. hasarların bulunup bulunmadığını, varsa çatlakların niteliklerinin ne olduğunu, tespit ettirmesinin yerinde ve uygun olduğunu, zira, davacının kendi taşınmazında yaptıracağı kazı çalışmaları aşamasında gerek titreşimlerle gerekse bu aşamada yeraltı sularının yer değiştirmesiyle komşu binalarda ortaya çıkabilecek hasarların “kazı çalışmalarından Önce mi yoksa sonra mı oluştuğunun”, kazı çalışmalarının çevre binalarının hangi kısımlarına ne derecede hasar verebileceğinin ancak bu şekilde tespit çalışmaları ile anlaşılabileceği; diğer yandan davalı … de mahallinde yaptıracağı tespitlerle komşu binalarda ortaya çıkan hasarları, bu hasarların niteliklerini, hasarların davacının yaptırmış olduğu kazı çalışmalarından kaynaklanıp, kaynaklanmadığına bu taşınmazların taşıyıcı sistemlerinde ve taşıyıcı olmayan sistemlerinde ortaya çıkan hasarların niteliklerini taşınmazların yapı sınıflarını, yaşlarını dolayısıyla hasar gören taşınmazlarda ortaya çıkan hasarların değerlerini ve yıpranma değerlerini, hasar sonucu yıkılması gereken binaların rayiç değerini tespit ettirmesi mümkün olmasına rağmen bunu yapmadığı, kazı alanından uzak çevre binalarda da hasarların oluşmasının, hasarın sadece yakınlıkla tanımlanamayacağını, kazı alanının hemen yakınında bulunan taşı ımazlarda hasarın en fazla olacağı, kazı alanından uzaklaştıkça kazı alanından uzaklığa be,ğlı olarak hasarın azalacağı,
Mali Açıdan; davacı şirket ile ilgili olarak ibraz edilen ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutulduğu, davacı şirket lehine delil kabiliyetlerinin söz konusu olabileceği, davacı şirketçe dava konusu poliçe kapsamında tazmini talep ed kalemlerinin, ayrı ayrı alt gruplardan oluştuğu, bu bağlamca taleplerinin i kalemleri itibarıyla dağılımının ilgili tabloda listelendiği gibi olduğu, davacı şirketin ilgili tabloda listelenen zarar kalemlerini oluşturan tutarların, “159 Verilen Sipariş Avansları” ve “127 Diğer Ticari Alacaklar” defteri kebir hesabı altında açılmış yardımcı-muavin hesaplarında izlendiği, ibraz edilen fişler ve dayanağı ödeme belgeleri bazında yapılan tespitlere göre. dava konusu harcama tutarlarının, talep miktarları ile karşılaştırmalı olarak ilgili tabloda özetlenmiş olup, kayıtlara göre rapodanan net harcama tutan 2.560.471,77 TL tutarında görünürken, dava konusu net tazminat talebinin ise; 2.344.117,74 TL düzeyinde bulunduğu ” şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 05.08.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Dosyaya sunulu keşfe dayanmayan 1. Bilirkişi raporunda “davacı şirket tarafından inşaat alanına yakın çevre binalarda yaptırılan tespitte, binaların inşaatına başlamazdan önceki durumlarının, inşaata başlandıktan sonra inşaatın muhtelif aşamalarında aynı binalarda ortaya çıkabilecek hasarlarla gerekli karşılaştırılmaların yapılarak tespite konu binalarda davacı şirket kaynaklı hasarlar meydana gelip gelmediğinin, bu binalarda inşaata başlamazdan önce mevcut çatlak ve bunun gibi hasarların büyüyüp büyümediğinin kontrolü yönünden yapılan tespitin önem taşıdığı” belirtilmiştir.
Dosyaya sunulmuş olan 2. ve 3. ek raporlarda da belirtildiği gibi, bilirkişi olarak görev verilen Prof.Dr. … ve Doç.Dr. …, ilk görevlendirme tarihinden sonra söz konusu binaları incelemek üzere belirtilen yere gitmiş, ancak dava konusu binalar kaldırılmış olduğundan hasarları yerinde inceleme imkânı olmamıştır. 04.02.2019 tarihinde Mahkeme heyeti ile birlikte yapılan incelemede de binaların inceleme tarihinden önce kaldırılarak yeniden yapıldıkları teyit edilmiştir. Davaya konu binalar kaldırılmış oldukları için teknik değerlendirmeler dosyasına sunulmuş olan bilgi ve belgelere dayanılarak yapılmıştır. …. Asliye Ticaret Hukuk Mahkemesi’nin 29.11.2018 tarihli 7 nolu celsesinde talep edilen hususlar da yine aynı şekilde, dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre değerlendirilecektir.
Dosyaya tevdi edilen olan 2. ve 3. ek raporlarda da belirtildiği gibi; davaya konu yapılarla ilgili olarak yerinde yapılan incelemelere dayalı raporlarda özetle;
-03.01.2013 tarihli … Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından hazırlanmış 03.01.2013 tarihli raporda; yapıların taşıyıcı elemanlarında ve dilatasyon kısımlarında çatlaklar ve deformasyonlar tespit edildiği,
-21.03.2013 tarihli bilirkişi raporunda, binalarda derz ayrılması şeklinde ortaya çıkan deplasman ve deformasyonların yapılan derin kazının etkisi ile oluştuğuna inanıldığı, örtü ve çekirdek betonlarında donatı korozyonuna bağlı çatlak ve parça atma hasarlarının oluştuğu görüldüğü ifade edilmiştir.
Dosyaya sunulmuş olan ve davaya konu 1, 2 ve 5 kapı numaralı binalara ait olduğu belirtilen fotoğraflarda; kolonlardaki korozyon çatlakları ile bitişik nizamdaki binalar arasındaki derzlerde derz ayrılması biçiminde deplasman ve deformasyonlar görülmektedir.
03.01.2013 tarihli … Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından hazırlanmış raporda da yapıların taşıyıcı elemanlarında ve dilatasyon kısımlarında çatlaklar ve deformasyonlar tespit edildiği belirtilmekte ancak elemanlardaki çatlak özelliklerine ait herhangi bir detay açıklanmamaktadır.
Davacı taraf vekili beyanlarında özetle hasarların zamanla arttığını vurgulanmaktadır. Ancak arttığı belirtilen çatlaklara ait herhangi bir bilgi (çatlak yeri, doğrultusu, genişliği, yönlenmesi, kesme çatlağı veya korozyon çatlağı vb. olup olmadığı, çatlak genişliklerinin zamana göre değişim kayıtları vb.) dosyada görülememiştir.
Davacı taraf dilekçesinde kazı derinliğinin 70 metreye ulaştığı ifade edilmektedir. Aynı dilekçede; yapılan aletsel gözlem sonuçlarına göre en fazla 27 mm’lik yanal yerdeğiştirme tespit edildiği belirtilmektedir. Dava dosyasına sunulmuş olan iksa deformasyon ölçümleri incelendiğinde de bu deformasyonların beklenen sınırlar içerisinde olduğu söylenebilir.
Önceki ek raporlarda da belirtildiği gibi çatlağın ilerleyip ilerlemediği, genişletip genişlemediğini belirlemek için çatlak üzerine çatlak ölçerler sabitlenip belirli aralıklarla takip edilmesi gerekmektedir. Dava dosyasında, çatlakların ilerlediği ve genişlediğini gösteren böyle herhangi bir kayıt mevcut değildir. Dava konusu binalar kaldırılıp yeniden yapıldıkları için binaları yerinde incelemek de mümkün olamamaktadır.
Söz konusu bölgedeki diğer bazı binalar ile ilgili, farklı mahkemelerdeki dosyalar kapsamında hazırlanmış çok sayıda bilirkişi raporu taraflarca yeniden dosyaya sunulmuştur. Bu raporlar incelendiğinde, genel binaların hiçbirinde binaların yıkılarak kaldırılmasının gerektirecek ağır hasarlar bulunmadığı, hasarların tamamının onarılabilir nitelikte olduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla, söz konusu bilirkişi raporlarının tamamı, bu davaya konu binalardaki hasarların da onarılabilir nitelikte olduğu yönündeki görüş ve kanaatimizi destekler niteliktedir.
Davaya konu yapılar ile ilgili olarak derz kayması biçimindeki deplasman ve deformasyondan kaynaklanan zararların tespiti ile onarım – giderim maliyetlerinin tespiti mümkün olamamaktadır çünkü bu hasarların miktarlarına ait herhangi bir metraj bilgisi (genişlik, uzunluk, miktar, vb.) dosyada mevcut değildir.
Heyetimizden binalarda değer kaybına sebebiyet verip vermeyeceği,! vermesi halinde değer kaybından kaynaklı zararın tespiti hususunda görüş talep edilmektedir. 2. Ek raporda da belirtildiği üzere, bitişik nizamdaki binalar arasındaki derz açılmalarının bina değerine bir etkisi olması mümkün olup bu husus gayrimenkul değerleme uzmanlarınca belirlenebilir.
Binaların değerleri ve değer kayıplarının belirlenmesinde, söz konusu taşınmazlara ait;
-tapu kayıtları,
-taşınmazların konumları,
binaların belediye onaylı projelerinin bulunup bulunmaması,
-ruhsat ve iskan belgelerinin olup olmaması,
-ruhsata esas onaylı projelerinin hangi deprem yönetmeliklerine göre hazırlandığı (1975, 1997 veya 2007 yılı deprem yönetmelikleri),
-inşa edilmiş yapılarda onaylı projelerine aykırılıkların bulunup bulunmadığı, binaların kazı öncesindeki durumları,
-bina yaşlan,
-inşaat nitelikleri,
mesken veya ticari bölümlerin sayılan ve alanları,
-hasar öncesi imar durumu gibi çok farklı parametrelerin birlikte ve detaylı olarak irdelenmesi gereklidir.
Binalardaki olası değer kayıpları heyetimizin uzmanlık alanı dışındadır. Söz konusu derz deplasman ve deformasyonlarının binalarda değer kaybına sebebiy&t verip vermeyeceği, vermesi halinde değer kaybından kaynaklı zararın tespiti hususlarında deneyimli ve SPK lisansına sahip gayrimenkul değerleme uzmanlarının görüş bildirmesi uygun olacaktır.”şeklinde mütaalada bulundukları anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 17.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda;
“…Mevcut yapıların ne kadar güvenli olduğunun tespit edilmesi için, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisanslandırılmış kurumlara veya teknik üniversitelerin başvurulması gerekmektedir. Dolayısıyla, bu süreçte can ve mal kaybının yaşanmaması için, yapıların tahliye edilmesi uygun görülmüştür. İşbu rapor, tarafımızca tanzim edilmiş olup imza altına alınmıştır.
g-… Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünün 08.05.2014 tarihli raporu:
Dosyada mevcut, … Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından hazırlanmış olan; 08.05.2014 tarih ve … sayılı devam eden inşaatın çevre binalarda meydana gelen hasarlarla ilişkisinin tespiti için hazırlanan raporda, … Sokak zemininde yapılan ölçümlerde, bir deformasyon(Kalıbı , biçimi bozulma, biçimsizleştirme, Biçim bozulması) olduğu anlaşılmıştır. Bu da yaklaşık 10 cm/dir.
Yine ayni raporda, … Sokak’taki üç binada yapısal HASAR OLUŞTUĞU tespit edilmiştir.
Deformasyonların belirlenmesinde etkin olan ikinci bir unsur da, kazı dolayısıyla meydana gelen su hareketleridir. Her ne kadar bu formasyon içinde süreklilik gösteren bir yer altı su seviyesi bulunmasa da, süreksizlik düzlemlerinde mutlaka sızıntı suları bulunmakta ve hafriyat çukurunun açılması ile hareketlenen bu sular, süreksizliklerin özelliklerine de bağlı olarak, az veya çok deformasyona (Kalıbı, biçimi bozulma, biçimsizleştirme. Biçim bozulması) sebep olmaktadır.
Sonuç olarak, her ne kadar, alınmış olan iksa tedbirleri ve yapılan ölçümler yeterli görünmekteyse de, iksa sisteminin bu bölgesinde olası olarak kayaç özelliklerindeki zayıflıklar, süreksizlik düzlemlerinin özelliği itibarı ile sızıntı sularının olumsuz yansıması ve yapıların kendi taşıyıcı sistemindeki zayıflıklar bir araya geldiğinde, bu yapılarda beklenilmeyen ve öngörülmeyen deformasyonlar (Kalıbı, biçimi bozulma, biçimslzleştirme, biçim bozulması) oluşturulmuştur.
h-Sigorta Eksperi İnşaat Mühendisi …’ın 21.12.2012 tarihli ön raporu;
İnşaat Mühendisi sigorta eksperi … tarafından 21.12.2012 tarihinde hazırlanan sigortalı … Geliştirme A.Ş.’nin inşaatı nedeniyle meydana gelmiş olan hasar ile ilgili Ekspertiz ön raporunda özetle;
“Sigorta konusu projenin kapsamında yapımı gerçekleştirilen; fore kazaklı , ön germeli ankrajlı iksa sisteminin, … Caddesi’ne bakan cephesinde, kazı derinliğinin planlanan kota (30,00 m. derinlik seviyesine) ulaştırıldıktan sonra, inşaat alanına komşu yapılarda deplasmanlar (Yer değiştirmeleri ve deformasyonlar (Kalıbı, biçimi bozulma, biçimsizleştirme, biçim bozulması ) meydana geldiginin bildirildiği,
İksa sistemine paralel konumdaki. … Caddeşi’ne dik istikametteki … Sokağının 1 ve 2 kapı nolu, yaklaşık 30 yıllık binalarda çatlaklar oluştuğu; sokağın iç tarafına doğru eski binalarda küçük ölçekli çatlaklar ve açılmaların oluştuğu: … Caddesi üzerinde yolda ve tretuvarlarda çatlaklar oluştuğu,
Olayın, komşu binaların oturduğu zemindeki yeraltı su seviyesinin İksa ve kazı çalışmaları nedeniyle düşmesi sonucu zeminde oluşan boşluklardan dolayı üniform olmayan hızlı oturmalar olarak tanımlanabileceği ifade edilmiştir.
… Teknik Üniversitesi Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü tarafından hazırlanmış olan 24.01.2013 tarihli teknik rapor;
… Teknik Üniversitesi Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü tarafından hazırlanmış olan; Doçent Dr. …, Yardımcı Doçent Dr. … ve Yardımcı Doçent Dr. … imzalı Teknik Raporda;
1.3 … Sokak NO:… adresindeki konut binası:
19 Ocak 2013 tarihinde yerinde yapılan incelemeler esnasında , binada genel olarak beton kalitesinin düşük ve işçiliğinin iyi olmadığı anlaşılmıştır. Binada ekteki fotoğraflarda görüldüğü üzere, taşıyıcı sistem elemanları ile bölme ve cephe duvarlarında düşey ve yatay alrılmalar tespit edilmiştir. Diğer yandan, bina pencere kasaları ile duvarların ayrıldığı, daire içlerindeki kapı kasalarının gönyelerinden saplıkları görülmüştür. Binanın taşıyıcı sistem elemanlarının donatılarında korozyon oluşumuna bağlı çatlaktlar mevcuttur.
Binada tespit edilmiş olan hasarlarla ilgili, tespit tarihi öncesine ait bilgi olmadığından, mevcut hasarların kazı vc iksa kaynaklı olup olmadığı net bir şekilde anlaşılamamaktadır. Mevcut hasarların proje başlangıç tarihinden sonra oluşmuş olduğunun tespit edilmesi halinde, bu hasarların projenin kazı derinliği ve proje lokasyonunun bina ile ilişkisi ve zemin harekteristikleri nedeni ile oluşması olasılık dahilinde olduğu düşünülmelidir.
i-… Belediye Başkanlığı Gelirler Müdürlüğü’nden alınan; ilk 1998 yılı verilen emlak vergisi beyannamelerine göre, … ilçesi … Mahallesi … pafta … ada, … ve … parseller ile, … ada, 14 parseldeki binaların emlak vergisi beyannamelerindeki alan bilgileri:
Taşınmaların, … Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü İmar Arşivinde mimari uygulama projesine, yapı ruhsatlarına rastlanmamıştır. Bu sebeple 9-11 ve 14 parseller üzerindeki binaların alanları; emlak vergisi beyannamelerindeki alanlarından yararlanılarak toplam bina alanları çıkarılmıştır.
1-2323 Ada, 9 parseldeki bina:
Betonarme karkas yapı; kaloriferli, inşaatın bitim tarihi 01.01.1988 , meskenler 64,00 m2. + 90,00 m2. + 75,00 m2. + 130,00 m2. Olup, toplam 423,00 m2 alanlıdır. Bina yapılış tarihi 01.01.1988 olup, 20.10.2014 dava tarihi itibariyle 26 yıllıktır.
2-2323 Ada. 11 parseldeki bina:
Betonarme karkas yapı; kaloriferli. inşaatm bitim tarihi:01.01.1980, meskenler: 6 x 80,00 m2.=480,00 m2. + 2 x 100,00 m2.=200,00 m2. + dükkanlar; 2 x 43,00 m2,=86,00 m2. olmak üzere, toplam 766,00 m2. alanlıdır. Bina yapılış tarihi 01.01.1980 olup, 20.10.2014 dava tarihi itibarîyle 34 yıllıktır.
3-2322 Ada, 14 parseldeki bina:
Betonarme karkas yapı; kalorifersiz, inşaatın bitim tarihi:01.01.1980, meskenler: 6 x 80,00 m2. = 480,00 m2. + 121,00 m2. olup, toplam 601,00 m2, alanlıdır. Bina yapılış tarihi 01.01.1980 olup, 20.10.2014 dava tarihi itibariyle 34 yıllıktır.
Dosyadaki Sigorta Eksperi İnşaat Mühendis Coşkun Bilbaş’ın hazırlamış olduğu 21.12.2012 tarihli ön rapor;
… Üniversitesi Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü’nün hazırlamış olduğu 24.01.2013 tarihli teknik rapor;
… Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünün 08.05.2014 tarihli raporu dikkate alındığında, yukarıda yer verilen … Sokak’taki üç binanın, … Projesi için yapılan 45,00 m. derinliğinde geniş derin kazı yapılmasından kaynaklı, binalarda ağır hasarlar meydan gelmiştir.
Yaptığım piyasa araştırmasına göre 2014 yılı Bina Yapım Metrekare maliyet 1.500,00 TL/m2 alınmıştır. Buna göre;
1-2323 Ada, 9 parseldeki binanın 20.10.2014 dava tarihi itibariyle değerinin hesaplanması:
Bina değeri; 423,00 m2. (Binanın hesaplanan alanı)x1.500,00 TL/m2=634.500,00 TL
Eskime payı: %25 x 634.500,00 TL. =158.625,00 TL
Eskime payı düşülerek hesaplanan bina değeri =475.875,00 TL olarak bulunmuştur.
2-2323 Ada 11 parseldeki binanın 20.10.2014 dava tarihi itibariyle değerinin hesaplanması :
Bina değeri; 766,00 m2. (Binanın hesaplanan alanı)x1.500,00 TL/m2=1.149.000,00 TL
Eskime payı: %32 x 1.14.000,00 TL. =367.680,00 TL
Eskime payı düşülerek hesaplanan bina değeri =781.320,00 TL olarak bulunmuştur.
3-… Ada,14 parseldeki binanın 20.10.2014 dava tarihi itibariyle değerinin hesaplanması:
Bina değeri; 601,00 m2. (Binanın hesaplanan alanı)x1.500,00 TL/m2=901.500,00 TL
Eskime payı: %32 x 901.500,00 TL. =288.480,00 TL
Eskime payı düşülerek hesaplanan bina değeri =613.020,00 TL olarak bulunmuştur.
Eskime payları düşülerek hesaplanan bina değeri toplam değeri : 475.875,00 TL + 781.320,00 TL + 613.020,00 TL = 1.870.215,00 TL olarak hesaplanmıştır.
Dosyada mevcut sayın bilirkişiler; Prof. Dr. …, Prof. Dr…., Prof. Dr. …, Doç. Dr. …, Yad. Doç. Dr. … tarafından imzalı 15.12.2016 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu binalar için yapılan hasar harcamaları ile ilgili bedellerin;
… Rezidans (17 ayrı bağımsız bölüm onarım masrafları) 70.800,00 TL
Noter Masrafları 61.080,29 TL
Tahliye ve Geçici İkamet Masrafları 514.834,38 TL
Etüd ve Projelendirme Masrafları 22.420,00 TL
Teknik Tespit ve Rapor Masrafları 10.440,00 TL
TOPLAM 679.574,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu değeri de yukarıda tespit edilen eskime payları düşülerek hesaplanan bina değerleri eklediğimizde;
1.870.215,00 TL + 679.574,00 TL = 2.549.789,00 TL olarak hesaplanmıştır.
Sigorta poliçesinde yer alan tazminattan %10 oranında muafiyetin tenzili kararlaştırıldığından:
%10 Muafiyet : 2.549.789,00 TL x 0,10 = 254.978,00 TL muafiyet bedeli düşüldüğünde muafiyet sonucu kalan miktar;
2.549.789,00 TL -254.978,00-TL = 2.294.811,00 TL tazminat bedeli hesaplanmıştır. “şeklinde mütalaada bulundukları anlaşılmıştır.

Dava; Davaya konu …Projesi iksa ve kazı işleri inşaat projesi kapsamındaki faaliyetler neticesinde ortaya çıkan üçüncü kişi zararının davacı sigortalı tarafından tazmin edilmesi sonucunda; 1.172.058,88-TL’nin …, 586.029,44-TL’nin …, 586.029,44-TL’nin … A.Ş. tarafından olmak üzere toplamda; 2.344.117,74-TL tutarında tazminatın davalılardan tahsili talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı yanın tazmin ettiği üçüncü kişi zararının inşaat faaliyetlerinden meydana gelip gelmediği, inşaat faaliyetlerinden meydana geldi ise; böyle bir zararın taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi kapsamında olup olmadığı, eğer zarar kapsam dahilinde ise davacının usulüne uygun bir şekilde ödeme yapıp yapmadığı ve ödenen bedelin fahiş olup olmadığı hususlarında toplanmıştır.
Her ne kadar davalı yanca, davacı yanın eldeki davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı iddia edilmişse de; davaya konu 07.09.2011 başlangıç tarihli … sayılı İnşaat … Sigorta Poliçesi ile davaya konu inşaatın, sigortalı işveren sıfatı … A.Ş.’ye ait olmak üzere davalılar tarafından sigortalandığı, poliçenin düzenlenmesinden sonra 09.12.2011 tarihli zeyilname ile; … şirketinin 09.12.2011 tarihi itibari ile işveren sıfatı ile poliçeye dahil edildiği, bu zeyilname ile davacı …Ş.’nin sigortalı sıfatına haiz olduğu anlaşılmış, bu sebeple davalı yanın bu yöndeki dava şartı itirazı yerinde görülmemiştir.
TTK.’nın 1475. maddesi hükmüne göre; sigortalı sorumluluk doğuracak durumları on gün içerisinde, kendisine yöneltilen talepleri ise; derhal sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. TTK.’nın 1476. maddesi hükmüne göre ise; sigortacı bildirimden itibaren beş gün içerisinde izleyeceği yolu sigortalıya bildirmekle yükümlü olup, aksi takdirde sigortalı aleyhine kesinleşen tazminatı ödeyecektir. Sigortalının yaptığı sulh sözleşmesinin bildirimden itibaren on beş gün içerisinde onaylanmamış olması durumunda sözleşmenin sigortacıya karşı geçersiz olacağı, sigortacının ise haklı olmayan sebeplerle onay vermekten kaçınamayacağı belirtilmiştir.
Dosya kapsamına alınan bilirkişi kök ve ek bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; Davacı taraf… projesi kapsamında kazı ve iksa faaliyetlerine başladığı, ardından … Mahallesi … Caddesi … Sokak’ta yer alan 1, 2 ve 5 numaralı binalarda ve … Mahallesinde bulunan … Rezidans’ta hasar gerçekleştiği hususunun kendilerine bildirildiği, bunun üzerine çeşitli incelemelerde bulunan davacı tarafın, söz konusu binalarda oturulmasının can ve mal güvenliği açısından sakıncalı olduğunun belediye başkanlığınca belirlenmesi sonucunda mal sahiplerinin tahliyesini başlatarak binalarda güçlendirme yapıldığı, davacı yanın tazmin ettiği hasarın, davalılar ile arasındaki İnşaat … Sigortası gereğince mal sahipleri ile yaptığı sulh protokollerini davalı jeran sigorta şirketi …’nin onayına sunduğu belirlenmiştir.
Somut olayda; davacı sigortalı, hasar gören taşınmazların sahipleri ile yaptığı protokolleri 28.02.2014 tarihinde davalı jeran sigorta şirketi …’ye ilettiği; ancak davalı …Ş. tarafından 17.03.2014 tarihli cevabi ihtarnamede söz konusu protokollerin kabul edilmediği bildirilmiştir. TTK.’nın 1476/4 maddesi gereğince; sigortacının on beş gün içerisinde onay vermesi bir yükümlülük olmayıp, talebin cevapsız bırakılması da onaylanmaması anlamını taşımaktadır. Sigortacının bildirimden itibaren beş gün içerisinde izleyeceği yolu bildirmemesi ise; söz konusu zararların sigorta teminatı altında olması halinde kesinleşen zararların ödeneceği anlamını taşımayacağından söz konusu zararın sigorta teminatı altında olup olmadığı hususunun tespiti önem arz etmektedir.
İnşaat faaliyetlerinin başlamasından önce …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D. İş sayılı dosyası ile inşaat çevresindeki yapıların durumları tespit ettirildiği; bu incelemeye ilişkin tespitte; hasar bildiriminde bulunan binaların yer aldığı … Sokakta herhangi bir hasarın mevcut olmadığı, binaların incelenmesinde ise; kimi binalarda dış görünüşte herhangi bir hasar olmadığı, kimi binalarda korozyona bağlı olarak hasarın meydana geldiğine ilişkin tespitlerde bulunulduğu belirlenmişitr. Davaya konu inşaat faaliyetleri sonrasında şikayetler üzerine … Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından inceleme yapıldığı, 18.12.2012 tarihli yazı ile yapıların tahliye edilmesinin uygun görüldüğü, binaların ne kadar güvenli olduğunun tespiti bakımından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile üniversitelerin teknik bölümlerine müracaat edilmesi gerektiğinin ifade edildiği, … Üniversitesi Mühendislik Fakültesi nezdinde öğretim üyesi Prof. Dr. … tarafından 08.05.2014 tarihinde hazırlanan raporda; bu tip kazılarda çevrede bazı deformasyonlar olmasının kaçınılmaz olduğu; ancak deformasyonların derecesinin kestirilmesinin mümkün olmadığı, önlemler alınsa da kayaçların özelliklerindeki zayıflıklar, sızıntı sularının olumsuz yansımaları ve yapıların kendi taşıyıcı sistemindeki zayıflıklar bir araya geldiğinde, beklenilmeyen ve öngörülemeyen deformasyonların meydana gelebileceğinin belirlendiği anlaşılmıştır.
Davalı … şirketleri savunmalarında; söz konusu hasarın binaların zayıflığından kaynaklandığını, bu sebeple İnşaat Sigortası Genel Şartları ile … Klozları no 120 çerçevesindeki şartların mevcut olmadığını, hasarın ani veya beklenmedik değil öngörülebilir ve dolayısıyla teminat kapsamı dışında olduğunu, davacı taraf ise; söz konusu sorumluluğun sigortacı tarafından tazmin edilmesi için Kloz 120’nin uygulanmasına gerek olmadığını, zira bu klozun tünel, metro vb. inşaatlar için öngörüldüğünü, olaydaki hasarın açıkça inşaat faaliyetlerinden kaynaklanması karşısında sigortacı şirketin tazminat sorumluluğu bulunduğunu iddia ettiği anlaşılmıştır.
Somut olayda oluşan hasar, davaya konu inşaat sebebiyle üçüncü kişilere verilen zarar niteliğinde olduğundan İnşaat Sigortası Genel Şartları (İSGŞ) ve sözleşme hükümlerinin daha sonra genel hükümler ile mal sigortalarına ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği, İnşaat Sigortası Genel Şartları maddesi 3/1-d hükmüne göre; üçüncü şahısların maruz kalacağı zararlar nedeniyle sigortalıya düşecek hukuki sorumlulukların sigorta kapsamı dışında olduğu; ancak aynı hükümde bunların da sigorta poliçesine dahil edilerek teminat altına alınabileceğinin belirlendiği, sigorta poliçesi incelendiğinde ise; teminat kapsamı standart İnşaat … Genel Şartları ile belirlenmiş, ayrıca … Klozları poliçeye eklenerek teminat kapsamı genişletilmiştir. Somut olay bakımından tazmini gereken zarar sigortalının üçüncü kişilere karşı sorumluluğundan kaynaklandığından İnşaat Sigortası Genel Şartları çerçevesinde istisna edilen; ancak poliçede yer verilen … Klozları kapsamında teminat altına alınabilecek türden zararlardır. Üçüncü Şahıslara Karşı Sorumluluk Sigortası Klozu ile İnşaat Sigortası kapsamında bulunmayan zararlar da sigorta teminatı kapsamına alındığı; buna göre teminatın kapsamı; inşaat ve montaj işlerinin ifası sırasında meydana gelen üçüncü şahıslara ait mal veya kıymetlerin zıya ve hasara uğraması sebebiyle, poliçede gösterilen sıfat, faaliyet ve hukuki münasebetlerinden dolayı, sigortalıya karşı üçüncü şahıslar tarafından ileri sürülecek zarar ve ziyan taleplerinin sonuçları da dahildir. Ancak aksine sözleşme yoksa herhangi bir mülkün ya da yapının vibrasyon veya taşıyıcı, destek veya payandalarının zayıflatılması veya kaldırılması nedeniyle meydana gelecek bedeni veya maddi zararlar yine teminat dışında kalacaktır. Klozda da öngörüldüğü üzere, aksine sözleşme hükmü bulunması halinde bu zararlar da teminat kapsamına dahil edilebilecektir. Bahse konu 120 nolu kloz, aksine sözleşme hükmü niteliğindedir ve bahsi geçen zararları da belirli şartlar altında teminat kapsamına almaktadır. Kloz şart olarak; tam veya kısmi bir çöküntü gerçekleşmesini, inşaat faaliyetinin başlamasından önce ilgili malların sağlam durumda olduğunun tespit edilmesini ve hasarı önleyici tedbirlerin alınmış olduğunun belirlenmesini saymaktadır. İnşaat işinin doğasından veya tarzından kaynaklanan ve kaçınılmaz olan kayıp ve zararlar, mal ve yapıların stabilitesini etkilemeyen ve kullanıcıları tehlikeye düşürmeyen yüzeysel hasarlar 120 Klozun kapsamında dahi teminat dışında bırakılmıştır.
Somut olay bakımından sigortacı şirketlerin sorumluluğunun belirlenmesi için zarar gören taşınmazların eski hali ile yeni hali arasındaki farklılığın inşaat faaliyetlerinden meydana geldiğinin belirlenmesi gerektiği, binaların eski durumlarının zayıf, eski, mühendislik hizmeti alınmamış vs. durumda olmaları üçüncü kişilere verilen zarardan sorumluluğun önüne geçmeyeceği gibi, sigortacının tazmin sorumluluğunu da engellemeyeceği, bu bağlamda inşaat faaliyetlerinin başlamasından önce …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D. İş sayılı dosyası ile inşaat çevresindeki yapıların durumlarının tespit ettirildiği; bu incelemeye ilişkin tespitte; hasar bildiriminde bulunan binaların yer aldığı … Sokak’ta herhangi bir hasarın mevcut olmadığı, binaların incelenmesinde ise; kimi binalarda dış görünüşte herhangi bir hasar olmadığı, kimi binalarda krozyona bağlı hasarların bulunduğunun belirlendiği, yine dosya kapsamına alınan 17.03.2020 tarihli ek bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; davaya konu yapıların taşıyıcı elemanlarında ve dilatasyon kısımlarında çatlaklar ve deformasyonların (kalıbı biçimi bozulma, biçimsizleştirme, biçim bozulması) tespit edildiği, … Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 03.01.2013 tarihli statik raporunda ise; davaya konu yapıların can ve mal kaybının yaşanmaması için tahliye edilmesinin uygun görüldüğü, dolayısı ile dosya kapsamına alınan bilirkişi raporlarında belirlenen “inşaat işinin doğasından veya tarzından kaynaklanan ve kaçınılmaz olan kayıp ve zararlar, mal ve yapıların stabilitesini etkilemeyen ve kullanıcıları tehlikeye düşürmeyen yüzeysel hasarlar” olduğuna ilişkin belirlemeye itibar edilemediği, … Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünün 08.05.2014 tarihli raporunda; davaya konu inşaatın çevre binalarda meydana gelen hasarlarla ilişkisinin tespiti için … Sokak zemininde yapılan ölçümlerde yapılarda deformasyon bulunduğunun tespit edildiği ve yine … Sokak’taki üç binada yapısal hasar belirlendiği, deformasyonların belirlenmesinde; kazı dolayısıyla meydana gelen su hareketleri ve hafriyat çukurunun açılması ile hareketlenen bu suların deformasyona sebep olduğu, yine yapıların kendi taşıyıcı sistemindeki zayıflıkların da bir araya gelmesi sonucunda yapılarda beklenilmeyen ve öngörülmeyen deformasyonlar oluştuğunun belirlendiği, Sigorta Eksperi İnşaat Mühendisi …’ın 21.12.2012 tarihli ön raporunda ise; inşaat alanına komşu yapılarda deplasmanlar, yer değiştirmeleri ve deformasyonlar meydana geldiginin bildirildiği, binalarda çatlaklar oluştuğu; sokağın iç tarafına doğru eski binalarda küçük ölçekli çatlaklar ve açılmaların oluştuğu, … Caddesi üzerinde yolda ve tretuvarlarda çatlaklar oluştuğu, olayın komşu binaların oturduğu zemindeki yeraltı su seviyesinin iksa ve kazı çalışmaları nedeniyle düşmesi sonucu zeminde oluşan boşluklardan dolayı üniform olmayan hızlı oturmalar olarak tanımlanabileceğinin belirlendiği, … Üniversitesi Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü tarafından hazırlanmış olan 24.01.2013 tarihli teknik raporda ise; binaların taşıyıcı sistem elemanları ile bölme ve cephe duvarlarında düşey ve yatay ayrılmalar tespit edildiği, bina pencere kasaları ile duvarların ayrıldığı, daire içlerindeki kapı kasalarının gönyelerinden saptıklarının belirlendiği, binanın taşıyıcı sistem elemanlarının donatılarında korozyon oluşumuna bağlı çatlaktların mevcut olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır. Tüm bu tespitler nazara alınarak meydana gelen hasarın ani ve beklenmedik olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinde ise; ani ve beklenmedik rizikodan kasıt, hiçbir şekilde öngörülemeyen, doğaüstü olayların meydana gelmesi gibi haller olmadığı, ani ve beklenmedik olay ihtimal dahilinde olan, ancak ne gerçekleşmesi imkansız ne de kesin olan olayları ifade ettiği, somut olayda inşaat faaliyeti öncesinde hasar gören binaların zayıf olması, oluşacak tüm hasarların öngörülebilir olması sonucunu doğurmayacağı, ani ve beklenmedik olma şartının İnşaat Sigortası Genel Şartlarının bir unsuru olduğu, Üçüncü Şahıslara Karşı Sorumluluk Sigortası Klozu bakımından böyle bir şartın aranmadığı gibi verilecek zararın muhtemel olması, böyle bir rizikonun sigorta ettirilemeyeceği anlamını taşımayacağı, söz konusu olayda oluşan hasarın yukarıda yapılan tespitler nedeniyle inşaat faaliyetleri neticesinde oluştuğu, binalarda derz ayrılmasına bağlı deformasyonun davaya konu inşaat faaliyetleri ile iliyet bağı içinde olduğu, akabinde de söz konusu binaların yıkılarak yeniden inşası nazara alındığında öncesinde öngörülebilir zararlardan olmadığından sigorta teminatı kapsamına dahil olduğu anlaşılmıştır.
Davacı sigortalının yaptığı ödeme yönünden yapılan incelemede ise; Üçüncü Şahıslara Karşı Sorumluluk Sigortası Klozunda bulunan, sigortalının sigortacının onayı olmaksızın herhangi bir tazminatı kabul edemeyeceği ve ödeme yapamayacağı hükmü, tek başına sigortacıları sorumluluktan kurtarmayacağı, aksinin kabulü halinde zararın katlanarak artması ve daha ciddi kayıpların yaşanması sonucuna yol açacağı; ayrıca sigortacının onay vermekten kaçınarak tazminat ödenmesini sürüncemede bırakılması, zarar gören kişilerin zor durumda kalması sonucunu doğurabileceği, somut olayda davacı sigortalının bildirimde bulunması, davalı sigortacının ise hasarın tazminini reddetmesi nedeniyle, üçüncü kişilerin gördükleri zarar sigorta sözleşmesinden bağımsız olduğundan tazmin edilen zararın davalı sigortacıların sorumluluğu dahilinde ödenmesi gerektiği açıktır. Davacı yanca üçüncü kişilere 2014 yılında ödeme yapılması sebebiyle esas alınan 2014 yılı Bina Yapım Metrekare maliyet fiyatlarına göre; … Ada,… parseldeki binaya ilişkin hasar bedelinin 475.875,00-TL, 2323 Ada 11 parseldeki binaya ilişkin hasar bedelinin 781.320,00-TL, … Ada,… parseldeki binaya ilişkin hasar bedelinin 613.020,00-TL olmak üzere; toplam 1.870.215,00-TL olarak hesaplandığı, dava konusu binalar için yapılan hasar harcamaları ile ilgili bedellerin;
… Rezidans (17 ayrı bağımsız bölüm onarım masrafları) 70.800,00-TL
Noter Masrafları 61.080,29-TL
Tahliye ve Geçici İkamet Masrafları 514.834,38-TL
Etüd ve Projelendirme Masrafları 22.420,00-TL
Teknik Tespit ve Rapor Masrafları 10.440,00-TL
TOPLAM 679.574,00-TL olduğunun tespit edildiği, bu değere de eskime payları düşülerek hesaplanan bina hasar değerlerinin eklenmesi sonucunda; 1.870.215,00-TL + 679.574,00-TL = 2.549.789,00-TL olarak hesaplandığı, sigorta poliçesinde yer alan tazminattan %10 oranında muafiyetin tenzili kararlaştırıldığından; 2.294.811,00-TL tazminat bedeli hesaplandığı, davacı yanca yapılan güçlendirmeye ilişkin masraflar, meydana gelen zararın niteliği, giderilmesi için gereken tazminat tutarı nazara alındığında olayda ödenen tazminatın fahiş olmaması sebebiyle; belirlenen 2.294.811,00-TL tazminatın, davalı …Ş.’nin 573.702.75-TL’sinden, davalı …Ş.’nin 573.702.75-TL’sinden, bakiye 1.147.405,50-TL’sinden ise; davalı …Ş.’nin sorumlu olması kaydıyla, davalı jeran sigortacı … Sigorta A.Ş.’ye sulh protokollerin tebliği tarihi olan 12.03.2014 tarihine TTK.’nın 1427/2 maddesinde belirlenen 45 günlük sürenin eklenmesi sonucunda tespit edilen temerrüt tarihi olan 28.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan belirtilen miktarlarda tahsili ile davacı yana verilmesine ilişkin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
2.294.811,00-TL tazminatın, davalı …Ş.’nin 573.702.75-TL’sinden, davalı …Ş.’nin 573.702.75-TL’sinden, bakiye 1.147.405,50-TL’sinden ise; davalı …Ş.’nin sorumlu olması kaydıyla, temerrüt tarihi olan 28.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan belirtilen miktarlarda tahsili ile davacı yana verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 156.758,54-TL karar-ilam harcından, Davacı tarafça peşin yatırılan 40.031,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 116.726,84-TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, (Davalı … şirketinin 29.181,71-TL ile sorumlu tutulmasına, Davalı … şirketinin 29.181,71-TL ile sorumlu tutulmasına, Davalı … şirketinin 58.363,42-TL ile sorumlu tutulmasına)
3-Davacı tarafça yapılan 20.000,00-TL bilirkişi ücreti ile 1.225,60-TL posta gideri olmak üzere toplam 21.225,60-TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre hesaplanan 20.779,14 TL ‘sinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, (Davalı … şirketinin 5.194,78-TL ile sorumlu tutulmasına, Davalı … şirketinin 5.194,78-TL ile sorumlu tutulmasına, Davalı … şirketinin 10.389,58-TL ile sorumlu tutulmasına)
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 105.131,60-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, (Davalı … şirketinin 26.282,90-TL ile sorumlu tutulmasına, Davalı … şirketinin 26.282,90-TL ile sorumlu tutulmasına, Davalı … şirketinin 52.565,80-TL ile sorumlu tutulmasına)
5- Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya ödenmesine,
6-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … şirketine ödenmesine,
7-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya ödenmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
9-Davacı tarafça peşin yatırılan 40.031,70-TL peşin harç ile 25,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 40.056,90-TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair ; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/12/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …